23 yaşında üniversiteye başlamak
bizim sınıf tam bir toplamaydı demek ki.
daha sonra tekrar deneyiniz de hatırlar herhalde. hocalarımızla aynı yaşta sınıf arkadaşlarımız vardı. ve birden çok. 22, 23 daha hayatın çok başında bir yaş.
ben de bu sene yeni bir bölüme kaydoldum. 34 olmak üzereyim (aralıkta) ve önümüzdeki 5 yıl için hem tedirgin hem heyecanlıyım.
benim için güzel bir başlık oldu bu aslında. biraz daha makul kalmaya çalışıyorum. ama açıkçası korkuyorum biraz. son yıllarda çok büyük değişiklikler var bende. 2017 yılı benim için çok zor geçti. (detaya girmeyeceğim) sonrası da pek kolay değildi tabi. neyse efendim sonraki zamanlarda psikolojik destek almaya başladım çünkü hayatımda çok büyük değişiklikler olmaya başlamaştı.
insanlardan uzak içe kapanık bir hayat yaşamaya başlamıştım. bir çok hobime ara vermiştim. çocukluğumdan beri kitap okuyan ben eline kitap almaz bir hale gelmiştim. alsam bile hemen sıkılıp bıralıyordum. hele ki çocukluğumdan beri gitar öğrenmek için yanıp tutuşan ben yanına bile yaklaşmıyordum kızıl kelebeğimin. yapmayı sevdiğim hiçbir şey zevk vermiyordu artık. yıllardır bir şekilde devam ettiğim sorum da cabası.
hayatım tamamiyle hımbıl, içe kapanık, unutkan, şuursuz, enerjisiz ve en önemlisi de amaçsız devam ediyordu. sanırım kronik depresyona (distimi'ye) bulaşmıştım. neyse efendim destek pek yararlı olmadı. hocanın taktikleri zaten bildiğim ama yapamadığım şeylerdi. beynim bunları o kadar kanıksamış durumda ki. sürekli ben bunları zaten biliyorum diyor. ben bunları zaten biliyorum. zaten psikologta bunu söyledi bildiğin kışkışladı beni 6, 7 ayın sonunda. benim artık sana yapacak bir şeyim yok dedi. nasıl olmaz hayret? bu yine benimle alakalı belkide bilmiyorum. beni sürekli güvenli bölgede tutmaya çalışıyor ve bana sürekli yaşadıklarımı anlattırıyordu. beynim olaylara alışırsa bunları anı olarak işler ve artık eski işleyişine devam eder diyordu. sürekli yaşananları konuşmak beni yoruyor ve konuşmak istemiyordum. şu güvenli bölge muhabbeti de bana çok komik geliyordu. neyse işte bıraktık kaldı.
yıllar içinde zaman zaman toparladım kendimi iyi hissettim ama hep inişli çıkışlı bir psikolojiyle yaşadım. gün içinde yaptığım şeyleri tam manasıyla yapamamaya devam ettim. ev işleri, kisişel bakım, spor, hobiler falan filan. bunlar bile beni çok zorluyordu. hala zorluyor.
işte bu yüzden içimde büyük bir heyecan olmasına rağmen korkuyorum. bu unutkanlık bu tembellik bu dikkat dağınıklığı bu konsantrasyon problemleri bu başladığı işe devam edememe azimsizliği bla bla işte hala bir çoğu devam ediyor.
dün bir kitap aldım elime evirip çevirip okuyorum ama gelin birde bana sorun. bazen eskisi gibi bir şeyler yazmak istiyorum bön bön bakıyorum kağıda ya da ekrana. kelimeler dans ederdi eskiden karşımda şimdi hip hop modunda takılıyorlar hah. yazı işi sıkıntıya girince mesleği de bıraktım geçtiğimiz günlerde ohh tertemiz oldu her şey.
neyse çok uzadı. kronik depresyon mode on. iyi bir tedavi olmamanın bedeli.
bu yeni yöneliş içimde bir heyecan oluşturdu. bir amacım var artık. ara ara korkunun bu heyecanın üzerine tebelleş olmasını saymazsak tabi. sen yapamazsın, sen beceremezsin, sen başladığın işi bitiremezsin, sen artık hayatı bu şekilde yaşayacaksın, yenilgiyi kabul et bla bla...
etme! etmeyeyim! etmeyelim!!!
zor olacak belki ama olacak. dibi gördük değil mi? şimdi sıra tekrar yükselmekte hah. haydin dostlar...
bir hedef belirle. bu her neyse ve ona tutun. kendine güven. geçmişi kabul et, geleceğe merhaba de ama o kadar. başka bir ilişkin olmasın kendisiyle. kaygı maygı gibi hah.
genel olarak iyiyim iniş çıkışları saymazsak. kolay şeyler yaşanmadı. ama geçti gitti. şu meslek değiştirme işine kanalizeyim bu ara ve bu bana iyi geldi. eğer hayatınızda bir heyecan arıyorsanız siz de yeni bir şeyler deneyebilirsiniz. yeni bir hobi yeni bir arkadaşlık yeni yeni yerler görme yeni bir yaşam yönelimi. o ilk kıvılcım çok önemli ona tutunun ve yükselişe başlayın.
hazır mısınız yükselmeye? geri sayım başladı 3...2...1
daha sonra tekrar deneyiniz de hatırlar herhalde. hocalarımızla aynı yaşta sınıf arkadaşlarımız vardı. ve birden çok. 22, 23 daha hayatın çok başında bir yaş.
ben de bu sene yeni bir bölüme kaydoldum. 34 olmak üzereyim (aralıkta) ve önümüzdeki 5 yıl için hem tedirgin hem heyecanlıyım.
benim için güzel bir başlık oldu bu aslında. biraz daha makul kalmaya çalışıyorum. ama açıkçası korkuyorum biraz. son yıllarda çok büyük değişiklikler var bende. 2017 yılı benim için çok zor geçti. (detaya girmeyeceğim) sonrası da pek kolay değildi tabi. neyse efendim sonraki zamanlarda psikolojik destek almaya başladım çünkü hayatımda çok büyük değişiklikler olmaya başlamaştı.
insanlardan uzak içe kapanık bir hayat yaşamaya başlamıştım. bir çok hobime ara vermiştim. çocukluğumdan beri kitap okuyan ben eline kitap almaz bir hale gelmiştim. alsam bile hemen sıkılıp bıralıyordum. hele ki çocukluğumdan beri gitar öğrenmek için yanıp tutuşan ben yanına bile yaklaşmıyordum kızıl kelebeğimin. yapmayı sevdiğim hiçbir şey zevk vermiyordu artık. yıllardır bir şekilde devam ettiğim sorum da cabası.
hayatım tamamiyle hımbıl, içe kapanık, unutkan, şuursuz, enerjisiz ve en önemlisi de amaçsız devam ediyordu. sanırım kronik depresyona (distimi'ye) bulaşmıştım. neyse efendim destek pek yararlı olmadı. hocanın taktikleri zaten bildiğim ama yapamadığım şeylerdi. beynim bunları o kadar kanıksamış durumda ki. sürekli ben bunları zaten biliyorum diyor. ben bunları zaten biliyorum. zaten psikologta bunu söyledi bildiğin kışkışladı beni 6, 7 ayın sonunda. benim artık sana yapacak bir şeyim yok dedi. nasıl olmaz hayret? bu yine benimle alakalı belkide bilmiyorum. beni sürekli güvenli bölgede tutmaya çalışıyor ve bana sürekli yaşadıklarımı anlattırıyordu. beynim olaylara alışırsa bunları anı olarak işler ve artık eski işleyişine devam eder diyordu. sürekli yaşananları konuşmak beni yoruyor ve konuşmak istemiyordum. şu güvenli bölge muhabbeti de bana çok komik geliyordu. neyse işte bıraktık kaldı.
yıllar içinde zaman zaman toparladım kendimi iyi hissettim ama hep inişli çıkışlı bir psikolojiyle yaşadım. gün içinde yaptığım şeyleri tam manasıyla yapamamaya devam ettim. ev işleri, kisişel bakım, spor, hobiler falan filan. bunlar bile beni çok zorluyordu. hala zorluyor.
işte bu yüzden içimde büyük bir heyecan olmasına rağmen korkuyorum. bu unutkanlık bu tembellik bu dikkat dağınıklığı bu konsantrasyon problemleri bu başladığı işe devam edememe azimsizliği bla bla işte hala bir çoğu devam ediyor.
dün bir kitap aldım elime evirip çevirip okuyorum ama gelin birde bana sorun. bazen eskisi gibi bir şeyler yazmak istiyorum bön bön bakıyorum kağıda ya da ekrana. kelimeler dans ederdi eskiden karşımda şimdi hip hop modunda takılıyorlar hah. yazı işi sıkıntıya girince mesleği de bıraktım geçtiğimiz günlerde ohh tertemiz oldu her şey.
neyse çok uzadı. kronik depresyon mode on. iyi bir tedavi olmamanın bedeli.
bu yeni yöneliş içimde bir heyecan oluşturdu. bir amacım var artık. ara ara korkunun bu heyecanın üzerine tebelleş olmasını saymazsak tabi. sen yapamazsın, sen beceremezsin, sen başladığın işi bitiremezsin, sen artık hayatı bu şekilde yaşayacaksın, yenilgiyi kabul et bla bla...
etme! etmeyeyim! etmeyelim!!!
zor olacak belki ama olacak. dibi gördük değil mi? şimdi sıra tekrar yükselmekte hah. haydin dostlar...
bir hedef belirle. bu her neyse ve ona tutun. kendine güven. geçmişi kabul et, geleceğe merhaba de ama o kadar. başka bir ilişkin olmasın kendisiyle. kaygı maygı gibi hah.
genel olarak iyiyim iniş çıkışları saymazsak. kolay şeyler yaşanmadı. ama geçti gitti. şu meslek değiştirme işine kanalizeyim bu ara ve bu bana iyi geldi. eğer hayatınızda bir heyecan arıyorsanız siz de yeni bir şeyler deneyebilirsiniz. yeni bir hobi yeni bir arkadaşlık yeni yeni yerler görme yeni bir yaşam yönelimi. o ilk kıvılcım çok önemli ona tutunun ve yükselişe başlayın.
hazır mısınız yükselmeye? geri sayım başladı 3...2...1
devamını gör...
kızın başörtü takmak istememesi
gayet doğal bir durumdur. tanrıya şükür ailem öyle insanlar değil. ama yakın çevremde sıkça çocuğunun başını örten, zorla sünnet ettiren* insanlar var. kısacası hoşgörü dininin emirlerini zorla dayatıyorlar. üstüne birde kişinin kendi isteğiyle bu emirleri seve seve, güle oynaya kabul etmesini ve uslu bir kız olmasını bekliyorlar.
bu ülkenin gerçekleri bazen midemi bulandırıyor. keşke çocuk yapma ehliyeti diye birşey olsa.
bu ülkenin gerçekleri bazen midemi bulandırıyor. keşke çocuk yapma ehliyeti diye birşey olsa.
devamını gör...
duyulan en iyi hazırcevaplar
"geldikleri gibi giderler."
atatürk 13 kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle istanbul’a geldikten sonra, haydarpaşa garı’ndan bindiği ‘kartal’ istimbotuyla galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer.
bu geçiş sırasında yaveri cevad abbas’ın ağladığını gören mustafa kemal paşa, büyük kararlılıkla o tarihe geçen sözünü söyler.
“geldikleri gibi giderler”
bu söz, kurtuluş savaşı’nın ilk işaret fişeği olacaktır...
atatürk 13 kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle istanbul’a geldikten sonra, haydarpaşa garı’ndan bindiği ‘kartal’ istimbotuyla galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer.
bu geçiş sırasında yaveri cevad abbas’ın ağladığını gören mustafa kemal paşa, büyük kararlılıkla o tarihe geçen sözünü söyler.
“geldikleri gibi giderler”
bu söz, kurtuluş savaşı’nın ilk işaret fişeği olacaktır...
devamını gör...
6 kelimelik hikayeler
yeryüzünde mülteciydi, yurt bellediği yüreklerden sürgün.
devamını gör...
ekru
kırık beyaz ya da kirli beyaz rengin bir diğer ismi.
devamını gör...
selectra
kendisi mükemmel bir antidepresandir, yan etkisi neredeyse hiç yok ayrıca. yalnız duzenli kullanımda etki ediyor ama.
ayrıca selectra öyle kafayı güzel falan yapan ilaçlardan da değildir, düzenli kullanımda insanı binevi hissizleştirir, kafanız rahat olur.*
ayrıca selectra öyle kafayı güzel falan yapan ilaçlardan da değildir, düzenli kullanımda insanı binevi hissizleştirir, kafanız rahat olur.*
devamını gör...
alice harikalar diyarında
orijinal adı alice's adventures in wonderland olan lewis carroll’un 1865 tarihinde yayınlanan kurgu, fantezi türünde kitabıdır.
günümüzde pek çok film uyarlaması da mevcuttur.
ilk kez 1903 yılında cecil hepworth tarafından sessiz sinemada uyarlanmıştır.
--- alıntı ---
hayvanlara haddinden fazla insan özellikleri yüklenmiş olmasının insanlara hakaret sayılacağı, ilerde çocukların hayvanlarla insanlara eşit düzeyde yaklaşacağı gerekçeleriyle 1931'de çin'in hunan eyaletinde yasaklanmıştır.
daha sonra "aynı nedenlerden" ötürü amerika'da da birkaç okulda kütüphanelerden kaldırılmıştır
--- alıntı ---
günümüzde pek çok film uyarlaması da mevcuttur.
ilk kez 1903 yılında cecil hepworth tarafından sessiz sinemada uyarlanmıştır.
--- alıntı ---
hayvanlara haddinden fazla insan özellikleri yüklenmiş olmasının insanlara hakaret sayılacağı, ilerde çocukların hayvanlarla insanlara eşit düzeyde yaklaşacağı gerekçeleriyle 1931'de çin'in hunan eyaletinde yasaklanmıştır.
daha sonra "aynı nedenlerden" ötürü amerika'da da birkaç okulda kütüphanelerden kaldırılmıştır
--- alıntı ---
devamını gör...
başkaları ne der diye düşünerek yaşamak
kişinin kendi varlığını inkar etmesinin en acı yoludur.
toplum, yaşadıkları çevreyi de kendilerine benzeterek korkularını en aza indirmeye çalışan tutsak insanlarla doludur. özgür insan ise düşüncelerini normlara zincirlemiş tüm o tutsak insanlara rağmen, kendini onlardan farklı kılan tüm özelliklerine sadık kalıp doğru bildiğini ve istediğini erdemli bir şekilde yerine getirerek var olmayı başarabilmiş kimsedir. çünkü bilir ki sartre’ın da dediği gibi “cehennem başkalarıdır.”
toplum, yaşadıkları çevreyi de kendilerine benzeterek korkularını en aza indirmeye çalışan tutsak insanlarla doludur. özgür insan ise düşüncelerini normlara zincirlemiş tüm o tutsak insanlara rağmen, kendini onlardan farklı kılan tüm özelliklerine sadık kalıp doğru bildiğini ve istediğini erdemli bir şekilde yerine getirerek var olmayı başarabilmiş kimsedir. çünkü bilir ki sartre’ın da dediği gibi “cehennem başkalarıdır.”
devamını gör...
sözlük radyosu toplantısı
boş dinleyici olarak katılma opsiyonu varsa gelinir dediğim toplantı.
devamını gör...
eniyisipencere
kaleminizden dökülen her harf o kadar değerli ki... okudukça düzeltiyorum duruşumu. saygı giyiniyor sözcükler.
parıldayan güneşten süzülen o eşsiz ışık daima pencerenize yansısın. çiçekler gölgeler çizsin köşelerine.
hayat en güzel yanıyla mutluluk saçsın etrafınıza. hep mutlu kalın. en içten dileğimdir bu. *
"bir kapı bir pencere bir gökyüzü
damdan düşmüş evin içine"
parıldayan güneşten süzülen o eşsiz ışık daima pencerenize yansısın. çiçekler gölgeler çizsin köşelerine.
hayat en güzel yanıyla mutluluk saçsın etrafınıza. hep mutlu kalın. en içten dileğimdir bu. *
"bir kapı bir pencere bir gökyüzü
damdan düşmüş evin içine"
devamını gör...
kadir mısıroğlu
savunduğu fikirler için birçok bedel ödemiş ( vurulmuş, hapse düşmüş, sürgün hayatı yaşamış), ömrü çileyle geçmiştir. allah hizmetlerinin karşılığını katıyla verir inşallah.
ben kendisini çok severdim, rabbimm herkesi sevdiğiyle haşreylesin.
ben kendisini çok severdim, rabbimm herkesi sevdiğiyle haşreylesin.
devamını gör...
günlük hayatta etek ve topuklu ayakkabı giyen 61 yaşındaki alman dayı
pembe şeritlerin olduğu bir çantayla kombinleseydi daha şık olacağını düşündüğüm dayıdır.*
devamını gör...
yazarların takipçilerine söylemek istedikleri
hepinize çoookk teşekkür ederim*. gerçekten aşırı güzel bi ortamda sizin gibi insanlarla tanışmış olduğum için o kadar mutluyum kii. çoğunuzla tanışma konuşma fırsatım oldu ve gerçekten iyi ki tanımışım dedim her seferinde de. iyi ki varsınııız*.
devamını gör...
sıla gençoğlu şarkılarından bir alıntı
"bomboş, kalbimin odaları bomboş
halsiz hissiz, nasıl bu kadar loş?
gece insafsız, benden bile sarhoş
sabahladım, yedi gece durmadan üst üste
gittiği yerden arar diye
çok vicdansız, geceden bile sarhoş
...
ben sana nerden tutuldum?
yokluğunda hem nasıl duruldum?
sağ elimi solumla avuttum
boş yere, boş yere... "
halsiz hissiz, nasıl bu kadar loş?
gece insafsız, benden bile sarhoş
sabahladım, yedi gece durmadan üst üste
gittiği yerden arar diye
çok vicdansız, geceden bile sarhoş
...
ben sana nerden tutuldum?
yokluğunda hem nasıl duruldum?
sağ elimi solumla avuttum
boş yere, boş yere... "
devamını gör...
rasim öztekin
onu hep, kabadayı filmindeki sürmeli ve geniş aile dizisindeki kuddusi baba olarak hatırlayacağız. çok önemli bir değerimizi kaybettik, ışıklar içinde uyu rasim baba.*
devamını gör...
bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek
büyük sevaptır.
siz söylemeseniz kadın kilolu olduğundan haberi bile olmayacaktı zaten. yani nerden bilsin kadın kilo aldığını? allah razı olsun
hala böyle düşünceli, zeki,herşeye karışması gerektiğini düşünen insanlar var.
siz söylemeseniz kadın kilolu olduğundan haberi bile olmayacaktı zaten. yani nerden bilsin kadın kilo aldığını? allah razı olsun
hala böyle düşünceli, zeki,herşeye karışması gerektiğini düşünen insanlar var.
devamını gör...