2601.
güzel şeyler beni pek bulmaz. zaten ben de aramam artık, yaş kemale ermiş. yirmi beş olmadım daha birkaç ay var. evet kemale ermiş dedim çünkü yaşadım korktuğun ne varsa. ben ukala biri değilim ama dert konusunda mütevazi olmam hiç. derdi küçümsemem, tırnağı kırılan jale de benim kadar ağlamış olabilir. ben nereden bileyim jalenin acı eşiğini. benimki baya derin ama. hayat hikayemden çok bahsetmem, biraz anlayanlar olursa genelde de vay güçlüsün derler. öyleyim, itina ile kabul ediyorum öyleyim. dağ olsa yıkılırdı iyi ki dağ değilmiş. kesin enkaz altında kalırdım çünkü. ne kadar şanssız olduğumu da böylece anlamışsınızdır.
devamını gör...
2602.
benim sorunum ne bilmiyorum. sakin olmaya çalışsamda bazen bir duvar dibine çöküp saatlerce ağlamak istiyorum. o kadar yoruldum ki. hayatımın kurtuluş bileti olan sınava 10 gün kaldı. eğer o sınavı kazanamazsam bir hayatım olmayacak. bu yıl yaşadığım şeyler bana artık yeter dedirtti. artık baskı, psikolojik şiddet altında yaşamak istemiyorum ve böyle yaşamaktansa hayatımın başka bir yerlerde sönmesine razıyım galiba. artık mutlu olmak istiyorum. artık kavuşmak istiyorum.artik insan gibi yaşamak istiyorum. istediğimi giymek istiyorum. istediğim gibi olmak. istediğim gibi gezmek. saçma sapan mahalle bakkalına bile hesap vermek istemiyorum. nereye gittin, okuldan mı geliyorsun, eve mi gidiyorsun?

midem de bir taşla uyumak istemiyorum artık. kurumuş göz yaşlarıyla uyanmak istemiyorum. içimde bir çığlık büyütüyorum yıllardır. bir bebek gibi. bir bebeğe hamile gibi. yıllar yılı beslediğim bir çığlık. canımı yakmaya başladı çok fazla. büyüdü de büyüdü. sığmıyor artık içime. sığmıyor...

artık ipinden çözülmek üzere olan bir köpek gibi hissediyorum kendimi. büyük bir öfkeyle çekiştirdiğim zincirimin kopmasına ramak kaldı. bir daha asla geriye dönmemek üzere koşacağım.

bazen evden yalın ayak kaçıp gitme isteği geliyor. hiç yaşadınız mı bilmiyorum. hiç bir şey umrumda değil diyebileceğim anlarda. koşa koşa şehirler bile aşarım diyorum. gece gündüz hiç korkmadan, acıkmadan susamadan hep koşmak...

sevgilim ben sigara içiyorum,
içme diyorsun ama olmuyor. ya başarmazsam sorusu aklımda her döndüğünde bir tane daha yakıyorum. ya kavuşmazsak sorusu geldiğinde iki tane, ya ölürsem sorusu geldiğinde üç tane...

hiç kimseyi dinleyemiyorum. kimseyi de istemiyorum etrafımda. bunalıyorum oldukça. ilgimi çekmiyor kimin ne yaşadığı. sende kendi çıkarın kadar varsın yanımda demek istiyorum. kendi yalnızlığını dolduracak kadar. bunalıyorum işte. kimse aramasın beni, sormasın. bıktım işte bıktım.

tükendim sadece. boğazımda bir yumru, midemde bir taş, içim çok acıyor ben istemedim hiç böyle olmasını...

yine de üzülme güzel kendim, toparlayacağını biliyoruz. imkanım olsa yanaklarından öperdim.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2603.
ne yazacağımı düşünmeye üşendim sözlük. onun yerine behzat ç.'nin ''senarist cinayeti'' olarak bilinen bölümünde senaristin hocasının tiradını yazmak istedim. e madem istedim, yazayım di mi.


çocukken bir oyun oynadığınızda onun oyun olduğunu unutursunuz. kendinize bir gerçeklik yaratırsınız.
hiç bir şey saçma gelmez size.
ama ya oyun oynadığınızda onun bir oyun olduğunu anlarsanız?
o zaman her şey saçma gelmeye başlar.

kendinize bir gerçeklik yaratamazsınız yaşayamazsınız.
devamını gör...
2604.
yok valla gençler insanlık 3-4 gün önce bitmiş bulunmaktadır bari son kırıntılarını görebilseydik de amsterdam'a 44 lira bayılmak zorunda kalmasaydık..
devamını gör...
2605.
mesela sabah oldu
açık maviyi görüyorum
evet evet o mavi
ismi de hoş değil
belki ümitleri tükenen
ama hayalleri kırılan
kendinden geçen
o yazara yapılanlar gibi
hani sana da yapıldı aynısından
neler gördü o gözlerin
işte öyle bir nahoşluk
ser'in hoş olsun isteyeceğin
gönlünü susturmak isteyeceğin

oysa kimse hak etmez nahoşluğu
haydi hak hukuk adalet diye yürüyelim
gelmez ama adım atasın
kim uğraşacak değil mi
ama dinlen desem dinlenmezsin
çünkü
sen bile dinlemiyorsun kendini
ne kağıtlar
ne kara toprak
ne de bir başkası


nasıl, güzel olmuş muyum?
fıstık gibisin..
devamını gör...
2606.
kaçmak istiyorum kendimden, tıpkı kendini kendine bir yer edinemeyen nilgün marmara gibi, benim de kuşlar konmuyor yollarıma, belki ben de izin vermiyorum yollarıma kuşların konmasına, bilmiyorum.
ara ara bir hüzün dalgası sarıyor etrafı, çıkarıp atmak istiyorum tüm uyanıklığını zihnimin, düşünmek eyleminin kapatmak istiyorum şalterini.
zaman aksın gözlerim kapalı, hüzün dağılsın açtığımda tekrar gözlerimi, bir öğleden sonrası olsun mesela, umut etmeye olan inancımın tükenmediği bir öğleden sonrası, yeterli.
devamını gör...
2607.
bugün en uzun gün olmasaydı bile en uzun günüm olurdu. çıkmazlara alışığım ama böylesini de hissetmeyeli çok oldu. elimi kolumu nereye atacağımı bilmiyorum, o kadar bir boşluk.. çok da canım sıkıldı, tüm gün her şeyi yanlış yaptım. kötü haberler aldım, üzülemedim. daha yoğun yaşadığım şeyler var içeride. zor yani. üzgünüm
devamını gör...
2608.
tahmini saat 3 gibi uyurum, sabah iş var ve geç yattığım için pişman olacağım, neden böyle bir şey yapıyorum bilmiyorum, neyse bir sigara içip kaçıyorum. *
devamını gör...
2609.
"ölmek için artık çok gencim" yazmışım yıllar önce.. ne demek istediğimi bilen söylesin
devamını gör...
2610.
düşlerimden sakındım sevdayı esen rüzgarda aradım, kaybolan gülüşümde buldum ben huzuru yeşerecek umutlarıma sakladım
zeynep
devamını gör...
2611.
gecemi karanlık bir gökyüzünü izleyerek değil de taze dökülmüş damlalarından kurtulan, bulutların terk etmekte olduğu mavi ve grinin
birleşimini düşleyerek kapıyorum.

gözümü açsam karanlığa bakıp siyahı göreceğim ama istemiyorum.
devamını gör...
2612.
önce beni kötü insanlarla karşılaştırdın sonra kötü yaptın. sonra yenildim. sonrada kötüyüm diye beni terkettin.
devamını gör...
2613.
kırılma noktası
2013 yılından beri, kimseye gönülden bağlanmadım.zaten inancımıda yitirmiştim .
taaki 2017 yılının nisan ayına kadar, ilk kez uzaktan gördüm onu ilk başlarda pek bir şey hissetmedim.
bir kaç gün içinde birşeyler oldu durduk yere aklıma takılmaya başladı, tesadüfen yanında geçerken parfüm kokusu burnuma geldi. aslında rock müzik dinlediğim hâlde kafamın içinde murat dalkılıç'ın
la fontaine parçası yankılandı.
hep aynı saatte, görmeye başladım ,her gördüğümde sol yanım sızım sızım sızladı.
belki de benim için kırılma noktasıydı.
devamını gör...
2614.
dünya
küre şeklinde bir
tilt oyuncağı gibi
oldukça da tasarlanmış tarafımızdan
çok mu farklı yuvarlanıyoruz?
çok mu farklı gidişat?
çocuk tilti çoğumuzun yuvarlağı
yuvarlanacağı
uygun boşluğa yerleş
ve sakın rahat olma
kafanız rahat olsun
yeteri kadar yuvarlak doğmadık diye
hayıflanmayın
ya geçmişiniz ya soyunuz
yuvarlanacak yuvarlanacağı kadar
ve inanın
hiç olmadığımız kadar tilt olacaksınız
her seferinde

22.06.22
devamını gör...
2615.
insan hayatı boyunca bir çok kişiyle karşılaşır. pek çok kişiyle kesişir yolu. ancak bu insanların çok küçük bir kısmı bir yer edinir. bu kesişme kısa süreli de olabilir uzun da. bunun bir önemi yok. zaman, şartlar ve birlikte geçirilen zamanlarda neler yapıldığı bunu belirler. hayatta karşınıza çıkan bu kişiyi gördüğünüz an bunu bilmeniz imkansızdır. bir an gelir ya arkanızda bırakır bir daha hatırlamazsınız ya da hayatınızda bir yer verir, onu bambaşka bir yere koyarsınız. o bambaşka birinin yaptığı kadar da iç acıtan başka bir şey olamaz.
devamını gör...
2616.
bir güldün güneş doğdu,sokak aydınlandı, kuş havanın serinliğine aldırmadan yerdeki su birikintisinde yıkandı. tavuk suya gagasını daldırıp sana baktı yutmak için, bülbül en güzel namesi ile öttü, kelebeğin ömrü uzadı,ağustos böceği bir şarkıyı tersten söyledi, karınca yükünü bırakıp seni seyretti. kumru eşini farklı sevdi, günebakanlar yüzünü sana döndü. ağaçlar çiçek açtı, gül senin kokunu saçtı.
birde günaydın desen neler olurdu acaba?
devamını gör...
2617.
haziranın 21'i doğum gününden bir gün evvel...
yarın bir yaş daha yaşlanmış olacam. bu gün çok inanılmaz derecede yoruldum. her şey üstüme çok geldi. çalışmak zor... çalışmak zorunluluk! çok yoruluyorum, çok...
sabahları enerjik oluyorum günün sonuna doğru enerjim sömürülüyor. belki de buna ben izin veriyorum. vermemem lazım. ne kadar yorulsam da yorulduğumu göstermiyorum. hayatımın her anında güçlü görünmek zorundayım. bu herhangi bir iş olsa bile düştüğüm gözükmemeli. bazen başım dönüyor ancak ben bunun da kimsenin görmesini istemiyorum. düşecek gibi hissediyorum. gerçekten de halim kalmadı hiç bir şeye!..
devamını gör...
2618.
çekilmez bir insan oldum uykusuz aksi nalet.. ve bunu hiç sevmiyorum. bu aralar daha da bir sıkıcıyım artık rol icabı bile gülemiyorum etrafımdaki insanlarıda üzüyorum iyice toksik insana döndüm. umarım bitmeyen sınavlar ve havalar yüzündendir.
devamını gör...
2619.
okusanız intihar edeceğiniz defterdir.
devamını gör...
2620.
toplum normlarından daha farklı bakışa ve düşüncelere sahip olmak toplum tarafından sürekli eleştirilme hakkı doğuruyor. herkes gibi düşünüp yaşamadığında düşüncelerin ve davranışların bir kusur gibi atfediliyor. en basit örnek yapmakta olduğunuz mesleğiniz. eğer mesleğinizde herkes gibi davranışlar sergilemiyorsanız, fazla duyarlı, fedakar ve hassas yaklaşımlar sergiliyorsanız herkes tarafından eleştiriye maruz kalabiliyorsunuz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim