sözlük yazarlarının garip özellikleri
özellikle bu dönemde sol frame'de gördüğüm yabancı isim başlıklarını fenerbahçe'nin yeni transferi zannediyorum, o heyecanla açıyorum.
cahilliğime veriniz lütfen.
cahilliğime veriniz lütfen.
devamını gör...
insan iyi midir kötü müdür sorunsalı
* insan mücadeledir. daimi bir mücadeledir. kolay değildir. varlığının üzerine daima inşa etmesi gerekir. öyle özel bir yanı yoktur. o kadar uzun zamandır bu iştedir ki ilk bakışta varlığının özel bir yanı olduğunu düşündürtür. oysaki özel diye nitelendirilen şeyler insana has olsa da özel değildir. yalnızca çok eskidirler, vakti zamanında insanlar tarafından inşa edildikleri unutulacak kadar üstelik. unuttuğumuz fakat aslında kanıksadığımız bu özel şeyler bizim için nefes almak gibi olmazsa olmazımız olduğu için unutuldu ve yine nefes almak gibi olduğu için yani birebir nefes almakla eşdeğer olmadığından biraz huzursuzuz. bize sürekli inşa etmemiz gerektiğini, mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor, içten içe. kolaya kaçıp inşa ettiklerimize bakarak biz özeliz diyoruz. kolaya kaçmak hepten kötü bir şey değil, biraz da dinlendirici bir şey.
mücadeleden kaçıp kendini pohpohluyorsan kötüsün. bundan az ya da çok uzak kalırsan iyisindir.
mücadeleden kaçıp kendini pohpohluyorsan kötüsün. bundan az ya da çok uzak kalırsan iyisindir.
devamını gör...
mutluluk
gündüzü güzel yapan gecedir. iyiyi değerli kılan kötü.
mutsuzluk var ki mutlu anların kıymeti bilinsin.
bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın.*
mutsuzluk var ki mutlu anların kıymeti bilinsin.
bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın.*
devamını gör...
dr charles hoffe'un mrna aşısı yaptıranlara korkunç haberi
wuu çok korktuk aman allahım ne yaptık biz kendimize böyke dr charles ne anasının hamı ise. lan pembe kıçlı dingil doktor tanesi ben zaten tc vatandaşıyım. aşı bana bundan daha kötü ne yapabilir.
devamını gör...
your name engraved herein
filmi yeni bitirmiş olmakla birlikte beni darmaduman etti resmen. bir kaç şey yazmak istedim, duygular çok yoğun çünkü.
uzun zamandır bir filmi izlerken ağlamamıştım. izlediğim ilk tayvan filmi. fragmanı gördüğümde bu denli iyi çıkacağını tahmin etmemiş iki erkeğin yaşadığı aşk olarak beklentisiz açıp izlemiştim açıkçası.
tayvan'da bl dizileri çokça mevcut ve çokta kaliteli değiller. biraz da beklentim bu yüzden yoktu aslında. filmde de görüldüğü üzere geçmişte böylesine bir toplumdan muhafazakar, baskıcı, engellerle dolu zamanlardan lgbt dostu bir ülke haline gelmek ve dediğim gibi bir dizi sektörü oluşturmak beni içinde bulunduğumuz koşullarda çok etkiledi. oyunculukları gayet iyi buldum. duygular o kadar yoğundu ki çoğu sahneleri görmezden gelebildim, evet iyi olmasa da. özellikle son düzlük. şans verilip izlenebilecek bir yapım. kendimi eleştiri yapmadan filme, akışa tutku değil kalplerin sevgisine bıraktım. karakterimizin de değindiği gibi.
--! spoiler !--
peder ve ana karakterimiz arasında geçen diyaloglarda ''sen kızlardan hoşlanabilirsin ama ben erkeklerden hoşlanamam? senin aşkın benimkinden büyük mü? söyle aşkımız arasında ne fark var? '' çıkışı, devamında yalvarıp ben günahkarsam o zaman yardım et cehenneme gitmeme, belki oradakiler beni anlarlar sözleri öyle dokundu ki. o yalnızlığı, çaresizliği hissettim. kimseye duygularını açıp da sevdiği kişiyi söyleyemedi. bir arkadaşı bile yoktu. abisine bile diyemedi. yalnız peder vardı. ortak şeyler paylaştığı peder.
aşık olduğu birdy isimli genci bir kuşu takip eder gibi takip etti. yani zorluydu ulaşılmazdı. yanına gittiğinde kanatlarını çırpıp kaçardı sonsuz maviliklerde. inatçı ve farklıydı da. jia han hiçbir şeye karşı gelmeyen sessiz, kapanık biriyken onu severek hayatına girmesiyle bambaşka bir insana evrildi. ailesinin önünde duygularını bile açtı. devamında dağ bayır deniz bir yolculuğa çıktı. uzun bir süre çıktıkları son yolculuk olduğunu bilmeden.
duştaki sahnelerinde birdy'nin gülmesi acaba her şeyi bilerek mi yapıyor, aşkını itiraf etsin diye şeklinde düşündürdü. cesur bir karakterdi ama babası keşke doğmasaydın diyordu. sevilmeyen çocuktu, okulda eşcinsel bu çocuk onunla takılma diye jia han'ı arkadaşları uyarıyordu. ama buralara tam değinilmedi. böyle birinden duygularına daha sahip çıkmasını beklerdim. ama tam tersi oldu. bir yansıma.
bizim çocuğumuz olmaz demesi, jia han'a yaklaşımlarından dolayı rol yaptığını düşündüm. ama sonunda zaten kızla evlendiğini çocuklarının olduğunu da gördük.
kadının hayatı da mahvolmuş. boşa bir evlilik yapmış sevenler ayrı kalmış seneler boşa gitmişti.
telefon sahnesinde şarkı dinleyerek ağlamaları çok etkileyiciydi. jia han'ın seni seviyorumlu verdiği mesajı birdy'nin gidip de kıza okulun önünde balonlarla vermesiyle o yıkıklığı ben de hissettim.
birdy ''bana verdiğin, başkalarına verdiklerinle aynıysa istemiyorum'' diye alıntı yapıp kasıldın da sen jia han'a yaptığın her şeyi başkasına yaptın. onu ne yapacağız?? hem üzüldüm hem sinirlendim.
adları birbirlerine kazınmış, dokunmadan da yıllar geçse de izi kalmış, yıllanmış ve yaşanamamış bir aşk. yeni başlangıçlar mesajıyla sona ererek bende de bir iz bıraktı.
--! spoiler !--
tıpkı jia han'ın da dediği gibi ''herkesin ilk aşkı destansı bir film gibi muazzamdır.'' 2020 yılının bıraktığı your name engraved herein de destansı bir ilk aşkın filmi.
uzun zamandır bir filmi izlerken ağlamamıştım. izlediğim ilk tayvan filmi. fragmanı gördüğümde bu denli iyi çıkacağını tahmin etmemiş iki erkeğin yaşadığı aşk olarak beklentisiz açıp izlemiştim açıkçası.
tayvan'da bl dizileri çokça mevcut ve çokta kaliteli değiller. biraz da beklentim bu yüzden yoktu aslında. filmde de görüldüğü üzere geçmişte böylesine bir toplumdan muhafazakar, baskıcı, engellerle dolu zamanlardan lgbt dostu bir ülke haline gelmek ve dediğim gibi bir dizi sektörü oluşturmak beni içinde bulunduğumuz koşullarda çok etkiledi. oyunculukları gayet iyi buldum. duygular o kadar yoğundu ki çoğu sahneleri görmezden gelebildim, evet iyi olmasa da. özellikle son düzlük. şans verilip izlenebilecek bir yapım. kendimi eleştiri yapmadan filme, akışa tutku değil kalplerin sevgisine bıraktım. karakterimizin de değindiği gibi.
--! spoiler !--
peder ve ana karakterimiz arasında geçen diyaloglarda ''sen kızlardan hoşlanabilirsin ama ben erkeklerden hoşlanamam? senin aşkın benimkinden büyük mü? söyle aşkımız arasında ne fark var? '' çıkışı, devamında yalvarıp ben günahkarsam o zaman yardım et cehenneme gitmeme, belki oradakiler beni anlarlar sözleri öyle dokundu ki. o yalnızlığı, çaresizliği hissettim. kimseye duygularını açıp da sevdiği kişiyi söyleyemedi. bir arkadaşı bile yoktu. abisine bile diyemedi. yalnız peder vardı. ortak şeyler paylaştığı peder.
aşık olduğu birdy isimli genci bir kuşu takip eder gibi takip etti. yani zorluydu ulaşılmazdı. yanına gittiğinde kanatlarını çırpıp kaçardı sonsuz maviliklerde. inatçı ve farklıydı da. jia han hiçbir şeye karşı gelmeyen sessiz, kapanık biriyken onu severek hayatına girmesiyle bambaşka bir insana evrildi. ailesinin önünde duygularını bile açtı. devamında dağ bayır deniz bir yolculuğa çıktı. uzun bir süre çıktıkları son yolculuk olduğunu bilmeden.
duştaki sahnelerinde birdy'nin gülmesi acaba her şeyi bilerek mi yapıyor, aşkını itiraf etsin diye şeklinde düşündürdü. cesur bir karakterdi ama babası keşke doğmasaydın diyordu. sevilmeyen çocuktu, okulda eşcinsel bu çocuk onunla takılma diye jia han'ı arkadaşları uyarıyordu. ama buralara tam değinilmedi. böyle birinden duygularına daha sahip çıkmasını beklerdim. ama tam tersi oldu. bir yansıma.
bizim çocuğumuz olmaz demesi, jia han'a yaklaşımlarından dolayı rol yaptığını düşündüm. ama sonunda zaten kızla evlendiğini çocuklarının olduğunu da gördük.
kadının hayatı da mahvolmuş. boşa bir evlilik yapmış sevenler ayrı kalmış seneler boşa gitmişti.
telefon sahnesinde şarkı dinleyerek ağlamaları çok etkileyiciydi. jia han'ın seni seviyorumlu verdiği mesajı birdy'nin gidip de kıza okulun önünde balonlarla vermesiyle o yıkıklığı ben de hissettim.
birdy ''bana verdiğin, başkalarına verdiklerinle aynıysa istemiyorum'' diye alıntı yapıp kasıldın da sen jia han'a yaptığın her şeyi başkasına yaptın. onu ne yapacağız?? hem üzüldüm hem sinirlendim.
adları birbirlerine kazınmış, dokunmadan da yıllar geçse de izi kalmış, yıllanmış ve yaşanamamış bir aşk. yeni başlangıçlar mesajıyla sona ererek bende de bir iz bıraktı.
--! spoiler !--
tıpkı jia han'ın da dediği gibi ''herkesin ilk aşkı destansı bir film gibi muazzamdır.'' 2020 yılının bıraktığı your name engraved herein de destansı bir ilk aşkın filmi.
devamını gör...
sevdiği halde vazgeçen insan
karşı taraf onu sevmiyorsa ne yapsın yani vazgeçmek dışında ne yapabilir ki.
devamını gör...
korona öncesi yapılan son toplu aktivite
mezuniyet fotoğrafı için sınıfça çekime gitmiştik. sonra burger, kafe vs. akşam bilmem kaçta eve dönmüştük. mezuniyet partisi* hayallerimiz vardı hepsi çöp oldu. ama en azından çekimi yapabildik.*
devamını gör...
eşinizde gördüğünüzde sizi ona tekrar aşık eden özellik
benim iyi olmam için beni benden daha çok düşünmesi. her geçen gün daha çok aşık oluyorum kendilerine.
devamını gör...
buzbağ öküzgözü
boğazkere ile birleşiminden ortaya çıkan öküzgözü ve boğazkere 2019 kırmızı şarabı efsane olan şarap markası. fiyat/performans şarabı.
devamını gör...
sabarlar
sabarlar (sabirler); önceleri hunlar’a bağlı olarak yaşamışlar, daha sonra avarların baskısı üzerine ural bölgesine yerleşmişlerdir. sasanilerle birleşerek bizanslılar ile yaptıkları savaşlar sırasında ankara, kastamonu yörelerine kadar gelmişlerdir. bugünkü sibirya bölgesinin adı sabirlerden gelmektedir.
kaynak: tarih dersi notlarımdır. bana ait değildir.
kaynak: tarih dersi notlarımdır. bana ait değildir.
devamını gör...
aşırı kitap okumanın kişiyi dünyadan koparması
kitap okumayan kişinin kitap okuyan kişinin hayatını anlamlandıramadığı için onu hayattan kopmuş sanmasıdır. oku güzel kardeşim.
devamını gör...
kemalettin tuğcu
ilkokul yıllarımda yirmiden fazla kitabını okuduğum yazardır. otuz ya da 40 sayfayı aşmayan güzel kapaklı kitaplardı. aralalarından sadece "kayıkçı güzeli" kitabının ismini hatırlıyorum. onu komşunun çocuğuna ödünç vermiştim. bir hafta sonra taşınmışlardı. belki de bu sebepten içimde yer etmiş.
devamını gör...
ss
ks. seni seviyorum.
ks. schutzstaffel.
t. koruma subayı.
önceleri hitler'in kişisel muhafızlığını yapmak üzere kurulan birliklerdir. ilk kurulduğunda, polis görevi yapan silahlı parti militanlarından oluşuyordu.
ks. schutzstaffel.
t. koruma subayı.
önceleri hitler'in kişisel muhafızlığını yapmak üzere kurulan birliklerdir. ilk kurulduğunda, polis görevi yapan silahlı parti militanlarından oluşuyordu.
devamını gör...
himym'ın aşırı abartılması
normal sitcom dizi , aşırı overrated. gereksiz overrated hatta.
devamını gör...
yancı
stratejik davranır, gerekirse çift taraflı oynar. ben strateji oyunlarında bile yancılık yapmış biriyim...
empire earth oynuyoruz. toplam 5 kişiyiz, herkes tek. diğer büyüklerimiz kadar iyi bilmediğim için, güçlü olan rakiplerden biri ülkeme girdi. tam yok ediyordu ki kendisine, "beni yok etme abi, zaten ben sana tehdit olamam. sen bana kaynak gönder, keskin nişancı timi oluşturup yok etmek istediklerinin işçilerini avlayayım da ekonomileri çöksün." dedim. adam kabul etti, başladı bana kaynak göndermeye.
ben de sözümün eriydim tabi. 70-80 civarı keskin nişancı bastım ve rakiplerine gönderdim. dalacağı kişilere önden ben gidiyor, vur-kaç taktiğiyle adamların işçilerini falan harcıyordum. bu da arkadan ana güçle girip hallediyordu tabi. fakat son rakibim çok yakın bir arkadaşımdı. "bu kadarını yapamam" deyip sniper'ları, bana kaynak yollayan adamın ülkesine sızdırdım. sonra adam hem benim hem de arkadaşımın ağzına s*çtı. *
bu da böyle bir anımdır.
empire earth oynuyoruz. toplam 5 kişiyiz, herkes tek. diğer büyüklerimiz kadar iyi bilmediğim için, güçlü olan rakiplerden biri ülkeme girdi. tam yok ediyordu ki kendisine, "beni yok etme abi, zaten ben sana tehdit olamam. sen bana kaynak gönder, keskin nişancı timi oluşturup yok etmek istediklerinin işçilerini avlayayım da ekonomileri çöksün." dedim. adam kabul etti, başladı bana kaynak göndermeye.
ben de sözümün eriydim tabi. 70-80 civarı keskin nişancı bastım ve rakiplerine gönderdim. dalacağı kişilere önden ben gidiyor, vur-kaç taktiğiyle adamların işçilerini falan harcıyordum. bu da arkadan ana güçle girip hallediyordu tabi. fakat son rakibim çok yakın bir arkadaşımdı. "bu kadarını yapamam" deyip sniper'ları, bana kaynak yollayan adamın ülkesine sızdırdım. sonra adam hem benim hem de arkadaşımın ağzına s*çtı. *
bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
borderline kişilik bozukluğu
borderline'ın kelime anlamı "sınır, sınıra yakın" demektir. duygularını uçlarda yaşayan kişilerin bir kısmında bu hastalık bulunmaktadır. bipolarla karıştırılmamalıdır.
devamını gör...
allah'ın dualara görüldü atıp cevap vermemesi
genç kız tripleri. bir ömür dua edersin, en kötü anında dua edersin, ailenden biri kötü durumdadır dua edersin, işin için dua edersin; ama cevap yok. agresif bir başlık belki ama başka türlü açıklayamıyorum dualarla bir yere varılamadığını.
devamını gör...
gençlerin akıl yaşta değil baştadır sözüne sıkı sıkı sarılması
son dönemde özellikle z kuşağı denilen genç kesimde oldukça popüler olan bir atasözümüz .
geçmişle, eskiyle uzaktan yakından alakası olmayan bu grup, ne hikmetse azıcık sıkıştığında bu söze sarılıveriyor.
güzel de, işinize gelince bugünkü teknoloji, gelişmişlik, çok bilmişlik havası, gelmeyince kimin ne zaman uydurduğu bile belli olmayan bir söze sarılmak.
hoş da değil, doğru da.
sürekli ben bilirim, en iyisi bende, ben ne oldum delisiyim diyeceğinize, sizden öncekilere tepeden bakacağınıza, bu adam ne diyor diye, düşünmek, onun yaşam tecrübesinden faydalanmaya uğraşmak size kaybettirmez, kazandırır gençler.
biz orta yaş ve üstü ağbi ablalarınız, buraya dek getirdik, şimdi sizler bayrağı daha ileriye taşıyacaksınız amma velakin, görünen o ki, tahammülsüz ve başınabuyruk genç nesil, kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyor, hiç kimseye saygı göstermiyor, ben en iyisiyim moduyla, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor .
aman dikkat diyorum gençler,
bu ülke sizlerin elinde yükselip ilerleyecek .
gelin, en azından bu tür yerlerdeki duruşunuzla da olsa, sizden büyüklerin , geleceğe umutla, gururla bakmasına vesile olacak bir yol izleyin ...
edit; kendini her açıdan yetiştirmiş çok değerli gençlerimizi konu dışında tutmak gerek .
geçmişle, eskiyle uzaktan yakından alakası olmayan bu grup, ne hikmetse azıcık sıkıştığında bu söze sarılıveriyor.
güzel de, işinize gelince bugünkü teknoloji, gelişmişlik, çok bilmişlik havası, gelmeyince kimin ne zaman uydurduğu bile belli olmayan bir söze sarılmak.
hoş da değil, doğru da.
sürekli ben bilirim, en iyisi bende, ben ne oldum delisiyim diyeceğinize, sizden öncekilere tepeden bakacağınıza, bu adam ne diyor diye, düşünmek, onun yaşam tecrübesinden faydalanmaya uğraşmak size kaybettirmez, kazandırır gençler.
biz orta yaş ve üstü ağbi ablalarınız, buraya dek getirdik, şimdi sizler bayrağı daha ileriye taşıyacaksınız amma velakin, görünen o ki, tahammülsüz ve başınabuyruk genç nesil, kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyor, hiç kimseye saygı göstermiyor, ben en iyisiyim moduyla, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor .
aman dikkat diyorum gençler,
bu ülke sizlerin elinde yükselip ilerleyecek .
gelin, en azından bu tür yerlerdeki duruşunuzla da olsa, sizden büyüklerin , geleceğe umutla, gururla bakmasına vesile olacak bir yol izleyin ...
edit; kendini her açıdan yetiştirmiş çok değerli gençlerimizi konu dışında tutmak gerek .
devamını gör...

