tam bir şehir bebesiyim. anne tarafımın da baba tarafımın da köyü yoktu. hayatımda ilk defa köye de bir ilkokul gezisinde gidebildim zaten.

neyse efenim sanırsam ben 5-6 yaşlarındayken, bir şehirler arası yolculuğa çıktık. tarlaları, koruları falan ilk kez görüyorum. hepsinde farklı farklı boylarda değişik değişik bitkiler. arabanın camına yapışmışım hepsini tek tek soruyorum.

"baba bu ne? babaa bu ne? peki şunlar nee?"

o da bu kola ağacı, bunlar gazoz ağaçları, bunlarda bonibon yetişiyor diye ciddi ciddi bütün sorularımı yanıtlıyor.

trollemeleri sayesinde uzunca bir süre kola, jelibon ve çikolataların ağaçta yetiştirildiğini sandım. sonra bir gün ilkokulda bizi eti'nin fabrikasına geziye götürdüler de meseleyi çakabildim.

vallahi allah devletimize zeval vermesin. düşünsene evde eğitimin yasal olduğunu. troll babası olanlar yandı.
devamını gör...

kaybettik diye üzüldüğümüz insanların gidişi kurtuluşumuz oluyor.
devamını gör...

umarım ağız boştur.*

bir akşam,annem, babam, eniştem ve teyzem ile yemek sofrasındayız..
eniştem de benim karşıma denk gelmiş, en sevdiğim yemek var.
iştahla yerken bir hapşırık oldu ve benim yüz..*

görgü tanıkları
1.kişi: karşıdan sana doğru gelen bir toz bulutu gördüm.
2.kişi: o çok yavaş geçen bir an'dı.

bu da böyle bir anımdır.*
devamını gör...

google’ın hazırladığı bir doodle ile kutladığı gündür. pek beğenmesem de emeğe saygı duyarım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

fobi olmuştur çoğumuzda. allahım kaçırırsam sonsuza kadar bu soğuğu çekeceğim, sonsuza kadar pişmaniye yiyip, kafa yastıklarının üzerinde uyuyacağım, diye kâbus gördürtür insana.
devamını gör...

yüreğimi dağlayan şarkılardan birini açtım, uzandım yatağıma, "uzanacağım" yalanını belki de bininci kez söyledikten sonra sessiz sessiz ağlamaya başladım. bilmiyorum kaç saat ağlarım. umarım nefes alabilecek kadar rahatlatır.
devamını gör...

her yıl sınav döneminde hocalar ve öğrencilerin tartışma sebebi olan harf.
kaldırıldığı takdirde olacaklar:
"bu yıl şirketimizin karı %10 arttı."
kar mı? karı mı? yoksa kârı mı? aklımda deli sorular. *
devamını gör...

bir kee ramsorrun kısa filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
izlediğim en komik ve en çok güldüğüm kısa filmlerden biri oldu bu. gerçekten eğlendim izlerken ve yaşananlar ergenlik dönemlerine has alınganlık hikayelerini hatırlattı bana.

herkes kendine bir rol biçer ve ona göre davranırken birisi sizin alamet-i farikanız olan bir şeye göz koyunca bu size karşı yapılmış en büyük hakaret sayılırdı. çocukken ikimiz de ninja kaplumbağalardan leanardo’yu sevdiğimiz için en yakın arkadaşımla küsmüştüm mesela.

bir kez de izmir’e atletizm turnuvası için gittiğimizde üç arkadaş forma almaya karar verdik kendimize. ben hemen juventus formamı alıp çıktım ama diğer iki arkadaşım barcelona forması almaya karar verdi. biri daha büyük barcelona hayranı olduğu için aldı formayı, diğeri trabzonlu olduğu için. ikisi de aynı formayı alınca barcelona hayranı olan arkadaşım trabzonlu arkadaşıma küsmüştü. o kadar bayrak yarışında yer değiştirmek zorunda kalmıştık ikisi birbirinden bayrak almasın diye.

elbette bunlar belli bir yaşta anlam verilebilen şeyler. peki ya bunu yapanlar koca koca adamlarsa? selam olsun sergio leone ve clint eastwood’a.


the men with no name
devamını gör...

"gamzedeyim deva bulmam" değildir doğrusu.
"gam-zedeyim deva bulmam"dır.
devamını gör...

sözel bir bölüm okumaktır.

sözel bir bölüm okumak için, sözel yanınızın kuvvetli olması gerekir.

sözel yanınızın kuvvetli olması demek, kıyısından kenarından edebiyat bilgisinin de olmasını gerektirir.

zira tarihi anlayabilmek için, edebiyatı da anlayabilmek gerekir.

ancak tarih bölümü okuyup, bitirip hala dahi anlamındaki de'leri ayıramıyorsanız, açıkta kalmanız olasıdır.

toparlarsak: açıkta kalıp suçu çevreye atmak yerine, kendinizi geliştirebilirseniz; belki bir gün şirinleri görebileceğiniz bir tarihçi olmanız için gerekli olan eylemdir.
devamını gör...

bana “istanbul’dan clisson’a nasil gidilir?” gibi abuk bir soru googlelattiran, afisini gordugum an gozlerimin dolmasina neden olan, efffffsonello line-upli metal/hard rock muzik festivali.
cildirirsin.

gun icinde durup durup afisini aciyorum; anlik akil tutulmami yasayip, agzimin kenarindan akan salyalarimi temizleyip hayatima devam etmeye calisiyorum. (bkz: o ney gardaş yarısını bana ver)

pandemiyle heba olan 2 yilin acisini cikarmak aha boyle yapilir diyor herifler. bolum sonu canavarini tum tuslara basarak gecmek gibi; 350 grupluk festival ne demek lan, oldu olacak toplanak allah diyek.

bucketlist’imin #1 numerosu olarak, simdiye kadarki tum birikimimi ve bugunden sonra kenara atacaklarimi feda edecegim sana aslanim.

ya pi la cak.
devamını gör...

annen biliyor mu perdesinden elbise yaptığını?
(bkz: iron man)(bkz: avengers)
devamını gör...

miladi takvimde şu anda bulunduğumuz hicri yılın 50 yıl sonrasını yaşıyoruz evet. tam böyle 1490'lar.
devamını gör...

(bkz: ne saçma salak başlıklar)
devamını gör...

ilk defa birinin nick altını açıyorum. hayırlı uğurlu olsun. daha şimdi taze yazar oldu tebrik ederim. keyifli sözlükler keyifli okumalar dilerim. *.
devamını gör...

sevgili sözlükdaşlar,
karalama defterine alternatif bir başlık bulmanın mutluluğu içerisindeyim. o karalama defteri ne çekti bizden.. doldu doldu taştı. biraz da buraya dökelim o zaman..
günlerden cumartesi, aslında pek bir önemi yok günlerin benim için. tarihlerle de aram yoktur benim. bu yüzden sevdiğim insanların doğum günleri için hatırlatma kurarım telefona. yediğim zılgıtların etkisi büyüktür tabii..
ne zamandır bu umursamazlığın içindeyim ben. ne yazık ki kaçırdım orayı...
zihnimle alay ediyorum bazen pek keyifli. öyle dediğime de bakmayın, zoruma gidiyor aslında yerli yersiz sert vuruşlarım. sahip çıkıyorum hepsine, en sevmediğim özelliklerime bile. bu yüzden değişim çok rötarlı geliyor. gelincede diyor ki bu kadar kafa tutman ne haddine!
iki dakika içinde kendimi dibe çekebilirim. bu muazzam yetenek nereden geldi bana? cadılık mı var hamurumda?
ruhum kaotik bir zorbalığın içindeyse evden çıkamaz bedenim. sürüklemek gerekiyor beni. şöyle saçından tutup gel buraya denmeli. o zaman bile sorguluyorum neredeyim,nereye gidiyorum, bırak beni! halbuki gitmek ister hep. bu ne yaman çelişki.. pek nazlı değildir aslında sadece bilinmezlik iksiri ürpertir, titretir içini.. bu korkusu aynı zaman da umududur. o kadar absürt bir ilişki.
bilmediğin yollara savrulmalı aslında başka yerler keşfetmeli. insan başka türlü nasıl yaşar? dedim ki kendime çık dışarı gör evreni. hepsini göremezsin ama azıcık ucundan yeterli...

aldım.. verdim... ben seni yendim...
yenemedi.. şimdilik.
devamını gör...


özgün bir çift, hem evli olup hem ortak bir iş yapmak kolay olmamalı. keşke daha fazla görebilseydik onları...
devamını gör...

benim gibi birisi ayın en iyi 9. yazarı olduğuna göre burada herhangi bir kaliteden bahsetmek tartışmaya açıktır*
devamını gör...

1. nesil yazarım diye çevreme hava atma nedenimdir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim