uykuluyken mesajlaşmak
seni seviyorum demese de olur.
tanım: herkes için yapılmayacak zor bir mesajlaşma hali.
tanım: herkes için yapılmayacak zor bir mesajlaşma hali.
devamını gör...
barsel
11 saat içerisinde 392 adet tanım yapmış, durmak nedir bilmeyen, kırmızı ışıklarda bile gaza basan cesur ve çılgın yazarımız. bu bence bir rekor.
devamını gör...
evrim teorisinin çürümüş olması
evrime bir şekilde mesafeliyseniz sizi modern biyoloji biliminin tuvaletine bile almazlar bırak çökmesini.
devamını gör...
yabancı uyruklu biriyle evlenmek
bambaşka bir kültüre damat olmak ya da gelin olmak. dezavantajlarının avantajlarından daha az olduğunu düşündüğüm durumdur.
devamını gör...
sözlük dergisi duyuruları
bugün dergimizi teşriflendiren yazarlarımız:
osmanlı kadınını etkileyen moda ile armysuzy ve euphoria yazısı ile yokoylekararliseyler. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
osmanlı kadınını etkileyen moda ile armysuzy ve euphoria yazısı ile yokoylekararliseyler. bir solukta okunacak güzel yazılarına buradaki öne çıkan yazılardan ulaşabilirsiniz.
kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...
kafatolog
dikkate alınmaması gereken bir yazar. mesajlarını engellemiştim çok önceleri, rahatsız etmişti zira.
ayrıca şeriat yaşamak istiyorsa yallah arabistana diyorum kendisine.
zaten kendisinden olsa olsa ahlak zabıtası olur.
ayrıca şeriat yaşamak istiyorsa yallah arabistana diyorum kendisine.
zaten kendisinden olsa olsa ahlak zabıtası olur.
devamını gör...
drake denklemi
16. yüzyılda, ingiliz amiral ve kaşif "sir francis drake" tarafından ortaya atılmış olan bu denkleme göre evrenimizde milyonlarca medeniyet olabilir. peki francis drake tarafından önerilen bu denkleme göre hesaplama nasıl yapılır ?
bu denklem matematiksel olarak; "n=r* x fp x ne x fl x fi x fc x l" şeklinde tanımlanmıştır. bu denkleme göre;
n = samanyolu galaksimizde gelişmiş olan, teknolojik olarak iyi düzeydeki medeniyetlerin sayısını ifade etmektedir. francis drake'e göre dünya dışında gelişmiş bir medeniyet varsa ve ne kadar çok gelişmişse, onların tarafından gelen elektromanyetik dalgaları, salınımları o kadar çok tespit etmemiz mümkündür. ve bahsedilen medeniyet o kadar çok gerçekten gelişmişse, bizi elbet bir gün ziyaret edeceklerdir.
r* = samanyolu galaksisi içerisindeki ortalama yıldız oluşumu sayısını ifade eder. yıldız oluşum süreçlerinden geriye kalan tüm nesneler ise gezegenleri oluşturmuştur. bünyesinde yaşam barındıran gezegen yoksa da zamanla hayatın bu gezegenlerde de var olabileceği savunulmuştur. nasa (amerikan uzay ajansı) ve esa (avrupa uzay ajansı) yaptığı çalışmalarda, her yıl uzayda 7 tane yeni yıldızın doğduğunu ifade etmektedir.
fp = ön-gezegenlerin disklerinde bulunan gaz, toz, kaya, toprak ve enkazlardan, bu maddelerin etkileşimiyle en az bir gezegen oluşturan yeni yıldızların oranını göstermektedir. öte gezegenleri gözlemlemek için kullanılan "kepler teleskobu" güneş ve benzeri tüm büyük yıldızların ve kırmızı cüce diye adlandırılan nesnelerin etraflarında ve yörüngelerinde gezegenler olduğunu söylemekte. bu keşif sayesinde gezegenler oldukça sıradan hale gelmiş durumda.
ne = herhangi bir yıldız sistemi içerisinde hayat gelişmesi ve barındırması izin verebilecek gezegen sayısını gösterir. güneş sistemimiz bildiğimiz kadarıyla bu konuda yalnızca dünyaya sahip. bunun yanı sıra mars ve venüs'ün ya gelecekte yaşama ev sahipliği yapabileceğine ya da geçmişte hayata ev sahipliği yapmış olabileceğine dair düşünceler de varlığını sürdürmekte. bu terimde gezegenlerin yörüngesindeki uydulardan yaşama elverişli olanlar hesaba katılmamaktadır.
fl = herhangi bir gezegen yaşam barındırmak açısından tüm ana yapı taşlarına sahip olsa da burada herhangi bir yaşamın var olacağı veya var olabileceği garanti edilemez asla. denklemin bu tarafında, yaşamın en basit hallerinde bile olsa üstünde gerçekten yaşam görünen gezegenlerin sayısı gösterilmekte. günümüze kadar bu aşamaya gelebilen tek bir gezegen olduğu bilinmekte. mikrobiyal yaşam bildiğimiz kadarıyla ilk ve tek olarak dünya'da yaklaşık 3,7 milyar yıl önce evrimleşmiş durumda.
fi = zeki, akıllı, mantık sahibi gezegenlerin oranını ifade eder. hayat dünyamızda yaklaşık 3,7 milyar yıldır devam etmekte. ancak ilk atalarımız dediğimiz varlıkların izi ise sadece 200.000 yıl öncesine kadar izlenebilmiş durumda. ve zeki insanlık dediğimiz durum ise sadece son bir kaç bin yılı kapsamakta. öncesinde zekadan iz yok dememiz pek de yanlış olmaz. insan dışındaki hayatlar henüz tam olarak belki bu seviyede olmayabilir veyahut bu seviyeye gelemeden önce yok olmuş olabileceği de mümkün. insanlık tarihinin "uzay çağı" dediğimiz çağa girmesi sadece son 60 yılda gerçekleşmiş durumda. uzaya ilk mesajımızı ise arecibo sayesinde 1974 yılında gönderdik. herhangi bir uzaylı medeniyet, tespit etmemizin mümkün olduğu bir mesaj gönderebilecek kadar gelişmiş değilse eğer, en yakınlarımızda bulunan herhangi bir yıldız sisteminde dahi yaşıyor olsalar, onları fark etmemiz mümkün görünmüyor. bu kısım yalnızca bu sinyal ve radyo alışverişini yapabilecek medeniyetlerin oranını gösteriyor.
l = ilk sinyallerin gönderilmesinin üzerinden geçen süreyi göstermekte. tüm kainata gerçekleştirmiş olduğumuz ilk radyo yayınından bu tarafa, çok daha fazla sayıda ve çok farklı şekillerde bir çok mesaj ve sinyal gönderdik insanlık olarak. son 50 yıldır bunu sürekli yapmaya devam ediyoruz. dünya dışındaki, samanyolu galaksisi dışındaki uygarlıklardan herhangi birinin bu mesajları ve sinyalleri fark etmesi olası bir durum. hatta çok uzağımızda değillerse eğer yanıt verecekleri zamanları da görmemiz mümkün.
tüm bu ifadelerin ardından yapılan hesaplamalara göre, drake denkleminden yola çıkarak sadece galaksimizin içerisinde 10.000 civarında zeki ve gelişmiş uygarlık var olduğu tahmin edilmektedir.
bu denklem matematiksel olarak; "n=r* x fp x ne x fl x fi x fc x l" şeklinde tanımlanmıştır. bu denkleme göre;
n = samanyolu galaksimizde gelişmiş olan, teknolojik olarak iyi düzeydeki medeniyetlerin sayısını ifade etmektedir. francis drake'e göre dünya dışında gelişmiş bir medeniyet varsa ve ne kadar çok gelişmişse, onların tarafından gelen elektromanyetik dalgaları, salınımları o kadar çok tespit etmemiz mümkündür. ve bahsedilen medeniyet o kadar çok gerçekten gelişmişse, bizi elbet bir gün ziyaret edeceklerdir.
r* = samanyolu galaksisi içerisindeki ortalama yıldız oluşumu sayısını ifade eder. yıldız oluşum süreçlerinden geriye kalan tüm nesneler ise gezegenleri oluşturmuştur. bünyesinde yaşam barındıran gezegen yoksa da zamanla hayatın bu gezegenlerde de var olabileceği savunulmuştur. nasa (amerikan uzay ajansı) ve esa (avrupa uzay ajansı) yaptığı çalışmalarda, her yıl uzayda 7 tane yeni yıldızın doğduğunu ifade etmektedir.
fp = ön-gezegenlerin disklerinde bulunan gaz, toz, kaya, toprak ve enkazlardan, bu maddelerin etkileşimiyle en az bir gezegen oluşturan yeni yıldızların oranını göstermektedir. öte gezegenleri gözlemlemek için kullanılan "kepler teleskobu" güneş ve benzeri tüm büyük yıldızların ve kırmızı cüce diye adlandırılan nesnelerin etraflarında ve yörüngelerinde gezegenler olduğunu söylemekte. bu keşif sayesinde gezegenler oldukça sıradan hale gelmiş durumda.
ne = herhangi bir yıldız sistemi içerisinde hayat gelişmesi ve barındırması izin verebilecek gezegen sayısını gösterir. güneş sistemimiz bildiğimiz kadarıyla bu konuda yalnızca dünyaya sahip. bunun yanı sıra mars ve venüs'ün ya gelecekte yaşama ev sahipliği yapabileceğine ya da geçmişte hayata ev sahipliği yapmış olabileceğine dair düşünceler de varlığını sürdürmekte. bu terimde gezegenlerin yörüngesindeki uydulardan yaşama elverişli olanlar hesaba katılmamaktadır.
fl = herhangi bir gezegen yaşam barındırmak açısından tüm ana yapı taşlarına sahip olsa da burada herhangi bir yaşamın var olacağı veya var olabileceği garanti edilemez asla. denklemin bu tarafında, yaşamın en basit hallerinde bile olsa üstünde gerçekten yaşam görünen gezegenlerin sayısı gösterilmekte. günümüze kadar bu aşamaya gelebilen tek bir gezegen olduğu bilinmekte. mikrobiyal yaşam bildiğimiz kadarıyla ilk ve tek olarak dünya'da yaklaşık 3,7 milyar yıl önce evrimleşmiş durumda.
fi = zeki, akıllı, mantık sahibi gezegenlerin oranını ifade eder. hayat dünyamızda yaklaşık 3,7 milyar yıldır devam etmekte. ancak ilk atalarımız dediğimiz varlıkların izi ise sadece 200.000 yıl öncesine kadar izlenebilmiş durumda. ve zeki insanlık dediğimiz durum ise sadece son bir kaç bin yılı kapsamakta. öncesinde zekadan iz yok dememiz pek de yanlış olmaz. insan dışındaki hayatlar henüz tam olarak belki bu seviyede olmayabilir veyahut bu seviyeye gelemeden önce yok olmuş olabileceği de mümkün. insanlık tarihinin "uzay çağı" dediğimiz çağa girmesi sadece son 60 yılda gerçekleşmiş durumda. uzaya ilk mesajımızı ise arecibo sayesinde 1974 yılında gönderdik. herhangi bir uzaylı medeniyet, tespit etmemizin mümkün olduğu bir mesaj gönderebilecek kadar gelişmiş değilse eğer, en yakınlarımızda bulunan herhangi bir yıldız sisteminde dahi yaşıyor olsalar, onları fark etmemiz mümkün görünmüyor. bu kısım yalnızca bu sinyal ve radyo alışverişini yapabilecek medeniyetlerin oranını gösteriyor.
l = ilk sinyallerin gönderilmesinin üzerinden geçen süreyi göstermekte. tüm kainata gerçekleştirmiş olduğumuz ilk radyo yayınından bu tarafa, çok daha fazla sayıda ve çok farklı şekillerde bir çok mesaj ve sinyal gönderdik insanlık olarak. son 50 yıldır bunu sürekli yapmaya devam ediyoruz. dünya dışındaki, samanyolu galaksisi dışındaki uygarlıklardan herhangi birinin bu mesajları ve sinyalleri fark etmesi olası bir durum. hatta çok uzağımızda değillerse eğer yanıt verecekleri zamanları da görmemiz mümkün.
tüm bu ifadelerin ardından yapılan hesaplamalara göre, drake denkleminden yola çıkarak sadece galaksimizin içerisinde 10.000 civarında zeki ve gelişmiş uygarlık var olduğu tahmin edilmektedir.
devamını gör...
çıkar telefonunu diyen dayının ağzına telefon sokulması
çıkar göster dediği şeyi sonunda ağzına alan dayıdır. belki de amcadır bilemedim.
devamını gör...
hülya avşar'ın sapyoseksüelim açıklaması
hülya avşar, gazetecilerin sorduğu soruları cevaplarken özgürlüğe alıştığını ve kendisin zaten sapyoseksüel olduğunu itiraf etmesi.
ya ihtiyaç hissediyorsun diye abuk sabuk bir hayat yaşayacaksın, ya da karşına düzgün biri çıkana kadar bekleyeceksin.
ben sapyoseksüelim zaten. zeka benim için büyük bir güç.
para, seks... bence özgürlük dünyanın en büyük mutluluğu. bundan sonra kalk evlen... onları unutun. kafama göre birisi çıkarsa flört edebiliriz, hayatı yaşayabiliyoruz. kızımı büyüttüm, herkesin kendine göre bir hayatı var.güçlü kadın olmak güzel bir şey de erkek de güçlü olmalı. ben sapyoseksüelim zaten. kesinlikle zeka. zeka benim için büyük bir güç. bunların hepsini bir araya getirecek biri varsa bana haber verin. var tabii öyle karşıma çıkmış olanlar. kaya'nın zekası mesela, müthiştir.
hülya avşar sayesinde mehmet tecirli, coşkun sabah, osman hattat, ibrahim tatlıses, mehmet özener, tanju çolak, kaya çilingiroğlu, sadettin saran, ali güven ve mehmet dereli'nin entelektüel bireyler olduklarını öğrendik.
kaynak
ya ihtiyaç hissediyorsun diye abuk sabuk bir hayat yaşayacaksın, ya da karşına düzgün biri çıkana kadar bekleyeceksin.
ben sapyoseksüelim zaten. zeka benim için büyük bir güç.
para, seks... bence özgürlük dünyanın en büyük mutluluğu. bundan sonra kalk evlen... onları unutun. kafama göre birisi çıkarsa flört edebiliriz, hayatı yaşayabiliyoruz. kızımı büyüttüm, herkesin kendine göre bir hayatı var.güçlü kadın olmak güzel bir şey de erkek de güçlü olmalı. ben sapyoseksüelim zaten. kesinlikle zeka. zeka benim için büyük bir güç. bunların hepsini bir araya getirecek biri varsa bana haber verin. var tabii öyle karşıma çıkmış olanlar. kaya'nın zekası mesela, müthiştir.
hülya avşar sayesinde mehmet tecirli, coşkun sabah, osman hattat, ibrahim tatlıses, mehmet özener, tanju çolak, kaya çilingiroğlu, sadettin saran, ali güven ve mehmet dereli'nin entelektüel bireyler olduklarını öğrendik.
kaynak
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın gençlik...
bayağıdır bu başlığa yazmadığımı fark ettim...
bayağıdır gün bana aymıyordu sanırsam...
neyse bugün tatlı bir heyecanla uyandım...
yarın 20 küsur senedir görmediğim lise arkadaşlarımla buluşacağım için daha bu sabahtan heyecanlanmaya başladım..
sanki sevgilimle buluşacağım yahu bu ne heyecan..
kalbim pır pır atıyor sanırsın 40 yaşındaki kadın 18 yaşında şuan...
sizlerin de tatlı telaşlarınızın olduğu musmutlu bir gün olması dileğiyle...
bayağıdır bu başlığa yazmadığımı fark ettim...
bayağıdır gün bana aymıyordu sanırsam...
neyse bugün tatlı bir heyecanla uyandım...
yarın 20 küsur senedir görmediğim lise arkadaşlarımla buluşacağım için daha bu sabahtan heyecanlanmaya başladım..
sanki sevgilimle buluşacağım yahu bu ne heyecan..
kalbim pır pır atıyor sanırsın 40 yaşındaki kadın 18 yaşında şuan...
sizlerin de tatlı telaşlarınızın olduğu musmutlu bir gün olması dileğiyle...
devamını gör...
ailenin suçu olan şeyler
anne ve babanın birbirini sevmeden, yeterli ve sağlam psikolojiye sahip olmadan çocuk dünyaya getirmesidir. bütün sorunların temeli de buna dayanmaktadır.
devamını gör...
yalnızken yapılacak en güzel aktivite
şarap içmeye yemek yaparken başlamak. yani hem şarap içmek, hem de yemek yapmak. vakit başka türlü nasıl geçecek, malak gibi yatarak mı? ha bir de temizlik yapmak olabilir. *
devamını gör...
yüksek puanlı bölümlerin kadınlarının çirkin olması
daha saçmasını görene kadar benim için en saçma başlık budur.
devamını gör...
beğeni bildirimi güncellemesi
atın da bi görek. inanmıyorum.
editto asitto: yuh daha dün demiştim beğenilerde nick görülsün diye. bu ne hız. keşke başka bir şey dileyeydim.
editto 2: bence bu bildirimlerin puntoları biraz ufak olmalı. hadi iko yapabilirsin. (bkz: swh)
editto asitto: yuh daha dün demiştim beğenilerde nick görülsün diye. bu ne hız. keşke başka bir şey dileyeydim.
editto 2: bence bu bildirimlerin puntoları biraz ufak olmalı. hadi iko yapabilirsin. (bkz: swh)
devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
neyi nasıl yaptığıyla değil yapıyor olması ile ilgilenmesidir.
ne çocuğun sorununun asıl kaynağı ile ilgilenir ne de hissettikleriyle. sadece yapması gerekeni yapsın yeter. ister zoraki ister keyfi. bu en kötüsüdür o kadar farklı şeylere bile etkisi var ki inanamazsınız.
ne çocuğun sorununun asıl kaynağı ile ilgilenir ne de hissettikleriyle. sadece yapması gerekeni yapsın yeter. ister zoraki ister keyfi. bu en kötüsüdür o kadar farklı şeylere bile etkisi var ki inanamazsınız.
devamını gör...
30 yaş üstü yazarlar uçurulsun kampanyası
sözlüğün, yazarlarından herhangi bir kesiminin uçurulacak kadar henüz nüfusca fazla geldiğini düşünmediğim başlık. hepimize yer var a dostlar yoldaş hepimize yer de verir yol da.
devamını gör...
iz-le radyo yayını
kendi hayatımda çok güzel kararlar alıyormuşum gibi bir de karaktere yön vermeye çalışıyorum. umarım kurtulur epey gerildim.*
edit: demiştim! öldürdük kadını.
edit: demiştim! öldürdük kadını.
devamını gör...
çocukluğu hatırlatan yiyecekler
cici bebe. gerçi hala yiyorum.
devamını gör...
normal sözlük'te doğru düzgün tespit yapan yazar olmaması
başlıkta anlatılmak istenen düşünce ile tanımda anlatılmak istenen düşünce birbirini desteklemiyor. daha doğrusu birbirinin aksi ifadeler içeriyor. ne diyor başlıkta? kafa sözlük'te doğru düzgün tespit yapan yazar olmaması...
yani sözlük içerisinde bu tarz yazarların olmadığından yakınılıyor. bunu buraya iliştirdikten sonra devam edelim; sonrasında tanım içerisinde ne söyleniyor? ''fikirleri ile öne çıkan yazarlar övülse belki bu durum daha farklı olurdu.'' buradan ne anlıyoruz? bu tarz yazarlar sözlükte var. yapılan tespitte önce bu tarz yazarların sözlükte olmadığından dem vuruluyor, sonra olmadığına inanmamız istenen tarz yazarların övülmesi talep ediliyor. hal böyle olunca da söz konusu tespit, kendisini herhangi bir gökdelenin 13. katından aşağı atarak intihar ediyor. tabiri caizse başlığı açan güzide arkadaşımız kendi tespitinin intiharına sebep oluyor. lakin bu durum işin anlatım tekniğindeki eksiklikten kaynaklanıyor. * ben burada sadece bu aksaklığa dikkat çekerek, söz konusu tespitin tespitini yapmış oluyorum. hem böylece içerikte anlatmak istediği düşüncenin de aksi yönde doğrulamasını yapıyorum.
bu işin anlatım tekniği kısmı. şimdi orayı geçebiliriz ve asıl anlatılmak istenene odaklanabiliriz; * evet bu sitede ciddi anlamda içerik üreten, emek veren, bunu da keyifle yapan bir kitle vardı. vardı diyorum zira bu kitlenin sayısı her geçen gün azalıyor. bu sayı azaldıkça da, söz konusu yazarlar daha bir görünmez hale geliyorlar. kan kaybı arttıkça da, ermolettin'in dikkat çektiği noktaya doğru adım adım gidiliyor. ancak kullandığı övgü kelimesi yersiz olmuş zira bu kitlenin bir şekilde yazıp çizerken beklediği şeyin adı övgü değil. işin aksi kutbunun kutsallaştırılması yordu bu insanları. vasatlığa düzülen methiyeler yüzünden soğudu insanlar sözlükten ve kendilerini geri çektiler.
bakın siz de tehlike altındasınız ermolettin; sizin haliniz ahvaliniz ne olacak onu da merak etmiyor değilim. dört bir yandan çevirdiler etrafınızı. görüyorsunuz ama hiç bir şey yapamıyorsunuz. kazanın altını yakmışlar ince ince yavaş yavaş ısıtıyorlar sizi de. hedef kitleniz tarumar oldu. enteller danteller ropdöşambırlarını ve o ipekten fularlarını aldılar gittiler. ayna tutacağınız, derinliklerini kazıyacağınız, psikolojilerine oynayacağınız bu özel tür artık ortalıkta yok. reaksiyon kitleniz dağıldı resmen...
onları takiben eli ayağı düzgün, tanım/başlık giren sözlük ehli kitle de yavaş yavaş siliniyor. onlar da ağır ağır geri çekiliş süreci başlattılar. mevziler an be an boşalıyor ve o mevzilere taze kan pompalanmıyor. siz fark etmeseniz de bu sözlük ehli kitle ile aranızda aslında bir bağ vardı. onlarla bütünlük arz ediyordunuz. birlikte sözlük kültürünü yaşatıyor ve sözlük kültürünün bir parçası olan trollüğü ayakta tutuyordunuz. lakin depremin şiddeti büyük... onların yok oluşuyla birlikte troller de silinmeye başladı... ve troll akışı önerisi bile bu kan kaybını durduramayacak bilesiniz * bu başlığı açma sebebiniz bile onları özlemeniz. çünkü siz yani öz ve has troller, kendilerinin troll olduğunun bile farkında olmayan bir kitleye karşı görünmeyen bir savaşı kaybediyorsunuz. kazıklı troller ve canım cicim trolleri sizi bitirmek üzere. bu kitleden aldığınız reaksiyonlara bakıyorum ve sizin akıbetinizden cidden korkuyorum. elinizde reaksiyon alabileceğiniz bir tek cinsiyetçi başlıklar kaldı. kapana kısılıyorsunuz anlayacağın. biz boğulmayız diye düşünmeyin. bal gibi de boğulursunuz. sözlük ehli kitleyi boğdukları gibi sizi de boğacaklar. hatta boğmaya başladılar bile. allah muhafaza sözlüğün en gözde trollünün boynuzlarına jelibon takacak bunlar. kanatlarını nutella ile sıvayacaklar. ona pabucunu ters giydirip, bonibon yüklü trenlerle o başlıktan bu başlığa sürükleyecekler. bunun alametleri başlıklarda görülmeye başlandı bile * ama tüm bunlar bir tercih. yönetim sözlüğün gidişatından memnun olsa gerek, yeni oluşan bu yapının sözlükte baş köşeye oturmasına müsaade ediyor. ama sizin bundan şikayet etme hakkınız olduğunu düşünmüyorum. zira siz o treni çoktan kaçırdınız * vasatlığa övgü düzenlerin, vasatlıktan şikayet etme hakkı yoktur.
bundan sonra ponçiğim, tatlışım, bebişkom tarzı reaksiyonlarla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor. belki seversiniz kim bilir? * yolunuz açık olsun... kabuk dolusu sevgiler size *
yani sözlük içerisinde bu tarz yazarların olmadığından yakınılıyor. bunu buraya iliştirdikten sonra devam edelim; sonrasında tanım içerisinde ne söyleniyor? ''fikirleri ile öne çıkan yazarlar övülse belki bu durum daha farklı olurdu.'' buradan ne anlıyoruz? bu tarz yazarlar sözlükte var. yapılan tespitte önce bu tarz yazarların sözlükte olmadığından dem vuruluyor, sonra olmadığına inanmamız istenen tarz yazarların övülmesi talep ediliyor. hal böyle olunca da söz konusu tespit, kendisini herhangi bir gökdelenin 13. katından aşağı atarak intihar ediyor. tabiri caizse başlığı açan güzide arkadaşımız kendi tespitinin intiharına sebep oluyor. lakin bu durum işin anlatım tekniğindeki eksiklikten kaynaklanıyor. * ben burada sadece bu aksaklığa dikkat çekerek, söz konusu tespitin tespitini yapmış oluyorum. hem böylece içerikte anlatmak istediği düşüncenin de aksi yönde doğrulamasını yapıyorum.
bu işin anlatım tekniği kısmı. şimdi orayı geçebiliriz ve asıl anlatılmak istenene odaklanabiliriz; * evet bu sitede ciddi anlamda içerik üreten, emek veren, bunu da keyifle yapan bir kitle vardı. vardı diyorum zira bu kitlenin sayısı her geçen gün azalıyor. bu sayı azaldıkça da, söz konusu yazarlar daha bir görünmez hale geliyorlar. kan kaybı arttıkça da, ermolettin'in dikkat çektiği noktaya doğru adım adım gidiliyor. ancak kullandığı övgü kelimesi yersiz olmuş zira bu kitlenin bir şekilde yazıp çizerken beklediği şeyin adı övgü değil. işin aksi kutbunun kutsallaştırılması yordu bu insanları. vasatlığa düzülen methiyeler yüzünden soğudu insanlar sözlükten ve kendilerini geri çektiler.
bakın siz de tehlike altındasınız ermolettin; sizin haliniz ahvaliniz ne olacak onu da merak etmiyor değilim. dört bir yandan çevirdiler etrafınızı. görüyorsunuz ama hiç bir şey yapamıyorsunuz. kazanın altını yakmışlar ince ince yavaş yavaş ısıtıyorlar sizi de. hedef kitleniz tarumar oldu. enteller danteller ropdöşambırlarını ve o ipekten fularlarını aldılar gittiler. ayna tutacağınız, derinliklerini kazıyacağınız, psikolojilerine oynayacağınız bu özel tür artık ortalıkta yok. reaksiyon kitleniz dağıldı resmen...
onları takiben eli ayağı düzgün, tanım/başlık giren sözlük ehli kitle de yavaş yavaş siliniyor. onlar da ağır ağır geri çekiliş süreci başlattılar. mevziler an be an boşalıyor ve o mevzilere taze kan pompalanmıyor. siz fark etmeseniz de bu sözlük ehli kitle ile aranızda aslında bir bağ vardı. onlarla bütünlük arz ediyordunuz. birlikte sözlük kültürünü yaşatıyor ve sözlük kültürünün bir parçası olan trollüğü ayakta tutuyordunuz. lakin depremin şiddeti büyük... onların yok oluşuyla birlikte troller de silinmeye başladı... ve troll akışı önerisi bile bu kan kaybını durduramayacak bilesiniz * bu başlığı açma sebebiniz bile onları özlemeniz. çünkü siz yani öz ve has troller, kendilerinin troll olduğunun bile farkında olmayan bir kitleye karşı görünmeyen bir savaşı kaybediyorsunuz. kazıklı troller ve canım cicim trolleri sizi bitirmek üzere. bu kitleden aldığınız reaksiyonlara bakıyorum ve sizin akıbetinizden cidden korkuyorum. elinizde reaksiyon alabileceğiniz bir tek cinsiyetçi başlıklar kaldı. kapana kısılıyorsunuz anlayacağın. biz boğulmayız diye düşünmeyin. bal gibi de boğulursunuz. sözlük ehli kitleyi boğdukları gibi sizi de boğacaklar. hatta boğmaya başladılar bile. allah muhafaza sözlüğün en gözde trollünün boynuzlarına jelibon takacak bunlar. kanatlarını nutella ile sıvayacaklar. ona pabucunu ters giydirip, bonibon yüklü trenlerle o başlıktan bu başlığa sürükleyecekler. bunun alametleri başlıklarda görülmeye başlandı bile * ama tüm bunlar bir tercih. yönetim sözlüğün gidişatından memnun olsa gerek, yeni oluşan bu yapının sözlükte baş köşeye oturmasına müsaade ediyor. ama sizin bundan şikayet etme hakkınız olduğunu düşünmüyorum. zira siz o treni çoktan kaçırdınız * vasatlığa övgü düzenlerin, vasatlıktan şikayet etme hakkı yoktur.
bundan sonra ponçiğim, tatlışım, bebişkom tarzı reaksiyonlarla yaşamayı öğrenmeniz gerekiyor. belki seversiniz kim bilir? * yolunuz açık olsun... kabuk dolusu sevgiler size *
devamını gör...