yazarların itiraf köşesi
kendinizi nasıl bir insan olarak tanımladığınızı hiç düşündünüz mü? ben kendimi her güzel şeyi mahvedişimle tanımlıyorum. bir şey içimi kıpır kıpır etmeye görsün, onu uzaklaştırmayı nasıl da başarıyorum kendimden. bana sıcak ve samimi yaklaşmayıversin bir insan, hemen suistimal ediveriyorum o içtenliğini. güzel birkaç an yaşayıvereyim bir insan tanesiyle hemen anlamsız sorgulamalarla felfena ediyorum bütün yaşanmışlıkları. mutlu anlara daima kuşkuyla bakıyor, mutsuzluk daima ensemde soğuk bir revolverle beni bekler hissediyorum. anın büyüsünü yok ediyorum böylece. güzellikleri solduruyor, iyi hisleri çürütüyorum.
lafa gelince hep süslemeler hep kafiyeler hep duyulmak istenen albenili sözler. yaşamaya gelince nasıl da tökezliyorum.
güzel anları mahvedişim biraz da benim mahvım işte, kendimi kendi kuyumu kazmakla tanımlıyorum. böylece bütün güzel şeylere rağmen kalbimi uçsuz bir kuyuya çeviriyorum.
“ellerime gökyüzünü doldurup beklesem de kalbim hep kuyu”
lafa gelince hep süslemeler hep kafiyeler hep duyulmak istenen albenili sözler. yaşamaya gelince nasıl da tökezliyorum.
güzel anları mahvedişim biraz da benim mahvım işte, kendimi kendi kuyumu kazmakla tanımlıyorum. böylece bütün güzel şeylere rağmen kalbimi uçsuz bir kuyuya çeviriyorum.
“ellerime gökyüzünü doldurup beklesem de kalbim hep kuyu”
devamını gör...
gereksiz yere pahalı olan şeyler
pringles. 18 tl olmuş yahu.
devamını gör...
iyi bir yönetici olmak için gerekenler
adalet, kriz yönetimi, liyakat.
devamını gör...
andromeda galaksisinde yer alan en gizemli nötron yıldızı
samimi ve kibar aynı zamanda oldukça da eli açık olan ve çok güzel tanımlar giren yazar arkadaşımdır kendileri.
iyi ki vardır.
iyi ki vardır.
devamını gör...
bu başlıkta kendimizi kandırıyoruz
2021 ekim ayı işsizlik oranı 12.7
devamını gör...
küresel ısınma
trump'ın bulundukları yere kar yağması sebebiyle inanmadığı, buzulları eriten ve iklim üzerinde etkili olan hede.
trump'ı dinlemeyin arkadaşlar. bu olay yüzünden antartika'da sürekli soğuk hava canlısı ölüyor.
trump'ı dinlemeyin arkadaşlar. bu olay yüzünden antartika'da sürekli soğuk hava canlısı ölüyor.
devamını gör...
uranüs
ismini yunan mitolojisindeki gökyüzü tanrısı uranos'tan alan ve güneş sistemine ait olan gezegendir.
27 uydusu olduğu bilinmektedir.
27 uydusu olduğu bilinmektedir.
devamını gör...
limonluekşilisalata
olumsuz bir ruh hali içindeyken odaklanamadığım için kitap okumak, çizim yapmak gibi zihnimi dağıtacak herhangi bir eylem yapamazken açtım tanımlarını okumaya başladım. mahlası gibi ferahlattı. c vitamini ve serotonin deposu. eksik olmasın^^.
devamını gör...
kafa sözlük
sloganı "basit bir sözlükten daha ötesi" olabilir.
devamını gör...
bu da böyle bir anımdır
söylediğine tepki alamayan bu nedenle amaç belirtme ihtiyacı hisseden mağrur kişinin ifadesi. diyalogda böyle açık olan kişilere hastayım.
devamını gör...
128 milyar dolar cebinden çıkmışçasına ağlayan kitle
128 milyar dolar gökten inmedi ya milletın vergisi. ayranı bırakın.
devamını gör...
restitüsyon
bir yapının ilk yapıldığı veya değişikliğe uğradığı dönemlere ait durumunu gösteren projedir.
korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bir yapıda esaslı onarım yapılabilmesi için restorasyon projesi çizilmesi gerekir. restorasyon projesi kararlarının oluşturulabilmesi için:
1. rölöve çizilerek yapının mevcut durumu belgelenir. yapının ölçüleri, malzemeleri, hasar durumu bu çizimle gösterilir.
2. restitüsyon projesi çizilerek yapının ilk yapıldığı ve değişikliğe uğradığı dönemlerdeki durumu gösterilir.(örneğin ayasofya’nın 6. yüzyıl restitüsyon projesi, kubbenin depremde yıkılıp yükseltilerek yeniden yapıldıktan sonraki restitüsyon projesi, camiye çevrildikten sonra minare vb ilaveleri gösteren 15. yüzyıl restitüsyon projesi vb)
restitüsyon projesi hazırlanırken fotoğraflar, eski projeler, gravürler, resimler, seyyahların tasvirleri, arşiv belgeleri, yapı üzerindeki izler, araştırma kazıları sonunda ortaya çıkarılan bölümler, temel kalıntıları, yakın çevredeki ve aynı dönem yapılarıyla yapılan karşılaştırmalı çalışmalar vb.den faydalanılır. bu bilgi ve belgelerin güvenilirlik dereceleri farklı olup proje üzerinde belirtilir.
restitüsyon projesi değerlendirilerek restorasyon projesinde yapının kaldırılacak niteliksiz bölümleri belirlenir. yeterli güvenilirlik derecesine sahipse veya mimari gereklilik varsa yok olmuş bölümlerinin yeniden yapılması için altlık oluşturur.
korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bir yapıda esaslı onarım yapılabilmesi için restorasyon projesi çizilmesi gerekir. restorasyon projesi kararlarının oluşturulabilmesi için:
1. rölöve çizilerek yapının mevcut durumu belgelenir. yapının ölçüleri, malzemeleri, hasar durumu bu çizimle gösterilir.
2. restitüsyon projesi çizilerek yapının ilk yapıldığı ve değişikliğe uğradığı dönemlerdeki durumu gösterilir.(örneğin ayasofya’nın 6. yüzyıl restitüsyon projesi, kubbenin depremde yıkılıp yükseltilerek yeniden yapıldıktan sonraki restitüsyon projesi, camiye çevrildikten sonra minare vb ilaveleri gösteren 15. yüzyıl restitüsyon projesi vb)
restitüsyon projesi hazırlanırken fotoğraflar, eski projeler, gravürler, resimler, seyyahların tasvirleri, arşiv belgeleri, yapı üzerindeki izler, araştırma kazıları sonunda ortaya çıkarılan bölümler, temel kalıntıları, yakın çevredeki ve aynı dönem yapılarıyla yapılan karşılaştırmalı çalışmalar vb.den faydalanılır. bu bilgi ve belgelerin güvenilirlik dereceleri farklı olup proje üzerinde belirtilir.
restitüsyon projesi değerlendirilerek restorasyon projesinde yapının kaldırılacak niteliksiz bölümleri belirlenir. yeterli güvenilirlik derecesine sahipse veya mimari gereklilik varsa yok olmuş bölümlerinin yeniden yapılması için altlık oluşturur.
devamını gör...
nerede bizi seven kızlar
bir (bkz: cevat çapan) şiiridir.
neyle boğuşur insan
koşup yorulduktan sonra
geçmiş zamanın ardından
silik, karanlık anılarından başka
yapayalnız kalmışsa o yalancı pehlivan?
temennalar, naralar,
elenseler, şikeler, tuş olmalar bir yana-
nerede can yoldaşları
doruklara tırmanan
o korkusuz dağcılar,
pişmanlık denizinde
vurgun yiyen dalgıçlar?
mutluluk bir gülmüş eskiden
adı üç kez anılan.
neyle boğuşur insan
koşup yorulduktan sonra
geçmiş zamanın ardından
silik, karanlık anılarından başka
yapayalnız kalmışsa o yalancı pehlivan?
temennalar, naralar,
elenseler, şikeler, tuş olmalar bir yana-
nerede can yoldaşları
doruklara tırmanan
o korkusuz dağcılar,
pişmanlık denizinde
vurgun yiyen dalgıçlar?
mutluluk bir gülmüş eskiden
adı üç kez anılan.
devamını gör...
ikiru
dizi tadında izlediğim filmdir. böyle iç gıcıklayıcı derecede güzel filmleri parça parça zamana yayarak izlemeyi seviyorum. henüz bitirmedim.
filmin en sevdiğim yönü ise içerdiği büyüklü küçüklü konuların evrenselliği gibi görünüyor. bu büyüklü küçüklü konuların aslında tek bir noktada birleştiği zaten filmin sonuna gelmeden kolaylıkla anlaşılabilir.
modern yaşam/şehir yaşamının insan ilişkilerine ve iletişimlerine yansımaları olarak anladım ben az önce bahsettiğim tek noktayı. böyle söyleyince de çok akademik oldu. *
spoiler vermeden nasıl anlatırım diye adeta kızgın kumlara çıplak ayak basan tatilci gibi bir o ayağımı bir bu ayağımı kaldırarak dans eder gibi anlattım filmi.
şahsiyet'i izleyen herkes agah beyoğlu ile kanji watanabe arasındaki benzerlikleri görecektir. amaçlarının benzerlikleri farklı olsa da süreçleri benzer görünüyor.
bir de filmin en hoşuma giden taraflarından biri japon kadınların belediye binasına şikayet için gittikleri sahne. o sahnede tüm memurlar kadınları birbirlerine yönlendirerek adeta onlara bir yıldırma politikası uygularlar. en son birisi boş bir güzelleme yaparak kadınlara boş vaatler verip gönderir. sahneyi izlerken aynen şöyle düşündüm bürokrasi denilen saçmalık her yerde aynıymış.
filmin en sevdiğim yönü ise içerdiği büyüklü küçüklü konuların evrenselliği gibi görünüyor. bu büyüklü küçüklü konuların aslında tek bir noktada birleştiği zaten filmin sonuna gelmeden kolaylıkla anlaşılabilir.
modern yaşam/şehir yaşamının insan ilişkilerine ve iletişimlerine yansımaları olarak anladım ben az önce bahsettiğim tek noktayı. böyle söyleyince de çok akademik oldu. *
spoiler vermeden nasıl anlatırım diye adeta kızgın kumlara çıplak ayak basan tatilci gibi bir o ayağımı bir bu ayağımı kaldırarak dans eder gibi anlattım filmi.
şahsiyet'i izleyen herkes agah beyoğlu ile kanji watanabe arasındaki benzerlikleri görecektir. amaçlarının benzerlikleri farklı olsa da süreçleri benzer görünüyor.
bir de filmin en hoşuma giden taraflarından biri japon kadınların belediye binasına şikayet için gittikleri sahne. o sahnede tüm memurlar kadınları birbirlerine yönlendirerek adeta onlara bir yıldırma politikası uygularlar. en son birisi boş bir güzelleme yaparak kadınlara boş vaatler verip gönderir. sahneyi izlerken aynen şöyle düşündüm bürokrasi denilen saçmalık her yerde aynıymış.
devamını gör...
yaratma kaprisi
carlo m. cipolla’nın alfa yayınlarından çıkan yelkenler ve toplar isimli kitabında yirmi üçüncü sayfada geçen bir tabirdir.
yaratıcı olmak elbette güzeldir. yaratıcılık bizi her alanda bir adım ileri taşıyacak itici güçtür. kabul ediyorum ki yaratıcılık olmadan gelişim de mümkün değildir. yeni şeyler ortaya çıkaran insanlar hangi alanda çalışıyor olursa olsun başımızın tacıdır. ve sizin de bu cümlenin devamında beklediğiniz gibi bu cümlelerin ardından gelen cümleler bir “ama” ile başlayacaktır.
ama (işte beklenen sözcük) nasıl ki her şeyin fazlası zarardır, yaratıcılığı bir kaprise çevirmek de bizim bazı çıkmazlara sokabilir. yaratıcı olmak için gereksiz çabalara girmek bir düzensizlik yaratmakla kalmayacak zamansız ve amaçsız bir kargaşaya da neden olacaktır.
kitapta anlatılan hikayede savaşlarda kullanılan toplar konusunda her komutan, her hükümdar yaratıcı olmak için uğraştığından dolayı bir standart yakalamadığı ve bunun zaman içinde büyük sorunlar doğurduğu anlatılıyor.
bunu her alanda görüyoruz aslında, hele ki eğitimde. her gelen bakanın yaratıcılık kaprisine kapılarak yeni bir sistem denemesi, daha iyisini yapacağına emin olduğu için eski sistemi kaldırıp yepyeni fikirlerle genç dimağları yerle yeksan etmesi aklımızda.
yaratıcılık kaprisine kapılmayıp bunu gerçekten ilerlemek için yapmaya başladığımızda her şey daha güzel olacak. ve insan güzel bir şey yaratacak.
yaratıcı olmak elbette güzeldir. yaratıcılık bizi her alanda bir adım ileri taşıyacak itici güçtür. kabul ediyorum ki yaratıcılık olmadan gelişim de mümkün değildir. yeni şeyler ortaya çıkaran insanlar hangi alanda çalışıyor olursa olsun başımızın tacıdır. ve sizin de bu cümlenin devamında beklediğiniz gibi bu cümlelerin ardından gelen cümleler bir “ama” ile başlayacaktır.
ama (işte beklenen sözcük) nasıl ki her şeyin fazlası zarardır, yaratıcılığı bir kaprise çevirmek de bizim bazı çıkmazlara sokabilir. yaratıcı olmak için gereksiz çabalara girmek bir düzensizlik yaratmakla kalmayacak zamansız ve amaçsız bir kargaşaya da neden olacaktır.
kitapta anlatılan hikayede savaşlarda kullanılan toplar konusunda her komutan, her hükümdar yaratıcı olmak için uğraştığından dolayı bir standart yakalamadığı ve bunun zaman içinde büyük sorunlar doğurduğu anlatılıyor.
bunu her alanda görüyoruz aslında, hele ki eğitimde. her gelen bakanın yaratıcılık kaprisine kapılarak yeni bir sistem denemesi, daha iyisini yapacağına emin olduğu için eski sistemi kaldırıp yepyeni fikirlerle genç dimağları yerle yeksan etmesi aklımızda.
yaratıcılık kaprisine kapılmayıp bunu gerçekten ilerlemek için yapmaya başladığımızda her şey daha güzel olacak. ve insan güzel bir şey yaratacak.
devamını gör...
profil resmine porn star koyan kadın iticiliği
ulan madem böyle bir iticilik yok ne diye başlık açıyorsun ?
devamını gör...
kuvayi milliye destanı
nazım hikmet'in kaleme aldığı türk kurtuluş savaşını kumandan, asker, milis, kadın, köylü; tüm türk halkının gözünden anlattığı harika bir eser. genco erkal bu eseri bölümler halinde harika çizimler eşliğinde seslendirmiştir. kitabın en sevdiğim bölümü olan 26 ağustos gecesinde saatler'i aşağıda genco erkal'ın sesinden izleyebilirsiniz:
devamını gör...


