türkiye'de mütevazı olmak
devamını gör...
erdoğan'ın dünyada ekonomisi en hızlı büyüyen ülke olduk demesi
gerizekalı yerine koyulduğumuzun bir kanıtıdır.
devamını gör...
fotorealizm
fotogerçekçilik, süperrealizm, hiperrealizm, hipergerçekçilik ve keskin odak gerçekçiliği olarak da isimlendirilmektedir.
1960 yıllarında amerika’da ortaya çıkan bu akım prensip olarak klasik realizm ressamlarının amaçlarına çok benzemektedir. fakat üretilecek olan temsillerde hedeflenen gerçeklik ve benzerlik düzeyi burada oldukça yüksektir. klasik realizm akımında ki uygulamalardan farklı olarak resmedilecek kompozisyonda oran orantı vb. matematiksel hesaplar kullanılmadan kompozisyon birebir fotoğraftan icra edilir.
kısaca, sanatçının fotoğrafik görüntüyü gerçekten ayırt edilemeyecek şekilde, projeksiyon ile tuval üzerine yansıtarak boyaması ile ya da direk akrilik ve yağlı boya kullanarak tuvale işlemesidir.
fotorealizm çıtasını arşa çıkaran sanatçı, leng jun'un çalışması.
1960 yıllarında amerika’da ortaya çıkan bu akım prensip olarak klasik realizm ressamlarının amaçlarına çok benzemektedir. fakat üretilecek olan temsillerde hedeflenen gerçeklik ve benzerlik düzeyi burada oldukça yüksektir. klasik realizm akımında ki uygulamalardan farklı olarak resmedilecek kompozisyonda oran orantı vb. matematiksel hesaplar kullanılmadan kompozisyon birebir fotoğraftan icra edilir.
kısaca, sanatçının fotoğrafik görüntüyü gerçekten ayırt edilemeyecek şekilde, projeksiyon ile tuval üzerine yansıtarak boyaması ile ya da direk akrilik ve yağlı boya kullanarak tuvale işlemesidir.
fotorealizm çıtasını arşa çıkaran sanatçı, leng jun'un çalışması.
devamını gör...
tasarım
zihinde canlandırılan, taslağı hayalen fikirde üretilen biçim demektir.
bir eserin, yapının veya teknik bir ürünün ilk taslağını, biçimini kafada oluşturma işi ve bu yolla düşünülmüş biçimdir.
kıyafet, takı, ev dekorasyonu olarak benim de ilgili olduğum durum. yükseleni balık olan biri olarak es geçilemeyecek bir özellik bu zaten. kendimi övmek gibi olmasın sonsuz hayal gücüm mevcuttur. (nasıl övmeyeyim ben şimdi canım kendimi ama.) çocukluğumda bebeklerime kıyafet dikmeyle başladı bu hobi. ebeveynlere naçizane tavsiyem çocuklara minik minik iğne, makas tutmayı öğretin. hem metal-motor hem hayal gücü gelişimi açısından pek çok yararı olacaktır. grup içi etkinliklere alışma ve takım çalışması ön hazırlık olarak düşünebiliriz bir yerde. beraber yapılacak en güzel etkinliklerden biri olacaktır kanaatindeyim.
bir eserin, yapının veya teknik bir ürünün ilk taslağını, biçimini kafada oluşturma işi ve bu yolla düşünülmüş biçimdir.
kıyafet, takı, ev dekorasyonu olarak benim de ilgili olduğum durum. yükseleni balık olan biri olarak es geçilemeyecek bir özellik bu zaten. kendimi övmek gibi olmasın sonsuz hayal gücüm mevcuttur. (nasıl övmeyeyim ben şimdi canım kendimi ama.) çocukluğumda bebeklerime kıyafet dikmeyle başladı bu hobi. ebeveynlere naçizane tavsiyem çocuklara minik minik iğne, makas tutmayı öğretin. hem metal-motor hem hayal gücü gelişimi açısından pek çok yararı olacaktır. grup içi etkinliklere alışma ve takım çalışması ön hazırlık olarak düşünebiliriz bir yerde. beraber yapılacak en güzel etkinliklerden biri olacaktır kanaatindeyim.
devamını gör...
ilhan irem
çok değişik bir insandır kendisi. bu değişikliği kötü olarak yorumlamamak gerek. türkiye hatta dünya müzik piyasası için bile aykırı diye nitelendireceğimiz bir geçmişi ve müzik üretimi var.
profesyonel olarak müzik yapmaya başladığı 70'li yıllarda yaptığı aşk şarkıları için o dönemini "romantik dönem" olarak adlandırıyor. adamdaki vizyona bakar mısınız? klasik müzik tarihindeki "romantik dönem", "barok dönem" gibi kavramları alıp, kendi müzikal yürüyüşüne de bir şekilde uyguluyor. tabii ki bunu 70'li yıllarda değil, çok sonraları, müziği bırakma dönemlerinde tanımlıyor.
80'li yıllara gelince kendisini biraz siyasete bulaştırıyor. siyasi bir figür gibi davranıyor. müzikal gelişimine de bir şekilde bunu yansıtıyor. 80'li yılların heavy metal grupları gibi sistem karşıtı işler yapmaya başlıyor. o romantik aşk şarkıları yazan adam gidiyor ve sözleri ile birlikte müziğini de değiştirip, rock sounduna geçiş yapıyor. daha o dönem başlayan popülist yozlaşmalara tepki koyup, popüler ortamlardan elini ayağını çekiyor. he bu arada ucundan kıyısından metafizik işlere de bu dönemlerde başlıyor.
sonraları ise çok üretken değil. zaten 80'lerde küstüğü popüler kültürün ortasına bir daha girmiyor. kendi halinde albümler yayınlıyor. metafizik ile uğraşmaya devam ettiği için epey müritleri oluşuyor. hayranları ile birlikte ışık ve sevgiyle adına bir oluşum başlatıyorlar. artık toplanıp kedi mi kesiyorlar, yoksa illuminati gibi giyinip "yazık oldu yarınlara" mı söylüyorlar bilmiyorum. ama bu oluşumun epey bir hayran kitlesi var.
şimdilerde ise muhtemelen cihangir taraflarında oturup, ışık ve sevgi işlerine açıktan devam ediyordur. bilmekte yarar var ki adamın popüler olan herkesin bildiği tüm şarkıları 70'lerden kalma. sonrasında adamın yüzüne bakmadığı şarkılar yani. ilhan irem'i anlamak istiyorsak 80 sonrası albümlerini dinlemekte yarar var. gerçekten çok farklı, özgün ve kaliteli işler.
profesyonel olarak müzik yapmaya başladığı 70'li yıllarda yaptığı aşk şarkıları için o dönemini "romantik dönem" olarak adlandırıyor. adamdaki vizyona bakar mısınız? klasik müzik tarihindeki "romantik dönem", "barok dönem" gibi kavramları alıp, kendi müzikal yürüyüşüne de bir şekilde uyguluyor. tabii ki bunu 70'li yıllarda değil, çok sonraları, müziği bırakma dönemlerinde tanımlıyor.
80'li yıllara gelince kendisini biraz siyasete bulaştırıyor. siyasi bir figür gibi davranıyor. müzikal gelişimine de bir şekilde bunu yansıtıyor. 80'li yılların heavy metal grupları gibi sistem karşıtı işler yapmaya başlıyor. o romantik aşk şarkıları yazan adam gidiyor ve sözleri ile birlikte müziğini de değiştirip, rock sounduna geçiş yapıyor. daha o dönem başlayan popülist yozlaşmalara tepki koyup, popüler ortamlardan elini ayağını çekiyor. he bu arada ucundan kıyısından metafizik işlere de bu dönemlerde başlıyor.
sonraları ise çok üretken değil. zaten 80'lerde küstüğü popüler kültürün ortasına bir daha girmiyor. kendi halinde albümler yayınlıyor. metafizik ile uğraşmaya devam ettiği için epey müritleri oluşuyor. hayranları ile birlikte ışık ve sevgiyle adına bir oluşum başlatıyorlar. artık toplanıp kedi mi kesiyorlar, yoksa illuminati gibi giyinip "yazık oldu yarınlara" mı söylüyorlar bilmiyorum. ama bu oluşumun epey bir hayran kitlesi var.
şimdilerde ise muhtemelen cihangir taraflarında oturup, ışık ve sevgi işlerine açıktan devam ediyordur. bilmekte yarar var ki adamın popüler olan herkesin bildiği tüm şarkıları 70'lerden kalma. sonrasında adamın yüzüne bakmadığı şarkılar yani. ilhan irem'i anlamak istiyorsak 80 sonrası albümlerini dinlemekte yarar var. gerçekten çok farklı, özgün ve kaliteli işler.
devamını gör...
kafa rock radyo yayını
devamını gör...
pour over
kimyada kullanılan süzme düzeneğine benzer şekilde bir düzenekle kahve demleme yöntemidir.
devamını gör...
tanrı'ya sorulacak tek soru
ben insan değil miyim?
devamını gör...
dışarıda koca bir dünya varken odasında takılan genç
salona gidince annesinden, mutfağa gidince abisinden, bahçeye çıkınca babasından, çalışma odasında ise ablasından azar işitme ihtimali yüksektir, sürekli nasihat dinlemek istemiyordur. dışarısı desen malum pandemi, anlayacağınız depresyon ile alakası yoktur...
devamını gör...
insanın başarılı biri olmaktan ümidini keseceği yaş
başarı kriterimiz ne ki mesela? tolstoy gibi 67 yaşında bisiklet sürmeyi öğrenmek bir başarı değil midir? öğrenmenin yaşı yoksa başarılı olmanın da yaşı yoktur benim için. çünkü adım atmaya hali olmayan birinin tek bir adım atması bile onun için başarıdır.
devamını gör...
beğeni cimriliği
kasmamak gerekiyor .hoşuma gitmeyen yazarların bile zaman zaman tanımlarını beğeniyorum, alt tarafı beğenip geçiyorsun.
devamını gör...
yazarların izlediği en iyi video
devamını gör...
türkçeden türkçeye çeviri şiirler
"şiir, öyle ayrı bir dildir ki başka hiçbir dile çevrilemez, hatta yazılmış göründüğü dile bile." der jean cocteau. bu başlığa en uygun cümlelerden biri budur zannımca.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
ay karanlık şiirinde geçen,
maviye
maviye çalar gözlerin…
dizeler için, “bu iki mısra var ya, belki bir on yıl değil, daha fazla, çok daha fazla bekledi.” der ahmed arif. bir başka dilde nasıl bulur insan aynı şiiri, birkaç sözcük uğruna on yıllar beklemeyi? eksilir o şiir. bu sebeple, sırf bir şiiri ana dilinde okuyabilmek için yeni diller öğrenmek heyecan veriyor bana.
şiiri, bizzat şairi çevirse dahi, o şiir başka bir şiir olmuştur artık.
devamını gör...
unutulmayan roman karakterleri
benim için ince memeddir.
devamını gör...
eski kafa radyo yayını
yenilenen arayüzü ile daha efektif kullanabildiğimiz kafa sözlük radyosu'nun yeni programı.
yerli ve yabancı müziklerle bizi her pazar tarihte bir yolculuğa çıkaracak olan yayın.
ettiğimiz sohbetler üzerine müzik konusunda yetkili bir abi olduğuna inandığım boşları erken toplayan garson'un bizlere çok keyifli içerikler sunacağından ve pazar gecemize neşe katacağından eminim.
yerli ve yabancı müziklerle bizi her pazar tarihte bir yolculuğa çıkaracak olan yayın.
ettiğimiz sohbetler üzerine müzik konusunda yetkili bir abi olduğuna inandığım boşları erken toplayan garson'un bizlere çok keyifli içerikler sunacağından ve pazar gecemize neşe katacağından eminim.
devamını gör...
müslümanların kendinden olmayan herkese düşman olması
radikal karakterli bir kaç kişiden yola çıkıp büyük bir kitleyi zan altında bırakan bir tümevarım. çoğu tümevarımlar gibi çok kolay yanlışlanabilir olandır.
devamını gör...
temiz vajina
kararınca beyazlatmak zor oluyor bu mereti, aklıma şunu getiren başlıktır;
devamını gör...
mısır mitolojisi
yunan mitolojisinden sonra en ilgi çekici mitlerin olduğu mitolojidir.
eski mısır kültürünün inanç yapısını konu alan, m.ö. ptolemaios hanedanı'nın son hükümdarı kleopatra vıı'nin ölümüyle mö 4000 (mezar uygulamaları ve mezar resimlerinde kanıtlandığı gibi) mö 30'a kadar eski mısır'da yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve o dünyanın tanrılar tarafından sürdürülmesiyle ilgili hikayeler yer almaktadır.
en meşhuru güneş tanrısı ra ve evrenin yaratılış mitidir.
dipnot olarak şunu da ekleyeyim; mitler o dönemin yaratılış hikayeleridir, her dönemin kendine göre bir yaratılış hikayesi vardır bu nedenle.
eski mısır kültürünün inanç yapısını konu alan, m.ö. ptolemaios hanedanı'nın son hükümdarı kleopatra vıı'nin ölümüyle mö 4000 (mezar uygulamaları ve mezar resimlerinde kanıtlandığı gibi) mö 30'a kadar eski mısır'da yaşamın her yönü, dünyanın yaratılışı ve o dünyanın tanrılar tarafından sürdürülmesiyle ilgili hikayeler yer almaktadır.
en meşhuru güneş tanrısı ra ve evrenin yaratılış mitidir.
dipnot olarak şunu da ekleyeyim; mitler o dönemin yaratılış hikayeleridir, her dönemin kendine göre bir yaratılış hikayesi vardır bu nedenle.
devamını gör...