ilginizi her daim güzel ve harikulade olan erkeklere çevirerek çözebileceğiniz bir sorundur.
devamını gör...

bir şeyin ne olduğu, nasıl olduğu değil, var olduğu olgusu. ben varım çünkü bu hayatın parçasıyım. bu hayata bir görev için buradayım. varım çünkü bana görmem için gözler, düşünmem için akıl verilmiş. eğer bu var oluşumu iyi yönde kullanmazsam, becerilerim, aklım kalbim ve vücudum durgunlaşacak, çürüyecek ve sonunda yok olacaktır. yüce yaratıcı bize nasıl ki bedenimizi bağışlamış ve bizi, bedebimizi en iyi şekilde akılcı ve bilinçli olarak kullanmakla görevlendirilmişse, bize bağışladığı bu sınırsız potansiyeli de hiç şüphesiz onu değerlendirmemiz için vermiştir. ben var oluşumu en iyi şekilde kullanmak istiyorum.kimse dünyaya tesadüfen gelmedi.herkes bir amaç için burada. elimizden gelenin en iyisini yaptığımız zaman, yaşamımızda ya da başka birilerinin yaşamında ne gibi bir mucizenin gerçekleştigini çoğu zaman bilmeyiz. bu dünyaya, var olduğumuzu göstermeliyiz. tıpkı bizde var olan ancak haberdar oladığımız gizli kalan yeteneklerimiz gibi... bu yetenekler kili toprağa benzer. o, ayakkabımızdaki çamur olabilir, bir binadaki tuğla ya da herkes ilham veren bir heykel olabilir. sonuç onun nasıl kullanıldığına bağlıdır. işte hayata var olduğunu göstermek de kendini nasıl kulandığına bağlıdır.
devamını gör...

yanlış anlamayın dilenci değilim sadece yeşil almak için 3 000 eksiğim var, artık gönlümüzden ne koparsa. az çok demeyelim boş geçmeyelim.
devamını gör...

pcrcıbaşı.
devamını gör...

beğenerek takip ettiğim yazarlardan kendisi.
böyle devam efendim.*
devamını gör...

adamın birinin başına buda heykeli düşmüş,
" başıma buda mi gelecekti? " demiş.
devamını gör...

benzersiz bir filozof olan friedrich nietzsche kafa sözlük’te nick seçmeden önce “düşüncelerimi yazacağım ama haklı olup olmadığım kimin umurunda olacak. yanlışları düzeltmediğim sürece benim haklı olmamın kime ne faydası olacak? haklıyım ama mutlu değilim nicki tam bana göre" derdi.
bazen kendimizi boşlukta hissederiz, enerjimiz bitmiştir, duygularımız tükenmiştir...derken bir kitaba rastlarız...duygu dolu, bilgi dolu, güzellik dolu… okuruz, hiç bitmesin isteriz…haklıyım ama mutlu değilim nickli yazarın yazılarını okur gibi…iyilik başta olmak üzere her kavramı sanatsal bir şekilde anlatan takip edilesi örnek bir yazardır.
kafa sözlük’ün daha iyi bir sözlük olması için hakikati seslenen senin gibi yazarlara ihtiyacı var. hem haklı hem de mutlu olduğun günler umarım çabuk gelir sevgili yazar.
devamını gör...

doğru besinleri tüketiyorsa gayet normal bir durumdur.
hayatınızda şekere yer yoksa yemek yemek kilo aldırmaz. önemli olan düzgün beslenmektir.
devamını gör...

valla bıhtım çaylaklıktan deyip geldim, orada yazamadıklarımı o kadar içime atmışım ki sonuç ortada.(bkz: lol) ama ben de her akşam online yazar sayısına bakıp hayıflanırım, 300 küsur kişi var da benim tanımlarda gördüğüm yazar sayısı neden 50'yi geçmiyor diye de şaşar kalırım.
devamını gör...

karma mı dersiniz, başka bir şey mi dersiniz bilemem ama 16 yıllık çalışma hayatında hep şuna şahit oldum:
kim kimi ekmeğinden ederse, o da bir süre sonra kendi ekmeğinden olur.

birini sebepsiz yere yerinden etmekten zevk almak da ne bileyim…
devamını gör...

internet bağımlılarının içinde bulunamayacağı kulüptür. *
devamını gör...

içinde yaşadığım topluma dair naçizane gözlemimdir.

