aranılan şey neyse o. genelde gözünün önünde duran ihtiyacın olunca ortadan kaybolur. ben düzensiz bir insanım mesela bu şekilde yaşıyorum şu nerde bu nerde derken ömrüm geçiyor.
devamını gör...

kim beni, benim için sevebilecek acep tüm yüreğiyle?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir de benim gibi cenazeden haberiniz olmayıp iyi bayramlar demek için aradıysanız afallarsınız,başsağlığı vermek daha da zor olur.
devamını gör...

milli takım marşı değil de daha çok seçim şarkısı gibi olan marş.

yıllar önce ceza'nın kıraç'a attığı diss geldi aklıma. ne kadar haklıymış ceza*

gideyim de tarkan'ın bir oluruz yolunda şarkısını dinleyip kendime geleyim.
devamını gör...

madalya müracaatı yerine.. huni müracaatına doğru gidiyoruz.. inşallah çay dağıtmazlar...
selam size hunidaşlar..
devamını gör...

benim gibi köleler için geç olan, ama başarılar diliyorum güzel olacağına eminim. olsun yaa otomatik kapanma yaparım uykuda dinlerim sabah kalkınca makinistte ne kral program yaptı hee derim duvara.(bkz: lol)
devamını gör...

felsefe'nin amacı çözüm bulmak değildir. onlara göre her cevap, yeni bir soru doğurur. aslolan da budur; yaradılışı sorgulurken çözüme gidemezsiniz.

felsefe'ye giriş yaparken karşınıza ilk şu çıkar; felsefe sistematiktir ve birikerek ilerler.
devamını gör...

kafa sözlük müdavimlerinin bağımlı hale gelmeleri ve bununla beraber fiziksel semptomlar göstermeleri(titreme, ellerde soğuk terleme, 150 kelime 150 kelime sanrıları, herkese yoldaş deme saçmalıkları) sebebiyle tedavi altına alındığı merkez. merkezimizin sgk ile anlaşması mevcuttur.
devamını gör...

eve çin malı eşya getirmeniz halinde bazı sıkıntılara sebebiyet verecek durum.
devamını gör...

2016'da bir eylül sabahı, erken saatlerde raquel pijamalarıyla oturma odasına gitti. kocası ona şaşkınlıkla bakıyor, onunla bir yabancıymış gibi konuşuyordu. kim olduğunu bilmiyor gibiydi.
"ona sordum: nerede olduğunu biliyor musun? hangi yıldayız biliyor musun? benim adım ne biliyor musun? ve tüm sorulara hayır dedi" diyor raquel.
"ona soru sordukça daha da kahroluyordu" diye ekliyor.
raquel ona orasının evleri olduğunu, onun eşi olduğunu ve 3 çocukları olduğunu anlatınca adam ağlamaya başladı.
"bana kimliğimi getir. telefonum ve kimliğim nerede?" diye sordu adam.
raquel eşine giyinmesini onu hemen hastaneye götüreceğini söyledi. beyninde bir şeylerin ters gittiğinden endişeleniyordu.
adam gardırobun kapısını açınca "takım elbiselerim nerede?" diye sordu.
raquel ona takım elbise giymediğini onun spor hocası olduğunu anlattı.
adam tereddüt içinde giyindi ve tanımadığı bir kadınla hastaneye gitti.
raquel adam'a yumuşak davranması gerektiğini biliyordu. daha önce de adam'ı bir kadının öldürmeye çalışmasından sonra hafızası iflas etmişti.
bundan 5 yıl önce adam 35 yaşındayken telekom devi at&t'nin şube müdürü olarak çalışıyordu ve teksas lubbock'ta sadık bir kilise lideriydi.
ilk evliliği bittikten sonra yeni ilişkisi de bir felaketle sona erdi. kız arkadaşı ona kötü muamele ediyordu ve sonunda onu bir elektrik kablosuyla nefessiz kalana kadar boğdu. adam'ın öldüğünü sanarak garajda bırakıp gitti.
hastane yolunda adam'ın kalbi üç kez durdu. her seferinde hayata döndürüldü. adam 4 ay komada kaldı.
"uyandığımda kim olduğumu bilmiyordum. evlendiğimi, boşandığımı ve 2 çocuğum olduğunu bilmiyordum" diyor adam.
bir yıl hastanede kalarak yeniden konuşmayı ve yürümeyi öğrendi. fakat geçmiş hayatının anıları hiç dönmedi.
aylar geçtikten sonra adam yeniden oğlu ve kızıyla tanıştırıldı. onları ilk defa gördüğünde hüzünlendi.
"bir baba biyolojik çocuklarını nasıl unutabilir?" diyor.
sonunda evine döndüğünde hatırlamadığı bir sürü fotoğrafı, kazandığı ödülleri gördü. geçmişi artık onu terk etmişti.
"bu adam denen adamın kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. ona uyum sağlayabilir miydim?"
yeniden eski yaşam tarzına sahip olamayacağını düşünerek işine geri dönmedi. "hangi üniversiteye ya da okula bile gittiğimi hatırlamıyordum. orada olduğum açıktı ama nasıl oraya vardığımı hayal edemiyordum".
kenti terk etmeye ve sıfırdan başlamaya karar verdi. çocuklarıyla arizona phoenix'e taşındı ve kişisel spor hocası oldu.
2012'de bu şehirde yaşarken internet üzerinden raquel ile tanıştı. raquel 30 yaşında, küçük bir kızı olan, pazarlama müdürü olarak çalışan bir kadındı.
phoenix'te küçük bir bar-restorantta buluşmaya karar verdiler. raquel restoranta geldi ancak bir saat geçtiği halde adam gelmemişti. bir saatin sonunda adam başka bir restoranttan onu aradı.
"özür diledi ve çok mütevaziydi. ben de herkes hata yapar dedim" diyor raquel.
adam daha sonra restoranta üstünde deri bir ceket ve mavi jeansle girdi.
"çok yakışıklı, çok havalıydı" diyor raquel. adam ise "gözlerimi ondan alamadım. çok tatlı bir gülüşü ve harika gamzeleri vardı" diyor.
birbirlerine tutuldular ve görüşmeye başladılar.
birkaç ay çıktıktan sonra çocuklarıyla birlikte aynı eve taşındılar. haziran 2015'te phoenix'in biraz dışındaki küçük bir kilisede evlendiler.
ancak beraberliklerinin 5 yılı o eylül sabahında tamamen silindi.
adam hastaneyde testlere girer çıkarken tanıdığı ve çok güvendiği kişiyi, annesini aradı. annesi raquel ile aşık olduklarını ve evlendiklerini söyledi.
adam ile raquel hastanede yeniden birbirlerini tanımaya ve çıkmaya başladı. kafeteryada sandviç yerken ya da kuytu köşelerde buluşarak sohbet ettiler.
"bana cep telefonundaki fotoğrafları gösteriyordu" diyor adam. raquel ise adam'ın ona evlilik cüzdanını göstermesini istediğini söylüyor.
ancak işler her zaman olumlu gitmiyordu. bir noktada adam ayrılmaları gerektiğini savundu hatta eşine "seni cazip bulmuyorum, beni heyecanlandırmıyorsun" dedi.
bunu duyan raquel dua etmeye başladı. "sizi tanımayan ve sevmeyeceğini bildiğiniz birini sevmek çok zor" diyor.
ancak raquel engelleri aşmaya kararlıydı.
adam hastaneden geldikten sonra raquel yaptığı yemeklerle kocasının gönlünü kazanmaya çalıştı.
adam raquel'in ne kadar iyi bir anne olduğunu ve çocuklarının nasıl iyi anlaştığını gördü. raquel ise adam'ın temel kişilik özelliklerinin değişmemesinden mutluydu.
"hastaneydeyken adam bana dönüp "eğer sen benim karımsan öpüşebiliriz" derdi. bu evlendiğim kişiydi. adam her zaman flörtözdü ve bu devam ediyordu. kendime evlendiğin adam bu, sadece hangi yılda olduğumuzu bilmiyor diyordum".
çocuklar da hayatlarındaki bu ani değişiklikle başa çıkmanın yollarını buldular.
2016'da adam ikinci kez hafızasını kaybettiğinde abby 12, lulu 15 ve elijah 17 yaşındaydı.
"birbirlerine arka çıktılar, daha sevecen oldular. bazen ergenlik çağında kızkardeşinizden hoşlanmazsınız ama hayatınızda bir şeyler oluyorsa aynı kandan kişilere sarılırsınız".
kızlar babalarının iyileşmesine yardımcı olmak için adam'ın onlara öğrettiği jimnastik figürlerini gösterdiler.
adam "sanırım spor salonunda onlarla bayağı zaman geçirdim" diyor.
sonra, birdenbire 2016'da bir aralık günü, hafıza kaybından 3 ay sonra adam bir sabah uyandı ve raquel ile aynı sevecen tonda konuşmaya başladı. 3 yıl önce yaşanan bir olay için özür diledi.
raquel adam'a baktı ve onun kim olduğunu bilip bilmediğini sordu.
adam "seni nasıl unutabilirim? sen benim raquelimsin" dedi.
raquel ise "tatlım sana anlatacak çok şey var" dedi. ancak ailenin geçimini tek başına sağlayan raquel'in işe gitmesi gerekiyordu. adam'dan kızları okula götürmesini istedi.
adam kızlarının hazır olup olmadığını görmeye gidince hatırladığından çok daha büyük olduklarını gördü ve hangi okula gittiklerinden haberi yoktu.
kızlardan okul adreslerini aldıktan sonra adam lulu'dan kaybolmamak için ev adresini istedi.
adam artık pek çok anıyı hatırlıyor. ancak raquel ile evlilik töreni gibi önemli olayların anısının bulunduğu 3 yıl kayıp.
ayrıca 2013 yılında ailesini disneyland'a götürdüğü tatili de anımsamıyor.
"her zaman disneyland'a gitmek istemiştim ama çok yoğun çalışıyordum. tatili hiç hatırlamıyorum".
raquel bellek kaybının tekrarlanması olasılığına karşı ailenin önemli günlerini dikkatle kayıtlara geçiriyor.
raquel çift olarak yaşadıklarını tekrarlamaya hazır ancak bunun olup olmayacağını kimse bilmiyor.
doktorlar adam'ı her türlü teste soktukları halde ikinci bellek kaybının nedenini bulamadı.
gonzales çifti gelecekten umutlu. çocuklarının ikisi üniversite için evi terk ettiğinden beri ikinci balayı planları yapıyorlar.
kilisede pastör olarak çalışmaya başlayan adam "tanrı'ya kendimi adamayı ve en büyük zorlukları aşmaya inanmayı öğrendim" diyor.
raquel "evliliğimizde daha önce olmayan bir tatlılık var artık. bütün hayatım değişti. bu çok güzel bir felaketti" diyor.
kaynak: bbc
devamını gör...

insan beyni determinist bir işleyişe sahip olduğu için, bize başımıza gelen olayları yargılayıp bunu bir neden sonuç ilişkisine bağlamamız için gerekli koşulları sunmaya çalışır. bilinmez ölümlüler adına korkutucudur. zira bizi üzerinde bulunduğumuz rahat alanı terk etme, konforu bozma tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. bu anlamda, bir olay hakkında olumsuz dahi olsa yargıya varmak ve buna göre hareket etmek kişiyi rahatlatır.

sürekli pozitif olmak, başımıza olumsuz bir durum gelse bile bu olumsuzluğa bakışımızdaki ölçütü değiştirerek, yeni bir ölçüt yaratmamızı gerektirir. örneğin şemsiyesiz bir biçimde yağmura yakalanan birinin, yağmurda ıslanmanın romantik bir durum olduğuna kendini inandırıp, bu duruma sevinmesi ıslanma hadisesi ile ilgili etik yargısını gözden geçirip yeniden yorumladığını gösterir ki bakış açısını değiştirmek, adapte olmak, insan için çok da zor sayılmaz.

fakat, olaylar ve onlar hakkındaki yargılarımız, gerçeğin belirleyicisi olamazlar. gerçek, olumlu veya olumsuz düşüncenin dışında bir alanda, bir boşlukta, bir yarıkta yer alır. haliyle, her yerde ve koşulda pozitif olan insan hakikatle bağını yitirmiş insandır.
devamını gör...

fiyatın uçuk olmasından kaynaklandığı doğru olabilir. ancak gerçek amaç fiyat uçukluğundan çok gönderinin etkileşimini arttırmak ve keşfet'te gözükmektir. misal gönderi altında 1000 tane yorum var 950 tanesi "fiyat alabilir miyim?" yazılı yorumlar. ilk yoruma fiyatı yazsa gönderisi 949 yorum etkileşiminden mahrum kalacak. bir diğer sebebi de budur.
devamını gör...

atananlara karşı çıkıyoruz ama atayanı seçmişiz. atayanı seçmek istememişiz olabiliriz ama yinede seçilmiş e sonuçta atamış. bu nasıl bir paradokstur ya rab? yetiş ya ali yetiş ya isa yetiş ya meryem!
devamını gör...

nedense toksik yerine toxic yazılmasına irite oldum. yani herhalde başlığın sürekli dert yanan insan kısmına giriyorum.

düzeltme:ı am melting lannn melting başlıktaki virgülü de uyardı. dertlenmek isteyene dert bitmiyor.
devamını gör...

günün en uzun olduğu gün neden müzikle geçmesin?

bugün 21 haziran dünya müzik günü, müziği bu kadar seven insanlar olarak sözlük radyosunda bir kutlama yapmanın iyi bir fikir olacağını düşündük. saat 22:00'de tür fark etmeksizin en sevdiğimiz şarkıları dinlemek için birlikteyiz.

bu nedenle size "iyi ki müzik var" dedirten şarkıları paylaşmaya ne dersiniz? bu şarkıyı neden sevdiğinize dair de bir iki cümle söylemek istersiniz hatta belki. bir turuncu mesajınız yeterli. *

tam bir festival havasında hep birlikte eğlenelim diye saat 22:00'de sözlük radyosundayız!

radyo.kafasozluk.com
devamını gör...

kafa sözlükten ders çalışmaya vakit bulamamaktan daha kötü değildir bence. 3 saattir derse başlayacağım bakalım, sabahlayacağım bu gidişle.
devamını gör...

yazım sistemi çok saçmadır. kelime içindeki her harf aynı okunmaz ve bazı kelimeleri bildiğiniz ezberlemeniz gerekir. içinde bilinmesi gereken daha pek çok, sayılamayacak kadar fazla başka kurallar bulunduğundan tam anlamıyla öğrenmesi oldukça güçtür. bu işe yıllarını verenler bile arada duraksamadan okuyamazlar. o yüzden ben, şahsen de belli bir düzeyde osmanlıca okuyabilen bir kişi olarak, harf devrimi'nin çok mantıklı bir inkılap olduğunu söyleyebilirim. ama keşke bu inkılap yapılırken osmanlıca'nın zarafetini kaybetmeseydik. sadece harfler değişse idi. zira bugün konuştuğumuz türkçe, osmanlıca türkçesine kıyasla bir ayıptır bana kalırsa.
devamını gör...

şeker otu - stevia rebaudiana anavatanı güney amerika olan ve yaprakları bildiğimiz sofra şekerinden 50 kat daha şekerli olan bitkidir. yüksek tansiyonu düşürücü, mide ekşimesi ve böbrek rahatsızlıklarını hafifletici, tatlı isteğini bastırıcı etkisi vardır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dünya’da ve türkiye’de şeker otunun kullanımı her geçen gün artmaktadır. şeker hastalığı tedavisinde yardımcı rol oynar. sıfır kalori içeren bir bitkidir. demir, potasyum, magnezyum, sodyum, a vitamini, c vitamini ve birçok antioksidan içerir. cildi besler, sıkılaştırır ve kırışıklıkları düzeltir. sivilce, akne, siyah nokta ve leke giderici etkiye sahiptir. nikotin isteğini azalttığından sigaradan uzaklaşmanızı sağlar. kabızlık ve depresyona karşı iyi etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
çayı zaten şekersiz içerim. çaya şeker atmak isteyen misafirlerime isterlerse saksıdan şeker otu yaprağı koparmasını söylerim. kesme şekerin kilosu olmuş 7 tl. hem doğal hem de faydalı olduğu için şeker otu daha iyi.
devamını gör...

sibel can'ın otel balkonunda çıplak fotoğraflanması.
devamını gör...

az önce başardığım eylemdir. en son 2002'de ilhan mansız senegal'e altın gol attığında bu kadar gürültülü sevinmiştik.

sırf bu mukaddes vazifeyi yerine getirmek için mahalle fırını muhammet abi'ye gidip en fiyakalısından mayalı bir hamur çekmesini söyledim. annem evde karbonat tozlarını hazırladı, fırını iyice temizledi, ortamda herhangi bir kırılma durumu oluşmaması için evi vakumladı.

ben de bir hafta önceden frankfurt'tan çağırdığım timuçin eniştem ve kuzenim svetlana'yı havalimanında karşıladım. enişte gelirken sana zahmet bir kutu isveç çikolatası getir dedim, getirmemiş p...k

neyse eve doğru gittik. o sırada aklımda dört düşünce var:

1. düşünce: acaba milföy hamurlu böreği hiçbir kırıntı dökmeden yiyip, hayatımdaki en büyük hedefi gerçekleştirebilir miyim?
2. düşünce: acaba karacabey son ayakta birinci gelebildi mi? gelemediyse sıkıntı 6'lı iptal alimiyumm...
3. düşünce: acaba merve boluğur neden hem bu kadar seksi, hem bu kadar gizemli, hem de bu kadar medyatik??
4. düşünce: yemin ederim on dakika düşündüm bunu ama bulamadım. maksat dört sayısına ulaşayım. çok seviyom ben dördü, favorim..

neyse eve geldik. annem hazırlamış milföy hamurlarını.

babam: timuçin, sizin bu merkel bizi kıskanıyormuş diyorlar doğru mudur, sen iyi bilirsin.
eniştem: valla enişte es ist lustig ya hahaha. enişte yauğğv bu almanlar hep böyle işte napacan yauğvv.
annem: bırakın şimdi siyaseti. hadi sofraya.
anneannem: nimeti celilullah bereketi halilullaahhh!
svetlana: papa, oma ne yapıyor??
eniştem: yemek duası kızım.

svetlana'ya komikli olsun diye ne desem diye düşünüyom iki saattir. anadolu lisesi almancamı da unuttum, eğer translate'e bakarsam kız anlar komikliği kaçar.

ben: wie gehts kuzenn?? heheh
svetlana ja wirklich? du hast ein paar tricks für mich gelernt. lolol

o anda "s*çtık" gülüşü yaptım. benim almancam bitti tabii, bu kadar komplike bir cümleyi anlayamadım ve kendisine çemberlitaş'ın yol tarifi sorulmuş dönerci mahmut usta gibi "bacım gogogo sırtını ver turn rayt!" diyecek gibi oldum..

neyse o anda herkes benim milföy hamurlu böreği yiyişimi bekliyor. anneannem salavat zinciri getirmiş ve "hırt" diye bir ısırık aldım, çiğneyip çiğneyip yuttum. o anda herkes "ollleeeeyyy" diye bağırdı. dışarıda bekleyen gitarını en son kanuni sultan süleyman döneminde akort etmiş sokak müzisyeni flamenko çalmaya başladı. salonda hepimiz dans etmeye başladık. anneannem buzdolabından f1 grandprix'te hamilton kazandığında patlattığımız özel şampanyalardan zulalarından bir tane çıkarıp patlattık. yıllardır bu anı bekliyordum, mutluluktan ağlamıştım.

bu sevincimi sizlerle paylaşmak istedim kafa sözlük. seviyorum sizleri, hayatı, başarma duygusunu ve mutluluğu (gülen surat)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim