türk ve dünya siirinin en özgün ve yetenekli şairlerinden. gercek bir şair hayatı yaşamayı başarmış az sayıdaki isimden biri. en büyük iki tutkusu, iyi insan ve iyi şair olmaktı bana dediğine göre. büyük oranda olumlu anılar bırakmıştır ardında. ha bir de kafa zehir gibiydi ve iyi bir entelektüeldi. yeri dolmayacak.
devamını gör...

sözlükteki bazı varoş erkeklerin çok sık yaptığı eylemdir. kadın uykum var diye entry girmiş 10 beğeni almış. biz burada 10 satır tanım giriyoruz okuyan yok.
devamını gör...

miyop ve astigmat olanlar için büyük problem olan olay. hele akşamsa zorluk iki katına çıkar. siz bilmezsiniz o ışık nasıl çiçek gibi açar akşamları.
bir de dışarıdan içeri girince ki buğulanma var ki, devam edemeyeceğim göremiyorum.
devamını gör...

"sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"

bir kadının ağzından yazılmış mektuplardan oluşan bir kitap, karşılıksız bir aşkın duygu seline ortak ediyor okuyucuyu. kitap ayracı kullanmanıza gerek kalmadan bir çırpıda bitireceğiniz bu eserden sonra kalbinizde bir parça burukluk ile veda edecektir kitap sizlere.

kitapta kadının duyguları ve yaşamış olduğu yoğun hisler öylesine ustaca işlenmiş ki hem bu aşkı kıskanıyor hem de yazara hayran oluyorsunuz.

'sana, beni asla tanımamış olan sana...' cümlesi ile başlayan, bir ömrünü sadece o adamı sevmeye adamış bir kadının hikayesi bu. adamla ilgili her türlü anıya, nesneye kutsal gözü ile bakıp, içindeki aşkı her gün daha da alevlendiren bir aşkın kurbanının sözleri.

adamın vurdumduymazlığı ve sevgisizliği karşısında kadının yoğun ve özel duyguları ustaca işlenmiştir yazar tarafından. öyle aşıktır ki kadın, mezarda olsam ve beni çağıracak olsan o gücü kendimde bulurum diye seslenir adama.

bu kısa ama bir o kadar yoğun eser, kesinlikle okunmalı diye düşünüyorum. yazarın duygu aktarımını harika bir şekilde gerçekleştirdiği, elinizden düşürmeden bitirebileceğiniz mükemmel bir eser.
devamını gör...

immün sistem tarafından yabancı antijene karşı üretilmiş molekül.
devamını gör...

mahallenizin iştah açıcısı, ailenizin dostu pastirmalicorekten koskoca bir günaydın size. sabaha diyet hayalleriyle kalkmış ama bu mesaja denk geldiyseniz üzgünüm yanlış zamanda yanlış yerdesiniz. alın size güzel bir mıhlama resmi. ben mıhlama yemeyeceğim ama kahvaltılık pizzayı gömeceğim güzel güzel. yani maksat bu resimle iştahınız açılsın, kazanan mideniz olsun.

pastirmalicorek yok ben tembelim diyorsaniz market uygulamalarında poğaça falan da satılıyor. hele bir tanesi var on dakikaya kapınızda. şimdi reklam olmasın diye hiç isim falan giremeyeceğim. hem belki evinizin altında fırın vardır o bir dakikaya getirir ya da hamaratsınızdır ve o poğaça yapılacaktır. tek bildiğim haydi yeyin gare.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eski sevgilinizle tekrar deneyin.
devamını gör...

sloganı liberté, égalité, fraternité; "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" olan ve çağ kapatıp açan ihtilaldir. fransız bayrağının renkleri de buradan gelir.. mavi renk özgürlük, beyaz renk eşitlik ve kırmızı renk kardeşlik demektir.

fransız ihtilalinin bir sonucuda politikada bugün kullanılan" sağ " ve " sol " tabirlerinin ortaya çıkmasıdır. devirm olduktan sonra kurulan yasama meclisi' nde meşrutiyetçiler ve ihtilalciler diye iki grup vardı.

meşrutiyetçiler : kralın yerinde kalmasını fakat bir meclisle yönetimi paylaşmasını savunanlardı ve bunlar sağ tarafta oturuyorlardı.

cumhuriyet taraftarı ihtilalciler ise krakllığın kalkmasını ve cumhuriyetin ilanını istiyorlardı, tahmin edeceğiniz üzere solda oturuyorlardı.

bundan ne anlıyoruz muhafazakar ve radikalseniz sağ, cumhuriyetçi ve yenilikçi iseniz sol görüşlüsünüz.
devamını gör...

exen'e üye olmuş yazarları gördüğüm başlık. derin hayal kırıklığına uğradım, şu an moralim çok düştü, birazdan şekerim de dibi görür. kafa sözlük dediler, herkes entel, içerisi şampuanlar ligi, geometri bilmeyeni zopayla kovalıyorlar dediler bu muymuş? bi tık üzüldüm.
devamını gör...

hep geceleri bu tanıma yolum düşüyor. çok mu dertliyim, yoksa küçük şeyleri büyütüp kendine dert edinen bir yapım mı var, bilmiyorum. acaba hangisi daha iyi? yalanlarla yaşayıp mutlu olmak mı, yoksa gerçeklerle yüzleşip acı çekmek mi? galiba ben hep gerçeklerle yaşamayı seçiyorum, yalanlar o kadar gerçekten uzak ki kandıramıyor beni.. kanamıyorum artık yalanlara.. ne kadar acı da olsa gerçekler daha cazip geliyor. gözlerim açılıyor, kanıyor, ama yalanlarla yaşayıp bir gün gerçeklerin farkına vardığımda hissettiğim hayalkırıklığı kadar acı vermiyor..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

18 yaş ibaresini öyle kafalarından "18 olsun ya iyidir 18" diye atmışlar sanan bireylerin önermesi.
isviçre medeni kanununda rüştün ispatı 18 yaştır, biz de onlardan almışız. çünkü 18 yaş ruhsal ve bedensel gelişimin tamamlanmasının erken evresidir (ergenliğin bitişinin başlangıcı). hala tamamlanmış sayılmaz (bu yüzden amerika'da yasal alkol tüketme yaşı 21), ama bir yaş belirlemek lazım dimi?

edit: bu konuda biraz daha araştırma yaptım.
talmud'da (medeni kanun günlük yaşam kuralları vb. bilgileri kapsayan yahudi kutsal kitabı) parasal kararlar verirken sağlam bir yargıya varabilmek için en erken yetişkinlik yaşı 18 olarak belirtilmiş, yani bu 18 yaş bayağı köklü bi şeymiş. talmud aynı zamanda yahudilerin 16. kralı josiah'nın taç giymesinden 18 yaşına gelene kadar verdiği kararları geri aldığını ve yanlışlık yapmış olabileceğini düşünerek bazı yerlere ekstra para ödemeleri yaptığını yazıyormuş. falan filan işte...
devamını gör...

madde namına bir şeyin olmaması hali.

uzay boşluğu.

bu benim fikrim tabi. benim fikrimce (kesinlikle genel kültüre dayalı bir mantık ile ve bilimsel olamayacak olan fikrimce) uzayın şizofrenik, tür adedini tahmin edemediğim, birkaç eğilimi yani davranışı var. mesela paralel ve yine olasılıkla çoklu paralel - çöken uzayı gerçek dışı tutma - uzay sistemi, bu şey içinde tüm uzaylar aynı yerde ama ayrı zaman alanlarında gerçek olabiliyor. yine mesela, uzayda -olasılıkla- farklı madde yoğunluğuna sahip galaksiler ve uzay cisimleri farklı davranışlar sergiliyor, enerjisini genişleyerek tüketen, içe şöken, çarpışan ve uzaklaşan.. bir madde olmayan ve bir madde barındırmayan uzay her maddeye ve her madde bileşimine, tüm bu farklı gerçeklikleri (olay veya davranışları) aynı yerde ve aynı zamanda yaşatabilir (sürerli kılmak). uzay aslında genişlemez ya da içine çökmez, her ikisinden de fazla davranışı aynı anda ve aynı zamanda maddelere gerçek - sürerli - kılar. karanlık madde zamanın kendisi bile olabilir.

karanlık enerji çok daha gerçekçi ihtimal. yine benim değersiz (bilim dışı) fikrimce.
devamını gör...

keşfettiğim ve benim gibi uzun uzun yazdığı için etki alanıma giren yeni çaylak arkadaşımız. kim bulursa onundur, hiç kimse göz dikmesin. *

yazılarınız daim olsun efendim, var olun. bilgilerinizi bizden saklamayın. bol bol sevgiler! *
devamını gör...

kafasını dinleyip geri gelmiş olan ilk göz ağrılarımızdan.
devamını gör...

bir carlos fonseca kitabıdır.

öncelikle şunu söylemeliyim ki okuduğum zor kitaplardan biriydi. okurken yazarın yaptığı ve benim cahil aklımın fark edebildiği göndermeler üzerine araştırmalar yapmam, hatta itiraf ediyorum ki bazı yan okumalar yapmam gerekti. ancak son tahlilde verdiğim bütün emeklere değdi.

hikaye bir müze bilimci ile bir moda tasarımcısının ortak hayali olan ancak moda tasarımcısının beklenmedik ölümüyle sekteye uğrayan hayvanlar alemdeki farklı, tuhaf ve sıra dışı biçimler üzerine bir çalışma yapma fikrini alıyor odak noktasına.

bir ölünün mektuplarını okumak insanda bir ürpertiye neden olduğu kadar okuyan kişinin merak duygusunu da uyandırır. ancak ölen kişi o mektupları ve arşiv niteliğindeki belgeleri sizin için toplamış ve ölümünden tam yedi yıl sonra bu belge istifi size ulaşmışsa o zaman işler daha girift bir hal alabilir. romanımızda da tam olarak olan şey bu.

hayvan müzesi 2017 yılının en iyi romanlarından biri ve okurken bunun böyle olduğuna siz de ikna olacaksınız. hayvan müzesi fikrinden yola çıkarak ölü bir insanın aile ağacına uğrayarak yapılan kutsal bir yolculuk hikayesi anlatılan. bence mutlaka okuyun.
devamını gör...

kafayı yiyip bitiren,ne karar verebileceğinizi engelleyen o lanet düşünce. allah evlerine ateşler salsın o cümlenin.
devamını gör...

ağlamak için birine ihtiyaç duymayan insan. kendi kendine yetebilen insandır belki de. şahsen birine anlatıp ağlamaktan ziyade kendi kendime konuşup ağlarım daha iyi, en azından anlattıklarımı kendime koz olarak kullanamam.
devamını gör...

hükümetin ayak işlerini fala yapıyorlar şimdilrde. adam kurşunlama göz korkutma vesaire.
devamını gör...

eğer öyle birisi varsa diye başlamak gerekir. her gün milyonlarca hayvan sömürülmekle geçmiş kısacık hayatlarına boğazları kesilerek veda ederken; her savaşta çocuk, tarafsız demeden binlerce insan vahşi yöntemlerle katledilirken; gücü yetenin güçsüz üzerinde mutlak söz sahibi olabildiği ve dünyanın kısmen güvenli sayılabilen bölgelerinde bile insanların, hayvanların, bitkilerin yaşamlarına onarılamayacak yaralar bırakılırken bizi çok seven ve gözleri her daim üzerimizde olan bir tanrıdan söz etmek fazlasıyla çocukça olurdu. eğer birisi bizi yarattıysa bile çok uzun zaman önce terk etti ve tamamen biz bizeyiz. güçlü olun ve hayatta kalın.
devamını gör...

dilek türkan'ın da çok güzel söylediği şarkıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim