six degrees of separation
türkçede "ayrımın altı derecesi" olarak ifade edilir. gezegendeki herhangi birinin bir kimseye uzaklığının ortalama olarak 5 veya 6 kişi olduğunu iddia eden bir teoridir.
bu iddia ilk olarak 1929 yılında macar yazar karinty tarafından "zincirler" adlı hikayesine konu olmuştur. daha sonra 1950 yıllarında iki matematikçi tarafından matematiksel ifadelere dökülmeye çalışılmıştır ancak sonuçtan asla tatmin olunamamıştır. 1967 yılında ise amerikan sosyolog miligram bu teoriyi ispatlayabilmek için bir çalışma yapmış ve bu çalışmaya da küçük dünya sorun adını vermiştir.
küçük dünya sorunu
miligram orta batıdaki rastgele birkaç insandan hiç tanımadıkları bir adama bir paket göndermelerini istiyor. bu insanların elinde bulunan bilgiler yalnızca: adamın ismi-soyismi, amerika'da yaşadığı eyalet ve yaptığı meslek. insanlar arkadaşlarının da çevrelerini hesaba katarak ellerinde bulunan paketi bir arkadaşına veriyor, o arkadaşı diğerine, o diğerine derken paketler ulaşması gereken yere ulaşıyor. paketin ulaşma uzunluğu ortalama olarak 5-7 kişi olarak hesaplanıyor.
the oracle of bacon
oracle of bacon, brett tjaden tarafından oluşturulmuş bir internet sitesidir. sitenin asıl amacı herhangi bir oyuncu ile kevin bacon arasındaki bağı hesaplamak olsa da herhangi iki oyuncunun uzaklığını da hesaplayabilirsiniz. site iki oyuncunun oynadığı dizilerden ortak insanları birleştirerek bir yol oluşturma temelli işliyor. örn:


2001 yılında watts adlı bir profesör kolombiya üniversitesinde miligram'ın yapmış olduğunu deneyi e-posta yolu ile gerçekleştiriyor. bunun sonucunda da ,tahmin edildiği üzere, e-postanın son kişiye ulaşma uzunluğu tam 6 kişi çıkıyor.
2008 yılında microsoft 180 milyar kullanıcıyı birbirine bağlayarak bu teoriyi kanıtlamak için minimum zincir uzunluğunu hesaplıyor ve tam olarak 6.6 kişi çıkıyor.
2016 yılında ise facebook, kullanıcılarının aralarındaki ortalama uzunluğun 3.5 kişiye kadar düştüğünü belirtmiştir. bu da bize teknolojinin ilerlemesiyle zincirin kısaldığını gösteriyor.
bu teori en başta her insanın yaklaşık 44 kişi tanıdığı varsayılarak ilerletilse de gelişen teknolojiyle bu sayı 100 kişiye çıkarılmıştır. yani sizin tanıdığınız her 100 kişi birbirinden farklı 100 kişi daha tanıdığında zaten henüz 2. zincirde ulaşabildiğiniz kişi sayısı 10.000'e çıkıyor. 100 kişiden daha az kişiyi tanıyor olsanız dahi tanıdığınız bir kişi normalden daha fazla insanı tanıyor olacak ve dengeyi kuracaktır.
bu zincirler devam ettiğinde ve 6. zincire ulaştığınızda teoride ortalama bir trilyon insana ulaşmış oluyorsunuz, ki bu dünya nüfusundan çok daha büyük bir sayı demek...
kaynaklar
1
2
3
bu iddia ilk olarak 1929 yılında macar yazar karinty tarafından "zincirler" adlı hikayesine konu olmuştur. daha sonra 1950 yıllarında iki matematikçi tarafından matematiksel ifadelere dökülmeye çalışılmıştır ancak sonuçtan asla tatmin olunamamıştır. 1967 yılında ise amerikan sosyolog miligram bu teoriyi ispatlayabilmek için bir çalışma yapmış ve bu çalışmaya da küçük dünya sorun adını vermiştir.
küçük dünya sorunu
miligram orta batıdaki rastgele birkaç insandan hiç tanımadıkları bir adama bir paket göndermelerini istiyor. bu insanların elinde bulunan bilgiler yalnızca: adamın ismi-soyismi, amerika'da yaşadığı eyalet ve yaptığı meslek. insanlar arkadaşlarının da çevrelerini hesaba katarak ellerinde bulunan paketi bir arkadaşına veriyor, o arkadaşı diğerine, o diğerine derken paketler ulaşması gereken yere ulaşıyor. paketin ulaşma uzunluğu ortalama olarak 5-7 kişi olarak hesaplanıyor.
the oracle of bacon
oracle of bacon, brett tjaden tarafından oluşturulmuş bir internet sitesidir. sitenin asıl amacı herhangi bir oyuncu ile kevin bacon arasındaki bağı hesaplamak olsa da herhangi iki oyuncunun uzaklığını da hesaplayabilirsiniz. site iki oyuncunun oynadığı dizilerden ortak insanları birleştirerek bir yol oluşturma temelli işliyor. örn:


2001 yılında watts adlı bir profesör kolombiya üniversitesinde miligram'ın yapmış olduğunu deneyi e-posta yolu ile gerçekleştiriyor. bunun sonucunda da ,tahmin edildiği üzere, e-postanın son kişiye ulaşma uzunluğu tam 6 kişi çıkıyor.
2008 yılında microsoft 180 milyar kullanıcıyı birbirine bağlayarak bu teoriyi kanıtlamak için minimum zincir uzunluğunu hesaplıyor ve tam olarak 6.6 kişi çıkıyor.
2016 yılında ise facebook, kullanıcılarının aralarındaki ortalama uzunluğun 3.5 kişiye kadar düştüğünü belirtmiştir. bu da bize teknolojinin ilerlemesiyle zincirin kısaldığını gösteriyor.
bu teori en başta her insanın yaklaşık 44 kişi tanıdığı varsayılarak ilerletilse de gelişen teknolojiyle bu sayı 100 kişiye çıkarılmıştır. yani sizin tanıdığınız her 100 kişi birbirinden farklı 100 kişi daha tanıdığında zaten henüz 2. zincirde ulaşabildiğiniz kişi sayısı 10.000'e çıkıyor. 100 kişiden daha az kişiyi tanıyor olsanız dahi tanıdığınız bir kişi normalden daha fazla insanı tanıyor olacak ve dengeyi kuracaktır.
bu zincirler devam ettiğinde ve 6. zincire ulaştığınızda teoride ortalama bir trilyon insana ulaşmış oluyorsunuz, ki bu dünya nüfusundan çok daha büyük bir sayı demek...
kaynaklar
1
2
3
devamını gör...
hastane fobisi
bende de olan fobidir. hiç sevmiyorum hastaneleri. hatta öyle ki içinde hastane geçen dizileri bile sevmiyorum.
devamını gör...
kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar
şeker toplamaya çıkmak istersin de çıkamazsın ya işte o zaman fark ediyorum büyüdüğümü. istesem her şekeri alırım mesele şeker değil mesele o heyecan.
devamını gör...
bim haftanın fantezi ürünleri kataloğu
hepsi laylonlu... ben üçlü pamuklu olandan almaya devam edeceğim.*
devamını gör...
manyetik rezonans görüntüleme
iyonize olmayan radyofrekans dalgaları kullanılarak görüntüleme yapan görüntüleme yöntemidir.
yöntemde x ışını kullanılmaz.
özellikle yumuşak dokuları incelemek için kullanılan görüntüleme yöntemidir.
kemik yapılar,hava içeren alanlar ve kalsifikasyonlar iyi değerlendirilemez.
bu yapılar için x-ray veya bilgisayarlı tomografi kullanılabilir.(bkz: bilgisayarlı tomografi)
yöntemde x ışını kullanılmaz.
özellikle yumuşak dokuları incelemek için kullanılan görüntüleme yöntemidir.
kemik yapılar,hava içeren alanlar ve kalsifikasyonlar iyi değerlendirilemez.
bu yapılar için x-ray veya bilgisayarlı tomografi kullanılabilir.(bkz: bilgisayarlı tomografi)
devamını gör...
kadınların kadınları sinir eden özellikleri
bir kadının başka bir kadını aşağılaması
devamını gör...
kuantum mekaniği
schrödinger’in kedisi; bir kedi, küçük bir şişe zehir ve radyoaktif bir kaynakla kapalı bir kutuya bırakılıyor. eğer içerideki monitör radyoaktifliği algılarsa küçük şişe kırılır, zehir kediyi öldürür. bir süre sonra kuantum mekaniğin copenhagen anlamdırması kedinin bir dalga fonksiyonu olduğunu anlık olarak hayatta veya ölü olma ihtimalini vurgular. kutuya bir kez bakıldığında kedi canlı veya ölü olabilir, ikisi birden olamaz.
devamını gör...
güneş'in rengi
sarı ya da turuncu zannedilse de beyaz olan renk. daha doğrusu buna bir renk demek doğru değil; bu renklerin bir karışımı.
uzaydan çekilen fotoğraflarda durum net şekilde görülür:

(görsel bbso. njit. edu'dan alıntıdır.)
farklı renkli fotoğrafları da var tabi ki güneş'in. fakat onlar doğrudan esas rengini değil, belirli dalga boyundaki ışıkların rengini veren filtrelerle çekildiği için öyle. hatta bazıları gözümüzle göremediğimiz, ancak teleskoplarla elde edilebilen kızılötesi yahut morötesi bölgede çekilir. şurada görebilirsiniz örneklerini.
güneş doğarken ya da batarken onu sarı, turuncu hatta kırmızı görürüz. bu durum güneş'in kendi renginden ziyade, içindeki farklı renkli ışıklardan dalga boyu kısa olanların, atmosfer içerisinde saçılmasıyla ilgilidir. aynı durum, gökyüzünün mavi görünmesinin de sebebidir. (bkz: rayleigh saçılması)
uzaydan çekilen fotoğraflarda durum net şekilde görülür:

(görsel bbso. njit. edu'dan alıntıdır.)
farklı renkli fotoğrafları da var tabi ki güneş'in. fakat onlar doğrudan esas rengini değil, belirli dalga boyundaki ışıkların rengini veren filtrelerle çekildiği için öyle. hatta bazıları gözümüzle göremediğimiz, ancak teleskoplarla elde edilebilen kızılötesi yahut morötesi bölgede çekilir. şurada görebilirsiniz örneklerini.
güneş doğarken ya da batarken onu sarı, turuncu hatta kırmızı görürüz. bu durum güneş'in kendi renginden ziyade, içindeki farklı renkli ışıklardan dalga boyu kısa olanların, atmosfer içerisinde saçılmasıyla ilgilidir. aynı durum, gökyüzünün mavi görünmesinin de sebebidir. (bkz: rayleigh saçılması)
devamını gör...
gereksiz yere para verilen tatlılar
tatlıya verilen hiçbir para gereksiz değildir, tatlı tatlıysa. güzel bir keşkül için bir yemek parası dökebilirim.
devamını gör...
sıçmaktan daha zevkli olan şey
montla sıçmak kesinlikle değildir.
devamını gör...
4-3-3 oynatan aykut
mutlu yıllar dilerim.
çok çok güzel bir yaşlar gör.
çok çok güzel bir yaşlar gör.
devamını gör...
the sound of music
aslen 1959 tarihli bir broadway müzikali olup aynı zamanda julie andrews'un başrolünde yer aldığı 1965 yapımı bir müzikal filmdir ve türkçe'ye 'neşeli günler' ismiyle çevrilmiştir. kısaca 'huzurun ve saf sevginin filmi' olmakla beraber çocukluğumuzdan beri kulağımıza çalınmakta olan nice melodinin de kaynağıdır bu film. hem de gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenilmiştir. barones maria von trapp , georges ludwig van trapp ve tüm trapp ailesi çocukları gerçekten yaşamıştır bir zamanlar. hatta the trapp family ve the trapp family in america isimli 1956 ve 1958 tarihli başka müzikal filmler dahi mevcuttur.
öyle pek derin bir senaryosu yoktur ama tüm saf duyguları hissettirir size neşeli günler.
filmin adını aldığı giriş şarkısı 'the sound of music';
bu şarkının ismini söylemeye dahi gerek yoktur;
anlaşıldığı üzere maria'nın yaşı oldukça gençtir ve başladığı rahibelik yoluna devam edecek sabır,sükunet gibi birtakım temel meziyetleri henüz yoktur. bu sebeple manastırdaki en tecrübeli rahibeler,onu bir hayat tecrübesi yaşaması ve böylece olgunlaşmasını sağlamak amacıyla yüzbaşı von trapp isimli bir adamın evine dadılık yapması için göndermeyi kararlaştırırlar.
sister maria rahibelik yolundan vazgeçip mürebbiyelik görevine,daha doğrusu yeni bir hayat amacına yol alırken şöyle der;
''...güç rakamlarda değil,güç zenginlikte değil;
güç, huzurlu uykuyla geçen gecelerde.uyandığında,uyuduğunda sağlıklı olmakta...''
sonra çeşitli olaylar sebebiyle başladığı noktaya,sevgili manastırına geri döner maria. ama bilge başrahibe abbes ona şu sözlerle nasihat verir;
''yaşamak için doğduğun hayatı yaşamalısın,maria...''
öyle pek derin bir senaryosu yoktur ama tüm saf duyguları hissettirir size neşeli günler.
filmin adını aldığı giriş şarkısı 'the sound of music';
bu şarkının ismini söylemeye dahi gerek yoktur;
anlaşıldığı üzere maria'nın yaşı oldukça gençtir ve başladığı rahibelik yoluna devam edecek sabır,sükunet gibi birtakım temel meziyetleri henüz yoktur. bu sebeple manastırdaki en tecrübeli rahibeler,onu bir hayat tecrübesi yaşaması ve böylece olgunlaşmasını sağlamak amacıyla yüzbaşı von trapp isimli bir adamın evine dadılık yapması için göndermeyi kararlaştırırlar.
sister maria rahibelik yolundan vazgeçip mürebbiyelik görevine,daha doğrusu yeni bir hayat amacına yol alırken şöyle der;
''...güç rakamlarda değil,güç zenginlikte değil;
güç, huzurlu uykuyla geçen gecelerde.uyandığında,uyuduğunda sağlıklı olmakta...''
sonra çeşitli olaylar sebebiyle başladığı noktaya,sevgili manastırına geri döner maria. ama bilge başrahibe abbes ona şu sözlerle nasihat verir;
''yaşamak için doğduğun hayatı yaşamalısın,maria...''
devamını gör...
gelecek çağ için alternatif isimler
pandemi çağı.
devamını gör...
mafya sözlük olsa alınabilecek nick
ustaya yenge dedin elif.
devamını gör...
dava
franz kafka hiç yerine konulma duygusunu en iyi işleyen yazarlardan. dava'nın baş kahramanı joseph k. tek suçum insan olmak diyor. konunun adalet sistemiyle ilintili olmasıda ayrı bir ironi.
herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor..
dava, sisteme ve hayata karşı sitemkar yaklaşan bir insanın mücadelesinin hiç olması hikayesidir.kafka her ne kadar ümitsiz olsada ufacık bir umut kapısı aralar okuyucusuna teselli için.
çekinme ve sana doğru görüneni yap.
herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor..
dava, sisteme ve hayata karşı sitemkar yaklaşan bir insanın mücadelesinin hiç olması hikayesidir.kafka her ne kadar ümitsiz olsada ufacık bir umut kapısı aralar okuyucusuna teselli için.
çekinme ve sana doğru görüneni yap.
devamını gör...
düşük bütçeli hobi tavsiyeleri
kültür ve turizm bakanlığı’ na ve kuzey kıbrıs türk cumhurlyeti’ ne bağlı müze, doğal veya tarihi uygarlıklardan kalan tüm kalıntıları, 60 tl’ye alacağınız müze kart ile bir yıl boyunca sınırsız olarak ziyaret edebilirsiniz.
halk kütüphanelerine üyelik sağlayarak ücretsiz olarak istediğiniz kitabı okuyabilirsiniz.
15 yaş altı olanlar kütüphaneye giderek, 15 yaş üstü olanlar ise e-devlet platformu üzerinden kütüphaneye üye olabilir.
üye olmak için tc kimlik numarasını gösterir bir belge ile başvuru yapmak yeterlidir.
(0-18) yaşlar arasındaki üyeliklerde üyelik formunu velisi imzaladığından velisinin de kütüphaneye gitmesi gerekir.
halk kütüphanelerine üyelik sağlayarak ücretsiz olarak istediğiniz kitabı okuyabilirsiniz.
15 yaş altı olanlar kütüphaneye giderek, 15 yaş üstü olanlar ise e-devlet platformu üzerinden kütüphaneye üye olabilir.
üye olmak için tc kimlik numarasını gösterir bir belge ile başvuru yapmak yeterlidir.
(0-18) yaşlar arasındaki üyeliklerde üyelik formunu velisi imzaladığından velisinin de kütüphaneye gitmesi gerekir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
bir hikayesi yoktur,öyle sıradandır.
devamını gör...
ateist kaplumbağa
o nasıl ses diyorum? abartma diyor. asıl bu ses abartılmalı. bayıldımmmm! ayrıca tosbişim sen konuş biz dinleyelim ya, susalım. tosbişim mikrofon sende!
devamını gör...
boşluk bandı
atomda valans bandı ve iletkenlik bandı arasında bulunan ve elektronların bu ikisi arasındaki geçişini zorlaştıran bölge. yasak bant olarak da bilinir.
devamını gör...