hoşlanılan sözlük yazarından ilk mesajı beklemek
devamını gör...
durduk yere insanın aklına gelen replikler
sigaramız diye genel bir durum yok.
devamını gör...
avcılık
insani vasıflardan uzak varlıklarının; hayvanları öldürdüğü ve bunu "spor" adı altında yaptığı, doğal dengeye zarar veren, hayvanların neslinin tükenmesine sebep olan canice davranış.
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
şu sözlükte sevdiğim bir kaç yazardan biridir. oldukça samimi, fikirleri güzel bir insandır. umarım hep böyle güzel yazmaya devam eder. :)
devamını gör...
hiç bilinen türk ressam olmaması
hoca ali rıza beyin kemiklerini sızlatan başlıktır, yazıktır, günahtır.
devamını gör...
izmir
yaşayanların artistlik olsun diye salladığı, yaşayamayanların kıskançlıktan salladığı,
yaşayanların ayrılmak istemediği,
yaşamayanların mutlaka gitmek istediği,
kısaca kimsenin beğenmediği , abartılıyor dediği ama herkesin de emekli olunca yerleşcem dediği yerdir. ne çektin be izmir'im.
yaşayanların ayrılmak istemediği,
yaşamayanların mutlaka gitmek istediği,
kısaca kimsenin beğenmediği , abartılıyor dediği ama herkesin de emekli olunca yerleşcem dediği yerdir. ne çektin be izmir'im.
devamını gör...
son singapur vapuru (yazar)
oldukça duygusal, kendini bulmaya çalışırken yolunu kafada bulmuş tatlış yazarımız. *
devamını gör...
bengi dönüş
geçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark inatçı bir illüzyondan ibarettir.
en son dark dizisinde bu yazıyı gördüm. orada da bahsedilen her 33 yılda tekrarlanan hayat döngüsü. başa dönüş, tekrarlar..
nietzsche ’ye göre evren ve zaman sonsuz bir döngü süreci içerisindedir ve yaşanan her şey sonsuza kadar tekrar tekrar yaşanacaktır. başladığın yere tekrar dönmek. düz bir çizgi değil, yuvarlak bir teker varsaydığımız şey. kum saati içine hapsolmuş kum yumağı, bir aşağı bir yukarı. yaşadığın acılar, sevinçler tekrar tekrar yaşanmış ve yaşanacak. ölüm olacak ki doğum gerçekleşsin. çürüyen bitki tekrar yeşersin... yok olup tekrar doğma. bu durum kaderini sevme mantığı doğuruyor. seçemediğin bir yazgı var ortada. onu kabul etmek acıları bile sevmek demektir. zor geliyor kulağa değil mi? insan etkiye tepki verir oysa. bahsedilen şey özetle olumlamadır.
ya bir gün veya bir gece yarısı şeytan en ıssız yalnızlığına gizlice sokulup sana şunu derse: “ geçmişte ve şu anda yaşadığın bu hayatı bir kez daha, hatta defalarca yaşamak zorunda kalacaksın, yeni hiçbir şey olmayacak ama her acı, her neşe, her düşünce, her iç çekiş ve hayatında tarif edilemez bir şekilde küçük ya da büyük olan her şey sana geri dönmek zorunda, hepsi de tamamen aynı sırayla ve art arda. şu örümcek, ağaçların arasından görünen şu ay; hatta şu an ve ben bile...
nietzsche ile yürümek kitabından
belki sürekli aynı şeyleri konuşmamız, aynı sorunlarla karşılaşmamız, geriye dönüp hiçbir şey yapamamışlığın takatsizliğini yaşamamız bu döngü yüzündendir. bunu düşününce olay bizden çıkıyor bir rahatlama,özgürlük hissi duyuluyor. sorumluluğun sende olmaması duygusu bu. lakin kötü olan kaderin değişmemezliği insanı nasıl mutlu edebilir ki? bu tekrarlarla nasıl baş edilir? herkes üstinsan olamaz ki? iyi midir kötü müdür bilemedim. tek anladığım var olmam gerekiyor ama olmam da bir anlam ifade etmiyor. tamamlanmıyorum, tamamlamıyorum. döngünün olabileceğini varsayarak yazdım. olmayadabilir, bu da başka sorular doğurur.*
ah deli sorular...
en son dark dizisinde bu yazıyı gördüm. orada da bahsedilen her 33 yılda tekrarlanan hayat döngüsü. başa dönüş, tekrarlar..
nietzsche ’ye göre evren ve zaman sonsuz bir döngü süreci içerisindedir ve yaşanan her şey sonsuza kadar tekrar tekrar yaşanacaktır. başladığın yere tekrar dönmek. düz bir çizgi değil, yuvarlak bir teker varsaydığımız şey. kum saati içine hapsolmuş kum yumağı, bir aşağı bir yukarı. yaşadığın acılar, sevinçler tekrar tekrar yaşanmış ve yaşanacak. ölüm olacak ki doğum gerçekleşsin. çürüyen bitki tekrar yeşersin... yok olup tekrar doğma. bu durum kaderini sevme mantığı doğuruyor. seçemediğin bir yazgı var ortada. onu kabul etmek acıları bile sevmek demektir. zor geliyor kulağa değil mi? insan etkiye tepki verir oysa. bahsedilen şey özetle olumlamadır.
ya bir gün veya bir gece yarısı şeytan en ıssız yalnızlığına gizlice sokulup sana şunu derse: “ geçmişte ve şu anda yaşadığın bu hayatı bir kez daha, hatta defalarca yaşamak zorunda kalacaksın, yeni hiçbir şey olmayacak ama her acı, her neşe, her düşünce, her iç çekiş ve hayatında tarif edilemez bir şekilde küçük ya da büyük olan her şey sana geri dönmek zorunda, hepsi de tamamen aynı sırayla ve art arda. şu örümcek, ağaçların arasından görünen şu ay; hatta şu an ve ben bile...
nietzsche ile yürümek kitabından
belki sürekli aynı şeyleri konuşmamız, aynı sorunlarla karşılaşmamız, geriye dönüp hiçbir şey yapamamışlığın takatsizliğini yaşamamız bu döngü yüzündendir. bunu düşününce olay bizden çıkıyor bir rahatlama,özgürlük hissi duyuluyor. sorumluluğun sende olmaması duygusu bu. lakin kötü olan kaderin değişmemezliği insanı nasıl mutlu edebilir ki? bu tekrarlarla nasıl baş edilir? herkes üstinsan olamaz ki? iyi midir kötü müdür bilemedim. tek anladığım var olmam gerekiyor ama olmam da bir anlam ifade etmiyor. tamamlanmıyorum, tamamlamıyorum. döngünün olabileceğini varsayarak yazdım. olmayadabilir, bu da başka sorular doğurur.*
ah deli sorular...
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
bu mecrada fikirleri ciddiye almak için takipçi sayısının olması mı gerekli dedirten bir başlık.
devamını gör...
hakan günday
türk yazar.
kinyas ve kayra’yı lisede okusaydım daha farklı biri olurdum.
kinyas ve kayra’yı lisede okusaydım daha farklı biri olurdum.
devamını gör...
yazarların etkisinden kurtulamadığı bir anısı
küçükken ama çok minnoşken ben (6-7 yaşlarda)dışarda arkadaşlarımızla yakalamaca oyunu oynuyorduk. tam hepsinden kaçtım kurtuldum derken ,içimizdeki en haşarı çocuk elinde kocaman bir hamam böceği ölüsüyle peşimden koşmaya devam etmişti. ben kaçtıkça o yaklaşıyordu. vee sonunda olan oldu tabiiii; böceği tişörtümün içine ensemden sırtıma doğru aşağıya bırakıverdi.. bağırıp çağırarak ne kadar o korkuyla koştum bilmem....işte o gün bugündür böcek ve türevlerinden deliler gibi korkarım...bazen gördükçe minik krizler bile geçiriyor olabilirim. hayır bir de bu yaratıklar her ortamda kimseye musallat olmayıp inat gibi beni bulup sadece beni huzursuz etmiyorlar mı?!!! cinnet getiriyorum gerçekten.
devamını gör...
sizin ölünüz halkın ölüsünden daha mı kıymetli
son günlerde hükümete yakın kişilerin cenazelerinde yaşanan durum,
yaklaşık bir yıldır covid tedbirleri sebebiyle, yakınlarının cenazelerine bile katılamayan vatandaşların içine ayrı bir acı daha bırakmakta.
bunlardan biri de benim.
2020 haziran ayında kaybettiğim annemi izin verilen 8-10 kişi eşliğinde defnettim.
buyrun, bunlar hükümete yakın kıymetli ölülerin cenaze törenleri;



bu da vatandaşın cenaze defin işlemi;

öldükten sonra cenazene bir kişi gelmiş veya bin kişi gelmiş, bunun en azından benim açımdan bir önemi yok. beni ilgilendiren kısım, ölüler arasında bile ayrım yapan bu zihniyet, ve bu zihniyetin kişilerin ruhunda yarattığı tahribat...
yaklaşık bir yıldır covid tedbirleri sebebiyle, yakınlarının cenazelerine bile katılamayan vatandaşların içine ayrı bir acı daha bırakmakta.
bunlardan biri de benim.
2020 haziran ayında kaybettiğim annemi izin verilen 8-10 kişi eşliğinde defnettim.
buyrun, bunlar hükümete yakın kıymetli ölülerin cenaze törenleri;



bu da vatandaşın cenaze defin işlemi;

öldükten sonra cenazene bir kişi gelmiş veya bin kişi gelmiş, bunun en azından benim açımdan bir önemi yok. beni ilgilendiren kısım, ölüler arasında bile ayrım yapan bu zihniyet, ve bu zihniyetin kişilerin ruhunda yarattığı tahribat...
devamını gör...
yarısını okuyup kaldırılan kitapların geri okunmaması
olmuyor, yüzlerce kez denedim ki bi kitabı yarıda bıraktığım zaman vicdanım sızlıyor sanki kitaba ve yazara haksızlık yapıyormuşum gibi hissettiriyor. ama olmayınca da olmuyor yani yapacak bir şey yok. yarıda bıraktığım kitap ve yazarlardan özür dilerim..
devamını gör...
akrabaların normal sözlük'ü keşfetmesi
madagaskar filmindeki o küçük lemurun gözleri gibi dolu gözlerle hesapları bırakıp olabildiğince uzaklara gitmeyi gerektirecek istila. şimdilik böyle bir tehlike yok gibi ama olursa buralarda durulmaz durulmaz. bak düşününce bile içim çekildi.
devamını gör...
dinlemekten bıkmayacağınız şarkılar
efsane.
devamını gör...
sözlükte hiç arkadaşının olmaması
yahu tek arkadaş bulma ortamınız bu sözlük mü? gidin dışarıda milletle iki kelam edin, öz güven aşılayın kendinize. sözlükte arkadaşın olsa ne olur, olmasa ne olur? habire nickaltına seni sevdiklerini, ponçikliğini filan yazsınlar istiyorsan tabii o başka. o zaman çalışmalara devam edin, belki bulursunuz.
devamını gör...
ayna testi
fransız psikolog henri wallon ve akabinde meslektaşı gordon gallup jr. ayna karşısında bebek ve hayvanların davranışlarını inceleyip, karşılaştırdığı test.
özellikle gallup şempanzeleri kullanarak öz farkındalıkları karşılaştırmıştır. buna göre şempanze ayna karşısındaki görüntüsünü algılasa bile, kısa sürede dikkati dağılmakta. yansımasıyla ilgilenmemektedir. 6 aylık bir bebek ise ayna karşısındaki yansımasına karşısında "büyülenir". bebek burada kendisi ve nesneler arasındaki farkı anlamlandırır. yetersiz haldeki yansıması karşısında kendi benliğini tanımlar. böylece "aynadaki yansısı açısından altı aylık bir insan yavrusunun, aynı yaştaki şempanzeden nasıl ayrılabileceği" gösterilir.
ayna testini ileriye götüren psikanalistin en önemli isimlerinden jacques lacan, ayna teorisi ile birlikte bu deneyi refarans göstererek bebeklikte "benliğin" oluşumunu ve imgelemini tanımlamaya çalışır.
özellikle gallup şempanzeleri kullanarak öz farkındalıkları karşılaştırmıştır. buna göre şempanze ayna karşısındaki görüntüsünü algılasa bile, kısa sürede dikkati dağılmakta. yansımasıyla ilgilenmemektedir. 6 aylık bir bebek ise ayna karşısındaki yansımasına karşısında "büyülenir". bebek burada kendisi ve nesneler arasındaki farkı anlamlandırır. yetersiz haldeki yansıması karşısında kendi benliğini tanımlar. böylece "aynadaki yansısı açısından altı aylık bir insan yavrusunun, aynı yaştaki şempanzeden nasıl ayrılabileceği" gösterilir.
ayna testini ileriye götüren psikanalistin en önemli isimlerinden jacques lacan, ayna teorisi ile birlikte bu deneyi refarans göstererek bebeklikte "benliğin" oluşumunu ve imgelemini tanımlamaya çalışır.
devamını gör...
boğaziçi’nde aşağı bak yalanı
konu aşağı bak ya da aşağıdan git mevzusu mu gerçekten sizce? sadece arkadaşlarıyla birlikte yürüyorlar. hiçbir taşkınlıkları yok, slogan atmıyorlar. sadece yürüyorlar. o öğrenciler terörist değil. o öğrenciler bu ülkenin geleceği olacaktı ve emin olun hepsini kaybettiniz bile. haklarını savundukları ve demokrasi istedikleri için gözaltına alınmayı böyle bir muamele görmeyi hak etmediler.
çoğumuz unuttu belki ama türkiye'nin en iyi öğrencilerinin bulunduğu üniversitenin çevresinde hale ağır silahlı polisler devriye geziyor. mezunları ve basın mensupları içeri alınmıyor.
muhalefetten o zaman ümidi kesmiştik zaten. en azından bizden bir önceki nesilin bize bıraktıkları yıkıntının sorumluluğunu almasını bizi z kuşağı diye sürekli hor görecek bir şeyler bulmayı bırakmalarını ve haklı olduğumuzda bizi ezmek yerine yanımızda durmalarını beklerdik.*
ama pardon aşağı bak demedi aşağıdan git dedi. suçlu biziz..
çoğumuz unuttu belki ama türkiye'nin en iyi öğrencilerinin bulunduğu üniversitenin çevresinde hale ağır silahlı polisler devriye geziyor. mezunları ve basın mensupları içeri alınmıyor.
muhalefetten o zaman ümidi kesmiştik zaten. en azından bizden bir önceki nesilin bize bıraktıkları yıkıntının sorumluluğunu almasını bizi z kuşağı diye sürekli hor görecek bir şeyler bulmayı bırakmalarını ve haklı olduğumuzda bizi ezmek yerine yanımızda durmalarını beklerdik.*
ama pardon aşağı bak demedi aşağıdan git dedi. suçlu biziz..
devamını gör...
yazarların korsan kitap hakkındaki naçizane düşünceleri
ben fakirim ve korsan kitap er ne kadar emeğe saygı olsa da okumak istiyorum. ve bu konuda asla haklı çıkmam ama biri bana aylık 50tl kitap maaşı bağlarsa korsan kitabı bırakırım
devamını gör...
wilson bulut odası
iyonlaştırıcı radyasyon dedektörü. wilson odası ve buhar odası isimleriyle de bilinir.
aletin içi aşırı doymuş su ya da alkol buharıyla doldurulur. yüklü bir parçacık, bunlardan biriyle dolu olan odacığa girdiğinde bu maddelerle etkileşime girerek maddeyi iyonize eder. parçacık geçtiği yol boyunca bu işleme devam ettiğinden arkasında iyonlardan kaynaklanan bir iz bırakır. izin kalınlığı, bunu bırakan parçacık hakkında bilgi verir.
atom altı parçacıklardan müon ve kaon gibi önemli bazı parçacıklar, bulut odası ile keşfedilmiştir.
aletin içi aşırı doymuş su ya da alkol buharıyla doldurulur. yüklü bir parçacık, bunlardan biriyle dolu olan odacığa girdiğinde bu maddelerle etkileşime girerek maddeyi iyonize eder. parçacık geçtiği yol boyunca bu işleme devam ettiğinden arkasında iyonlardan kaynaklanan bir iz bırakır. izin kalınlığı, bunu bırakan parçacık hakkında bilgi verir.
atom altı parçacıklardan müon ve kaon gibi önemli bazı parçacıklar, bulut odası ile keşfedilmiştir.

devamını gör...