kendine yatırım yapmak
bedensel olarak sağlıklı yaşlanmak için şimdiden sağlıklı beslenmek, spor yapmak sayılabilir. ruhunuz ve zihniniz için size huzur veren, sizi mutlu eden herşey sayılabilir. iyi dostlar, size değer veren insanlar da sizin zenginliğinizdir.
devamını gör...
kizlarsoruyor.com
posta gazetesinin en kıymetli yazarı, haydar dümen'in, çağın ihtiyaçlarına göre evrilerek online hizmet verdiğini düşündüğüm platformdur.
sorular çok benzer, 15 yıl önce sorulmuş olanlara bile denk gelebiliyorsunuz.
sorular çok benzer, 15 yıl önce sorulmuş olanlara bile denk gelebiliyorsunuz.
devamını gör...
tam kapanmada çalışan sayısı
herkes dışarda,trafik hemen hemen aynı , parklar yine dolu, yürüyüş yapanlar her yerde , ve artık emniyet, jandarma bile bıkmış ki kontrol falan hikâye, benim çalıştığım yer fabrika ama buraya gelip, gidenin hesabı yok , güya yasak , insanlar kural tanımıyor, hükümetin ne yaptığını kendiside bilmiyor, akşam başka, geçe başka, sabah başka , öğlen başka karar alıyor.
kimin ne yaptığı belli değil, tamam hepimiz bu durumdan bıktık, illallah ettik ama bu yasak alınmış artık , uyalım biraz sabır edelim, belki aşı gelir , parayla bile almaya razı olduk , artık yeterki normale dönelim.. gerçek olan bu virüsün öldürücü olduğu.
kimin ne yaptığı belli değil, tamam hepimiz bu durumdan bıktık, illallah ettik ama bu yasak alınmış artık , uyalım biraz sabır edelim, belki aşı gelir , parayla bile almaya razı olduk , artık yeterki normale dönelim.. gerçek olan bu virüsün öldürücü olduğu.
devamını gör...
normal sözlük t-shirtleri
akabinde sırf sevap olsun diye, 30 bine motorsiklet,
50 bine araba,
200 bine ev verilmesi umulan tişörtlerdir.
50 bine araba,
200 bine ev verilmesi umulan tişörtlerdir.
devamını gör...
dene
"bir altın kural öğrendim, denemeyi. nasıl görüneceğin veya insanlar seni izliyorsa bunun önemsiz olduğu. sadece dene, bu yüzden kendini sınırlama."
devamını gör...
delirmiş_psikolog
#146 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "çok büyük saygı duyduğum kişilik. kusursuz lider yoktur. çok kusuru var mı evet. ancak twitter siyasetine aldanıp yüklenen ergenlerden bıktım. oyum 2023 te ona mı olur bilemem. ancak kısa zamanda çok şey yapması gerek" demiştir.
#209 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "yabancı ülkelerin hiç sevmediği ve nefreti ile övdüğü kişilik. neden kimse sevmiyor bu kadar kişi sevmiyorsa biz sevmeliyiz diye düşündüğüm lider" demiştir.
#121 nolu entrysinde doğu perinçek için "herkesin istisnasız linçlediği ancak siyasete doğru yanlış adanmış bir ömür. bu adam ajansa max sivaslılar derneği ajanıdır." demiştir.
#152 nolu entrysinde kemal kılıçdaroğlu için "siyasetçi denilemeyecek kişi. dikdatör. kültürlü sol seçmenin nasıl oy verdiğini çözemediğim kişilik" demiştir.
#845 nolu entrysinde devlet bahçeli için "uluslararası bir mun de temsil ederek birinci olduğum kişi. siyasi kişiliğinden bahsederek polemik yaratmanın lüzumu yok ancak çok şahsına münhasır biri. bir temsil." demiştir.
#520 nolu entrysinde türkiye'nin batıyor olduğu gerçeği başlığında "gemi görünmeyecek hale gelene kadar gemiyi terketmeyin mustafa kemal atatürkü hatırlayın. avuçlarınızla su atın dışarı. tekrar denizlere açılacağız!" demiştir.
#247 nolu entrysinde 'din' tanımı için "aşırı inanmak istediğim şey ama o kadar cevapsız soru var ki :( yinede benim en büyük savaşım olabilir. arada bir yenilerim burayı. kitap önerisi yapayım felsefeye giriş nigel warburton"
(#1123) nolu entrysinde 'islamiyet' dini için "eğer bir din doğruysa kesinlikle doğru olacak olan dindir" demiştir.
------ yazar hakkında analizim ---------
kendisinin de içinde bulunduğu twitter ortamına sallayan kafası karışık bir ergen yazar. lisans eğitimini galiba 'psikoloji' bölümünde okuyor. bu yüzden antik yunan hakkında terminolojik tanımlardan öteye gidemeyen yazılar yazıyor. 'psikoloji' bölümünün sosyoloji ve antropoloji'nin bir alt dalı olduğunu biliyor mu acaba? madem kendine 'psikolog' diyorsun o zaman şu alanlarda da bilgi sahibi olmalısın; ekoloji, coğrafya, tarım; mimari, sanat, müzik; teknoloji ve giyilebilir teknolojiler; gıda sağlığı, diyetetik ve beslenme türleri, genetiği değiştirilmiş biyolojik kaynaklardan üretilen gıdalar; arkeoloji, tarih, sosyoloji, karşılaştırmalı edebiyat, kültür tarihi; devlet düzeni, kurumsallık, politika, uluslar arası ilişkiler, retorik, göç hareketleri; finans, makro ekonomi; insan sağlığı, nöroloji, koku ve ıtriyat ... daha çok şey sayabilirim. ben bütün bu konularda ne kadar 'cahil' kaldığımı düşününce 'deliriyorum' umarım bu yazar arkadaşımız da bu yüzden delirmiştir. benim ne kadar 'deli' olduğumu 'bu profil' için analiz kasmamdan anlayabilirsiniz.
dinler konusunda kafası baya karışık ama bir şeye inanmanın 'var olmak' için yeter bir kaide olduğunu düşünen yazardır. teoloji'nin felsefe'nin bir alt başlığı olduğunu biliyor mu acaba? kültür tarihi hakkında ne biliyor ki? daha yaşadığı ülkede 20 yıl önce nasıl bir 'yaşam' olduğunu bilmeden mevcut siyasi iktidarın ve 'tek adam' rejimini 'sevmeye' çalışan bir yazar olarak neolitik devrimi nasıl anlayabilir ki? insanın kültür tarihi 12 bin yıldan daha eski ve dünya üzerinde 4 bin 300'den fazla 'din' var.
islamiyet dininin kökeninin hint mitolojisi, babil ve sümer mitolojisi ve musevilik olduğunu biliyor mu acaba? islamiyetin haşimoğulları denen bir aşiretin siyasi iktidarı için temel dayanak olduğunu; bugün bile mekke şerifinin 'haşimoğulları' sülalesinden olması gerektiğini? neyse kendi fikirlerimi kimseye dikte etmek istemem. ama bir din için 'doğru' diyorsanız diğer 4 bin küsür dine 'gerçek dışı, yanlış' diyorsunuzdur. aristo mantığı. eğer bir kutsal kitabı anlamak için onlarca hadis ve tefsir yazılıyorsa occam'ın usturasını uyguluyorum şimdi; o kitap 'anlaşılmazdır.' anlayamadığımız bir şeye inanmak da 'kendini kandırmaktır'.
türkiye'nin batıyor olduğu gerçeğini kabullenen ve bunun sorumlusu olan siyasi iktidarı yalayan bir yazardır. kendisini, onu sevmek için zorladığı siyasetçi kişinin 'zorba' olduğunu bir psikolog olarak analiz edemeyen bir yazardan daha ne beklenir ki. şimdilik bir 'garantici-yancı' olarak güç kimdeyse o tarafta olan bir yazardır.
ben de z kuşağı'yım. bir dost ve akran olarak delirmiş_psikolog hakkındaki düşüncelerim bunlardır.
dost acı söyler.
dobarlan
#209 nolu entrysinde recep tayyip erdoğan için "yabancı ülkelerin hiç sevmediği ve nefreti ile övdüğü kişilik. neden kimse sevmiyor bu kadar kişi sevmiyorsa biz sevmeliyiz diye düşündüğüm lider" demiştir.
#121 nolu entrysinde doğu perinçek için "herkesin istisnasız linçlediği ancak siyasete doğru yanlış adanmış bir ömür. bu adam ajansa max sivaslılar derneği ajanıdır." demiştir.
#152 nolu entrysinde kemal kılıçdaroğlu için "siyasetçi denilemeyecek kişi. dikdatör. kültürlü sol seçmenin nasıl oy verdiğini çözemediğim kişilik" demiştir.
#845 nolu entrysinde devlet bahçeli için "uluslararası bir mun de temsil ederek birinci olduğum kişi. siyasi kişiliğinden bahsederek polemik yaratmanın lüzumu yok ancak çok şahsına münhasır biri. bir temsil." demiştir.
#520 nolu entrysinde türkiye'nin batıyor olduğu gerçeği başlığında "gemi görünmeyecek hale gelene kadar gemiyi terketmeyin mustafa kemal atatürkü hatırlayın. avuçlarınızla su atın dışarı. tekrar denizlere açılacağız!" demiştir.
#247 nolu entrysinde 'din' tanımı için "aşırı inanmak istediğim şey ama o kadar cevapsız soru var ki :( yinede benim en büyük savaşım olabilir. arada bir yenilerim burayı. kitap önerisi yapayım felsefeye giriş nigel warburton"
(#1123) nolu entrysinde 'islamiyet' dini için "eğer bir din doğruysa kesinlikle doğru olacak olan dindir" demiştir.
------ yazar hakkında analizim ---------
kendisinin de içinde bulunduğu twitter ortamına sallayan kafası karışık bir ergen yazar. lisans eğitimini galiba 'psikoloji' bölümünde okuyor. bu yüzden antik yunan hakkında terminolojik tanımlardan öteye gidemeyen yazılar yazıyor. 'psikoloji' bölümünün sosyoloji ve antropoloji'nin bir alt dalı olduğunu biliyor mu acaba? madem kendine 'psikolog' diyorsun o zaman şu alanlarda da bilgi sahibi olmalısın; ekoloji, coğrafya, tarım; mimari, sanat, müzik; teknoloji ve giyilebilir teknolojiler; gıda sağlığı, diyetetik ve beslenme türleri, genetiği değiştirilmiş biyolojik kaynaklardan üretilen gıdalar; arkeoloji, tarih, sosyoloji, karşılaştırmalı edebiyat, kültür tarihi; devlet düzeni, kurumsallık, politika, uluslar arası ilişkiler, retorik, göç hareketleri; finans, makro ekonomi; insan sağlığı, nöroloji, koku ve ıtriyat ... daha çok şey sayabilirim. ben bütün bu konularda ne kadar 'cahil' kaldığımı düşününce 'deliriyorum' umarım bu yazar arkadaşımız da bu yüzden delirmiştir. benim ne kadar 'deli' olduğumu 'bu profil' için analiz kasmamdan anlayabilirsiniz.
dinler konusunda kafası baya karışık ama bir şeye inanmanın 'var olmak' için yeter bir kaide olduğunu düşünen yazardır. teoloji'nin felsefe'nin bir alt başlığı olduğunu biliyor mu acaba? kültür tarihi hakkında ne biliyor ki? daha yaşadığı ülkede 20 yıl önce nasıl bir 'yaşam' olduğunu bilmeden mevcut siyasi iktidarın ve 'tek adam' rejimini 'sevmeye' çalışan bir yazar olarak neolitik devrimi nasıl anlayabilir ki? insanın kültür tarihi 12 bin yıldan daha eski ve dünya üzerinde 4 bin 300'den fazla 'din' var.
islamiyet dininin kökeninin hint mitolojisi, babil ve sümer mitolojisi ve musevilik olduğunu biliyor mu acaba? islamiyetin haşimoğulları denen bir aşiretin siyasi iktidarı için temel dayanak olduğunu; bugün bile mekke şerifinin 'haşimoğulları' sülalesinden olması gerektiğini? neyse kendi fikirlerimi kimseye dikte etmek istemem. ama bir din için 'doğru' diyorsanız diğer 4 bin küsür dine 'gerçek dışı, yanlış' diyorsunuzdur. aristo mantığı. eğer bir kutsal kitabı anlamak için onlarca hadis ve tefsir yazılıyorsa occam'ın usturasını uyguluyorum şimdi; o kitap 'anlaşılmazdır.' anlayamadığımız bir şeye inanmak da 'kendini kandırmaktır'.
türkiye'nin batıyor olduğu gerçeğini kabullenen ve bunun sorumlusu olan siyasi iktidarı yalayan bir yazardır. kendisini, onu sevmek için zorladığı siyasetçi kişinin 'zorba' olduğunu bir psikolog olarak analiz edemeyen bir yazardan daha ne beklenir ki. şimdilik bir 'garantici-yancı' olarak güç kimdeyse o tarafta olan bir yazardır.
ben de z kuşağı'yım. bir dost ve akran olarak delirmiş_psikolog hakkındaki düşüncelerim bunlardır.
dost acı söyler.
dobarlan
devamını gör...
yazarları bugün mutlu eden olaylar
bugün uzuuun bir yürüyüş yaptım. parkta oturup çevremi izleme fırsatına sahip oldum. bunları yaparken birtakım anlamlı düşünceler içerisinde dolaştım. bu kadar küçük bir şeyden bile bu kadar keyif alabildiğime şaşıp mutlu oldum.
devamını gör...
uzay'da en ağır kara delik çarpışmasının gözlemlenmesi
unlu yer cekimi ve dalga gozlemevi olan ligo'da , gectigimiz mayis ayinda iki devasa kutleli kara deligin birlesmesi gozlemlendi. yapilan hesaplamalara gore buyuk karadeligin gunes'in yaklasik 85 kati , kucuk kara deligin ise gunes'in yaklasik 66 kati buyuklugu oldugu belirlendi. bu karadelik birlesimi su ana kadar gozlemlenmis en devasa karadelik birlesimidir. bu birlesimi ozel kilan sey sadece devasa olmalari degil tabii ki, bilim kurallarinin biraz disina cikmasi...soyle ki; bir kara deligin olusmasi icin bir yildizin cokus sureci icerisine girmesi ve toplam kutlelerinin en fazla gunes'in 65 kati kadar buyuklukte olmasi gerekir. lakin gozlemlenen bu birlesimde sadece bir karadeligin kutlesi bile gunes'in 85 kati kadar. iste bu konu bilim insanlarinin kafasini kurcalamakta... tabi bu durumu aciklayamayan bilim insanlari tarafindan yeni bir iddia ortaya atildi, onlarin karadelik birlesmesi olarak adlandirdiklari olay aslinda bir procan yildizi birlesmesi de olabilir, peki procan yildiz birlesmesi nedir? o da haberin devaminda... buradan please


devamını gör...
atm
ingilizce ''automatic teller machine (otomatik vezne-veznedar makinesi)'' sözcüklerinin kısaltılmış halidir.
bu makinaların tasarımcısı, osmanlı imparatorluğu'nda doğmuş olan ermeni asıllı abd vatandaşı luther george simciyan'dır.
1930'lu yıllarda amerika birleşik devletleri'nde pek ilgi görmediği için kullanımdan kalkmıştır.
bu olaydan sonra ingiliz vatandaşı john shepherd-barron tam elektronik bankamatiği icat etmiştir.
tam anlamıyla atm olarak sayılabilecek olan ilk cihaz ise de la rue firması tarafından barclays bankası için üretilmiş ve ingiltere'nin başkenti londra'nın enfield kasabasında hizmete açılmıştır.
bu makineler ile günümüzde bankaya gitmeden para çekme, para yatırma, kira ödeme, kart bilgilerini görüntüleme, kart şifresini değiştirme, havale-eft, kredi kartı borcu sorgulama, kredi kartı borcu ödeme gibi işlemler kolaylıkla yapılabilir.
bir de son zamanlarda oluşmaya başlamış olan ortak atm'ler var. bu ortak atm mevzusu ise bankaların anlaşmalarına göre şekilleniyor.
ortak atm'lerde ise yalnızca para yatırma, para çekme gibi temel işlemleri yapabiliyorsunuz.
tabii ki yine bankaların anlaşmalarına göre belirlenen hizmet ücretleri var, bu ücretler yapacağınız işleme göre değişiyor.
bazı bankalar ise aylık belli bir işleme kadar ücretsiz ortak atm kullanımı hizmetini sunuyor.
buna kendi kullandığım, bir finansbank ürünü olan enpara ile örnek vermek istiyorum.
enpara kartınız ile teb ve denizbank atm'lerinden ay boyunca yapacağınız 3 işlem ücretsiz olarak sunuluyor.
diğer işlemlerde ise dediğim gibi verilen hizmete göre belli ücretlendirmeler var.
şimdi de en çok bankamatiği olan bankayı ve en çok bankamatik bulunduran ilimizi paylaşacağım:
ülkemizde en çok bankamatiği olan banka, 3718 bankamatik (atm) ile iş bankası'dır.
ülkemizde en çok bankamatik bulunan il ise 7170 adet bankamatik ile istanbul'dur.
kaynak 1.
kaynak 2.
bu makinaların tasarımcısı, osmanlı imparatorluğu'nda doğmuş olan ermeni asıllı abd vatandaşı luther george simciyan'dır.
1930'lu yıllarda amerika birleşik devletleri'nde pek ilgi görmediği için kullanımdan kalkmıştır.
bu olaydan sonra ingiliz vatandaşı john shepherd-barron tam elektronik bankamatiği icat etmiştir.
tam anlamıyla atm olarak sayılabilecek olan ilk cihaz ise de la rue firması tarafından barclays bankası için üretilmiş ve ingiltere'nin başkenti londra'nın enfield kasabasında hizmete açılmıştır.
bu makineler ile günümüzde bankaya gitmeden para çekme, para yatırma, kira ödeme, kart bilgilerini görüntüleme, kart şifresini değiştirme, havale-eft, kredi kartı borcu sorgulama, kredi kartı borcu ödeme gibi işlemler kolaylıkla yapılabilir.
bir de son zamanlarda oluşmaya başlamış olan ortak atm'ler var. bu ortak atm mevzusu ise bankaların anlaşmalarına göre şekilleniyor.
ortak atm'lerde ise yalnızca para yatırma, para çekme gibi temel işlemleri yapabiliyorsunuz.
tabii ki yine bankaların anlaşmalarına göre belirlenen hizmet ücretleri var, bu ücretler yapacağınız işleme göre değişiyor.
bazı bankalar ise aylık belli bir işleme kadar ücretsiz ortak atm kullanımı hizmetini sunuyor.
buna kendi kullandığım, bir finansbank ürünü olan enpara ile örnek vermek istiyorum.
enpara kartınız ile teb ve denizbank atm'lerinden ay boyunca yapacağınız 3 işlem ücretsiz olarak sunuluyor.
diğer işlemlerde ise dediğim gibi verilen hizmete göre belli ücretlendirmeler var.
şimdi de en çok bankamatiği olan bankayı ve en çok bankamatik bulunduran ilimizi paylaşacağım:
ülkemizde en çok bankamatiği olan banka, 3718 bankamatik (atm) ile iş bankası'dır.
ülkemizde en çok bankamatik bulunan il ise 7170 adet bankamatik ile istanbul'dur.
kaynak 1.
kaynak 2.
devamını gör...
antibiyotik direnci
gereksiz ve bilinçsiz kullanılan antibiyotik nedeniyle antibiyotiğin gerçekten gerekli olduğunda işe yaramaması demek. türkiye bu hususta uç noktada.
devamını gör...
yeni nesildeki ateizm dalgası
bizim mahallenin çocukları komple atayist valla geçen cuma namazına çağıran hocayı kovalıyorlardı.
devamını gör...
temas bağımlısı sevgili
gerçek sevenin dokunurken 2 kez düşündüğüne, elini uzatırken titrediğine inanan insanlardanım hala.
devamını gör...
9 ağustos dünya kitapseverler günü
pasta kesmek için bir sebep daha!
devamını gör...
uyutmayan sorular
uyutmayan sorular değildir.kafandaki soruların belirsiz olduğu veya belirsizleşmeye başladığı zamanlardır.
devamını gör...
denge
hayatımızda var olan şeylerin birbirine uygun bir biçimde tamamlanmıdır.
insanların; düşüncelerinin,aşklarının paralarının ve yaşama tarzlarının birbirine uymasıdır. gerçek hayatta duygularının dengeli olabilmesi için sevdiğin kişinin sana uymasıdır. sende olmayan gerçeklerin onda var olmasıdır.sen de biraz olanın fazlasıyla olup senin açık yanını kapatmasıdır. senin görmediklerini görmesi, yapmadıklarını yapmasıdır. iki kişinin karşılığını beklemeden yoğunluğuna yaşamasıdır. hayatı yaşam tarzlarının uymasıdır. ikisi de sevmelidir gezmeyi, ikisi de sevmelidir balığı, biri balığı izlerken diğeri ekmek parçasıyla doyurmasıdır balığın karnını. bir seyahate çıktıklarında gezilecek yerleri aynı anda düşünmektir. karşı taraftakiyle senin kültür seviyenin aynı hızda olmasıdır.
sen konuşurken onun gurur duyması o düşünürken senin sevinmendir. toplumdayken kalabalığa kol kola, dimdik adım atabilmektir. gözlerine baktığında aynı şeyi düşünmenin adıdır. doğruyu da yanlışı da bilmemektir.düşüncelerinle farklı olanı aygıt edebilmektir. bu ayrımda
iki tarafında aynı şeyi düşüne bilmesidir. sevmektir. doyasıya sarılmaktır. yanın da olmasa bile özlemeyi bilmektir. özlemenin adıdır. denge insanın var eden duygularının bir arada olmasıdır. nefret etmesini de bilmektir. yoksa nasıl tamamlanır kafamızdaki düşünceler bakmayı bazen de göz önünde bulundurmamaktır. izlemeyi,bazen de kafa çevirmeyi bilmektir. insanlara sevgiyle yaklaşırken,kendini savunacağın zaman kavga etmesini de bilmektir. yoğunluğuna yaşarken bazen de bir orada sessizce düşünebilmektir.
insanların; düşüncelerinin,aşklarının paralarının ve yaşama tarzlarının birbirine uymasıdır. gerçek hayatta duygularının dengeli olabilmesi için sevdiğin kişinin sana uymasıdır. sende olmayan gerçeklerin onda var olmasıdır.sen de biraz olanın fazlasıyla olup senin açık yanını kapatmasıdır. senin görmediklerini görmesi, yapmadıklarını yapmasıdır. iki kişinin karşılığını beklemeden yoğunluğuna yaşamasıdır. hayatı yaşam tarzlarının uymasıdır. ikisi de sevmelidir gezmeyi, ikisi de sevmelidir balığı, biri balığı izlerken diğeri ekmek parçasıyla doyurmasıdır balığın karnını. bir seyahate çıktıklarında gezilecek yerleri aynı anda düşünmektir. karşı taraftakiyle senin kültür seviyenin aynı hızda olmasıdır.
sen konuşurken onun gurur duyması o düşünürken senin sevinmendir. toplumdayken kalabalığa kol kola, dimdik adım atabilmektir. gözlerine baktığında aynı şeyi düşünmenin adıdır. doğruyu da yanlışı da bilmemektir.düşüncelerinle farklı olanı aygıt edebilmektir. bu ayrımda
iki tarafında aynı şeyi düşüne bilmesidir. sevmektir. doyasıya sarılmaktır. yanın da olmasa bile özlemeyi bilmektir. özlemenin adıdır. denge insanın var eden duygularının bir arada olmasıdır. nefret etmesini de bilmektir. yoksa nasıl tamamlanır kafamızdaki düşünceler bakmayı bazen de göz önünde bulundurmamaktır. izlemeyi,bazen de kafa çevirmeyi bilmektir. insanlara sevgiyle yaklaşırken,kendini savunacağın zaman kavga etmesini de bilmektir. yoğunluğuna yaşarken bazen de bir orada sessizce düşünebilmektir.
devamını gör...




