sigara böreği
          her yaptığımda geriye bir tane bile kalmayan börek.
taze yufkadan olanına dayanabileni tanımıyorum.
tarif için internete bakın, yaparken sevgi dolu bakın.
  taze yufkadan olanına dayanabileni tanımıyorum.
tarif için internete bakın, yaparken sevgi dolu bakın.
devamını gör...
zamansız saat
          bilgi dolu tanımlarını zevkle okuduğum aynı zamanda beğenilerini de eksik etmeyen yazar arkadaşımızdır kendileri.
takipteyiz efendim.
  takipteyiz efendim.
devamını gör...
kanal istanbul'un olumlu yanları
          random gülmek istiyorum ama öhm, tamam sakinim. başlıyorum;
-istihdam artırılacak denen projeden o istihdam alanlarının çıkarılarak projenin revize edildiğini okuduk sanırım hepimiz? bunu geçiyorum.
-boğazda hatırladığınız kaç petrol tankeri kazası var? ben 30 yıldır bir adet hatırlıyorum. sizin de olabilir sanırım ama bunu aşacak çok kolay bir yöntem var, her gemiye, gemiciğe zorunlu olarak kılavuz kaptan atamak. boğazın güzelliklerini bu kadar düşünenler için yeni bir kanal kazmaktan çok daha az maliyetli, sizce de öyle değil mi?
-kanal geçişlerinin ücretli olması.. mmm bir düşünelim. sonunda geçmeyen gemiciklerin parasının vergi olarak bize geri dönmeyeceğinin garantisi nedir? zira her köprü, tünel, yol vs.den bir yaşanmışlık var. ne derler.. en az gece yarısı yayınlanan bildiriler kadar rahatsız edici, hıhım işte bu.
-yeni kent modelleri.. işte tam olarak burda random gülebiliriz, hahshsjsje. hıhım evet. barcelona'ya benzetilen erzincan modeli çok güzel uyar bence.
-3.köprüyle entegre edileceğinden.. vs vs. yaptığı taşımacılığın maliyetini önemsemeyen şirketlere öncelik tanınacaktır mutlaka zira şimdikinden ucuz olacağı garantiyse aramızda 3 5 bir şey birleştirelim hemen bir lojistik firması kuralım.
- ve palavranın daniskasına gelirsek eğer, tam olarak şu anda bu rüzgar tribünlerini kurmaktan bizi ne alıkoyuyor da rüzgar tribünü dikmek için kanal kazılmasını bekliyoruz? onu da bir kenara koydum kanalın etrafında tribün çalıştıracak kadar rüzgar olacaksa bir karış kanaldan bu gemicikler nasıl geçecek bu rüzgarda?
böyle saçma sapan nedenlerle ancak biz kanal yapardık zaten. tek bir rasyonel neden olmaz mı bir projede yahu..
  -istihdam artırılacak denen projeden o istihdam alanlarının çıkarılarak projenin revize edildiğini okuduk sanırım hepimiz? bunu geçiyorum.
-boğazda hatırladığınız kaç petrol tankeri kazası var? ben 30 yıldır bir adet hatırlıyorum. sizin de olabilir sanırım ama bunu aşacak çok kolay bir yöntem var, her gemiye, gemiciğe zorunlu olarak kılavuz kaptan atamak. boğazın güzelliklerini bu kadar düşünenler için yeni bir kanal kazmaktan çok daha az maliyetli, sizce de öyle değil mi?
-kanal geçişlerinin ücretli olması.. mmm bir düşünelim. sonunda geçmeyen gemiciklerin parasının vergi olarak bize geri dönmeyeceğinin garantisi nedir? zira her köprü, tünel, yol vs.den bir yaşanmışlık var. ne derler.. en az gece yarısı yayınlanan bildiriler kadar rahatsız edici, hıhım işte bu.
-yeni kent modelleri.. işte tam olarak burda random gülebiliriz, hahshsjsje. hıhım evet. barcelona'ya benzetilen erzincan modeli çok güzel uyar bence.
-3.köprüyle entegre edileceğinden.. vs vs. yaptığı taşımacılığın maliyetini önemsemeyen şirketlere öncelik tanınacaktır mutlaka zira şimdikinden ucuz olacağı garantiyse aramızda 3 5 bir şey birleştirelim hemen bir lojistik firması kuralım.
- ve palavranın daniskasına gelirsek eğer, tam olarak şu anda bu rüzgar tribünlerini kurmaktan bizi ne alıkoyuyor da rüzgar tribünü dikmek için kanal kazılmasını bekliyoruz? onu da bir kenara koydum kanalın etrafında tribün çalıştıracak kadar rüzgar olacaksa bir karış kanaldan bu gemicikler nasıl geçecek bu rüzgarda?
böyle saçma sapan nedenlerle ancak biz kanal yapardık zaten. tek bir rasyonel neden olmaz mı bir projede yahu..
devamını gör...
9 mayıs 2021 kafa sözlük radyocusunun müslümanlığı övmesi
          bir kaç gün önce sözlük trolü kadın memesini övüp, "hard disklerimde nudeler biriktiriyorum" derken hiç sorun yok, ama bugün  dini yayına gerek yok öyle mi ? hani biz demokratik ve özgür bir ülke istiyorduk? daha sözlükte birbirimize tahammülümüz yok. radyoda yayın kurallarına ve kişisel hak ve özgürlüklere saldirilmadığı,eşitlik ilkesine bağlı kalindiğı sürece herkes istediği dini ovsün.
      
  devamını gör...
unutulmayan lise anıları
          kış ayı. uzun siyah bir montum ve yine uzun siyah çizmelerim var. sıcacık yatağımdan çıkmış, hava daha aydınlanmadan giyinmeye başlamışım, babam arada geliyor odama hazır değil miyim hala diye. yarı uyur vaziyette hazırlanmaya çalışıyorum söylene söylene, bezmişim zaten canımdan, çok vahim durumdayım çok... babam götürüyor beni okula arabayla, sıkı sıkıya sarınmışım montuma, kıçım donuyor çok affedersiniz! sınıfa çıkıyorum, sıra arkadaşım koymuş kafasını sıraya uyuyor, sınıfta o, ben ve bir arkadaşımız daha var, o da girmiş kaloriferin içine sızmış kalmış orada garibim. biz karga bilmem nesini yemeden ebeveynleri tarafından okula bırakılan garibanlar dersten önce bir yarım saat uyumak için vakit bulabiliyoruz çok şükür, neyse ben "günaydın" diyorum bunlara, arkadaki eleman -sevmezdik zaten- kafayı kaldırıp bakıyor bir, sonra yine aynı pozisyona dönüyor, arkadaşım bakıyor bana "günaydın" diyor, çantamı bırakıyorum, montumu çıkartmak için fermuarı açıyorum, bizimki kafasını koymuş yine çantanın üstüne yan vaziyette bana bakıyor, benim montumun fermuarını açmamla arkadaşımın yüz ifadesindeki değişimi görmem aynı ana tekabül ediyor, bir soğuk hava dalgası da gelip bacaklarıma temas edince "hasss" diyerek gözlerimi bacaklarıma doğru kaydırıyorum. bilin bakalım ne görüyorum?
hiçbir şey!
yok yok o kadar değil, dur!! tam tekmil giymişim formayı, gömlek, kravat kazak ve hatta çorap... amma velakin etek yok! eteği giymeden çıkmışım lan evden! yuh! oha! çüş! tevekkeli değil kıçım donuyordu benim arabadan inip okula yürürken!
dahası var; ilk ders coğrafya. dersin hocası okul müdürümüz. okulun her daim sıcak olduğunun altını özenle çizen, bu konuya takık sevgili hocamız... hangar gibi okul, o kaloriferleri ne kadar açarsan aç ısınmıyor. ama beyefendi okulun sıcak olduğunu kanıtlamak için kışın ortasında gömlekle geziyor bina içinde. bembeyaz suratında kıpkırmızı bir burun. palyaço seni, hey gidin!
geldi sınıfa dedi;
 
-kızım hayırdır neden montlasın?
-öhöm kem küm...
tutturdu "çıkart montu, sınıf sıcak" hocam yapmayın etmeyin, durum bildiğiniz gibi değil diyorum nuh diyor peygamber demiyor zat-ı muhterem. neyse ben diretmeye devam edince sanırım regl olduğumu ve bir kaza olduğunu düşündü ki gelmedi üstüme, teneffüs oldu dedi "mikocum sen gel bakayım... gittim;
-kızım hayırdır kötü bir durum mu var?
-yok hocam önemli değil.
-eve gitmen gerekiyorsa yazayım sana izin kağıdı.
diye ekleyince bir an düşündüm; ulan ev taa nerde, gitmeye gitsem donarım, ben en iyisi bugünü montla geçireyim...
-hocam yok sağ olun.
kıllandı tabii.
-madem öyle niye çıkartmıyorsun montu?
dedim ki; -ona değil tabi kendime- hayy ben senin...
-eteğimi giymeyi unutmuşum hocam!
getir o sahneyi gözünün önüne, düşün karşında bir adam, bir de üstüne okul müdürü ve sen diyorsun ki...
of off!
ben yarılmamıştım gerçi ama müdür ve arkadaşlar sağ olsunlar çok gülmüşlerdi. adam tek laf edemeden kahkahalarla koridorda uzaklaştı!
(bkz: bu da böyle bir rezilliğimdir)
  hiçbir şey!
yok yok o kadar değil, dur!! tam tekmil giymişim formayı, gömlek, kravat kazak ve hatta çorap... amma velakin etek yok! eteği giymeden çıkmışım lan evden! yuh! oha! çüş! tevekkeli değil kıçım donuyordu benim arabadan inip okula yürürken!
dahası var; ilk ders coğrafya. dersin hocası okul müdürümüz. okulun her daim sıcak olduğunun altını özenle çizen, bu konuya takık sevgili hocamız... hangar gibi okul, o kaloriferleri ne kadar açarsan aç ısınmıyor. ama beyefendi okulun sıcak olduğunu kanıtlamak için kışın ortasında gömlekle geziyor bina içinde. bembeyaz suratında kıpkırmızı bir burun. palyaço seni, hey gidin!
geldi sınıfa dedi;
-kızım hayırdır neden montlasın?
-öhöm kem küm...
tutturdu "çıkart montu, sınıf sıcak" hocam yapmayın etmeyin, durum bildiğiniz gibi değil diyorum nuh diyor peygamber demiyor zat-ı muhterem. neyse ben diretmeye devam edince sanırım regl olduğumu ve bir kaza olduğunu düşündü ki gelmedi üstüme, teneffüs oldu dedi "mikocum sen gel bakayım... gittim;
-kızım hayırdır kötü bir durum mu var?
-yok hocam önemli değil.
-eve gitmen gerekiyorsa yazayım sana izin kağıdı.
diye ekleyince bir an düşündüm; ulan ev taa nerde, gitmeye gitsem donarım, ben en iyisi bugünü montla geçireyim...
-hocam yok sağ olun.
kıllandı tabii.
-madem öyle niye çıkartmıyorsun montu?
dedim ki; -ona değil tabi kendime- hayy ben senin...
-eteğimi giymeyi unutmuşum hocam!
getir o sahneyi gözünün önüne, düşün karşında bir adam, bir de üstüne okul müdürü ve sen diyorsun ki...
of off!
ben yarılmamıştım gerçi ama müdür ve arkadaşlar sağ olsunlar çok gülmüşlerdi. adam tek laf edemeden kahkahalarla koridorda uzaklaştı!
(bkz: bu da böyle bir rezilliğimdir)
devamını gör...
mutsuzluktan uyuyamamak
          insanın kafasında döner durur karmaşık düşünceler. bir türlü uyku tutmaz, ulan ben niye mutsuzum diye efkarlanmaktan huzurlu uykuya geçiş yapılamaz. en son ele telefon almakla sonuçlanır durum.
      
  devamını gör...
sözlüğün ekşi sözlük’e dönüşmesinden korkmak
          bence zamanla bu ekşi sözlük kafa sözlüğe dönüşecek.
kaliteyi arttırmaya mecbur kalacaklar.
tanım: haklı endişe.
  kaliteyi arttırmaya mecbur kalacaklar.
tanım: haklı endişe.
devamını gör...
kürtajın yasaklanması gerekliliği
          kürtaja bebeği taşıyan, büyütecek olan kadın karar verir. başka kimseye bu kararı vermek düşmez. haddinizi bilin biraz.
t:evlilik içi tecavüz kavramını halen idrak edemeyenlerin savunduğu düşünce.
  t:evlilik içi tecavüz kavramını halen idrak edemeyenlerin savunduğu düşünce.
devamını gör...
sinirliyken kendini ifade edememek
          bağırmak-çağırmak yerine; ergenken, odama çekilir walkmanden son ses müzik dinler rahatlardım...  ne istikrarlıyım ki, +20 yıl geçse de ruhuma en iyi gelen şey müzik ve artık sinir yok... sadece ruhunuza en iyi gelen şeyleri bulun, tabi bunun için önce kendinizi tanımanız lazım.. çünkü o sinir vs. sadece size zarar, kimseye birşey olmuyor yani...
      
  devamını gör...
sözlükçülerin en büyük başarısı
          yaşamak.
      
  devamını gör...
koklayınca geçmişi hatırlatan kokular
          biraz lavanta, taze kahve ve meyveli parfüm.
portland geliyor gözümün önüne, sokağın karşısında çiçek satan hanımefendinin her sabah selam vermesi ve bir bardak bitki çayı ikram etmesi, içeriden yayılan güzel lavanta kokuları, beni dinlerken kahvesinden bir kaç yudum alıp giderken daima sarılması ve parfümünün güzel kokusu...
hâlâ orada duruyor mu bilmiyorum, hatta hâlâ hayatta mı onu bile bilmiyorum ama bazen o zamanlara geri dönüp daha fazla teşekkür edebilmeyi diliyorum.
  portland geliyor gözümün önüne, sokağın karşısında çiçek satan hanımefendinin her sabah selam vermesi ve bir bardak bitki çayı ikram etmesi, içeriden yayılan güzel lavanta kokuları, beni dinlerken kahvesinden bir kaç yudum alıp giderken daima sarılması ve parfümünün güzel kokusu...
hâlâ orada duruyor mu bilmiyorum, hatta hâlâ hayatta mı onu bile bilmiyorum ama bazen o zamanlara geri dönüp daha fazla teşekkür edebilmeyi diliyorum.
devamını gör...
capoeira
          1993 yapımı güçlülerin dünyası isimli dövüş sanatı filminde de bol bol yer alan, savaşmayın dans edin mottolu spor dalı.
      
  devamını gör...
polisin evli çifti sosyal mesafe kuralı sebebiyle ayırması
          akşam aynı evde, aynı odada, aynı yatakta yatacak olan iki kişiden sosyal mesafe talep eden bir polisin işgüzarlığıdır. liyakate göre değil sadakate göre seçim yaparsan yaptıkları işlerden alacağın randımanda bu olur ancak.
      
  devamını gör...
günün ünlüsü seçilen tanımların çoğunun kalitesiz olması
          hepimizin kalite standartları pek tabii farklıdır, farklı olmalıdır. fakat gün içinde sözlükte yazılan şahane tanımlara denk gelmekteyim. kimisi hak ettiğince beğenilmiş kimisi biraz eksik beğeniyle yoluna devam etmiş. asıl anlamadığım bu seçilen tanımların neye göre seçildiği? çünkü dışarıdan bu tanımları okuyan biri sözlüğe gelmek istemez. dikkat çekici değil, mizahi anlamda eksik, bilgi tanımları az çok idare eder, sanatsal tanımlar çoğunlukla fena değil. eksik efendim. sosyal medya sözlüğü büyütme açısından en büyük dayanak. onu da böyle hoyratça kullanmak, değerlendirememek işin layıkıyla yapılmadığını gösterir. ayrıca özen gösterilmesi gereken bir konu olduğu kanaatindeyim. halihazırda az tanım varken en iyileri bulup paylaşmak çok zor olmamalı. fazlasıyla kibar, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir yönetim olduğunun farkındayım ama buna dediğim gibi olabildiğince dikkat edilmeli. inanıyorum, başaracaksınız.
      
  devamını gör...
asmak kesmek kelle uçurmak
          1971 yapımı ali baba ve kırk haramiler filminde söylenen kırk haramiler marşı olarak da bilinen şarkının korkutucu nakaratıdır.  
daha minik delikanlıyken mahallede "deli fatih" denen psikopat yarmanın bu nakaratı söyleyerek beni kovaladığından beri duyunca hala korkarım.
  daha minik delikanlıyken mahallede "deli fatih" denen psikopat yarmanın bu nakaratı söyleyerek beni kovaladığından beri duyunca hala korkarım.
devamını gör...
gereksiz yere pahalı olan şeyler
          hijyenik ped. keyfimizden satın almıyoruz bu ürünü. ihtiyaç. azcık insaf.
      
  devamını gör...
aşkım biz şimdi neyiz
          ilk kez sevişilen kızlardan duyulan ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan ahiret sorusu.
valla bilmiyorum, inan bilmiyorum. öğreneyim, ilk sana söyleyeceğim, söz.
  valla bilmiyorum, inan bilmiyorum. öğreneyim, ilk sana söyleyeceğim, söz.
devamını gör...
black mirror
          çok beğendiğim bir dizi. geleceğin ne getireceği çok açık. teknoloji ve yenilikler ilk zamanlardan beri iyiye kullanıldığında iyi şeyler oldu. kötüye kullanıldığında kaos oldu. bu dizi bunu çok iyi yansıtmış bir ayna.
      
  devamını gör...
friendzone
          ay ama ben seni arkadas olarak goruyordumun ecnebicesi. her fani bir gun bu bolgeyi deneyimlemek zorunda kalacak, maalesef.
ikili iliskilerde; sevilen tarafin, seven tarafi sozde incitmemek icin olusturdugu sacmalik bence. yani aklin ermedigi milattan once lise yillarini tenzih ederek konusuyorum tabii ki,
abi ben seni begendim, sen beni benim seni begendigim gibi begenmedinse -ki assssiri dogal bir sey bu- sal, ne demeye arkadas olarak devam etmeye calisiyorsun?
seven kisiye lan acaba gunun birinde beni de degerlendirir mi? dusuncesini niye sorgulatiyorsun, vicdansiz.
anlik gonul kaymasi haricinde kesinlikle bulunulmamasi gereken bolge. sevdigi alenen belli olan birisiyle arkadas olarak devam etme challenge, cepte yedekte bekler gibi, saf kotuluk.
kaybetme korkusu olan kisiler yapiyor bu zonelamayi diyorlar, bir sekilde irtibatta kalip, hayatindan haberdar olmak ama kendi hayatina dahil etmemek, sadece onun istedigi zaman gorusmek falan. valla darlandim yazarken.
olabildigince uzak durulmasi, insanlik icin en iyisi .
  ikili iliskilerde; sevilen tarafin, seven tarafi sozde incitmemek icin olusturdugu sacmalik bence. yani aklin ermedigi milattan once lise yillarini tenzih ederek konusuyorum tabii ki,
abi ben seni begendim, sen beni benim seni begendigim gibi begenmedinse -ki assssiri dogal bir sey bu- sal, ne demeye arkadas olarak devam etmeye calisiyorsun?
seven kisiye lan acaba gunun birinde beni de degerlendirir mi? dusuncesini niye sorgulatiyorsun, vicdansiz.
anlik gonul kaymasi haricinde kesinlikle bulunulmamasi gereken bolge. sevdigi alenen belli olan birisiyle arkadas olarak devam etme challenge, cepte yedekte bekler gibi, saf kotuluk.
kaybetme korkusu olan kisiler yapiyor bu zonelamayi diyorlar, bir sekilde irtibatta kalip, hayatindan haberdar olmak ama kendi hayatina dahil etmemek, sadece onun istedigi zaman gorusmek falan. valla darlandim yazarken.
olabildigince uzak durulmasi, insanlik icin en iyisi .
devamını gör...
