ben kendimi beğeniyorum arkadaşlar siz beğenmeseniz de olur, teşekkürler.
devamını gör...

insan.
devamını gör...

komançi. kuzey amerika'da büyük ovalarda yaşayan, uto - aztek dili konuşan bir kızılderili kabilesidir. kendilerine numunuu derler ama düşmanları olan ute'ler onlara "düşman" anlamında kimmantsi dedikleri için böyle tanınmışlardır.
eskiden yakın akrabaları olan shoshone'larla wyoming bölgesinde yaşarken, daha sonra texas civarına yerleştiler. louisiana'dan gelen fransız'lar, meksika'dan gelen ispanyol'lar ve texas'a gelen amerika'lılarla savaşarak, apache'ler gibi "beyaz adam"la uzun yıllar savaşan birkaç kabileden biridir. amerikalılar, kızılderilileri aç bırakıp teslim olmalarını sağlamak için milyonlarca bizon öldürdüler.
comanche'ler, 1870'lerde kiowa, cheyenne ve arapaho kabileleri ile texas'ın son "bizon av alanları" için son kez savaştılar ama yoğun saldırılar karşısında teslim olup, rezervasyonda yaşamayı kabul ettiler.
devamını gör...

ilk başta insan olmayı öğrenin. kadın-erkek ayrıştırmaya çalışmayın.
devamını gör...

günümüzde oldukça gerekli olan yargıdır.

lakin önyargı bir ilaçtır, dozunda kullanılmalıdır.
devamını gör...

büyük konuştuğunu yaşamada bir marka olma yolunda, basamakları üçer beşer çıkan benim, bu son icraatla içinde bulunduğu veri tabanı.
ben bunu sss' de görünce başlık açtım (bkz: mahlas değiştirmek), bir güzel de entty girdim #447325
olmaz dedim, olmamalı dedim, ben yapmam dedim. ne oldu? bugün fikrimde bir miktar değişiklik oldu. hala mahlasın elzem durumlar dışında değiştirilmesine karşıyım. işte onu yapmam.**
ama gel gör ki bu özelliği kullanarak, sözlüğün genel cerrahı&plastik cerrahı helios önderliğinde küçük bir operasyon geçirdim. mahlası amacından saptırmadan, sadece daha mantıklı, okunur hale getirildi.
baştan niye böyle almadım diye ben sorguladım, sorgulayan olursa da #506762 böyle de yazdım yakın zamanda.
bu arada narkozun etkisi hala geçmedi. yanlış şeyler sayıklamadan, kısaca teşekkür ediyorum. eline sağlık helios.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazı insanların yaptığı, kaç kiş ile ne kadar süre bilgi olduğu , unutmadığı olup olmadığını sorgulama durumudur. bu konunun ne kadar etik olduğu tartışmalıdır. bir insanı geçmişi ile yargılamak doğru bir hareket olmadığı gibi, insanın merak etmesi de çok doğaldır.
devamını gör...

öyle kendinden emin yazmış ki bazı yazarlar, kaç yıllık kız arkadaşlarım olmasa inanacağım. sevgi türlü türlü. bir zahmet ayırt etmeyi bilelim dedirten durum.
devamını gör...

97 yapımı david fincher filmi.maalesef michael douglas'in iyi oyunculuğuna rağmen sınıfta kalan bir filmdir benim için.
(spoiler)
filmin en başında hatta adından da anlaşılacağı üzere karakter bir oyunun içerisindedir ve seyirci karakterle birlikte oyunu çözmeye çalışır.film bir kaç yerde 'bitti mi acaba oyun?yoksa adam şizofreni mi?' gibi sorular sordursa da maalesef keyifli bir film değil.bir karmaşa var filmin genelinde.kurgu etkileyici değil.konu da daha güzel işlenebilirmis.
çekimler gerilim filmi vibeı vermek için çok renksiz ve karanlık. muzik de tehlike habercisi.
müzikten tehlikenin gelişini anlıyorsunuz.
sonu için iki kademeli bir şaşırtma denemişler ama filmde zaten sona gelene kadar ölse de kurtulsak moduna giriyorsunuz.
öte yandan filmin film olduğu çok belli.cunku -filmde karaktere yapılan yoğun testlerle anlamlandırilmaya çalışılsa da - oyun sıfır hatayla ilerliyor güya. herhangi birinin bu oyunu gerçek hayatta sağ tamamlama ihtimali yüzde elli falan. filmin sonunda karakterlerden biri her şey kontrol altındaydı sana bir şey olmayacaktı dese de çoğu sahnede asıl karakterin ölme ihtimali yüzde elliydi. bakin bir,iki ,on ,yirmi değil elliydi.
süper oyunmuş valla.

beğenmedim.yorucu bir film. tatsız.
devamını gör...

şiir yazma yeteneği olmayan bizler için canım şairlerimizin yazdığı, sevgiliye ya da hoşlanılan kişiye ithaf edebileceğimiz dizelerdir.
"bir kadına söylenebilecek en güzel sözler" ya da "sevgiliye söylenecek güzel sözler" tarzındaki başlıklardan bilerek farklı olmasını istedim çünkü dizeler herhangi bir söz topluluğu değildir, azdırlar ancak çok fazla şey anlatırlar ve çok şey hissettirirler.

"seni, senin hudutlarının dışında seviyorum"
nazım hikmet

"cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün."
ilhan berk

"sen benim kara ömrüme vuran
suyumu harelendiren sevincimdin."
birhan keskin

"bir bakışın ölmem için yeter; anla rosa ben bir deliyim."
sezai karakoç

"gelişin hayata bağlıyor beni
anlıyor musun
zaman yarat ve uğra"
şükrü erbaş
devamını gör...

hayal gücünün beslediği ve oluşturduğu yakın gelecek veya uzak geleceğe yönelik hayal kurmanın ürünüdür. herkesin aşina olduğu bir isim ile tanıştım bilim kurgu ile tabii ki (bkz: jules verne) ve o günden beri bilim kurgu ögesi olan her şeye bayılıyorum . düşününce benim ya da benden sonra gelecek insanlığın bulunacağı ortamın bir tezahürü. bu zamana kadar yazılan bilim kurgu romanları da aslında geleceğin bir kılavuzu ,keza bilim kurgu filmleri de öyle. uzak ya da yakın geleceğin izleri bilim kurguda saklı bence....
devamını gör...

arap matematikçi, astronom ve fizikçidir. 965 - 1040 yılları arasında yaşamıştır. nesne ışın teorisinin doğruluğunu kanıtlamıştır. “modern optiğin babası” olarak anılır.
devamını gör...

öyle güçlü bir flashback yaşatır ki insana o ana dönersiniz tekrar tüm ayrıntılarıyla yaşarsınız. koku duyusunun en az evrimleşen duyu olduğu ve bu yüzden de en güçlüsü olduğu söylenir.
devamını gör...

kalbi kırılmış, içine kapanık insanları seviyorum. utangaç ve çekingen insanları. yürekten ağlayabilen insanların, göz yaşlarına aşığım. kendinden utanan, nefret eden insanlar samimi gelir.

hiç bir fiyakası olmayan, buna ihtiyaç duymayan insanlar gözümde çok değerlidir. gevezelik etmek laf yetiştirmek yerine susmayı tercih eden insanı, can kulağıyla dinlerim.

yokluk görmüş, acı çekmiş, insanlara saygı duyarım. paylaşmaktan çekinmeyen, cesur ve mert insanlara hayranım.
devamını gör...

orta çağ'da ispanya'da yaptırılmış bir saray. günümüzde ispanyol parlamentosu burada yer alıyor.

bir dünya mirası olarak kabul edilen saray, islam mimarisinden esintiler taşıyor. zira o bölgedeki müslümanların yöneticisi konumundaki banu hud hanedanlığının bir ferdi olan ebu jaffar al-muktadir zamanında yaptırılmıştı.

aragonlu 1. alfonso'nun, 12. yüzyılda zaragoza'yı yeniden fethi sonrasında çeşitli dönemlerde, hristiyan kralların ikametgahı ve sonrasında askeri bir yapı olarak kullanıldı, çok kez zarar gördü ve 20. yüzyılda restore edildi. aslında inşa edildiği dönemde surların dışında kalıyordu ancak yüzyıllar içerisinde şehrin genişlemesi sonucunda artık şehir içinde yer alıyor.

sarayın en eski yapısı troubadour kulesi olarak biliniyor. hendekle çevrili bu kulenin askeri amaçlarla tasarlandığı, yani savunma ve gözcülük için yapıldığı tahmin ediliyor.

görsel

moorish taifal ya da türkçesi mağribi taifal sarayı denen kısım aynı bölgede inşa edildi daha sonra. bu sayede esas saray ile kule birleşmiş oldu.

görsel

bu bölümün kuzey, güney, doğu gibi farklı yönlerdeki salonlarının kullanım amaçları da farklıydı.

santa isabel avlusu adlı kısım, bence sarayın en güzel kısmı. bu, sarayın bağımsız olan tüm kısımlarını birbiriyle birleştiren bir avlu. ismini portekiz kraliçesi aragonlu elizabeth'ten almış. koridorlardaki mermer zemin restorasyonla yapılmış.

görsel

sarayın içinde birçok farklı bölüm daha var; san martin şapeli, mudejar sarayı, katolik krallar tarafından yaptırılan bir başka saray daha... keşke gidebilsem de yakından görsem diyebileceğim birçok detay var.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlar o kadar kaba, o kadar kendini bilmez, işinizi zorlaştırmaya çalışan, yeri gelince kıskanç ve bencil ki... ve bu huylarıyla öyle güzel övünüyorlar ki...
bu doktor ölmeyi düşünmedi, düşündürüldü. buna intihar demek güç, bu bir cinayet. hem de birden fazla katili olan bir cinayet.
6 sayfa ya, gitmeden önce içindekileri ve düşüncelerini dökebilmek için 6 sayfa harcamış. son yazısını 6 sayfalık yazmış. 1 sayfa değil, 2 değil, 3, 4, 5 değil. 6 sayfa! kalbi ne kadar kırıldıysa tam 6 sayfada bunu açıklamaya çalışmış.

bir intihar olunca 'bunalımdaymış' deyip geçiliyor. insan hiçbir şey yokken kolay kolay bunalır mı? biri intihar ediyor, 'zaten depresyondaymış' oluyor. kimse o kişiye neler yaşatıldığının peşine düşmüyor. çünkü biliyorlar, eğer düşerlerse bu intihar değil, cinayet olacak. katili de bir iki kişi değil, onlarcası çıkacak. hatta bir sır vereyim mi? yapılan her türlü baskıya göz yumdukları için yüzlercesi suçlu sayılacak.

eh, biz de aptal değiliz neticesinde. yüzlerce suçlusu olan bir cinayeti açığa çıkarmak istemeyip ismine ''intihar'' diyoruz. o kadar da aptal değiliz, o kadar da değil...
devamını gör...

erkekler de kadınlar da cinsel obje değildir. iki cinsiyet de insandır yani ruhu olan varlıklardır. ruhu olan bir varlığın obje olması da mümkün değildir.
devamını gör...

yakınlarının statüsü. kendi bir baltaya sap olmasa da amcası, dayısından vs. nemalanan tiplerdir.
devamını gör...

biri eğer benim kalbimi kırmışsa ve ben ciddi anlamda üzülmüşsem diyecek hiçbir sözüm olmaz. koca bir sessizlik. bazen sessizlik kelimelerden daha anlamlı oluyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim