bay kemal
cumhurbaşkanı, aslında bay hitabı ile burada küçültme yapmış oluyor. daha doğrusu vatandaşın önemli bir kısmı bunu böyle algılıyor. oysa türkçe'de bay hitap şekli ve onun dışında gayrimüslim olanlar için de kullanılıyor.
örneğin bizde tahsin bey karşıdakinde bay louis olur.
bizde nurten hanım karşıdakinde bayan victoria olur.
örneğin bizde tahsin bey karşıdakinde bay louis olur.
bizde nurten hanım karşıdakinde bayan victoria olur.
devamını gör...
hala oruç tutup teravihe giderek cennete gideceğine inanan insanların olması
üzücü bir durumdur. eksik bir inanıştır.
yoksa kişinin kalbinde iman,
hiçbir ibadet onu cennet ehli yapamaz.
yoksa kişinin kalbinde iman,
hiçbir ibadet onu cennet ehli yapamaz.
devamını gör...
aşk yakalar seni
mehmet coşkundeniz kitabı.
“aşkın hem dokunmaya, hem konuşmaya ihtiyacı var. sen konuşmayıp dokunuyorsan eksiksin. dokunmayıp konuşuyorsan yine eksiksin. mevlana diyor ki mesnevi’ sinde “ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir...” tenini saklayıp canınla, canını saklayıp teninle kuramazsın aşkın iletişimini. tenin de canın da konuşacak. sen hep susuyorsun...”
“aşkın hem dokunmaya, hem konuşmaya ihtiyacı var. sen konuşmayıp dokunuyorsan eksiksin. dokunmayıp konuşuyorsan yine eksiksin. mevlana diyor ki mesnevi’ sinde “ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir...” tenini saklayıp canınla, canını saklayıp teninle kuramazsın aşkın iletişimini. tenin de canın da konuşacak. sen hep susuyorsun...”
devamını gör...
liberalizm vs sosyalizm
biri kapitalist, biri komünisttir.
aynı babanın zıt karakterlere sahip çocuklarıdır. ikisi de toplum-birey çatışmasından beslenir. biri bireyin çıkarını önceler, diğeri toplumun çıkarını önceler.
edit; toplum ve bireyin ahenk içinde yaşadığı günlerin geleceği ümidini besleyenlere selam olsun.
aynı babanın zıt karakterlere sahip çocuklarıdır. ikisi de toplum-birey çatışmasından beslenir. biri bireyin çıkarını önceler, diğeri toplumun çıkarını önceler.
edit; toplum ve bireyin ahenk içinde yaşadığı günlerin geleceği ümidini besleyenlere selam olsun.
devamını gör...
mezar taşına yazılması istenen söz
dönülmez akşamın ufkundayım,
vakit çok geç.
vakit çok geç.
devamını gör...
meriçlerle uğraşmaya son vermem
ermolettin isimli yazar arkadaşımızın bu derece evrim geçirebileceğini asla ve kat-a tahmin edemezdim.
gerçi meriç lakabını bana yapıştırdı öyle vazgeçti, canı sağolsun.
ama bu meriç dili ve edebiyatının tarihçesi ile alakalı bir ara hasbihal etmek isterim kendisiyle.*
gerçi meriç lakabını bana yapıştırdı öyle vazgeçti, canı sağolsun.
ama bu meriç dili ve edebiyatının tarihçesi ile alakalı bir ara hasbihal etmek isterim kendisiyle.*
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?
yoksa böyle olduğunda mı gelir bahar?*
yoksa böyle olduğunda mı gelir bahar?*
devamını gör...
yoldaş'ın kaybolması
ya da kaçtı mı? aklıma nedense altınları alıp kaçan kuyumcular geliyor.* sözlükte bildiğimiz kadarıyla değerli bir maden yok. ama ya varsa ve yoldaş bunu bulduysa?
eğer öyleyse sorarım size; hani yoldaşlık? hani aileydik? püü.

tabii bunlar işin şakası şukası. yoldaş umarım iyidir ve sadece biraz kafa dinlemek istemiştir.*
eğer öyleyse sorarım size; hani yoldaşlık? hani aileydik? püü.

tabii bunlar işin şakası şukası. yoldaş umarım iyidir ve sadece biraz kafa dinlemek istemiştir.*
devamını gör...
en çok para harcanan hobi
fotoğrafçılık, profesyonelleştirme fırsatı kolladığım bir zamandayım hatta.
devamını gör...
şubat ayı okuma listesi
şubat ayında okunabilecek kitap listesidir. aslında nacizane şahsım tarafından önerilen kitaplardır.
önem sırasına değil, akla geldiği sırayla yazılmıştır.
ahraz- deniz gezgin
ben kirke- madeline miller
kirpinin zerafeti- muriel barbery
zamir -hakan günday
martin eden-jack london
mülksüzler-ursula k. le guin
bir hanımefendinin ölümü-peride celal
kayıp aranıyor- sait faik abasıyanık
tüfek mikrop çelik- jared diamond
kolera günlerinde aşk - gabriel garcia marquez
hepsi bir ayda bitmez tabi. ben de yoruldum yazmaktan zaten.
sonradan eklenen : ben şu an gülün adı'nı okuyorum. sonrasında da kerem akaş' ın 7 isimli kitabı okuyacağım.
ve tabi normal sözlük kitap edebiyat kulübü ile okuyacağımız ademden önce var. bu kitabı daha önce okumuş ve çok sevmiştim ama balık hafızam hiç hatırlamadığı için yeniden okumam gerek.
önem sırasına değil, akla geldiği sırayla yazılmıştır.
ahraz- deniz gezgin
ben kirke- madeline miller
kirpinin zerafeti- muriel barbery
zamir -hakan günday
martin eden-jack london
mülksüzler-ursula k. le guin
bir hanımefendinin ölümü-peride celal
kayıp aranıyor- sait faik abasıyanık
tüfek mikrop çelik- jared diamond
kolera günlerinde aşk - gabriel garcia marquez
hepsi bir ayda bitmez tabi. ben de yoruldum yazmaktan zaten.
sonradan eklenen : ben şu an gülün adı'nı okuyorum. sonrasında da kerem akaş' ın 7 isimli kitabı okuyacağım.
ve tabi normal sözlük kitap edebiyat kulübü ile okuyacağımız ademden önce var. bu kitabı daha önce okumuş ve çok sevmiştim ama balık hafızam hiç hatırlamadığı için yeniden okumam gerek.
devamını gör...
normal sözlük’ün artık bitmiş olması
çay kaşığıyla yerseniz hemen bitmiyo. puding gibi düşünün.
devamını gör...
doğum gününü kimsenin kutlamaması
herkesin doğum gününü kutlarım erkenden, saatler öncesinden. benimkini bir allahın kulu bile hatırlayıp kutlamadı. gsb doğum günü kartı göndermiş sağ olsun. hiçkimse yakınım değilmiş lan aydınlanması yaşıyorum. sadece iyi ki doğdun mesajı beni mutlu ederdi.
devamını gör...
bir insanın kaliteli olduğunu gösteren detaylar
kendi menfaatine aykırı bir durumda bile doğruluktan /adaletten şaşmaması.
en öfkeli halinde bile kalp kırmaması.
kimse uymasa bile kurallara harfiyen uyması.
yemekte ya da herhangi bir şeyde iyi olanı kendine almaması.
hatayı ilk kendinde araması.
en öfkeli halinde bile kalp kırmaması.
kimse uymasa bile kurallara harfiyen uyması.
yemekte ya da herhangi bir şeyde iyi olanı kendine almaması.
hatayı ilk kendinde araması.
devamını gör...
ambul abi
üstat ferhan şensoy’un yazdığı dört dörtlük film pardon’da çok kısa bir zaman görünmesine rağmen gönüllerde taht kurmuş, unutulmazlar arasına girmiş ve bir hayranlık nesnesi haline dönüşmüş ölümsüz karakterdir.

ibrahim, aydın ve muzaffer’e yaptığı prison break dizisine bir sezon daha ekleyebilecek kadar kusursuz olan kaçış planını anlatırken bahseder ambul abi’den. bu öyle bir plandır ki andy dufresne bu planı dinlese elindeki kaşığı bırakıp sakince hücresinde oturur. there is no spoon, andy boy!
plana göre ibrahim bir bahane bulup hastahaneye gidecek, orada bir hemşire ile vıcık vıcık bir aşk yaşayıp evlenecek, hemşire kocası ve arkadaşlarını pelerinin altına alıp kaçıracak ve dışarı çıkınca onları o efsane karakter karşılayacaktır:
ambul abi!
adından da anlaşılacağı üzere ambul abi bir ambulans şoförüdür. tombik ve sevimli bir adamdır. güleryüzlüdür. kalenderdir. işini severek yapar. ibrahim ve arkadaşlarının geleceğini bildiği için hazırlığını önceden yapmış ve ambulansın arkasına çilingir sofrasını kurmuştur bile.
bu film bize göstermiştir ki işini severek yapan insanın yaratıcılığı sınır tanımaz.
iyi ki varsın ambul abi.

ibrahim, aydın ve muzaffer’e yaptığı prison break dizisine bir sezon daha ekleyebilecek kadar kusursuz olan kaçış planını anlatırken bahseder ambul abi’den. bu öyle bir plandır ki andy dufresne bu planı dinlese elindeki kaşığı bırakıp sakince hücresinde oturur. there is no spoon, andy boy!
plana göre ibrahim bir bahane bulup hastahaneye gidecek, orada bir hemşire ile vıcık vıcık bir aşk yaşayıp evlenecek, hemşire kocası ve arkadaşlarını pelerinin altına alıp kaçıracak ve dışarı çıkınca onları o efsane karakter karşılayacaktır:
ambul abi!
adından da anlaşılacağı üzere ambul abi bir ambulans şoförüdür. tombik ve sevimli bir adamdır. güleryüzlüdür. kalenderdir. işini severek yapar. ibrahim ve arkadaşlarının geleceğini bildiği için hazırlığını önceden yapmış ve ambulansın arkasına çilingir sofrasını kurmuştur bile.
bu film bize göstermiştir ki işini severek yapan insanın yaratıcılığı sınır tanımaz.
iyi ki varsın ambul abi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
çok bilinmeyen ingilizce kelimeler diye bir sayfaya denk gelmiştim, oradan almıştım bu kelimeyi ama sosyal medya hesabımda kullanıyordum.arkadaşım bana bu sözlüğü önerdiğinde bu çok sevdiğim kelimeyi burada kullanmak istedim, belki güzel şeylere vesile olur diye. nyctophilia ; geceyi, karanlığı seven ya da gece olduğunda bir nevi sakinleşme rahatlatma hissi yaşayan kişi anlamına gelir. oradaki 07'nin herhangi bir anlamı yoktur.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
kurutulmuş güller ve portakal kabukları, yapraklar, 80 tane renkli kart, detayını anlatamayacağım kadar güzel ve özenle düşünülmüş sevgi kartları, bir mektup, ahh o mektup, "çünkü kütüphanecisin sen miko" kutusu, yıl boyunca bana yolculuğumda eşlik edecek bir görev listesi, ömür boyunca bana eşlik edecek bir değer görme hediyesi... buna teşekkür edemem ben. ne sözle ne eylemle. ancak sevebilirim karşılığında. ağlayabilirim ve de.

çünkü biz güzelcim.

çünkü biz güzelcim.
devamını gör...
oldeuboi
geçenlerde oldboy'u tekrar izlemek istiyorum ama cesaretim yok demiştim. #823198
2002 yapımı oldboy'u izlemeye hala cesaretim yok. @gannicus'la yaptığım bir sohbette amerikalısı da çıktı psilo demesi üzerine amerikan versiyonunu izleyem bari dedim.
aslında bir japon mangası olan filmi ilk olarak koreliler çekti. hayır daha doğrusu park chan-wook çekti, kendisi korelidir. intikam filmleri konusunda uzakdoğu bir efsanedir ve amerikalıların bunu kendilerine nasıl uyarladığını merak ettim.
iki aynı odayı düşünün, oda suit olsun... tepeden tırnağa aynı olan suit'lerden birine kırmızı gece lambası konulursa ne olur. pavyon olur.
hah amerikan yapımı aynen böyleydi.

bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasın lütfen.
2002'de ki versiyonunda tutan, tutunamayan, bırakılan elleri görürürüz. woo-jin kızkardeşi ve aynı zamanda sevgilisi olan soo-ah'ın elini köprüdeyken bırakır mesela. oysaki yukarı çekse kurtarabilecektir. kendisi bunu ''kız kardeşinin isteğine saygı duyma'' olarak nitelese de aslında kız kardeşinin hamile olma ihtimaline karşı ''büyük bir yük''ten kurtulma gerçeğini göz ardı edecektir. yaşadığı suçluluk duygusuyla, oh de su'yu sorumlu tutması onu hayata bağlayacaktır. alacağı intikam ise bizleri dehşete düşürecektir.
yine aynı şekilde ohh de su çatıda kravatından elleriyle tuttuğu adamı dinleseydi belki de adam ölmeyecekti?.
aslında her şey bizim elimizde değil midir?
amerikan versiyonunda bunlardan hiç biri verilmemiş yau... çıldırdım yemin ederim.
kore verisyonun daki en önemli sahnelerden biri oh de su'nun kendi dilini kesme sahnesiydi.
bu bir tesadüf değildi ki. laios ve iokaste'nın oğlu olan thebes'in mitolojik kralı oedipus babasını öldürüp, annesiyle evlenmiştir. üstelik bilmeden...oedipus kendi gözünü kendi oyar.
filmin sahnelerdeki müzükleri sanki o sahneler için yazılmıştır. büyüleyicidir.
özellikle hapsedildiği yere gittiğindeki koridordaki karanlık kavga sahnesi, filmin kendisidir hocam. o sahne aydınlık olamaz!! olmamalıdır!! gözünüzü seveyim aksiyon filmi istesek john wick izleriz.
film sonu her izleyicinin kafasında soru işareti bırakmalıdır. 15 senelik çile sonunda bu çektiklerimden sonra mutlu olmalıyım diye mektup yazdığı hipnozcu aşüfte,
onu gerçekten hipnoz edip yaşadıklarını unutmasını sağlamış mıdır?
yoksa hipnoz olmuş deli numarası mı yapmaktadır?
peki olanları unuttuysa bundan sonra kızıyla sevgili olarak mı kalmıştır?
yoksa babası olarak mı yaşamıştır?
velhasıl kelam amerikan versiyonunu yazmaya niyetlendiğimiz bu yazı gene döndü dolaştı 2002 yapımına geldi..
benim halaa ikinci bir defa seyretmeye cesaretim yok... şu yazıları yazarken bile şiştim...
2002 yapımının müzükleri harika bu arada.
2002 yapımı oldboy'u izlemeye hala cesaretim yok. @gannicus'la yaptığım bir sohbette amerikalısı da çıktı psilo demesi üzerine amerikan versiyonunu izleyem bari dedim.
aslında bir japon mangası olan filmi ilk olarak koreliler çekti. hayır daha doğrusu park chan-wook çekti, kendisi korelidir. intikam filmleri konusunda uzakdoğu bir efsanedir ve amerikalıların bunu kendilerine nasıl uyarladığını merak ettim.
iki aynı odayı düşünün, oda suit olsun... tepeden tırnağa aynı olan suit'lerden birine kırmızı gece lambası konulursa ne olur. pavyon olur.
hah amerikan yapımı aynen böyleydi.

bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasın lütfen.
2002'de ki versiyonunda tutan, tutunamayan, bırakılan elleri görürürüz. woo-jin kızkardeşi ve aynı zamanda sevgilisi olan soo-ah'ın elini köprüdeyken bırakır mesela. oysaki yukarı çekse kurtarabilecektir. kendisi bunu ''kız kardeşinin isteğine saygı duyma'' olarak nitelese de aslında kız kardeşinin hamile olma ihtimaline karşı ''büyük bir yük''ten kurtulma gerçeğini göz ardı edecektir. yaşadığı suçluluk duygusuyla, oh de su'yu sorumlu tutması onu hayata bağlayacaktır. alacağı intikam ise bizleri dehşete düşürecektir.
yine aynı şekilde ohh de su çatıda kravatından elleriyle tuttuğu adamı dinleseydi belki de adam ölmeyecekti?.
aslında her şey bizim elimizde değil midir?
amerikan versiyonunda bunlardan hiç biri verilmemiş yau... çıldırdım yemin ederim.
kore verisyonun daki en önemli sahnelerden biri oh de su'nun kendi dilini kesme sahnesiydi.
bu bir tesadüf değildi ki. laios ve iokaste'nın oğlu olan thebes'in mitolojik kralı oedipus babasını öldürüp, annesiyle evlenmiştir. üstelik bilmeden...oedipus kendi gözünü kendi oyar.
filmin sahnelerdeki müzükleri sanki o sahneler için yazılmıştır. büyüleyicidir.
özellikle hapsedildiği yere gittiğindeki koridordaki karanlık kavga sahnesi, filmin kendisidir hocam. o sahne aydınlık olamaz!! olmamalıdır!! gözünüzü seveyim aksiyon filmi istesek john wick izleriz.
film sonu her izleyicinin kafasında soru işareti bırakmalıdır. 15 senelik çile sonunda bu çektiklerimden sonra mutlu olmalıyım diye mektup yazdığı hipnozcu aşüfte,
onu gerçekten hipnoz edip yaşadıklarını unutmasını sağlamış mıdır?
yoksa hipnoz olmuş deli numarası mı yapmaktadır?
peki olanları unuttuysa bundan sonra kızıyla sevgili olarak mı kalmıştır?
yoksa babası olarak mı yaşamıştır?
velhasıl kelam amerikan versiyonunu yazmaya niyetlendiğimiz bu yazı gene döndü dolaştı 2002 yapımına geldi..
benim halaa ikinci bir defa seyretmeye cesaretim yok... şu yazıları yazarken bile şiştim...
2002 yapımının müzükleri harika bu arada.
devamını gör...
yazar uçar entry kalır
mezar taşına da kalbimiz seninle yazılır.
devamını gör...