leyla ile mecnun'dan akılda kalanlar
          yavuz : ardına bakma mecnun
mecnun : kader almaya mı geldi beni benden?
yavuz : bunu bir daha sorma mecnun.
mecnun : neden at mı var arkamda?
işveren : ismail bey dağcılık tecrübeniz var mı?
ismail abi : ya sayın işveren senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun tutmadığının farkında mısın acaba? dağcılık benim genlerimde var, aileden gelir bizde dağcılık. benim halamı dağa kaldırmışlar.
  mecnun : kader almaya mı geldi beni benden?
yavuz : bunu bir daha sorma mecnun.
mecnun : neden at mı var arkamda?
işveren : ismail bey dağcılık tecrübeniz var mı?
ismail abi : ya sayın işveren senin ağzından çıkanla kulağının duyduğunun tutmadığının farkında mısın acaba? dağcılık benim genlerimde var, aileden gelir bizde dağcılık. benim halamı dağa kaldırmışlar.
devamını gör...
yazar olmak
          herkes bişeyler yazabilir ama her yazı yazana da yazar denmez ki
      
  devamını gör...
kitap alıntıları
          bir kış sabretmişsin de tam çiçek açacakken dolu vurmuş gibi oluyor bazen hayat.
|şeker portakalı.
  |şeker portakalı.
devamını gör...
estet
          yunanca kökenli bir sözcüktür. estet kişinin estetik duygusu ve algısı müthiş gelişmiştir. estet olmak, hayata bir estet gözüyle bakabilmek marifet sayılır. yalnız, sonradan estet bakış açısını benimsemekle doğuştan, bir estet olarak dünyaya gelmek farklıdır. estet kişi bu algıyı çabasız kazanmıştır. estet bakabilmek, estet olmak anlamına gelmez. 
estet olanda yalnızca sanat eserlerinde değil hayatın bütününe yayılmış bir güzellik algısı söz konusudur. belirtmekte fayda var ki, estet kişi, olmayan bir güzelliği yaratma çabasında değildir. var olan güzelliği algılar, ayırt eder, dolayısıyla güzelliğe duyarlıdır. güzelden haz duyar. gözleri başka görür, zihninde cisimleri, bir bedeni, tabloyu, bir ağacı anlamlandırma deneyimi farklıdır. güzelden hoşlanan estet, çirkini görmekten (algılamaktan) bir o kadar rahatsız olur.
metinde bahsettiğim güzellik ve çirkinlik, popüler kültürün öğrettiği tanımlarıyla eş manada değildir.
ayrıca, (bkz: estetik), (bkz: estetizm), (bkz: pironik estet), (bkz: hüsn ü aşk).
  estet olanda yalnızca sanat eserlerinde değil hayatın bütününe yayılmış bir güzellik algısı söz konusudur. belirtmekte fayda var ki, estet kişi, olmayan bir güzelliği yaratma çabasında değildir. var olan güzelliği algılar, ayırt eder, dolayısıyla güzelliğe duyarlıdır. güzelden haz duyar. gözleri başka görür, zihninde cisimleri, bir bedeni, tabloyu, bir ağacı anlamlandırma deneyimi farklıdır. güzelden hoşlanan estet, çirkini görmekten (algılamaktan) bir o kadar rahatsız olur.
metinde bahsettiğim güzellik ve çirkinlik, popüler kültürün öğrettiği tanımlarıyla eş manada değildir.
ayrıca, (bkz: estetik), (bkz: estetizm), (bkz: pironik estet), (bkz: hüsn ü aşk).
devamını gör...
ırak'ta 3 penisle doğan çocuk
devamını gör...
atiye
          ilk sezonu güzeldi, tam netflix teki projelerin bizim ülkemize uyarlanmış versiyonu gibiydi içeriği. ancak ikinci sezon o kadar kötüydü ki, son bölümleri artık ciddiye alarak izleyemedim bile. gerçekten bazı bölümlerde sadece dalga geçtim. ortalama bir senaryo ancak bu kadar mahvedilebilirdi, tebrikler.
      
  devamını gör...
overlok makinesi ayağınıza geldi
          en ucuzu bin tl olduğundan mütevellid evimize gelemediği için ayağımıza gelmesi gereken hizmetin anonsudur.ama olsun ben genede bime gelmesini bekleyip 6 taksitle alıp keyfime bakacağımdır.*
      
  devamını gör...
fahiş fiyat zamlarına erdoğan'ın tepkisi
          daha önce de yazmıştım.
1000 liralık bir cep telefonunu tüketici en az 2200 lira ödeyerek alıyor.
üstelik gümrük vergisi rakamla "0" yazıyla "sıfır" olduğu halde.
adamlar 1000 liraya telefon satıyor telefon türkiye'ye geliyor.
bu telefonu üreten qulacomm'a işlemci parası ödüyor.
s-gpu için arm mali ye para ödüyor.
ekran için lg'ye para ödüyor.
batarya için go max'a para ödüyor.
kamera için sony'e para ödüyor.
yazılım için google'a para ödüyor.
ram veya depolama ya da kaplama vb tüm bu imalat sürecinde parça yazılım malzeme lisans vb için kısaca open handset alliance gibi konsorsiyumlar yapılara şirketlere para ödüyor.
aynı zamanda güncelleme destek servis nakliye garanti hizmetleri için de para ödüyor ve 1000 liraya telefonu bize satıp para kazanıyorlar.
ama vatandaş bunu 2200'e alıyor.
bunun suçlusu bu cep telefonunu satan teknosa mı, vatan bilgisaray mı, media markt mi?
aileniz ve sizin için hem güvenli hem şehirde hem kırsalda kullanacağınız volvo'nun en ucuz araba modeli v60 cross country b5 awdmild hybrid benzin 1.969 cc.250 hp8 ileri geartronic modelini volvo üretiyor.
işçilik, mühendislik, malzeme, nakliye, km-yıl garantisi giderlerini karşılama, ar-ge bütçesi, sonra ki model için yatırım parası, hissedarların kar payı, bayi teşvikleri promosyonları, reklam vb markething giderleri, kendi kar payı lisans ücretleri vb masrafları da düşünürek aracı türkiyeye getirip 228.250 tl fiyata satıyor ve volvo para kazanıyor.
benim gibi cahil amele bu arabayı almak için kalkıp 677.238 tl ödüyor.
arada olan 438.988 lira fark için bu arabayı satan volvo bayisi otokoç mu suçlu?
bunu domates biber ayçiçek yağı vs tüm tüketim-tüketici mallarında düşünün ki etkenler değişse de sonuç fahiş fiyat ve bu durum emir denetleme ceza ile düzelmez.
ama yaklaşım tepki doğru.
sn cumhurbaşkanımız ne yapsın, bu pahalılıkta onun suçu etkisi yok.
bunlar dış güçlerin oyunu.
büyümemizi çekemiyorlar.
işlem tamam.
  1000 liralık bir cep telefonunu tüketici en az 2200 lira ödeyerek alıyor.
üstelik gümrük vergisi rakamla "0" yazıyla "sıfır" olduğu halde.
adamlar 1000 liraya telefon satıyor telefon türkiye'ye geliyor.
bu telefonu üreten qulacomm'a işlemci parası ödüyor.
s-gpu için arm mali ye para ödüyor.
ekran için lg'ye para ödüyor.
batarya için go max'a para ödüyor.
kamera için sony'e para ödüyor.
yazılım için google'a para ödüyor.
ram veya depolama ya da kaplama vb tüm bu imalat sürecinde parça yazılım malzeme lisans vb için kısaca open handset alliance gibi konsorsiyumlar yapılara şirketlere para ödüyor.
aynı zamanda güncelleme destek servis nakliye garanti hizmetleri için de para ödüyor ve 1000 liraya telefonu bize satıp para kazanıyorlar.
ama vatandaş bunu 2200'e alıyor.
bunun suçlusu bu cep telefonunu satan teknosa mı, vatan bilgisaray mı, media markt mi?
aileniz ve sizin için hem güvenli hem şehirde hem kırsalda kullanacağınız volvo'nun en ucuz araba modeli v60 cross country b5 awdmild hybrid benzin 1.969 cc.250 hp8 ileri geartronic modelini volvo üretiyor.
işçilik, mühendislik, malzeme, nakliye, km-yıl garantisi giderlerini karşılama, ar-ge bütçesi, sonra ki model için yatırım parası, hissedarların kar payı, bayi teşvikleri promosyonları, reklam vb markething giderleri, kendi kar payı lisans ücretleri vb masrafları da düşünürek aracı türkiyeye getirip 228.250 tl fiyata satıyor ve volvo para kazanıyor.
benim gibi cahil amele bu arabayı almak için kalkıp 677.238 tl ödüyor.
arada olan 438.988 lira fark için bu arabayı satan volvo bayisi otokoç mu suçlu?
bunu domates biber ayçiçek yağı vs tüm tüketim-tüketici mallarında düşünün ki etkenler değişse de sonuç fahiş fiyat ve bu durum emir denetleme ceza ile düzelmez.
ama yaklaşım tepki doğru.
sn cumhurbaşkanımız ne yapsın, bu pahalılıkta onun suçu etkisi yok.
bunlar dış güçlerin oyunu.
büyümemizi çekemiyorlar.
işlem tamam.
devamını gör...
okuduğu kitaptaki cümlelerin altını çizen tip
          buralarda çok genç arkadaşlar var, onlar bilmez ama şöyle 15 yaşındayken cümlelerin altını çizdiğiniz kitap, 40 yaşındayken elinize geçtiğinde "vay benim gençliğim, neleri dert etmiş, neler onun yüreğini delip geçmiş, kitaptaki neleri içselleştirmiş" diye düşünüp bayağı hüzünleniyorsunuz... sanki 15 yaşınızdaki halinizden bugünlere ulaşmış bir mesaj gibi oluyor... tuhaf bir his..
      
  devamını gör...
mandalina kabuğu
          doğramak stres için bire birdir.*
      
  devamını gör...
neyden vazgeçemezsen onunla sınanırsın
          herkes gidebilir herkes terkedebilir her sevgi bitebilir. bitmeyen yegane sevgi aile ve evlat sevgisidir. insanları severken veya bir hediye alırken karşılık beklemeden  yapın bunu. gittiğinde, bittiğinde üzülmemeniz adına. insanlara ve neslere bağlanmak yerine hayatınızda olduğu an veya zaman dilimi için keyfini çıkartın. böylelikle her zaman güçlü ve hep hazırlıklı olursunuz. bir kitap mı okudunuz, bitecek ama bu yeni ve hiç bilmediğiniz bir kitap okuma fırsatı daha doğuracak size. sevgiliniz mi terketti, güle güle. daha çok seveceğiniz başka biri çıkacak elbet karşınıza. çok sevdiğiniz bir eşyayı mı kaybettiniz daha güzelini alırsınız bu sebeple. yukarıda bahsettiğim iki şey hariç her şeyin bir telafisi vardır hayatta.
      
  devamını gör...
her düşünceye saygı duyulur mu sorunsalı
          “fikirlere saygı duyulmaz, saygı kişiye duyulur. fikirler tartışılmak içindir. fikirler eleştirmek içindir. bu tartışmada en önemli husus, bilgidir.” diye devam eden bir ioanna kuçuradi sözü vardır. bence bazı şeyleri de açıklar niteliktedir.
      
  devamını gör...
san sebastian cheesecake
          sebastia, antik dönem sivas ilimizin kullandığı isimdir. sebastian da sivaslı demek oluyor haliyle. aziz sivaslı peynirli keki? tövbe bismillah.
      
  devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istemedikleri
          izmir için tekrar deprem ihtimalinin yüksek olduğuna dair ara ara haberler, profesörlerin adıyla birlikte açıklamaları çıkıyor karşıma. bu sebeple her gece tedirgin uyuyorum. gerçekten yavaş yavaş ölüm düşüncesi daha da ağırlaşıyor içimde.  bu endişeme engel olamıyorum. her ne kadar çok sevdiğim bir hayatım olmasa da ilginç şekilde yaşamak istiyorum.
      
  devamını gör...
durduk yere insanı mutlu eden şeyler
          sevdiğin insanları mutlu ettiğindeki yüz ifadelerinin birden aklına gelmesi
      
  devamını gör...
şarkılarla geçtim aranızdan radyo yayını
          ben hiç şarkı söyleyemem. beni tanıyanlar bilir. sesim filan öyle kötü olduğundan değil. sadece hiçbir şarkı sözünü ezberleyemedigimden. ama bunun tek bir istisnası vardır.
o da pilli bebek ten kızım şarkısı.
kendi kızımi da uyuturken hala söylerim.
gel kızım sokul bana
bir kez daha alayım kokusunu
benim küçük bahçemin
      
  o da pilli bebek ten kızım şarkısı.
kendi kızımi da uyuturken hala söylerim.
gel kızım sokul bana
bir kez daha alayım kokusunu
benim küçük bahçemin
devamını gör...
ceteris paribus
          iktisatçıları krize sokan bu terim, aynı zamanda bilim felsefecilerinin de odak noktalarındandır.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
  deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
devamını gör...
sözlük yazarlarını en çok eğlendiren başlıklar
devamını gör...

