23 eylül 2021 fenerbahçe giresunspor maçı
maç için kendimce tahmin ettiğim skor 1-0 ya da 0-0.
bunlardan biri olursa, 1-0 olursa daha iyi olur, fenerbahçe'min bu seneki geleceğini az çok kestirebiliriz. rakiplerin kaybettiği haftada üç puanlık bir kapak da gayet çarpıcı bir fikir, neden olmasın?
hadi bakalım jae, sana çok güveniyorum olm, yüzümü kara çıkarma.
edit: 2-1 *
bunlardan biri olursa, 1-0 olursa daha iyi olur, fenerbahçe'min bu seneki geleceğini az çok kestirebiliriz. rakiplerin kaybettiği haftada üç puanlık bir kapak da gayet çarpıcı bir fikir, neden olmasın?
hadi bakalım jae, sana çok güveniyorum olm, yüzümü kara çıkarma.
edit: 2-1 *
devamını gör...
yu-gi-oh
ilk 5 sezonun seneryasunda bolca antik mısır öğretisi yerleştirilen çizgi dizi. hatta antik mısır belgeseli çekip içine çizgi diziyi yerleştirmişler.
sonraki sezonlar iyice saçmalamış, tükürsen tükürüğüne yazık olacak hale getirilmiştir.
malum ortamlar dahil hiç bir yerde 224 bölümden mütevellit ilk 5 sezonunun orjinali bulunmamaktadır.
işte bu hep ifşa olmak istemeyen illuminatinin oyunu arkadaşlar.
sonraki sezonlar iyice saçmalamış, tükürsen tükürüğüne yazık olacak hale getirilmiştir.
malum ortamlar dahil hiç bir yerde 224 bölümden mütevellit ilk 5 sezonunun orjinali bulunmamaktadır.
işte bu hep ifşa olmak istemeyen illuminatinin oyunu arkadaşlar.
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
müze biletleri, gidilen sinema fişi, gidilen kafenin kartı, gezilen müze afişleri ve broşürleri. bazı yazılmış notlar. hepsinin bi anısı var.
devamını gör...
pandemide kadına şiddet tolere edilebilir seviyededir
bir yerli ve milli aile ve sosyal hizmetler bakanı derya yanık beyanıdır.
böylece çapsızlar ve vasatlar imparatorluğunda ele geçirdiği mevkinin tam da elemanı olduğunu pekiştirme yönünde , ensar tecavüzcülerini savunması sonrası , önemli bir adım daha atmıştır.
bu arada bizatihi kendi yaptığı sunumda yer alan “ maruz kaldığınız şiddet salgın döneminde arttı mı?” sorusuna kadınların yüzde 32’si, “evet”, yüzde 15’i ise “kısmen evet” yanıtını verdi.” bilgisinin de bir anlamı olmadığını öğrenmiş olduk.
aile ve sosyal hizmetler bakanı derya yanık, tbmm kadına yönelik şiddetin sebeplerinin belirlenmesi araştırma komisyonu’na katılarak sunum yaptı. bakan yanık, pandemi döneminde kadına şidet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir (hoşgörülebilir, tahammül edilebilir)” düzeyde olduğunu söyledi.
buradan
böylece çapsızlar ve vasatlar imparatorluğunda ele geçirdiği mevkinin tam da elemanı olduğunu pekiştirme yönünde , ensar tecavüzcülerini savunması sonrası , önemli bir adım daha atmıştır.
bu arada bizatihi kendi yaptığı sunumda yer alan “ maruz kaldığınız şiddet salgın döneminde arttı mı?” sorusuna kadınların yüzde 32’si, “evet”, yüzde 15’i ise “kısmen evet” yanıtını verdi.” bilgisinin de bir anlamı olmadığını öğrenmiş olduk.
aile ve sosyal hizmetler bakanı derya yanık, tbmm kadına yönelik şiddetin sebeplerinin belirlenmesi araştırma komisyonu’na katılarak sunum yaptı. bakan yanık, pandemi döneminde kadına şidet olaylarındaki artışın “tolere edilebilir (hoşgörülebilir, tahammül edilebilir)” düzeyde olduğunu söyledi.
buradan
devamını gör...
imparator çay bahçesi
ilk yayım tarihi 1997 olan, türk fantastik edebiyatının kraliçesi nazlı eray'ın kitabıdır.
konusunu anlat deseniz, hiçbir zaman tam anlamıyla anlatamayacağım. konuşan mezar taşı fotoğrafları, 'öbür taraf' ile bizim dünyamızı bir araya getiren bir çay bahçesi, cennetin bekçisi olan irfan adlı şahıs, her biri gül abla'nın hayatındaki bir erkeği temsil eden konuşan afrika menekşeleri var. ve bir kadın, nereden kaçıyor, nere gidiyor belli değil.
bu kitabın bendeki yeriyse çok özel. hayatımda okuduğum ilk romandır bu kitap*. ortaokuldaydım, içindeki fantastik ögeler başımı döndürmüş, beni kitabın içine çekip bitirdikten sonra uzunca bir süre etkisi altında bırakmıştı. romandaki konuşan afrika menekşeleri yüzünden afrika menekşesi aldırmıştım anneme. nazlı eray çok acayip bir yazar, her hikayesiyle her romanıyla farklı şeyler hissettiriyor insana. fantastik ögeleri öylesine güzel yediriyor ki kitaba, fantastik değil de yaşanan her şey olağanmış gibi okumaya başlıyorsunuz bir süre sonra. bu kitap belki size hiçbir şey katmaz ama okumanızı öneririm. sırf keyifli vakit geçirmek için bile.
konusunu anlat deseniz, hiçbir zaman tam anlamıyla anlatamayacağım. konuşan mezar taşı fotoğrafları, 'öbür taraf' ile bizim dünyamızı bir araya getiren bir çay bahçesi, cennetin bekçisi olan irfan adlı şahıs, her biri gül abla'nın hayatındaki bir erkeği temsil eden konuşan afrika menekşeleri var. ve bir kadın, nereden kaçıyor, nere gidiyor belli değil.
bu kitabın bendeki yeriyse çok özel. hayatımda okuduğum ilk romandır bu kitap*. ortaokuldaydım, içindeki fantastik ögeler başımı döndürmüş, beni kitabın içine çekip bitirdikten sonra uzunca bir süre etkisi altında bırakmıştı. romandaki konuşan afrika menekşeleri yüzünden afrika menekşesi aldırmıştım anneme. nazlı eray çok acayip bir yazar, her hikayesiyle her romanıyla farklı şeyler hissettiriyor insana. fantastik ögeleri öylesine güzel yediriyor ki kitaba, fantastik değil de yaşanan her şey olağanmış gibi okumaya başlıyorsunuz bir süre sonra. bu kitap belki size hiçbir şey katmaz ama okumanızı öneririm. sırf keyifli vakit geçirmek için bile.
devamını gör...
nejat altıntaş’ın mutasyonlu virüs görünmez oldu açıklaması
en son memleketim güney afrika cumhuriyeti'ndeydi. büyük ihtimal hergün binlerce kişinin kaçak giriş çıkış yaptığı zimbabve'ye gitmiştir.
devamını gör...
hiyeroglif
hiyeroglifler hem soldan sağa, hem de sağdan solo okunabiliyor. bunların nasıl okunacağını da, insanların ve hayvanların hangi yöne baktıklarına bakarak anlıyormuşuz.
devamını gör...
ceyda düvenci'nin kızının regl olmasını sosyal medyadan duyurması
annenin paylaşımı biraz da mutluluk sarhoşluğu ile ilgili. ama şimdi bu bilgi internet kayıtlarına düştüğü için ileride kızının başını ağrıtabilir.
devamını gör...
büyücü goşa
isveç doğumlu ve aslen spor hocası olan eva bender tarafından canlandırılmıştır. kendisine gerçek hayatında da güzel goşa denmiştir. bir çok tarkan filminde de rol almıştır.
ne yazık ki gerçek hayatında goşa gibi kötü bir karaktere sahip olmayan isveçli oyuncu, iki sene evli kaldığı halit refiğ ile boşanarak 1968 yılında bunalıma girmiş, kendisini galata rıhtımından denize atarak intihar etmeye çalışmıştır. çevresindekiler tarafından kurtarılsa bile bunalımdan hiç kurtulamamış, ülkesine döndükten bir kaç sene sonra 1988 yılında 44 yaşında iken "kimse beni anlamıyor" notu ile intihar etmiştir.
ne yazık ki gerçek hayatında goşa gibi kötü bir karaktere sahip olmayan isveçli oyuncu, iki sene evli kaldığı halit refiğ ile boşanarak 1968 yılında bunalıma girmiş, kendisini galata rıhtımından denize atarak intihar etmeye çalışmıştır. çevresindekiler tarafından kurtarılsa bile bunalımdan hiç kurtulamamış, ülkesine döndükten bir kaç sene sonra 1988 yılında 44 yaşında iken "kimse beni anlamıyor" notu ile intihar etmiştir.
devamını gör...
zabaha kadar burdayım diyen dayının her yerde sabaha kadar burdayım demesi
üstteki yazar arkadaşın da dediği gibi böyle ünlü olmuş ve her yerde bunu diyor.
anlatmaya gerek yok diyen dayı da her yerde 'anlatmaya gerek yok' diyordu.
tanım: gayet normal olan bir durumdur.
anlatmaya gerek yok diyen dayı da her yerde 'anlatmaya gerek yok' diyordu.
tanım: gayet normal olan bir durumdur.
devamını gör...
astrometri
gök cisimlerinin konumlarını ve hareketlerini inceleyen astronomi yöntemi. öte gezegen keşiflerinde kullanılır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının ruh halini anlatan görseller
sabah sabah inanılmaz bir baş ağrısı ile uyandım. ona uyanmak denmez, gözlerini açmaya çalışmak, hayatta kalmak için direnmek denir. hayır sen başsın kardeşim derdin ne senin? insanı hayattan soğutmanın, kafanı duvarlara vurmak istercesine son noktaya getirmenin anlamı nedir? kesip atılabilecek bir şey olsan 1 dakika durdurmazdım seni gövdemin üstünde.
kendi başına sinirlenmek de ancak bana özgü bir davranış olabilir, başımın da çok umurundaydı bu durum.*
bu ağrıyı anlat derseniz anlatamam, enine boyuna yaşarım ancak.
bir de gif koyabilirim tabi, başım ağrırken beynime aynen şöyle bir muamele ediliyor;
ps: benimle aynı durumda olup iyi hissetmeyenler için gelsin sıradaki gifimiz.*
kendi başına sinirlenmek de ancak bana özgü bir davranış olabilir, başımın da çok umurundaydı bu durum.*
bu ağrıyı anlat derseniz anlatamam, enine boyuna yaşarım ancak.
bir de gif koyabilirim tabi, başım ağrırken beynime aynen şöyle bir muamele ediliyor;
ps: benimle aynı durumda olup iyi hissetmeyenler için gelsin sıradaki gifimiz.*
devamını gör...
aile evinde yazılı olmayan bir kural
kuralsızlıklar da kural sayılıyordur herhalde.
devamını gör...
senin girdiğin tanım kadar benim açtığım başlık var
bana söylenmesi yürek isteyen söz.(bkz: sısısısı)
devamını gör...
platonik aşk
“haberin yok ölüyorum” dedirtir.
devamını gör...
şekerpare
1983 yapımı atıf yılmaz filmi. turgut özakman'ın "bir şehnaz oyun" adlı tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanmış. senaryosu ise yavuz turgul' a ait. oyuncu kadrosu pek hoş.şener şen,ilyas salman, neriman köksal,
şevket altuğ, serra yılmaz, ayşen gruda, yaprak özdemiroğlu, berrin koper ve daha niceleri.
filmde letafet' in * evi çemberimde gül oya ve yaprak dökümü' nden bildiğimiz ev.
filmin konusu ise şöyle: karısnın beybabası sayesinde serkumandan olan rüşvetçi ziver bey, beybabanın evlatlığını hamile bırakır. sorunu çözmek için karakolun saf, temiz, namuslu bekçisi cumali'yi kandıran ziver bey , evlatlıkla bekçiyi evlendirmek ister. daha önce kimseyle birlikte olmamış bekçiyi ziver bey' in yardakçısı hurşit letafet' in evine * götürür. evde şekerpare'yi gören cumali ilk görüşte ona aşık olur. verdiği sözle aşkının arasında kalan cumali' nin çırpınışları film boyunca devam eder.
şener şen o kadar mükemmel oynamıştır ki filmde bence diğer herkesi gölgede bırakmıştır. mükemmel bir sistem eleştirisi, nokta atışı birçok tespit var filmde. dönemin çarpık yapısı komediyle çok güzel harmanlanmış, ben özellikle berrin koper' in repliklerini çok seviyorum. ayrıca nezarethane sahnesinde bir iki dakikalığına macit koper de oynamıştır. velhasılı kelam on numara filmdir. benim favori türk filmlerin arasındadır.
şevket altuğ, serra yılmaz, ayşen gruda, yaprak özdemiroğlu, berrin koper ve daha niceleri.
filmde letafet' in * evi çemberimde gül oya ve yaprak dökümü' nden bildiğimiz ev.
filmin konusu ise şöyle: karısnın beybabası sayesinde serkumandan olan rüşvetçi ziver bey, beybabanın evlatlığını hamile bırakır. sorunu çözmek için karakolun saf, temiz, namuslu bekçisi cumali'yi kandıran ziver bey , evlatlıkla bekçiyi evlendirmek ister. daha önce kimseyle birlikte olmamış bekçiyi ziver bey' in yardakçısı hurşit letafet' in evine * götürür. evde şekerpare'yi gören cumali ilk görüşte ona aşık olur. verdiği sözle aşkının arasında kalan cumali' nin çırpınışları film boyunca devam eder.
şener şen o kadar mükemmel oynamıştır ki filmde bence diğer herkesi gölgede bırakmıştır. mükemmel bir sistem eleştirisi, nokta atışı birçok tespit var filmde. dönemin çarpık yapısı komediyle çok güzel harmanlanmış, ben özellikle berrin koper' in repliklerini çok seviyorum. ayrıca nezarethane sahnesinde bir iki dakikalığına macit koper de oynamıştır. velhasılı kelam on numara filmdir. benim favori türk filmlerin arasındadır.
devamını gör...
sela okununca gelen hüzün
tek gerçek olan ölümün ilânı olan selaların okunuşu insanı biraz duraksatır. ister inançlı ol ister inanma ölüm gerçeğini en çok hatırlatan ve bir hayatın ardından veda namesi şeklinde okunan sela insanı birazcık da olsun hüzünlendirir.
not: bahsettiğim selalar sadece ölüm selalarıdır.
not: bahsettiğim selalar sadece ölüm selalarıdır.
devamını gör...
ruth morse
jack london'ın unutulmaz karakteri martin eden'in aşık olduğu, güzelliğini ve zarafetini bir tançıranınkine benzettiği ve ağzının kenarına bulaşmış bir parça kiraz sayesinde insan olduğunun farkına varabildiği bir burjuva hanımefendisidir. eğitimli, görgülü ve terbiyelidir. martin eden'i ilk gördüğünde ondan tiksinmiş ve onu bir ''insana'' çevirmeye and içmiş, onu adeta oyun hamuru olarak görmekten öteye geçememiştir. onu eğitmenin vahşi bir hayvanı dizginlemeye benzemesinden zevk duymuştur. her ne kadar istemese de martin'e aşık olmuştur fakat bu aşk onun burjuva kurallarına duyduğu saygı ve bağlılık kadar benliğine işlememiştir. bundan mütevellit aşık olduğu adamdan, onun benliğinden, konuşmalarından ve fikirlerinden rahatsızlık duymakta(?) ve onu yazmaktan, yazarak para kazanma hayallerinden vazgeçirmeye çalışmaktadır. onun bilgisinin, ahlakının kendisininkini katladığını bilmesine rağmen bütün bunları görmezden gelmektedir. belirli bir müddetten sonra ailesinin de baskısı ile sevdiğinden vazgeçer ve acımasız bir mektupla martin'den ayrılır. fakat ne hikmetse beyefendimiz popüler olup dehşet paralar kazanmaya başlayınca ona geri dönmeye çalışır lakin umduğunu bulamaz. (bkz: misafirin umduğunu değil bulduğunu yemesi durumu) burjuva ile sıkıcı, baskıcı olan ve belirli kalıplara sığdırılmış hayatı, aynı şekilde burjuva ile biter.
!!!kişisel yorum içermektedir!!!
böyle bir hayata sahip olmak ve bu şekilde yaşamayı tercih etmek hata değil lakin insan kendine dürüst olabilmeli, ikiyüzlülüğün ve basit çıkarcılığın anlamı yok. seviyorsan seviyorum de, istemiyorsan istemediğini söyle be insan! onurunu, gururunu ayaklar altına alarak tükürdüğünü yalama; bunu da fırsatçılığını göstererek yapma. ah ruth morse sen affedemediğim karakterlerden birisin. kendine güveni olmayan, sevdiğin kişinin sevdiğin yönlerini değiştirmeye çalışan ve isteği gerçekleşmeyince oturup ağlayan zavallının tekisin de ayrıca. gerçek olsaydın tokatlardım seni.
!!!kişisel yorum içermektedir!!!
!!!kişisel yorum içermektedir!!!
böyle bir hayata sahip olmak ve bu şekilde yaşamayı tercih etmek hata değil lakin insan kendine dürüst olabilmeli, ikiyüzlülüğün ve basit çıkarcılığın anlamı yok. seviyorsan seviyorum de, istemiyorsan istemediğini söyle be insan! onurunu, gururunu ayaklar altına alarak tükürdüğünü yalama; bunu da fırsatçılığını göstererek yapma. ah ruth morse sen affedemediğim karakterlerden birisin. kendine güveni olmayan, sevdiğin kişinin sevdiğin yönlerini değiştirmeye çalışan ve isteği gerçekleşmeyince oturup ağlayan zavallının tekisin de ayrıca. gerçek olsaydın tokatlardım seni.
!!!kişisel yorum içermektedir!!!
devamını gör...
her sarıklıyı hoca sanmayın
16 mart 1923 günü ulucami'de kılınan cuma namazı çıkışında atatürk'ün cemaate söylemiş olduğu sözdür. tamamı şöyledir;
"her sarıklıyı hoca sanmayın. hoca olmak sarıkla değil, dimağladır."
"her sarıklıyı hoca sanmayın. hoca olmak sarıkla değil, dimağladır."
devamını gör...
