annelerin her şeyi hissetmesi
          ölseler bile mi? anneler ölmemeli bence.
      
  devamını gör...
ilişkilerdeki sessizlik anları
          insanın kanı çekiliyor.
konuş da bitsin bu işkence! *
  konuş da bitsin bu işkence! *
devamını gör...
afganistan’da okulun önünde bombalı saldırı
          zalim abd'nin-rusya'nın, para vererek hain yaptığı afganistanlılar üzerinden, okumak isteyen, gelişmek isteyen afganistanlılar'ın dirençlerini kırmak maksatlı yaptığı saldırı.
çok üzücü. ilk değil ama dilerim son olur.
  çok üzücü. ilk değil ama dilerim son olur.
devamını gör...
ağıza kürekle vurma hissi uyandıran kelimeler
          kociş.
      
  devamını gör...
türkler hristiyanlığı kabul etseydi olabilecekler
          direkt avrupa birliğindeydi.
      
  devamını gör...
normal sözlük'e ara verme sebepleri
          ülke sorunlarının günümüz ve geleceğe etkisini anlayacak asgari zekaya sahip her türk genci gibi dertlenilmesi  ve gelecek kaygısının zirveye tırmanması sonucu depresyona girilmesi; ağlama krizleri, çevrendeki herkesle kavga etmen sonucu etrafında kimsenin kalmaması, en sonunda kürkçü dükkanına dönmen...
      
  devamını gör...
erkekte uzun saç
          bence de yakışana yakışıyor. bakımını düzenli yaptıktan sonra neden olmasın ki diyorum.
sırtımın ortasına kadar gelen saçımla 7 senedir güzel güzel geçiniyoruz. şimdilik kavga gürültü yok.*
  sırtımın ortasına kadar gelen saçımla 7 senedir güzel güzel geçiniyoruz. şimdilik kavga gürültü yok.*
devamını gör...
barış akarsu
          bugün twitter’da yalancı yarim (dizi)sinde söylediği gönül (şarkı)sına denk geldim. içimde hala o ilk günkü kırgınlık ve hüzün var. o ‘ben büyüyünce onun konserine gidecektim’ hissi hiç geçmedi.
      
  devamını gör...
the best of youth
          * bana, dünyadaki hovarda ömrünü tamamlamak için 7 saatin kaldı derlerse eğer, 50 dakika içinde sevdiğim birkaç insanın sesini son kez dinleyip bir de bu dünyaya son kez çabucak unutulacak afili birkaç cümleden oluşan bir veda mektubu savurduktan sonra kalan 6 saat 10 dakika her anın tadına vara vara izleyeceğim filmdir.
zaten bir gün çaat diye bana son 7 saatin var derlerse ne yapacağım bilemem, en azından bu filmi izlemiş olmak bana bu fikri verdi.
peki ben bu abartılı cümleleri az evvel filmi bitirmiş ve onun sarsıcı etkisi altında mı yazıyorum? elbette hayır. nerden baksam üç yıl olmuştur bu filmi izleyeli. ama öyle güzel öyle içten öyle sıcaktı ki halen bu mübalağalı satırları yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum.
1960’lardan 2000lere kadar iki kardeşin hayatını ele alan bu filmde, aile, kardeşlik, idealler, tercihler, değişen fikir yapıları gibi meselelere dair çok güzel ipuçları ediniyor insan. yine bu filmle beraber insanın hayatı boyunca yaşaması muhtemel birçok duyguyu altı saat içinde güçlü şekilde tecrübe ediyoruz. senaryosu ile birçok ödül almasının yanında bu kadar uzun bir filmi tatlı tatlı seyretmemizde yönetmenin çok büyük başarısı olduğunu düşünüyorum. italyanların bize benzeyen özellikleri de filmi sıcak bulmak için bir etken. ayrıca italya’nın sosyal, kültürel, siyasi yapısı ve yıllar içindeki değişimine dair de güzel çıkarımlar yapabiliyoruz.
yönetmen koltuğunda marco tullio giordana’nın oturduğu bu film 2003 yapımı. italya’nın en önemli ödüllerinden biri olan david di donatello ödüllerinin 2004 yılındaki en iyi film, yönetmen, senaryo, kurgu gibi bütün ödüllerini süpürmüştür. 2003 cannes film festivalinde belirli bir bakış ödülünü almıştır. film iki ayrı bölüm olarak gösterime girdiği için birçok yerde iki part şeklinde karşılaşılması mümkündür. nerede okuduğumu hatırlayamadığım için teyit edemediğim bir bilgiye göre de dizi olarak planlandıktan sonra film olarak çekilmeye karar verilmiştir.
genel olarak ağır bir tempoda ilerliyor gibi görünse de ilk başından itibaren kendi içine çeken bir yapısı var filmin. sıcak bir anlatım tarzı ile beraber uzun sürmesi nedeniyle de film biterken boşluktan düşme hissini bu filmin sonunda daha belirgin yaşayabilirsiniz. bu kadar uzun olmasına rağmen farklı blog veya film izleme sitelerinde, izleyenlerinin filmi favori filmleri arasına almaları da filmin etkisi hakkında fikir veriyor. kısacası evde geçirdiğiniz bir cumartesi akşamı yahut hayattan sıyrılmayı dilediğiniz bir gün bu filme vakit ayırmakla pişman olmayacağınızı söyleyebilirim.
ayrıca hasta bir karakteri canlandıran jasmine trinca, sen bu dünya için biraz fazlasın.
  zaten bir gün çaat diye bana son 7 saatin var derlerse ne yapacağım bilemem, en azından bu filmi izlemiş olmak bana bu fikri verdi.
peki ben bu abartılı cümleleri az evvel filmi bitirmiş ve onun sarsıcı etkisi altında mı yazıyorum? elbette hayır. nerden baksam üç yıl olmuştur bu filmi izleyeli. ama öyle güzel öyle içten öyle sıcaktı ki halen bu mübalağalı satırları yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum.
1960’lardan 2000lere kadar iki kardeşin hayatını ele alan bu filmde, aile, kardeşlik, idealler, tercihler, değişen fikir yapıları gibi meselelere dair çok güzel ipuçları ediniyor insan. yine bu filmle beraber insanın hayatı boyunca yaşaması muhtemel birçok duyguyu altı saat içinde güçlü şekilde tecrübe ediyoruz. senaryosu ile birçok ödül almasının yanında bu kadar uzun bir filmi tatlı tatlı seyretmemizde yönetmenin çok büyük başarısı olduğunu düşünüyorum. italyanların bize benzeyen özellikleri de filmi sıcak bulmak için bir etken. ayrıca italya’nın sosyal, kültürel, siyasi yapısı ve yıllar içindeki değişimine dair de güzel çıkarımlar yapabiliyoruz.
yönetmen koltuğunda marco tullio giordana’nın oturduğu bu film 2003 yapımı. italya’nın en önemli ödüllerinden biri olan david di donatello ödüllerinin 2004 yılındaki en iyi film, yönetmen, senaryo, kurgu gibi bütün ödüllerini süpürmüştür. 2003 cannes film festivalinde belirli bir bakış ödülünü almıştır. film iki ayrı bölüm olarak gösterime girdiği için birçok yerde iki part şeklinde karşılaşılması mümkündür. nerede okuduğumu hatırlayamadığım için teyit edemediğim bir bilgiye göre de dizi olarak planlandıktan sonra film olarak çekilmeye karar verilmiştir.
genel olarak ağır bir tempoda ilerliyor gibi görünse de ilk başından itibaren kendi içine çeken bir yapısı var filmin. sıcak bir anlatım tarzı ile beraber uzun sürmesi nedeniyle de film biterken boşluktan düşme hissini bu filmin sonunda daha belirgin yaşayabilirsiniz. bu kadar uzun olmasına rağmen farklı blog veya film izleme sitelerinde, izleyenlerinin filmi favori filmleri arasına almaları da filmin etkisi hakkında fikir veriyor. kısacası evde geçirdiğiniz bir cumartesi akşamı yahut hayattan sıyrılmayı dilediğiniz bir gün bu filme vakit ayırmakla pişman olmayacağınızı söyleyebilirim.
ayrıca hasta bir karakteri canlandıran jasmine trinca, sen bu dünya için biraz fazlasın.
devamını gör...
bindallı
          ismini; kadife, atlas kumaş üzerine sırma işlemelerinden ve bu işlemelerdeki dal, fidan, yaprak, gül motiflerinden alan geleneksel “gelinlik”tir. ekseriyetle kırmızı ya da kırmızının tonları olan borda gibi renklerde görülür. 


günümüzde sadece kına gecesi gibi ritüellerde kaldığından, yalnızca kadınların giydiği bir kıyafet olduğu düşünülse de osmanlı dönemi’nde soylu ailelere mensup erkeklerin de bindallıların erkekler için dizayn edilmiş varyantlarını giydikleri görülmektedir.
aslında bu yanılgı bir on sene öncesine kadar yukarıdaki fotoğraflardaki şekilde eski tip bindallılar kullanılması ve ismen de bu kıyafetlerin “bindallı” şeklinde anılmasından kaynaklanıyor.
ayrıca bindallıların daha eski dönemlerde tek parça olmaları ile de doğrudan bir ilgi kurulabilir. ki bu bağlamda kaftan adını sonraki formlarında aldığını düşünüyorum.
kaftan ifadesi önceki dönemlerde kullanılıyorsa da son yıllarda bindallı ifadesinden sonra tekrar günyüzüne çıkmış oldu. *

bugün gördüğümüz çoğu “bindallı”; formunda, kumaşında çeşitli yenilikler yapılması sureti ile “kaftan” şeklinde anılan kıyafete dönüşmüştür.
türk giyim kültüründe bindallı tipindeki giyim çeşidinin, üç etek elbiseden dönüşerek, önceleri etek yanı açık elbise, sonrasında önü göğse kadar açık bütün elbise (entari) olarak şekillendiği görüşü öne çıkmaktadır. 19. yüzyıl içerisinde, önden açık entariler yerine boydan önü kapalı entariler giyilmektedir. bu dönemde günlük yaşamda üç etek ve iki etek entarinin birlikte giyildiği görülmektedir. özel günlerinde ise; tek parça bindallı entari giyilmesi gelenek olmuştur.
“kaftan” şeklinde anıldığında iç etek üstüne giyilen yelek formundaki “bindallı” göz önüne geldiğinden erkekler üzerinde de tahayyül edilebiliyor.
seyyah van mour 18. yüzyılda istanbul’da osmanlı dönemine ait kadın ve erkek kıyafetlerinin çizimlerini yapmıştır. bu çizimlerde sultanların giydiği önü açık, üzeri altın ya da gümüş sırma iplikle işlenmiş kaftanların erkekler tarafından giyildiği görülmektedir. aynı kaynakta saray kadınlarının giydiği atlas kumaştan işlemeli olarak dikilen bindallıların çizimleri de görülmektedir. reşat ekrem koçu’nun türk giyim ve süsleme sözlüğünde bindallı açıklamasını yaparken bindallıların erkek ve kadınlar tarafından giyildiğine dair bilgiler çizimleriyle desteklenmektedir.
      
  

günümüzde sadece kına gecesi gibi ritüellerde kaldığından, yalnızca kadınların giydiği bir kıyafet olduğu düşünülse de osmanlı dönemi’nde soylu ailelere mensup erkeklerin de bindallıların erkekler için dizayn edilmiş varyantlarını giydikleri görülmektedir.
aslında bu yanılgı bir on sene öncesine kadar yukarıdaki fotoğraflardaki şekilde eski tip bindallılar kullanılması ve ismen de bu kıyafetlerin “bindallı” şeklinde anılmasından kaynaklanıyor.
ayrıca bindallıların daha eski dönemlerde tek parça olmaları ile de doğrudan bir ilgi kurulabilir. ki bu bağlamda kaftan adını sonraki formlarında aldığını düşünüyorum.
kaftan ifadesi önceki dönemlerde kullanılıyorsa da son yıllarda bindallı ifadesinden sonra tekrar günyüzüne çıkmış oldu. *

bugün gördüğümüz çoğu “bindallı”; formunda, kumaşında çeşitli yenilikler yapılması sureti ile “kaftan” şeklinde anılan kıyafete dönüşmüştür.
türk giyim kültüründe bindallı tipindeki giyim çeşidinin, üç etek elbiseden dönüşerek, önceleri etek yanı açık elbise, sonrasında önü göğse kadar açık bütün elbise (entari) olarak şekillendiği görüşü öne çıkmaktadır. 19. yüzyıl içerisinde, önden açık entariler yerine boydan önü kapalı entariler giyilmektedir. bu dönemde günlük yaşamda üç etek ve iki etek entarinin birlikte giyildiği görülmektedir. özel günlerinde ise; tek parça bindallı entari giyilmesi gelenek olmuştur.
“kaftan” şeklinde anıldığında iç etek üstüne giyilen yelek formundaki “bindallı” göz önüne geldiğinden erkekler üzerinde de tahayyül edilebiliyor.
seyyah van mour 18. yüzyılda istanbul’da osmanlı dönemine ait kadın ve erkek kıyafetlerinin çizimlerini yapmıştır. bu çizimlerde sultanların giydiği önü açık, üzeri altın ya da gümüş sırma iplikle işlenmiş kaftanların erkekler tarafından giyildiği görülmektedir. aynı kaynakta saray kadınlarının giydiği atlas kumaştan işlemeli olarak dikilen bindallıların çizimleri de görülmektedir. reşat ekrem koçu’nun türk giyim ve süsleme sözlüğünde bindallı açıklamasını yaparken bindallıların erkek ve kadınlar tarafından giyildiğine dair bilgiler çizimleriyle desteklenmektedir.
devamını gör...
sevilen filmlerin sevilen replikleri
          -meraba mülayim abi.
-meraba canım.bu herifi de hiç sevmem.
korkusuz korkak
  -meraba canım.bu herifi de hiç sevmem.
korkusuz korkak
devamını gör...
3 mayıs türkçülük günü
          ırkçılık diye bakan terörist seviciler defolsunlar başlıktan.
3 mayıs türkçülük günümüz kutlu olsun.
  3 mayıs türkçülük günümüz kutlu olsun.
devamını gör...
kendini sevmek
          kazanması zor bir farkındalık. yaşadığım çoğu problemin kendimi sevme konusunda eksik olmamdan kaynaklandığını farkettiğim günden beri bu eksikliği gidermek için çabalıyorum. bugün bu konuda iyi bir noktada olsam da daha fazla çabalamam gerektiğinin farkındayım. bizim bizden başka kimimiz var ki sevgili yazarlar?
      
  devamını gör...
arabayı varoş yapan detaylar
          sigara kokusu, hareketli oyuncaklar, stickerlar, pavyon tarzı iç aydınlatmalar, bagajı kaplayan ses sistemi, helezon kesmek, vitese tesbih takmak ve yüksek sesle sokak aralarında gezmek.
      
  devamını gör...
kaan boşnak
          yüzyüzeyken konuşuruz grubunun solisti, sesi insana keyif veren seslerdendir. 
özellikle bazı şarkılarını dinlemekten pek bıkmayacağım sanırım.
barbar
boş gemiler
ne farkeder
      
  özellikle bazı şarkılarını dinlemekten pek bıkmayacağım sanırım.
barbar
boş gemiler
ne farkeder
devamını gör...
günaydın sözlük
          günaydın sevgili sözlük ve değerli kullanıcıları.
ben hep olduğu gibi güne iyi başlayamadım ama umuyorum ki siz iyisinizdir.
yataktan gözlerimi ovalayıp bir taraftan esneyerek çıkmayı özledim be. sanki şafak operasyonu yemiş gibi alarmı duyunca yataktan fırlamak yedi bitirdi beni.
neyse zamanında yattıklarıma sayıyorum bu günleri, artık bize durmak haram. gittiği yere kadar mücadeleye devam.
kendi adıma çabuk biten, sizin adınıza güzel bir gün diliyorum.
bu da günlük isyanımız;
 
      
  ben hep olduğu gibi güne iyi başlayamadım ama umuyorum ki siz iyisinizdir.
yataktan gözlerimi ovalayıp bir taraftan esneyerek çıkmayı özledim be. sanki şafak operasyonu yemiş gibi alarmı duyunca yataktan fırlamak yedi bitirdi beni.
neyse zamanında yattıklarıma sayıyorum bu günleri, artık bize durmak haram. gittiği yere kadar mücadeleye devam.
kendi adıma çabuk biten, sizin adınıza güzel bir gün diliyorum.
bu da günlük isyanımız;
 
      devamını gör...




