kelime anlamıyla durugörü. bir şekilde zihne gelen* düşüncelerin, yakın bir zamanda gerçek hayatta gerçekleşmesidir. insanı bazen korkutabilir. gerçekten de bunu şu an bilimsel olarak açıklayamıyoruz ama her şeyin bir açıklaması olduğu gibi bunun da açıklamasını bir gün bulabiliriz belki.
devamını gör...

sözlük ile alakalı fikirlerimizi paylaşabileceğimiz bir başlıktır.
lütfen yazılımcıdan borç falan istemeyiniz
devamını gör...

ödüllenen davranış, tekrarlanmaya açıkken cezalandırılan davranışın daha az tekrarlandığını öne sürer. yani olumlu veya olumsuz sonuçların, bir kişinin davranışlarında yol açtığı değişikliklere ''edimsel (operant) koşullanma'' denir.

skinner, edimsel koşullanma denince ilk akla gelen en önemli isimdir. kendi adını verdiği skinner kutusu ile bir deney yapmış ve deney faresinin düzeneğin bir kısmına her basışında aldığı yiyecek ve sudan dolayı (ödül), içgüdüsel olarak butona (manivela) basışında artış olduğunu gözlemlemiştir. yani fare, sonucundan hoşnut olduğu için hareketini tekrarlamıştır. ayrıca bu deney sonucunda fare, manivelaya bastığı taktirde yiyecek alacağını öğrenmiş olmuştur.

klasik koşullanma ile karıştırılmaması gerekir. klasik koşullanmada denek herhangi bir davranışta bulunmasa bile önüne yiyeceği gelir. fakat edimsel koşullanmada deneğin aktif olması ve davranışta bulunması gerekir.

sadece hayvanlarda değil, çocuklar üzerinde de önemli bir yere sahiptir. nitekim, çocuğu yaptığı bir davranıştan ötürü ödüllendirirseniz, örneğin matematik sorusunu çözdü diye ''aferin'' derseniz, ödül aldığı için belki de daha çok matematik çalışıp soru çözmeye çalışacaktır. evet, sınıfta parmağını hiç indirmeyen o arkadaşınızın nedeni buydu, ödül! ödül aldığı için davranışını tekrarlama eğilimi gösterdi. belki de arkadaşınız değil o kişi sizdiniz, kim bilir.
devamını gör...

(bkz: stendhal sendromu) ile ucundan köşesinden alakası olabileceğini düşündüren fobi. doğanın sanatı sonuçta.
mahlasımdan mütevellit benden korkmayın iyi biriyim falan diyecektim ama bu rezil şaka için fazla yaşlıyım. diye diye yazdım yine de.
devamını gör...

hukukta bir söz vardır:usul esastan önce gelir.
nasıl söylenmesi gerektiğini bilmiyorsan ne söylediğinin çokta bir önemi yok.
devamını gör...

bir zamanlar hayyam garipoğlu'nun sahibi olduğu bir rakı markası.
devamını gör...

yalnızlık.
devamını gör...

yapmalı yapmamalı tartışılmasına gerek bile yok. kitap kendininse isterse vazoyu ayraç olarak kullanır. kitap başkasınınsa ve sormadan yaptıysa vazoyu kafasında kırabilirsiniz.
devamını gör...

12 ya da 13 yaşına kadar tırtıl gibi masum oluyor, o yaştan sonra arkadaş ve çevrenin etkisiyle kozasından çıkıp kelebek oluyor. artık iyi yere ya da kötü yere kanadını çırpıyor.
devamını gör...

kendimi diyanet sözlükte sanmama neden olan sorunsal.
ne çok âlim varmış burada. toplasip yeni bir mezhep çıkarın bari.
devamını gör...

bu da geri zekalılıkta kaçıncı level artık bilmiyorum ama, içinde hdp'nin h'si geçmeyen başlıkla ilgili bir entry yazdığınızda eleştirinizin dikkate alınması için teröre lanet etmek ön koşulu var herhalde! geri zekalısınız anlıyorum ama aşağıdaki paragrafta bir davranışın yanlışlığıyla ilgili yazılan entryden nasıl hdpli kadın olduğu için savunduğum kanısına vardınız! ya siz komple şaka mısınız? yahu bu sözlük okuma yazma bilmeyen insanları yazar mı yapıyor!?

hakikaten geri zekalı mısınız? yanlış bir sözün, tavrın, yaklaşımın kime yöneldiğiyle ne ilgisi var! yanlış, yanlıştır arkadaş ya, sana da yapılsa yanlış ona da.
zaten bu yüzden sıra sana geldiğinde senin için de itiraz edecek kimse kalmayacak!
devamını gör...

iletişim .
bunun en güzel örneği ıssız adaya düşen insanları anlatan filmlerde kendini aşikar eder.
anlatma ve anlama ihtiyacımız giderilmezse,
aklımız bizimle eğlenebilir.
zihin ve ruh sağlığımız için
sağlıklı, legal
ve gerçek ortamlarda iletişim kurmamız
bizi gerektiği kadar iyi eder.
yazı yazmak,
insanın onu anlama niyeti olduğunu düşündüğü insanların olduğu
kendi evren dairesinin
ucuna bucağına yolladığı
iletişim belgesi üretimidir.
devamını gör...

köşkteki pudra şekeri (bkz: köşkteki esrar)
devamını gör...

buzdolabı yasasıdır efem..

bir bardak buza sıcak kahve koyalım...buz erirken ,kahve soğur... peki sıcak kahve buzun sıcaklığını daha da alıp neden buzu dahada soğutmuyor?!!
ısının sıcak nesnelerden, soğuk nesnelere doğru gittiğini tersi yöne gitmediğini söyleyen şey bir fizik kanundur.....ikinci yasadır efem..

e o halde buzdolabı nasıl çalışır? dolaba koyduğumuz limonata nasıl soğuyor?
ikinci yasa der ki; bu limonatayı soğutma işlemini bazı özel durumlarda yapabilirsin..limonatayı soğutmak için ,yan ürün olarak bolca ısı üretirsin... bana, benim gibi koskoca 'ikinci yasaya' inanmıyorsan dolabın arkasına dokunda bak sıcaklığına!!!
bundan ,buz dolabı ve çevresindekilerin enerjilerini toplamının bu yasayı ihmal etmedikleri sonucu çıkar efenim...
ısı
ısı düzensizliğin bir ölçüsüdür arkadaşlar...bu düzensizliğin miktarına entropi denir...
yalıtılmış bir sistem içinde entropi sürekli artar hiç bir zaman azalmaz..soğuk nesnelerin atomları,sıcak nesnelerin atomlarından daha çok titreşir ...bu nedenle soğuklar daha çok düzen içindedir.
bir sistemin bütününe baktığımızda ise sistemin entropisinin artığını görürüz..
limonataya geri dönecek olursak,limonata soğurken ,buzdolabının yaydığı sıcakla dengelenir..hatta ısınan havadaki entropi artışı ,soğuma ile gerçekleşen entropi düşmesinden fazla olur...
kısacası entropi her zaman artmış olur...buda yasayı doğrular zaten..
şimdi efem yalıtılmış sistemlerde buna evrende dahildir; enerji korunur ve entropisi sürekli artmalıdır.bazı bölgelerde soğuma yaşansada ,entropide düşüşler görünsede ; buzdolabı gibi başka bölgelerde yaşanan ısınmayla entropi artışıyla telafi edilir..
böylece toplam entropi artar...

bu ne demektir efem...
ikinci yasa derki evrendeki tüm atomlar benzer şekilde daha da düzenleşecektir. tüm maddeler paket makarna gibi eninde sonunda dağılacaktır...evren o atomlarla dolacaktır...tüm evren ve uzayda güneş yıldızlar filan gri bir atom denizine dönüşecektir der...hatta atomlar bile atom altı parçacıklara parçalanacaktır...bu sonun adı 'ısı ölümü' dür
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

+ günde bir kaç bardak içmek.
devamını gör...

iş valla gerisi boş.. en azından para kazanıyorsun, bir yandan kahveni içiyorsun, bir yandan da istediğin müziği dinlerken çalışıyorsun, ohh miss. arada da sözlüğe dadandım mı deymeyin keyfime...
devamını gör...

yunanca kökenli sözcüktür. rüyalardan sonra hissedilen huzur anlamına gelmektedir. görülen rüyanın güzelliğiyle tüm günün güzel geçmesine sebep olan durumdur.
devamını gör...

ağlamak ki zekâtıdır,
tüm anlatamadıklarımızın.

cahit zarifoğlu.
devamını gör...

şarttır. büyürsünüz, tek başına yaşamayı öğrenirsiniz, yeni bir şehri tek başına keşfetmenin zevkine varırsınız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim