normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
1141.
-"yola ikna edilmişlerle değil, sadece kendini adamışlarla çıkılır" dedi.
-"bu devirde kendini adamış birini kim bulmuş ki ben bulayım?" dedim.
sustu....
-"bu devirde kendini adamış birini kim bulmuş ki ben bulayım?" dedim.
sustu....
devamını gör...
1142.
1143.
gideceğim demedin, çektin ve gittin
ağır kapıları kapadım üzerine
kilitledim en az on defa, gelirsen açmayayım diye
anahtarı aldım sonra, fırlattım balkondan
gönlümün duvarlarına kilitedim kendimi
saatler geçti, dakikalar bitti, zaman yitirdi kendisini
beynimi tırmalayan tiktaklar eşliğinde
sonsuz kez bekledim gelmeni
güya hiç affetmeyecektim seni
oysa iki üç kelime ve birkaç güzel şiir
yetecekti unutmama her şeyi
bekledim, bekledim bekledim
ne sen geldin ne ben vazgeçtim...
sonra bir kuş geldi bulutların üzerinden
kulağıma fısıldadı gelmeyeceğini
nedense beynime inanmayan kalbim
o küçük kuşa inanmak istedi
ben seni affettim ve unuttum gitti
unuttum gitti...
günler, aylar yıllar geçti, belki
bilmiyorum, hatırlamıyorum da gerçi
bir gün küçük kuşu beklerken geldi biri
çaldı çaldı kapıyı, kim o dedim, gitti.
pencereden baktım, karşımda senin bedenin
heyecandan tutuldu dilim ve ellerim
tek bir şey istedim, küçük bir özür ve sesinden birkaç şiir
duydun sesimi, durdun birkaç saniye
ve yine arkana bile dönmeden geçtin gittin.
benim kapım kilitli ve senin bencil sözlerin
paramparça etti benliğimi
pencereden gökyüzüne bakarken
yine o küçük kuş çıktı geldi...
ağır kapıları kapadım üzerine
kilitledim en az on defa, gelirsen açmayayım diye
anahtarı aldım sonra, fırlattım balkondan
gönlümün duvarlarına kilitedim kendimi
saatler geçti, dakikalar bitti, zaman yitirdi kendisini
beynimi tırmalayan tiktaklar eşliğinde
sonsuz kez bekledim gelmeni
güya hiç affetmeyecektim seni
oysa iki üç kelime ve birkaç güzel şiir
yetecekti unutmama her şeyi
bekledim, bekledim bekledim
ne sen geldin ne ben vazgeçtim...
sonra bir kuş geldi bulutların üzerinden
kulağıma fısıldadı gelmeyeceğini
nedense beynime inanmayan kalbim
o küçük kuşa inanmak istedi
ben seni affettim ve unuttum gitti
unuttum gitti...
günler, aylar yıllar geçti, belki
bilmiyorum, hatırlamıyorum da gerçi
bir gün küçük kuşu beklerken geldi biri
çaldı çaldı kapıyı, kim o dedim, gitti.
pencereden baktım, karşımda senin bedenin
heyecandan tutuldu dilim ve ellerim
tek bir şey istedim, küçük bir özür ve sesinden birkaç şiir
duydun sesimi, durdun birkaç saniye
ve yine arkana bile dönmeden geçtin gittin.
benim kapım kilitli ve senin bencil sözlerin
paramparça etti benliğimi
pencereden gökyüzüne bakarken
yine o küçük kuş çıktı geldi...
devamını gör...
1144.
- hümeyra daha mı güzel söylüyor? diyor, bir an duraklayıp dakikalardır çalan şarkıya daha bir alıcı göz ile bakıyorum, bilmiyorum ama daha sakin, daha huzurlu diyorum, doğru diyor.
arabayı evimizin önünde durduruyorum, yukarı çıkıyoruz, kedi daha tek, kedi daha evin tek çocuğu, kapıda karşılıyor bizi, o eğilip kucağına alıyor kızını, ben içeri girip kapıyı kapatıyorum.
kahve yapacağım içer misin diye soruyor kediye sarılı sıcacık sesi, olur diyorum, ben de bir film ayarlayayım diyorum, hint filmi olsun lütfen diyor, 5 saat sürsün, o koltuktan kaldırmasın bizi, gülüyor ve daha altı ay önce hint filmleri ile dalga geçen bana laf sokuyor, gülüyorum ve haklı diyorum içimden, haklı?
o kadar haklı ki hem?
ama daha o zamanlarda bilmiyorum daha hangi konularda haklı olduğunu, hümeyra'nın sesi sıcacık daha o aralar, dönmek diyor, ikimizde de dönmek ancak birbirimize yüz sürmek olarak biliniyor, aylardan eylül, günlerden 9'u.
sene hangi sene bilinmiyor artık ama dönmek bambaşka anlamlara bürünmüş bugün, ardı astarı yok, mümkün değil, yeniden yollara düşmek imkansız, hint filmleri aşırı uzun, o kinayeli gülümseme yok..
pardon, sahi ne hatırlatıyordu o eski aşkları?
arabayı evimizin önünde durduruyorum, yukarı çıkıyoruz, kedi daha tek, kedi daha evin tek çocuğu, kapıda karşılıyor bizi, o eğilip kucağına alıyor kızını, ben içeri girip kapıyı kapatıyorum.
kahve yapacağım içer misin diye soruyor kediye sarılı sıcacık sesi, olur diyorum, ben de bir film ayarlayayım diyorum, hint filmi olsun lütfen diyor, 5 saat sürsün, o koltuktan kaldırmasın bizi, gülüyor ve daha altı ay önce hint filmleri ile dalga geçen bana laf sokuyor, gülüyorum ve haklı diyorum içimden, haklı?
o kadar haklı ki hem?
ama daha o zamanlarda bilmiyorum daha hangi konularda haklı olduğunu, hümeyra'nın sesi sıcacık daha o aralar, dönmek diyor, ikimizde de dönmek ancak birbirimize yüz sürmek olarak biliniyor, aylardan eylül, günlerden 9'u.
sene hangi sene bilinmiyor artık ama dönmek bambaşka anlamlara bürünmüş bugün, ardı astarı yok, mümkün değil, yeniden yollara düşmek imkansız, hint filmleri aşırı uzun, o kinayeli gülümseme yok..
pardon, sahi ne hatırlatıyordu o eski aşkları?
devamını gör...
1145.
çok işlerim var dostlar, çook. ama inanın, zevkle yapıyorum işlerimi. kendim için yapıyorum, belki de bu yüzden eğlencelidir...
yarın 1500 metre uzaklıktaki dağın eteğinden işletmeme getirttiğim cazibeli suyun, havalandırma sistemiyle alakalı çalışmalar yapacağım. suya para, vergi ödemiyorum. ne kadar güzel değil mi? *
yarın 1500 metre uzaklıktaki dağın eteğinden işletmeme getirttiğim cazibeli suyun, havalandırma sistemiyle alakalı çalışmalar yapacağım. suya para, vergi ödemiyorum. ne kadar güzel değil mi? *
devamını gör...
1146.
herkesin senin hakkında bir sürü fikri varken senin kendi hayatınla ilgili zerre fikrin yok. çünkü sana yaftalanan cümleler öyle doğru ki onlarca sen yine haksızsın. anlatmaya çalıştıkça kendini, daha da çaresizleşiyor, kendi çığılığında boğuluyorsun. herkes senin iyiliğini düşünüyor ama sen kendi iyiliğini düşünmeye fırsat bulamıyorsun. herkes var etrafta ama kimse yok gibi. derdini dinlemek yerine öğütler çok çünkü. sen de bireysin aslında kadın olmuşsun erkek olmuşsun çok da önemli değil, insan olarak boşluktasın. somutsun ama soyut hissediyorsun. yazık değil mi be bunları düşündürtmelerine. düşün düşün dur. sanki bulunuyor çaresi. en azından yazdık bak okunmasa, dinlenmese de sorun değil.
devamını gör...
1147.
saçlarımı taradığı anı hatırladım, yumuşak saçlarımı özenle tarayışını ve o her daim içimi ısıtan gülüşü... aynaları susturmuştum. kim bilir belki de küsmüşlerdi. zihnimi süsleyen o kirli cümle " o gittiğinden beri" . papatyalarla bir alıp veremediğim vardı. sevip sevmediğini öğrenirdin ne zaman yitip gideceğini değil. o gittiğinden beri kelimeleri kovmuş suskunlukla arkadaş olmuştum fakat bu anlaşmayı gözyaşlarım bozuyordu. kokular unutulmaz derdi annem oysa unuttuğum kokulardan kaç anı çaldı zaman? giden gitti kabul etmek gerek. kabullenmek ihanet mi olurdu sevgiye aksine daha da mı hızlandırırdı süreci? bir ruh kaybettim kefene sarılan bedenden ziyade. içimi ısıtan gözleri başkaydı ama onun ta içi... ölüm uyumak gibi değilmiş. uykusu ağırdı onun hoplaya zıplaya kaldırırdım yataktan oysa artık ne kadar hoplasam da zıplasam da ben yükseldikçe bilirim o toprağın dibinde. binlercesi farklı dilden anlatır ölümü. bense anlatmıyorum, yaşarken en zoru anlatmak. henüz bunu başarabilmiş değilim. yegâne sevdiğim toprakla yekpare şimdi. nasıl kızgınım bir bilseniz ama ben bile bilemedim meçhul. gitmesi mi ölmesi mi can yakan diye sorsanız gülmesi derim - bir daha geri gelmeyecek olan gülmesi- . ablacığım bir bilsen sen de keşke beni . özlemek neymiş şimdi öğrendim. verselerdi bana kısacık bir an daha da severdim bilmemeyi . rüyalarımda sarılmak istiyorum sana. bilseydim bu kadar erken gideceğini hep yapışırdım kollarına. ölüm zaman tanımazmış nankör mü ne biraz? biz çok mu istedik onu tanımayı? sen bana bakma şuursuzum bu aralar. hep dimağımda mühür oluyorsun unutuyorum unutmayı. bir gülücük göndersen bana çok değil sonra yine üzüleceğim söz. acizlik bu olsa gerek, bir gün en dibindesin üzerine bastığın toprağın. ah be ablam nasıl yıktın sen benim senli tüm alışkanlıklarımı! manasızca geri gel diyorum ara sıra. zaman da imana gelip gelmiyor sen de .bir gelse hapsederdim tüm anıları. ben bir ruh kaybettim güzel yüzünden saçlarından önce, içine döktüğüm mutluluk gözyaşlarını... şimdi hep hüzün hep bulanık hayat. şimdi cevapsız sorularım sorusuz bir cevaba yenik. biliyorum inancım var mutlu ol öbür dünyada. ama ne olur be abla bir saniyeliğine benimle kal. tamam susuyorum artık. gözyaşımla büyüttüm çiçeklerini . papatyalar diktim üzerine sen seversin. koparmaya kıyamadım yapraklarını ama onlar "seviyor" dedi. biliyorum ablam ben de seni ben de seni...
devamını gör...
1148.
uzun zamandır yoktum biri demiş öldü, şimdi yazsınlar kral geri döndü...
şaka la şaka. dönüyorum ama reel hayatıma.
ulan günlerdir yok olmak niyetiyle yazdıklarımı siliyorum. sil sil bitmedi, hakikaten uzun uzun kafa şişirmişim. (burada bir gülücük var.)
ben ne yazmışım?
içinde ufak tefek insanlık öğütleyen hikayeler.
sağda solda okuduğum kendi seanslarımda yaşadığım birine faydası olur belki diye oluşturduğum psikoloji konulu içerikler.
azıcık komikli,amcamlı,kadri abili, orhan abili anılar.
eşim, bebelerim.
toplamında kimseye zararı olmayan duygularım, düşüncelerim.
en son olarak da burada gördüğüm zorbalığa ilişkin bir yazı.
ayıp mı etmişim? utanmayı gerektirecek bir şey mi yapmışım? bilemedim, belki etmişimdir.
peki başka ne olmuş?
en temel vazifesi okumak olan
modaretör durumum yoktu okuyamadım demiş.
en temel vazifesi objektif olmak olan modaretör yönetimin attığı yazarın nickaltında gitmiş yas tutmuş.
hiç tanımadığım biri seni sevmiyorum seni seveni de sevmiyorum yazmış. bir saat olayın yanlışlığını tartıştığım sözde ikna olan yazar akşamına kadın bir yazarın nickaltını bombalamış, uyarmışım utanma belasına silmiş.
öteki benlen dalga geçmiş.
beriki zorbalığa devam etmiş...
umrumda mı? kesinlikle hayır. vallahi billahi ben yine yazmaya devam edecektim. bunlar silmeye de gitmeye de inanın sebep değildi. ki karşıt görüşlü kaç yazarla görüştüm olayın yanlışlığını anlattım kim ne anladı bilmiyorum. saygı çerçevesinde yazıştık. modaretörün yaptığı da beni bağlamaz, oda sağolsun. velhasıl ben o yazı yüzünden felan toplamadım valizi. kızmadım bile kimseye. içerisinde küfür, hakaret vs. olmadığı sürece düşüncelere saygı duymak lazım.
ne tatava yaptın hoşşik ne demeye siliyon o zaman koleksiyonu?
gelin niyesini söyleyeyim ben size.
beni, buraya nokta dahi faydası olmayan üstüne kaç tane yazarı kaçıran biri gecenin bir yarısı mesajıyla rahatsız etti ve benim dışarıya açılan tek penceremin önüne pisledi. yönetime de durumu izah ettim sağolsunlar anlayışla karşıladılar ellerinden gelen yardımı yaptılar.
ki güneş'i tanıyanlar az çok bilir öyle çabuk sinirlenmez sabrı çoktur. bakın evliyim iki evladım var ve bu benim kaldırabileceğim bir şey değil. ayrıca yönetim bu insana bir şey yapılamayacağını z kuşağının bu şekilde ileteşim kurduğunu söyledi. daha önce de oldu ufak tefek umursamadım. şikayet ettim geçtim. burası anonim bir mecra bunlar oluyor ve olacak kimseyi suçlamıyorum. herkes kendinden sorumludur kötü söz sahibinindir. rahatsızlık vermek isteyen her türlü verir.
ama tekrar söylüyorum üstüne basa basa söylüyorum bu yazarın yaptığı benim kaldırabileceğim bir şey değil. bu saatten sonra azıcık kafam dağılsın diye oturduğum yerden başıma iş açmak, sinirimi bozmak istemiyorum. bebeler tüm kotamı dolduruyor zaten.
şunu da belirteyim ben kimseden taraf olmadım. yine yazayım; beni kimse kurmadı. bir yanlış gördüm ve bunu sıklıkla gördüm. yine söylüyorum hep söyleyeceğim. kötülükten kimseye hayır gelmez. burası sanal da olsa topluma açık bir yerdir. yanlış kime yapılırsa yapılsın yanlıştır. yahu daha ne diyeyim ayıptır işte ötesi var mı?
bu bilgiler ışığında çok sevdiğim defterimin son sayfasını karalayıp penceremi kapatıyorum. zira burada kalırsam aynı samimiyet ile yazabileceğimi düşünmüyorum. süte sinek düştü bir kere ve ben sinekli yoğurt yiyemeyeceğim. hakikaten çok rahatsız oldum. beni rahatsız eden yazara da ruh sağlığı diliyorum. o da sağolsun ne diyeyim. zira yaptıklarını aklı selim biri kesinlikle yapmaz.
yine söylüyorum ben vicdanımın sesini dinledim, siz de öyle yapmaya gayret edin. iyilikten kimseye zarar gelmez. bugüne kadar yazdıklarımı okumaya değer bulan, zaman ayırıp okuyan herkese çok teşekkür ederim. çoğunu sildiğim için de hepinizden özür dilerim duygum ve düşüncelerim burada kalsın istemiyorum. hepiniz sağolun varolun.
hadi bakalım yine bir ruhunuza canınıza sağlık yapıştırayım buraya. hoşçakalın.
"balıklar birbirini yiyor anne fazla uzaklara gitme seni de yerler."
şaka la şaka. dönüyorum ama reel hayatıma.
ulan günlerdir yok olmak niyetiyle yazdıklarımı siliyorum. sil sil bitmedi, hakikaten uzun uzun kafa şişirmişim. (burada bir gülücük var.)
ben ne yazmışım?
içinde ufak tefek insanlık öğütleyen hikayeler.
sağda solda okuduğum kendi seanslarımda yaşadığım birine faydası olur belki diye oluşturduğum psikoloji konulu içerikler.
azıcık komikli,amcamlı,kadri abili, orhan abili anılar.
eşim, bebelerim.
toplamında kimseye zararı olmayan duygularım, düşüncelerim.
en son olarak da burada gördüğüm zorbalığa ilişkin bir yazı.
ayıp mı etmişim? utanmayı gerektirecek bir şey mi yapmışım? bilemedim, belki etmişimdir.
peki başka ne olmuş?
en temel vazifesi okumak olan
modaretör durumum yoktu okuyamadım demiş.
en temel vazifesi objektif olmak olan modaretör yönetimin attığı yazarın nickaltında gitmiş yas tutmuş.
hiç tanımadığım biri seni sevmiyorum seni seveni de sevmiyorum yazmış. bir saat olayın yanlışlığını tartıştığım sözde ikna olan yazar akşamına kadın bir yazarın nickaltını bombalamış, uyarmışım utanma belasına silmiş.
öteki benlen dalga geçmiş.
beriki zorbalığa devam etmiş...
umrumda mı? kesinlikle hayır. vallahi billahi ben yine yazmaya devam edecektim. bunlar silmeye de gitmeye de inanın sebep değildi. ki karşıt görüşlü kaç yazarla görüştüm olayın yanlışlığını anlattım kim ne anladı bilmiyorum. saygı çerçevesinde yazıştık. modaretörün yaptığı da beni bağlamaz, oda sağolsun. velhasıl ben o yazı yüzünden felan toplamadım valizi. kızmadım bile kimseye. içerisinde küfür, hakaret vs. olmadığı sürece düşüncelere saygı duymak lazım.
ne tatava yaptın hoşşik ne demeye siliyon o zaman koleksiyonu?
gelin niyesini söyleyeyim ben size.
beni, buraya nokta dahi faydası olmayan üstüne kaç tane yazarı kaçıran biri gecenin bir yarısı mesajıyla rahatsız etti ve benim dışarıya açılan tek penceremin önüne pisledi. yönetime de durumu izah ettim sağolsunlar anlayışla karşıladılar ellerinden gelen yardımı yaptılar.
ki güneş'i tanıyanlar az çok bilir öyle çabuk sinirlenmez sabrı çoktur. bakın evliyim iki evladım var ve bu benim kaldırabileceğim bir şey değil. ayrıca yönetim bu insana bir şey yapılamayacağını z kuşağının bu şekilde ileteşim kurduğunu söyledi. daha önce de oldu ufak tefek umursamadım. şikayet ettim geçtim. burası anonim bir mecra bunlar oluyor ve olacak kimseyi suçlamıyorum. herkes kendinden sorumludur kötü söz sahibinindir. rahatsızlık vermek isteyen her türlü verir.
ama tekrar söylüyorum üstüne basa basa söylüyorum bu yazarın yaptığı benim kaldırabileceğim bir şey değil. bu saatten sonra azıcık kafam dağılsın diye oturduğum yerden başıma iş açmak, sinirimi bozmak istemiyorum. bebeler tüm kotamı dolduruyor zaten.
şunu da belirteyim ben kimseden taraf olmadım. yine yazayım; beni kimse kurmadı. bir yanlış gördüm ve bunu sıklıkla gördüm. yine söylüyorum hep söyleyeceğim. kötülükten kimseye hayır gelmez. burası sanal da olsa topluma açık bir yerdir. yanlış kime yapılırsa yapılsın yanlıştır. yahu daha ne diyeyim ayıptır işte ötesi var mı?
bu bilgiler ışığında çok sevdiğim defterimin son sayfasını karalayıp penceremi kapatıyorum. zira burada kalırsam aynı samimiyet ile yazabileceğimi düşünmüyorum. süte sinek düştü bir kere ve ben sinekli yoğurt yiyemeyeceğim. hakikaten çok rahatsız oldum. beni rahatsız eden yazara da ruh sağlığı diliyorum. o da sağolsun ne diyeyim. zira yaptıklarını aklı selim biri kesinlikle yapmaz.
yine söylüyorum ben vicdanımın sesini dinledim, siz de öyle yapmaya gayret edin. iyilikten kimseye zarar gelmez. bugüne kadar yazdıklarımı okumaya değer bulan, zaman ayırıp okuyan herkese çok teşekkür ederim. çoğunu sildiğim için de hepinizden özür dilerim duygum ve düşüncelerim burada kalsın istemiyorum. hepiniz sağolun varolun.
hadi bakalım yine bir ruhunuza canınıza sağlık yapıştırayım buraya. hoşçakalın.
"balıklar birbirini yiyor anne fazla uzaklara gitme seni de yerler."
devamını gör...
1149.
içimde büyük bir özlem var ama kime neye bilemiyorum sadece hasret duygusu içinde oldugumu biliyorrum
devamını gör...
1150.
anlayışlı olmak, iyi niyetli olmak bir bela mıdır ? bu sorunun cevabını da her defasında aldım aslında ama başka türlü de olmak istemiyorum. al sana bir gel-git daha. bir dünya sıkıntı varken biri daha peydah oluyor.
devamını gör...
1151.
seni ilk ve son gördüğüm yere denk geldim, yanımda birkaç samimi denecek cinsten arkadaşım. şurada bir kahve içelim diye bir öneri geldi gruptan. içimde o son anın burukluğu ile attım adımımı içeri. sonra onlar koyu, neşeli bir sohbete daldı ben ise senli ve sensiz anılar silsilesine. heyecandan elimi nereye koyacağımı bilemediğim, yüzüne bakamayacak haldeki mahçupluğumu hatırladım. o zamanlar güzel şeylerin olacağı inancıyla belkide yüzümde hep bir gülümseme.. cem abinin sen de başını alıp gitme diyen sesi belli belirsiz duyuluyordu da benim içimin en acıyan yarasına dokunuyordu. hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar dediği yerde omzuma dokunuyor biri ; hadi gülümse fotoğraf çekelim. hep öylesi olur ya anılarda kalır gülüşlerimiz. sen de kaldı gülüşlerim.
devamını gör...
1152.
mantıklı olan, iyi niyet hoşgörü değil, mantıklı olan acımasız olmak ancak acımasız anlayışsız bir insan olursan değer veriyorlar. nezaket ve alçakgönüllülük bu devirde geçerli değil. ezdikçe kıymetli aşağıladikca önemlisin.
devamını gör...
1153.
işle alakalı kafam bozuk. daha 1 aydır çalışıyorum ama sorunların ardı arkası kesilmiyor. bi kere asla elemana değer vermeyen, müdür destekçisi bir yer. taleplerimizi karşılamak bi kenara dursun bizden bişeyler talep etmeye devam ediyorlar. hem de durup dururken ve saçma sapan sebeplerle. maaşı eksik yatır, bi suyu, çayı, kahveyi çok gör, mola yaptırtma sonra o elemandan yüksek performans bekle. ya hadi bi yürüyün gidin şurdan. özel sektörden cidden nefret ediyorum. üstüne bir de böyle saçmalıklarla tuz biber ekiyorlar. işi bırakma noktasına gelince de neden bıraktın oluyor. bu çok şaşırtıcı bi sonuçmuş gibi. her hafta çalışma saati değişir, yok izin günü değişir. ben bir haftalık plan dahi yapamıyorum, kaldı ki bi işim olsa icazet almam gerekiyor. bütün gün mental ve fiziksel olarak yorulmayı geçtim maddi ve manevi değer de görmüyorum. lafta ne var ne yok diye sorarlar anca. önce kendini düşünen, bencil, patrondan çok patroncu, yöneticilik vasfı olmayan insanlar bi yerlere geliyor. biz de anca böyle işin ameleliğini yapıyoruz. hayatım için bi yola çıkmış olmasam ve cidden ihtiyacım olmasa saniye durmayacağım da işte mecburiyetler insanı bağlıyor. neyse bakalım belki bi gün daha iyi şartlarda çalışırım da orda da başka dertlerim olur. kısmet.
devamını gör...
1154.
hayallerime açılan kapının önüne set çekmişler de geçemiyorum gibi. benim ürettiklerim, bana geçit vermiyor. şu seti kim çektiyse bir bulsam gününü göstereceğim. ulan benim bunlar benim! ben neden dokunamıyorum?
şimdi o kapıdan girip, biraz vals, biraz müzik ve çokça sigara ile günleri geçirmek vardı. işin tuhaf yanı orada durumlar karışık. mantık ve duygular, itilaf ve ittifak devletleri gibi olmuşlar. ama mantık hep itilaf tarafında. illa ki bulaşacak bana. illa ki savaşı başlatıp, tatlı gülümsememin eceli olacak. biraz diyorum, biraz neşe lazım. biraz sevgi, biraz duygu, hissetmek lazım efendim! böyle hissizleşmek delirtiyor.
âhu var orada, ona da kavuşmam lazım ama âhu 'yu benimle var edecek kişi nerede, ne zaman gelir? bilinmez.
orası da çok sıkıcı oluyor tek başına..
şimdi o kapıdan girip, biraz vals, biraz müzik ve çokça sigara ile günleri geçirmek vardı. işin tuhaf yanı orada durumlar karışık. mantık ve duygular, itilaf ve ittifak devletleri gibi olmuşlar. ama mantık hep itilaf tarafında. illa ki bulaşacak bana. illa ki savaşı başlatıp, tatlı gülümsememin eceli olacak. biraz diyorum, biraz neşe lazım. biraz sevgi, biraz duygu, hissetmek lazım efendim! böyle hissizleşmek delirtiyor.
âhu var orada, ona da kavuşmam lazım ama âhu 'yu benimle var edecek kişi nerede, ne zaman gelir? bilinmez.
orası da çok sıkıcı oluyor tek başına..
devamını gör...
1155.
1156.
annemin arkadaşlarından birini hiç sevmiyorum. kadını sevememek için hiç bir nedenim yok aslında, ama sevmiyorum. aşırı ağır ve şekerli bir parfüm kullanıp tüm şişeyi kafasından aşağı boşaltıyor. üzerine sigara içtiği için onun kokusu da karışıyor. kadının olduğu ortamda bulunmak istemiyorum.
zaten bağırarak konuşuyor baydı beni.
of zaten birkaç saatliğine kaçıp kafa dinleyeyim dedim, niye geldi ki bu?
zaten bağırarak konuşuyor baydı beni.
of zaten birkaç saatliğine kaçıp kafa dinleyeyim dedim, niye geldi ki bu?
devamını gör...
1157.
yorgunum, ama geçecek.
devamını gör...
1158.
yorgun desen değilim, mutsuz desen değilim ama bir şeyler eksik bende eski ben değilim. karşıdan bakıyorum sanki artık kendime. üzülmüyorum eskisi kadar her şeye. beklemiyorum karşımdakilerden hiçbir şey. başarmak istiyorum beni bana kanıtlamak için. savaşım bitti sanırım dünyayla da kendimle de. sadece huzurla yaşamak istiyorum. az ve öz istiyorum bu yüzden istediklerimi almam gerektiğine inanıyorum. herkes gidebilir sanki bakmam arkalarından, dur demem çünkü kalsınlar istemem ve git diyebilirim hiç diyemediğim kadar. bu güne kadar çok yazık etmişim kendime artık iyi gelmeliyim benliğime.
devamını gör...
1159.
az önce birine laf arasında ben hukuk bilirim dedim senden ötürü. sonra sorular sordu seninle ilgili ve dönüp bana onunla iletişim kurmalısın, kendini keşke anlatırken görseydin çok aşıksın hala dedi.
hala içimde varlığının bu denli kuvvetli olduğunu bilmiyordum. sana dokununca cennet müjdelenmiş gibi hissederdim dedim vs bunları söylese biri bana kesin evlenirdim dedi. biliyorum konuştuk sen de bunu çok isterdin. yapamadık biz. hatırla beceremedik diye ağladığımız geceyi. silinmesin kalbinden zerrelerim.
hala içimde varlığının bu denli kuvvetli olduğunu bilmiyordum. sana dokununca cennet müjdelenmiş gibi hissederdim dedim vs bunları söylese biri bana kesin evlenirdim dedi. biliyorum konuştuk sen de bunu çok isterdin. yapamadık biz. hatırla beceremedik diye ağladığımız geceyi. silinmesin kalbinden zerrelerim.
devamını gör...
1160.
işimi sevmiyorum, oturduğum mahalleyi sevmiyorum. sarmıyor, anlıyor musunuz sarmıyor.
t: isyan etme başlığı.
t: isyan etme başlığı.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2