x kuşağı
          1965 - 1980 arasında doğan insan grubu.
      
  devamını gör...
ispanya iç savaşı
          savaş, temmuz 1936'da castillo adlı solcu bir gencin sağcılar tarafından öldürülmesi üzerine solcuların da primo de rivera ve calvo sotelo adlı sağcı devlet adamlarını öldürmesi ile patlak verdi (bkz: görünür sebep).
 
ispanya iç savaşında sağcılara milliyetçi solculara da cumhuriyetçi denmiştir. savaş çıktığında köylüler, işçiler, komünistler, sosyalistler, anarşistler ve sendikalistlerin hepsi topyekûn cumhuriyetçilerin tarafına geçmişlerdi. buna karşın ordunun bütün üst kademesi milliyetçilerin safına geçtiği için sağcılar askeri açıdan solculara üstün duruma geçmiş oldular.
 
savaş boyunca dünya genelinden on binlerce devrimci cumhuriyetçilerin safında savaşa katılmak üzere ispanya'ya geçti(bkz: uluslararası tugaylar). mussolini de kendi ülkesindeki faşikleri gönüllü adı altında sağcılar safında savaştırmak için ispanya'ya yolladı. sonuç itibariyle üç yıl süren savaşın sonunda milliyetçilerin 1939 mart'ında cumhuriyetçilerin elindeki madrid'e girmeleri ile savaş milliyetçilerin zaferiyle sonuçlanmış oldu.
 
savaş boyunca almanya ve italya milliyetçilere, sovyet rusya da cumhuriyetçilere elinden gelen her türlü yardımı yapmıştı. eminim sovyetler ve ispanya arasındaki coğrafî handikap olmasaydı bu yardımlar daha büyük çapta olacaktı ve savaş tartışmasız cumhuriyetçilerin zaferiyle sonuçlanacaktı.
 
son olarak savaşa ernest hemingway de cumhuriyetçilerin safında savaşmak için katılmış olup savaş sonunda ülkesine döndüğünde çanlar kimin için çalıyor eserini kaleme almıştır.
  ispanya iç savaşında sağcılara milliyetçi solculara da cumhuriyetçi denmiştir. savaş çıktığında köylüler, işçiler, komünistler, sosyalistler, anarşistler ve sendikalistlerin hepsi topyekûn cumhuriyetçilerin tarafına geçmişlerdi. buna karşın ordunun bütün üst kademesi milliyetçilerin safına geçtiği için sağcılar askeri açıdan solculara üstün duruma geçmiş oldular.
savaş boyunca dünya genelinden on binlerce devrimci cumhuriyetçilerin safında savaşa katılmak üzere ispanya'ya geçti(bkz: uluslararası tugaylar). mussolini de kendi ülkesindeki faşikleri gönüllü adı altında sağcılar safında savaştırmak için ispanya'ya yolladı. sonuç itibariyle üç yıl süren savaşın sonunda milliyetçilerin 1939 mart'ında cumhuriyetçilerin elindeki madrid'e girmeleri ile savaş milliyetçilerin zaferiyle sonuçlanmış oldu.
savaş boyunca almanya ve italya milliyetçilere, sovyet rusya da cumhuriyetçilere elinden gelen her türlü yardımı yapmıştı. eminim sovyetler ve ispanya arasındaki coğrafî handikap olmasaydı bu yardımlar daha büyük çapta olacaktı ve savaş tartışmasız cumhuriyetçilerin zaferiyle sonuçlanacaktı.
son olarak savaşa ernest hemingway de cumhuriyetçilerin safında savaşmak için katılmış olup savaş sonunda ülkesine döndüğünde çanlar kimin için çalıyor eserini kaleme almıştır.
devamını gör...
yazarların izledikleri en kötü film
          ivedik serisi ve çoğunluk yeni nesil filmler.
      
  devamını gör...
öskemek
          ahmed arif'in leylim leylim kitabında leyla erbil'e yazdığı mektuplarda özlemek kelimesi yerine kullandığı kelime.
içinde mektup olan kitapları çok severim ama leylim leylim'in yeri bende ayrıdır.
içinde öskemek geçen küçük bir pasaj bırakayım aşağıya;
"çok öskedim seni. öskedim, bizim doğu diyalektinde özledim demektir. neyini, nereni, hangi halini desem ki? sesini öskedim örneğin. yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. şükür varsın. oturup nasılsın diye açabilir insan. sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. ne tuzsuz şeydi şu dünya be. geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! şaşırtıcam seni! hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... gene de ödeyemem. böylesi daha güzel. sana mahkûm kalmak güzel. gözlerinden öperim. n'olur yaz."
      
  içinde mektup olan kitapları çok severim ama leylim leylim'in yeri bende ayrıdır.
içinde öskemek geçen küçük bir pasaj bırakayım aşağıya;
"çok öskedim seni. öskedim, bizim doğu diyalektinde özledim demektir. neyini, nereni, hangi halini desem ki? sesini öskedim örneğin. yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. şükür varsın. oturup nasılsın diye açabilir insan. sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. ne tuzsuz şeydi şu dünya be. geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! şaşırtıcam seni! hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... gene de ödeyemem. böylesi daha güzel. sana mahkûm kalmak güzel. gözlerinden öperim. n'olur yaz."
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
          sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmek lazım!
genç werther’in acıları, johann wolfgang von goethe
  genç werther’in acıları, johann wolfgang von goethe
devamını gör...
egzajere etmek
          karikatürleri sadece gülmek, güzel zaman geçirmek için okumuyorum. birçok karikatür sayesinde bilmediğim bir sürü kelime öğrendim, gündemden haberim olmadığı zamanlarda karikatürlerle gündemi öğrendim. egzajere etmek kelimesini de bir karikatür sayesinde öğrenmiştim.
abartmak, büyütmek anlamına gelen bir kelime.
 
      
  abartmak, büyütmek anlamına gelen bir kelime.
 
      devamını gör...
gemide
          kudret sabancının yönettiği 1998 yapımı laleli'de bir azize isimli film bu filmin devamı niteliğindedir. konu olarak devamdan ziyade kesişen bir olay üzerinden devam eder.
      
  devamını gör...
bektaşi fıkrası
          bektaşi baba istanbul’da gezinirken, padişahın sarayı olduğunu zannettiği görkemli bir binanın yakınından geçmekte idi. binanın önünde şatafatlı bir fayton durmakta idi. binadan sırmalı elbiseleri olan adam çıkınca, muhafızlar selama durdu. adam faytona binerken, bektaşi meraklalandı ve muhafızlardan birinin yanına sokularak sordu.
-faytona binen padişahmıdır?
-hayır padişahın bir kuludur. cevabını aldı.
bektaşi, tepeden tırnağa önce faytondaki adama baktı. sonrada kendi haline baktıktan sonra, ellerine açarak:
-tanrım, bir padişahın kuluna bak! sonra, bir de senin kuluna bak! diye söylendi.
  -faytona binen padişahmıdır?
-hayır padişahın bir kuludur. cevabını aldı.
bektaşi, tepeden tırnağa önce faytondaki adama baktı. sonrada kendi haline baktıktan sonra, ellerine açarak:
-tanrım, bir padişahın kuluna bak! sonra, bir de senin kuluna bak! diye söylendi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
          neredesin sen diyor neşet. peki sen neredesin?
bu gece bir çok gece olduğu gibi göçüp gittiğini yeniden kabullenmek zorundayım. yokluğun, artık var olmadığın gerçeği çok yakıcı oluyor bazen. bu bazenler çok oluyor üstelik. yorulsam ve teslim olsam yokluğuna... olamıyorum. neredesin sen?
  bu gece bir çok gece olduğu gibi göçüp gittiğini yeniden kabullenmek zorundayım. yokluğun, artık var olmadığın gerçeği çok yakıcı oluyor bazen. bu bazenler çok oluyor üstelik. yorulsam ve teslim olsam yokluğuna... olamıyorum. neredesin sen?
devamını gör...
30 yaş altı yazarlar uçurulsun kampanyası
          gram mantıklı olmayan başlıktır. başlığı açan kişi zaten meriç düşmanı olduğu gibi şimdide genç yazar düşmanı olmuş. 
kalite yaşla değil zeka ile olur.
  kalite yaşla değil zeka ile olur.
devamını gör...
normal sözlük sedat kapanoğlu projesidir
          (bkz: millet ne cuğaralar içiyor).
      
  devamını gör...
hemostaz
          kanamanın önlenmesi ve durdurulması için vücudun normal fizyolojik yanıtıdır.
her tür vasküler açılmanın tıkanmasına yol açmaktadır.
genel olarak konuşmak gerekirse, kanın akışkanlığının ve kan damarlarının sağlamlığının korunmasına yardımcı olmaktadır.
  her tür vasküler açılmanın tıkanmasına yol açmaktadır.
genel olarak konuşmak gerekirse, kanın akışkanlığının ve kan damarlarının sağlamlığının korunmasına yardımcı olmaktadır.
devamını gör...
türk dizi tarihinin en bahtsız karakteri
          (bkz: kerpeten ali) ailesini yaşatmak için dostunu sattı babası felç oldu.sevdiği ilk kız ezel'e aşık oldu.ikincisi vuruldu.o hengamede yine bütün dertlerle bi ali kaldı ortada.ölmüş tavuğun başına gelmedi bu adamın başına gelenler.
      
  devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
          sözlüğe çok bağlandım. bırakamıyorum. beğenilerin favorilerin kölesi oldum. *
      
  devamını gör...
yer yağı
          türk dil kurumunun türkçemize kazandırdığı eşşiz kelimelerden olup petrol kelimesinin karşılığıdır.
      
  devamını gör...
argüman
          görüş: bir kimsenin herhangi bir durum, olay veya nesne ile ilgili henüz kanıtlanmamış yargılardır. ( bakış açısı )
bireyin yaşı, cinsiyeti, eğitimi, hayat tecrübesi, yaşadığı toplumun kültürü vb. kişilerin görüşlerini etkiler. bu nedenle görüşler özneldir. ayrıca filozofların özgün ( kendine has ) farklı, kendi içinde tutarlı, sistematik görüşleri vardır.
argüman: bir iddiayı desteklemek için öne sürülen haklı gerekçe ( neden ) 'dir.
görüşlerimizi savunurken ya da başka bir görüşü eleştirirken akla uygun sebepler ile açıklamaktır.
felsefede argümanlar çok önemlidir.
3 tür argüman vardır.
analitik ( mantıksal ): tümevarım ve tümdengelim ile yapılır.
retorik argüman: inandırıcı, etkileyici konuşarak ikna edilir.
diyalektik argüman: karşılıklı tartışmada her birey kendi görüşü için argümanlarını ortaya koyar.
akıl yürütme biçimleri
tümevarım - tümdengelim - analoji
tümevarım: özelden genele akıl yürütmedir. tek tek olgularından genel yargılara ulaşmaktır. bilimde, felsefede ve günlük hayatta kullandığımız bir akıl yürütmedir.
tümdengelim: genelden özele, bütünden parçaya doğru akıl yürütmedir. en fazla matematik ve mantık biliminde kullanılır. matematik formülleri, geneli ifade eder.
- bütün canlılar ölümlüdür. insan canlıdır. o halde insan ölümlüdür.
analoji: benzerliklerden yola çıkarak iki olay - nesne - varlık arasında akıl yürütmedir. özelden özele yapılır. bilinenden yola çıkarak bilinmeyen hakkında akıl yürütülür.
- mersin, akdeniz kıyısında ve sıcaktır. antalya da akdeniz kıyısındadır. o halde antalya da sıcaktır.
tutarlılık: bir felsefi görüşün kendi içinde çelişki taşımaması ve uyumlu olmasıdır. savunulan görüşün argümanları uyumlu olmalıdır.
felsefede temellendirme
bir düşünceyi, görüşü veya iddiayı gerekçeleri ile akla mantığa uygun açıklama yöntemidir.
temellendirme yapılırken tümevarım, tümdengelim ve analoji akıl yürütmeleri kullanılır.
savunulan ya da eleştirilen görüşün sebeplerini açıklamak günlük hayatta da aktif kullanılır.
  bireyin yaşı, cinsiyeti, eğitimi, hayat tecrübesi, yaşadığı toplumun kültürü vb. kişilerin görüşlerini etkiler. bu nedenle görüşler özneldir. ayrıca filozofların özgün ( kendine has ) farklı, kendi içinde tutarlı, sistematik görüşleri vardır.
argüman: bir iddiayı desteklemek için öne sürülen haklı gerekçe ( neden ) 'dir.
görüşlerimizi savunurken ya da başka bir görüşü eleştirirken akla uygun sebepler ile açıklamaktır.
felsefede argümanlar çok önemlidir.
3 tür argüman vardır.
analitik ( mantıksal ): tümevarım ve tümdengelim ile yapılır.
retorik argüman: inandırıcı, etkileyici konuşarak ikna edilir.
diyalektik argüman: karşılıklı tartışmada her birey kendi görüşü için argümanlarını ortaya koyar.
akıl yürütme biçimleri
tümevarım - tümdengelim - analoji
tümevarım: özelden genele akıl yürütmedir. tek tek olgularından genel yargılara ulaşmaktır. bilimde, felsefede ve günlük hayatta kullandığımız bir akıl yürütmedir.
tümdengelim: genelden özele, bütünden parçaya doğru akıl yürütmedir. en fazla matematik ve mantık biliminde kullanılır. matematik formülleri, geneli ifade eder.
- bütün canlılar ölümlüdür. insan canlıdır. o halde insan ölümlüdür.
analoji: benzerliklerden yola çıkarak iki olay - nesne - varlık arasında akıl yürütmedir. özelden özele yapılır. bilinenden yola çıkarak bilinmeyen hakkında akıl yürütülür.
- mersin, akdeniz kıyısında ve sıcaktır. antalya da akdeniz kıyısındadır. o halde antalya da sıcaktır.
tutarlılık: bir felsefi görüşün kendi içinde çelişki taşımaması ve uyumlu olmasıdır. savunulan görüşün argümanları uyumlu olmalıdır.
felsefede temellendirme
bir düşünceyi, görüşü veya iddiayı gerekçeleri ile akla mantığa uygun açıklama yöntemidir.
temellendirme yapılırken tümevarım, tümdengelim ve analoji akıl yürütmeleri kullanılır.
savunulan ya da eleştirilen görüşün sebeplerini açıklamak günlük hayatta da aktif kullanılır.
devamını gör...
kibbutz
          israil'de bulunan ve komünizm'e örnek olarak gösterilen kolektif çiftliklerdir. ilk olarak rusya'daki 1905 devriminden sonra ortadoğu'ya gelen göçmen yahudiler tarafından kurulmuştur. özel mülkiyetin olmadığı, topluluğun ortak malı olan tarım arazilerinde üretilen ürünlerin ortak pay edildiği, mutfak, çamaşırhane, çocuk bakımının ortaklaşa olduğu bu yapılanmalar için komünist deney benzetmesi yapılıyor.
hatta, bir dönem manavgat suyunun satışı ve güneydoğu anadolu projesi ( gap) kapsamında israil ile yapılan görüşmelerde gündem olmuş, israil, gap bölgesinde organik tarım yapmak için, manavgat'ta da israili çiftçilerin barınabilmesi gerekçesiyle kibbutz kurmak için arazi talep etmişti. bu haberler, kamuoyunda israil'in türkiye'ye yerleşmeye çalıştığı tartışmalarına yol açmıştı.
  hatta, bir dönem manavgat suyunun satışı ve güneydoğu anadolu projesi ( gap) kapsamında israil ile yapılan görüşmelerde gündem olmuş, israil, gap bölgesinde organik tarım yapmak için, manavgat'ta da israili çiftçilerin barınabilmesi gerekçesiyle kibbutz kurmak için arazi talep etmişti. bu haberler, kamuoyunda israil'in türkiye'ye yerleşmeye çalıştığı tartışmalarına yol açmıştı.
devamını gör...




