mix dergi sayı 1
baskıyı evde kendim alsam, papatya çayımı demlesem, hırş hırş diye sayfalarını çevire çevire okusam telif davası açmazsın değil mi sevgili trevor?*
devamını gör...
bundan bize ne olması
“burada günümün belli bir dilimini geçiriyorum ben, burası umumi tuvalet değil.” demek suretiyle kullanılabilecek bkz.
devamını gör...
erkek kadın için bir şey yapmalı mı sorunsalı
ne kadar da kırıcı bi tanım. nankörlüğe denk gelmiş yazarımız, üzücü cümlelerinden anladığım kadarıyla.
bir kadın olarak ben şahsen benim için nelerden vazgeçildiğinden tatmin olmam hatta kendisine böyle hissettirdiğim için kendimi yer dururum. örneğin; ben hayatına yeni giren bir insan olarak, karşımdakinden kaç yıllık arkadaşlarından vazgeçmesini isteyemem. bana da yapılsa kızarım. sen kimsin? ne sıfatla böyle büyük bi talepte bulunuyosun? derler adama.
önemli olan değer görmek, birlikte bir şeyler inşa edebileceğini bilmek, ve tabiki en büyük değer olarak; güven duygusunu damarlarında hissetmek.
bir kadın olarak ben şahsen benim için nelerden vazgeçildiğinden tatmin olmam hatta kendisine böyle hissettirdiğim için kendimi yer dururum. örneğin; ben hayatına yeni giren bir insan olarak, karşımdakinden kaç yıllık arkadaşlarından vazgeçmesini isteyemem. bana da yapılsa kızarım. sen kimsin? ne sıfatla böyle büyük bi talepte bulunuyosun? derler adama.
önemli olan değer görmek, birlikte bir şeyler inşa edebileceğini bilmek, ve tabiki en büyük değer olarak; güven duygusunu damarlarında hissetmek.
devamını gör...
arapça
aşağıdaki yazı ekşi'deki yazımdan kopyalanmıştır.
iki arapça'dan söz etmek gerekir:
1. kur'an arapçası
2. arap halklarının konuştuğu arapça
arap halklarının konuştuğu arapçanın kur'an arapçasıyla alakası yok demiyeyim de, şöyle diyeyim; 'ben istemek su'
şimdi ne anladınız bu kelimelerden? rezil bir türkçe ile susadığımızı anlattık. işte arap ülkelerinde konuşulan arapça, 'lokal arapça' böyle bir şey. (örneğin; "ene ayze maya"-->ben istemek su-->ben su istiyorum. yanlış olabilir, ben aynen işittiğim gibi yazdım.)
'fasih arapça' bambaşka bir alem, ciddi zor. ama 'lokal arapça', dil'in kolaylık ilkesi gereği en basit hale getirilmiş.
gelelim arapça ve türkçe karşılaştırmasını sık sık yapıp, arapçanın daha üstün bir dil olduğunu savunanlara. bu konuda kısa bir not düşmek isterim:
arapların dünya siyasetinde bizden çok daha baskın olması (petrol, israil konusu...vs), elbette arapçayı türkçenin önüne çıkaracaktır ama bu demek değildir ki, türkçe arapçadan aşağı bir dildir. bu kabul edilemez. türkçe, özellikle türkiye türkçesi dünyanın en işlenmiş, en düzgün dillerinden biridir. türkçenin bir kültür dili olması, bütün dünyada konuşulması, bunlar mümkün. ne zaman? aslında bu sorunun cevabı biraz mürekkep yalamış herkesçe malum. hele ki, 'fular takmış' tayfa için.
iki arapça'dan söz etmek gerekir:
1. kur'an arapçası
2. arap halklarının konuştuğu arapça
arap halklarının konuştuğu arapçanın kur'an arapçasıyla alakası yok demiyeyim de, şöyle diyeyim; 'ben istemek su'
şimdi ne anladınız bu kelimelerden? rezil bir türkçe ile susadığımızı anlattık. işte arap ülkelerinde konuşulan arapça, 'lokal arapça' böyle bir şey. (örneğin; "ene ayze maya"-->ben istemek su-->ben su istiyorum. yanlış olabilir, ben aynen işittiğim gibi yazdım.)
'fasih arapça' bambaşka bir alem, ciddi zor. ama 'lokal arapça', dil'in kolaylık ilkesi gereği en basit hale getirilmiş.
gelelim arapça ve türkçe karşılaştırmasını sık sık yapıp, arapçanın daha üstün bir dil olduğunu savunanlara. bu konuda kısa bir not düşmek isterim:
arapların dünya siyasetinde bizden çok daha baskın olması (petrol, israil konusu...vs), elbette arapçayı türkçenin önüne çıkaracaktır ama bu demek değildir ki, türkçe arapçadan aşağı bir dildir. bu kabul edilemez. türkçe, özellikle türkiye türkçesi dünyanın en işlenmiş, en düzgün dillerinden biridir. türkçenin bir kültür dili olması, bütün dünyada konuşulması, bunlar mümkün. ne zaman? aslında bu sorunun cevabı biraz mürekkep yalamış herkesçe malum. hele ki, 'fular takmış' tayfa için.
devamını gör...
v60
berrak kahve ve aromatik tatlar almak isteyenlerin tercihidir.
demleme süresi 2,5 - 3 dakika kadardır.
adında yer alan 60 rakamı v şeklinin 60 derece olmasından almıştır. yivli yapısı, altta yer alan deliğinin genişliği ve filtrenin daha ince olması su tahliyesinin daha hızlı olmasını sağlar. seramik, cam, plastik ve bakırdan yapılmış çeşitleri vardır. benim tercihim seramikten yana oldu.
demeleme yaparken suyu kenarlara yaklaştırmadan orta alanda dairesel hareketle dökmek gereklidir. kenarlara temas eden su yivlerden ötürü hızlı şekilde hazneye akacaktır. bu da kahvenin yeteri kadar çözünmesini engelleyecektir. yivler ile kağıt filtre arasında hava boşlukları oluşur. bu hava boşlukları sıcaklığın bir nebze korunmasına ve aynı zamanda ön demlemede çıkan gazın tahliyesini daha kolaylaştırır. yiv diyip geçmemek lazım.
kontrollü demleme yapabilmek için gooseneck kettle kullanılması tavsiye edilir. içten dışa, dıştan içe dairesel hareketle suyu dökebilirsiniz. kenarlara çok yaklaşmayın.
örneğini aşağıda canlandırmaya çalıştım.

- v60 ile tek kişilik kahve yapmak için daha uygun. iki kişilik kahve yapmaya kalktığınızda süreleri aşar ve daha bittersi(acı) tatlar alırsınız.
- tek seferde maksimum 20g. kahveyi geçmemek iyi olacaktır.
- kahve öğütüm boyutu v60 a uygun çekilmiş olmalıdır. ne çok kalın ne de çok ince (orta ince - medium fine), toz şeker boyutları da denebilir.
- v60'a sahipseniz bir tartınız da olmalıdır.
- v60 için uygun çekilmiş 16g. kahve ile başlayalım.
- suyumuz 94 derece.
- ben genelde ilk defa demleyeceğim kahve için 1g. kahveye karşılık 16g. su ekliyorum. 256g. suya karşılık geliyor.
(su oranlarını değiştirebilirsiniz. 1'e 15 ya da 1'e 17 gibi)
demleme adımları:
- kahvenin süzüleceği server ya da büyükçe bir mug üzerine v60 ı yerleştirin.
- filtre kağıdının v60 içine iyi oturması için kenarında birleşim noktasını katlayın. ardından yerleştirin.
- sıcak suyla filtre kağıdını ıslatın. bu sayede kağıdın kahvenin tadının bozmasının önüne geçmiş olursunuz. aynı zamanda ekipmanınız ısınmış ve kahveniz çabuk soğumamış olur.
- kahveyi filtreye ekleyin. kahve yatağı düz olmalıdır. v60 ı hafifçe sallayıp yüzeyi düzleyin.
- kronometreyi çalıştırın ve 50-60 gram kadar suyu yavaşça dökün. ıslanmadık yer kalmaması önemli.
- 30sn. bekleyin (bkz: blooming)
- arından 100g. suyu döküp, 30 sn bekleyin. kalan suyu tamamlayın.
(not: 50-50 gram su döküp her döküş arasına 15 sn bırakarak deneme yapabilirsiniz.)
benim favori demleme yöntemimdir. tatillerde mutlaka yanıma alırım.*
demleme süresi 2,5 - 3 dakika kadardır.
adında yer alan 60 rakamı v şeklinin 60 derece olmasından almıştır. yivli yapısı, altta yer alan deliğinin genişliği ve filtrenin daha ince olması su tahliyesinin daha hızlı olmasını sağlar. seramik, cam, plastik ve bakırdan yapılmış çeşitleri vardır. benim tercihim seramikten yana oldu.
demeleme yaparken suyu kenarlara yaklaştırmadan orta alanda dairesel hareketle dökmek gereklidir. kenarlara temas eden su yivlerden ötürü hızlı şekilde hazneye akacaktır. bu da kahvenin yeteri kadar çözünmesini engelleyecektir. yivler ile kağıt filtre arasında hava boşlukları oluşur. bu hava boşlukları sıcaklığın bir nebze korunmasına ve aynı zamanda ön demlemede çıkan gazın tahliyesini daha kolaylaştırır. yiv diyip geçmemek lazım.
kontrollü demleme yapabilmek için gooseneck kettle kullanılması tavsiye edilir. içten dışa, dıştan içe dairesel hareketle suyu dökebilirsiniz. kenarlara çok yaklaşmayın.
örneğini aşağıda canlandırmaya çalıştım.

- v60 ile tek kişilik kahve yapmak için daha uygun. iki kişilik kahve yapmaya kalktığınızda süreleri aşar ve daha bittersi(acı) tatlar alırsınız.
- tek seferde maksimum 20g. kahveyi geçmemek iyi olacaktır.
- kahve öğütüm boyutu v60 a uygun çekilmiş olmalıdır. ne çok kalın ne de çok ince (orta ince - medium fine), toz şeker boyutları da denebilir.
- v60'a sahipseniz bir tartınız da olmalıdır.
- v60 için uygun çekilmiş 16g. kahve ile başlayalım.
- suyumuz 94 derece.
- ben genelde ilk defa demleyeceğim kahve için 1g. kahveye karşılık 16g. su ekliyorum. 256g. suya karşılık geliyor.
(su oranlarını değiştirebilirsiniz. 1'e 15 ya da 1'e 17 gibi)
demleme adımları:
- kahvenin süzüleceği server ya da büyükçe bir mug üzerine v60 ı yerleştirin.
- filtre kağıdının v60 içine iyi oturması için kenarında birleşim noktasını katlayın. ardından yerleştirin.
- sıcak suyla filtre kağıdını ıslatın. bu sayede kağıdın kahvenin tadının bozmasının önüne geçmiş olursunuz. aynı zamanda ekipmanınız ısınmış ve kahveniz çabuk soğumamış olur.
- kahveyi filtreye ekleyin. kahve yatağı düz olmalıdır. v60 ı hafifçe sallayıp yüzeyi düzleyin.
- kronometreyi çalıştırın ve 50-60 gram kadar suyu yavaşça dökün. ıslanmadık yer kalmaması önemli.
- 30sn. bekleyin (bkz: blooming)
- arından 100g. suyu döküp, 30 sn bekleyin. kalan suyu tamamlayın.
(not: 50-50 gram su döküp her döküş arasına 15 sn bırakarak deneme yapabilirsiniz.)
benim favori demleme yöntemimdir. tatillerde mutlaka yanıma alırım.*
devamını gör...
brezilya denince akla gelenler
cartel
uyuşturucu
diri diri kafa kesme
dans
seks
uzun palmiye ağaçları
terli bedenler
suç
suçlu!
ot
yeşil şeyler.
uyuşturucu
diri diri kafa kesme
dans
seks
uzun palmiye ağaçları
terli bedenler
suç
suçlu!
ot
yeşil şeyler.
devamını gör...
yazarların en sevdiği kayahan şarkısı
bizimkisi bir aşk hikayesi
daha dün dinledim.
bu şarkının içine işlemediği insan yoktur bence.
daha dün dinledim.
bu şarkının içine işlemediği insan yoktur bence.
devamını gör...
necmettin erbakan
%25 zam isteyen öğretmenlere "o kadar zam olur mu ya aç kalırsınız" deyip %87 zam vermiş ve okul çıkışı ek iş arayan öğretmenleri refaha erdirmiş refah partisi kurucusu ve genel başkanı.
o iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler
şuradan biraz kendisi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz
o iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler
şuradan biraz kendisi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz
devamını gör...
doğru insan
doğru insan, sevgiyle büyümüş olduğu için, kendini belli ediyor.
kestirip atmıyor, gönül alıyor, ayrılmayı değil, onarmayı tercih ediyor. güzel seviyor, sarıp sarmalıyor ve baya "ev" oluyor. tanıyorsun görünce yani.
"zaten evini nerde görsen tanırsın" *
kestirip atmıyor, gönül alıyor, ayrılmayı değil, onarmayı tercih ediyor. güzel seviyor, sarıp sarmalıyor ve baya "ev" oluyor. tanıyorsun görünce yani.
"zaten evini nerde görsen tanırsın" *
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
genel kültürüme oldukça katkı sağlayan, kendisinin normalde ne kadar bilgili olduğunu merak ettiğim yazar gibi yazar. sıradan bir profil değildir onunkisi. içeri girerken elinize kağıt kalem almayı unutmayın.
devamını gör...
ilkokul öğretmenine söylemek istenenler
hayatımda gördüğüm en güzel insanlardansınız. ama bu güzellik dış görünüşle ilgili bir şey değil. ruhunuz o kadar güzel ki... içinde kötü olan hiçbir şeye yer yok gibi. bize verebileceğiniz her şeyi en güzel şekilde verdiğiniz için size ne kadar çok teşekkür etsem az kalıyor. bir zamanlar sizin gibi bir öğretmene sahip olduğum için çok şanslıyım.
dünyada hani yaşaması gereken kişiler olur. bakınca "sen yaşamalısın." dediğimiz. siz de kesinlikle böyle bir insansınız. daha çok yaşamalısınız, daha çok öğrenci yetiştirmelisiniz. uzun ve hayırlı bir ömrünüz olsun hocam.
_sizi her zaman çok seven biricik öğrenciniz zümrüd-ü anka_*
dünyada hani yaşaması gereken kişiler olur. bakınca "sen yaşamalısın." dediğimiz. siz de kesinlikle böyle bir insansınız. daha çok yaşamalısınız, daha çok öğrenci yetiştirmelisiniz. uzun ve hayırlı bir ömrünüz olsun hocam.
_sizi her zaman çok seven biricik öğrenciniz zümrüd-ü anka_*
devamını gör...
aşk
bu başlığa gelmemek için kendimi çoook dizginledim. çünkü aşk benim için hep yaralayıcı oldu.
ben var gücüyle seven, sevgisinden kendini ihmal eden, şartsız koşulsuz affeden bir kadındım hep sevdiğim insana karşı. artık öyle değilim çünkü o kadar öldürücü bir zehir ki ben kendimi kaybettim. yolumu, inandıklarımı, içimdeki o çocuk heyecanını..
ben bir vakitler aşka aşıktım, o denli yüceydi benim için sevmek. ama şimdi... aşk dediklerinde buruk bir gülümseme fırlatırım ortaya geçerim. çünkü aşklar da eskisi gibi değil insanlar da.
böyle sevince dünyam o insan olurdu, annesi gibi korur, düşünürdüm. hoş, aşk bir kere olmaz diyen de var bir kere olur diyen de. bu yüzden bir daha aşık olur muyum? bilmiyorum ama en fazla çok severim gibime geliyor. ben öyle yürekten sevip, aklı başından atanlardandım. uzun süredir yalnızlığın saltanatını kurduğum için, yaşayacağım ilk ilişki ne denli değiştiğimi, büyüdüğümü ve eski ben'den geriye nelerin kaldığını gösterecek.
ama kalbimi kırdıran sevdalar istemiyorum, canımı yakacak bir insanı daha kaldıramam. boş ver, iyidir böyle herhalde. ama bazen... yaptığım fedakârlıkların sadece biri, beslediğim aşkın da binde biri bana uğrasın istiyorum da.. çok şey istiyorsun bergen. sana ne için "aşığım" dediklerini biliyorsun. o yüzden kendimi severek o arayı kapamaya çalışıyorum. sonuçta herkes sevilecek diye bir şey yok. ben daha bu konu ile ilgili çok yazarım da yaşadıklarımı anlatmıyorum pek. neyse, yak bir dal. ha bu arada:
-aşk?
+o beni öldürür.
ben var gücüyle seven, sevgisinden kendini ihmal eden, şartsız koşulsuz affeden bir kadındım hep sevdiğim insana karşı. artık öyle değilim çünkü o kadar öldürücü bir zehir ki ben kendimi kaybettim. yolumu, inandıklarımı, içimdeki o çocuk heyecanını..
ben bir vakitler aşka aşıktım, o denli yüceydi benim için sevmek. ama şimdi... aşk dediklerinde buruk bir gülümseme fırlatırım ortaya geçerim. çünkü aşklar da eskisi gibi değil insanlar da.
böyle sevince dünyam o insan olurdu, annesi gibi korur, düşünürdüm. hoş, aşk bir kere olmaz diyen de var bir kere olur diyen de. bu yüzden bir daha aşık olur muyum? bilmiyorum ama en fazla çok severim gibime geliyor. ben öyle yürekten sevip, aklı başından atanlardandım. uzun süredir yalnızlığın saltanatını kurduğum için, yaşayacağım ilk ilişki ne denli değiştiğimi, büyüdüğümü ve eski ben'den geriye nelerin kaldığını gösterecek.
ama kalbimi kırdıran sevdalar istemiyorum, canımı yakacak bir insanı daha kaldıramam. boş ver, iyidir böyle herhalde. ama bazen... yaptığım fedakârlıkların sadece biri, beslediğim aşkın da binde biri bana uğrasın istiyorum da.. çok şey istiyorsun bergen. sana ne için "aşığım" dediklerini biliyorsun. o yüzden kendimi severek o arayı kapamaya çalışıyorum. sonuçta herkes sevilecek diye bir şey yok. ben daha bu konu ile ilgili çok yazarım da yaşadıklarımı anlatmıyorum pek. neyse, yak bir dal. ha bu arada:
-aşk?
+o beni öldürür.
devamını gör...
celbedilmiş toplumsal söz yitimi
alev alatlı, konu hakkında şunları söylüyor: ''ben buna toplumsal afazi diyorum. çünkü kimsenin başına taş düşmedi, ama türkiye insanlarının tıpkı travma geçirmiş afazi hastaları gibi, söylenenleri söylendiği biçimde anlamadıkları, ağızlarından çıkanı formüle edemedikleri, söylemek istediklerini istedikleri gibi söyleyemedikleri bir duruma itilmiş olduklarını düşünüyorum, görüyorum.''
devamını gör...
en iyi kemal sunal filmleri
sakar şakir,
atla gel şaban,
süt kardeşler.
atla gel şaban,
süt kardeşler.
devamını gör...
lamelif çevirmek
şöyle bir dolaşıp gelmek anlamına gelen deyim.
devamını gör...
konuşmakta kararsız kaldığın biriyle konuşur musun sorunsalı
tereddütte bırakan şeyden hayır gelmez.
devamını gör...
kavinsky
fransız müzisyen.
nightcall kadar beğendiğim odd look'u şuraya bırakmaya geldim ben. keşfettiğimi unuttuğum bu şarkı kafamda en az 3 hafta çalacak ve ben kafamda en az 3 hafta bununla rüzgara karşı araba süreceğim.
nightcall kadar beğendiğim odd look'u şuraya bırakmaya geldim ben. keşfettiğimi unuttuğum bu şarkı kafamda en az 3 hafta çalacak ve ben kafamda en az 3 hafta bununla rüzgara karşı araba süreceğim.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
*
devamını gör...

