3681.
yay gibi gerginim sözlük. saçmalarsam rahatlarım diyorum ama daha da geriliyorum. beklemenin gerilimini hissetmeyeli epey olmuş.
devamını gör...
3682.
aynadaki benle bakıştım, ne zamandır uyanıktım? rüyalar her dem rengarenk. ayık olunca hep aynı rüyadalar. tanıdık. tanıdık olanlar birer yabancı artık. artık geçmişe takılmak yok demedik mi? dedik. dedik de kandıramadık. hadi sen de kandır beni? oysa tek bir cümle ile ne de çabuk kanardık. kanayan yerleri say. öyle çok ki. üşendin değil mi, her zamanki gibi. yatak darmadağınık. kim bu orada uyuyan yabancı? çıkartamadık. sayfaların arasında kaybolmuşuz. kulaklarından tut kıvır, çek ve al. kendine gelmesi gerek. pek yazık. başında bıçak gibi bir ağrı. ağrını umursamadı. her daim şiddetli bir ağrısı varmış. umursadığımı umursamamış. diyor ki neden hep uzağındaymışız. ses bekle dur bakalım. güneşi uyandıran kuşlarla haber yollamasını um. kuşlar kayıp. kurtlar sesi duymuş, çoktan üşüşmüşler. çevresinde pervane olmuş. kuşları belki hiç önemsememiş. yoksa kurtlara mı seslenmiş? kurtların varlığı ona yetermiş. yeter mi? düşünme daha fazla. dağıt şu dikenli beyaz balonun içindeki seçilemeyen sözcükleri. televizyonu aç. kopya suretler ekranda ahkam kesiyor. gördün mü? ders almaya bak. denedik ama yine de kabul bulamadık. masalcıyı çok sevdik. içinde adı geçer mi? geçti bile. geçip gitmese olmaz mı? çok şey istedik. ne zaman yenildik? hiç bilemedik. belki hiç mi hiç sevilmedik. çık dışarı hadi, büyük beyaz örtünün üzerine uzan ve dinle kendini. vicdansız! sen de mi? aslında iyiyim. biliyorum. hadi usulca git. giden gitmiş. üzüldüm. nöbet tutulmuyor ki yalnızlığın başında. başa gelince deneriz. gecenin en koyu anları senin olsun. geriye kalanlar hep benim. fedakarsın. yapacak bir şey yok. bu da geçecek biliyorum. geçmeyen tek bir şey varsa şu dünyada, yanına kalmıyor yaptıkların. ahh! birilerinin ahını mı aldık? kar-ma, bari sen beni yorma! yorma beni. acımıyor mu? acımadı ki! diye diye tuz basıyoruz yaralarımıza. olsun dostum, acı da bize keyif de bize. durulmaz gidenin önünde. kapıyı göster yine. hangi kapı? kapı senin şecerende var. madem ki görevin bu, açıver. kabulleniyorsan üzerine basıp geçmesine göz yum. yumamam. o zaman harekete geç! ama gururun? ilk ses senden gelsin. ama benim son cümlelerim kayboldu, bulutların ötesinde bir yerlerde. yüksekte olana ait değilsin. emin misin? öyle olsa el uzatırdı. uzatmadı. ya da uzanmasını beklediğin el bir başkasının avuçlarında çoktandır. deme böyle. yeryüzü de kabul etmiyor artık bizi. ayakların ne kadar toprağı hissediyor. iki katman arasında esaret. ezildikçe küçülüyorsun. üstümde bir ağırlık. ne kadar ağırdık? içimde sonsuz bir boşluk. büyüyen bir yoksunluk. içindeki boşluğa seslenme. ey başını, ört gururunun üstünü. boşver, yine sen seslen. ses ver artık. duyar. duyarlar. duysunlar. dua et. bu taş, bu boşluk ya bizi kemirirse. ölüm var. ölüm her daim. unutmamalıydık. ya unutulduysak? ölü olurduk. ölümü bile unutuyor insanlar. kim kalıyor ki geriye, nasipse biteriz uygun bir vakitte. gün yeni başlıyor. biten başka neler var hala farkında olmadığımız. kim bilir? bilen tek ve gerçektir. şükret. onun için her suretin ardında kendini görür ve bilirsin; onun bir tozu, zerresi, yansımasısın; onun bir parçası olduğundan kendini paramparça hissedersin; sayıklamalarınla her an onun içindesin...

devamını gör...
3683.
rastgele bir defter aldım, random açtım, yazıyorum kemerleri bağlayın ...
tanrı artık suratını asmasın, gülsün
neyse derdi halledelim de dünya cennet olsun
devamını gör...
3684.
artık hiçbir arkadaşımla gerçek kişiliğini görecek kadar samimi olmak istemiyorum.
devamını gör...
3685.
iyiyim ama kendimi bıraktığım an yıkılırım.
devamını gör...
3686.


bana artık müsaade.
devamını gör...
3687.
ben, bu dünyaya kaybetmeye mi deldim?
ulan çabalıyorum, çabalıyorum bir adım ileri gidemiyorum.
ulan görme engelliyiz diye sevmeye hakkımız yok mu?
göreni seversin, bir bok olmaz, görmeyeni seversin, zor olur der, gider.
lan ben, bu yükü kaldıramayacak olsam, bu yola girer miyim?
lan yeter, yeter!
devamını gör...
3688.
toparlanması zor şeyler oluyor bazen. hayatı toparlamak, yeniden başlamak uzun mesele. önce deprem yıktı hem evleri hem insanları. içinden çok içinden geçtim. arayanlar ulaşamadı değişti aradık ulaşamadık. istenilmeyen bir döngüydü. sonrası evet sonrası büyük bir acı. daha geçen konuştuğun yakınlarını bulamıyorsun hem de aniden. inanmayı hiç öğrenemiyorsun. arıyorsun, yazıyorsun cevap yok. anılar var ama onlar yok. toprağa bakıyorsun kendisi yerine. bu bitmedi ama sonrası yine acı. ailen bırakabiliyor. her şey için suçlu oluyorsun. hani o kaybettiklerini özlerken anlamaya çalışırken yeni bir görev yükleniyor üstüne. hayatı başından kurmak. düzen oluşturmak ama tüm düzensizliklere rağmen, tüm acılarla birlikte. neye yer kalıyor biliyor musun hiçbir şeye. çok şey geçiyor içinden ama biri birine yetişmiyor. yetmiyor, yetemiyorsun. her şey keşke normale dönmek zorunda olmasa hemen. biraz duraksayabilsek hani biraz gözümüzden geçse hani biraz öğrenebilsek. her şey çok hızlı ve zor. yine bitmeyen düşündükçe başa dönen bir döngü ama hiç istenilmeyen bir döngü. hiç istemedim.
devamını gör...
3689.
söyleyecek çok fazla şey var aslında neresinden başlasam bilemiyorum. yorgunum ama umudumu kaybetmiş değilim. kaybettiğim de olmuştu hatta çok çaresiz kaldığım da. çaresizliği yaşadığım zamanlarda umutlarımı yitirmekte haklı çıkmıştım. hala çaresizim aslına bakılırsa tüm bunlara rağmen her zaman daha iyi biri olmak için mücadele vermeye çalışıyorum.
devamını gör...
3690.
bir kalp bir kişi yüzünden kaç defa kırılabilirse kirildim
bu son diyorum başka kıracak bir şeyi kalmadı,hepsine artık bağışıklık kazandim diyorum.yine yepyeni bir şeyle gelip, kırılmayan yeri bulup önce kırıyor sonra beni kendi mezarligima atıp gidiyor.
işinde bu kadar iyi olması artık can sıkıyor..
devamını gör...
3691.
kendimden; sarsıldığım ve hayret ettiğim her şeyden köşe bucak kaçtığım, kuru kalabalıkların beni eylemesine müsade ettiğim bir zaman dilimine öteledim kendimi.
arada bir kesik kesik veriyorum nefesimi. sanki bedenime bir zehir, uyuşturucu zerk etmişler gibi.
aynada gördüğüm bir başkası, tanımadığım bir yabancı. yüzleşmekten korkuyorum onca yaşanılanla. beni delirtmesinden.
bırak bir hayalin peşinden gitmek şöyle dursun, mevcut durumda ufacık bir ümit kırıntısı bile uzak bir ihtimal gibi geliyor.
devamını gör...
3692.
merhaba sözlük ! bugün sevdiğimle zor bir süreçten güçlenerek geçiyoruz. biraz içimi dökmek istedim; çoktandır vakit ayırmadim sana. bugün bütün düşüncelerim sevdiğimle geçirdiğimiz günün esiri oldu beynimin kıvrımları. sabah uyandığımda parmaklarım yüzlerce saç teli arasında dolaşıyordu cennette gibiydim tıpkı.
sesi hicaz bir keman sesinde kulaklarımda hâlâ gel gör ki hiç bitmedi ona olan düşsel yolculuğum o gece tüneller kazdım yüreğimdeki hapishanenin derinliklerinde firari duygularla dost oldum. konuştukça sustum. kelimeler dizildi ardı,ardına boğazıma. duygularımı ifade edecek tek bir cümle bir kelam bulamadım. ben onun sevgisine eşlik edecek bir karşılık bulamadım sadece seyrine daldım gözlerinin o gece sadece sevgisine,şefkatine...
beraber vakit geçirdik biraz daha bağlandık o belki de o gece birbirimize. ona baktıkça bir sigara daha yaktım ve söndürdüm yüreğimin közlerinde. zişanim sigara içmeme kızar ancak bir tebessümün yetiyor hepsini söküp atmaya.
bazen onun sevgisi karşısında esrik bir cümlenin gizli öznesi oluyorum. kimi zaman gözyaşlarımın çığlığı onun sesine karışır. usulca susarim o vakit dinlerim o ilahi sesteki sükûneti.... kimi zaman resimlerinde sabahlarim kimi zaman dünkü gibi kollarında.
kaç dilde kaç kez seni seviyorum diyebilirim sana bilemiyorum senden önce kaç kez yosun sardım yaralarıma ancak olmadı benim yaralarımi sen sardın . dünüm, bugünüm, yarınım oldun.
artık yanımda yüreğim kadar yakınsın bana. ne zaman kendimi yalnız hissetsem sağ elimi sol göğsümün üzerine koyuyorum çünkü orada sen varsın biliyorum. iyi ki sen aşkım iyi ki biz .....
devamını gör...
3693.
5 günlük aranın ardından yine biz çavdar ekmek beyve ben yazar birey kişisi, doktorumuza yine gittik 46'lık raporu alalım diye kafamızı bir kaç yere vura vura gittik yine olmadı hep 45 belki doktor liseden sınıf arkadaşımız diye bize kıyamıyor.

bayramdan bahsedeceğim memlekette geçirdik ama çavdar ekmegi ve ben yazar birey kişisi bir batağa sürüklendik 5 yeğen sağolsun dayı ve amcalarının bütçesine dinamit attılar patlattılar hayır harçlık beğenmiyorlar. çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi bebeyken 1 şekere razı olurduk değişmiş nesil.

iguana olarak yeni bir fikir bulduk çavdar ekmeği ve ben yazar birey kişisi veteriner hekim olan bir kadın cinsinden insan bulmaya karar verdik. hem bize bakar hem bizi bekarlıktan kurtulmamız lazım iyi fikir bizce

yine saçma sapan bir rüyanın içerisine girdik çavdar ekmek bey sayesinde, yazar birey kişisini gladyatör yapmıştı ilk maçında tek kılıç darbesi ile öldük yine bari bir darbe vursaydık.

tek haneli iq sahibi ofis canlılarını göreceğiz yine moralimiz bozuk yahu memlekette rahattık ama çavdar ekmek beye katık lazım onun içinde para lazım.

çavdar ekmek ve ben yazar bireyinin kafasında bu saate çelik çalıyor artık devir değişti tabi çelikte değiştiden önceki çelik şu absürt pançolu zamanında olan çelik ama hani var ya dun kah kah kah ateşteyim ateşte ateşte aklım gitti bir kıza işte düşünüyoruz çavdar ekmek ile hangi kız bizi ateşe atacak bizce yok ki

zaman makinemiz bizi bu sefer 3065 senesine ışınladı bu seneden daha bok bence gelmesin o sene boşverin anlatmayayım.
devamını gör...
3694.
bir balerin edasıyla önce bacaklarını 45 derecelik açıyla açtı. sonra birleştirip sağ ayağını sol diz kapağına kadar çekti.
çıtırt.

eklemlerinden, hamlığın ya da yozalmışlığın çıtırtısı mı artık her neyse bir ses geldi.
artık yeni kelimeler t/üretmek, eski bir hareketi tekrarlamaktan daha basit ve yumuşak geliyordu. sığlığın ve yine yozalmışlığın arasından sıyrılıp mutfak masası üzerindeki su bardağına erişti. küçük balerinimsi bir hareketle sebile koştu. oldukça estetik (!) ve de sıradan (!) dı.
...
parmakları, bu ayakkabının içerisinde rahat edemezdi. yine de satın aldı ve değiştirmedi.
parçalanmışlığın ve yeni estetik kaygıların girdabına girmeden uzunca bir süre oturduğu minderin üzerine yaslandı... aynaya döndü ve suyunu yudumlayıp tekrar olanca uykusuna geri döndü...*
devamını gör...
3695.
bu aralar biraz yoruldum, koşturmacanın içerisinde bir duraklayıp nefes almak istiyorum.
nerede ve nasıl olur bilmiyorum.
sadece bir şey düşünmeden, beklenti içerisinde olmadan, bir şey yapmadan geçecek 2-3 saate ihtiyacım var.
nerede satılıyorsa gidip alalım diyorum kendime, o da gülüyor sadece.
iç dünyam, kendimle dalga geçiyor resmen.
devamını gör...
3696.
can candan ayrı kalmazmış biz kaldık ama merak etme iyiyim. hani diyeceksin, ben sorunca iyiydin? sen merak etme diye iyiyim. seni benden aldılar,kopardılar vazgeçmedim vazgeçmeyeceğim. sormasan soramasanda iyiyim çünkü sıcaklığı duruyor elimde elinin.
devamını gör...
3697.
bu bir kurmaca değildir. kurmacanın kurmacası da değildir. yani tam anlamıyla saf gerçekler. önceden kredi kartı kullanmak zenginlik göstergesiyken şimdilerde fakirlik göstergesi. ben, ve biz, bazen kredi kartı kullandım-kullandık bazen nakit. küfür yasak mı, değil. demek ki bazı yerlerde yasakmış, ondan sordum. buraları kesmeyelim. kesersek içten olmaz. kırk iki farklı sözcük var yukarıda tamı tamına, dokuzu türkçe değil. saydın mı, saydım. metin belgesi mi, word mü, yok, daktiloyla. işkence seviyorum. demirciye dövdürttüm, yeni. türkçe olmayan kelime sayısı artıyor. kağıt kalem var bir de, yok, kullanamıyorum. yazım kötü, yazısı iyi olan az. genelde kadınların daha iyidir. öyle mi, görmedim. yazı yazan insan görmedim. başka ne yapmayan insan görmediniz, iki olumsuz, ama bakın, anlamlı. hiçbir şey yapmayan insan görmedim. çok aradım, bulamadım. kaf dağı'nda kaf dağı uzak. gerçekten var mı ki, var olmasa nasıl bahsedeceğiz, biliyorum işte, söylüyorum var diye. konuşuyorsak vardır, konuşmuyorsak yoktur. çok şeyi konuşmadık, konuştukça var olacaklar. örnek, mesela boy aynasının ardındaki kağıt, sadece ben biliyordum, artık sen ve siz de biliyorsunuz. artık var. tek kişi yetmiyor yani, yetmez, deli derler, başka sözler de söylerler ama söylenmez şimdi. makine işledikçe insanın konuşası gidiyor, nasıl, yani aksine gitmek istiyorum, tekim, tek başıma gidebileceğim yerler sınırlı, en uzak nereye gittiniz, en uzak, çok uzağa gittim, kaf dağı. kurmaca değil, saf gerçekler. inandırıcılık zor iş, inanmak gerek itikad etmek gerek. neye, makinelere mi, hayır, daha da eskilere. mesela şu masa örtüsüne, kırıntı da var üstünde, çiçek böcek desenleri de, bir keresinde ekmek parçası vardı üstünde, yere düşmüştü, yanlışlıkla basmıştım, babam ki o zamanlar vardı, bakın, bazı şeyler önceden vardı, dı di mış miş fark etmez, vardı, işte bir keresinde, eski bir gerçeklikte, tam bu sandalyede otururken, hatta inanır mısınız bilmem ki inanmakta zorlanıyorsunuz sözlerime, tam bu masadayken, tam bu masa ve sandalye eski bir gerçeklikte varken ve hala hatta tam bu anda da varken, gelecekteki bir anda da var olacakken, ekmek parçası yere düşmüştü, ben basmıştım, babam vardı, bana bakmıştı, inanır mısınız, tam bu sandalyede otururken, babam da karşı sandalyede otururken ben de ona bakmıştım, sonra, sonra ekmeğe basmaktan haz almıştım, biraz daha çiğnedim, babam biraz daha bakmıştı, biraz daha çiğnemiştim, ondan sonra tüm ekmekleri çiğnedim, ekmek çiğnemek derken, ekmek çiğnemek, yani, daha önce düşünülmüş bir başkaldırının tüm şartlar oluşunca ansızın ortaya çıkması sonucu yapılan yıkıcı bir eylem, anlamadım, ben de anlatamadım ona bakılırsa, biz babama bakalım, biraz daha bakıyorken ben de çiğniyorken, tesadüftür ki annem de vardı. o gerçeklik bitti, başka biri oldu tam o sandalyede, bir gün gittim, nereye, başka bir sandalyeye, aynanın ardındaki kağıt, bak, orada yazıyor bir kısmı, ne yazıyor okuyalım isterseniz, okuyalım, gözlerimi kapattım ve başka bir yerdeyim, hem olmak istediğim hem olmak istemediğim bir yer, bu kadar yazıyor sadece, gayet açık, gayet açık her zaman olduğu gibi, ben, o zamanlar sigaraları namluyla yakardım, o lavanta falan diyordu, koku bilmiyorum, bir adam namluyla yakarken sigaralarını, lavantalara bakarken sevinçle bir kadın, kadın aynı zamanda geleceğe uzak kültürlerle tutunabileceğini sanıyordu, aynı adam ve aynı kadın yüzündeki yorgunluğu başını eğmiş adamın, cümleleri gerçeklikten kopuk kadının, belki aynı adam ve aynı kadın sayıklayıp durmuşlar aynı akşamın, arkasında böyle yazıyor kağıdın, o kağıt benim değil baktığın, böyle oynayacak mıyız, vaktimizi böyle mi dolduracağız, bu değil miydi istediğin, konuşacağız bir süre, sonra susacağız, buraları da kesmeyelim, içten olsun, yazılı da olacak mı, olacak, okuyucu da olacak doğal olarak, evet, olacak, o halde okunması haylice zor olacak, siz öyle istediniz, kolaylıklar itinayle munkabız bir hale sokularak komplike görünseler de münessak bir yol güdülerek zorlaştırılır, bir şeyler diyecekler kesin, kesinkes.
devamını gör...
3698.
yıllar önce gördüğüm, üzerine hiç düşünmediğim, gördüğümü çoktan unuttuğum rüyalarımı hatırlıyorum aniden.
devamını gör...
3699.
bir insan kendisinden nasıl nefret ettirir sağolsun adını anmak istemediğim bir insan öğretti tek celsede bitecek bir boşanma davasını sakız gibi uzattı da uzattı.

yahu ne güzel bir bayram geçirmişim yıllar sonra ailem ile yiğenlerim ile illa zehir edecek ya ...

bitirmişim ben kafamda sen zaten 4 yıl önce bitirmişsin okudum o whatsapp mesajarını sana dedim var git yoluna ben senden razıyım diye sen ilk tamam deyip ne halt etmeye uğraşıp anlaşmalı boşanmayı çekişmeliye çeviriyorsun anlamıyorum. hayır hiç bir katkın olmayan arabayıda vereceğim sana o annenden bize kalan tarlayıda ne yapacağım zaten ben al hepsi senin olsun düş yakamdan sadece tek isteğim bu

yahu kötü bir evlilik insanı nasıl etkiler kendimden biliyorum çalışma arkadaşlarım bile başkanım o eski neşeniz yok diyorlar bırakıyor mu insan oğlu diyeceğim olmayacak.
devamını gör...
3700.
yarışların bir gün öncesinin akşamında ventusky'den hipodromun meteoroloji tahminlerine bak.

dün akşam bakmadığın için istanbul'daki tüm koşular hava muhalefeti nedeniyle çim pistten sentetik piste alındı ve sen de far görmüş tavşan gibi kalakaldın! tüm çalışmalar iptal!

neyse; fazla bir şey vermemiş zaten; ucuz atlattın!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim