hiç unutamadığım, ömrüm boyunca unutamayacağımı bildiğim bir insan.

haddi, hududu, sınırı bilip bilmemek konusunda turnusol aynı zamanda. intiharı ile ilgili, insanları özendirip özendirmeme meselesi ile ilgili daha doğrusu, görüş beyan edemem. bilin bakalım neden? çünkü haddimi biliyorum.

"intihar, öyle birini görüp özenerek verebileceğiniz bir karar değil."
"çektiği videoyla intiharın kıyısındaki insanlara cesaret verdi, çok sakıncalı."

bu ya da buna benzer bir tespit yapabilmek için uzmanlığınız olmak zorunda arkadaşlar. bi' kendinize gelin ya. ama mesela şunu söylemek için bir uzmanlığa gerek yok; kimi rol model alacağımız, neyden ne oranda etkileneceğimiz insanların problemi değil. kimse eylemlerine bunu gözeterek karar vermek zorunda değil. çocuklarınızın ebrar karakurt'u görüp lezbiyen olmaya ya da mehmet pişkin videosu izleyip intihar etmeye karar vereceğinden korkuyorsanız -bu ne kadar mümkün dediğim gibi bilmiyorum ve birçoğunuz da bilmiyorsunuz- dönüp aynaya bakmanız gerekiyor. her gördüğünden etkilenecekse, kendi karar verme mekanizmasını gördüklerini taklit etmek parametresine bağladıysa oturup sizin düşünmeniz, sizin eylemlerinizi yeniden kurgulamanız gerekiyor. sorumluluk alanınız başka insanları değil kendinizi, bir ölçüde de yetiştirdiğiniz insanı kapsıyor. ya da size çok süper, böyle kırılmaz falan, bi' de görüş açısını sınırlandırabileceğiniz, içine hem kendinizi hem de çocuklarınızı koyabileceğiniz bir cam fanus üretecek adres lazım. mutlu mesut yaşarsınız içinde.
devamını gör...

istemeyeceğim şeydir. bence bir ilişkide aynı olmaktansa birbirini tamamlamak ve birbirlerine bir şey katmak daha önemlidir. birbirlerine aşırı benzeyen insanlarda bunun olma ihtimali düşüktür*.
devamını gör...

kerhanenin tamamen erkek egosuna ve anlık '' seks ihtiyacı'' na göre hizmet ettiğini söylemek yanlış olmaz, kerhaneye giden kadın yoktur, kadın zaten hep oradadır, ''ihtiyacı'' karşılanan, kadın değil erkektir, tatmin olur ve gider, bir gelenek haline gelmiş olsa da, kocaman bir '' tatmin sektörü'' olduğunu söylemek yanlış olmaz. parayı veren hep düdüğü çalmalı mı sahiden?
devamını gör...

devletin en korktugu sey ekmek fiyatlarinin yukselmesi, bu yuzden ekmege bagli seyler genelde cok yakin markaj altinda tutulur.
edit: buarada ben konu hakkinda bilgi goremedim, belki gozumden kacmistir, bu zamlar geri cekilmis mi? yoksa ayni sekilde devam mi ediyor?
devamını gör...

an itibari ile yaşadığım için aradığım ancak bulamadığım başlık.
beraberinde ağladıktan sonra gelen rahatlama hissi ni getiren, genelde uyuyana kadar geçmeyen bir baş ağrısıdır.
devamını gör...

kimse 'kuranda anlatılan allah var' demesin. olsa buna müdahale ederdi. hani o allah, rahman ve rahim'di?
devamını gör...

parodisi en çok yapılmış tablolardan biridir.* 1930'da grant wood tarafından yapılmıştır.

incelemek gerekirse:

portrenin önplanında, çiftçinin yanında bulunan ciddi duruşlu kadının sıkıca toplanmış topuzundan sarkan bir tutam saç, bir bir yıkılmaya başlamış taşranın bastırılmış değerlerine karşı bir hicvidir. grant wood'un kendi kız kardeşinden ilham alarak çizdiği, kadının yakasında bulunan broşun, hades tarafınca tecavüze uğramış yarı tanrıça persephone'nin mitolojik hikayesine bir atıf olduğu genel kanısı mevcuttur.

etraflıca tartışılmış konulardan başka birisi, kadının sıkıca toplanmış saçından düşen bu tutamın ve kadının korku & ciddiyetle başka bir yöne bakışının, sanatçının hayatında yakın zamanda gerçekleşmiş mitolojidekine benzer bir olayın yansıması olma ihtimali üzerinedir.
devamını gör...

ben de kendi yazdıklarımı okurum. özellikle bilgi tanımlarımı. yanlış bir şey var mı diye kontrol ederim.
devamını gör...

(bkz: herbokoloji)
devamını gör...

kanada kanunlarina gore solugu hapishanede almaniza neden olacak bir suctur. isin daha da enteresan tarafi, evinizde hirsizin basina bir ev kazasi gelmesi durumunda aleyhinizde size dava acabilir...
devamını gör...

habertürk gazetesi yazarı fatih altaylı'nın 5 mart 2021 tarihinde terör örgütü gibi helikopter başlıklı yazısı.
4 mart 2021 bitlis'te askeri helikopter kazasında 11 asker şehit olmasını köşesine taşıdı.
fatih altaylı geçmişte de cougar tipi helikopterlerle ilgili yazılar yazdığını hatırlatarak şunları kaleme aldı :


cougar'lar o zaman da muhtemelen siyasi nedenlerle alınmış ve gelir gelmez terörle mücadele için doğu anadolu’ya gönderilmiş ve çok kısa süre içinde ilk zaafı ortaya çıkmıştı.
anti roket sistemleri yoktu ve teröristlerin roket saldırısı sonucu düşmüş, 11 şehidimize malolmuştu.
o gün yazmıştım bu helikopterler ile ilgili ilk yazımı.
hemen doğru bir kararla terörle mücadele bölgesinden geri çekilmişti.
cougar helikopterler bu eksiklerinin giderilmesinden sonra yeniden terörle mücadele bölgesine yollandılar.
ve muhtemelen bölge şartlarına uyumlu olmadıkları, aletli uçuş sistemleri yeterli olmadığı ve artık hayli yaşlı da oldukları için pek çok kaza kırıma karıştılar.
cougar helikopterlerin bugüne kadar karıştıkları kazalarda toplam 39 şehidimiz var.
bunlardan ikisi general, ikisi albay rütbesinde üstelik.

her yıl makam araçlarına harcadığımız paranın bir bölümü ile en azından askerlerimizi güven içinde taşıyacak helikopterler alabiliriz diye hesaplıyorum.
ne deniyor hep, “itibardan tasarruf olmaz.”
bu askerlerimiz de türk ordusunun ve türk milletinin itibarı.
onlardan tasarruf hiç ama hiç olmaz!
çünkü fetö darbesini bastırmış kahraman bir komutanı, bir helikopter kazasına kurban vermek.
hiç ama hiç içime sinmiyor.


yazının tamamı buradan
devamını gör...

vergi dağılımı.

bu hem eğitim sistemini hem de halkın davranış biçimini etkiliyor olması lazım.yani en azından dersten anladığım bu.*

gelişmiş ülkelerin vergileri ve yukarıda verilen bir sürü örnek buna uygun diye düşünüyorum.*
devamını gör...

özel ve iki kişi arasında yaşanılması gereken bir ilişkinin, günümüzde vıcık vıcık, ulu orta ve başkalarının gözüne soka soka sosyal medyalardan paylaşıldığı, dün tanışılana bugün nude olunduğu, özelin genele dönüştüğü bir devranda;

kaliteli yalnızlığı seçmek daha doğru.

hep sonradan gelir aklıma editi: evet! eski kafa'lıyımdır. böyle modernizim batsın ü'len.
devamını gör...

ilk tanımı yapan yazar arkadaşın belirttiği gibi the shining (film)inin devamı niteliğinde bir film. fakat the shining'teki gibi bir beklentiye girmek iyi olmayacaktır. filmin ilk 50 dakikasına dayanıp ve merak edip izleyebildiyseniz devamı da geliyor, ondan sonrasını sıkılmadan izleyebiliyorsunuz sanırım. yoksa biraz kafa yakıcı olabiliyor.

filmde korkunun aslında ne kadar güçlü bir duygu olduğu ve kötülüğün iyilerin korkularına ait enerjisinden/buharından beslendiğini hatırlatıyor bize. günümüze gönderiler olarak düşünüyorum bu durumu da. dünyayı düşündüğümüzde bizlerin korkularıyla güçlenenler ve beslenenler yok mu? bir de bizim korkularımızla güçlenenler de aslında bize kıyasla daha korkak olmuyorlar mı??

filmde korkularının üzerine git klişesi olsa da, filmin sonunu bu şekilde görebiliyoruz.

--! spoiler !--
filmde, şeytani özellikte olan yaşlı kötünün ruhu??? bedenini terk etmek üzeredir. ana kötü kraliçe rose ile arasında geçen bir konuşma aslında korkunun güçlü enerjisini özetliyor:

+korkuyorum...
-hayır korkmuyorsun! imparatorlukların yükselip yıkılmasına şahit oldun. roma’da gladyatörleri alkışladın. denizlere açılıp yeni dünyaları geçtin. krallar, kraliçeler ve papalardan beslendin. seninle ilgili efsaneler yazdılar ve heykeller yaptılar. köylerinde, yataklarında ve gökdelenlerinde korkudan tir tir titrediler. o yüzden hayır korkmuyorsun. sen bir kralsın ve korku yersin…..”
--! spoiler !--
devamını gör...

durdu... kafasını kaldırıp, göğe doğru.... şu koca kainatta nereye akmakta olduğunu düşündü...

durdu. gidecek yeri yoktu...
nereden geldiğini de unutmuştu... bir anlık, bir saliselik bu zaman diliminde, kendini unutmuştu...

kimliği....
kim?liği...

unutmuştu..

durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri...

önünde, ardında insanlar, nereye aktığını bilmeden... insanlar...
bir salise öncesine kadar, o da...
lakin durdu... durdu... öylece! öylesi!
durdu... ne bir adım ileri ne bir adım geri... durdu...

yazma yeteneğinin benden ne vakit alındığını bilmiyordum. mecbur takıldığım 5 kişinin ortalaması olma lanetine de inanmıyordum. lakin tuttu. evet bu lanet geldi, en sonunda gizli evrenimi buldu. kalem değil, ruhum, klavye ve müzik üçgeninde. zihnin evrelerinden çıkagelen o çoklu genleri dile döküvermek, en efsunlu sığınağımken... tuttu...
bu lanet, habis bir güç gibi iliklerime kadar yoğurdu.. en baş, müzik evreninden beni soğuttu... ardından.. lanet bu ya, o 5 orta, bir derin efsun muhafız alayı kılındı. ne bir adım ileri ne bir adım geri... tuttu.. bu lanet tuttu.. .artık yazmak ağrısı ne başıma ne ruhuma vurdu... tuttu.
devamını gör...

yapısında merkez atom olarak kobalt bulunmasından ve hemoglobine benzemesinden ötürü diğer adı kobalamindir.
suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan bir vitamindir.
genellikle hayvansal gıdalardan alınır.
eksikliğinde megaloblastik anemi, unutkanlık, kalp çarpıntısı gibi bir çok sorun görülür.
devamını gör...

suç ve iki ay yatar çıkarım
devamını gör...

araba kullanacağım yazamıyorum
yagami kim light kim bilmiyorum
sen saat tam dokuzda burada ol da
görürüz bakalım nasıl ağlatıyorum*
devamını gör...

" adabı vardır...." şaka şaka bi adabı yoktur. bardağa koyup içersin iste daha fazla güzellemelerin anlamı yok.
çayı, suyu, neyi içersen iç, yaninda sohbetinden keyif aldigin, varlığından hoşnut olduğun birinin olması hem zamanın ve sohbetin kalitesini artırır. içilen çaydan, su'dan kahveden keyif almanızı sağlar. o yüzden bakmayın siz "adabı var rakı içmenin" güzellemesi veya paylaşımı yapanlara, rakı şişesini görse fitil diye kullanmaya çalisirlar
devamını gör...

bir tarikat müridinin saçma sapan hezeyanları. türkiye'de islam maskesi altında yapılan hırsızlığın ve vurgunun haddi de yok, hududu da yok.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim