dil mi düşünceyi yönetir düşünce mi dili yönetir sorunsalı
düşünce, dili yönetir diyorum. çünkü dil, fikirlerimizin karşı tarafa aktarılmasıdır. dil, sadece düşüncelerimizi aktarmaya yarayan araç oluyor.
dil, düşünceyi yönetir diyorum. çünkü ana dilinde karşılığı olmayan bir şeyi anlamlandırmak, anlatmak güçtür. bu sefer de dil, düşünceyi yönetmiş oluyor.
--- alıntı ---
dil bilimde safir-whorf varsayımı olarak anılan varsayıma göre, kişinin konuştuğu dil ile o kişinin dünyayı nasıl algıladığı ve nasıl davrandığı arasında sistemli bir ilişki vardır. insan bir bakıma, dünyayı ana dilinin belirlediği, izin verdiği biçimde ve ölçüde algılar. örneğin, ‘yumurta’ sözcüğü türkçede yumurtanın yumru şekliyle, farsçada tavuğun üreme ve üretme nesnesi olmasıyla, arapçada ise rengi itibarıyla adlandırılmıştır.
bilinemezcilik felsefesinde olduğu gibi, farklı renklerdeki gözlüklerle kara bakan kişilerin, karın yeşil, mavi, sarı renklerde olduğunu ileri sürmeleri gibi, farklı ana dillerin konuşurları gerçeği nesnel biçimiyle değil, dillerinin gösterdiği biçimde algılar. ancak bu varsayımının tam tersini temel alan yaklaşımlar da vardır. örneğin, eski yunan dönemin- de eflatun ve aristo, düşüncenin dili belirlediği ve dilin yalnızca düşüncenin aktarım aracı olduğu görüşündeydiler.
--- alıntı ---
dil, düşünceyi yönetir diyorum. çünkü ana dilinde karşılığı olmayan bir şeyi anlamlandırmak, anlatmak güçtür. bu sefer de dil, düşünceyi yönetmiş oluyor.
--- alıntı ---
dil bilimde safir-whorf varsayımı olarak anılan varsayıma göre, kişinin konuştuğu dil ile o kişinin dünyayı nasıl algıladığı ve nasıl davrandığı arasında sistemli bir ilişki vardır. insan bir bakıma, dünyayı ana dilinin belirlediği, izin verdiği biçimde ve ölçüde algılar. örneğin, ‘yumurta’ sözcüğü türkçede yumurtanın yumru şekliyle, farsçada tavuğun üreme ve üretme nesnesi olmasıyla, arapçada ise rengi itibarıyla adlandırılmıştır.
bilinemezcilik felsefesinde olduğu gibi, farklı renklerdeki gözlüklerle kara bakan kişilerin, karın yeşil, mavi, sarı renklerde olduğunu ileri sürmeleri gibi, farklı ana dillerin konuşurları gerçeği nesnel biçimiyle değil, dillerinin gösterdiği biçimde algılar. ancak bu varsayımının tam tersini temel alan yaklaşımlar da vardır. örneğin, eski yunan dönemin- de eflatun ve aristo, düşüncenin dili belirlediği ve dilin yalnızca düşüncenin aktarım aracı olduğu görüşündeydiler.
--- alıntı ---
devamını gör...
aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği
hiçbir sözcüğüne katılmadığım başlıktır.
aniden değildir o. birikmiştir. bazen farkında olmadan, bazen bile isteye. yaşanan her şey sinsi sinsi doldurmuştur insanın içini. yaşadığı bir çok olaya aslında katlandığını anlamıştır. nefessiz kalmasının nedeninin sigara olmadığını anlamıştır. kaybetmekten korktuğu şeylerin zaten kayıp olduğunu fark etmiştir.
gelmemiştir o. zaten hep oradadır ancak insan farkına varmak istememiştir. yerleşik hayat rahat gelmiştir. aman düzeni bozulmasındır. ağzımızın tadı kaçmasındır. hep içinde olan bir şey hoşgeldin demez insan. her misafir çekingen değildir. ev sahibini bastırır bazı yavuz hırsızlar.
sebepsiz değildir o. bilinmeyen bir sebepi vardır. hiçbir şey o kadar sebepsiz olamaz. bir yerlerde gizlenmiş bir neden her cevaba soru olmak için beklemektedir. elma dersek çıkar armut dersek çıkmaz.
uzak değildir o. insan nereye giderse gitsin o kadar uzak değildir. kendinden ne kadar uzaklaşabilir ki insan. kendi kuyruğunu kovalayan bir köpekten hallicedir olsa olsa. seyirlik bir şaklabanlık içinde ruhunun sirk gürültüsünü bastırmaya çalışır.
gitmek değildir o. gitmek için bir yol gerekir. gitmek için bir neden yoksa, akla yatmıyorsa hiçbir gerekçe yol bulmak da zorlaşır. yol yoksa gitmek sadece bir düşüncedir. ve hiçbir düşünece adımlanacak kadar somut değildir.
istek değildir. istek bir tercihtir. insan ölçüp biçer isterken. olsa olsa dürtüdür. söz geçirilemeyen bir dürtü. insanın içinde öfkeli öfkeli dolaşan sarışın bir kaplan gibidir. korku verir, anlamsızca güçlüdür.
aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği yanlıştır. tıpkı bu tanımda yazdığım her şey gibi tutarsızdır.
aniden değildir o. birikmiştir. bazen farkında olmadan, bazen bile isteye. yaşanan her şey sinsi sinsi doldurmuştur insanın içini. yaşadığı bir çok olaya aslında katlandığını anlamıştır. nefessiz kalmasının nedeninin sigara olmadığını anlamıştır. kaybetmekten korktuğu şeylerin zaten kayıp olduğunu fark etmiştir.
gelmemiştir o. zaten hep oradadır ancak insan farkına varmak istememiştir. yerleşik hayat rahat gelmiştir. aman düzeni bozulmasındır. ağzımızın tadı kaçmasındır. hep içinde olan bir şey hoşgeldin demez insan. her misafir çekingen değildir. ev sahibini bastırır bazı yavuz hırsızlar.
sebepsiz değildir o. bilinmeyen bir sebepi vardır. hiçbir şey o kadar sebepsiz olamaz. bir yerlerde gizlenmiş bir neden her cevaba soru olmak için beklemektedir. elma dersek çıkar armut dersek çıkmaz.
uzak değildir o. insan nereye giderse gitsin o kadar uzak değildir. kendinden ne kadar uzaklaşabilir ki insan. kendi kuyruğunu kovalayan bir köpekten hallicedir olsa olsa. seyirlik bir şaklabanlık içinde ruhunun sirk gürültüsünü bastırmaya çalışır.
gitmek değildir o. gitmek için bir yol gerekir. gitmek için bir neden yoksa, akla yatmıyorsa hiçbir gerekçe yol bulmak da zorlaşır. yol yoksa gitmek sadece bir düşüncedir. ve hiçbir düşünece adımlanacak kadar somut değildir.
istek değildir. istek bir tercihtir. insan ölçüp biçer isterken. olsa olsa dürtüdür. söz geçirilemeyen bir dürtü. insanın içinde öfkeli öfkeli dolaşan sarışın bir kaplan gibidir. korku verir, anlamsızca güçlüdür.
aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği yanlıştır. tıpkı bu tanımda yazdığım her şey gibi tutarsızdır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının tuttuğu futbol takımı
devamını gör...
beowulf
bir anglosakson destanıdır fakat iskandinavyalılardan bahseder. ingilizlerin en eski destanlarından birisidir. şiirsel bir anlatımla beowulf adındaki güçlü bir iskandinav savaşçıyı konu alır. danimarka'ya musallat olan bir canavarı öldürmek için danimarka'ya giden beowulf canavarı öldürür ve ülkesine döndüğünde kral olur.
- lol ukdesi -
- lol ukdesi -
devamını gör...
sobotta
bizim zamanımızda 3 cildi en az 500 lira olan anatomi atlası idi sobotta.şimdi daha da fazladır diye tahmin ediyorum.kendi fikrim, netter'in çizimlerinin çok daha iyi olduğu yönünde.yani gerçeğini görmüş ve dokunmuş kadar oluyordum şahsen.hem de sobotta'nın yaklaşık 4'te biri fiyatta idi.netter sahibi olmaktan hiç pişman olmadım ama sobotta'yı açıp her okuduğumda aklıma gelen ilk şey iyi ki bunu almamışım oluyordu.
devamını gör...
kazandığı parayı harcayacak vakit bulamayan insanlar
daha fazlasını kazanma derdindedirler. yetinmek sadece biz fakirlere ait olan bir kavramdır.
devamını gör...
harold shipman
seri katil olan bir doktor. evet. shipman, ingiliz bir pratisyen hekimdi. ama gel gör ki, hem de modern tarihin en çok kurbanı olan seri katillerindendir. 31 ocak 2000 yılında, bakımı altında olan 15 hastayı öldürmekten suçlu bulundu. evet 15. çok değil mi? evet. ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. fakat şerefsiz adam, hapiste bir kişiyi daha öldürmüştür. 13 ocak 2004 zamanı, 57 yaşındayken son birini daha kurban etmiştir. evet, bu adam kendisidir.. kendini asarak intihar etti. hem de doğum gününe bir gün kala intihar etti.
kendisi soruşturulunca 218 kurbanı daha olduğu bulundu. evet 218. çok değil mi? evet. ve toplam kurban sayısının 250 olduğu tahmin edildi? evet 250. çok değil mi? evet. ve bunların da yüzde 80'i yaşlı kadınlardı. ayrıca kendisi, hastalarını öldürmekten suçlu bulunan tek ingiliz doktordur.
intiharı birçok şekilde değerlendirildi. mesela, daily mirror gazetesi, adamın yattığı cezaevine seslendi, ulan şerefsizler, adamın intihar etmesine ne izin veriyonuz dedi. the sun gazetesiyse bu olayı kutlayıp, yaşasıın yaşasıın, dünyanın yükü azaldıı dedi.
peki bu adam neden intihar etti? öncelikle şu ilginçtir: karısı primrose shipman, kocasından hiç boşanmadı. seviyor herhalde. fakat sorarlar adama eyyyy manyak kadın derler, yok adama sormazlar o zaman kadına sorarlar, sen neden bu adamdan boşanmıyosun. hatta adam hapse girdikten sonra bile kadın kemalim yapmaz, benim kocam masum dedi.
evet intihar sebebine gelirsek hiç anlaşılmadı neden intihar ettiği. fakat şartlı tahliye memuruna, ulusal sağlık hizmeti emeklilik maaşından mahrum bırakıldıktan sonra karısının mali güvenliğini sağlamak için intihar etmeyi düşündüğünü söylediği bildirildi. ne kadar doğrudur bu söylenti bilemeyeceğim. ama adam da karısını seviyormuş herhalde. bu nasıl bir ilişki yahu?
primrose her ne kadar kemalim yapmaz dese bile, bazı kanıtlar onun da şüphelenmeye başladığını gösteriyordu. shipman karısına telefon etme fırsatı dahil, ayrıcalıkların geçici olarak kaldırılmasına yol açan suçlarının kabul edilmesini teşvik eden kurslara katılmadı. ben burdan şunu anlıyorum, adam ben masumum demiş o zaman. ulan ezici kanıtlar var sen hâlâ masumum diyorsun. ayrıca bir hücre arkadaşına göre, karısından, "ne olursa olsun bana her şeyi anlat" gibisinden onu teşvik eden bir mektup almıştı.
ayrıca 27 yılda 459 kişi shipman'ın bakımı altındayken öldü. evet 459. çok değil mi? evet. ama bunların kaçı cinayet kurbanı, bilinmiyor.
bu adam ted bundy'den daha yakışıklı.



kendisi soruşturulunca 218 kurbanı daha olduğu bulundu. evet 218. çok değil mi? evet. ve toplam kurban sayısının 250 olduğu tahmin edildi? evet 250. çok değil mi? evet. ve bunların da yüzde 80'i yaşlı kadınlardı. ayrıca kendisi, hastalarını öldürmekten suçlu bulunan tek ingiliz doktordur.
intiharı birçok şekilde değerlendirildi. mesela, daily mirror gazetesi, adamın yattığı cezaevine seslendi, ulan şerefsizler, adamın intihar etmesine ne izin veriyonuz dedi. the sun gazetesiyse bu olayı kutlayıp, yaşasıın yaşasıın, dünyanın yükü azaldıı dedi.
peki bu adam neden intihar etti? öncelikle şu ilginçtir: karısı primrose shipman, kocasından hiç boşanmadı. seviyor herhalde. fakat sorarlar adama eyyyy manyak kadın derler, yok adama sormazlar o zaman kadına sorarlar, sen neden bu adamdan boşanmıyosun. hatta adam hapse girdikten sonra bile kadın kemalim yapmaz, benim kocam masum dedi.
evet intihar sebebine gelirsek hiç anlaşılmadı neden intihar ettiği. fakat şartlı tahliye memuruna, ulusal sağlık hizmeti emeklilik maaşından mahrum bırakıldıktan sonra karısının mali güvenliğini sağlamak için intihar etmeyi düşündüğünü söylediği bildirildi. ne kadar doğrudur bu söylenti bilemeyeceğim. ama adam da karısını seviyormuş herhalde. bu nasıl bir ilişki yahu?
primrose her ne kadar kemalim yapmaz dese bile, bazı kanıtlar onun da şüphelenmeye başladığını gösteriyordu. shipman karısına telefon etme fırsatı dahil, ayrıcalıkların geçici olarak kaldırılmasına yol açan suçlarının kabul edilmesini teşvik eden kurslara katılmadı. ben burdan şunu anlıyorum, adam ben masumum demiş o zaman. ulan ezici kanıtlar var sen hâlâ masumum diyorsun. ayrıca bir hücre arkadaşına göre, karısından, "ne olursa olsun bana her şeyi anlat" gibisinden onu teşvik eden bir mektup almıştı.
ayrıca 27 yılda 459 kişi shipman'ın bakımı altındayken öldü. evet 459. çok değil mi? evet. ama bunların kaçı cinayet kurbanı, bilinmiyor.
bu adam ted bundy'den daha yakışıklı.



devamını gör...
insan nasıl özgürleşir sorunsalı
insan özgürleşemez, 5 dakika sonra başına ne geleceğini bile bilmeyen bir mahluk sadece lafta özgürdür, evet istediği yere gider, istediklerini yapar, istediği parayı harcar, ama bence bu insanı özgür yapmaz. ölümlüler özgür olamaz. yaşamak için bile suya muhtaçsın. içmezsen ölürsün, nerde özgürlük?
özgür olduğuna inandırılan esir şehrin insanlarıyız hepimiz. belki de en savunmasız olduğumuz şeydir, nefsimizin istediği her şeyi yapmayı özgürlük zannetmek.
insan ancak ölürse özgürleşir, dileyen ölür dilemeyen ölmez, sonuçta herkes 'özgür''.
özgür olduğuna inandırılan esir şehrin insanlarıyız hepimiz. belki de en savunmasız olduğumuz şeydir, nefsimizin istediği her şeyi yapmayı özgürlük zannetmek.
insan ancak ölürse özgürleşir, dileyen ölür dilemeyen ölmez, sonuçta herkes 'özgür''.
devamını gör...
bana haram yedi diyemezsiniz
türbanın siyasallaşmasının baş aktörünün çığırtkanlığıdır. tamam ablacım haram yemedin ama hakkın olmayanı fazlasıyla yaladın, yuttun.
istediği savunmayı yapabilir, neden mi?
bu kadın fetö ile ayrılık yaşandığı günlerde ülkemizi temsilen büyükelçi olarak görevlendirildi. hala görevinde diye biliyorum.
90'lı yıllarda türk-islam-türban simgesi haline gelmiş olanmerve kavakçı, çocuklarını amerika'da büyüttü, kendisi de ayrıca amerikan vatandaşıdır.
hamam böceğinden hallice gözümüze yeterince tecavüz ederken bir de kızları çıktı başımıza. mesela bir kızının facebook gönderileri tt olmuştu. yaradan affeylesin mia'nın türbanlı haline çok benziyor.
bize ne merve kavakçı'nın kızından, türbanından diyecek arkadaşlar illa ki çıkacaktır. bizim ülkemiz için çok kıymetliler. bu ülkede yaşamamalarına rağmen ülkemizin dış münasebetlerinde oldukça aktif rol almaktadırlar. mesela, nato liderler zirvesinde biden ile özel görüşen erdoğan'ın tek bir çevirmen yer almıştı. merve kavakçı'nın kızı.
muhalefetten gelen eleştiriler ''neden tek bir çevirmen girdi ve neden türkiye vatandaşı olmayan bir insan?'' şeklindeydi. erdoğan'ın savunması ise ''bu kızımın ingilizcesini biden baya övdü''*. koskoca dikişlerinde ingilizceye hakim insan elbette vardır, gerçi olamaya da bilir.*. ülkede mutlaka vardır, sayın reiz.
günün sonunda merve kavakçı, akp yönetimindeki belediyeden binlerce dolar cukkalamış ve kızları da bundan faydalanmış.
haram kelimesi onları çok yaralar, gerçek islam temsilcisi olan bacılarımızın kalbi kırılmasın.
akp'li ve cemaatçilerin hepsinin başörtüsü siyasaldır.
yedikleri para haram değil de hakları değildir.
istediği savunmayı yapabilir, neden mi?
bu kadın fetö ile ayrılık yaşandığı günlerde ülkemizi temsilen büyükelçi olarak görevlendirildi. hala görevinde diye biliyorum.
90'lı yıllarda türk-islam-türban simgesi haline gelmiş olanmerve kavakçı, çocuklarını amerika'da büyüttü, kendisi de ayrıca amerikan vatandaşıdır.
hamam böceğinden hallice gözümüze yeterince tecavüz ederken bir de kızları çıktı başımıza. mesela bir kızının facebook gönderileri tt olmuştu. yaradan affeylesin mia'nın türbanlı haline çok benziyor.
bize ne merve kavakçı'nın kızından, türbanından diyecek arkadaşlar illa ki çıkacaktır. bizim ülkemiz için çok kıymetliler. bu ülkede yaşamamalarına rağmen ülkemizin dış münasebetlerinde oldukça aktif rol almaktadırlar. mesela, nato liderler zirvesinde biden ile özel görüşen erdoğan'ın tek bir çevirmen yer almıştı. merve kavakçı'nın kızı.
muhalefetten gelen eleştiriler ''neden tek bir çevirmen girdi ve neden türkiye vatandaşı olmayan bir insan?'' şeklindeydi. erdoğan'ın savunması ise ''bu kızımın ingilizcesini biden baya övdü''*. koskoca dikişlerinde ingilizceye hakim insan elbette vardır, gerçi olamaya da bilir.*. ülkede mutlaka vardır, sayın reiz.
günün sonunda merve kavakçı, akp yönetimindeki belediyeden binlerce dolar cukkalamış ve kızları da bundan faydalanmış.
haram kelimesi onları çok yaralar, gerçek islam temsilcisi olan bacılarımızın kalbi kırılmasın.
akp'li ve cemaatçilerin hepsinin başörtüsü siyasaldır.
yedikleri para haram değil de hakları değildir.
devamını gör...
yazarların gelecek yıldan beklentileri
eyt dersem çalışma hayatından ne kadar bezdiğim mi, yoksa yaklaşık yaşım mı ortaya çıkar?
devamını gör...
çivit mavisi
koyu maviye mor katılmış, aslen cezayir, tunus ve fas'ın, bir nebze de yunan adalarının sembolü olan renk. çoğu akdeniz ülkesinde kapı ve duvar boya renginde açığı yahut koyusu olmak üzere. bu renk tercih edilir. sebebi ise; akdeniz'in kendine has, loş mavisidir. pandemi sonrası, caanım denizim, yine o loş mavisine kavuştu.
kelime; mürekkeple yazma tekniği olan çivitten gelmektedir.
uluslararası literatürde, indigo diye geçmesine ek olarak, türk diline özgü çivit kelimesini, literatürden silmek gibi bir algı logaritması da söz konusudur.
kelime; mürekkeple yazma tekniği olan çivitten gelmektedir.
uluslararası literatürde, indigo diye geçmesine ek olarak, türk diline özgü çivit kelimesini, literatürden silmek gibi bir algı logaritması da söz konusudur.
devamını gör...
normal sözlük'te çıkacak ilk tartışma
cinsiyetçilik yapanlarla yapmayanlar arasında çıkacak tartışmadır.
devamını gör...
her kuşun etini yedik
varlık anlamında kullanılan bir düğün dernek repliği.
devamını gör...
normal sözlük-koruncuk vakfı yardımımızın ulaşması
(bkz: hayattaki küçük mutluluklar)
yüzünüzde hep gülümseme, kalbinizde huzur olsun...
yüzünüzde hep gülümseme, kalbinizde huzur olsun...
devamını gör...
29 ekim cumhuriyet bayramı
medeniyet ve uygarlıktan vazgeçmemiş şimdiki ve sonraki nesillerin bayramı. 98 yaşında cumhuriyet. kutlu ve daim olsun. torunlarımızda görsün ve tabi ki onlarında torunları.
devamını gör...




