günün sözü
devamını gör...
türk olmayan herkes ölmeli
faşist bir ideolojinin diğer adı olsa gerek. kafatası milliyetçiliği yerine kültür milliyetçiliğine önem verilmesi gerektiği kanaatindeyim.
t: ayrımcı bir başlık.
t: ayrımcı bir başlık.
devamını gör...
gandalf
ismin kökenini aldığı gandálfr, eski norsça'da bir cüce ismidir ve "asalı elf" anlamına gelir.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
perşembe günlerine yeni bir boyut kazandıran müthişli radyo yayını.
ayrıca ses kaydı gönderemediğim ikinci yayın*. gece yorgunluktan sızıp kalmazsam niyet ettim bu yayını da dinlemeye*.
ayrıca ses kaydı gönderemediğim ikinci yayın*. gece yorgunluktan sızıp kalmazsam niyet ettim bu yayını da dinlemeye*.
devamını gör...
şaka maka öğretmenlerin 1 senedir yatıyor olması
bu başlığı açan yazarın bu süreçle yakından uzaktan alakası olmadığını düşünüyorum. zira olsa bu başlığı açmazdı.
devamını gör...
modern insanın en büyük problemi
modernim ama param yok.
devamını gör...
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
kendisi olmasıdır.
devamını gör...
detaylı arama
an itibarı ile yayında olan özellik.
orta doğu ve balkanların en iyi yazılımcısı iko sizler için uyumadı.
(bkz: kocaman alkış)
orta doğu ve balkanların en iyi yazılımcısı iko sizler için uyumadı.
(bkz: kocaman alkış)
devamını gör...
kitap alıntıları
"doymuyorum.
ne fiziksel olarak ne de psikolojik olarak.
içimdeki derin bir boşluğu yemekle ve ilgiyle doyurmak istiyorum ama dolmuyor.
sanki bir karadelik var içimde ve sömürüyor beni.
ne sevildiğimi tam hissediyorum,
ne de değerli olduğumu...
ne huzuru hissediyorum,
ne de sakinliği...
ne güvende hissedebiliyorum,
ne de güvenebiliyorum.
içimi kemiren derin bir boşluk ve huzursuzluk hali beni esir almış durumda.
sürekli onun istediğini yapmama rağmen bir türlü doyum sağlamayan biri gibi beni ele geçirmiş durumda.
ona karşı koyamıyorum.
o hissi hissetmektense, onun istediğini vermek daha kolay geliyor.
sürekli bir kontrol halinde olmama neden oluyor.
ve her an kaybedilmeye yakın bir kontrol hali. aniden öfkelenebiliyorum.
istediğim gibi olmayan şeyler karşısında bocalıyorum.
küçücük şeylere bile orantısız anlamlar yükleyip, orantısız tepkiler verebiliyorum.
bunun adı boşluk hissi imiş.
duygusal olarak doyurulamayan çocuğun, oluşan o boşlukla baş etmek için yaptığı şeylermiş yaptıklarım.
geçmişim boşlukları, geçmişin eksiklikleri bugününün rotasını belirler diye boşa demiyorlarmış.
bugün hissetmekten korktuğum o derin boşluktan kaçmak için yaptıklarıma dur demem gerektiğini anladım.
durup o duygumla başetmem gerektiğini anladım.
sürekli ona kulak verip, onun kontrolüne girmemem gerektiğini anladım.
ve o boşlukla baş etmeyi öğrendikçe, o boşluk karşısında güçlendikçe, o boşluğu oluşturanların eksik bıraktıklarını kendime vermeyi öğrendikçe daha az ihtiyaç duyar oldum hem yemeğe hem de diğer insanlara.
şimdi daha huzurluyum.
şimdi daha farkındayım."
psikoterapist ziya ünlütürk
ne fiziksel olarak ne de psikolojik olarak.
içimdeki derin bir boşluğu yemekle ve ilgiyle doyurmak istiyorum ama dolmuyor.
sanki bir karadelik var içimde ve sömürüyor beni.
ne sevildiğimi tam hissediyorum,
ne de değerli olduğumu...
ne huzuru hissediyorum,
ne de sakinliği...
ne güvende hissedebiliyorum,
ne de güvenebiliyorum.
içimi kemiren derin bir boşluk ve huzursuzluk hali beni esir almış durumda.
sürekli onun istediğini yapmama rağmen bir türlü doyum sağlamayan biri gibi beni ele geçirmiş durumda.
ona karşı koyamıyorum.
o hissi hissetmektense, onun istediğini vermek daha kolay geliyor.
sürekli bir kontrol halinde olmama neden oluyor.
ve her an kaybedilmeye yakın bir kontrol hali. aniden öfkelenebiliyorum.
istediğim gibi olmayan şeyler karşısında bocalıyorum.
küçücük şeylere bile orantısız anlamlar yükleyip, orantısız tepkiler verebiliyorum.
bunun adı boşluk hissi imiş.
duygusal olarak doyurulamayan çocuğun, oluşan o boşlukla baş etmek için yaptığı şeylermiş yaptıklarım.
geçmişim boşlukları, geçmişin eksiklikleri bugününün rotasını belirler diye boşa demiyorlarmış.
bugün hissetmekten korktuğum o derin boşluktan kaçmak için yaptıklarıma dur demem gerektiğini anladım.
durup o duygumla başetmem gerektiğini anladım.
sürekli ona kulak verip, onun kontrolüne girmemem gerektiğini anladım.
ve o boşlukla baş etmeyi öğrendikçe, o boşluk karşısında güçlendikçe, o boşluğu oluşturanların eksik bıraktıklarını kendime vermeyi öğrendikçe daha az ihtiyaç duyar oldum hem yemeğe hem de diğer insanlara.
şimdi daha huzurluyum.
şimdi daha farkındayım."
psikoterapist ziya ünlütürk
devamını gör...
iko (yazar)
iko bile günün ünlüsü oldu, ben olamadım. hangi seviye acaba. *
devamını gör...
1 mayıs işçi ve emekçi bayramı
nerede aşırı zenginlik varsa orada aşırı yoksullukta vardir.asiri zenginliğe lüks tüketime karşı olmayan hic kimse yoksullarin,emekçilerin hakkini savunamaz.asiri tüketen herkes başkalarının hakkini yiyordur,emeğini somuruyordur.aşırı tuketim suctur. asiri zenginlik suctur.
yasasin esitlik!
yasasin özgürlük!
yasasin kardeslik!
yasasin emek!
yasasin 1 mayis!
yasasin esitlik!
yasasin özgürlük!
yasasin kardeslik!
yasasin emek!
yasasin 1 mayis!
devamını gör...
ene'l-hakk
rivayete göre mansur el hallaç’ın öldürülmesine zemin hazırlamış “ben allah’ım” anlamına gelen söylem.
saksı ukdesidir.
saksı ukdesidir.
devamını gör...
seçimlerinizin bedelini siz ödersiniz size akıl verenler değil
edit: yol gösterici bir cümle.
hayatımız boyunca birçok seçim yapıyoruz. insanlar da nedense herkesin işine burun sokmaya bayılıyor. akıl vermeye meraklı çok kişi var etrafta. ailesi istedi diye doktor olan, avukat olan, mühendis olan insanları düşünün. bunların bir kısmı aslında bu mesleklere sahip olmak istemiyor ve ömürleri boyunca istemedikleri bir işte çalışarak mutsuz oluyorlar. çok duymuşuzdur "iyi kazanıyordum ama geldim küçük bir kasabaya yerleştim. bahçemi ekip ürünümü satarak çok mutlu yaşıyorum." diyenleri. bunların bir kısmı kendi istedikleri hayatı yaşamayı seçtikleri için o huzuru bulabiliyorlar.
size akıl ya da nasihat veren insanları mutlaka dinleyin çünkü farklı bakış açılarından duymanız gereken olaylar vardır hayatta ama son kararı kesinlikle kendiniz, sonuçlarını iyice düşünerek verin. zira başkasının aklına uyup yaptığınız bir işte başınız derde girerse, o başkası hiçbir zaman sorumluluk üstlenmeyecektir. üstlense bile olan olduktan sonra bunun bir anlamı kalmayacaktır.
hayatımız boyunca birçok seçim yapıyoruz. insanlar da nedense herkesin işine burun sokmaya bayılıyor. akıl vermeye meraklı çok kişi var etrafta. ailesi istedi diye doktor olan, avukat olan, mühendis olan insanları düşünün. bunların bir kısmı aslında bu mesleklere sahip olmak istemiyor ve ömürleri boyunca istemedikleri bir işte çalışarak mutsuz oluyorlar. çok duymuşuzdur "iyi kazanıyordum ama geldim küçük bir kasabaya yerleştim. bahçemi ekip ürünümü satarak çok mutlu yaşıyorum." diyenleri. bunların bir kısmı kendi istedikleri hayatı yaşamayı seçtikleri için o huzuru bulabiliyorlar.
size akıl ya da nasihat veren insanları mutlaka dinleyin çünkü farklı bakış açılarından duymanız gereken olaylar vardır hayatta ama son kararı kesinlikle kendiniz, sonuçlarını iyice düşünerek verin. zira başkasının aklına uyup yaptığınız bir işte başınız derde girerse, o başkası hiçbir zaman sorumluluk üstlenmeyecektir. üstlense bile olan olduktan sonra bunun bir anlamı kalmayacaktır.
devamını gör...
geceye acı ama gerçek bir cümle bırak
"insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez."
(bkz: paul auster)
(bkz: paul auster)
devamını gör...
türkiye'de unutulamayan olaylar
soma maden faciasında kurtarılan işçinin sözleridir.
+ çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin.
başka sözüm yok.
+ çizmelerimi çıkarayım mı sedye kirlenmesin.
başka sözüm yok.
devamını gör...
koku
daha önce filmini izlediğim şimdilerde okumaya başladığım kitaptır. filmin bazı sahneleri izlerken insanı inanılmaz rahatsız etmektedir bunu söylemek istedim, çok hassas kişiler izlemesin. ancak gelelim kitaba... kitabın can yayınlarından olan çevirisini edindim ve 50 sayfasını okudum hali hazırda. okurken insana duygusuzluğun duygusunu çok güzel verdiğini söyleyebilirim. ana karakter olan greenouille'in koku duyusundan başka hiçbir nesneye, insana ya da kendisine olan duygusunun olmadığını hissettim. koku duyusuna karşı ise hayatta belki de yetenekli olduğu tek konu olmasından dolayı sevgi beslediğini düşündürdü bana. hatta bu karakteri gerçek yaşamda gözlemleyebilseydim antisosyal kişilik bozukluğu (bkz: sosyopat) olduğunu düşünürdüm muhtemelen. daha önce filmini izlememe rağmen yazarın yapmış olduğu betimlemelerle filmdeki sahneler yerine benim kafamda bambaşka bir ortam ve bambaşka bir greenouille canlanıyor. bunun yazarın bir başarısı olduğunu düşünüyorum çünkü çeviri kitap olmasına rağmen tasvirlerini okurken inanılmaz keyif aldım. ileride klasikleşecek eserlerden biri olacak bence. yazarı şimdilerde 72 yaşındaymış henüz ölmediği için tam manasıyla herkesçe bilinen bir eser olamamış olabilir belki de. imkanım olsa yazarla konuşmak ve iç dünyasını anlamak isterdim çünkü yazarın üslubundan ziyade zaten kurgu başlı başına daha önce izlediklerim ve okuduklarımdan çok farklı.
devamını gör...
fotoğrafın hikayesi
(bkz: bulgaristan göçmenleri)
osmanlı döneminde bulgaristanı türkleştirme amacı ile anadolu'dan götürülmüşlerdi. osmanlı'nın bölgeden çekilmesi ile yakın bir tarihe kadar sürekli ırkçı güdüler ile insanlık dışı muameleye maruz kalmışlardı.
"1950'li yıllarda jack birns tarafından edirne'de çekilen fotoğraf"

görseldeki kadınların kürk giymesi zenginlikten değil fakirliktendi. çünkü geldikleri yerdeki yönetim tarafından sadece elbiseleri ile çıkmalarına izin verilmekteydi. gidecekleri yerde çaresiz kalmamak için tek yolları varlıklarını, satılabilecek kıyafete çevirmekti.
kaynak ve fotoğraf kaynağı
osmanlı döneminde bulgaristanı türkleştirme amacı ile anadolu'dan götürülmüşlerdi. osmanlı'nın bölgeden çekilmesi ile yakın bir tarihe kadar sürekli ırkçı güdüler ile insanlık dışı muameleye maruz kalmışlardı.
"1950'li yıllarda jack birns tarafından edirne'de çekilen fotoğraf"

görseldeki kadınların kürk giymesi zenginlikten değil fakirliktendi. çünkü geldikleri yerdeki yönetim tarafından sadece elbiseleri ile çıkmalarına izin verilmekteydi. gidecekleri yerde çaresiz kalmamak için tek yolları varlıklarını, satılabilecek kıyafete çevirmekti.
kaynak ve fotoğraf kaynağı
devamını gör...
en iyi ikililer
roket takımı. daha havalı slogana sahip ikili varsa buyrun söyleyin.
-belaya hazır olun!
+hem de çifte belaya!
-dünyayı yozlaşmaktan kurtarmak için,
+insanları bir çatı altında toplamak için,
-sevgi ve belasını kınamak için,
+yıldızların ötesine ulaşmak için,
-ben jessie!
+ben de james!
-roket takımı her zaman ışık hızıyla hareket eder!
+ya teslim olun ya da savaşa hazır olun!
-belaya hazır olun!
+hem de çifte belaya!
-dünyayı yozlaşmaktan kurtarmak için,
+insanları bir çatı altında toplamak için,
-sevgi ve belasını kınamak için,
+yıldızların ötesine ulaşmak için,
-ben jessie!
+ben de james!
-roket takımı her zaman ışık hızıyla hareket eder!
+ya teslim olun ya da savaşa hazır olun!
devamını gör...
duyunca tokat atılası sözler
aşağıya birkaç örnek bırakacağım ama bunun gibi bir sürü cümle var. özet olarak belirli bir meslek grubu, kitle, topluluk, takım, grup ya da cinsiyeti hedef alan her cümle hafiften avuç kaşındırıyor.
(bkz: öğretmenlerin almış olduğu parayı hak etmemesi)
(bkz: öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması)
(bkz: şaka maka öğretmenlerin 1 senedir yatıyor olması)
(bkz: şaka maka öğretmenlerin 3 hafta daha yatacak olması)
(bkz: kadınların kafası bilime ve sanata basmaz)
(bkz: başı kapanan öğrencinin beyni çalışır)
(bkz: kadınların biraz şey olması)
(bkz: öğretmenlerin almış olduğu parayı hak etmemesi)
(bkz: öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması)
(bkz: şaka maka öğretmenlerin 1 senedir yatıyor olması)
(bkz: şaka maka öğretmenlerin 3 hafta daha yatacak olması)
(bkz: kadınların kafası bilime ve sanata basmaz)
(bkz: başı kapanan öğrencinin beyni çalışır)
(bkz: kadınların biraz şey olması)
devamını gör...



