mezarı ürdün'ün başkenti amman'dadır.
devamını gör...

amerikan cookie veya starbuck kurabiyesi olarak da bildiğimiz kurabiye çeşidi. bildiğiniz damla çikolatalı kurabiye

içerisinde tereyağ, şeker, daha çok şeker, çikolata, un, yumurta ve kabartma tozu bulunuyor. özelliği fırında yayılması, aşırı kabarmaması, dışının çıtır içinin yumuşak olması...

internetteki farklı tariflerle defalarca denedim. tamamen yayvan ve aşırı lezzetli tarifi tam olarak tutturabildim desem yalan olur. çeşitli tariflerden derleme tarifimi paylaşıyorum.

malzemeler:

1 yumurta
yarım paket (125 gr) tereyağ
1 çay bardağından biraz fazla esmer şeker (çay bardakları küçük olanlar değil de bi boy büyük olanları. paşabahçede istanbul serisi diye satılanlardan)
yarım çay bardağı beyaz toz şeker
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı vanilin
1 paket bitter, 1 paket sütlü çikolata (veya damla çikolata)
3 çay bardağı un

ben denediğim tariflerde tereyağ yerine margarin kullanmaya başladım. hakiki tereyağ sağlıklı olduğundan mıdır nedir damak zevkim kabul etmiyor. tüm malzemeleri oda sıcaklığında tutarak tarifi yapın diyorlar. tereyağ/margarin oda sıcaklığında çok zor karıştığı için mikrodalgada ısıtıyorum. çikolata parçaları iri olsun derseniz bıçak yardımıyla kesin. yok uğraşamam derseniz damla çikolata işinizi görür.

yapılışı:

tereyağ ve şekeri spatula veya yardımıyla karıştırın, elinizle karıştırmayın. elinizin sıcaklığı geçmesin. iyice karıştıktan sonra yumurtayı ekleyerek karıştırmaya devam edin. kabartma tozu, vanilin ve unu katıp karıştırın. unu yavaş yavaş ekleyin. cıvık bir kıvamı olması gerekiyor. sıvı halde olmasın yeter. unu fazla gelirse pişerken tepside yayılmaz. karışım unla iyice karıştıktan sonra kestiğiniz çikolataları ekleyin. çikolatalar çok ufalıp dağılmasın diye en son ekliyoruz. kolay şekil alıp elinize yüzünüze bulaşmaması için bir süre buzdolabında bekletin. sonrasında kaşık, dondurma kaşığı vb yardımıyla -tercihen fırın kağıdı serilmiş- tepsiye yuvarlak yuvarlak yerleştirin. (merak etmeyin sonra yayılıp yassı bir şekil alacak) önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika kadar pişirin. çok hızlı yanıyorlar gözünüzü fırından ayırmayın. afiyet olsun.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"baba, bu değirmenin niçin suyu yok?"
"o bir yel değirmeni yavrum"
"tamam da niçin suyu yok?"
devamını gör...

bu durumun herkes farkında ama hâlâ bu uygulamadan vazgeçmediler, devam ediyor. onlar fake user, tek görevleri artılamak. yazarın sözlüğe daha çok bağlanmasını sağlamak için yazarda dopamin etkisini arttırıyor, bu da etkilenen yazarın daha çok yazmasını sağlıyor. hiç alakasız başlıklar ve tanımlarınız gün içinde ilgi görmezken gece artıya boğuluyor. gün içinde ve geceye doğru hiç beğeni almayan tanımlarınız sabah kalktığınız da toplamda 20 30 40 arası beğeni ile kalkıyorsunuz. beğeni alan tanımlara bakıyorsunuz, ne alaka diyorsunuz. bu ekstrem artılama sayısı kiminde daha fazla olabilir. bu uygulama beni teşvik etmiyor ama ettiği yazarlar da illaki vardır.
devamını gör...

teknoloji ağırlıklı bilim yazarıdır,
geniş bir kategoriden gitmektedir.
katkıda bulunan değil sözlüğü sözlük olmasını sağlayan içeriklere sahiptir.
devamını gör...

içinde adım yazan bir tanım bıraktın giderken, dönüp dolaşıp onu okuyor, o tanımın içindeki şarkıda boğuluyorum. adımı duymak, okumak hiç bu kadar zor gelmemişti.
oysa senin adının yanına yakışmıştım, sen bahçe ben rüzgâr, bir de denizi alacaktık ardımıza, sonrası hep iyilik güzellik.

geçen gün iskeleye gittim, sensiz oldu ama kusura bakma. yine de attığım ilk adımdan son tekerlek dönüşüne kadar her saniye aklımdaydın. ev vardı, ben vardım, seneler sonra gelen yaşama gücü vardı, bahçedeki zakkum kokuyordu, denizin iyotu tam kıvamındaydı, hanımelini ve limon ağacını dikeceğim yerleri sana soracaktım tam; yoktun...

bak işte bu çok kötü, yarım kalmışlığın bile yarısında kalmışım, öyle acımasız. vicdan azabı insanın içinde bir yerde asılı kalır ya, bilirsin belki o ağırlığı, öyle bir ağırlık.

olması lazım, olmaması lazım, yok, eksik, natamam, haber, deniz, kahve, çamur, şarkılar, urla, limon ağacı, hanımeli, didoş, bakılmayan bir mutsuz, kendine bakamayan ben, yarım kalmış bir şarkıda sen..

haksızlık çok hadsiz ve sensizlik çok haksız!
devamını gör...

"yakın temas*" ufolojide bir kişinin dünya dışı akıllı yaşam formları ile kurduğu teması belirtmek için kullanılır. bu terminoloji ve sistemi ortaya ilk atan kişi astronom ve ufolog j. allen hynek dir.

hynek in orjinal sınıflandırmasında 3 tür vardır. 4. ve 5. tür başka kişiler tarafından ortaya atılmıştır ve evrensel olarak kabul görmez.

ve yine hynek e göre görülen şeyin bir yakın temas olduğundan emin olmak için 500 fitden daha yakında olması gerekir, böylece görülen şeyin başka bir hava aracı ve atmosferik fenomen olmadığından emin olunur. ayrıca 500 fitden uzak görsel temas sağlanamayan ve sadece radar ile tespit edilen ufolar yakın temas sayılmaz çünkü bazı atmosferik fenomenlerden ötürü radarlar zaman zaman yanılabiliyor.

hynek ufo gözlemlerini mesafelere göre 6 sınıfa ayırmıştır. 500 fit ve üzeri için gece görülmüşse "gece ışıkları" gündüz görülmüş ise "günışığı diskleri" radarda görülmüş ise "radar görselleri" olarak tanımlıyor.
500 fitin altına gelince yakın temas türlerine geçiyoruz.

1. türden yakınlaşmalar: 500 fitden daha yakın bir mesafede bir ufo görmek bu kategoriye giriyor, en sık yaşanan yakın temas türü budur.

2. türden yakınlaşmalar: fiziksel bir kanıt veya etki olan durumlar. örneğin 1. türde bir yakınlaşma sırasında gözlemciler üzerinde tuhaf etkiler olursa bu artık 2. türe yükseliyor. veya etraftaki hayvanlarda garip davranışlar ortaya çıkarsa ya da bir ekin çemberi, ufo enkazı, elektronik cihazlarda bozulma, kimyasal ve radyoaktif izler gibi şeyler görülürse kısacası fiziksel bir bulgu olursa bu 2. türden yakınlaşma sayılıyor.

3. türden yakınlaşmalar: bizzat hareketli bir varlığı görme durumudur, bu bir uzaylı olabilir, bir robot veya hologram olabilir. en az karşılaşılan ve sanırım henüz bir kaydı olmayan tek yakınlaşma türüdür.

ufolog ted bloecher hynek in "3. türden yakınlaşmalar" sınıflandırmasının 6 alt başlığı olduğunu ileri sürüyor bunlar:
a (aboard) : varlığın yalnızca ufonun içerisinde gözlemlenmesi durumu.
b (both) : varlığın ufonun hem içinde hem de dışında gözlemlenmesi durumu.
c (close) : varlığın ufonun yakınında gözlemlendiği ama içeri veya uzağa gitmediği durumu.
d (direct) : bir varlık görüldüğü halde bir ufo görülmemesi fakat eş zamanlı olarak bölgede ufo aktivitesi rapor edilmesi durumu.
e (excluded) : bir varlık görülmesi fakat bölgede hiçbir ufo aktivitesi rapor edilmemesi durumu.
f (frequence) : hiçbir ufo veya varlık görülmemesi fakat kişinin "akıllı iletişim" yaşaması durumu.

hynek in orjinal sınıflandırmasında bulunmayan fakat bazı çevrelerce kabul edilen diğer iki yakın temas türü:

4. türden yakınlaşmalar: kişinin dünya dışı akıllı yaşam formları tarafından kaçırıldığı (alıkonduğu) durumlardır. bunun evrensel olarak kabul görmeme nedeni bazı kişiler bu durumları bir kaçırılma vakası olarak görmemekte ve kişilerin kendi rızası ile olduğunu savunmaktadır ve bu yüzden 3. türe dahil edilmesi gerektiğini savunurlar. bazı kişiler ise tamamen kaçırılma olaylarının varlığını reddeder.

5. türden yakınlaşmalar: insan kaynaklı ve öncülüğünde dünya dışı akıllı yaşam formları ile iletişim başlatılması durumudur. ilk olarak steven greer tarafından ortaya atılmıştır. detaylı bilgi için (bkz: ce-5)
devamını gör...

çocukların dikkatini toplamak için her şeyin absürt olduğu bir kitap okuduk dün. örneğin filler yumurtluyor, balıklar ağaca çıkıyor, insanlar uçuyordu. her olayın üzerine beyin fırtınası yaparken çocuklarla aramızda şöyle bir konuşma geçti:
ben: çocuklar bakın burada insanların kanatları var ve uçuyorlar. bizler uçabilir miyiz?
x çocuk: haaaaaayııır kuşlar uçaaaaar.
y çocuk: haaaaayyyyyıır uçaklar uçar.
z çocuk: leylekler de uçar öğretmenim hem de bebek getirirler.
favorim çocuk : hayır bir kere akıllım bebekleri leylekler getirmez allah onları yukarıdan aşağı fırlatır anne babalar da aşağıda yakalarlar. kim yakaladıysa o onun bebeği olur.
hayatımda bundan mantıklı daha az şey duydum, her an yeni bir şeyler öğrenmek ne güzel!! *
devamını gör...

benimdir, gram da pişmanlığım yoktur. aile paketiyle 26 lira ödüyoruz ve 6 kişi kullanıyoruz. sizin adblock televizyonda ya da telefonda pek iş görmüyor. istediğim videoyu indirip internet paketimden harcama yapmadan izleyebiliyor, potcastleri açıp telefon ekranı kapalıyken de dinleyebiliyor, telefonda başka bir şeyle uğraştığımda da arkaplanda oynatma özelliğinden fazlasıyla yararlanıyorum. üzerine youtube music de cabası. çok fazla rastgele müzik dileyen biri değilimdir, spotfy üyeliğim bir senedir kapalı ve bence youtube music spotfydan daha zengin ve kullanışlıdır. verdiğim her kuruşu hakediyor premium.
devamını gör...

(bkz: eivor)

(bkz: assassin's creed valhalla)
devamını gör...

bana göre birinin diğerine üstünlüğü olmayandır. fakat ülkemizde sözel bölümün çok küçümsendiğini düşünüyorum.
devamını gör...

o kadar alıştıkki artık bir uzvum gibi oldu, maskesiz eksik hissediyorum
devamını gör...

insandır. hayır demeyi öğrenmiştir.
devamını gör...

gereksiz olduğunu düşündüğüm eylem. sevgilinizin ailesiyle tanışmak çok da eğlenceli ya da önemli değildir. çoğunlukla kişinin fazla stres yapması ve karşı taraftan eleştirilere maruz kalmasıyla sonuçlar.
bence işler ciddiye bindiğinde bile mesafeli bir tanışma olmalıdır. ama bu ne yazık ki türk halkının çoğunluğu tarafından ayıplanacak bir düşüncedir.
devamını gör...

boğalar renk körüdür ve kırmızıyı diğer renklerden ayıramazlar. boğa güreşlerinde onları sinirlendiren şey; matadorun elindeki şapka, sopa ya da pelerini sürekli sallamasıdır.
devamını gör...

yahu her yaştan, her karakterden insanın olduğu platformda birinin ufak şeylerden mutlu veya hoşnut olması ne kadar battı size değil mi? kimse aylar oldu belki adam akıllı tanım yazmaya yanaşmıyor kaos veya az enteresan bişey yakaladılar mı ama yaban çakalı kesiliyor alayı vay alüminyum!
devamını gör...

bakın arkadaşlar. profil olarak sekiz dokuz gibi uykusu gelen ve ses kaydı almaktan deli çekinen bir insan olarak her perşembe oturup bu programı dinliyor ve ses kaydı attıysam bilin ki bu programda şirinleri görüyorsunuz. #925798 da size direktifler verilmiş artık bunları uygulamak boynunuzun borcu. sırf ismi uzun yazarın hatrına yollanılır ki program çok güzel. o kadar güzel ki geçtiğimiz bölüm neredeyse bütün sözlük ses kaydıyla yığılma yarattı. samimi söylüyorum bir kendi programını dinliyorum. ayrıca orkide sevin tamam mı ben yine şarkıyı orkide severlere yollayacağım çünkü. orkide sevmeyi şart koşuyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

takılırsa uğraştırır,hasta eder.büyük olasılıkla gitmiştir artık.
devamını gör...

1. miletli aspasia, sokrates'ten ders almıştır. felsefe ve retorik bilgisinin cok derin olduğu söylenir. aristophanes ve xenophon'un eserlerinde kendisinden söz edilir.

2.hypatia, önemli bir filozof olmasının yani sira astronomi matematik alanlarıyla da ilgilenmistir. üstün zekasi ile dikkat çeken hypatia, ünlü matematikçi theon'un kızıdır. platon düşüncelerini ( asil gerçek görünen degil onun ardından bulunandir) savunduğu varsayılır.

3. bingenli hildegard, mistisizm akımının ( dinin metafizik kısmını konu alır) en onemli temsilcilerinden biridir.

4.marguerite porete mistik düşüncenin temsilcilerinden biridir. yazdığı kitabındaki( yalın ruhun aynası) düşüncelerinden dolayı yakılarak öldürülmüştür.

bu kadın filozoflar sadece şuan aklıma gelenler. dahası da var...

kadınlarin her alanda parmagi vardır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim