"sonrasını düşünmeden" anlamında kullanılan yeni nesil sözcük öbeği.
devamını gör...

insan senaryoda berkun oya, kadroda haluk bilginer, engin günaydın, binnur kaya, irem sak, okan yalabık, öner erkan, fatih artman; konuk oyuncu olarak halit ergenç, bergüzar korel gibi isimleri görünce çok çarpıcı bir film bekliyor.

acaba kim şöyle bir kadroyu toplayıp deneysel bir şeyler deneyelim diye bir öneride bulundu, gerçekten merak ediyorum. film genel anlamıyla eğlenceli ama bir olmamışlık var. sanki senaryonun bir kısmını birileri yazmış da tamamlayacağı yerleri sonraya bırakmış, başka biri gelip senaryoyu devam ettirmiş ve o yerleri tamamlayamamış gibi. hatta abartarak söyleyeyim sanki 5-6 bölümlük bir mini dizi için başlanmış da filme çevirmişler gibi. karakterler var, içi boş. o karakterler neden var anlamıyoruz.

--! spoiler !--

mesela bu küçük caner karakteri neden anlatıldı bize? sadece denyo sahnesi için mi izledik? (çocuk oyuncunun başarısı da muazzamdı bu arada. karakteri sevmesem de oyuncu müthis.)

fatih artman'ın oynadığı karakter neden var? derinliğine neden inilmedi? dışarıda yemek yeme sahnesinin bize vermek istediği şey ne? yemeksepeti olmasa böyle olurdunuz demek mi istenmiş?

irem sak'ın oynadığı sevgili karakteri neden o kadar uzun tutulmuş? tamam anladık, kadın asıl olayı göremiyor bir noktaya takılıp kalıyor da. kolye muhabbetine kustum yani. film bunla başladı, 3-4 farklı yerde yeniden gösterildi ve bununla bitti.

erbil'e çorba getiren kadın karakter ve erbil'in karısıyla konuştuğu sahne neden var?

youtuber çocuğun ailesinin olduğu sahne niye var? gerçekten filmde bize ekstra ne kattı?

--! spoiler !--
devamını gör...

tıp fakültesi okurken kimse rakibin değildir, not paylaşımı en üst noktadadır kimse kimseden notunu bilgisini saklamaz, tabi ki istisnalar mevcut, ki zaten hipokrat yemininde de bulunur bilginin karşılıksız aktarmaya olan sözümüz.

sınıf geçmek zaman zaman zorlayabilir zaten uzun olan mesleğe adımınız gecikeceği için stres altında hissedebilirsiniz kendinizi.
6.seneye geldiğinizde intörnlük denen ne olduğu belirsiz bir döneme girilir. yarı doktor yarı hemşire olursunuz , hemşirelerin yapmadığı işler ,asistanların angarya gördüğü işler ,nöbet ,hasta muayenesi , pratisyenlik için tecrübe kazanmak , düşünüyorsanız tus çalışma derken zorlu bi periyota girersiniz. tabi bu dönemin harika bir yönü vardır ; maaş almaya başlarsınız... şaka şaka ne harikası 600 lira bi şey alırsınız işte çok da şey etmeyin.

ama bu zorlu dönemin sonunda o hayallerini kurduğunuz harika gün gelir evet evet artık mezun olmuşsunuzdur. 6 senelik okulunuz bitmiş ve artık gerçekten doktorsunuzdur.. muhteşem değil mi? değil işte... şanslıysanız ilk tercihinize yerleşirsiniz dhy denen atamada. değilseniz devlet nereye atarsa belki şırnak belki diyarbakır şans işi. olsun be dersiniz en azından atandık yerimiz belli..başlarsınız göreve iki gün sonra başhekim gelir ve hop o da ne geçici görev selamun aleyküm demiş bile size..ama ev tutmuştum bu ilçeden diğeri daha uzak diyemeden imzalar atılır ve yeni hastanenize geçersiniz. toplum sağlığı merkezi veya acil serviste görev yapılır genelde. intörnlükte kimse size pratik bilgi vermediği için zorlanmanız kuvvetle muhtemeldir. maaş olarak 6civarı alırsınız. 6bin maaşı kalem kalem verdikleri için asıl maaşınız 3.5tir aslında. yani kalanı ekstradır. başakşehir çam sakurada bir dönem olduğu gibi 3.5 bine de insan hayatıyla uğraşabilirsiniz . döneri varsa hastanenizin şanslısınız 8e kadar varabilir maaş ama çoğu hastane battığı için o da zor sanırım. ha tus kazanamadıysanız geçici görev ,hastalar , verilen beyaz kodlar, gelen şikayetler ,pratisyenlik derken onunla da uğraşırsınız.

lan bi kazanayım tusu rahatım dersiniz dershaneler de bunu aşılar size verin parayı kazandıralım hayatınız kurtulsun... verirsiniz parayı çalışırsınız günde 6-7 saat kazanırsınız evet artık uzmanlığa geçiş yapmışsınızdır asistan doktorsunuzdur...herkes kazanayım mutlu olucam hayalleri kurarken mutlu olmaya zaman bulamadan ayda en az 10dan başlayan üst sınırı bulunmayan nöbetler gelir.bu nöbetlerse günde 3 saat uyursanı şanslı sayılırsınız. yaklaşık iki sene böyle devam eder.kafayı sıyırmazsanız çok şanslı sayabilirsiniz kendinizi çünkü altınıza çömez geldikçe rahatlamaya başlarsınız zira artık onlar zorlanmaya başlamıştır. uzmanlık eğitimi bitince zorunlu göreve başlarsınız maaşı pratisyen maaşından pek de farklı olmaz. bi de yan dal yapayım dersiniz binbir emek verip onu da kazanırsınız... yan dal sonrası tekrar zorunlu hizmet yaparsınız. yaşınız her sınavı ilkinde kazandığınızı hiç sınıfta kalmadığınızı her şeyin mükemmel gittiğini düşünürsek 35e dayanır. hayırlı olsun artık bir yandal uzmanısınızdır. bu kısımdan itibaren pek bilgim olmadığı için sonrasını bilemeyeceğim. ..

sonuç olarak bana sorarsanı tıp yazayım mı diye hayır yazmayın derim. siz bana tekrar tıp yazar mısın diye sorarsanız evet yazarım. samimi arkadaşlıklar hekim dayanışması ve benim karakterime uygun gelmeyen patrona yalakalık gibi muhabbetlere canınız istemediğini sürece girmezsiniz. kendi yağınızda kavrulursunuz halk sizi çok zengin sanırken. bu arada aldığınız her kuruş ananızın ak sütü gibi helaldir. bütün sağlık çalışanları için söylüyorum bunu. eksiği çok fazlası hiç yok bu maaşın. 48 saatte 40 saat insan hayatıyla uğraşmayan anlamaz bunu.

galiba dağınık yazdım ama içimden geldiği gibi planlamadan birinci sınıftan pratisyenliğime kadar olan zamanı gözümün önüne getirerek yazmaya çalıştım. sorusu olan bütün gençlere mesaj kutum açıktır.
devamını gör...

sevgili coldboy ile konuşulacak çok şeyi birkaç dakikaya sığdırmaya çalıştık. böylesine bir günde kadının gücünden bahsetmeyi isterdik. biz yer yer söyleyecek kelime bulamadık, size bıraktık söylenecekleri. kadın cinayetlerinin son bulması dileği ile, emekçi kadınlar günü kutlu olsun.
devamını gör...

ben yandım siz de yanın.* susmuyor beynimin içi susmuyor!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gürültü yapmak
gürültü yapmak
gürültü yapmak
devamını gör...

imparator caesar augustus'tan dolayı, romalılar tarafından ilk kez caesaraugusta olarak belirlenmiş, daha sonra endülüs emevileri tarafından saraqusta olarak değiştirilmiş olan ve günümüzde ingilizcede saragossa olarak da geçen ismiyle, aragon özerk bölgesinin başkenti olan şehir.

aljaferia sarayı hakkında küçük birkaç bilgi için;
(bkz: aljaferia sarayı)
devamını gör...

evime gelip ne yapıyorsunuz yanlız mı yaşıyorsunuz diyebilen (merkeze 25km uzakta bağ evi ve bu yol sadece benim evime çıkıyor).
hakkında defalarca savcılığa dilekçe verip hala utanmadan kontrol etmeye geldim iyimisiniz yaşıyor musun diye soran hayvan oğlu hayvan, onun yüzünden ilçe emniyet müdürü ile kanka oldum nasıl bir salaktır anlamış değilim.
not evin etrafına kamera kurduk eve bireysel silah ve tüfek koyduk elimde silah ile iki defa karşıladım gelmiyor artık.
devamını gör...

fakir baykurt'tur, talip apaydın'dır
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tek aşk beşiktaşk
devamını gör...

(bkz: dopamin bağımlılığı)
devamını gör...

türk insanının eleştiri kabul etmemesi olarak değiştirilmesi gereken başlık.
devamını gör...

en sevdiğim çizgi filmlerdendir. ahh chen, cedric'in üzümlü keki...bazı mutluluklar üzümlü kek kadar imkansız oluyor. ama bu vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor. sonunda kaybetmek olsa da pes etmeden o yolda ilerlemek çok değerli. bu çizgi filmi izlerken bu dersi çıkarmıştım.
devamını gör...

simdilik öğrenci 3 seneye doktor belki 7 seneye psikiyatrist
devamını gör...

yunan mitolojisine göre cehennemdir. katiller ve tanrılara isyan edenler yeraltının en dipteki katmanı olan tartaros'a gönderilir. hades tarafından yönetilir. ölüler diyarının en altında, hades'in bile en uzağında yer alır. ılyada'da tartaros'la dünya arasındaki mesafe ile dünyayla cennet arasındaki mesafenin eşit olduğu yazar. hesiodos'a göre ağır bir demirin cennetten dünyaya düşmesi dokuz gün sürer. yine hesiodos'a göre dünyadan tartaros'a ulaşması bir 9 gün daha sürer.
devamını gör...

her ebeveynin bir gün yüzleşeceği korku dolu bir dönemdir. maalesef ki tamamen çocuğun karakterine huyuna kalmış bir durum. hiç uğraşmadan 3 günde halleden de oluyor 3 ayda beceremeyen de oluyor. bu konuda yazılmış çizilmiş yabancı dilden türkçeye çevirilmişler dahil bir çok kitap var. 200 sayfalık kitabı okuduk ama hiç birisini uygulamaya fırsat/gerek kalmadan bizim ufaklık 3 günde halletti bu işi büyük ölçüde.

tamamlandıktan sonra ebeveyn büyük ölçüde rahatlıyor. sürekli bez/ıslak mendil taşıma derdi ortadan kalkıyor. günde 2 kez boklu bezi açıp her seferinde burnunuzun çürümesi gibi dertler ortadan kalkıyor. bez masrafı da ortadan kalkıyor.

gece ıslatması ise bu eğitimin dışında bence. çocuğun bunun bilincine varması ve gece çişini tutması 1-2 yıl alabiliyor.
devamını gör...

köpeklerin sahiplenilmesi ve doğru bir şekilde kısırlaştırılması yapılacak en doğru eylemlerden biridir. böylelikle aç kalan hayvancağızlar kimseye saldırmazlar.eminim ki onlar da bizle uğraşmaya meraklı değildir.
(bkz: nickinin hakkını vermek)
devamını gör...

bozulunca da mekanik center olsun deriz artık.
akıllarda tek bir soru var: ölünce cennete gidecek mi?
devamını gör...

günde üç beş hurma ile karnını doyuran peygamberin asla doymak bilmeyen ümmetinin icraatidir.
devamını gör...

90 sonlarından kalan gömlek ve kazaklarım var.yenilere göre onları daha çok giyerim.sapasağlam duruyorlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim