acaba şu an ne yapıyor düşüncesi
          o şimdi ne yapıyor
şu anda şimdi, şimdi?
evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
kolunu kaldırmış olabilir,
- hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!...-
o şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!...-
ve ne düşünüyor
beni mi?
yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?
o şimdi ne düşünüyor,
şu anda, şimdi, şimdi?...
nazım hikmet
  şu anda şimdi, şimdi?
evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
kolunu kaldırmış olabilir,
- hey gülüm,
beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!...-
o şimdi ne yapıyor,
şu anda, şimdi, şimdi?
belki dizinde bir kedi yavrusu var,
okşuyor.
belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
sevgili, canımın içi ayaklar!...-
ve ne düşünüyor
beni mi?
yoksa
ne bileyim
fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
yahut, insanların çoğunun
neden böyle bedbaht olduğunu mu?
o şimdi ne düşünüyor,
şu anda, şimdi, şimdi?...
nazım hikmet
devamını gör...
the sopranos
          gelmiş geçmiş en iyi dizidir. 
çocukken cine 5'te ilk 5 dakikasını izleyerek merak etmiştim. üniversite yıllarına gelince izleme merakı tekrar canlandı o gün bu gündür her sene izliyorum.
psikolojik boyutu çok büyüktür. jennifer melfi sağ olsun. seans yapma inceliklerini de öğrendim.
  çocukken cine 5'te ilk 5 dakikasını izleyerek merak etmiştim. üniversite yıllarına gelince izleme merakı tekrar canlandı o gün bu gündür her sene izliyorum.
psikolojik boyutu çok büyüktür. jennifer melfi sağ olsun. seans yapma inceliklerini de öğrendim.
devamını gör...
çaylakların açmak istediği başlıklar
          yazar olunca ne oluyoruz sait faik abasıyanık mı?  çaylak kelimesini duyunca da çay demleyip içesim geliyor. yine konu dışına çıktım. konu neydi?
çaylaklar başlık açarlar açmazlar yazarlar çizerler karışmayalım.. çay içelim..
  çaylaklar başlık açarlar açmazlar yazarlar çizerler karışmayalım.. çay içelim..
devamını gör...
yazarların en ünlü etkileşimi
devamını gör...
küçük eller
          bir andres barba romandır. 
ışıklar ülkesi isimli boyutundan çok daha büyük bir etkiye sahip olan mükemmel kitabında çocukların doğası gereği acımasız olduğu gerçeğini gözümüze gözümüze sokan yazar aynı fikri bu sefer sadece kız çocuklarının olduğu bir roman üzerinden savunuyor ve bunu yine mükemmel bir anlatımla yapıyor.
kendisinden içinde bulunduğu arabada babasını hatalı bir sollama yapması üzerine büyük bir kaza yaşayan küçük kızın babası olay yerinde annesi ise hastanede ölür.
ama babasının olay yerinde annesinin ise hastanede ölmesi kız çocuğunu o kadar da etkilemez. tedavisi bitince yerleştirildiği yetiştirme yurdunda bu olay hakkında sadece bir kez konuşur.
diğer kız çocukları olan ilişkisi ise masum ve sevimli bir ilişki değildir. yanından ayırmadığı bebeği ile ayrıksı bir görüntü oluşturan kız çocuğu diğer çocukların hem hayranlığını hem de nefretini kazanır en sonunda.
ve bu bebek kız çocuğu ve diğer kız çocukları arasında akıl almaz bir oyunun fikir kaynağını oluşturur.
çocukların dünyasına bir masal ülkesi muamelesi yapmayı bırakmamız için iyi bir çıkış noktası olabilir bu kitap.
  ışıklar ülkesi isimli boyutundan çok daha büyük bir etkiye sahip olan mükemmel kitabında çocukların doğası gereği acımasız olduğu gerçeğini gözümüze gözümüze sokan yazar aynı fikri bu sefer sadece kız çocuklarının olduğu bir roman üzerinden savunuyor ve bunu yine mükemmel bir anlatımla yapıyor.
kendisinden içinde bulunduğu arabada babasını hatalı bir sollama yapması üzerine büyük bir kaza yaşayan küçük kızın babası olay yerinde annesi ise hastanede ölür.
ama babasının olay yerinde annesinin ise hastanede ölmesi kız çocuğunu o kadar da etkilemez. tedavisi bitince yerleştirildiği yetiştirme yurdunda bu olay hakkında sadece bir kez konuşur.
diğer kız çocukları olan ilişkisi ise masum ve sevimli bir ilişki değildir. yanından ayırmadığı bebeği ile ayrıksı bir görüntü oluşturan kız çocuğu diğer çocukların hem hayranlığını hem de nefretini kazanır en sonunda.
ve bu bebek kız çocuğu ve diğer kız çocukları arasında akıl almaz bir oyunun fikir kaynağını oluşturur.
çocukların dünyasına bir masal ülkesi muamelesi yapmayı bırakmamız için iyi bir çıkış noktası olabilir bu kitap.
devamını gör...
savaş sanatı
          müthiş detaylar müthiş taktikler içeren ince kitaptır. ince olduğu kadar kalındır aslında. şov yapmıyorum bence öyle. 
yazarı sun zı (sun tzu) denen bir amcadır.
sadece savaşla ilgili değil aslında kriz çözümü ile ilgili bilgiler veren bir eserdir.
o yüzden iş hayatında çalışan insanların okuması gerektiğini düşünüyorum.
rivayete göre liderlik yeteneği olan insanlar veya liderler bu kitabı çok severlermiş.
ayrıca savaş denen olayda hilenin olabileceğini de anlatmıştır.
kendisi bütün savaşlar hileye dayanır diyor. kazanmak için her yol mübahtır gibi.
ayrıca savaşmadan kazanmayı öğütleyen bir kişidir yazarımız.
ilginçtir bu kitabın ne zaman yazıldığı bilinmiyor.
hatta böyle bir insanın olmadığı falan düşünülüyor.
mutlaka yazımı okuyup kitapa ilgisi olmayacak yazarlar olacaktır. savaş konusu ilgi çekici olmayabilir ama bu kitap sadece savaşla alakalı demek bir tık haksızlık olur.
hayattaki mücadeleler için çok önemli bir rehber olduğunu düşünüyorum.
hayatta bazen kendimizle bile savaşa giriyoruz.
ayrıca bu kitapla ilgili bir başka rivayet ise yıllarca saklandığıdır. bana pek mantıklı geldi.
adam çok güzel taktikler vermiş. saklamak ele geçmemesini istemek son derece normal geliyor.
sadece generaller ulaşabiliyormuş. tabi bunlar rivayet bilemiyoruz.
bu kitapla ilk tanıştığımda baya heyecanlanmıştım. offf savaş severim hadi okuyayım falan diye düşünmüştüm.
adı savaş sanatı olan bir kitabın ilk öğütlerinden birisi savaştan kaçılması gerektiğiydi. şaşırdım ve daha çok sevdim.
bu kitabın bir diğer özelliği ise ince ve sürekli okunabilecek bir şekilde olması. arada sırada açıyorum göz gezdiriyorum. güzel oluyor. yine başka bir rivayete göre şirketler bu kitabı yol haritası olarak görüyormuş.
okumayanlar varsa mutlaka tavsiye ederim.
düşmanı kuşatınca mutlaka kaçacağı bir tarafı boş bırakın ki düşman askerinin aklında daima kaçma seçeceğiz olsun. yoksa asker ölümüne savaşır.
      
  yazarı sun zı (sun tzu) denen bir amcadır.
sadece savaşla ilgili değil aslında kriz çözümü ile ilgili bilgiler veren bir eserdir.
o yüzden iş hayatında çalışan insanların okuması gerektiğini düşünüyorum.
rivayete göre liderlik yeteneği olan insanlar veya liderler bu kitabı çok severlermiş.
ayrıca savaş denen olayda hilenin olabileceğini de anlatmıştır.
kendisi bütün savaşlar hileye dayanır diyor. kazanmak için her yol mübahtır gibi.
ayrıca savaşmadan kazanmayı öğütleyen bir kişidir yazarımız.
ilginçtir bu kitabın ne zaman yazıldığı bilinmiyor.
hatta böyle bir insanın olmadığı falan düşünülüyor.
mutlaka yazımı okuyup kitapa ilgisi olmayacak yazarlar olacaktır. savaş konusu ilgi çekici olmayabilir ama bu kitap sadece savaşla alakalı demek bir tık haksızlık olur.
hayattaki mücadeleler için çok önemli bir rehber olduğunu düşünüyorum.
hayatta bazen kendimizle bile savaşa giriyoruz.
ayrıca bu kitapla ilgili bir başka rivayet ise yıllarca saklandığıdır. bana pek mantıklı geldi.
adam çok güzel taktikler vermiş. saklamak ele geçmemesini istemek son derece normal geliyor.
sadece generaller ulaşabiliyormuş. tabi bunlar rivayet bilemiyoruz.
bu kitapla ilk tanıştığımda baya heyecanlanmıştım. offf savaş severim hadi okuyayım falan diye düşünmüştüm.
adı savaş sanatı olan bir kitabın ilk öğütlerinden birisi savaştan kaçılması gerektiğiydi. şaşırdım ve daha çok sevdim.
bu kitabın bir diğer özelliği ise ince ve sürekli okunabilecek bir şekilde olması. arada sırada açıyorum göz gezdiriyorum. güzel oluyor. yine başka bir rivayete göre şirketler bu kitabı yol haritası olarak görüyormuş.
okumayanlar varsa mutlaka tavsiye ederim.
düşmanı kuşatınca mutlaka kaçacağı bir tarafı boş bırakın ki düşman askerinin aklında daima kaçma seçeceğiz olsun. yoksa asker ölümüne savaşır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
          benim asıl servetim 
senin tarafından sevilişim
yitirsem de sevgini bir gün
ben zaten bir kez sevilmişim her gün
o devlet bana yeter.
  senin tarafından sevilişim
yitirsem de sevgini bir gün
ben zaten bir kez sevilmişim her gün
o devlet bana yeter.
devamını gör...
kadın pedleri bedava olsun terör örgütü
          birilerinin kendi hayatlarını kolaylaştırmak istemesi neden sizi rahatsız ediyor? bu kadar mı umutsuzsunuz kendi hayatlarınızın daha güzel olamayacağından?
      
  devamını gör...
rockabye parçasını bağlama'ya uyarlayan adam
          (bkz: ahmet koç) gibi yetenekli bir insan. seviyorum böyle değişik çalışmalar yapan sanatçıları.
ahmet koç'u da dinlemenizi tavsiye ederim.
      
  ahmet koç'u da dinlemenizi tavsiye ederim.
devamını gör...
şu an üstünde ne var
          kimse söylemeden:
allahın rahmeti ve bereketi.
  allahın rahmeti ve bereketi.
devamını gör...
yazarların keşke dediği şeyler
devamını gör...
normal sözlük meslek ve aylık gelir dağılımı
          işsizim/ 0 tl. çorbayı kaynatmayı bırak çorbaya atacak tuz alamıyoruz. olsun. hayat güzel. kuşlar falan uçuyor.
      
  devamını gör...
türkiye'nin en iyi dizisi
          leyla ile mecnun.
      
  devamını gör...
kadınların alıngan olması
          karşınızdaki insana imtinalı davranın. insan olun. kimse durup dururken alınganlık göstermez.
      
  devamını gör...
madımak oteli
          insanlık suçuna zaman aşımı olmaz. utanç müzesidir bizim için madımak oteli halen yanıyor..
      
  devamını gör...
anatolia
          kanımca pentagram'ın en sağlam albümüdür. bu coğrafyayı ne kadar özümsediğini ve bu coğrafyanın değerlerini ne kadar güzel dile getirdiğini açık ara ortaya koyan albümdür. bu albümle birlikte yolcuğun mecrası belli olmuştur. aşık veysel'in gündüz gecesinin yorumlanması. 1000 in the eastland ile bize özgü enstrümanların şarkılara entegre edilmeye falan başlanması bu albümü farklı kılar. ney'in o muazzam tınılarının metal müzikle birleşmesine şahit olmak özellikle bizim için eşsizdir. albümü ilk elime aldığımda bu kaseti dönüp dönüp, günlerce gecelerce dinleyeceğim aklıma bile gelmezdi. ama bende öyle büyük bir etki bırakmıştır ki, parmaklarımı kanatırcasına bazı şarkıları hak ettikleri şekilde çalabilmek için gece gündüz epey uğraşmıştım. bugün insanların dilinde ''bir'' ''şeytan bunun neresinde?'' ''bu alemi gören sensin'' tarzı şarkılar varsa bunun da en büyük sebebi anatolia albümüdür. o yeni mecra bize bu şarkıları hediye etmiştir. özetle türkiye'de metal müzik anlamında kilometre taşı bir albümdür ve artık klasiktir. tabi benim de dinlediğim ilk pentagram albümü olması dolayısıyla bende yeri ayrıdır. yine ve yeniden ellerine sağlık.
      
  devamını gör...
bir insanın kaliteli olduğunu gösteren detaylar
          hizmet sektöründe çalışanlara nasıl davranması gerektiğini bilmesi, onların da insan olduğunu bilmesi. gerçi kimi çalışanlar da kaba olabiliyorlar ama bu kendi nezaketini kaybetmesi gerektiğini göstermez. nezaket, üslup mühim şeyler.
      
  devamını gör...




