sözlükte hiç arkadaşının olmaması
herkes birbirini tanıyormuş da ben elim cebimde avare dolaşıyormuşum gibi hissettiğim. tabi ortama uyum sağlamaya da çalışıyorum ehehehühe filan mod.
devamını gör...
üniversiteyi şehir dışında okumak
bir sürü farklı kültürden ve farklı yerlerden gelmiş insanlarla tanışıp, ekmeğini paylaşmakla sonuçlanan durumdur. kesinlikle tavsiye ederim, kopup gidin gidebiliyorsanız.
devamını gör...
bir gün
“gelecekte, dediniz ama ne zaman
kim bilir, belki de geçmişte
yağmurlardan kalan kimsesizliğin
saklıdır acısı o ‘bir gün’ de”
bir edip cansever şiiri.
devamını gör...
ölüyü gömme geleneğinin saçma olması
ne yapalım yani gömmeyelim de yiyelim mi allah allah ya.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının içini ısıtan şeyler
yağmur.
devamını gör...
favori kahvaltılık
kaşar peyniri ve tulum peyniridir.
tanım: favori kahvaltılıklarımızı paylaştığımız başlık.
tanım: favori kahvaltılıklarımızı paylaştığımız başlık.
devamını gör...
spawn
uzun oldu benden bi'gif isteyeli lakin ben ancak bugün fırsat buldum... gifi de istedim ki adına mazhar spawn (film)nden olsun ama yok anacım.... "insanlığı cennetin kapısına sürükleyecek ve orada yakacak bir asker..." kelamından ve akabinde gelen taramalı sahnesinden sonra ürktüm... adı bende bahar, hint baharatı yahut taş çatlasa hint kebabı olarak kalsın lütfen, ürktüm.*
devamını gör...
islamda kadına verilen değer
değerlere bakalım;
itaat, kadının kocasına karşı vazifelerinden en birincisi (allah’ın emirleri doğrultusunda) itaattir.
bir de hadis verelim;
“kadınların en hayırlısı, baktığında seni mutlu eden, emrettiğinde itaat eden ve olmadığın zaman namusunu ve malını gözetendir.” (taberani, ibn-i mace)
bu örnekler çoktur ama bir parça aklı olana bi bile çoktur.
itaat, kadının kocasına karşı vazifelerinden en birincisi (allah’ın emirleri doğrultusunda) itaattir.
bir de hadis verelim;
“kadınların en hayırlısı, baktığında seni mutlu eden, emrettiğinde itaat eden ve olmadığın zaman namusunu ve malını gözetendir.” (taberani, ibn-i mace)
bu örnekler çoktur ama bir parça aklı olana bi bile çoktur.
devamını gör...
türkiye'de bilimin ilgi görmeme nedeni
çünkü bilim karın doyurmuyor. cevabı bu kadar basit. en zenginler öğretmenler, akademisyenler, profesörler değil müteahhitler, emlakçılar ve siyasiler. ayrıca ne kadar okursan oku torpilin yoksa yine bir yerlere gelmen çok zor. eh bunu bilen yurdum insanı da bilim için değil en azından memur olayım diye okuyor. ve nihayetinde bilim sadece uzaktan bakılan bir film olarak kalıyor.
devamını gör...
piramitleri camiye çevirmek
neden mısır hükümetinin aklına gelmiyor bu? mis gibi olur, 4 köşeye 4 minare, bir kaç arapça tabela, al sana "kamon-u şerif" cami.
devamını gör...
entry girdiğin saniye artı almak
beni mutlu eden şey, artı aldığım için değil ama. bir yerlerde okuyan birileri var demek ki. bu ... tek meselem bu.
devamını gör...
bitkilerde acı hissi
günümüzde hakkında bir çok araştırma yapılan fakat kesin sonuca varılamamış konudur. bitkilerin acı hissi hakkında yapılan tartışmalar bilimin yanında genellikle veganlık üzerinden yürümektedir.
2014 yılının temmuz ayında oecolagia dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre bilim insanları tarafından "arabidopsis thaliana" bitkisinin, üzerine yerleştirilen tırtılların ısırıklarına ve ısırılma hissine karşı savunma tepkisi olarak hardal yağı salgıladığı görülmüştür. kaynak
bir diğer araştırmada ise bonn üniversitesi uygulamalı fizik bölüm araştırmacıları tarafından, saldırı altında bulunan bitkilerin etilen isimli bir gaz salgıladıkları ortaya koyulmuş, hasar görmüş bitkilerden elde ettikleri bu gaza özel oluşturdukları lazer bombardımanı ile de yayılan ses dalgaları incelenmiştir. sağlıklı bitkilerin normalde baloncuklanma şeklinde ses çıkardığı, tehdit hissettiklerinde ise bu sesin bir cırlamaya dönüştüğü, tehditin seviyesine göre cırlama sesinin arttığı ortaya koyulmuştur.
kaynak
bunlara benzer araştırmalardan bitkilerin acıyı hissettiğine dair hiç bir sonucun çıkmayacağını belirterek bitkilerde acıyı algılayan beyin, sinir sistemi veya acı reseptörleri olmadığından acıyı hissetmedikleri görüşünü de ifade edenler bulunmaktadır.
bu görüşe ilişkin kaynak 1 kaynak 2
2014 yılının temmuz ayında oecolagia dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre bilim insanları tarafından "arabidopsis thaliana" bitkisinin, üzerine yerleştirilen tırtılların ısırıklarına ve ısırılma hissine karşı savunma tepkisi olarak hardal yağı salgıladığı görülmüştür. kaynak
bir diğer araştırmada ise bonn üniversitesi uygulamalı fizik bölüm araştırmacıları tarafından, saldırı altında bulunan bitkilerin etilen isimli bir gaz salgıladıkları ortaya koyulmuş, hasar görmüş bitkilerden elde ettikleri bu gaza özel oluşturdukları lazer bombardımanı ile de yayılan ses dalgaları incelenmiştir. sağlıklı bitkilerin normalde baloncuklanma şeklinde ses çıkardığı, tehdit hissettiklerinde ise bu sesin bir cırlamaya dönüştüğü, tehditin seviyesine göre cırlama sesinin arttığı ortaya koyulmuştur.
kaynak
bunlara benzer araştırmalardan bitkilerin acıyı hissettiğine dair hiç bir sonucun çıkmayacağını belirterek bitkilerde acıyı algılayan beyin, sinir sistemi veya acı reseptörleri olmadığından acıyı hissetmedikleri görüşünü de ifade edenler bulunmaktadır.
bu görüşe ilişkin kaynak 1 kaynak 2
devamını gör...
trois couleurs
polonyalı yönetmen krzysztof kieslowski'nin modern sinemaya dair başyapıtıdır. seri; mavi, beyaz ve kırmızı'dan oluşur. sırasıyla özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temaları işlenir. ayrıca bu üç renk, fransa bayrağını temsil eder.
devamını gör...
israil'in mescid-i aksa'ya saldırması
oturmuşlar çok bildiğini sanaraktan bir şeyler karalamışlar türden bazı yorumlar okudum.tarih sahnesinde her şey değişir.değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.bir yer fethedilir,onu layık olan devlet yönetir.neredeyse yeryüzünde hiçbir yer ilk keşfedildiği millette kalmadı ki zaten kudüs sadece yahudilerindir (israel)demek yanlış olur.üstelik işgalci,çete olan bu sömürgeci bencil devletvari insan topluluğu bu şekilde tacizlerle hak iddia edemez.haklı değiller ama yüzde yüz haklı dâhi olsalardı bu tavır ve tutumlarından dolayı hak edene
yani filistin'e bırakmalıdırlar.yönetemiyorlar.kitaplarında hoşgörünün adı yalnızca kendi kanından olanlara karşı var.bırakalım artık kudüs'ü siyonist bencillere yakıştırmayı.dünyanın hiçbir yerinde bir milletin toprağını bu şekilde gasp etmek,o ülkenin namusu sayılan tüm dinin kutsalllarına ev sahipliği yapan yere saldırı düzenlemek kabul edilemez...
yani filistin'e bırakmalıdırlar.yönetemiyorlar.kitaplarında hoşgörünün adı yalnızca kendi kanından olanlara karşı var.bırakalım artık kudüs'ü siyonist bencillere yakıştırmayı.dünyanın hiçbir yerinde bir milletin toprağını bu şekilde gasp etmek,o ülkenin namusu sayılan tüm dinin kutsalllarına ev sahipliği yapan yere saldırı düzenlemek kabul edilemez...
devamını gör...
kemoterapi
5 yıldır, geçen ay 54. dozunu kullandığım, içinde birden fazla ilaç bulunduran protokol.
dilerim kimse kullanmak zorunda kalmasın.
klasik kemoterapi ilaçlarına, son yıllarda eklenen yeni nesil ' akıllı ilaç ' denilen ajanlarla, hastalığın seyir hızı azaltılıp, sağ kalım sürelerinde ciddi uzamalar elde edilmiştir.
dilerim kimse kullanmak zorunda kalmasın.
klasik kemoterapi ilaçlarına, son yıllarda eklenen yeni nesil ' akıllı ilaç ' denilen ajanlarla, hastalığın seyir hızı azaltılıp, sağ kalım sürelerinde ciddi uzamalar elde edilmiştir.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
çok sıkıldım dostlar, sevdiğim ve değer verdiğim insanlardan aynı değeri görememekten sıkıldım. hayır tamam sevdiğim herkes beni sevmek zorunda değil ama seviyor-muş gibi yapmasalar keşke. uzun zamanlardır ağlamayan ve aglamaktan nefret eden ben bu konuda sürekli ağlar oldum. bilmiyorum belki de ben gereğinden fazla değer veriyor ve seviyorumdur, belki de tüm hata bendedir- ki olabilir lakin bu durum beni oldukça fazla üzüyor. ben herkese kolay kolay deger veremezken ve içimi dökemezken, sevdiğim, değer verdiğim ve içimi açtığım insanların bu şekilde davranmaları kalbimi acıtiyor. yoruldum, gerçekten çok yoruldum.
devamını gör...
e-kitap vs normal kitap
e-kitap daha kolay ulaşım, ekonomik ve çoğu bakımdan avantajlı olsa da iflah olmaz bir romantik olduğum için kitap diyorum. dokunmam, koklamam, kenarları kırışmasın diye uğraşmam gerekli. hatta en sevdiğim şeylerden biri de sahaflardan aldığım kitapları tamir etmek.
devamını gör...

