sunay akın
          devrim
temiz kalan tek yerdir devrim
bütün yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
astığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediği
söylememiştir dövülen
hiç bir hali
içinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve toplu iğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulüme
makas denen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabaları
bir kağıt gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksada sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kimbilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş.dize'lerinin sahibidir.
  temiz kalan tek yerdir devrim
bütün yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
astığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim
zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediği
söylememiştir dövülen
hiç bir hali
içinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve toplu iğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulüme
makas denen patronun
gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabaları
bir kağıt gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksada sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
kimbilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş.dize'lerinin sahibidir.
devamını gör...
önce ön yargılı daha sonra tiryakisi olunan şeyler
          filtre kahve efendim. nasıl içiyorlar o zift gibi acı şeyi diye sürekli arkadaşlarıma söylenirdim. birkaç denemeden sonra tiryakisi oldum. elimde kazan gibi kupa hep beraber takılıyoruz kahvemle. o mutlu ben mutlu.(swh)
      
  devamını gör...
konvansiyonel savaş
          iki düzenli ordunun bir cephede kitle imha silahlarını kullanmadan birbirlerine karşı tankla, tüfekle, stratejiyle mücadele ettikleri geleneksel savaş türüdür. bunun tam tersi de asimetrik savaştır.
konvansiyonel, yani conventional, 'geleneksel' demektir. ancak örf, adet anlamındaki geleneksellik değil, bir disipline bağlılık anlamındaki gelenekselliktir.
  konvansiyonel, yani conventional, 'geleneksel' demektir. ancak örf, adet anlamındaki geleneksellik değil, bir disipline bağlılık anlamındaki gelenekselliktir.
devamını gör...
yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler
          herkesi okula yeniden başlatırım. bu sefer dersler ahlak, görgü kuralları, hoşgörü, sevgi, vicdan, davranış eğitimleri ve saygı üzerine olur.
      
  devamını gör...
30 yaşından sonra anlaşılanlar
          bu yaşıma dek öğrendiğim hayat derslerinden birkaçını sizinle paylaşmak istiyorum sözlük halkı.
ilk olarak, evet yapar. sebebi olmasa da yapar. "bana bunu nasıl yapar" sorusunu bırakın.
babana bile güvenme lafı çok doğru. kişiler üzerinden gelecek planı yapmayın. yuva kurduğunuz insan da olsa büyük yatırımlar yapıp iş kurduğunuz insan da olsa herkes her an gidebilir. her zaman b ve c hatta d planınız olsun. ve unutmayın, güdülerinizi kapalı bir ağızla kendinize saklayın. olmamış hayallerinizi anlatırsanız bozulması çok mümkündür.
her şeyden öncesi sağlıktır. sağlıklı olduğunuz zaman kıymetini bilmiyorsunuz ama geçici hastalık yaşayan herkes ne paranın ne de statünün sağlığın yerini tutamayacağını bilir. her şeyden önce fizyolojik ve mental sağlığınıza iyi bakın. düzenli ve mümkün olduğunca doğal beslenin, yürüyüş yapın, stresten olabildiğince uzak kalın, beyninizi kitaplarla ve müziklerle besleyin sakın aç bırakmayın.
sürekli çalışın. emeklilik diye bir şey yok. 80 yaşında almancı ve emekli bir amcayla muhabbetim geçmişti. hala kurduğu şirkette sabah 7'de 8'de kalkıp tüm gün çalışıyor. üretin.
insanların düşüncelerine takılmayın. ve asla hayallerinizi bırakmayın. ilkokul arkadaşım hep futbolcu olmak istediğini söylerdi. neredeyse her 3 erkekten biri futbolcu olmak istiyordur çocukken. ama hepsi vazgeçer zamanla umutsuzluğa düşüp. kendisi şu an hatrı sayılır bir kulüpte oyuncu ve hayallerine güvenip kim ne derse desin peşinden giden herkesin ulaşabileceğinin kanıtı. bu dünya sizin dünyanız.
son nasihatım ise kulaktan dolma bilgilerle asla hareket etmeyin. etraflıca düşünüp taşınmadan asla kararlar almayın. okumadan imza atmayın, düşünmeden konuşmayın. karıncayı bile incitmeyin hiçbir kalbi kırmayın. mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız 30'unuzda hayatın kafanızı kıra kıra size bunları öğretmesini beklemeyin şimdiden kurun kendinize geleceğinizi. unutmayın, ipler sizin elinizde.
  ilk olarak, evet yapar. sebebi olmasa da yapar. "bana bunu nasıl yapar" sorusunu bırakın.
babana bile güvenme lafı çok doğru. kişiler üzerinden gelecek planı yapmayın. yuva kurduğunuz insan da olsa büyük yatırımlar yapıp iş kurduğunuz insan da olsa herkes her an gidebilir. her zaman b ve c hatta d planınız olsun. ve unutmayın, güdülerinizi kapalı bir ağızla kendinize saklayın. olmamış hayallerinizi anlatırsanız bozulması çok mümkündür.
her şeyden öncesi sağlıktır. sağlıklı olduğunuz zaman kıymetini bilmiyorsunuz ama geçici hastalık yaşayan herkes ne paranın ne de statünün sağlığın yerini tutamayacağını bilir. her şeyden önce fizyolojik ve mental sağlığınıza iyi bakın. düzenli ve mümkün olduğunca doğal beslenin, yürüyüş yapın, stresten olabildiğince uzak kalın, beyninizi kitaplarla ve müziklerle besleyin sakın aç bırakmayın.
sürekli çalışın. emeklilik diye bir şey yok. 80 yaşında almancı ve emekli bir amcayla muhabbetim geçmişti. hala kurduğu şirkette sabah 7'de 8'de kalkıp tüm gün çalışıyor. üretin.
insanların düşüncelerine takılmayın. ve asla hayallerinizi bırakmayın. ilkokul arkadaşım hep futbolcu olmak istediğini söylerdi. neredeyse her 3 erkekten biri futbolcu olmak istiyordur çocukken. ama hepsi vazgeçer zamanla umutsuzluğa düşüp. kendisi şu an hatrı sayılır bir kulüpte oyuncu ve hayallerine güvenip kim ne derse desin peşinden giden herkesin ulaşabileceğinin kanıtı. bu dünya sizin dünyanız.
son nasihatım ise kulaktan dolma bilgilerle asla hareket etmeyin. etraflıca düşünüp taşınmadan asla kararlar almayın. okumadan imza atmayın, düşünmeden konuşmayın. karıncayı bile incitmeyin hiçbir kalbi kırmayın. mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız 30'unuzda hayatın kafanızı kıra kıra size bunları öğretmesini beklemeyin şimdiden kurun kendinize geleceğinizi. unutmayın, ipler sizin elinizde.
devamını gör...
esprili kızların erkekler tarafından tercih edilmemesi
          espri yapmak zeka işidir. espri yapabilen insanı yanında istemeyen kişi de zekasını kullanabilen insan istemiyordur.
not: bir kızın espri yapamaması kezbanlık değildir.
  not: bir kızın espri yapamaması kezbanlık değildir.
devamını gör...
içinde istanbul geçen şarkı
          dostum bana izmir'i anlat
hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
dostum bana izmir'i anlat
hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
kederlerimi denizlere at
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım
bu şehir süslü boyalı kadın
izmir sen benim anamdın
gel yine kol kanat ger bana
ben koynunda uyumalıyım
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım
buradan
  hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
dostum bana izmir'i anlat
hüznüme biraz imbat kat
eski günlere geri dönelim
kederlerimi denizlere at
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım
bu şehir süslü boyalı kadın
izmir sen benim anamdın
gel yine kol kanat ger bana
ben koynunda uyumalıyım
yolum düşer uğrarım sana
kordon'da bir çay ısmarla bana
oturup konuşalım kana kana
istanbul bir yalan
söylenenlere inanma
alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
içimde sancır istanbul benim darağacım
gidiş o gidiş bir daha da senden
haber bile alamadım
buradan
devamını gör...
cinsiyetçilikten artık gına gelmesi
          sadece cinsiyetçilik mi? ırkçılık da en az onun kadar gına getirdi. bu iki lanetten insanımızın beyni ne zaman arınacak bilinmez.
      
  devamını gör...
normal sözlük online listesi
          sözlükte çevrimiçi yazarları ve fink attıkları başlıkları görebileceğiniz liste.
iko kendini en başa almış. diğerleri de uçurulacaklar sırasına göre listeleniyormuş.
  iko kendini en başa almış. diğerleri de uçurulacaklar sırasına göre listeleniyormuş.
devamını gör...
türkiye’de kahvehane cami kütüphane ve okul sayıları
          bir okul açan bir hapishane kapatır diyor victor hugo ne güzel söylüyor.maalesef biz daha mahallesindeki okul ne ise oraya gitmek zorunda kalan nesiller büyütüyoruz. imkanı olan taşları deliyor o ayrı ama durumu olmayana okumak survivor bu bir gerçek.her gün uzun uzun yol katedeceksin gençliğini çalacaklar zekisen bile süründürücekler.. okul çok mühimken halen cami yapılsın derdindeyiz. kimse kimseyi kandırmasın camiler artık oyunuz x partiye diyenlerle doldu taştı. lütfen elinizdeki din kozunu yavaşça yere bırakın azıcık vicdan varsa o yüreklerde..
      
  devamını gör...
normal sözlük kadınları arasındaki popülerlik çekişmesi
          yeniler bilmez ama burası bir zamanlar kafa sözlük'tü. işte bu kafa sözlük zamanlarında ilk başlarda bir aile gibiydik bizler. o zamanlar herkes birbirine karşı iyi davranır hoş bir şekilde yaklaşırdı. zamanla sözlüğe kayıtlar artmaya başlamış ve yeni yeni insanlar gelmeye başladı, işte tam bu anda sözlük yazarları arasında bir popülerlik çekişmesi başladı. erkekler bu çekişmede tribündeki yerini alıp kadınların birbirine olan karşı kin ve nefretini şaşkınlıkla seyretmeye başladı. 
şimdi bazen kadınların nickaltına başka bir kadının yazdığı şeyleri görünce, başka bir başlıkta yaptığı imaları görünce şaşkınlığım iyice artıyor ve ağzı açık bir şekilde seyrediyorum bu popülerlik çekişmesini.
eski zamanlarda çok fazla olmayan bu kin ve nefret şu anda en üst seviyeye çıkarak çekişmeyi çok farklı bir boyuta taşıdı.
hanımlar lütfen böyle yapmayın, sizin böyle yapmanız en çok bizi yani sizin sevdiğiniz sözlük erkeklerini üzüyor. bizi üzmeyin, sevin ve öpün.
  şimdi bazen kadınların nickaltına başka bir kadının yazdığı şeyleri görünce, başka bir başlıkta yaptığı imaları görünce şaşkınlığım iyice artıyor ve ağzı açık bir şekilde seyrediyorum bu popülerlik çekişmesini.
eski zamanlarda çok fazla olmayan bu kin ve nefret şu anda en üst seviyeye çıkarak çekişmeyi çok farklı bir boyuta taşıdı.
hanımlar lütfen böyle yapmayın, sizin böyle yapmanız en çok bizi yani sizin sevdiğiniz sözlük erkeklerini üzüyor. bizi üzmeyin, sevin ve öpün.
devamını gör...
anormal sözlük haber ajansı
          üşenmedin mi acar muhabir, diye diye okuduğum haber. yalnız yazım tarzı güzel, okutuyor kendisini.
habere gelirsek, sözlük adetidir; kaynaksız habere inanılmaz. bir daha kaynakla gel.
  habere gelirsek, sözlük adetidir; kaynaksız habere inanılmaz. bir daha kaynakla gel.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
          3 kere, fifa dünya kupası' nı kazanmam gerek,
kariyerimde 1281 gol atarak kırılması çok zor olan bir rekora imza atmam gerek,
6 defa bir maçta beşer gol, 30 defa bir maçta dörder gol atmam, tam 92 maçta da hat-trick yapmam gerek.
sorun şu ki benim futbola hiç kabiliyetim yok, acaba 23jordan nickini mi alsaydım?
  kariyerimde 1281 gol atarak kırılması çok zor olan bir rekora imza atmam gerek,
6 defa bir maçta beşer gol, 30 defa bir maçta dörder gol atmam, tam 92 maçta da hat-trick yapmam gerek.
sorun şu ki benim futbola hiç kabiliyetim yok, acaba 23jordan nickini mi alsaydım?
devamını gör...
ölümün üstesinden gelme yöntemi olarak otobiyografi
          bir elias canetti yöntemidir. 
birçok edebi figürün ölümsüz olmak için takıntılı bir isteği vardır. elbette kimse ölmek istemez. woody allen gibi düşünen yazarlar da vardır dünyada. bir sözlük yazarı olarak ben de woody allen ile aynı fikirdeyim:
ben ölümsüzlüğü eserlerimle elde etmek istemiyorum; ölmeyerek elde etmek istiyorum.
ben de ölmeyecek ölümsüz olmak isteyenlerdenim. ama canneti gibi eserleri ile ölümsüz olmak isteyen yazarlar da çok sayıda mevcut.
bunların arasında en bilinen yazarlardan bir tanesi elbette ki franz kafka’dır ve franz kafka benim için sadece büyük bir yazar değil, aynı zamanda bir yol gösterici, bir yaşam kaynağı, hatta bir peygamberdir. ancak kafka ölümsüzlüğe ulaşmak için kendi çevresinde sahte bir gizem yaratmış ve bunu yaparken de en yakın arkadaşı max brod’u maşa gibi kullanmıştır.
yukio mişima gibi bazı yazarlarsa ölümsüzlüğe ölerek ulaşmaya çalışmışlardır. törensel bir intiharla hatırlarda kalarak ölümsüz olmak isteyen mişima ile aynı fikirde olan birçok yazar vardır. virginina woolf da bunlardan bir diğeridir. ernest hemingway, stefan zweig, mayakovsi. hepsi görkemli intiharları ile ölümsüzlüklerini perçinlemeye çalışmıştır.
elias canetti ise daha kurnazca bir iki yöntem uygulamıştır. birinci yöntem; birçok eserini yarım bırakmak olmuştur. bunun nedeni ise eserleri yarım olduğu için yayımlanmayacak ancak ölümünden sonra bulunduğunda yayımlanıp yazarın hatırlanmasını sağlayacaktır.
bununla da yetinmez canetti. otobiyografik eserler yazarak ölümsüzlüğünü perçinlemek ister.
kurtarılmış dil, kulaktaki meşale, gözlerin oyunu otobiyografik bir üçlemedir. soylu sınıfın sonbaharı ise öyle değilmiş gibi görünse de yazarın tamamen kendini anlattığı bir deneme kitabıdır.
aynı şekilde insanın taşrası, sinek azabı ve saatin gizli yüreği de yazarın çaktırmadan ya da açık açık kendini anlattığı kitaplardır.
otobiyografi yazmak sizin ölmeyerek ölümsüz olmanızı sağlamayabilir ama yan anlam bir ölümsüzlük için iyi bir yönetimdir.
  birçok edebi figürün ölümsüz olmak için takıntılı bir isteği vardır. elbette kimse ölmek istemez. woody allen gibi düşünen yazarlar da vardır dünyada. bir sözlük yazarı olarak ben de woody allen ile aynı fikirdeyim:
ben ölümsüzlüğü eserlerimle elde etmek istemiyorum; ölmeyerek elde etmek istiyorum.
ben de ölmeyecek ölümsüz olmak isteyenlerdenim. ama canneti gibi eserleri ile ölümsüz olmak isteyen yazarlar da çok sayıda mevcut.
bunların arasında en bilinen yazarlardan bir tanesi elbette ki franz kafka’dır ve franz kafka benim için sadece büyük bir yazar değil, aynı zamanda bir yol gösterici, bir yaşam kaynağı, hatta bir peygamberdir. ancak kafka ölümsüzlüğe ulaşmak için kendi çevresinde sahte bir gizem yaratmış ve bunu yaparken de en yakın arkadaşı max brod’u maşa gibi kullanmıştır.
yukio mişima gibi bazı yazarlarsa ölümsüzlüğe ölerek ulaşmaya çalışmışlardır. törensel bir intiharla hatırlarda kalarak ölümsüz olmak isteyen mişima ile aynı fikirde olan birçok yazar vardır. virginina woolf da bunlardan bir diğeridir. ernest hemingway, stefan zweig, mayakovsi. hepsi görkemli intiharları ile ölümsüzlüklerini perçinlemeye çalışmıştır.
elias canetti ise daha kurnazca bir iki yöntem uygulamıştır. birinci yöntem; birçok eserini yarım bırakmak olmuştur. bunun nedeni ise eserleri yarım olduğu için yayımlanmayacak ancak ölümünden sonra bulunduğunda yayımlanıp yazarın hatırlanmasını sağlayacaktır.
bununla da yetinmez canetti. otobiyografik eserler yazarak ölümsüzlüğünü perçinlemek ister.
kurtarılmış dil, kulaktaki meşale, gözlerin oyunu otobiyografik bir üçlemedir. soylu sınıfın sonbaharı ise öyle değilmiş gibi görünse de yazarın tamamen kendini anlattığı bir deneme kitabıdır.
aynı şekilde insanın taşrası, sinek azabı ve saatin gizli yüreği de yazarın çaktırmadan ya da açık açık kendini anlattığı kitaplardır.
otobiyografi yazmak sizin ölmeyerek ölümsüz olmanızı sağlamayabilir ama yan anlam bir ölümsüzlük için iyi bir yönetimdir.
devamını gör...
800 tanım giren 100 yazara kitap hediye edilmesi
          herkesin hâlâ şansının olduğu durum. an itibari ile sözlüktekli entry sayısı 7200l'erde.  başlıklarda farklı kişileri de gördüğümüze göre bunların hepsi 9 kişi tarafından girilmiş olamaz. diyelim ki bunların hepsi dokuz kişi tarafından girildi. geriye 91 kişilik boş kadro kalmakta. ayrıca 800 * 100 = 80.000 entry yapar. ne zaman ki entry numaraları bu civara yaklaşır, o zaman gerçekten ilk 100 içerisinde olmak için çabalamanız gerekiyor demektir. o vakte kadar, klavyeniz temiz olsun sayın yazarlar.
      
  devamını gör...
kelebekler vadisi
          şimdi orada olmak vardı ile başlar kelebekler vadisi muhabbetleri.
objektifimden onlarca foto yüklerdim ama en güzeli senin çektiğin olacaktır.
ben çok geç keşfetmişim. elin yeni zelandalasını vadinin üzerindeki george house pansiyonda görünce anladım. vadinin üzerinde dediysek baya bir üzerinde. inmek mi kolay çıkmak mi dersen, çıkmak derim. farklı yıllarda kaldım. her geldiğimde değişmiş gördüm. pansiyonun nefis manzarası, harika yemekleri vardı. işletenler son zamanlarda aile içi sıkıntı yaşamışlar, son durumu bilmiyorum.
vadiye kara yolu ulaşımı yok. ya fethiye ölüdeniz belcekız plajından kalkan tekneler var ya da faralya (uzunyurt) köyünden patika yol. patika yolda 3 tane ipli iniş var, dikkat etmek lazım. ölümlü kazalar olmuşluğu bile var. unutmadan faralya köyü likya yolunun da başlangıcı sayılır. başlangıçtan sonraki ilk durak diyelim.
vadi sarp kayaların arasında, v şeklinde içeri doğru daralıyor.
plaj kum ama kıyıda yer yer çok iri kayalar var. açık denize bakıyor ve dalglara açık. iskele yok.
konaklama için çadır kiralıyorsun. kahvaltı ve yemeği servisi var. yapacak şeyler sınırlı. güzelliği de burada. uzaklaşmak. gecesi çok daha güzel. bu yüzden gecelerin uzun olduğu aylar daha da güzel. temmuz-agustos gibi çok sıcak.
vadinin içinde arka tarafta iki ayrı küçük şelale var. yaz zamanı suları çok çok azalsa da gölge ve serin oluyor. kelebek falan beklemeyin. vikipedide sağda solda kaplan kelebeği vs yazabilir. kalmamış canım. 10 yıldır yoklar. ya da tek tük var diyelim.
yaz aylarında vadiye ölüdenizden günü birlik tekneler gelirse ve siz vadideyseniz saklanın. onlar gidince tekrar çıkın saklandığınız yerden. gürültücüler, koku ve kirlilik yapıyorlar. bunlar eski anılar, farklı memleketlerden güzel insanlar geliyordu, macarlar, almanlar, avusturyalılar vs. işleyişler değişmiş olabilir. kasıntısı da var, en doğalı da ama kafalar güzel.
her ne kadar değişmişse bile rock pub çok ayrıdır.
vadinin tepesinde gün batımı manzarası çok keyflidir. tüketim çılgını olmayan gezginler daha çok zevk alacaktır.
  objektifimden onlarca foto yüklerdim ama en güzeli senin çektiğin olacaktır.
ben çok geç keşfetmişim. elin yeni zelandalasını vadinin üzerindeki george house pansiyonda görünce anladım. vadinin üzerinde dediysek baya bir üzerinde. inmek mi kolay çıkmak mi dersen, çıkmak derim. farklı yıllarda kaldım. her geldiğimde değişmiş gördüm. pansiyonun nefis manzarası, harika yemekleri vardı. işletenler son zamanlarda aile içi sıkıntı yaşamışlar, son durumu bilmiyorum.
vadiye kara yolu ulaşımı yok. ya fethiye ölüdeniz belcekız plajından kalkan tekneler var ya da faralya (uzunyurt) köyünden patika yol. patika yolda 3 tane ipli iniş var, dikkat etmek lazım. ölümlü kazalar olmuşluğu bile var. unutmadan faralya köyü likya yolunun da başlangıcı sayılır. başlangıçtan sonraki ilk durak diyelim.
vadi sarp kayaların arasında, v şeklinde içeri doğru daralıyor.
plaj kum ama kıyıda yer yer çok iri kayalar var. açık denize bakıyor ve dalglara açık. iskele yok.
konaklama için çadır kiralıyorsun. kahvaltı ve yemeği servisi var. yapacak şeyler sınırlı. güzelliği de burada. uzaklaşmak. gecesi çok daha güzel. bu yüzden gecelerin uzun olduğu aylar daha da güzel. temmuz-agustos gibi çok sıcak.
vadinin içinde arka tarafta iki ayrı küçük şelale var. yaz zamanı suları çok çok azalsa da gölge ve serin oluyor. kelebek falan beklemeyin. vikipedide sağda solda kaplan kelebeği vs yazabilir. kalmamış canım. 10 yıldır yoklar. ya da tek tük var diyelim.
yaz aylarında vadiye ölüdenizden günü birlik tekneler gelirse ve siz vadideyseniz saklanın. onlar gidince tekrar çıkın saklandığınız yerden. gürültücüler, koku ve kirlilik yapıyorlar. bunlar eski anılar, farklı memleketlerden güzel insanlar geliyordu, macarlar, almanlar, avusturyalılar vs. işleyişler değişmiş olabilir. kasıntısı da var, en doğalı da ama kafalar güzel.
her ne kadar değişmişse bile rock pub çok ayrıdır.
vadinin tepesinde gün batımı manzarası çok keyflidir. tüketim çılgını olmayan gezginler daha çok zevk alacaktır.
devamını gör...
milena'ya mektuplar
          her ne kadar sevmeyenler olsa da bir yazarın bir kadına karşı olan duygularını bütün çıplaklığı ile görebileceğiniz harika bir kitaptır. mektuplardan oluşur ama ona rağmen hep merak edersiniz sonrasını.  okuduğunuz çeviri eğer en sonda milena'nın da yazdığı birkaç mektup olan bir çeviri ise bitirdiğinizde bir sürü duyguyu aynı anda yaşarsınız.  içinde onlarca alıntı var altını çizdiğim ama tek bir tanesini yazayım.
“ iki kişilik eksiklik ... “
  “ iki kişilik eksiklik ... “
devamını gör...
heves kırmak için yaratılmış insan
          bu insanlar genelde kendileri bir baltaya sap olamadıklarından olanların da hevesini kırıp iç rahatlatırlar. ruh emiciler de denebilir. görüldüğü yerde koşarak kaçmanızı tavsiye ederim.
      
  devamını gör...

