bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi
insanın devrelerini yakacak kadar çok sayıda karakter barındıran, kaderci yaklaşımla okura bol bol oh olsun, hak etmişti dedirten, bir deliler evinin tarihini anlatmaya çalışırken arka planda osmanlı'nın dağılma döneminden günümüze kadar gelen, 2009 yılında yayınlanan ayfer tunç kitabıdır.
kitabın kaderci yaklaşımı küçükken hepimizin çok duyduğu bu dünyada kötülük yapanın er geç cezasını çekeceği yalanı üzerine kurulu. ve bu kötü ya da talihsiz karakterleri öyle tuhaf ölümler bekliyor ki trafik kazası en masumu oluyor.
kitabı okurken çok yarıda bırakmayı düşündüm çünkü yok yere beynini meşgul ediyor yani 470 sayfada anlatmak zorunda değildi yazar daha kısa da anlatsa, biz yine aynı dedikodu çemberine girerdik. kitap bittiğinde 4 saat satranç oynamış kadar yorgundu zihnim. şu şunun ninesi bu bunun damadı derken arada geri dönüp bu kimdi ya deyip sayfaları karıştırmak, tam konuyu kaçırdım derken bir anda sarmalı çözmek zihnimi çok yordu.
turgut sunalp paşa'nın "faşizm komünizm kadar tehlikeli değildir" demesini zihnimin tozlu raflarında çıkarıp nerden nereye dedirtti ayrıca bu kitap.
not: siz siz olun ayfer tunç okumaya bu kitaptan başlamayın.
devamını gör...
arkadaşsız kalmak
pandemi öncesi 10 kişi civarı hemen hemen ayda 2 kere istiklâl'de buluşup sabaha kadar eğlenirdik. ama maalesef dağıldık gittik. bana bir çöküntü yaşattı açıkçası. arkadaşsızlık zor gerçekten, hele ki benim gibi sokakta büyüyenler için çok zor.
devamını gör...
insanın saçını ağartan şeyler
aile sorunlarıdır.
arkadaş olsa görüşmezsin. sevgili olsa ayrılırsın. akraba olsa küsersin aöa aile öyle bir şey ki sırt çeviremiyorsun. hep yükü omzunda oluyor.
arkadaş olsa görüşmezsin. sevgili olsa ayrılırsın. akraba olsa küsersin aöa aile öyle bir şey ki sırt çeviremiyorsun. hep yükü omzunda oluyor.
devamını gör...
kalemi kuvvetli yazar
okunmaya değer, etkili ve güzel yazabilen; duygu ve düşüncelerini güçlü cümlelerle anlatan cesur yazardır. yazarken farklı kaynakları da araştırarak doğruları yazar.
"yazdıklarım favlansın, beğenilsin, takipçi sayım artsın, popüler olayım" gibi niyeti yoktur. dilbilgisine hakim olduğundan yazdıkları anlaşılır...kelimeleri adeta dans ettirir.
kafa sözlükte kalemi kuvvetli yazarlar bolca bulunur. bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. tesadüfen yazılarını okumaya başlarsınız...birinci sayfa, ikinci sayfa derken zamanın ne çabuk geçtiğini fark edemezsiniz. okurken keyif duyarsınız, sürükleyici bir kitabın satırları gibi...
satır aralarında bile önemli mesajlar verir. tarafsız ve ahlaki kurallara uygun yazıp, az kelimeyle çok söz söyleyip nokta atışı yapar. kafa sözlüğün kalemi güçlü yazarlarından öğreneceğim çok şey var.
dünyada iki büyük kuvvet vardır; birisi kılıç, diğeri kalemdir, fakat kılıç kuvveti, ergeç kalem kuvvetine, mağlub olur. (napoleon bonaparte)
"yazdıklarım favlansın, beğenilsin, takipçi sayım artsın, popüler olayım" gibi niyeti yoktur. dilbilgisine hakim olduğundan yazdıkları anlaşılır...kelimeleri adeta dans ettirir.
kafa sözlükte kalemi kuvvetli yazarlar bolca bulunur. bir kısmı henüz keşfedilmemiştir. tesadüfen yazılarını okumaya başlarsınız...birinci sayfa, ikinci sayfa derken zamanın ne çabuk geçtiğini fark edemezsiniz. okurken keyif duyarsınız, sürükleyici bir kitabın satırları gibi...
satır aralarında bile önemli mesajlar verir. tarafsız ve ahlaki kurallara uygun yazıp, az kelimeyle çok söz söyleyip nokta atışı yapar. kafa sözlüğün kalemi güçlü yazarlarından öğreneceğim çok şey var.
dünyada iki büyük kuvvet vardır; birisi kılıç, diğeri kalemdir, fakat kılıç kuvveti, ergeç kalem kuvvetine, mağlub olur. (napoleon bonaparte)
devamını gör...
sigarayı bırakan insan
bağımlılık oluşturan maddeler içerdiği için kolay olmasa da yapılabilen bir durumdur. ilk baştaki zorluk kimseyi korkutmamalı. düşününce neden içtiğinin mantıklı bir açıklamasını da yapamıyor insan kendine. ben bıraktım. uzun zamandır da kullanmıyorum. başarabilirsiniz.
devamını gör...
an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
bir 30 dk önce oturup makyaj yapasım geldi sonra üzerimdeki şort ve tişörtten sıkılıp elbise giydim ve şimdiiii portakallı meyve suyumu yudumlayıp köpeğimi seviyorumm.
devamını gör...
antalya’yı çekici kılan detaylar
güneşi, sıcaklığı, sahilleri.
devamını gör...
uçan adam sabri
aynı zamanda elektrikçi olan kişidir. uçması ile tanınır. bir televizyon programında yeterli enerjiyi toplayamadığı için uçmaya çalıştıysa da bunu gerçekleştirememiştir.
devamını gör...
ukde bırakmak
benim ukdelerime de bakar mısınız?
devamını gör...
türkiye'de unutulamayan olaylar
1995 yılında mehmet ali birand’ın sunduğu 32. gün programında doğu perinçek’in ertuğrul kürkçü’ye “alçak, p*şt” demesi. *
devamını gör...
iş makinelerini izleyen insan
eğer boş vaktim varsa üç beş dakikalığına izlediğim için dahil olduğum insan grubudur.
keyifli bir aktivitedir bence.
keyifli bir aktivitedir bence.
devamını gör...
normal sözlük istatistiklerinin dibe çakılması


üzülesi bir durum... yeni kayıt olan yazar sayısı da, entry sayısı da çok düşmüş. her gün onlarca online var. gel gelelim entry giren çok az.
sözlüğün tamamen sohbet aracı olarak görülmesi durumuna dönüşmüş olay sanırım. ayrıca sözlüğün tanıtımı vs gibi mevzularda da yönetim maalesef ki yönetememiş mevzuyu. zaten daha önce youtube kanalı hakkında yaptığım yorumlar belli. işi profesyonelce yönetmek önemli. sözlük içi gruplaşma, belli kişilere karşı aşırı samimi yaklaşımlar (bunu yapmayın demiyorum ama sürekli entry ve nick altlarında görmek sıkıcı). çoğu entry'nin içinin boş, tanımdan uzak, ironi yapmayı bile beceremeyip laf salatası yapılması gibi bir sürü sorun var. el birliği ile şu güzelim sözlüğü daha güzel hala getirelim sayın yazar dostlar. yoksa olmayacak böyle... bir iki entryli yığınla başlık var. üzücü...
edit büdüt:
topyekun bir cevap: normalleşme ve tatil, havaların güzelleşmesi falan gibi sebepler sayıp ukalaca sanki ben ve diğer arkadaşlar bunun farkında değilmiş gibi konuşanlar. sizelere üzüldüm açıkçası.... güzel bir tesbit bunun farkındayız zaten hepimiz sanırım lakin bazılarının üslubu çok çok yanlış. neyse bu etki illaki olacak lakin sözlük yönetiminin de daha çok kişiye ulaşmak gibi bir dertleri kaygıları yok ben sözlerimde bunu dile getirmek istedim. onlar olympos dağlarında mutlu mesut yaşayıp takılıyorlar şu an sadece. ben de dürterek kendilerine getirmek istedim. mevzu bu sadece. tek bir moderatörle veya kurucu ile bir yakınlığım ilişkim mesajlaşmışlığım bile yok umrumda da değil bu durum ben girilen entrylere, açılan başlıklara bakarım. yoksa burayı daha iyi bir yer yapalım gibi bir cümle de kurmam umrumda da olmaz. ben bir hususu farkettim ve bu başlık altında sizlere iletip paylaştım burada beyin fırtınası oluşsun faydalı olalım yönetime diye. bu söylediklerimin dışında bir amaç veyahut da düşüncem olmadı.
devamını gör...
5 haziran 2021 sedat peker'in rte'nin damadıyla olan görüşmesi
adam an itibariyle bombayı pelikancıların kucağına bırakmış gözüküyor konuştuğu kişi de tayyip' in damadı. suriye silahlarını doğrulattı, yetmedi beykoz da ateş etmeye kadar da doğruladı şimdi ne dersek boş.
lan devlete bak cumhurbaşkanının damadı mafya ile konuşuyor, mafya devlet desteği ile suriyeye silah yolluyor bunları savcıdan hakimden değil de mafya dan öğreniyoruz. e bazıları da diyor ki adam önemsiz nah önemsiz!
devlet kendi itibarını iki paralık ederken bu adamı kullanmış işte!
devamını gör...
sözlük yazarlarının yaşları
aaa anonimim ben şok şok şok yaş soruyor hadsizzz! tamam kestim, 35 yaşımı bitiriyorum ama tipim hala 30, taliplerimi bekliyorum kafasözlük çay ocağında. saygılar.
devamını gör...
likit radyo yayını
stand by me dinleyeceğiz hem de supportgirl eşliğinde, muazzam bir yayın olacağına eminim.
devamını gör...
normal sözlük fenomeni olacağını düşündüğünüz yazarlar
gözümü dört açıp ismimi arayacağım başlıktır.
noluyy yazar abiler noluyyy.
noluyy yazar abiler noluyyy.
devamını gör...
kitap hediye notu
kitabın sayfasına değil de farklı bir kağıda yazmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. kitabın tek bir sayfasında leke oldu mu bile geriliyorum.
devamını gör...
kasım ile nasır
bir murathan mungan öyküsüdür.
türk edebiyatında okuduğum en iyi öykülerden biridir. her okuduğumda ayrı bir keyif aldığım bu muhteşem öykü aslında murathan mungan’ın geyikler lanetleroyunundan bir bölümdür ancak daha sonra cenk hikayeleri kitabında karşımıza bir öykü olarak çıkmıştır.
cenk hikayeleri kitabındaki diğer öyküler gibi bu hikaye de bir savaşı konu alır. ama savaş dediğim zaman aklınıza hemen ordular arasında geçen bir kıyım, bir katliam gelmesin. bu savaş iki kişi arasında geçer ve o kadar çok şey anlatır ki.
dünyadaki savaşlar tarihini şöyle derinden incelediğimizde aslında iki tarafta da bireyler üzerinden yürüyen savaşlar olduğunu görürüz. o yüzden sadece iki insan arasında meydana gelen kıran kırana cenkler birer savaş provasıdır.
insan acımasızlığının bir sınırı olmadığını özellikle içinde yaşadığımız bu dönemde yakından gördük, şahit olduk ve anlayıp kabul ettik. eksik bir yaratık olarak yaratıldığımız için duygularımız da hasarlı. murathan mungan insanı iliklerine kadar inceleyen, didik didik eden bir yazar olduğu için bu kitapta ve özellikle bu öyküde insana bakış açınız darbe üstüne darbe yiyebilir. insanlık ölmedi ama çok uzun süre de dayanamayacak gibi.
türk edebiyatında okuduğum en iyi öykülerden biridir. her okuduğumda ayrı bir keyif aldığım bu muhteşem öykü aslında murathan mungan’ın geyikler lanetleroyunundan bir bölümdür ancak daha sonra cenk hikayeleri kitabında karşımıza bir öykü olarak çıkmıştır.
cenk hikayeleri kitabındaki diğer öyküler gibi bu hikaye de bir savaşı konu alır. ama savaş dediğim zaman aklınıza hemen ordular arasında geçen bir kıyım, bir katliam gelmesin. bu savaş iki kişi arasında geçer ve o kadar çok şey anlatır ki.
dünyadaki savaşlar tarihini şöyle derinden incelediğimizde aslında iki tarafta da bireyler üzerinden yürüyen savaşlar olduğunu görürüz. o yüzden sadece iki insan arasında meydana gelen kıran kırana cenkler birer savaş provasıdır.
insan acımasızlığının bir sınırı olmadığını özellikle içinde yaşadığımız bu dönemde yakından gördük, şahit olduk ve anlayıp kabul ettik. eksik bir yaratık olarak yaratıldığımız için duygularımız da hasarlı. murathan mungan insanı iliklerine kadar inceleyen, didik didik eden bir yazar olduğu için bu kitapta ve özellikle bu öyküde insana bakış açınız darbe üstüne darbe yiyebilir. insanlık ölmedi ama çok uzun süre de dayanamayacak gibi.
devamını gör...
meyve suyu
hazır olarak içilmemesi gereken gazsız ve alkolsüz içeceklerdir.
mümkünse evde kendiniz sıkıp içiniz.
mümkünse evde kendiniz sıkıp içiniz.
devamını gör...
