yakışıklı olmak suçsa, ben kurallara uyan bir vatandaşım.
devamını gör...

ben bedavaya yazarım, mutlu olun yeter. bakmayın siz bu çıkarcılara.*
devamını gör...

kitle iletişim kuramıdır. kitleleri bir arada tutan etmenlerdendir. aslında kuramda aslolan bir arada tutmak falan değildir. kuram toplulukları bir arada tutan şeyin aslında aynı şeyi düşünmeleri değil, dışlanma korkusu olduğunu söyler.

genelde toplumsal algı oluşurulurken; farklı olanı saygıyla karşılamak değil de ötekileştirerek, dışlayarak, ifşa ederek farklı fikirde olanların sindirilmesine çalışılır. böylece biraz olsun farklı düşünen bireyler toplumdan dışlanma korkusu yaşayarak fikirlerini açıklamaktan çekinirler.

sanki bilmediğimiz bir bilgiymiş gibi dursa da aslında hepimizin hayatının bir döneminde - bilerek veya bilmeyerek- muhakkak olarak yaptığıdır. günümüz toplum yapısı nazara alındığında yani bu kadar çok ötekileştirilen tarafı olan bir toplumda bunu yapmadan yaşamak imkansızdır.

halbuki toplumlar hoşgörü ile mutlu olur, mutlu olunca, daha çok çalışır, daha çok çalışınca üretir, ürettikçe gelişir, geliştikçe zenginleşir, zenginleştikçe de daha mutlu olur.

gelişmiş bir çok topluma baktığımızda; birey ve toplum ilişkisinin öncelikle özsaygı ve sonra karşılıklı anlayış temelinde geliştiğini görürüz. böyle olunca tabi özel hayat ve toplum hayatı çağdaş bir hale gelir.

(bkz: iletişim kuramları)
devamını gör...

"insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez."

(bkz: paul auster)
devamını gör...

sadrazam damad ibrahim paşa ve budin beylerbeyi tiryaki hasan paşanın 14 ağustos - 30 kasım 1600 tarihleri arasında süren seferidir.

ibrahim paşa 3 ay 17 gün sürecek kanije seferi için belgrad'dan ayrıldı. 22 ağustosta essek'e geldi. aynı gün budin beylerbeyi tiryaki hasan paşa emrindeki birliklerle orduya katıldı. hasan paşa, peç yakınlarında baranyavar'da bir alman ordusunu yok etmişti.
essek'te toplanan harp divanında hasan paşa kanijenin üzerine yürünmesini teklif etti. kendinden daha tecrübeli bir asker olan hasan paşanın sözünü dinleyen ibrahim paşa bu teklifi kabul etti.

ibahim paşa ve ordusu kanije üzerine yürürken karşılarına çıkan babofca kalesini 3 günlük bir muhasarnın ardından aldı. drava boyundaki bu kale birkaç sene evvel almanların eline geçmişti. tiryaki hasan paşa babofça da ordudan ayrıldı. ibrahim paşa onu budin beylerbeyi tayin etmişti. aynı zamanda rumeli beylerbeyi olan ve gelecekte sadrazam olacak olan lala mehmet paşa budin'den ayrıldı ve ibrahim paşanın ordusuna katıldı. kanijeye gelirken sınırdaki iki kaleyi daha kuşattı ve fethetti. ardından 10 gün sonra orduy-ı hümayun 10 eylül günü kanijeye ulaştılar ve 40 gün sürecek olan kanije muhasarası başladı.

türklerin "kanije", macarların "nagy-kanisza" almanların "gross-kanisa" dedikleri bu son derece müsthkem kalesiyle meşhur mühim şehir, balaton gölü ile drava nehri arasındadır. vaktiyle türkler'de iken almanların eline geçmiştir.

muhasaranın 13. gününde, 24 eylülde kanije barut mahzeninin havaya uçurulması, kalenin fethine giden yolda en önemli olaydır diyebiliriz. bu hadise türk milletinin kahramanlık destanları arasında yerini almıştır. şöyle ki: kanije'de esir tutalan 170 türk vardı. bunların içinde türk kadın ve çocuklar da bulunuyordu. almanlar, muhasara başlayınca bunları barut mahzeninin yanına toplu bir şekilde hapsetmiş ve kalede herhangi bir sabotaj ihtimalinin önüne geçmek istemişlerdir. tabi bunu yaparken doğal olarak türklerin, kendi hayatlarını ve çocuklarının hayatını dahi düşünmeden baruthaneyi patlatabileceklerini hesap etmemişlerdi.

fakat akla getirilmeyen hiç getirilmeyen o ihtimal vuku buldu. türkler mahzeni ateşe verip havaya uçurdular, tabi içlerinde kendileri de havaya uçtular. almanlar bu olayın neticesinde barutsuz kaldılar ve bütün alman topları sustu. yalnızca tüfek ateşiyle karşılık vermeye başladılar. fakat 7 ekimde 100 top taşıyan 40 bin kişilik bir alman ordusunun kanijeye gelmesi, türklerin durumunu sarstı ve kanijenin fethini geciktirdi. lorraine dukası prens emmanuel mercouer'ün kumanda ettiği bu ordu, türklere karşı taarruza geçti. yeniçeriler kaçıştılar fakat tımarlı sipahiler ve budin birlikleri şiddetle karşı koydular ve prens ağır zayiat vererek kanijeyi kaderine terk ederek kendi canını zor kurtardı.

22 ekimde kanije, teslim olmaya karar verdi. teslim şartlarına göre kalede bulunan 76 top haricinde herşeyi alabileceklerdi. alman tarihçi hammer'ın aktardığına göre almanlar, çocuk beşiklerine ve tavuk kafeslerine kadar her şeylerini aldılar ve sukunetle kendilerini seyreden türk ordusunun arasından geçip gittilerç yine hammer'a göre türkler eşyalarını taşıyabilsinler diye almanlar'a birkaç tane deve hediye ettiler.

kanijenin düşmesi üzerine civardaki birkaç kale de kendiliğinden teslim oldu. bu suretle almanlardan eğri ve kanije gibi iki kale fethedilmiş fakat estergon ve yanık gibi iki mühim kale de kaybedilmişti. ibrahm paşa kanijeyi eyalet merkezi yaptı. peç, sigetvar, osiek ve sikloş sancakları, budin eyaletinden alınıp, kanije eyaletine bağlandı. köstendil sancak beyi arnavut hasan bey ilk kanije beylerbeyi oldu. kanije'ye 5 bin askerden oluşan bir garnizon tahsis edildi. daha sonra ibrahim paşa bu eyalete daha tecrübeli birini getirmek istedi ve budin beylerbeyi tiryaki hasan paşa kanije beylerbeyi olarak buraya verildi.

kanije'de büyük bir camii inşa edildi. bu mühim fetih, istanbul'da ve diğer eyaletlerde üç gün üç gece şenlik yapılarak kutlandı.
devamını gör...

kaynasın ve hatta fokurdasın da demlenelim. neyse söylenecek çok şey var, katlanacak yok hâl.

bundan bizene olması kalıbını en çok hak eden başlık.
devamını gör...

yürüyüş bozukluğu, idrar kontinansı ve demansla karakterize hastalıktır.
tanı için minimental test yapılır. test sonuçları normal basınçlı hidrosefali hastalığına ait bir bellek bozukluğu gösteriyorsa hastadan beyin omurilik sıvısı alınır. bu amaçla lomber ponksiyon adı verilen işlem uygulanır.

sıvının alınmasını izleyerek saatler içinde hastanın durumu düzelme göstermesi(özellikle yürütmesinin düzelmesi) tanıda yardımcıdır.

demans bu hastalıkta tedavi edilebilir.
devamını gör...

sabahın bu saatinde nöbet tutan sözlükte takılan kişidir. sağ ol be.
devamını gör...

gülmek çok güzel bir şeydir. sadece sizin için değil, sizinle bir şekilde iletişim kuran diğer insanlar için de. gülmenize neden pek çok şey olabilir. kitaplar bunu zor başarsa da sizi bazen güldürmeyi başarabilirler. en az bir sayfasında kahkaha attığım kitaplar listesini hazırlarken yüzümde bir gülümseme olduğuna yemin edebilirim:
1. çavdar tarlasında çocuklar ((holden’ in vurulmuş taklidi yaptığı otel sayfası. )
2. alıklar birliği( ıgnatius’un seyyar satıcılık yaptığı sayfalar. )
3. bilirbilmezler ( bouvard ile pecuchet’in yeni bir ilgi alanı buldukları bütün sayfalar. )
4. bazuka ( derviş öyküsünün tamamı.)
5. tutunamayanlar ( selim ışık’ın yazdığı küçük şiir. )
6. mütevazı bir teklif ( teklifin tamamı. )
7.otostopçunun galaksi rehberi ( hemen hemen her sayfa. )
8. devrim bize güldü geçti ( akpınar köyü sakinlerinin devrim hakkında konuştukları sayfalar.)
9. allah senden razı olsun bay rosewater ( rosewater’ın cömertliğini anlatan sayfalar. )
10. (gbkz: don quixotte () şövalyemizin her sayfası. )
devamını gör...

doktor - eczacı.
devamını gör...

orijinal adı ''don't f**k with cats'' olan true crime netflix belgeseli. sapkın birinin internet üzerinde paylaştığı videolardan sonra amatör bir internet dedektifliği ağı kuruluyor ve olaylar ilerliyor. her bir ayrıntısıyla insanı hayrete düşürüyor. izleyin efenim.



luka magnotta isimli kişi kedilere işkence ettiği öldürdüğü vs. videoları internete koyuyor ve hayvan hakları aktivistleri hemen stalka başlıyor. kısa süre sonra aynı kişi cinayet işliyor ve fransa'ya kaçıyor. haberlere yayılıyor. her yerde ismi geçiyor. sonunda ise fransa'da bir internet kafe işleten kadir anlayışlı isimli türkün ihbar etmesiyle yakalanıyor. garip olansa internet kafede interpol'ün sitesine girerek kendi fotoğrafına bakması. nasıl bir ilgi manyağıysa artık. temel içgüdü filmine takık olan bu manyak resmen filmi canlandırıyor gerçek hayatta. inanılmaz bir kafada. müebbet hapis cezasına çarptırılıyor. belgeselin sonunda ise stalk grubu luka'nın tam da istediği şeyi yaptıklarını ve onları piyon gibi kullanarak bir hikaye anlattığından bahsediyor.

devamını gör...

kuşbilimci yazar philippe j. dubois ve filozof ve yazar olan élise rousseau tarafından kaleme alınan bu eserde kuşların yaşamlarından kesitler sunarak, insanlarla olan benzerliği örnekleriyle açıklanmış. birçok kuş hakkında bilmediğimiz ilginç bilgiler ve yaşama dair kuşların davranışları sade ve akıcı bir şekilde aktarılmış.
tıpkı biz insanlar gibi kuşların da aralarında çeşitlendiğini; kumrunun sadakatini dağ bülbülünün şıpsevdiliği, horozun korkaklığı kızılgergedanın cesareti oldukça ilginç ve dikkat çekici örneklerle açıklanmış. yavrularını dünyaya getirip başka yuvalara terk eden guguk kuşu ile yavruları büyüyünceye kadar yanında olan kazların da aile kavramı bizim aile kavramımız gibi değişken.
bütün güzelliklerin bir arada olmadığı gibi kuşlarda da en güzel tüy ve en güzel ötüş bir arada olamıyor maalesef. kitap bir nevi kuşlara ayna tutarak insanı görmek ve göstermek istemiş. biraz doğayı ve hayvanları dinlememizi ve tanımamızı salık vermiş.


öyleyse kuşlardan aldığımız tek bir dersi aklımızda tutacaksak bu ders hiç kuşkusuz şu olacaktır: heyecanlar ve öngörülmeyen olaylar bakımından daha zengin bir yaşam için doğayla yeniden irtibat kurmak!!
devamını gör...

zaten yasak falan sallamadan (tabi kalabalığa girmeden) çıkan bir insanım.

bundan sonra "markete gidiyorum" demekten daha iyi bir bahane çıktı işte. bir filistin bayrağı taşıyayım yanımda.
devamını gör...

(bkz: yalnız kalmaktan korkmamak)
yalnız kalmaktan korkmuyorsan kurulan arkadaşlık ilişkilerinde de, aşk ilişkilerinde de daha sağlıklı olursun.
devamını gör...

güzel sesiyle kulaklarımızı pasını silen, neredeyse tüm şarkıları çok özel olan sanatçı.

"...
hayatım anlamsız şimdi
sendin bana neşe veren seviyorum sevgilim
sen benim sıcak güneşim
güzel tatlı tek eşimdin kara sevdam sevgilimdin
unutamam asla seni

hergün anıyorum bi asla seni
n'olursun dön dön bana
kollarım bekliyor seni
öpsem öpsem ellerini
yine de sana hasretim
..."
devamını gör...

italya'nın baskenti roma'nın en romantik yerlerden biridir diyebiliriz ispanyol merdivenlerine. gerçi bana kalırsa roma başlı başına oldukça romantik bir şehirdir.

piazza sapagna meydanında bulunan adını aynı bölgede ki ispanyol büyükelçiliğinden alan bu merdivenler herkesin uğrak noktasıdır. ilk gittiğimde nesi meşhur, alt üstü merdiven diye düşünmüştüm ama yanılmışım, resmen tarih kokan şehri oturup gözlemleme, izleme fırsatı sunuyor ilgilisine.

gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzeldir. o cadde üzerinde satılan meşhur roma dondurmanı alacaksın, sonrasında italyan birasının tadına bakarak izleyeceksin şehrin rengini bu merdivenlerden.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir çağan ırmak filmidir.

nejat işler, fikret kuşkan, başak köklükaya ve elbette şerif sezer’in oynadığı filmdir. filmdeki oyunculukları çok beğendiğimi hatırlıyorum ama özellikle fikret kuşkan ve şerif sezer’e hayran kalmıştım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
mustafa hakkında her şeyi merak ediyor muydum izlediğim zaman bilmiyorum ama filmi izledikten sonra mustafa hakkında öğrendiklerim beni rahatsız etti açıkçası.

bir trafik kazasının ardından öğrenmeye başladım mustafa hakkında her şeyi. trafik kazasının mustafa ile doğrudan ilişkisi yoktu belki ama fiziksel olmasa da çok büyük yaralar aldı mustafa bu can kaybına da neden olan kazada.

şunu düşündüm filmi izlerken: insan olan biten her şeye anlam vermek istiyor. anlamadığı, eksikleri olan, zihninde bir türlü tamamlayamadığı her şey hayatını zindan ediyor insanın.

varoluşsal sancılarımızın çoğu içinden çıkamadığımız anlamsızlıklar yüzünden.

filmin en önemli sahnelerinden birinde, sona doğru, tam olması gereken yerde usul usul çalmaya başlayan mor ve ötesi’nin şarkısı da aslında filme hem yeni bir boyut kazandırmış hem de filmin anlatmak istediklerine dili döndüğünce tercüman olmuş:

bir derdim var!
devamını gör...

tanımı yıllar önce (bkz: francis bacon) yapmıştır.
"sanat, tabiata ilave edilmiş insandır."

aksi bir görüş için; (bkz: lucius annaeus seneca)
devamını gör...

can sikan hareketlere karsi sakin kalmaya calisan bireylerin kullandigi bir kalip.
bir diger kalip (bkz: le havle vela is la bonita)*

en guzel ornek hareketini tabii ki atam vermistir:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

süleyman soylu ve akıllara zarar ifadesinin muhteşem uyumu. şaşırdık mı? yooo.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim