araba ile uzun yolculuğu bir seviye yukarı taşıyan detaylar
hafif kapalı bir hava, iyi müzikler, sakin bir yol.
olursa sağı solu ormansa o yolun öff diyorum.
olursa sağı solu ormansa o yolun öff diyorum.
devamını gör...
17 şubat 1926 türk medeni kanunu'nun kabulü
4 ekim 1926 da yürürlüğe girmiştir. kabulü ile yürürlük tarihi arasındaki sürede eski medeni kanun* hükümleri devam etmiştir.
devamını gör...
regl olayının çok abartılması
kadınları geçtim de sözlük ortamında abartılmasa yeter diyorum.
devamını gör...
kadınları etkilemenin yolları
üç kere benden etkilen derseniz aşığınız olur.
devamını gör...
tevatron
chicago'da bulunan parçacık hızlandırıcı. cern'den sonra 2. en büyük hızlandırıcıdır.
dairesel hızlandırıcı tevatron'un ana dairesinin çevresi yaklaşık 6,5 km uzunluğundadır. 2011'de kapatılana kadar, parçacıkları ışık hızının % 99,99'una kadar hızlandırarak çalıştı.
çalışma şeklini bu resim üzerinden kısaca anlatayım:

görselin kaynağı
cockcroft-walton ile gösterilen sağ alttaki kısım, hidrojenin iyonize edilerek hızlandırıldığı kısımdır. iyonlar, biraz daha hızlandırılacak oldukları, yaklaşık 150 metrelik doğrusal hızlandırıcıya girer*. ardından iyonlar, resimde booster olarak gösterilen kısma, elektronlarını bırakmaya zorlanarak yönlendirilirler. geriye sadece protonlar kalır. burada protonlar yaklaşık 20.000 tur atarlar ve biraz daha hızlanırlar.
ardından proton demeti main injector denen kısma gönderilir. burada biraz daha hız kazanır, antiprotonlar üretilir ve onlar da hızlandırılır. oradan da merkez halka olan tevatron'a gönderilirler.
burada zıt yönde hareket eden proton ve antiprotonlar çarpışır. cdf ve dzero adlı dedektörler tarafından bu çarpışmalar tespit edilir. bu dedektörlerin boyutu 3 katlı birer bina kadar. saniyede 2 milyondan fazla parçacık, proton ve antiproton çarpışmaları sonucunda oluşur.
bu arada şu bilgileri de ekleyeyim:
elektronvolt (ev), bir enerji birimidir.
1.aşamada, yani cockcroft-walton bölmesinde parçacıklar 750 bin ev enerjiye ulaşır.
2. aşamada, yani linac'ta 400 milyon ev enerji kazanırlar.
3. aşamada, yani booster'da 8 milyar ev enerji kazanırlar.
4. aşamada, yani main injector'da 150 milyar ev enerji kazanırlarken, antiprotonlar da aynı enerji seviyesine getirilir.
5. aşamada, yani tevatron'da 1 trilyon ev enerji kazanırlar. *
tüm bu işlemlerin amacı, evrenin oluşum aşamasındaki koşulları simüle ederek o dönem hakkında daha fazla bilgi elde etmekti ve tevatron görevini başarıyla tamamladı.
dairesel hızlandırıcı tevatron'un ana dairesinin çevresi yaklaşık 6,5 km uzunluğundadır. 2011'de kapatılana kadar, parçacıkları ışık hızının % 99,99'una kadar hızlandırarak çalıştı.
çalışma şeklini bu resim üzerinden kısaca anlatayım:

görselin kaynağı
cockcroft-walton ile gösterilen sağ alttaki kısım, hidrojenin iyonize edilerek hızlandırıldığı kısımdır. iyonlar, biraz daha hızlandırılacak oldukları, yaklaşık 150 metrelik doğrusal hızlandırıcıya girer*. ardından iyonlar, resimde booster olarak gösterilen kısma, elektronlarını bırakmaya zorlanarak yönlendirilirler. geriye sadece protonlar kalır. burada protonlar yaklaşık 20.000 tur atarlar ve biraz daha hızlanırlar.
ardından proton demeti main injector denen kısma gönderilir. burada biraz daha hız kazanır, antiprotonlar üretilir ve onlar da hızlandırılır. oradan da merkez halka olan tevatron'a gönderilirler.
burada zıt yönde hareket eden proton ve antiprotonlar çarpışır. cdf ve dzero adlı dedektörler tarafından bu çarpışmalar tespit edilir. bu dedektörlerin boyutu 3 katlı birer bina kadar. saniyede 2 milyondan fazla parçacık, proton ve antiproton çarpışmaları sonucunda oluşur.
bu arada şu bilgileri de ekleyeyim:
elektronvolt (ev), bir enerji birimidir.
1.aşamada, yani cockcroft-walton bölmesinde parçacıklar 750 bin ev enerjiye ulaşır.
2. aşamada, yani linac'ta 400 milyon ev enerji kazanırlar.
3. aşamada, yani booster'da 8 milyar ev enerji kazanırlar.
4. aşamada, yani main injector'da 150 milyar ev enerji kazanırlarken, antiprotonlar da aynı enerji seviyesine getirilir.
5. aşamada, yani tevatron'da 1 trilyon ev enerji kazanırlar. *
tüm bu işlemlerin amacı, evrenin oluşum aşamasındaki koşulları simüle ederek o dönem hakkında daha fazla bilgi elde etmekti ve tevatron görevini başarıyla tamamladı.
devamını gör...
2002 yılındaymış gibi yazmak
agu bugu cugu
evet 2002'de bir bebeydim... vurmayın lütfen 19 yaşındayım artık
evet 2002'de bir bebeydim... vurmayın lütfen 19 yaşındayım artık
devamını gör...
anthropoid
sean ellis tarafından 2016 yılında çekilen, cillian murphy ve jamie dornan'ın başrollerini paylaştığı film. ikinci dünya savaşına birazda çekoslovakya cephesinden bakmak isteyenler için biçilmiş kaftan. bana göre filmin en önemli başarısı tek bir görev üzerinden işgali ve direnişi tüm yönleriyle gösterebiliyor olması. özellikle başroldeki ikili filmi tabiri caizse sürükleyip götürüyor. filmin senaryosu ise gerçek bir hikayeden alınma. prag kasabı lakabı ile nam salan reinhard heydrich'a yapılması planlanan suikastın öncesi olanca yalınlığı ile anlatılmaya çalışılmış. tabi bu noktada aksiyon arayanlar için özellikle diyaloglar, planlama süreci ve karakterler arasında çekişmeler/çatışmalar çok cezbedici gelmeyebilir lakin filmi başarılı kılan bana göre tam olarak bu noktalar. adrenalin işi ise filmin son 45-50 dakikalık bölümünde tavan yapıyor. mevzuyu bilseniz dahi resmen heyecan yapıyorsunuz. * tabi arada bir tane de karaktersiz hergele var ki, ona da dümdüz gitmek farz oluyor.
burada bir parantez de özellikle filmi gömmeye çalışan kitleye açmam lazım; neymiş efendim heydrich anlatılmamış. yahu arkadaş film heydrich biyografisi değil ki, adamı merak ediyorsan aç, oku, araştır, öğren. film, çekoslovakya'nın bu noktada yaşadıklarını ele alıyor. nazilere karşı bir türlü başarılı olamamaları ve son noktayı koymak için verdikleri mücadele, ilmek ilmek işlenmiş bir olay örgüsü ile anlatılıyor. asıl heydrich'e gerektiğinden fazla ağırlık verilseydi filmin anlatmak istediği şey hiç olur giderdi. filmin hak ettiği değeri görmemesi ise üzücü. tarihi filmleri seviyorsanız bu filme muhakkak bir şans verin derim.
burada bir parantez de özellikle filmi gömmeye çalışan kitleye açmam lazım; neymiş efendim heydrich anlatılmamış. yahu arkadaş film heydrich biyografisi değil ki, adamı merak ediyorsan aç, oku, araştır, öğren. film, çekoslovakya'nın bu noktada yaşadıklarını ele alıyor. nazilere karşı bir türlü başarılı olamamaları ve son noktayı koymak için verdikleri mücadele, ilmek ilmek işlenmiş bir olay örgüsü ile anlatılıyor. asıl heydrich'e gerektiğinden fazla ağırlık verilseydi filmin anlatmak istediği şey hiç olur giderdi. filmin hak ettiği değeri görmemesi ise üzücü. tarihi filmleri seviyorsanız bu filme muhakkak bir şans verin derim.
devamını gör...
valkyries
iskandinav mitolojisi'nde odin'in kutsal hizmetçileridir.
devamını gör...
ilişkide yaş farkı
ilişki içerisinde olan kişiler için bir sorun teşkil etmediği müddetçe kimsenin yorumda bulunmasına gerek olmayan durumdur.
devamını gör...
şaka gibi ama güldürmüyor
dünya tarihinde bu kadar cahil insanın bir arada olduğu içinde bulunduğumuz bu çağın adı bilgi ve enformasyon çağı.
bu da şaka değil ama beni güldürüyor mesela.
bu da şaka değil ama beni güldürüyor mesela.
devamını gör...
anneye söylenen yalanlar
yemek yedim
devamını gör...
yazarların popüler olmayan görüşleri
herkesin beğendiği bir şeyi beğenmemek vizyonsuzluk değildir.
devamını gör...
tribes of europa
zengin bir oyuncu kadrosu var. bu oyuncular arasında freud dizisinden freud'u*, dark dizisinden de ulrich'i *görebilirsiniz. sanki freud-dark karışımı bir iş çıkartmaya çalışmışlar. kaos,vahşet gibi konularda sıkıntı yaşamıyorsanız izlenilebilinir bir tür. tabii bitiminde ben ne izledim sorunsanlı yaşamakta pek mümkün.fırsatınız varsa izlemek için bir şans verin derim.
devamını gör...
instagram story izlenmelerinde sıralama kriteri
rastgele sanırım tam sırası yok.keşke şu sıra düzenlemesi ile birlikte ss alınca bildirim gelme özelliği gelse. özellikle dikkat ettim ne zaman story atsam ortak tanıdıklarımız olan insanlar takip isteği gönderiyor. bu da demek oluyor ki birileri ss alıp wp gruplarında konuşuyor merak edenler de gelip takip isteği atıyor.
devamını gör...
wilhelm reich
dinle küçük adam kitabını okurken bir çok not almıştım.
"sen mutluluğun için gereken ekonomik koşulları, "mekanizmayla" karıştırdın. devletin büyüklüğünü insanlığın kurtuluşu; katı, aptal parti disiplinini büyük amaçlar için duyulan fedakarlık arzusu; tankların geçit törenini milyonların uyanışı sandın. aşkın özgürleşmesini tüm kadınların ırzına geçmekle, yoksulluğun yok edilmesini bütün yoksulları, zayıfları ve yardıma muhtaç olanları yok etmekle, memeye gereksinim duyan bebeleri vatansever yetiştirmekle, doğum kontrolünü on çocuk annesine madalya vermekle karıştırdın."
"senin yakınında küçük adam, mutluluğu yiyip bitirmek kolaydır, ama mutluluğu elde tutmak zordur."
"deha senin satmak için pazara getirdiğin ticari bir markadır. ancak kaşif bir dahi olursa, onun dünyaya getirdiği mutluluğu daha iyi yiyip bitirebilirsin. evet onu iştahla yiyebilirsin; çünkü sonra küçük adam gelip seninle birlikte, "dahi, dahi" diye haykıracaktır. ve insanlar kitle halinde gelip elindeki ürünü yiyip tüketecektir."
"yaşayanın izinde olan herkesi onurun ya da akademik unvanın, dinin, para cüzdanın ya da tankın uğruna suçladın, lekeledin, yalanladın, mahkum ettin ya da sakatladın."
"işte sen busun küçük adam, sen çok iyi boşaltabilir, tüketebilir, kaşıklayabilir ve yiyip bitirebilirsin ama yaratamazsın. sen hiçbir gelişme göstermezsin, yeni düşünceler için hiçbir şansın yok. çünkü sen hiçbir zaman vermedin, yalnızca başkalarının senin önüne hazırca sunduklarını kaşıkladın."
"dönüp de senin vatansever dediklerine bak bir kere. onlar adım atmıyor, hücum ediyorlar. onlar düşmanlarından nefret etmiyorlar, onlar ezeli düşmanlarını on yılda bir değiştirdikleri ezeli düşman yapmak için ebedi arkadaş yapıyorlar. şarkı söylemiyorlar, yürüyüş marşları söylüyorlar. onlar kız arkadaşlarını kucaklamıyorlar, sadece onları becerip bir gecede kaç kez iş bitirdiklerini hesaplıyorlar."
"senin cinsel açlık içinde olduğunu, diğer cinsten insanlara nasıl şehvetle baktığını, dostlarınla aşk meseleleri üzerine pis şakalar yaptığını, pis pornografik fantezilerin olduğunu sen biliyorsun, ben biliyorum, herkes biliyor (...) senin kafanda her türlü ahlaksızlık marifeti oluşuyor. benim sevgiyle kucaklayışım senin yaşamında pornografik bir sahne haline geliyor. benim neden söz ettiğimi bilmiyorsun küçük adam.
bu yüzden hep geride kaldın küçük adam."
"sen bir kartal olmak istemiyorsun küçük adam ve bu yüzden de akbabalar tarafından yenileceksin. sen kartallardan korkuyorsun, bu yüzden de sürü içinde yaşıyorsun ve büyük sürülerin ve kitlelerin yemi olacaksın.şimdi sen büyük kitleler arasında açlık çekiyorsun, büyük kitleler içinde ölüyorsun ve senin civcivlerini kuluçkalayan kartaldan hala korkuyorsun."
"sen hitler yanlılarını ancak milyonlarca insanı öldürdükten sonra asıyorsun. bu milyonlar öldürülmeden önce nerdeydin ve ne düşünüyordun? doğru düşünmen için bir düzine ceset yetmez mi? insanlığın ancak milyonlarca ceset gördüğünde mi ortaya çıkıyor? senin bu tek tek küçüklüklerin, insan-hayvandaki büyük sefaleti ortaya çıkarıyor."
"evin hala kum üstünde duruyor, çatı başına yıkılıyor ama senin 'proleter' ya da 'ulusal namus'un var. su borun patlıyor ve çocuğun boğuluyor; ama sen yine çocukların sopayla ödüllendirildiği eğitim ve düzenden yanasın."
"boks maçı yerine kitapçıya git, eğlence merkezlerine gitmek yerine uzak ülkelere seyahat et.doğayı düzetlmeye çalışma, onu kavramayı ve korumayı öğren..."
"daha yüzyıllar boyunca dostlarını öldüreceksin ve bütün halkların, proleterlerin önderlerini efendilerin olarak ödüllendireceksin. bir efendinin ardından diğerini yücelteceksin. sen yüzyıllar boyunca yaşamı korumak yerine kan dökeceksin, celladının yardımıyla özgürlüğünü temellendirdiğine inanacaksın..."
"sen gerçekler konuşulduğu zaman dinlemiyorsun; sen yalnızca gürültüyü dinliyorsun. ve sonra 'yaşasın' diye bağırıyorsun."
"biliyorum küçük adam bir gerçek işine gelmediğinde hemen deli damgası vuruyorsun. ve sen kendini normal insan kabul ediyorsun. delileri içeri tıktın ve bu dünyayı normal insanlar idare ediyor..."
"senin kamuoyu dediğin şey küçük adam, bütün küçük adamların ve kadınların düşüncelerinin ürünüdür. her küçük adamın, her küçük kadının içinde bir doğru ama aslında tamamen yanlış bir düşünce vardır.diğer küçük adamların ve kadınların yanlış düşüncelerinden korktukları için yanlış düşüncelere sahiptirler. bu yüzden doğru düşünceler ön plana çıkamıyor."
"gerçek bilim ve sanat zincire vurulmaya dayanamaz."
""gerçekten büyük olan bir adamdan seni ayıran tek bir nokta var: büyük adam da bir zamanlar çok küçük bir adamdı; ama bir tek önemli yetenek geliştirdi: düşünce ve davranışlarında küçük olduğu noktaları görmeyi öğrendi. demek ki büyük adam, ne zaman ve hangi alanda küçük olduğunu bilir. küçük adam, küçük olduğunu bilmez ve bunu bilmekten korkar. kendisinde var olan düşünceye değil, kendi aklına gelmeyen düşünceye hayrandır. en az anladığı şeylere en çok inanır ve kolayca anladığı fikirlerin doğruluğunu kabul etmez. "
dinle küçük adam - wilhelm reich
"sen mutluluğun için gereken ekonomik koşulları, "mekanizmayla" karıştırdın. devletin büyüklüğünü insanlığın kurtuluşu; katı, aptal parti disiplinini büyük amaçlar için duyulan fedakarlık arzusu; tankların geçit törenini milyonların uyanışı sandın. aşkın özgürleşmesini tüm kadınların ırzına geçmekle, yoksulluğun yok edilmesini bütün yoksulları, zayıfları ve yardıma muhtaç olanları yok etmekle, memeye gereksinim duyan bebeleri vatansever yetiştirmekle, doğum kontrolünü on çocuk annesine madalya vermekle karıştırdın."
"senin yakınında küçük adam, mutluluğu yiyip bitirmek kolaydır, ama mutluluğu elde tutmak zordur."
"deha senin satmak için pazara getirdiğin ticari bir markadır. ancak kaşif bir dahi olursa, onun dünyaya getirdiği mutluluğu daha iyi yiyip bitirebilirsin. evet onu iştahla yiyebilirsin; çünkü sonra küçük adam gelip seninle birlikte, "dahi, dahi" diye haykıracaktır. ve insanlar kitle halinde gelip elindeki ürünü yiyip tüketecektir."
"yaşayanın izinde olan herkesi onurun ya da akademik unvanın, dinin, para cüzdanın ya da tankın uğruna suçladın, lekeledin, yalanladın, mahkum ettin ya da sakatladın."
"işte sen busun küçük adam, sen çok iyi boşaltabilir, tüketebilir, kaşıklayabilir ve yiyip bitirebilirsin ama yaratamazsın. sen hiçbir gelişme göstermezsin, yeni düşünceler için hiçbir şansın yok. çünkü sen hiçbir zaman vermedin, yalnızca başkalarının senin önüne hazırca sunduklarını kaşıkladın."
"dönüp de senin vatansever dediklerine bak bir kere. onlar adım atmıyor, hücum ediyorlar. onlar düşmanlarından nefret etmiyorlar, onlar ezeli düşmanlarını on yılda bir değiştirdikleri ezeli düşman yapmak için ebedi arkadaş yapıyorlar. şarkı söylemiyorlar, yürüyüş marşları söylüyorlar. onlar kız arkadaşlarını kucaklamıyorlar, sadece onları becerip bir gecede kaç kez iş bitirdiklerini hesaplıyorlar."
"senin cinsel açlık içinde olduğunu, diğer cinsten insanlara nasıl şehvetle baktığını, dostlarınla aşk meseleleri üzerine pis şakalar yaptığını, pis pornografik fantezilerin olduğunu sen biliyorsun, ben biliyorum, herkes biliyor (...) senin kafanda her türlü ahlaksızlık marifeti oluşuyor. benim sevgiyle kucaklayışım senin yaşamında pornografik bir sahne haline geliyor. benim neden söz ettiğimi bilmiyorsun küçük adam.
bu yüzden hep geride kaldın küçük adam."
"sen bir kartal olmak istemiyorsun küçük adam ve bu yüzden de akbabalar tarafından yenileceksin. sen kartallardan korkuyorsun, bu yüzden de sürü içinde yaşıyorsun ve büyük sürülerin ve kitlelerin yemi olacaksın.şimdi sen büyük kitleler arasında açlık çekiyorsun, büyük kitleler içinde ölüyorsun ve senin civcivlerini kuluçkalayan kartaldan hala korkuyorsun."
"sen hitler yanlılarını ancak milyonlarca insanı öldürdükten sonra asıyorsun. bu milyonlar öldürülmeden önce nerdeydin ve ne düşünüyordun? doğru düşünmen için bir düzine ceset yetmez mi? insanlığın ancak milyonlarca ceset gördüğünde mi ortaya çıkıyor? senin bu tek tek küçüklüklerin, insan-hayvandaki büyük sefaleti ortaya çıkarıyor."
"evin hala kum üstünde duruyor, çatı başına yıkılıyor ama senin 'proleter' ya da 'ulusal namus'un var. su borun patlıyor ve çocuğun boğuluyor; ama sen yine çocukların sopayla ödüllendirildiği eğitim ve düzenden yanasın."
"boks maçı yerine kitapçıya git, eğlence merkezlerine gitmek yerine uzak ülkelere seyahat et.doğayı düzetlmeye çalışma, onu kavramayı ve korumayı öğren..."
"daha yüzyıllar boyunca dostlarını öldüreceksin ve bütün halkların, proleterlerin önderlerini efendilerin olarak ödüllendireceksin. bir efendinin ardından diğerini yücelteceksin. sen yüzyıllar boyunca yaşamı korumak yerine kan dökeceksin, celladının yardımıyla özgürlüğünü temellendirdiğine inanacaksın..."
"sen gerçekler konuşulduğu zaman dinlemiyorsun; sen yalnızca gürültüyü dinliyorsun. ve sonra 'yaşasın' diye bağırıyorsun."
"biliyorum küçük adam bir gerçek işine gelmediğinde hemen deli damgası vuruyorsun. ve sen kendini normal insan kabul ediyorsun. delileri içeri tıktın ve bu dünyayı normal insanlar idare ediyor..."
"senin kamuoyu dediğin şey küçük adam, bütün küçük adamların ve kadınların düşüncelerinin ürünüdür. her küçük adamın, her küçük kadının içinde bir doğru ama aslında tamamen yanlış bir düşünce vardır.diğer küçük adamların ve kadınların yanlış düşüncelerinden korktukları için yanlış düşüncelere sahiptirler. bu yüzden doğru düşünceler ön plana çıkamıyor."
"gerçek bilim ve sanat zincire vurulmaya dayanamaz."
""gerçekten büyük olan bir adamdan seni ayıran tek bir nokta var: büyük adam da bir zamanlar çok küçük bir adamdı; ama bir tek önemli yetenek geliştirdi: düşünce ve davranışlarında küçük olduğu noktaları görmeyi öğrendi. demek ki büyük adam, ne zaman ve hangi alanda küçük olduğunu bilir. küçük adam, küçük olduğunu bilmez ve bunu bilmekten korkar. kendisinde var olan düşünceye değil, kendi aklına gelmeyen düşünceye hayrandır. en az anladığı şeylere en çok inanır ve kolayca anladığı fikirlerin doğruluğunu kabul etmez. "
dinle küçük adam - wilhelm reich
devamını gör...
üniversitede ilk gün
hiç yaşamadığım gün. çok merak etmişimdir. acaba lisenin ilk günü gibi midir? nasıl bir psikolojiye sokar insanı? 30'dan sonra görebilir miyim merak ediyorum.
devamını gör...
yüz prezentasyonu
doğum sırasında bebeğin ilk olarak yüzünün çıktığı durumdur.
başın en ileri defleksiyon halidir.
nedenler arasında en sık sebep makrozomik bebek yer almaktadır.
eğer bebek mentum posterior(çenenin arkada olduğu pozisyon) vajinal doğum mümkün değildir, sezaryan doğum yapılmalıdır.
başın en ileri defleksiyon halidir.
nedenler arasında en sık sebep makrozomik bebek yer almaktadır.
eğer bebek mentum posterior(çenenin arkada olduğu pozisyon) vajinal doğum mümkün değildir, sezaryan doğum yapılmalıdır.
devamını gör...
aşk
bir elif şafak kitabıdır.
sadece “ çiçek abbas” ve “ komser şekspir” filmleri sayesinde yönetmen olarak görebildiğim, kendisinden kesinlikle hoşlanmadığım, saçma sapan bir yönetmen olan ve reklam yönetmenliğinde bile elinden bir iş gelmeyen sinan çetin, mevlana ile ilgili bir film yapmaya karar verir ve bunun için de elif şafak ile anlaşır. elif şafak hikayeyi yazar ama sinan çetin yazılan hikayeyi hiç beğenmez.
proje rafa kalkar. elif şafak bu hikayeyi bir roman yapar. ama romandan başka her şeye benzer. yine de tam bir pazarlama harikası çıkar ortaya. çok satsın diye de pembe ve gri olmak üzere iki kapak yaptırır. istediği gibi de olur. böylelikle kadınlar pembe erkekler gri kapaklı kitabı alabilecektir. edebi inceliğe bakar mısınız? (!) hiç cinsiyetçi bir yaklaşım da değil!
az yetenekli bir yönetmenin bile sinemaya aktarmaya değer bulmadığı bu romanımsı oluşum türkiye okurları tarafından çok sevilir, bir anda çok satan olur. her yerde reklamları döner, billboardlar elif şafak’ın aşkından geçilmez. edebiyat tarihinde yeri olur mu bilemem ama pop kültürümüzün vaz geçilmezi olacağı kesindir.
acaba elif şafak mı daha kötü yazar sinan çetin mi daha kötü yönetmen karar veremedim. bence berabere!
sadece “ çiçek abbas” ve “ komser şekspir” filmleri sayesinde yönetmen olarak görebildiğim, kendisinden kesinlikle hoşlanmadığım, saçma sapan bir yönetmen olan ve reklam yönetmenliğinde bile elinden bir iş gelmeyen sinan çetin, mevlana ile ilgili bir film yapmaya karar verir ve bunun için de elif şafak ile anlaşır. elif şafak hikayeyi yazar ama sinan çetin yazılan hikayeyi hiç beğenmez.
proje rafa kalkar. elif şafak bu hikayeyi bir roman yapar. ama romandan başka her şeye benzer. yine de tam bir pazarlama harikası çıkar ortaya. çok satsın diye de pembe ve gri olmak üzere iki kapak yaptırır. istediği gibi de olur. böylelikle kadınlar pembe erkekler gri kapaklı kitabı alabilecektir. edebi inceliğe bakar mısınız? (!) hiç cinsiyetçi bir yaklaşım da değil!
az yetenekli bir yönetmenin bile sinemaya aktarmaya değer bulmadığı bu romanımsı oluşum türkiye okurları tarafından çok sevilir, bir anda çok satan olur. her yerde reklamları döner, billboardlar elif şafak’ın aşkından geçilmez. edebiyat tarihinde yeri olur mu bilemem ama pop kültürümüzün vaz geçilmezi olacağı kesindir.
acaba elif şafak mı daha kötü yazar sinan çetin mi daha kötü yönetmen karar veremedim. bence berabere!
devamını gör...
atatürk dirilse yapacağı ilk şey
türkiye simülasyonu sunucusunun fişini çekerdi.
devamını gör...



