saray muhafızları diyelim adamlar kendilerini gladyatör falan sanıyo cidden ülkede sıyırmayan insan kalmadı.
devamını gör...

ben sınırlı bir insanım. yapım böyle . gen mıdır karakter mıdır her ne haltsa böyle. bundan memnun da degilim. ve sadece şunu söyleyebilirim alttan alın , susun vs hiçbiri değil. zira konussan sus, sussan ne susuyorsun insanlarıyiz. o yüzden imkanınız varsa olabiliyorsa tek göz yerde değilseniz her iki tarafın selameti için lütfen gidin.
devamını gör...

tam türkçe karşıtı yok bunun. yerken aşırı zevk aldığınız durumlarda kullanılır.
devamını gör...

iş yerinden çok sevdiğim bir arkadaşım ile tartışıp, konunun içinden çıkamayınca gündüz vakti ofisten yanıma çanta vs almadan çıkıp çiftehavuzlar-caddebostan migros arası sahilde deli gibi yürümüştüm, yağmur yağıyordu, ben ağlıyordum. ıslandım, ağladım, sakinledim, geri döndüm. iyi gelmişti...
devamını gör...

yanlış yapan insandır.

kendisini sevemeyen ne başkasını sevebilir, ne de başkası tarafından sevilebilir.

tabi herkesin başına gelebilir. bazı insanlar eksiden başlar hayata. daha çok hata yapması gerekir öğrenmek için.

bazı hatalar vardır işte, gece gözüne uyku sokmaz adamın.

ne zaman ki uyku uyuyamaz olur, işte o zaman sevmemeye başlar kendini.

başkalarının kendisini sevmesine de anlam veremez. kesin bir iş vardır bu işte diye düşünür. kendisi bile kendini sevemiyor iken, başkaları nasıl sevsin.

fakat hatasız bir hayat olmaz maalesef. insan hataları ile vardır. bilgi ve tecrübe hatadan doğar.

nefret ise ucu bucağı olmayan bir uçurum ve en bulaşıcı vebadır.

önce kendimizi sevmeliyiz. sevgiyi yaymalıyız.

tabi sevgi dediğin gora filimde arif'in, bob marley faruk a anlattığı kaçış planlardan farksız bir şey. sadece hayal.
devamını gör...

çok geniş bir yelpazeye mi sahip yoksa fantastik olarak adlandırılmış ama çok da fantastiğe kaçmayan eserlerin fantastiklik yüzdesi mi vardır karar veremediğim edebiyat türü.

şimdi efendim elflerden, büyücülerden, ejderhalardan, vampirlerden filan haz etmeyen daha doğrusu onlar hakkında birden fazla eser okumayı kabul etmeyen bünyem ultra gelecek-cyberpunk tasvirlerine, fantastikimsi distopyalara bayılmaktadır örneğin. şimdi bu beni ne derece fantastik edebiyat okur sever yapar bilemiyorum.

günümüzde fantastik edebiyat dendiğinde insanların aklına tolkien, yüzük sevirisi bla bla gelmesi ciddi bir algı kayması yaşatmıştır insanlara bu konuda. bende de söz konusu olan bir kayma... oysa ki yüzüklerin efendisinde oluşturulmuş bir disneyland (sihirli, kadim ve bambaşka bir dünya) salt fantastikken (hatta direkt olarak epik-fantazi), ursula k, le guin'in mülksüzler romanındaki iki farklı evren, uzay taşıtları, ileri fizik olan ama gelmiş geçmiş en önemli sistem eleştirisi yapan romanı da fantastik/bilim kurgudur.

ya da mesela bakalım androidler elektrikli koyun düşler mi kitabı en önemli fantastik cyberpunk romanlarından biridir ve ilklerde adı geçmektedir. yine bu roman son derece sert bir sistem eleştirisi yapmaktadır. öte yandan yüzüklerin efendisi'nin çıkış noktasında yazarın filolojinin, mitolojinin, dinin, sanayileşmenin etkilerinin yazarda yarattığı tiksinme bulunmaktadır ve bu da bir bakıma sistem eleştirisidir. onun disneyland, diğer sözünü ettiğim fantastik kurguların ise marque de sade diyarı olduğunu bana düşündürten ise birinin büyülerken diğerinin mütemadiyen rahatsız etmesidir. bu bakımdan eğer günümüz dünyasından saklanıp nefes almak, biraz büyü elf melf görmek istiyorsanız yüzük olayına giriyorsunuz sanıyorum... öte yandan fantastik-distopik-fütüristik-cyberpunk kurguların rahatsız ediyor olması disneyland uman insanlara bir bakımdan itici geliyor. çünkü disneyland'da eninde sonunda iyiler kazanıyor.

her neyse bu durum beni yine kaçış edebiyatı ve rahatsız edici edebiyat ayrımı yapmaya zorlayacak - nihayetinde önemli olan tek şey okumak oluyor.
devamını gör...

ses verin millet!
devamını gör...

coca cola var mı?
ellerinde su şisesi gibi taşıdıkları cola bitmeye yakın telaşa kapılıp sordukları hayat memat meselesi olan sorulardan biridir. bu uzaktan kuzenler-kola olarak beynime kodlanmıştır.
ha so sürekli duyduğum ve duymaktan gına gelen kelimeleridir. söylemeyin dayanamıyorum, yeter..
burada böyle mi oluyor şaşkınlığı daimi surat ifadeleridir.
bir de almanya hiç iyi değil ya var. bıktım.
devamını gör...

daha az bilinen, sözleri olmayan ama hepsinden de derin.
hep böyle sev
devamını gör...

hani sevişmeye durumunuz yoktu sayın yazar diye sordurtan bir başlık...
devamını gör...

çoğu kişi tarafından vikis olarak bilinen ve hemen her evde bulunup her çeşit ağrıda kullanılan krem. yoğun mentol kokusuyla hafızalardan silinmez.
devamını gör...

erkek egemenliğine bir nebze olsun "dur" diyen, her konuyu küfürsüz biçimde de mahalle ağzından işlememeye yarayan ve seviyeyi hep bel üstünde tutmasıyla sadece fikirleri ile varolan insanlar için çok güzeldir.
beyinlerimiz savaşsın isterdim ama silahsızsınız sözüne istinaden beyinsizlerin barınamadığı bir sözlük.
devamını gör...

adananın yumurtalık ilçesinde , tartıştığı yumurtalık hakimi sefa mutlu'yu öldürmüş , hapse girmiş ve hapisten kaçıp fransaya sığınmış kişidir kendisi . ek olarak sürekli karısını dövdüğü şiddet bağımlısı olduğu birçok kişi tarafından bilinir
çakma solcuların idolü korkak kral yılmaz güney.
devamını gör...

market sırasına ilerlerken bir anda minik adımlarını hızlandırıp önüme geçen 70 yaşlarındaki teyze :) ben poşet almaya gitmiştim gibi bir şey söyledi bir de önüme geçerken :) o kadar minnoştu ki gülmemek için zor tuttum kendimi :)
devamını gör...

kimseciklere yaranamadık, biz de insanlara yaranmayı bırakıp kendi yolumuzu çizmeyi öğrendik.. böyle böyle güçlü kadınlar olduk işte bizim kendimiz olma hikayemiz tam da böyle başladı...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

adana yöresine ait 2/4 lük bir türküdür. sözleri oldukça etkileyicidir, sözlerinde bahsi geçen çadır muhtemelen bir yörük çadırıdır. "uğrun uğrun ararım" cümlesinde geçen uğrun, gizlice demektir.

gide gide bir söğüde dayandım dayandım
o söğüdün allarına boyandım gelin boyandım
o söğüdün allarına boyandım gelin boyandım
ben o yare dağlar kadar güvendim güvendim
güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
ölem ben ölem ben
kurban olam ağzındaki
dile ben gelin dile ben
ölem ben ölem ben
kurban olam ağzındaki
dile ben gelin dile ben
yüce dağlar size var mı zararım zararım
yar yitirdim uğrun uğrun ararım gelin ararım
yar yitirdim uğrun uğrun ararım gelin ararım
ben o yari her gelenden sorarım sorarım
güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
ölem ben ölem ben
kurban olam ağzındaki
dile ben gelin dile ben
ölem ben ölem ben
kurban olam ağzındaki
dile ben gelin dile ben

pek çok kişi söylemiş olsa da ben ayfer vardar'dan dinlemeyi çok seviyorum:
devamını gör...

halka halka doğranmış soğanlar, çarliston biberler, sarımsak ve et bir tencereye konulup harlı ateşte 3 dakika kadar çabuk çabuk çevrilir. kekiğin yarısı ve karabiber ilave edilip hiç su koymadan ağzı kapalı olarak ve ateş kısılarak 1.5 saat kadar pişirilir. piştikten sonra üzerine kekik serpilir. * not : kesinlikle tahta kaşık kullanınız.
devamını gör...

ingilizcedeki january (ocak ayı) latince janus'tan gelir.
tanrı janus çift başlıdır; bir başı geriye, bir başı ileriye dönüktür. bu da ocak ayının bir yönüyle geriye bir yönüyle ileriye dönük olmasıyla bağdaştırılmış ve ingilizce january, almanca januar olarak dile kazandırılmıştır.
devamını gör...

(bkz: irem derici)
devamını gör...

dün 7 adet kitapla devam eden hastalığım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim