geri gelmesiyle, sözlükten birçok iyi kalpli yazarı bir araya getirmesiyle sevindiren yazarımız bengaripsengüzeldünyaumutlu'nun usulca akan berrak bir nehir gibi devam eden yayınıdır.

ve bugün doğaya dair ne kadar şarkı varsa hepsi bizlerin ortak dileği olsun, doğanın kıymetine uyandırsın çok geç olmadan tüm dünyayı.
devamını gör...

ege'de bir sahil kasabasına yerleşme hayalim vardı. her 3 ün 1in de olduğu gibi. ama işte malum.

yani tutmadı.

alttaki canım yazar en az üç ülkeye gitmiştir.
devamını gör...

tüm canlı varlıkları kendileriyle aynı seviyede kabul eden kızılderililer, bir hayvan avladıklarında, hayvanın ruhuna teşekkür eder, onu yalnızca yiyeceğe ihtiyaç duydukları için öldürdüklerini söylerler. bir ağacı kestiklerinde ağaca saygı duyar, onun ruhuna teşekkür ederler. doğadan ihtiyaç duyduklarından fazlasını almazlar. atasözlerinde doğa sevgisi vurgulanır.
her sabah uyandığında; günün ışığı için, yaşadığın ve gücün yerinde olduğu için, karnını doyurduğun için şükret. eğer şükretmek için ortada bir sebep göremiyorsan hata kendinde demektir.
günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal.
toprak yaratıldığında üzerinde sınır çizgileri yoktu, onu bölmek insanlara düşmez.
bütün bitkiler ve hayvanlar kardeşimizdir. bizlerle konuşurlar, eğer dinlersen; duyabilirsin.
düşünceler oklar gibidir. bir kere salıverildiler mi, gider hedefi vururlar. onlara iyi sahip ol, bir gün hedef kendin olabilirsin.
fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.
ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.
hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. her şey birbirine bağlıdır. yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.
hayat nedir? ateş böceğinin bir anlık parıltısı, bir bufalonun kışın aldığı nefes, çimlerin üzerine düşen ve günbatımıyla kaybolan küçük bir gölgedir.
eğer herkes fikrini söyler ve yapması gerekeni yaparsa, barış güneşi sonsuza kadar parlar.
yaratıcının kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez; çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.
son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.
sadece gerçekleşmesini arzu ettiğin şeyleri istemek için dua etme, çünkü insan kendisi için en iyinin hangisi olduğunu bildiğini iddia edemez.
bana anlattığında, unutacağım. bana gösterdiğinde, hatırlamayabilirim. beni işin içine sok, anlayacağım
bizim halkımız ile beyaz halk arasındaki en büyük fark tevazudadır. bizim insanımız ne kadar yükselirse yükselsin, ne kadar ileriye giderse gitsin, bilir ki yaratıcı’nın ve kainatın önünde bir zerredir.
arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. sana uymayabilirim. yanımda yürü ki böylece seni görebileyim, böylece ikimiz eşit oluruz.
bir kere "al şunu" demek, iki kere "ben vereceğim" demekten iyidir.
her şey bir halka gibi hareket eder. hareketlerimiz de döner dolaşır, bize geri gelir.
insanlar tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır. insanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki, dil onları telaffuz edemez.
yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.
kartalı vuran kendi tüyünden yapılmış oktur.
doğum yapan her şey dişidir. kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.
dur, dinle. hep konuşursan hiçbir şey duyamazsın.
dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. ve her insan bir görevle yaratılmıştır.
gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.
insan iki ruhludur. içinde bir iyi köpek bir de kötü köpek kavga eder. hangisini daha çok beslersen o kazanır.
ilkbaharda usul usul yürü; toprak ana hamiledir.
bir ayağı kanoda bir ayağı teknede olanlar daima nehre düşerler.
kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih et. ilkinin acısı bir an, diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.
derinin rengi insanları farklı kılmaz. iyi iyidir, kötü kötüdür. büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır.
kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır.
komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!
su gibi olmalıyız. her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli.
unutmayın çocuklarınız sizin değildir. onu yaratıcı'dan ödünç aldınız.
yükün dürüstlükse, gücün düşer belki ama, başın düşmez.
beyaz adam çok konuşuyor. sürekli konuşuyor. bu yüzden hiç duymuyor.
hayat ölümden ayrı değildir. sadece öyle görünür.
doğduğunda sen ağladın ama dünya çok memnundu, öyle bir hayat yaşa ki sen öldüğünde bütün dünya ağlasın ama sen çok memnun ol.
kuduz bir köpeği besliyorsan minnet ve sadakat bekleyemezsin.
dünün, bugünün işine karışmasına izin verme.
bir düşman çok, yüz dost azdır.
daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara, böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır. konuşmak yerine, daha çok sessiz kal; böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek.
düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! eğer onu yenersem utanç duymayayım
kızılderililer ve hayvanlar, nasıl daha iyi yaşayabileceğini beyaz adamdan çok daha iyi bilir; hiç kimse temiz hava, güneş ışığı ve iyi bir su kaynağı olmadan hayatta kalamaz
esen rüzgarı dinle, onu dinlersen eğer seninle konuşur. sessizliği dinle, eğer onu dinlersen o da seninle konuşur. kalbini dinle, eğer onu dinlersen o her sorunun cevabını bilir.
gözün ile değil yüreğin ile hüküm ver.
aşkı tanıdığında, yaratıcı'yı da tanırsın.
devamını gör...

abartılan futbolcular familyasına mensuptur. buna rağmen real madrid ve barcelona kariyeri vardır.
devamını gör...

“ bir tehlikenin ortaya çıkması halinde” anlamına gelen sözdür.

eğer gizli bir görevdeyseniz tehlike anlarında, görevi zor sokacak ya da görevin iptaline neden olacak anlarda bir plana ihtiyacınız vardır.

görevin başarısı için tehlike anında yapılması gereken şey ya da şeyler önceden planlanmalı ve gerekiyorsa eğer, yeterli oranda temrin yapılmalıdır. çünkü bekçi mürtezanın torunları olan bizler için vazife her şeyden üstündür ve öyle de olmalıdır.

yapılan bu acil durum planlarının en önemli özelliği ise riskli olmalarıdır. çünkü bu planların sonunda planı uygulayan kişi veya kişiler fedakarlık göstermek zorundadır. ve bu fedakarlık bu kişilere fiziksel bir zarar verebilir.

o yüzden vazifeyi başarıya ulaştıracak bu plan için gözü budaktan sakınmamak gerekir. konu elbette sadece göz değildir.

bu sözü ve devamını cem yılmaz’ın yahşi batı filminde duyduk. aziz vefa ve lemi galip elmas ve bin doları kaybetmemek için bu sözü şiar edinir. ve en azından biri emirleri yerine getirir: cereyan-ı tehlike-i vuku emanetlerin mabadına duhulü.
devamını gör...

her yerde her zaman pazarlık yapabilen türkler vardır. ben, içtiği çayın bile toplu ödemesinden indirim yaptıran türkler biliyorum. lakin bütün bunlar karakter ve yapı meselesi. ben, her zaman her alışverişte pazarlık yapmıyorum, yapamıyorum.
devamını gör...

t: ilk olarak 1980 yılında yayımlanan bir thomas bernhard eseri. özgün adı die billigesser. yapı kredi yayınları tarafından ilk olarak 2017 yılında yayımlanmış, çeviren ise esen tezel.
yazarın, tek paragraftan oluşan bir başka uzun hikayesi/anlatısı/romanıdır.* kitabın adı, bernhard'ın anlatısını üzerine kurduğu koller'in viyana açık mutfağı'nda (vam) tanıştığı dört kişiyi ucuzayiyenler olarak adlandırmasından gelir.
koller bir parkta, köpek ısırması sonucunda tek bacağını kaybeder. bu kayıp onun aklına fizyonomiye dair bir kitap yazma fikrini sokar. sonra karşılıklı diyaloglar ve düşünceler başlar. 80 sayfa boyunca devam eder. eserdeki koller'in düşüncelerini anlatan kişi muhtemelen yazarın kendisidir.
her bernhard eserinde olduğu gibi burada da ana karakter bernhard'dan izler taşır. zaten kendisi de, yanlış hatırlamıyorsam, bir röportajında, oluşturduğu her başat karakterin düşüncelerinde "kendi zihninin yansımalarının" olduğunu söylemişti. yine her bernhard eseri gibi burada da eğitime, üniversitelere, doktorlara, topluma, aileye... eleştiriler vardır. alıntı ritüelime geçmeden önce, olur da hasbelkader mevzu bahis yazarın eserlerini okumaya karar verirseniz, naçizane tavsiyem bu eserle başlamamanız yönünde olur. çünkü yazarı tanımak için iyi bir başlangıç eseri olduğunu düşünmüyorum. sizi kendine çekemeyebilir, bilmiyorum.

"bildiğim kadarıyla anne babasının evine çok erken yabancılaşmıştı ve başkalarının doğal bir biçimde yaklaşabileceği bir insan değildi, bizzat kendisi hayatı boyunca bütün insan ilişkilerindeki ana engel olmuştu ve bu gerçekten yola çıkarak var oluyordu, aksi onu kaçınılmaz bir biçimde duygusal olarak zayıflatır ve en sonunda ister istemez yok ederdi. kendi deyimiyle bir zihin yolunda yürümeye doğuştan hazırdı ve bunun anlamı, tamamen yalnız yürümekten başka bir şey değildi." *
devamını gör...

"...boyum 1.10, kilom 25" diye devam eden bir çocuk deyişi.

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tüm uyuşturucular ve keyif verici maddeler kötüdür. fakat meth sizi yaşayan birer cenazeye daha nefes alırken dönüştürür. hayatı ıskalamayın sevgili yazar kardeşlerim, bu yolların envai çeşidinden geçmiş biri olarak sizlere tavsiyemdir.
devamını gör...

goethe'nin 1774 yılında sadece iki haftada yazdığı rivayet edilen kitabı. böyle bir eser 2 haftada nasıl yazılır bilmem fakat yazar da bu şekilde hissediyorsa veya kitapta anlatılanlara bir yerde şahit olduysa bunu başarabilir gibi hissediyorum. kitap, werther'in, arkadaşı wilhelm'a yazdığı mektupların birleştirilmesiyle oluşuyor.

kitapta werther'in aşkından, toplumun görüşlerine uymadığı için bunun imkansız hale gelmesinden ve çektiği toplumsal ilişkilerin sancısından oluşan çırpınışları, ıstırabı görüyoruz. fakat bu çırpınış o kadar nahif bir şekilde aktarılıyor ki, şu ana kadar okuduğum, sabahattin ali'nin eserlerinden sonra, en nahif anlatıma sahip kitap diyebilirim. bu kadar derin şeyleri bu kadar nahif işlemek, üstelik bunu 2 haftada yapmak büyük bir ustalık ve yetenek gerektirir. fakat bu nahif anlatım bile okuyanın kasvetli hissetmesinin önüne geçemiyor.

bu yüzden, kitabı çok da karamsar bir anınızda okumamanızı öneriyorum. karamsar anlara kasvetli hisler eşlik edince hiç de hoş bir durum çıkmıyor ortaya. zaten duymuşsunuzdur, kitap çıktıktan sonra almanya'da intihar vakaları artmış, werther'ın tarzında giyinenler ortaya çıkmış. yani fazlasıyla etkileyici bir üslup ve anlatıma sahip.

"wilhelm, son kez kırlara, ormana, gökyüzüne baktım. sen de hoşça kal."
devamını gör...

şimdi özel hayat diye anıracak aktrollere ve muhaliflere gelsin;

devamını gör...

birçok duyguyu barındıran hüzün evleridir. kimisi yemek yemeye gelir, kimisi dedikodu yapmaya. insanlar acısını mı yaşasın, gelen misafiri mi ağırlasın şaşırır. bir de tüm o kalabalık gittikten sonra koskoca evde tek başına kaldığın zaman vardır. tüm o gürültü, karmaşa bitmiştir. sessizlik hakimdir, acınla baş başa kalırsın. üzerine çok ağır bir yorgan atılmış da kıpırdayamıyor gibi hissedersin. hüzün kokar bu evler. her köşesi ölen insandan bir şeyler barındırır. baktıkça üzülür, üzüldükçe bakarsın. ölen kişinin yakınlarının yanında olunmalı ancak strese sokmamalıdır.
devamını gör...

the knick. pek bilinmeyen ama çok kaliteli olan tarihi medikal dizi. 1900lü yıllarda geçiyor o dönemin koşullarını falan çok iyi yansıtmış. tarihsel olaylara şahit oluyorsunuz izlerken. ameliyat sahneleri falan da çok güzel. başrolde de clive owen var zaten kendisi mükemmel oynamıştır oyunculuklar da çok iyidir. böylesine kaliteli dizilerin az bilinmesi çok üzüyor beni.
devamını gör...

sadece biraz karma puan isteyecektim diye devam edebilecek sözdür. malum kafa store ateş pahası*.
devamını gör...

fundagillerden güzel mi güzel bir bitkidir, ege,marmara ve karadeniz’de rahatlıkla yetişir -kireçli toprak sevmediğinden akdeniz’i tercih etmiyormuş-
güneşi pek sever, ağustosta pembe mor tonlarında açar,
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çiçekleri aylarca üzerinde kalır.minik iğne yaprakları vardır.
devamını gör...

(bkz: dansöz) cennet mahallesi bağımlısı vizyonlu bir insan olarak en büyük hayalimdi sonra göbeğimle yüzleşip vazgeçtim.
devamını gör...

anders friden'ın vokalleri üstlendiği çıkış albümleri skydancer hafif black metal etkili ve deneysel(imsi) bir albüm. ayrıca shadow duet isimli şarkıda da anders friden ve mikael stanne ufak bir düet yapıyorlar. henüz çok toy oldukları her açıdan belli, özellikle vokaller biraz kulak tırmalayan türden.

the gallery ile birlikte mikael stanne vokal yapmaya başlıyor ve bu albüm gerçekten inanılmaz ses getiriyor. muhtemelen en önemli ilk 5 melodic death metal albümlerinden biridir, hala da çoğu "en iyi metal albümleri" listelerinde sıklıkla ismi geçen efsaneleşmiş bir albüm. ve sonuna kadar hak ediyor bu ününü bence. acemiliklerini üstlerinden atıp her yönüyle güzel bir iş yapmışlar. lethe olsun, ...of melancholy burning olsun, the emptiness from which i fed olsun, punish my heaven olsun hepsi inanılmaz şarkılar. ayrıca eva-marie larsson'a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor, cidden albüme ayrı bir hava veren çok hoş bir ses.

sonra the mind's i ile benzer tarzda bir albüm daha yapıyorlar, yine sevdiğim bir albüm ama çok özel bir yanı var mı, bence insanity's crescendo ve hedon parçaları dışında yok gibi.

projector ile birlikte cidden çok tuhaf bir yola giriyorlar. öncekilerin aksine bu albümde bol bol clean vokal kullanımı var ve şu anda da grubun klavyecisi olan martin brandstrom burada ekibe katılıyor.
oldukça deneysel ve orijinal bir iş, kendilerine tamamen yabancı şeyleri deniyorlar bu albümde. tabii biraz da ters tepiyor çünkü beğeneni olduğu kadar beğenmeyeni de çok. ama grubun bundan sonraki yapacakları şeyler için bazı değişikliklerle birlikte temel aldıkları sound üzerinde bu albümün etkisi büyük.

projector'dan sonra haven çıkıyor. clean vokalleri kullanmaktan vazgeçip klavyenin öne çıktığı yeni bir hale bürünüyorlar ki bence şu anda hala çaldıkları tarz ilk olarak bu albümle başladı.

sonra damage done - character - fiction şeklinde üç tane efsane albümle çıkıveriyorlar. damage done ve character duygusuz olmamakla birlikte biraz agresif albümler. fiction daha atmosferik, daha sakin bir albüm gibi. mikael stanne'nin tekrar clean vokal kullanmaya başlaması da bunun bir nedeni olabilir.
özellikle damage done'ı en iyi dt işi olarak nitelendiren birçok insan var. ben bu konuda biraz kararsızım çünkü cidden en iyi albümünü seçmesi zor bir grup, ama damage done güçlü bir aday o kesin.

sonrasında we are the void ve construct ile gotik etkileşimli bir tarza geçtiler. bu ikisi genel olarak diğerlerine göre nispeten az sevilen albümler. ben de pek beğenmiyorum açıkçası. we are the void'in yine güzel şarkıları var ama construct genel olarak çok iç bayan türden. karanlık atmosfer kasmaya çalışıyorlar ama kendilerine yakışan tarz bu değil.

atoma bunlardan sonra biraz daha özlerine döndükleri bir şey oldu. heyecanlı ve dinlemesi keyifli, eski ve yeni sound'larını karıştıran türden gayet güzel bir iş.

moment pek beklentilerimi karşılamadı diyebilirim. single olarak yayınladıkları şarkılar çok heyecanlandırmıştı ama albümdeki en iyi şarkıları single yapmışlar maalesef, bunlar dışında öne çıkan çok az parça var. clean vokal yoğunluğunu arttırmışlar ki bundan şikayetçi değilim, hatta albümün en iyi özelliği olabilir. ama genel olarak formülize ve sıradan bir albüm olmuş. gruba yeni gelen gitaristlerden birinin chris amott olduğunu düşününce insan biraz daha heyecan verici bir şey bekliyor, ama bunu biraz da gruba henüz ısınamamış olmalarına bağlıyorum. gitaristleti martin henriksson ve niklas sundin'in ayrılışı üzerine biraz bocalamaları doğal gibi. umarım bundan sonra tekrar heyecan verici bir şeyler yapabilirler, ki yapmasalar da garip olmaz çünkü bu adamlar tam 27 yıldır müzik yapıyorlar ve ellerinden geldiğince de müziklerini çeşitlendirdiler yani yaratıcılıklarının tükenmiş olması beklendik bir durum. her halleriyle sonuna kadar saygı duyuyorum kendilerine. sadece in flames'in aksine popülariteye oynamayıp kaliteli müzik yapmaya devam etmeleri bile saygı duymak için yeterli bir neden zaten.
devamını gör...

dönüşüyle beni aşşırı mutlu etmiş yazardır.
tekrardan hoş geldin tatlı kıs **
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim