türkiye’de yaşadığı her an.
devamını gör...

cumartesi gecesine özel.
devamını gör...

(bkz: ne diyon abi sen)
devamını gör...

iki buçuk yıllık platonik bir evreden sonra kafamda tasarladığım naçizane bir plan ile kendisine açılma kararı aldım. plana göre kendisini eski usul numaralar ile gizleyen iki arkadaşımın yardımı ile hesap ödeme ve olay esnasında çalacak şarkı buradan işlerini halledecektim. mevcut şahsiyetime göre beklentinin üzerinde bir hediye alarak kendisine vermek istedim çünkü olaydan iki gün sonra kendilerinin doğum günüydü. içimde tam olarak tarif edemediğim çok garip bir his vardı. ben içimdeki bu his ile cebelleşirken kendilerinin kafeden içeri girdiğini gördüm. bulunduğum masaya doğru yönelerek karşıma oturdu. ilk yarım saat boyunca olan bitenden bihaber, karşısındaki insanı yakın arkadaş olarak gören bu kızın ve iki buçuk yıllık emeğin, arkadaşlığın yanıp kül olacağına inan kendimin sohbeti başladı. uygun bir anı bulduktan ve kendimi hazır hissettikten sonra kelimeler ağzımdan dökülmeye başladı. ilk olarak kendisine "seninle geçirdiğim 2.5 yılda sen bana her ne kadar arkadaş gözüyle baktıysan ben sana o kadar arkadaşlıktan öte bir göz ile baktım. ben her gece başımı yastığa koymadan önce bir soru sordum kendime, dedim ki: sen bu kızdan gerçekten hoşlanıyor musun? ve evet her gece kendime sorduğum bu sorunun cevabı hiç değişmeden aynıydı ben senden hoşlanmıyorum! ben seviyorum seni. çünkü hoşlanmak ile sevmek nezdimde çok farklı şeyler. hoşlanmak gelip geçici bir duyguyken sevmek bende bambaşka, baki. ben senin hayatından sen beni çıkarmadığın sürece çıkmak istemiyorum ancak şunu bilmeni isterim ki beni hayatında tuttuğun sürece senin beni sevmen için bir şeyleri sürekli deneyip duracağım... " kendisinin ne tepki vereceğini, kelimelerine nasıl başlayacağını kestirmek güçtü. çünkü ben bu kelimeleri sarf ederken gözlerini doldurabilmeyi başarmıştım. belki o da bana karşı boş değildi, bir şeyler hissediyordu. karşımda onunla, içimde ise kendim ile cebelleşirken benim için o mahur beste çoktan çalmaya başlamıştı. kendisine has, o güzel diliyle bu işin olmayacağını, benimle aynı duyguları hissetmediğini belirterek zatı şahanemi reddetti. her ne kadar bu ihtimale kendimi hazırlamış olsam da tabir-i caizse dünyam başıma yıkıldı.

edit1:

malum olaydan üç veya dört ay geçti ama gelin görün ki sevgili kafacılar aynı durumda devam ediyorum. dünyamı tekrar kuramadım bir türlü. kafanızı da bir güzel şişirdim kusuruma bakmayın. en azından yazarak içimdekileri atmak istiyorum. böyle bir başlık görünce yazmak istedim. umarım herkes sevdiği insan tarafından sevilir kendinize iyi bakın:)


edit2:
şuan durumumun nasıl olduğu hakkında mesajlarınız için çok çok teşekkür ederim. dilim döndüğünce buradan anlatayım. aradan neredeyse 1.5 yıl geçti. bu süre içerisinde kız arkadaşlarım oldu. onlarla güzel vakitler geçirdim. aslında onu unutabilmek için mi denedim böyle bir yolu ondan da emin değilim ancak hiçbiri kendilerinin yerini tutamadı. yaşanmamışlığın özlemini duymak mı bu? yoksa başka bir şey mi bilemiyorum ama olmadı işte. hala seviyorum onu hala özlüyorum. bitmeyen bir şeyler var içimde tek taraflı. gülüşü, bakışı bir olaya vereceği tepki dahi beynimin içine kazılı unutamıyorum. zaten unutmak da istemiyorum aslında. hasretiyle yaşayıp gidiyorum öyle. devam etmeye çalışıyorum..
devamını gör...

kahve içiyorum; mutluyken sütlü, mutsuzken sade...
devamını gör...

-hasta mısın?
- şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor. yastayım. hiç kimse bilmiyor.
devamını gör...

sigara kokusu, hareketli oyuncaklar, stickerlar, pavyon tarzı iç aydınlatmalar, bagajı kaplayan ses sistemi, helezon kesmek, vitese tesbih takmak ve yüksek sesle sokak aralarında gezmek.
devamını gör...

imkansız olduğunu anladığında daha da alevlenen aşktır, geçmiş olsun.
devamını gör...

tabi ki javascript
devamını gör...

lpg li yazardır. az yakar çok kaçar mı bilinmez.
devamını gör...

android işletim sistemi ve bilgisayarlarda gereksiz yer kaplayan, deli gibi bellek harcayan sonuçta hiçbir şeye yaramayan, saçma sapan yazılım veya uygulamalardır. bunların çoğunu kaldıramadığınız için maalesef yeni aldığınız cihazınızda tadınızı kaçırır. yok etmek için root dahil bazı hoş olmayan yollara başvurmakta sizi ayrıca uğraştıracaktır.
devamını gör...

var böyleleri. hahaha. sorarlar adama 28 şubat gecesi nerdeydin diye.
edit. bak bak hâlâ yok film yok milm tavsiye ediyorlar hahaha. yazıyoruz sizi.
devamını gör...

kişinin asıl benliğinden uzaklaştığını fark ettiği andaki ruh hali.

bakıyorum, 34 kere açmışım bugün telefonumun galerisini. önceki gün 46, daha önceki gün 72... her seferinde geçmişe bir yolculuğa çıkmak üzere basmışım defalarca o ikona. bir fotoğrafa dalıyorum bazen dakikalarca, o anı tekrar yaşıyorum kafamda. bugün mutluymuşum diyorum kendime. 3 yıl geçmiş.

yakın çekim bir fotoğrafa rastlıyorum. gülmekten kısılmış ama hala ışıldayan gözlerimin içinin parlaklığına bakıyorum hayretle. hemen yanındaki kazayaklarına dokunuyorum. mutluymuşum diyorum yine. ama üzerinden 3 yıl geçmiş.

ikimizi yan yana görüyorum birden. omzuma vuruyorum, bak ne kadar şanslısın diyorum oradaki kendime. kıymetini bilsen keşke. kalbinin o anki atışını bile hissedebiliyorum. bazen bir ses bölüyor yolculuğumu, fark ediyorum o anda. 3 yıl geçmiş.

bir yemek fotoğrafı. öylesine çekilmiş. evet diyorum hatırlıyorum bu günü, yemek harikaydı. sonra tekrar yiyorum aynısından, defalarca. aynı tadı alamıyorum.

yanımda arkadaşlarım var bu sefer, masada kocaman bir semaver ve içten gülümseyen bir sürü tanıdık yüz. ne güzeldi diyorum bu çayın tadı, halbuki daha az önce içtim aynısını, hiç benzemiyorlardı.

bir ekran görüntüsü düşüyor önüme. belli ki unutmamak için alınmış. okuyorum, incinmiyorum eskisi kadar. pas geçiyorum hislerimi, düşüncelerimi. biliyorum çünkü değiştirmeyecek hiçbir şeyi, 3 yıl geçmiş. duygularımın bile üstü küflenmiş.

ani bir hareketle kapatıyorum fotoğrafları, biliyorum sonrasında defalarca tekrar açacağımı. gerçek hayata dönmen gerek diyorum, bir iki fiske vuruyorum belki kendime. toparlanmaya çalışıyorum. yüzüme bir gülümseme oturtup kalkıyorum oturduğum yerden. gülümsemem bile aynı değil. 3 yıl geçmiş diyorum kendi kendime. bıraktığım kendime geri dönmek üzere boşlukta süzülmeye devam ediyorum.
devamını gör...

aşık olduğu kadındır.
devamını gör...

a rh +
bursadayım.
kan vermeye. uygunum.
lazım olursa bir turuncu.
devamını gör...

beni güldüren başlıktır. anonim kişilerin yakışıklılık yakıştırması tuhaftır. benim diyenlerin ruh hali de tuhaftır. ayrıca burasının bir yakışıklılık platformu olduğunu zannetmek de epey tuhaftır.
devamını gör...

kafa bir han biz de yolcu
pandacım unutmamış dostunu
messela yanni bu bir soru mu?
baharmıgeldi yoksa hava soğuk mu?
devamını gör...

yere düşen bir yiyeceği 5 sn içinde alıp yiyebileceğimizi söyleyen kural.

dipnotu: 3 saniyemiydi yoksa.
dipnotu 2: üflemeden yemeyin.
devamını gör...

sen kalacaksın kimse bilmeyecek
ve kimseler görmeyecek seni,
yaşayacaksın gözlerimde.

| özdemir asaf
devamını gör...

prompter falan diyeceksiniz ama okurken bile tonlama, vurguyla insanları kendine rahatça bağlayabiliyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim