yeni gelen yazarlara nickaltı giren moderatör
bana yazmadılar kendimi dışlanmış hissediyorum.
devamını gör...
pera müzesi
şimdilerde çok güzel sergilere ev sahipliği yapan müze. süresiz sergilerinin içinde zaten çok değerli eserler var, onlardan bahsetmeyeceğim.
bu aralar son iki kat tamamen bizans'a ayrılmış vaziyette. ''istanbul’dan bizans’a: yeniden keşfin yolları, 1800–1955'' sergisiyle osmanlı döneminde bizans'ın tekrar keşfedilmesi ve istanbul'daki bizans mirasının tekrar araştırılmaya başlanmasıyla ilgili çeşitli eser, animasyon ve belgeler sergileniyor. daha fazla bilgi
bir üst katta ise ''istanbul’da bu ne bizantinizm!: popüler kültürde bizans'' adlı sergide popüler kültürde bizans'ın yeri anlatılmış. oyunlar, filmler, müziklerden resimlere kadar bizans kültürünün etkilediği her türlü yapımdan bir koleksiyon oluşturulmuş. daha ayrıntılı bilgi

bu sergiye özellikle bayıldım. bizans dünyasını günümüzün tarzlarıyla birleştiren, konstantinopolis'i cyberpunk havasına büründüren çeşitli tabloları, çizgi romanları, filmlerden sahneleri, bizans'la ilgili yapılmış türk filmlerini ve hatta bizans'ın modaya etkisini anlatan kıyafetleri görebileceğiniz, çok ayrıntılı düşünülmüş bir sergi olmuş. ayrıca neon ışıkların hakim olduğu bir kat burası, eski dünyayı günümüze uyarlarken tabi ki neon ışıklar kullanılacaktı. bayıldım. keşke kalıcı sergi olsa diyeceğim ama elektrik faturası çok gelir.*

bahsettiğim iki sergi de 6 mart'a kadar açık. ayrıca müze çarşamba günü öğrencilere, cuma günü saat 18-22 arası herkese ücretsiz. biraz sıra bekleyebilirsiniz, müzeye girmek için sıra beklemek güzel.
görsel kaynak: ben.
bu aralar son iki kat tamamen bizans'a ayrılmış vaziyette. ''istanbul’dan bizans’a: yeniden keşfin yolları, 1800–1955'' sergisiyle osmanlı döneminde bizans'ın tekrar keşfedilmesi ve istanbul'daki bizans mirasının tekrar araştırılmaya başlanmasıyla ilgili çeşitli eser, animasyon ve belgeler sergileniyor. daha fazla bilgi
bir üst katta ise ''istanbul’da bu ne bizantinizm!: popüler kültürde bizans'' adlı sergide popüler kültürde bizans'ın yeri anlatılmış. oyunlar, filmler, müziklerden resimlere kadar bizans kültürünün etkilediği her türlü yapımdan bir koleksiyon oluşturulmuş. daha ayrıntılı bilgi

bu sergiye özellikle bayıldım. bizans dünyasını günümüzün tarzlarıyla birleştiren, konstantinopolis'i cyberpunk havasına büründüren çeşitli tabloları, çizgi romanları, filmlerden sahneleri, bizans'la ilgili yapılmış türk filmlerini ve hatta bizans'ın modaya etkisini anlatan kıyafetleri görebileceğiniz, çok ayrıntılı düşünülmüş bir sergi olmuş. ayrıca neon ışıkların hakim olduğu bir kat burası, eski dünyayı günümüze uyarlarken tabi ki neon ışıklar kullanılacaktı. bayıldım. keşke kalıcı sergi olsa diyeceğim ama elektrik faturası çok gelir.*

bahsettiğim iki sergi de 6 mart'a kadar açık. ayrıca müze çarşamba günü öğrencilere, cuma günü saat 18-22 arası herkese ücretsiz. biraz sıra bekleyebilirsiniz, müzeye girmek için sıra beklemek güzel.
görsel kaynak: ben.
devamını gör...
15 şubat 2021 oğuzhan uğur’un manalı tweet'i
oğuzhan uğur'u severdim, şimdi daha çok sevdim.
net adam, güzel söylemiş helal olsun.
şafak sezer döneği gibi, önce meydanlara çıkıp sonra cımhırbıskınımıııı çık siviyirim şlıp şlıp şlıp diye gezmiyor en azından ortalıkta.
net adam, güzel söylemiş helal olsun.
şafak sezer döneği gibi, önce meydanlara çıkıp sonra cımhırbıskınımıııı çık siviyirim şlıp şlıp şlıp diye gezmiyor en azından ortalıkta.
devamını gör...
google akademik
google arama motorunun sadece akademik araştırmalar içerisinden araştırma yapmanızı sağlayan arama bölümü.
devamını gör...
father and son
cat stevens'ın 1977 yılında müslüman olup yusuf islam adını almadan çok önce 1970 yılında çıkardığı tea for the tillerman albümünden bir şarkıdır. genelde her cat stevens şarkısında olduğu gibi basit ama duygulu bir müzik üzerine yazılmış, vurucu sözleri olan bir şarkıdır.
stavros georgiou olarak doğan daha sonra cat stevens sahne adını kullanan, en son yusuf islam isminde karar kılan sanatçımız bu şarkısında biraz da kendi babası ile arasında geçen olaylardan esinlenerek şarkıyı yazdığını belirtir. babası bir yunan restaurantı işleten cat stevens babasının tüm karşı çıkmalarına rağmen aile işini yapacağına şarkıcı olmaya karar verir. ancak hiçbir zaman baba ile oğulun arası bu olay yüzünden limoni olmaz, ikiside gene birbirini sever ve sayar.
aşağıdaki sözlerde normal harflerle yazılan kısımlar babanın evladına, kalın harflerle yazılanlar ise evladın babasına seslenişi/sitemidir, sözlerden sonra ise klibi mevcut, şarkıyı hiç dinlememişseniz bir şans verin, cat stevens'ın müziği sözleri ile birlikte her zaman çok şey ifade eder, keşke şarkıcılığına devam etseydi.:
it's not time to make a change,
just relax, take it easy
you're still young, that's your fault,
there's so much you have to know
find a girl, settle down,
if you want you can marry
look at me, i am old, but i'm happy
i was once like you are now, and i know that it's not easy,
to be calm when you've found something going on
but take your time, think a lot,
why, think of everything you've got
for you will still be here tomorrow, but your dreams may not
how can i try to explain, when i do he turns away again
it's always been the same, same old story
from the moment i could talk i was ordered to listen
now there's a way and i know that i have to go away
i know i have to go.
it's not time to make a change,
just sit down, take it slowly
you're still young, that's your fault,
there's so much you have to go through
find a girl, settle down,
if you want you can marry
look at me, i am old, but i'm happy
all the times that i cried, keeping all the things i knew inside,
it's hard, but it's harder to ignore it
if they were right, i'd agree, but it's them you know not me
now there's a way and i know that i have to go away
i know i have to go
stavros georgiou olarak doğan daha sonra cat stevens sahne adını kullanan, en son yusuf islam isminde karar kılan sanatçımız bu şarkısında biraz da kendi babası ile arasında geçen olaylardan esinlenerek şarkıyı yazdığını belirtir. babası bir yunan restaurantı işleten cat stevens babasının tüm karşı çıkmalarına rağmen aile işini yapacağına şarkıcı olmaya karar verir. ancak hiçbir zaman baba ile oğulun arası bu olay yüzünden limoni olmaz, ikiside gene birbirini sever ve sayar.
aşağıdaki sözlerde normal harflerle yazılan kısımlar babanın evladına, kalın harflerle yazılanlar ise evladın babasına seslenişi/sitemidir, sözlerden sonra ise klibi mevcut, şarkıyı hiç dinlememişseniz bir şans verin, cat stevens'ın müziği sözleri ile birlikte her zaman çok şey ifade eder, keşke şarkıcılığına devam etseydi.:
it's not time to make a change,
just relax, take it easy
you're still young, that's your fault,
there's so much you have to know
find a girl, settle down,
if you want you can marry
look at me, i am old, but i'm happy
i was once like you are now, and i know that it's not easy,
to be calm when you've found something going on
but take your time, think a lot,
why, think of everything you've got
for you will still be here tomorrow, but your dreams may not
how can i try to explain, when i do he turns away again
it's always been the same, same old story
from the moment i could talk i was ordered to listen
now there's a way and i know that i have to go away
i know i have to go.
it's not time to make a change,
just sit down, take it slowly
you're still young, that's your fault,
there's so much you have to go through
find a girl, settle down,
if you want you can marry
look at me, i am old, but i'm happy
all the times that i cried, keeping all the things i knew inside,
it's hard, but it's harder to ignore it
if they were right, i'd agree, but it's them you know not me
now there's a way and i know that i have to go away
i know i have to go
devamını gör...
ilk defa bir sözlük ortamına girenlere tavsiyeler
anonimliğin arkasına gereğinden fazla sığınmayın, nazik olduğunuzda yada fikirlenirinizi düzgün bir dille getirdiğiniz zaman ölmezsiniz, hatta yazmaktan asıl böyle keyif alırsınız. sürekli saldırgan, troll olmak yorucudur, uzun vadede sözlükten soğursunuz.
devamını gör...
beşiktaş fenerbahçe'yi yenerse makatıma çam ağacı sokarım
maç bahane gibi geldi bana.
devamını gör...
felsefenin bireye olan faydaları
özgür düşünce: kendini özgürce ifade edebilme yetisine hakim olmanı sağlar.
çok yönlü bakış açısı kazandırma. sürekli irdeleyen bir insan düşünün. şimdi de başka şüpheci birini düşünelim. her biri bir konu hakkında farklı şeyler düşünecektir. farklı yerlere takılacaktır her takıldığında başka yerler keşfedecektir. bir olay ve durum karşısında her önüne çıkanı düşünüp genel bir bakış açısı kazanılması sağlanacaktır. bu durum önsezi yeteneğini geliştirir. bir nevi durumlar karşısında doğru karar verme yetisidir bu. hayat kurtarır başını beladan kurtarabilirsin.
felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
platon'un bu sözüyle yola çıkarsak; her birimiz kendi kendine yetebilen insanlar olabiliriz. bilinçli, doğru karar veren bir birey olma çabası yersiz midir?
önsezi kısmı beni felsefi düşünmeye daha çok itiyor diyebilirim. kahin olmak kim istemez? böyle bir güç elimizde yokken yaratabilir miyiz ona yaklaşabilir miyiz sorusu gelir aklıma. bir sonraki durumu kestirebilmek bir ayrıcalıktır kanımca. bazılarına 'insan sarrafı' denilir. şimdi böyle yapacak deyip bir sonraki hamlesinde haklı çıkarmak kendini. kendini iyice tanıyıp bir sonraki hareketini ve alabileceğin faydaları kestirebilmek çok mühim mesele.
ilk önce oyunun kurallarını öğrenmelisiniz, sonra da herkesten iyi oynamayı.”
albert einstein
içime dönük yaşarken mutlu olmayı, acıya karşı dayanıklı olmayı, tepkilerimi kontrol edebilmeyi, doğru karar verip uygun seçimler yapmayı istiyorum. bunun için düşmanım olan yüzeyselliği bırakmam gerekecek. ben derinlere girmek için mücadele etmeye çalışırken uzaktan garip sesler gelecek. felsefe yapma! kusura bakma kendim için hayatımı anlamlandırıp, oturtturmam için azıcıkta olsa ucundan tutmalıyım bu işin. ben bakış açımı, tepkilerimi değiştirirsem mutlu olma yoluna girebilirim. her şey dünya'yı ve kendimi daha iyi algılamam için...

denemekte fayda var.*
çok yönlü bakış açısı kazandırma. sürekli irdeleyen bir insan düşünün. şimdi de başka şüpheci birini düşünelim. her biri bir konu hakkında farklı şeyler düşünecektir. farklı yerlere takılacaktır her takıldığında başka yerler keşfedecektir. bir olay ve durum karşısında her önüne çıkanı düşünüp genel bir bakış açısı kazanılması sağlanacaktır. bu durum önsezi yeteneğini geliştirir. bir nevi durumlar karşısında doğru karar verme yetisidir bu. hayat kurtarır başını beladan kurtarabilirsin.
felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
platon'un bu sözüyle yola çıkarsak; her birimiz kendi kendine yetebilen insanlar olabiliriz. bilinçli, doğru karar veren bir birey olma çabası yersiz midir?
önsezi kısmı beni felsefi düşünmeye daha çok itiyor diyebilirim. kahin olmak kim istemez? böyle bir güç elimizde yokken yaratabilir miyiz ona yaklaşabilir miyiz sorusu gelir aklıma. bir sonraki durumu kestirebilmek bir ayrıcalıktır kanımca. bazılarına 'insan sarrafı' denilir. şimdi böyle yapacak deyip bir sonraki hamlesinde haklı çıkarmak kendini. kendini iyice tanıyıp bir sonraki hareketini ve alabileceğin faydaları kestirebilmek çok mühim mesele.
ilk önce oyunun kurallarını öğrenmelisiniz, sonra da herkesten iyi oynamayı.”
albert einstein
içime dönük yaşarken mutlu olmayı, acıya karşı dayanıklı olmayı, tepkilerimi kontrol edebilmeyi, doğru karar verip uygun seçimler yapmayı istiyorum. bunun için düşmanım olan yüzeyselliği bırakmam gerekecek. ben derinlere girmek için mücadele etmeye çalışırken uzaktan garip sesler gelecek. felsefe yapma! kusura bakma kendim için hayatımı anlamlandırıp, oturtturmam için azıcıkta olsa ucundan tutmalıyım bu işin. ben bakış açımı, tepkilerimi değiştirirsem mutlu olma yoluna girebilirim. her şey dünya'yı ve kendimi daha iyi algılamam için...

denemekte fayda var.*
devamını gör...
avuç içinin yukarı bakması
(bkz: beden dili)
beden dilinde iletişime açığım,benden zarar gelmez guvenebilirsin,yardımcı olacağım anlamına gelir.
ne kadar sık karşınızdaki bireye avuç içi gösterirseniz o kadar hızlı güven,samimiyet kurarsınız.
sohbetler bu hareketi mutlaka kullanın işe yaradığını göreceksiniz.
bunun tam zıttı ise iletişme kapalıyım,senden üstünüm demektir. mesela masa üstüne ellerinizi kapalı koyarsanız bir süre sonra karşıdaki sıkılmaya başlayacak, alışma süresi uzayacaktır.
sonuç olarak;cümle kuramasanız bile beden diliniz sizi anlatmaktadır.etkili iletisim için beden dilini öğrenmek elzemdir.
beden dilinde iletişime açığım,benden zarar gelmez guvenebilirsin,yardımcı olacağım anlamına gelir.
ne kadar sık karşınızdaki bireye avuç içi gösterirseniz o kadar hızlı güven,samimiyet kurarsınız.
sohbetler bu hareketi mutlaka kullanın işe yaradığını göreceksiniz.
bunun tam zıttı ise iletişme kapalıyım,senden üstünüm demektir. mesela masa üstüne ellerinizi kapalı koyarsanız bir süre sonra karşıdaki sıkılmaya başlayacak, alışma süresi uzayacaktır.
sonuç olarak;cümle kuramasanız bile beden diliniz sizi anlatmaktadır.etkili iletisim için beden dilini öğrenmek elzemdir.
devamını gör...
kafa sözlük çorabı yaptırtmam
teyze eline koluna sağlık çok tatlı olmuş dediğim başlıktır.
vallahi yoldaş bin tane alıp hemen yazarlara hediye etmelidir bu çorapları çok tatlılar.
vallahi yoldaş bin tane alıp hemen yazarlara hediye etmelidir bu çorapları çok tatlılar.
devamını gör...
cnbc-e izlemiş efsane nesil
bu kanalda ulaşabildiğiniz içeriklere şimdi ulaşabilmek için 3-4 farklı dijital yayın platformuna 100 liraları zorlayacak paralar vermeniz gerekiyor.
şimdi aynı sosyoekonomik durumdaki çocukların ulaşabileceği tek şey tlc'de 300 kilo insanlar ve göl kenarında ev arayan amerikan çiftler
şimdi aynı sosyoekonomik durumdaki çocukların ulaşabileceği tek şey tlc'de 300 kilo insanlar ve göl kenarında ev arayan amerikan çiftler
devamını gör...
pazar banyosu
çoğu insanın yaşadığı pazartesi sendromunu bir nebze de olsa azaltan, insana çok ayrı bir keyif veren banyodur.
devamını gör...
doğru söylüyor dedirten şarkı sözleri
hayatı olduğu gibi karşılamazsan,
iliklemez önünü asla karşında.
korkmayacaksın çarpıp düşsen bile.
dipçik gibi sağlam duracaksın ayakta
saniyorum hayata dair yapilan en guzel tespitlerden olsa gerek...
iliklemez önünü asla karşında.
korkmayacaksın çarpıp düşsen bile.
dipçik gibi sağlam duracaksın ayakta
saniyorum hayata dair yapilan en guzel tespitlerden olsa gerek...
devamını gör...
save ralph
her attığımız adım canice geliyor, güzellik uğruna hayvanlara zulm edilmemeli.
devamını gör...
epistemoloji
bilginin ne olduğuyla, yani bilgi tanımıyla ilgili bilim dalı.
edmund gettier'in ''gerekçelendirilmiş doğru inanç bilgi midir?'' adlı makalesinde çağdaş epistemoloji literatüründe geleneksel bilgi tanımı kabul edilen ''gerekçelendirilmiş doğru inanç bilgidir.'' tanımına yaptığı itiraz çağdaş epistemoloji'deki tartışmaların odak noktasıdır. gettier'in ilgili tanıma yaptığı itiraz, platon'un theaetetus eserinde sokrates'ın doğru inanç tanımına yaptığı itiraza benzemektedir:
bir hakim suçsuz bir zanlıyı bir avukatın yalana dayanan savunmasına kanarak suçsuz kabul ettiğinde o hakim suçsuz kişinin suçsuz olduğunu bilmiyordur. sokrates'a göre bu durumda hakim suçsuz kişinin suçsuz olduğuna inanıyordur ve bu inancı doğru inançtır ama aynı hakim suçsuz kişinin suçsuz olduğunu bilmiyordur. dolayısıyla her doğru inanç bilgi olmadığından bilgiye doğru inanç denemez.
ancak, william kingdon clifford'un ''bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır.'' sözü dikkate alınarak doğru inancın doğruluğuna yeni bir özellik kazandırıldığında, yani; doğru inanç, bir önermeye yeterli delile dayanarak inanma olarak tanımlandığında sokrates'ın ''doğru inanç bilgidir.'' tanımına yaptığı itirazdan ve gettier'in geleneksel bilgi tanımına yaptığı itirazdan etkilenmeyen bir ''doğru inanç bilgidir.'' tanımı elde etmek mümkün. çünkü söz konusu örnekte hakim yetersiz delile dayanarak suçsuz zanlının suçsuz olduğuna inanmaktadır. aynı durum gettier örneklerinde de geçerlidir.
devamını gör...
the matrix portakal revolutions
öncelikle (bkz: mellisho)’ya teşekkürlerimi iletiyorum bu fikrin öncüsü olduğu için.
ve karşınızda serinin başlangıç filmi.
turuncu hap mı ? yeşil hap mı ? tarafını seç ve bu eşsiz sözlük atmosferine katıl.
buradan izleyebilirsiniz
edit: ayrıca bu iş bir gönül işidir biz yazarların eğlenmesi içindir. bizi mutlu eden şey bol turunculama ve yorumlarınız olduğunu hatırlatırım. *
tüm kaça açan kesitleri izlemek için;
kafa açan kesitler
ve karşınızda serinin başlangıç filmi.
turuncu hap mı ? yeşil hap mı ? tarafını seç ve bu eşsiz sözlük atmosferine katıl.
buradan izleyebilirsiniz
edit: ayrıca bu iş bir gönül işidir biz yazarların eğlenmesi içindir. bizi mutlu eden şey bol turunculama ve yorumlarınız olduğunu hatırlatırım. *
tüm kaça açan kesitleri izlemek için;
kafa açan kesitler
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
göçmen kuşlara dair karalamam.
sonbahar, göç mevsimidir. ilkbaharda, akın akın yavrulamaya gelen kuşlar, sonbaharda yavrularını önlerine katıp sıcak yerlere giderler. uçabilecek olgunluğa erişmiş genç kuşların, dünya ile tanışma mevsimidir sonbahar.
koca cüsseli kuşlar gibi, minik cüsseli kuşlar da göçer.
göç, doğanın kendisini nasıl koordine ettiğini gösterir insanlara. ekip ruhu, dayanıklılık, anı yaşamaktır. yaradılışa tabi olup, anı yaşamaktır. bir kuş gibi aç uyanıp, yemek arayıp bulup, yıllardır oluşan döngüye uymaktır.
kuşların adaptasyonu, insana ilham verebilecek bir adaptasyondur. kuşların yaşamayacağı yer yok gibidir. camiler ile özdeşleşen güvercinin, beton köprülerde yuva kurması buna en güzel örnektir. güvercinler içinde, göçmen olanı da vardır ve adı gök güvercinidir.
en küçük göçmen kuş, sinek kuşudur. sadece üç buçuk gram olan sinek kuşu, saatte kırk sekiz kilometre hızla uçabilir. dokuz yüz altmış beş kilometre uzağa kadar, göç edebilir.
şu sıralar, tepemizde ahenk içinde uçan kuş sürülerini görebileceğimiz zamanlar.
el kadar olan, kuyruğu ile ayırt edilen kırlangıçlar da, göçmen kuşlardandır. havada uçarken beslenirler. uçan böcekleri yerler. yaz akşam üstleri, camilerde, ezan vaktinde coşan kırlangıçların yuvasına görmeyen yoktur. yaşamlarını bizler ile aynı hizada kurarlar. ağzı açık, yemek bekleyen kırlangıç yavruları camilerin, alçak binaların çatı kenarlarından ses eder annelerine.
göç kelimesini çağrıştıran, göç kelimesine simge olmuş leylekleri en sona bıraktım. her baharda gelen hacı leylekleri.
her ilkbaharda, bursa'da ulubat gölü’nde, adem amca'nın kayığına konan, adını bir köye veren yaren leylek ve diğer leylekler...
göçmen kuşlar, her insanın tanıklık edeceği birer mucizedir.
her ilkbaharda yavrulamak için kuzeye gelip, her sonbaharda kışı geçirmek için güneye gitmek. doğanın kendini kurtaran döngüsü ve bu döngünün, insanların gözüne gönlüne keyif verecek ihtişamı. bakınca fark edilebilen, görülünce tadına varılabilen bir şölen.
havalar daha da soğumadan, bakabildiğimiz kadar gökyüzüne bakalım. muhakkak bir kuş sürüsüne denk geliriz, sabırla bakalım. göğe bakarak, binlerce kilometre uzağa gidecek olan kuşları yolculayalım. onları yolcularken, imam gazali’nin önemsediği, on faydadan da nasipleniriz belki.
imam gazali'nin bahsettiği, göğe bakmanın on faydasını yazmak isterim. göçmen kuşlar, vesile olsun bize.
göğe bakmak; vesveseleri azaltır, hüzün ve kederi azaltır, korku ve vehmi giderir, allah'ı hatırlatır, kalpte allah’ın büyüklüğünü yayar, kötü düşünceleri giderir, karamsarlık hastalığına iyi gelir, aşıkları teselli eder, sevenleri birbirine alıştırıp yakınlaştırır ve duaların kıblesidir.
bir de cahit zarifoğlu’nun “gökyüzüne bakmayanların, kalbi daha çabuk kirlenir.” sözünü eklemek isterim.
gökyüzü ağlamalara da iyi gelir. gökyüzüne yönelen gözlerden, yaşlar düşemez. gözyaşları, önce insanın içine akar, sonra daha da akamaz. insanın hüznü kendi içine akar ve aka aka biter.
göçmen kuşları, hayatımızdan göçmesi gerekenlerin adına da uğurlayalım. bakarsın göçerler de geri dönemezler, geri dönerler de bizi bulamazlar.
her gidiş bir sondur, bazen bir anın sonudur, bazen her şeyin sonudur.
gidişlerimiz göçmen kuşlar gibi sıcak yerlere varsın. gönüllerimiz göçmen kuşlar gibi kanat açsın, umutlarımıza varsın. benliğimiz göçmen kuşlar gibi olsun, hiç yılmasın yaşama adapte olmaktan.
bu yazımı göçmen kuşlara adamak istedim. bir başka yazımda da göçmek istemeyen kuşları yazarım. onların gözünden bakarım sokaklara. o zamana kadar göçmen kuşları yolculayalım mı?
sonbahar, göç mevsimidir. ilkbaharda, akın akın yavrulamaya gelen kuşlar, sonbaharda yavrularını önlerine katıp sıcak yerlere giderler. uçabilecek olgunluğa erişmiş genç kuşların, dünya ile tanışma mevsimidir sonbahar.
koca cüsseli kuşlar gibi, minik cüsseli kuşlar da göçer.
göç, doğanın kendisini nasıl koordine ettiğini gösterir insanlara. ekip ruhu, dayanıklılık, anı yaşamaktır. yaradılışa tabi olup, anı yaşamaktır. bir kuş gibi aç uyanıp, yemek arayıp bulup, yıllardır oluşan döngüye uymaktır.
kuşların adaptasyonu, insana ilham verebilecek bir adaptasyondur. kuşların yaşamayacağı yer yok gibidir. camiler ile özdeşleşen güvercinin, beton köprülerde yuva kurması buna en güzel örnektir. güvercinler içinde, göçmen olanı da vardır ve adı gök güvercinidir.
en küçük göçmen kuş, sinek kuşudur. sadece üç buçuk gram olan sinek kuşu, saatte kırk sekiz kilometre hızla uçabilir. dokuz yüz altmış beş kilometre uzağa kadar, göç edebilir.
şu sıralar, tepemizde ahenk içinde uçan kuş sürülerini görebileceğimiz zamanlar.
el kadar olan, kuyruğu ile ayırt edilen kırlangıçlar da, göçmen kuşlardandır. havada uçarken beslenirler. uçan böcekleri yerler. yaz akşam üstleri, camilerde, ezan vaktinde coşan kırlangıçların yuvasına görmeyen yoktur. yaşamlarını bizler ile aynı hizada kurarlar. ağzı açık, yemek bekleyen kırlangıç yavruları camilerin, alçak binaların çatı kenarlarından ses eder annelerine.
göç kelimesini çağrıştıran, göç kelimesine simge olmuş leylekleri en sona bıraktım. her baharda gelen hacı leylekleri.
her ilkbaharda, bursa'da ulubat gölü’nde, adem amca'nın kayığına konan, adını bir köye veren yaren leylek ve diğer leylekler...
göçmen kuşlar, her insanın tanıklık edeceği birer mucizedir.
her ilkbaharda yavrulamak için kuzeye gelip, her sonbaharda kışı geçirmek için güneye gitmek. doğanın kendini kurtaran döngüsü ve bu döngünün, insanların gözüne gönlüne keyif verecek ihtişamı. bakınca fark edilebilen, görülünce tadına varılabilen bir şölen.
havalar daha da soğumadan, bakabildiğimiz kadar gökyüzüne bakalım. muhakkak bir kuş sürüsüne denk geliriz, sabırla bakalım. göğe bakarak, binlerce kilometre uzağa gidecek olan kuşları yolculayalım. onları yolcularken, imam gazali’nin önemsediği, on faydadan da nasipleniriz belki.
imam gazali'nin bahsettiği, göğe bakmanın on faydasını yazmak isterim. göçmen kuşlar, vesile olsun bize.
göğe bakmak; vesveseleri azaltır, hüzün ve kederi azaltır, korku ve vehmi giderir, allah'ı hatırlatır, kalpte allah’ın büyüklüğünü yayar, kötü düşünceleri giderir, karamsarlık hastalığına iyi gelir, aşıkları teselli eder, sevenleri birbirine alıştırıp yakınlaştırır ve duaların kıblesidir.
bir de cahit zarifoğlu’nun “gökyüzüne bakmayanların, kalbi daha çabuk kirlenir.” sözünü eklemek isterim.
gökyüzü ağlamalara da iyi gelir. gökyüzüne yönelen gözlerden, yaşlar düşemez. gözyaşları, önce insanın içine akar, sonra daha da akamaz. insanın hüznü kendi içine akar ve aka aka biter.
göçmen kuşları, hayatımızdan göçmesi gerekenlerin adına da uğurlayalım. bakarsın göçerler de geri dönemezler, geri dönerler de bizi bulamazlar.
her gidiş bir sondur, bazen bir anın sonudur, bazen her şeyin sonudur.
gidişlerimiz göçmen kuşlar gibi sıcak yerlere varsın. gönüllerimiz göçmen kuşlar gibi kanat açsın, umutlarımıza varsın. benliğimiz göçmen kuşlar gibi olsun, hiç yılmasın yaşama adapte olmaktan.
bu yazımı göçmen kuşlara adamak istedim. bir başka yazımda da göçmek istemeyen kuşları yazarım. onların gözünden bakarım sokaklara. o zamana kadar göçmen kuşları yolculayalım mı?
devamını gör...
unutulmayan lise anıları
lisenin ilk senesinde sınıfta bulunan hoparlörü bozuk gibi göstermek amacıyla sınıfta bulunan üç dört erkeğin telefonlarından uğultulu sesler açması, bütün lise birlere bunun yayılması, hocanın ders işleyememesi, hoparlörü yerinden sökmeye çalışması, sökmesi... güzel zamanlardı sahiden.
devamını gör...