bu millette inanılmaz bir mustafa kemal atatürk sevgisi vardır, ayrıca muhafazakar olarak adlandırabileceğimiz güruh da osmanlı tarihini, özellikle fatih sultan mehmet dönemini öve öve bitiremez. fakat bunların çok azı açıp "bu dönemlerde ne olup ne bitmiş?" "neler hangi şartlarda nasıl yaşanmış?" diye araştırırlar.

bu yüzden ortamlarda sık sık politikaya bulanmış kirli tarih sohbetleri duyarız, bu yüzden koşarak kaçmak isteriz, "bilmiyorsanız konuşmayın arkadaş!" diye isyan edesimiz gelir.

ayrıca; çok önemli bir husus daha var ki, o da bu sorunun yalnızca türkiye halkında olmamasıdır. elin amerikalısına ortadoğu'yu sorun gösteremiyor. kendimizi eleştirelim fakat haksızlığa da lüzum yok, bu problem birçok ülkede var. fakat onlarda bilmediği konuda konuşma cesareti bu kadar çok mudur onu bilmiyorum.
devamını gör...

son derece normal bir durumdur. kafa sözlükte gay olmak, kafa sözlükte lezbiyen olmak, kafa sözlükte biseksüel olmak vs. bu liste uzaaaar gider.

herşeyden önemlisi bizler burada yazarız. ve takdir edersiniz ki çaylaklar ile birlikte yaklaşık olarak 10.000 civarı insan evladı var burada.

bunların arasında iyisi var, kötüsü var, çok afedersiniz operasyon çocuğu diyebilecegimiz nitelikte olan tiplerde mevcut. hatta bir dönem tecavüz fantazisi olan bir yazar uçurulmuş, daha sonra affedilerek tekrardan yazar yapılmıştı.

kısaca diyeceğim şu; hayatın her alanında her tipten insanla karşılaşmamız normal. kadınlar bu konuda bir parça daha bahtsız zira cinsel açlığın afrikası denilebilecek bir ülke burası.

biriyle muhattap olmak istemiyorsanız olmayın, engelleyin. taciz boyutunda ise mahkeme yolu ile ilgili kişiden hesap sorabilirsiniz. çok büyütmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

herkese saygılar ve sevgiler.*
devamını gör...

2018 yılında can yayinlari tarafından yayımlanmış barış ince kitabı.
türkiye'de din, siyaset, ekonomi, liyakat, cinsellik,sanat, insan hakları gibi birbirinden farklı konuların aslında nasıl da birbiri ile ilişkili olduğunu, birisinde oluşan sorunların, sarsıntıların diğer konuları nasıl derinden etkilediğini, nasıl da büyük bir toplumsal deprem oluşturduğunu göstermeye çalışan kitap.
bunu yaparken de psikolojik gerilim türü kitap ve film severlerin aşina olduğu bir yöntemi seçmiş. zaten bu tarz eserler okumaya alışık kişiler tarafından klişe bir kurgu olduğu düşünülebilir. hatta biraz zülfü livaneli gibi iyi kurgu, tanıdık karakterler ve aceleye gelmiş, derinliksiz bir kitap olduğu söylenebilir.
kitap bir adada işlenen cinayetler ve rıza yiğit filiz levent isimli 4 arkadaşın bir gece boyunca levent'in işlettiği meyhanede başından geçenleri anlatıyor. bunu yaparken de levent'in günlükleri ve onun anlatımı ile levent'in çocukluğuna ve adanın geçmişine gidiliyor.
kitabın genel havası levent'in anlatımi ile hüzünlü bir gerilim dolu. aynı zamanda merakı sürekli yüksek tutan bir kurguya sahip. bir kaç farklı parçanın son bölümde bir araya getirilmesi ile kitapta okurken kacirdiginiz ya da anlam veremediğiniz noktalar aydinlaniyor. aynı anda insani ilişkiler ve hayatı algılama şeklimiz konusunda dikkate değer güzel cümleler geçiyor.

pek çok metafor ile aslında günümüze göndermeler yapilmis olabileceğini düşündüm. örneğin adanın deprem ve tsunami ile yaşadığı sıkıntılar için su kanalı açma projesi kanal istanbul konusunu aklıma getirdi. ya da deniz feneri ve ışığı konusu toplumdaki adaletsizlik ya da hükümet partisi gibi de düşünülebilir ki son sayfada "defalarca şikayet edilen fenerin ışığı en sonunda yetkilileri de rahatsiz etmiş olacak ki kaldırdılar benzeri bir cümle geciyor.

120.sayfalik bu kısa romanda akıcı ve sade bir dil kullanılmıs. hem adada yaşananlar ve levent'in başına gelenler ile hareket, hem de insan ilişkileri konusunda yazılan cümleler ile düşünsel yön birlikte ilerleyerek kitabı okunur kılıyor.
ne yazık ki daha uzun yazılsa, hem alt konular hem karakterlerin psikolojisi açısından biraz daha derine inilse çok daha ciddi bir eser olacakken, her konuya değinme çabası, sol romantizmin çok sevdiği her konuda muhalif bir çaba sergilemesi, "tüm bunlar olurken siz de sustunuz." söyleminin cılız kalması ise kitabın eksiklikleri diyebiliriz.
yazarın gençliği, ikinci kitabı olması, edebiyat kökenli olmaması da bunun sebeplerinden birisi olabilir. bir kaç alıntı ile sonlandıralım.

cani yanmiş insanin
başkasınin canini yakmak
için bu denli hevesli olması
ne garip. ateş, başkasına
geçtiğinde kurtulacağını
sanirsin. sonra bir
bakmişsın, kendinle beraber
onu da yakmışsıin. dünyanin
en büyük örgütüne bir kişi
daha katmışsın. cy: cani
yananlar örgütü. eylemleri
şiddet içerir, kuralları yazıl
değildir hissidir, her bir
üye aynı zamanda örgütün lideridir.



aci bir habere üzülmemizle tatlı
bir aniya gülmemiz birbirine ne
de hizla kavuşuyor! cesetlerden
korkup kaçmamizla gülerek
kadeh tokuşturmamiz..
aradaki mesafe ne kadar ?
bir ölümü duyunca yediğimiz
yumruğu savuşturamadan
bir doğumun müjdesini
karşılamak zorundayız.
uzerimize yağan duygu
sağanağından bir damlayı
bile kaçıirmaya hakkımız yok
sanki... her duyguyu tatmazsak oyunu kaybedecek gibiyiz,
her konuşulanı bilmezsek bir
şeylere yetişemeyecek. oysa
tükettikçe çürüyeceğiz. oldükçe
değil, yaşadıkça...oyunu kaybedecek gibiyiz,
her konuşulanı bilmezsek bir
şeylere yetişemeyecek. oysa
tükettikçe çürüyeceğiz. oldükçe
değil, yaşadıkça...




başkalarinin günahlarin
görmek eziyet olsa gerek.
bilmek huzur değil acı verir.
karşındakinin suçlarıni olanca
çiplakliğiyla izlediğinde kişinin
değişme ihtimalini de elinden
aliyorsun. bilmemek bir şans
daha vermek değil midir?


"kötülüğü, kini, merhametsizliği,
hirsı kendinde gördüğünde
iğrenmiyorsun da başkasında
gördüğünde ürküyorsun."

devamını gör...

şampiyonluk için sondan 4. maç.
son iki haftadır sakat ve cezalılara rağmen çok istekli oynuyoruz. rakipler top gormuyor.
bu sene saygıdeğer bir çıkış yapan hatayspor ligin en çok gol atan iki forvetine sahip.
her temasa düdük calinmayan kaliteli bir maç olsun. heyecanlı olacağı zaten kesin.

son dakika: hatay ın teknik direktörü ömer erdoğan'ın covid testi pozitif çıkmış. geçmiş olsun diyelim. önce sağlık.

...yağmurlu bir günde görmüştüm seni
üstünde çubuklu formalar vardı...
devamını gör...

bir uygulamada mesajlaşırken "sustun, nerdesin, hey" gibi ifadeler kullanmamak. sanane lan nerdeyim. mecbur muyum ben telefonun başında seninle saatlerimi harcamaya. tuvalete giderken bile izin isteyeceğiz herhalde, evimin sanal direği.
devamını gör...

olsundur, yazmaya devam etsindir, onu da bulacağızdır. oylanmak ya da favlanmak için yazmasın zaten. kendisi için yazsın. kendisi için yazarken görülsün, beğenilsin. çok fazla yazar var, mutlaka arada kaynayanlar oluyordur. ancak zamanla yazarlar oturunca onlar parlayarak kendilerini göstereceklerdir.
devamını gör...

(bkz: ex olmak)
devamını gör...

nerde hareket orda bereket.
devamını gör...

günaydın sözlük, benim için neşeli uyanmanın gittikçe zorlaştığı şu günlerde herkese musmutlu bir gün dilerim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim