genç oyuncuya ormanda tecavüz eden kuryeye 22 yıl hapis cezası verilmesi
ne yazıkki yaşadığı için, öldürülmediği için seviniyoruz. bir kadının bu haberi okurken hissettiklerini düşünün, tutunabilecek tek şey hayatta kalması. umarım sonradan saçma sapan kanun açıkları sayesinde, bir kaç yıl yatıp çıkmaz.
devamını gör...
şükrü erbaş
'ben ona dedim ki
suyun üç hali var
dördüncüsü sensin.
taşların saltanatında
bir gönül iklimiyim
ağzımda esensin.
rüzgârla yaprağın aşkı
neyse dört mevsim
öyle süreceksin.
eşiğinde duracağım
yıpranmış ve kirli
kirpiğinle sileceksin.
insan adım atmazsa
gidemez ki iyiliğe
hüznümü düzeltensin
benim geldiğim geçmiş
çok açık bir yazıdır
parmağınla okuyansın.
zamanı saymayı
yeniden öğreniyorum
ibresin çekisin yelkovansın.
kalbim
uzun menzilim benim
yolumu karşılayansın.
ben ona dedim ki
bütün kuşlar tünedi
göğsümdeki tek kanatsın.'
suyun üç hali var
dördüncüsü sensin.
taşların saltanatında
bir gönül iklimiyim
ağzımda esensin.
rüzgârla yaprağın aşkı
neyse dört mevsim
öyle süreceksin.
eşiğinde duracağım
yıpranmış ve kirli
kirpiğinle sileceksin.
insan adım atmazsa
gidemez ki iyiliğe
hüznümü düzeltensin
benim geldiğim geçmiş
çok açık bir yazıdır
parmağınla okuyansın.
zamanı saymayı
yeniden öğreniyorum
ibresin çekisin yelkovansın.
kalbim
uzun menzilim benim
yolumu karşılayansın.
ben ona dedim ki
bütün kuşlar tünedi
göğsümdeki tek kanatsın.'
devamını gör...
altın eldiven
bir fatih akın filmi. 2019 yapımı. film gerçek bir hikayeye dayanıyor. seri katil fritz honka'nın hayatını anlatıyor. fritz honka 1970'li yıllarda almanya'da en az 4 kadını öldürmüş ve cesetleri evinde saklamış. sonunda kokudan anlaşılmış ve yakalanmış. honka iri cüsseli, görece çirkin, iletişimi iyi olmayan sosyal problemler yaşayan ve yalnız başına kalan biri. alkolik de aynı zamanda. altın eldiven ismi honka'nın sürekli takıldığı bar'ın adı. öldürdüğü kadınlarla da bu barda tanışıyor. kadınlar da hep dezavantajlı gruptan kadınlar. filmde karakterler inanılmaz seçilmiş. görüntüleri, kostümleri, konuşmaları, aksanları hepsi birbirinden mükemmel resmedilmiş. fatih akın sinematografik açıdan bir şaheser yaratmış. öyle ki bazı sahneler sanki film değil de belgesel gibi. sanki gerçek görüntülermiş gibi hissediliyor. honka'nın evi, evin dekorasyonu, evdeki eşyalar dönemi çok iyi anlatıyor. işim gereği bir çok kez yalnız yaşayan alkol-madde bağımlısı ya da psikotik bozuklukları olan (şizofreni vs) kişilerin evlerinde bulundum, o evlerin görüntüsünü hatta kokusunu, eşyaların düzenini bile çok iyi bilirim. fatih akın ve görüntü yönetmeni bunu birebir vermiş filmde bize. sanki gerçekten bir alkol bağımlısı antisosyal adamın evi gibi.
filmde çok fazla da rahatsız edici sahne var. tecavüz sahneleri, öldürme ve şiddet sahneleri bazı anlar sanki bir tarantino filmindeymiş gibi hissettiriyor.
honka aslında iletişim kurmak, ilişki yaşamak isteyen bir adam ancak alkol kullanımı sonucu öfke kontrol problemi yaşıyor ve sonrasında kendini kontrol edemeyip tecavüzü ve cinayetleri gerçekleştiriyor.
eğer kaldıramayacağınızı düşünüyorsanız izlemyin derim. ben sinemada izlerken bir çok kişinin yarı bile olmadan çıktığını hatırlıyorum.
filmde çok fazla da rahatsız edici sahne var. tecavüz sahneleri, öldürme ve şiddet sahneleri bazı anlar sanki bir tarantino filmindeymiş gibi hissettiriyor.
honka aslında iletişim kurmak, ilişki yaşamak isteyen bir adam ancak alkol kullanımı sonucu öfke kontrol problemi yaşıyor ve sonrasında kendini kontrol edemeyip tecavüzü ve cinayetleri gerçekleştiriyor.
eğer kaldıramayacağınızı düşünüyorsanız izlemyin derim. ben sinemada izlerken bir çok kişinin yarı bile olmadan çıktığını hatırlıyorum.
devamını gör...
uzun yola çıkacaklara tavsiyeler
mola süresini aşmayın. evet hepimiz binmiş sizi beklerken arkanızdan çok pis küfrediyoruz.
o sigarayı son saniyeye kadar içmeye çalışmayın. 25 dakika mola var arkadaşım iki dakika önce iç şunu. son nefesi merdivenlerde alıp sigara dumanını içerde veriyosunuz ya orada da küfür yiyosunuz.
o koltuğu arkanızdakinin kucağına kadar yatırmayın. orada sülalenize kadar gidiyor küfürler.
yıllardır konuşmadığınız eşinizi dostunuzu aramak için bir fırsat olarak görmeyin yolculuğu. acil bir durum varsa kısa ve öz konuşun. bütün otobüs sizin özel hayatınızı dinlemek zorunda değil.
son olarak yanınızda evcil hayvanınız varsa metro turizmi sakın tercih etmeyin. hatta yoksa da tercih etmeyin.
o sigarayı son saniyeye kadar içmeye çalışmayın. 25 dakika mola var arkadaşım iki dakika önce iç şunu. son nefesi merdivenlerde alıp sigara dumanını içerde veriyosunuz ya orada da küfür yiyosunuz.
o koltuğu arkanızdakinin kucağına kadar yatırmayın. orada sülalenize kadar gidiyor küfürler.
yıllardır konuşmadığınız eşinizi dostunuzu aramak için bir fırsat olarak görmeyin yolculuğu. acil bir durum varsa kısa ve öz konuşun. bütün otobüs sizin özel hayatınızı dinlemek zorunda değil.
son olarak yanınızda evcil hayvanınız varsa metro turizmi sakın tercih etmeyin. hatta yoksa da tercih etmeyin.
devamını gör...
ölümün en iyi tanımı
ingiliz filozof alan watts'a göre ölüm,bir bilinç dalgalanmasıdır.zaten ona göre ahiret de buradadır çünkü yakından bakarsak 'şimdi'den başka zaman olmadığını görürüz.sonuç olarak 'bir zamanlar ölü olmasaydın şimdi canlı olduğunu nasıl bilecektin?' sorusunu sorup kafamızı iyice karıştırarak sözlerini noktalar watts.
devamını gör...
bir erkeğin en tatlı olduğu an
başlığı okuduğum an bir kediyi okşayan erkek belirdi gözümde. belki daha tatlı oldukları anlar vardır ama çocukları ve hayvanları severken çok tatlı oluyorlar.
devamını gör...
tavşan dağa küsmüş dağ demiş ki
sen zaten kafanda kurmuşsun.
devamını gör...
bir erkeğin ihtiyacı olan şey
rahatlamak. abi gerim gerim geriliyorsunuz ne bu kasıntı, bırakın hayatı bi akışına relaaxxx abiiiğ.
devamını gör...
10 kasım 1938
20 yaşından 57 yaşına kadar 37 yılda bir medeniyete altın çağını yaşatmış olan liderin fiziken ölüp fikren yaşamaya devam etmesi.
bir daha bu ülke 1923-1938 yılları arasındaki kadar aydınlık olmayacak.
her cümlesinin sonuna "ama umudum var" diyenlere bazı hatırlatmalar yapmak isterim ki uykularından uyansınlar.
- mustafa kemal'in vefatından beridir- ki bu 83 koca yıl yapıyor- bu ülke hiçbir zaman yönetilemedi.
- mustafa kemal'in hayatı boyunca mücadele ettiği iç düşmanlar üredi, üredi ve şu anda milyonları aşan bir kalabalık halindeler.
- mustafa kemal'in vefatından beri bu ülke hep mustafa kemal'in nefret ettiği, bir kaşık suda boğmak için can attığı kitle tarafından yönetildi, yönetiliyor ve yönetilmeye devam edecek. çünkü bu ülke sizin sürekli umut sattığınız gibi bir ülke değil. sokak röportajlarında bunu rahatlıkla görebilir, bu kitlenin üremeye, çoğalmaya devam ettiğini ve sürekli çoğunluğu oluşturacağı gerçeğini kabul edebilirsiniz.
- mustafa kemal'in heykellerine tapan, fikirlerinde, anlatılarında, yazılarında sürekli anlattığı "kişiler değil fikirler önemli" mottosuna uygun değil anıtkabir'de yatan cansız bir bedenden medet uman ve "atam kalk ülke ne halde!" diyen umutsuz, vasat, rezil bir kitle var ve bu kitle yukarıda anlattığım kitle yüzde 60'ı oluşturuyorsa, yüzde 30'u oluşturuyor. ülkenin ne yaptığını bilen, gerçekten vatanını ve vatanının geleceğini düşünen, eğitimli, kendini geliştirmiş çağdaş dünya insanı olan yüzde 10'luk kesimi nesillerdir harap olmaya, seçimlerde hep kaybeden taraf olmaya, ülkeyi yönetememeye devam etmekte ve kaybeden olmaya, umutsuz olmaya devam etmekte.
- mustafa kemal'in ölümsüz olduğu fikri doğrudur. ancak geri gelmeyecek olduğu gerçeğini bir türlü kabullenemeyen, mustafa kemal'den bir tane daha olma ihtimaline inanan, hala daha yeni bir mustafa kemal bekleyen milyonlarca insan var bu ülkede. oysa yapılması gereken çok basit. ülke yönetimini ele geçirecek çoğunluğu oluşturmak, ne olursa olsun bilimi öğretmek ve öğrenmek.
- mustafa kemal'in bu ülkedeki yobazlara, din tüccarlarına açtığı savaşı vefat ettikten sonra kaybetmesi, bizim nesiller olarak ne kadar ezik, ne kadar zavallı olduğumuzun en büyük göstergesi.
- sümüklü mendili ile 30 yılda ülkenin bütün damarlarına nüfuz etmiş, ülkenin bütün siyasilerini satın almış, ülkenin genelkurmay başkanını tutuklatacak kadar güçlenmiş, ülkenin gizli neyi var neyi yoksa ele geçirebilecek kadar güçlenmiş olan sümüklü fethullah ve avanelerinin bu ülkede yargıyı, siyaseti, askeriyeyi ele geçirebilmesi, bu ülkenin mustafa kemal'in yolundan ne kadar saptığının, bu ülkenin mustafa kemal'e ne kadar büyük bir ihanet içinde olduğunun en büyük göstergesidir.
son olarak. yukarıda defaatle tekrarladığım üzere, şovlarla, gösterişli reklamlarla, ülkenin 80 yıl önce hayata gözlerini yummuş olan kurucusuna tapmakla bizden hiçbir şey olmayacağını anladığımız gün, tıpkı sümüklü fethullah'ın genelkurmay başkanını hapise attırdığı zaman kafanızdan kaynar sular boşaldığı gibi kaynar sular boşalacak ve herşey bitmiş olacak.
dediklerim size aptalca mı geldi???? ülkemizin 80 yıllık yakın siyasi tarihini öğrenerek güzellik uykunuzdan uyanabilirsiniz. çünkü 80 yıldır hiçbir şeyin değiştiği yok, ve sürekli aynı döngü içinde dönüp duran kitleler var.
bir daha bu ülke 1923-1938 yılları arasındaki kadar aydınlık olmayacak.
her cümlesinin sonuna "ama umudum var" diyenlere bazı hatırlatmalar yapmak isterim ki uykularından uyansınlar.
- mustafa kemal'in vefatından beridir- ki bu 83 koca yıl yapıyor- bu ülke hiçbir zaman yönetilemedi.
- mustafa kemal'in hayatı boyunca mücadele ettiği iç düşmanlar üredi, üredi ve şu anda milyonları aşan bir kalabalık halindeler.
- mustafa kemal'in vefatından beri bu ülke hep mustafa kemal'in nefret ettiği, bir kaşık suda boğmak için can attığı kitle tarafından yönetildi, yönetiliyor ve yönetilmeye devam edecek. çünkü bu ülke sizin sürekli umut sattığınız gibi bir ülke değil. sokak röportajlarında bunu rahatlıkla görebilir, bu kitlenin üremeye, çoğalmaya devam ettiğini ve sürekli çoğunluğu oluşturacağı gerçeğini kabul edebilirsiniz.
- mustafa kemal'in heykellerine tapan, fikirlerinde, anlatılarında, yazılarında sürekli anlattığı "kişiler değil fikirler önemli" mottosuna uygun değil anıtkabir'de yatan cansız bir bedenden medet uman ve "atam kalk ülke ne halde!" diyen umutsuz, vasat, rezil bir kitle var ve bu kitle yukarıda anlattığım kitle yüzde 60'ı oluşturuyorsa, yüzde 30'u oluşturuyor. ülkenin ne yaptığını bilen, gerçekten vatanını ve vatanının geleceğini düşünen, eğitimli, kendini geliştirmiş çağdaş dünya insanı olan yüzde 10'luk kesimi nesillerdir harap olmaya, seçimlerde hep kaybeden taraf olmaya, ülkeyi yönetememeye devam etmekte ve kaybeden olmaya, umutsuz olmaya devam etmekte.
- mustafa kemal'in ölümsüz olduğu fikri doğrudur. ancak geri gelmeyecek olduğu gerçeğini bir türlü kabullenemeyen, mustafa kemal'den bir tane daha olma ihtimaline inanan, hala daha yeni bir mustafa kemal bekleyen milyonlarca insan var bu ülkede. oysa yapılması gereken çok basit. ülke yönetimini ele geçirecek çoğunluğu oluşturmak, ne olursa olsun bilimi öğretmek ve öğrenmek.
- mustafa kemal'in bu ülkedeki yobazlara, din tüccarlarına açtığı savaşı vefat ettikten sonra kaybetmesi, bizim nesiller olarak ne kadar ezik, ne kadar zavallı olduğumuzun en büyük göstergesi.
- sümüklü mendili ile 30 yılda ülkenin bütün damarlarına nüfuz etmiş, ülkenin bütün siyasilerini satın almış, ülkenin genelkurmay başkanını tutuklatacak kadar güçlenmiş, ülkenin gizli neyi var neyi yoksa ele geçirebilecek kadar güçlenmiş olan sümüklü fethullah ve avanelerinin bu ülkede yargıyı, siyaseti, askeriyeyi ele geçirebilmesi, bu ülkenin mustafa kemal'in yolundan ne kadar saptığının, bu ülkenin mustafa kemal'e ne kadar büyük bir ihanet içinde olduğunun en büyük göstergesidir.
son olarak. yukarıda defaatle tekrarladığım üzere, şovlarla, gösterişli reklamlarla, ülkenin 80 yıl önce hayata gözlerini yummuş olan kurucusuna tapmakla bizden hiçbir şey olmayacağını anladığımız gün, tıpkı sümüklü fethullah'ın genelkurmay başkanını hapise attırdığı zaman kafanızdan kaynar sular boşaldığı gibi kaynar sular boşalacak ve herşey bitmiş olacak.
dediklerim size aptalca mı geldi???? ülkemizin 80 yıllık yakın siyasi tarihini öğrenerek güzellik uykunuzdan uyanabilirsiniz. çünkü 80 yıldır hiçbir şeyin değiştiği yok, ve sürekli aynı döngü içinde dönüp duran kitleler var.
devamını gör...
1 şubat 2021 izmir depremi
bir daha yaşanmaması dileğiyle tüm izmir'de yaşayanlara geçmiş olsun.
devamını gör...
yeni medya
internet ve internet teknolojisine dayalı altyapısı olan, internet gazeteciliğinden elektronik postaya, uzaktan eğitimden mobil iletişime geniş bir alanı kapsayan iletişim araçlarına deniyor.
devamını gör...
olgunluk belirtileri
bu başlıktaki 134 tanımın hepsini okudum.
120 tanesi kesin doğruydu.
120 tanımın hepsini beğendim diyerek işaretledim.
şu bir gerçekki olgun olmak için 120 tane kriter gerekli.
1 tane kriterle olgun olunmuyormuş bunu anladım.
ne kadar çok kriteriniz varsa ; o kadar çok olgunlaşmışsınız demektir.
hepinize bol kriterli günler diliyorum.
120 tanesi kesin doğruydu.
120 tanımın hepsini beğendim diyerek işaretledim.
şu bir gerçekki olgun olmak için 120 tane kriter gerekli.
1 tane kriterle olgun olunmuyormuş bunu anladım.
ne kadar çok kriteriniz varsa ; o kadar çok olgunlaşmışsınız demektir.
hepinize bol kriterli günler diliyorum.
devamını gör...
mizah
bütün acıları ve göz yaşlarını örter. fikirleri ve eleştirileri gizler. mizah en güçlü işlevsel savunma ve iletişim mekanizmasıdır.
devamını gör...
güne bir özdemir asaf şiiri bırak
bana yaşadığın şehrin kapılarını aç
başka şehirleri özleyelim orda seninle.
bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
ikimize yetmez.
başka şehirleri özleyelim orda seninle.
bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
ikimize yetmez.
devamını gör...
eş cinselliğe karşı çıkanları aşağılamaya kalkmak
(bkz: eşcinselliğe karşı çıkmak)
bu ne şimdi? faşizme, kominizme, sağcılığa, solculuğa, liberalizme, kapitalizme, dinciliğe, ateizme falan karşı çıkabilirsin dr eşcinselliğe nasıl karşı çıkılıyor anlamıyorum. bu şey gibi; sarışınlığa karşıyım! karşıysan karşısın kardeşim. kimse senden destek falan beklemiyor ki zaten? sanki bütün heterolar, bütün homoseksüeller senin eşcinselliğe olan bakış açını merak ediyor.
hadi eşcinselliğe karşısın(?) ne yapak aga? eşcinselleri toplayıp yakalım mı? neden eşcinsellerden haz etmiyorsun? yoksa eşcinsel bir hemcinsini görünce etkileniyor musun? eğer etkileniyorsan sana kötü bir haberim var. *
valla ben de kanca burunlara karşıyım. kanca burunlar toplumda olmasın arkadaş! beni rahatsız ediyorlar.
bu ne şimdi? faşizme, kominizme, sağcılığa, solculuğa, liberalizme, kapitalizme, dinciliğe, ateizme falan karşı çıkabilirsin dr eşcinselliğe nasıl karşı çıkılıyor anlamıyorum. bu şey gibi; sarışınlığa karşıyım! karşıysan karşısın kardeşim. kimse senden destek falan beklemiyor ki zaten? sanki bütün heterolar, bütün homoseksüeller senin eşcinselliğe olan bakış açını merak ediyor.
hadi eşcinselliğe karşısın(?) ne yapak aga? eşcinselleri toplayıp yakalım mı? neden eşcinsellerden haz etmiyorsun? yoksa eşcinsel bir hemcinsini görünce etkileniyor musun? eğer etkileniyorsan sana kötü bir haberim var. *
valla ben de kanca burunlara karşıyım. kanca burunlar toplumda olmasın arkadaş! beni rahatsız ediyorlar.
devamını gör...
abi geç oldu yat istersen
testosteron seviyesi artan ve buna bağlı olarak başlık açan yazarları uyku moduna geçirip, sakinleştirmek için kullanılan cümle.
devamını gör...
cem karaca şarkılarındaki ölümcül cümleler
dağ başında
rastladım ak sakallı birisine
bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
sordum ona
aşk ne ustam, hayatın sırrı ne?
tepeden tırnağa aşığım ben
koskoca bir hayat var önümde
(bkz: sevda kuşun kanadında)
rastladım ak sakallı birisine
bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
sordum ona
aşk ne ustam, hayatın sırrı ne?
tepeden tırnağa aşığım ben
koskoca bir hayat var önümde
(bkz: sevda kuşun kanadında)
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
değişir yönü rüzgârın
solar ansızın yapraklar;
şaşırır yolunu denizde gemi
boşuna bir liman arar;
gülüşü bir yabancının
çalmıştır senden sevdiğini;
i̇çinde biriken zehir
sadece kendini öldürecektir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
bir anı bile kalmamıştır
geceler boyu sevişmelerden;
binlerce yıl uzaklardadır
binlerce kez dokunduğun ten;
yazabileceğin şiirler
çoktan yazılıp bitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
avutamaz olur artık
seni, bildiğin şarkılar,
boşanır keder zincirlerinden
sular tersin tersin akar;
bir hançer gibi çeksen de sevgini
onu ancak öldürmeye yarar:
uçarı kuşu sevdanın
alıp başını gitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk, iki kişiliktir.
yitik bir ezgisin sadece,
tüketilmiş ve düşmüş gözden;
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiçbir kelebek
tek başına yaşamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiçbir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
ataol behramoğlu
( şair (b:aşk iki kişiliktir) diyor,
bense her defasında tek kişilik yaşıyorum. sanırım sevdiğim şey bir insanı sevmek ya da onun buna karşılık vermesi değil. ben bana karşılık verilse bile reddediyorum. çünkü layık görmüyorum. sevme ve sevilme duygusunun büyüsünün bozulmasından korkuyor(muş)um.
artık içimdeki bu durumu tanimlayabiliyorum. ne hoş. platoniklik olsa, değil; platonik, aşkına karşılık bulduğunda bir şans verir. bu platoniklik değil. bu sevilen kişinin gerçekliğinin tamamen reddi. )
solar ansızın yapraklar;
şaşırır yolunu denizde gemi
boşuna bir liman arar;
gülüşü bir yabancının
çalmıştır senden sevdiğini;
i̇çinde biriken zehir
sadece kendini öldürecektir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
bir anı bile kalmamıştır
geceler boyu sevişmelerden;
binlerce yıl uzaklardadır
binlerce kez dokunduğun ten;
yazabileceğin şiirler
çoktan yazılıp bitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
avutamaz olur artık
seni, bildiğin şarkılar,
boşanır keder zincirlerinden
sular tersin tersin akar;
bir hançer gibi çeksen de sevgini
onu ancak öldürmeye yarar:
uçarı kuşu sevdanın
alıp başını gitmiştir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk, iki kişiliktir.
yitik bir ezgisin sadece,
tüketilmiş ve düşmüş gözden;
düşlerinde bir çocuk hıçkırır
gece camlara sürtünürken;
çünkü hiçbir kelebek
tek başına yaşamaz sevdasını,
severken hiçbir böcek
hiçbir kuş yalnız değildir;
ölümdür yaşanan tek başına,
aşk iki kişiliktir.
ataol behramoğlu
( şair (b:aşk iki kişiliktir) diyor,
bense her defasında tek kişilik yaşıyorum. sanırım sevdiğim şey bir insanı sevmek ya da onun buna karşılık vermesi değil. ben bana karşılık verilse bile reddediyorum. çünkü layık görmüyorum. sevme ve sevilme duygusunun büyüsünün bozulmasından korkuyor(muş)um.
artık içimdeki bu durumu tanimlayabiliyorum. ne hoş. platoniklik olsa, değil; platonik, aşkına karşılık bulduğunda bir şans verir. bu platoniklik değil. bu sevilen kişinin gerçekliğinin tamamen reddi. )
devamını gör...

