1721.
ray malifalitiko
ray şalimalitiko
loyloyloyloy
la la la la
ma ma ma ma
sâ ma ma ma
loy loy loy loy loy
devamını gör...
1722.
mesela bokumuzu atacağımız başlık diye açsak bokumuzu atabiliyo muyuz kant’ın kategorik imperatifi bile aciz kaldı bu mantığa..
devamını gör...
1723.
göt demiş miydim?
devamını gör...
1724.
istediğim her şey.
devamını gör...
1725.
bir varmış bir yokmuş ne demek hep aklıma takılır? kuantum fiziği ile bir alakası var mı?
devamını gör...
1726.
sözlüğün kalitesini düşüren ve kaldırılması gereken bir forumsal başlık. ekşi'de bu tarz başlıklar bulamazsınız.

#1615480 şu tanımımda da belirttiğim gibi bu sözlük eğer kalite istiyorsa böyle forumsal başlıklara taviz vermemelidir. şimdi "yallah ekşiye" diyenler olacak, onlara da şunu söyleyeyim. bu tarz forumsal başlıkları olan oluşumlar sosyal medyada çok da ciddiye alınmazlar.

uludağ sözlüğün zamanında bitmesinin nedenlerinden birisi de bu tarz forumsal başlıklara izin vermesidir.

geceye bir şarkı bırak, geceye bir şiir bırak vb. başlıklara bir şey diyemem ama bu ve bunun gibi başlıklar bence sözlüğün kalitesini düşürüyor.
devamını gör...
1727.
seni çılgın hadi oradan
seni sevdiğimi de nerden çıkardın?
seni çılgın hadi oradan
sana vurulduğumu nerden çıkardın?

ne vücut ölçülerin, ne masum güzelliğin
beni hiç mi hiç alakadar etmiyor
ne vücut ölçülerin, ne masum güzelliğin

devamını gör...
1728.
sen ağlıyon.
devamını gör...
1729.
sözlüğe kaydolalı tam bir yıl olmuş. ekşi sözlükte bir şeyler okurken kafa sözlük'ün başlığına denk gelmiştim . o aralar ekşide bazı rahatsız edici başlıklara sürekli maruz kalmaktan sıkılmıştım. ayrica sözlükte 8-9 yıldır okuyordum ve hesap silinmesin diye yazdığım tek yazı haricinde yazı  yazmamıştım. hem yeni bir heyecan hemde yeni sözlükte belki bir şeyler yazasım gelir diye düşünmüştüm.

biraz sözlüğü inceledikten sonra hemen kaydoldum. uykusuzkahve'den hoş geldin mesajı gelmişti. ben bot olduğunu düşünüp cevap dahi yazmamıştım. üzerimde yeni bir yere gelmenin yabaniliği de vardı biraz.  kendisinden özür dilemediğim için halen biraz kötü hissediyorum. 
sözlüğe ilk geldiğimde instagram tipi beğenme özelliğini nasıl kapatacağımı bilmiyordum ve bu özellikten dolayı sinir krizi geçirecektim. neyse ki kapatmayı öğrenebildim.

bu tanım sözlükte ki 34. yazım olacak. sildiğim de 4-5 tanım olmuştur. bir miktarda yazdığım ama kendime saklamayı tercih ettiğim yazılar oldu. insanlar ile iletişim kurmayı sevmesemde sözlük sayesinde tanıma fırsatı bulduğum ve tanımaktan memnun kaldığım 3-4 kişi bile oldu. zaman zaman kimseye bahsetmediğim, kendime bile itiraf edemediğim şeyler hakkında konuşma fırsatım bile oldu. bu sözlükte en çok yaptığım ve yaparken keyif aldığım şey okumak olmuştur. bazen ön yargı ile yaklaşsam bile yine de okudum. bazı yazarlara hayran bazılarına sinir oldum. bazılarına teşekkür etmek istedim ama kimseyi rahatsız da etmek istemedim.

son zamanlarda hayattan beklentilerim ile birlikte zihnimi en çok meşgul eden düşünceler sözlükte bulunma sebebim. bir yıldaki tanım sayım diğer yazarlara göre çok az olsada sözlükte özellikle son zamanlarda çok fazla vakit geçiriyorum. bunda son dönemde depresyonda olmamın da etkisi vardır elbet.

bunları yazma sebebim sözlüğü bugün bırakıyor olmam. böyle bir karar vermemin sebebi sözlükteki sürekli var olan kankacılık tartışması veya sözlüğün gittiği noktanın beni rahatsız etmesi değil. tamamen şahsi nedenler. kendimi sözlüğe bağımlı hissetmenin beni rahatsız etmesi. aslında hiç bir şey yazmadan sessiz sedasız gidecektim ama iradesizlik yapmaktan korktuğum için sözlüğe tekrardan dönme ihtimalimi tamamen bitirmek istedim.

her şey için teşekkürler. hoşçakalın.
devamını gör...
1730.
emekli olmak istiyorum ya. her ay koştur koştur çalışıyorsun. ihtiyaçların hiç bitmiyor ve geçinmek için sürekli bir mücadele içerisindesin.

yanlışlıkla ayağın kaydı düştün diyelim. arkanda milyonlar bekliyor bir tekme de ben atıyım diye. öyle bir dünyada yaşarken burdan uzaklaşmak ve kendi dünyanı kurmak istemen çok normal bir davranış aslında. bizler yarış atı değiliz ki sürekli yarışalım.

sistem sürekli hareketlilik istiyor. bu normal hareketlilik değil ama bir mekanizma kurulmuş ve sizde o mekanizmada basit bir dişlisiniz. basit bir dişliyi vurgulamak istiyorum. yedeğiniz var, hemde milyonlarca...
devamını gör...
1731.
buraya yazilan seyleri okuyan var mi?
devamını gör...
1732.
ne demek tuborg piyasada yok?
devamını gör...
1733.
artık aşık olmak istiyorum. ama bi taraftan da mantıksal ilerlemenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...
1734.
(bkz: yak şu sigarayi)
devamını gör...
1735.
(bkz: günlüğün olduğunu bilmiyodum vur beni)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1736.
bu hesabı sadece sana yazmak için açtım. mahlası görsen bilirsin ben kimim zaten. ölüyorum ben sana. içimde uzay boşluğu yarattı gidişin.
devamını gör...
1737.
son bir kaç aydır evimde biraz daha fazla vakit geçirmeye başladım. belli belirsiz zamanlarda onu düşünüyorum. aşkıma bir karşılık vermese bile yine de onu düşünmeye devam ediyorum, hatta ona bazı günlerde güzel mesajlar yazıyorum. bu aşkıma hiç bir şekilde karşılık gelmediğinin ve bu yüzden yaptığımın çok saçma bir şey olduğunun farkındayım ama aşk bu işte, mantık felan dinlemiyor. ilk başta bu aşk bana çok güzel bir duyguymuş gibi gelirdi, ama zamanla bu duygu, aşk acısına dönüştü. keşke bana bir karşılık verse, inanır mısınız bir hayır ya da seni arkadaşım olarak görüyorum gibi bir cevaba razıyım. ancak gelin görün ki bir türlü cevap alamıyorum. umarım bir gün o hayır cevabını alır ve bu acımdan kurtulurum.
devamını gör...
1738.
bir yüzünüz var mıydı? sadece şarabi miydiniz yoksa?

elleriniz
karanlık mahzenlerin yıllarca itina ile sakladığı
yıllanmış sabrı şarabın

gözleriniz
dik yamaçların tepesinde
düşerdiniz baksam

gün görmemiş korkularınız vardı
üstelik kelimelere asardınız giysilerinizi
yine de “aşk” demezdiniz geçtiğiniz satırlarda

elimdeki mayın tarlaları yerle bir ederdi tüm sığınaklarınızı
yine de siz
şarabi sabrınızla
/kırmızı üstelik/
zamanı ezberletirdiniz
beklediğiniz istasyonlara

takvimsizdi gelmelerim
gitmeye dair düşleri yoktu dudaklarınızın
sesinize dokunurdum
susardınız
bakmazdım ellerinize bu yüzden

"sen tam tabancayı şakağına dayamışsın;
kapı açılıveriyor ve
üstündekileri bir bir fırlatıp atan
bir leylak sesi..."*

ayıkırdınız sonra
başınız gövdenize ağır gelir
gülümserdiniz yine de
güzel bir rüyadan uyanır gibi

siz!
kaçıncı kez sizden dönemedim
bilmiyorum
gelişim size kaç can daha verir?
uçurum kenarlarınıza intihara meyilli kaç gül daha dikersiniz

sahi, bir yüzünüz vardı, değil mi?
devamını gör...
1739.
hava buz gibi. kedilere yemek vermeye çıktım. tek tatil günüm. bir mahmurluk çöktü üstüme. acelemin olmaması pek alıştığım bir durum değil ki. yaşlı amcalar geçiyor. herkesin dilinde çok soğuk yahu diyorlar. topallayan yavru bir kedi. mama veren bir kadın daha var. şunu tutsak ta veterinere götürsek diyorum. hak veriyor bana lakin kedi 2 metreden fazla yaklaştırmıyor yanına.

hava soğuk iliklerime kadar üşüyorum. sonra genç bir adam gördüm sana benzettim nedense. gene böyle soğuk bir zamanda bu şehirde tanışmıştık. böyle soğuk bir günde de ayrılmıştık. bir sene olmuş. sen olsaydın o gider miydim yanına? iradesizliğimin gün yüzüne çıktığı günler bunlar. sarılsaydım sana içim ısınırdı. sonra konuşmaya başlardık. ne olurdu, gene anlaşamazdık. iyi ki sen değilsin o. yerler buz tutmuş yürürken kayıyor insanlar.

yeni yeni yürüyen bir bebek... gelip işaret parmağımı tuttu. gözlerini dikip bana baktı ardından sürüklemeye başladı. ne ilginç oysa sevmez genelde beni çocuklar. karşılıklı da duygularımız. annesi geldi yanımıza. çocuk bir bana bir annesine bakıyor. sonunda elimi bırakıp gitti annesinin yanına. hoşça kal dedim arkasından. hala niye bu şehirdeyim ki diye düşündüm. yerim değil burası. iş aradığım dönem bana dönmeyen firmalar. şu ara arayıp duruyorlar. gel iş konuşalım diye. gitmek istiyorum ben de lakin hala zamanı var. soğuk içime işler sigara içiyorum geçenleri izliyorum. onlar da bana bakıyor. tanımadığım bir sürü yüz. gideyim bu şehirden. gideyim daha sıcak bir günde. gideyim daha fazla kendim olabileceğim bir yere.
devamını gör...
1740.
bugün kendimi oğlu daha iyi eğitim alıp vatana millete hayırlı evlat olsun diye yurtdışına gönderen ama oğlunun din değiştirip papaz olduktan sonra babası ile ilişkisini kesip izini kaybettiren aynı zamanda da bu kişinin, haluk'un babası olan teyfik fikret gibi hissediyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim