casper (çizgi dizi)
          duvardan geçen ama bacada sıkışan küçüklüğümüzün sevimli mi sevimli çizgi film hayaletidir.
aynı isimle bir de teknoloji markası vardır. bilgisayarlarının kullanışlı olduğu fakat telefonlarından uzak durulması tavsiye edilir.
  aynı isimle bir de teknoloji markası vardır. bilgisayarlarının kullanışlı olduğu fakat telefonlarından uzak durulması tavsiye edilir.
devamını gör...
redd
          kült denecek şarkılara imza atmış türk rock grubu. mutlu olmak için, nefes bile almadan hakikaten kült eserler. siyasi duruşlarını da çok seviyorum.
      
  devamını gör...
küllerinden
          şebnem ferah’ın parmak izi albümüne ait şahane bir rock şarkısıdır. an itibariyle dinliyorum da cidden şarkı on numara beş yıldız ya. başlığını açmadan duramadım.
şarkının sözleri;
bu puslu bekleyiş sona ermeden önce
olur da zamanım yetmezse
ayna, ayna, ayna söyle ona
yakarım gemileri de limanları da
hep yasla yaşamak nasıldır bilir misin
hiçbir şeyden korkmamak
ayna, ayna, ayna söyle bana
yakarım gemileri de limanları da
bana aşktan bahset, çok sevmekten
sonra vazgeçtiğinden
söz verdiğinden
sonra pişmanlığından
gemileri de limanları da
her şeyi yakarım, anıları da
bana aşktan bahset, tek gerçeğinden
belki o gün doğar kalbim yine küllerinden
bu sessiz film bitip perde inmeden önce
akan yazılar sana görünmezse
ayna, ayna, ayna söyle ona
yakarım gemileri de limanları da
hep yasta yaşamak nasıldır bilir misin
güldüğün her an biraz ağlamak
ayna, ayna, ayna söyle bana
yakarım gemileri de limanları da
bana aşktan bahset, çok sevmekten
sonra vazgeçtiğinden
söz verdiğinden
sonra pişmanlığından
gemileri de limanları da
her şeyi yakarım, anıları da
bana aşktan bahset, tek gerçeğinden
belki o gün doğar kalbim yine küllerinden.
neyse şarkı şu işte;
  şarkının sözleri;
bu puslu bekleyiş sona ermeden önce
olur da zamanım yetmezse
ayna, ayna, ayna söyle ona
yakarım gemileri de limanları da
hep yasla yaşamak nasıldır bilir misin
hiçbir şeyden korkmamak
ayna, ayna, ayna söyle bana
yakarım gemileri de limanları da
bana aşktan bahset, çok sevmekten
sonra vazgeçtiğinden
söz verdiğinden
sonra pişmanlığından
gemileri de limanları da
her şeyi yakarım, anıları da
bana aşktan bahset, tek gerçeğinden
belki o gün doğar kalbim yine küllerinden
bu sessiz film bitip perde inmeden önce
akan yazılar sana görünmezse
ayna, ayna, ayna söyle ona
yakarım gemileri de limanları da
hep yasta yaşamak nasıldır bilir misin
güldüğün her an biraz ağlamak
ayna, ayna, ayna söyle bana
yakarım gemileri de limanları da
bana aşktan bahset, çok sevmekten
sonra vazgeçtiğinden
söz verdiğinden
sonra pişmanlığından
gemileri de limanları da
her şeyi yakarım, anıları da
bana aşktan bahset, tek gerçeğinden
belki o gün doğar kalbim yine küllerinden.
neyse şarkı şu işte;
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
          bana bu dünyada cennetin de yaşanabileceğini gösterdin. çok güzel zamanlarımız geçti seninle. sana yaptığım onca hataya karşın bir gün olsun ağzını açıp kötü tek bir söz bile söylemedin. nahifliğin en öldürücü silahındı. sensiz nasıl yaşanır, bilmiyorum. seni unutamadığımı her halimden anlıyorsundur eminim. dünyanın bütün zenginliklerini o küçücük yüreğinde sundun bana, şimdi iflas bayrağını çekmiş haldeyim. seni o kadar özlüyorum ki. seni özlemek bile az kalır tüm bu özlemlerin yanında. hayatta güzelliklerin de olabileceğini gözlerinde gördüm. en güzel duyguları sana harcadım, eser miktarındakini de kalbime ayırdım ki seni unutmamak için. söyledim sana, bir gün gelirsen seni bekliyor olacağım diye. seni hala bekliyorum. 
son olarak da hayatındaki o kadınla mutlusundur umarım. seni üzdüğüm her an için kendimi lanetliyorum. iyi ki vardın.
  son olarak da hayatındaki o kadınla mutlusundur umarım. seni üzdüğüm her an için kendimi lanetliyorum. iyi ki vardın.
devamını gör...
arif'in manchester'a attığı gol
          internette ararken bambaşka alemlere sürükleneceğiniz ya da bambaşka şeyler izlerken kendinizi videosunda bulacağınız gol.
işte o gol:
kullanılışı için (bkz: arif'in manchester'a attığı golü arıyordum)
  işte o gol:
kullanılışı için (bkz: arif'in manchester'a attığı golü arıyordum)
devamını gör...
uyurken boşluğa düşme hissi
devamını gör...
dibe vurmak
          herkesin böyle bir dönemden geçtiği olmuştur. bu dönem kendinle yüzleşme ve gözlerinizin daha iyi görmesini sağlayacaktır. çocukken yere düştüğümüzde bezen ebeveynler kaldırmadan ayağa kalkarsın ya dibe vurmadan da kendin kalkmalısın o zaman daha güçlü oluyorsun. ne yaşıyorsan sonuna kadar hakkını vereceksin.
      
  devamını gör...
türkiye'nin genel sorunları
          1) eğitim.
2) ekonomi.
3) dinin siyasete alet edilmesi.
4) ahlak.
5) çıkarcı yöneticiler.
6) eleştiriye tahammülsüzlük.
7) kitap okumamak.
8) yöneticileri kutsal görmek.
daha çok örnek verilebilir sayın yazarlar.
tanım: türkiye'nin genel sorunlarını paylaştığımız başlıktır.
  2) ekonomi.
3) dinin siyasete alet edilmesi.
4) ahlak.
5) çıkarcı yöneticiler.
6) eleştiriye tahammülsüzlük.
7) kitap okumamak.
8) yöneticileri kutsal görmek.
daha çok örnek verilebilir sayın yazarlar.
tanım: türkiye'nin genel sorunlarını paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...
tuhaf alışkanlıklar
          çok tuhaf olmasa da, popüler kültürün dayattığı her şeyi; o çok popüler kitapları herkesten sonra okumak, bazı moda trendlerini modası geçtikten sonra giymek/yapmak, herkesin izlediği dizileri ve filmleri herkesten sonra izlemek -veya izlememekten- başka bir şey değildir.
      
  devamını gör...
x şeklinde x yapan kadın ve erkekler başlıkları
          görmekten bıktığım başlıklar. cidden yeter. hani sosyolojik bir tespit niteliğinde olsa neyse de o da yok ki...
      
  devamını gör...
cahil filozof
          bir voltaire kitabıdır.
voltaire’in ölmeden on iki yıl önce, yetmiş iki yaşında yazmış olduğu kitaptır. sanki bu kadar zamandır yaşadıklarını, düşündüklerini, yazdıklarını ve yanıldıklarını anlatmak istemiş yazar ölmeye yaklaştığını düşünerek.
tanrının varlığı ya da yokluğu, özgür iradenin ne işe yaradığı, sonsuzluğun algılanabilir olup olmadığı ve insan ruhunun çözümlenmesi üzerine pek de uzun olmayan ve okurken insanı yormayan parçalar var kitabın içinde.
dünya üzerinden bu kadar uzun sayılabilecek bir zaman dilimi geçirmiş olan ve birçok insanı etkileyen yapıtlar ve fikirler ortaya koyan bir yazarın hala emin olmadığı bazı şeylerin olması ve yazarın bunları dürüst bir şekilde anlatması kitabı çok daha anlamlı bir hale getirmiş.
kitapta spinoza’ya ayrılmış üç tam sayfa olması da beni cezbeden noktalardan biri açmak spinoza ile ilgili yazarın yaptığı teknik bir hata biraz tat kaçırıyor.
bunun dışında ise benim edebiyat da en sevdiğim şeylerden biri olan kalem savaşlarını filozoflar arasında görmek de heyecan verici idi. bu biraz tek taraflı bir savaş olmuş dönem farkından dolayı ama voltaire’nin kitap boyu dönüp durup descartes’e sallaması kitabı eğlenceli bir hale getirmiş.
ne kadar cahil olduğumu anlamam için bunu bana cahil bir filozofun anlatması gerekti.
  voltaire’in ölmeden on iki yıl önce, yetmiş iki yaşında yazmış olduğu kitaptır. sanki bu kadar zamandır yaşadıklarını, düşündüklerini, yazdıklarını ve yanıldıklarını anlatmak istemiş yazar ölmeye yaklaştığını düşünerek.
tanrının varlığı ya da yokluğu, özgür iradenin ne işe yaradığı, sonsuzluğun algılanabilir olup olmadığı ve insan ruhunun çözümlenmesi üzerine pek de uzun olmayan ve okurken insanı yormayan parçalar var kitabın içinde.
dünya üzerinden bu kadar uzun sayılabilecek bir zaman dilimi geçirmiş olan ve birçok insanı etkileyen yapıtlar ve fikirler ortaya koyan bir yazarın hala emin olmadığı bazı şeylerin olması ve yazarın bunları dürüst bir şekilde anlatması kitabı çok daha anlamlı bir hale getirmiş.
kitapta spinoza’ya ayrılmış üç tam sayfa olması da beni cezbeden noktalardan biri açmak spinoza ile ilgili yazarın yaptığı teknik bir hata biraz tat kaçırıyor.
bunun dışında ise benim edebiyat da en sevdiğim şeylerden biri olan kalem savaşlarını filozoflar arasında görmek de heyecan verici idi. bu biraz tek taraflı bir savaş olmuş dönem farkından dolayı ama voltaire’nin kitap boyu dönüp durup descartes’e sallaması kitabı eğlenceli bir hale getirmiş.
ne kadar cahil olduğumu anlamam için bunu bana cahil bir filozofun anlatması gerekti.
devamını gör...
pame radyo yayını
          hep yakınlarımızda olan sesler, hep çok yakın şarkılar.
yaşasın komşuluk, zito ellada zito tourkia!
  yaşasın komşuluk, zito ellada zito tourkia!
devamını gör...
sözlük yazarlarını şaşırtan şeyler
          bazı insanların ikiyüzlülüğü ve çok kolay yalan söyleyebilmeleri beni çok şaşırtıyor. yani içinde nasıl bir korku var ki "gerçek"ten bu kadar  kaçıyorlar? halbuki gerçekler, bir kez acıtır ama insanı büyütür ve yoluna devam etmeyi sağlar ama yalanlar öyle mi? insanı hep kısırdöngüde tutar, yıllarca bitmek bilmeyen bir sarmalın içinde sıkışıp kalırlar da farkına bile varmazlar...
      
  devamını gör...
psg adlı yazarın vw passat tutkusu
          fakat müzeyyen bu derin bir tutku.
entry'lerini inceleyip göreceksiniz ki, passat'ın türkiye temsilcisi sanarsınız onu, o derece.
  entry'lerini inceleyip göreceksiniz ki, passat'ın türkiye temsilcisi sanarsınız onu, o derece.
devamını gör...
hastası olunan sözler
          "her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! çünkü orası kaderinin değişeceği yerdir.." 
mevlana
  mevlana
devamını gör...
faruk nafiz çamlıbel
sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin
sana kafir dediler, diş biledim hak'ka bile
topladın saçtığı altınları yüzlerce elin
kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile.
sana çirkin demedim ben, kafir demedim
bence dinin gibi küfrün de mukaddesti senin
yaşadın beş sene kalbimde, misafir demedim
bu firar aklına nereden, ne zaman esti senin.
zülfünün yay gibi kuvvetli çelik tellerine
takılan gönlüm asırlarca peşinden gidecek.
sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine
seni aşkım canavarlar gibi takip edecek.
muhteşem dizelerin yazarıdır.
devamını gör...
yılmaz güney’in öldürdüğü hakim
          katil savunan da gordu ya bu gozler hey yavrum hey. sen simdi oturmus hakim oldurme guzellemesi yapiyorsun, oyle mi? 
sokaktaki herhangi iki insan hakim ve guney arasinda gecen diyalog uzerine birbirine girse ve biri katil olsa boyle yorumlar yapilmayacak ama. amac yilmaz guneyi yalamak ve belli bir kesimi tahrik etmekten baska birsey degildir.
  sokaktaki herhangi iki insan hakim ve guney arasinda gecen diyalog uzerine birbirine girse ve biri katil olsa boyle yorumlar yapilmayacak ama. amac yilmaz guneyi yalamak ve belli bir kesimi tahrik etmekten baska birsey degildir.
devamını gör...
dimple
          türkçe'de ''gamze'' demektir.
aynı isimde sevdiğim bir şarkı da bulunmaktadır.
      
  aynı isimde sevdiğim bir şarkı da bulunmaktadır.
devamını gör...
