dövme ve piercingler yüzünden ebeveynliğe uygun görülmemek
          ruhu delik deşik insanlar çatır çutur ana baba oluyor ama?!
      
  devamını gör...
yaz mevsiminde grip olmak
          hayattan bezdiren iğrenç hal.o sıcakta hem üşür hem terlersiniz.
      
  devamını gör...
atma ziya
          neşeli günler'de palavracı, eğlenceli amca karakteri.
benim da var böyle bir amcam,
ben küçükken hollanda hikayeleri anlatır, justin timberlake dinlerdi.
efendim bir gün bu amcam çatı işçiliği yapıyor, keser, çivi sesleri... o sırada telefon geliyor, arayan sevgilisi.
kadın bu sesler ne diye sorarkan, şöyle diyor amcam, "villamda tadilat var da.."
yine bir dönem amcam otelde çalışıyor, o sırada bir kadınla tanışıyor, kadına, villası tadilatta olduğu için otelde kaldığını söylüyor. şu an çocuğu var o kadından, ancak villa.. villa yok, kirada oturuyor.
biraz da psikolojisi bozuktur, ben küçükken babannemin evinde eline bir ip alıp banyoya kendini asmaya gitmişti, kapıyı da kilitlemiş, kapı önünde yalvarıyordum yapma amca diye, oysa dik dursa kafası tavana vuruyor.
lakabı da doktor, hatırlarım, babannemin evinde, ocaklığın üzerinde, yılın doktoru nobeli oscarı ödülü var sembolik olarak.
  benim da var böyle bir amcam,
ben küçükken hollanda hikayeleri anlatır, justin timberlake dinlerdi.
efendim bir gün bu amcam çatı işçiliği yapıyor, keser, çivi sesleri... o sırada telefon geliyor, arayan sevgilisi.
kadın bu sesler ne diye sorarkan, şöyle diyor amcam, "villamda tadilat var da.."
yine bir dönem amcam otelde çalışıyor, o sırada bir kadınla tanışıyor, kadına, villası tadilatta olduğu için otelde kaldığını söylüyor. şu an çocuğu var o kadından, ancak villa.. villa yok, kirada oturuyor.
biraz da psikolojisi bozuktur, ben küçükken babannemin evinde eline bir ip alıp banyoya kendini asmaya gitmişti, kapıyı da kilitlemiş, kapı önünde yalvarıyordum yapma amca diye, oysa dik dursa kafası tavana vuruyor.
lakabı da doktor, hatırlarım, babannemin evinde, ocaklığın üzerinde, yılın doktoru nobeli oscarı ödülü var sembolik olarak.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
          başlamıştır, çok da güzel iyi başlamıştır hatta. *yayın hayatı uzun olsun, sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu hoş gelmiş radyomuza. *
      
  devamını gör...
istanbul boğazında denize girmek
          genellikle hafta sonları hava aydınlanırken yaptığım eylem. yaz veya kış farketmez.
akıntı sebebiyle su çok berrak ve temizdir.
uzun mesafe bisiklet sürüşü veya koşu sonrasında yapılması, ardından o saatte kimsecikler yokken güneşin doğuşunu müzik, termosunuzdan doldurduğunuz filtre kahve ve sigara eşliğinde izleyip oradan da pedallayıp ayasofya karşısında istanbul konulu tarih kitabını yaşandığı yerde okumak size bedava terapi yaptırır.
  akıntı sebebiyle su çok berrak ve temizdir.
uzun mesafe bisiklet sürüşü veya koşu sonrasında yapılması, ardından o saatte kimsecikler yokken güneşin doğuşunu müzik, termosunuzdan doldurduğunuz filtre kahve ve sigara eşliğinde izleyip oradan da pedallayıp ayasofya karşısında istanbul konulu tarih kitabını yaşandığı yerde okumak size bedava terapi yaptırır.
devamını gör...
la isla de la munecas
          meksikada bulunan "oyuncak adasıdır." korku filmlerinden fırlamış gibi duran bu adanın olayını özetlemek gerekirse; bölgede bulunan bir su kanalında küçük bir kız boğuluyor. don julian santana adlı bir adam kız çocuğunun boğulmasının ardından kanallarda bir oyuncak bebek buluyor ve küçük kızın ruhunu onurlandırmak amacıyla oyuncağı bir ağaca asıyor. 
daha sonra bu eylemi sürekli yapan santana uzun bir süre boyunca adanın her yerindeki ağaçları eski püskü ve ya kolları, ya bacakları, ya da başları olmayan oyuncak bebeklerle donatıyor. turistlerin dikkatini oldukça çeken bir adadır kendisi.
  daha sonra bu eylemi sürekli yapan santana uzun bir süre boyunca adanın her yerindeki ağaçları eski püskü ve ya kolları, ya bacakları, ya da başları olmayan oyuncak bebeklerle donatıyor. turistlerin dikkatini oldukça çeken bir adadır kendisi.
devamını gör...
erkeklerin kız olmak istemesi
          bu durum genelde kadının dominant olduğu bir ailede büyüyen çocuklarda görürüz der alfred adler. 
çocuk annesiyle çok yakın olur ve ruhsal tatminini o yönde yaşar. daha sonra okula gittiğinde sporla ilgilenmez, diğer kişiler onla dalga geçer ve aşağılık kompleksine girmeye başlar. kendini kız gibi davranarak kabul görüldüğü bir tiyatro oyunu veya toplumda takdir edildiğinde asıl saygıyı kadın olarak alacağını düşünür ve bu uzun vadede cinsel sorunlara yol açar.
alfred adler yaşamın anlamı.
  çocuk annesiyle çok yakın olur ve ruhsal tatminini o yönde yaşar. daha sonra okula gittiğinde sporla ilgilenmez, diğer kişiler onla dalga geçer ve aşağılık kompleksine girmeye başlar. kendini kız gibi davranarak kabul görüldüğü bir tiyatro oyunu veya toplumda takdir edildiğinde asıl saygıyı kadın olarak alacağını düşünür ve bu uzun vadede cinsel sorunlara yol açar.
alfred adler yaşamın anlamı.
devamını gör...
aşk
          tüm tanımlarımı bu başlık adı altında yazmayı düşünüyorum. çünkü herşey aşk'tır bana göre. mesela konuşmak eylemi en çok da konuşmayı sevdiğin kişililerle yapıldığında haz verir kişiye ve haz da bir aşktır. mesela görmek eylemi var en çok görmek istediklerimizi gördüğünde gözlerimiz ve birde iyi bir şekilde görebildiysek o eylem işte o zaman haz verir ve haz aşktır. mesela yemek yemek , sevdiklerinle sevdiğin yemekleri yiyebiliyorsa kişi haz alır o yemekten ve haz aşktır. yâni demem o ki istediklerimiz hazzımız ve o yaşadığımız haz aşkımızdır aslında yani aşk hayatımızın hemen hemen her alanında vardır. ve son olarak aşk deyince akla hemen kadın erkek ilişkisini getirmeyelim
      
  devamını gör...
mutsuza kim bakacak
          türk şiirinin anne kokulu dizelerinin şairi (bkz: didem madak)'ın her okunuşunda yutkunmayı zorlaştıran şiiri. telif hakları nedeniyle şiirin son bölümlerinden bir kesit paylaşıyorum. 
--! spoiler !--
iki sigaram kaldı bu gece için
yüzyıl yetecek çocukluğum,
iki muhabbet kuşum,
biraz da ateşim var.
dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
aman umutsuz bir yer olmasın!
iki kendim varmış maviş anne
biri benmişim biri mutsuz
ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
ben ölürsem mutsuza iyi bak!
--! spoiler !--
  --! spoiler !--
iki sigaram kaldı bu gece için
yüzyıl yetecek çocukluğum,
iki muhabbet kuşum,
biraz da ateşim var.
dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
aman umutsuz bir yer olmasın!
iki kendim varmış maviş anne
biri benmişim biri mutsuz
ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
ben ölürsem mutsuza iyi bak!
--! spoiler !--
devamını gör...
bahar candan'ın dolar yorumu
          sarkazm kraliçesi değil de ne diye sormak istiyorum.
      
  devamını gör...
lucifer (yazar)
          bir günlüğüne entel takılmasını beklediğim yazar. trollük sıkmadı mı koçum? burayı okuduğunu biliyorum. hadi be şekerim.*
      
  devamını gör...
bir ailenin çocuğuna yapacağı en büyük kötülük
          aşağılamak.
sürekli korkutmak (doktor, polis, hırsız, ölüm, öcü...)
korkularıyla dalga geçmek.
bir iş yaptırırken baskı uygulamak.
hiçbir işe yaramadığını söylemek.
ve son öldürücü darbe:
ergenlik döneminde başkalarıyla kıyaslamak.
tamam. ilişmeyin, öldü artık.
  sürekli korkutmak (doktor, polis, hırsız, ölüm, öcü...)
korkularıyla dalga geçmek.
bir iş yaptırırken baskı uygulamak.
hiçbir işe yaramadığını söylemek.
ve son öldürücü darbe:
ergenlik döneminde başkalarıyla kıyaslamak.
tamam. ilişmeyin, öldü artık.
devamını gör...
zamanla sevmek vs ilk görüşte aşk
          zamanla sevmenin her türlü kazanacağı versustur.
ilk görüşte aşk, saman alevi misali.
ama zamanla sevmek öyle mi ? sindire sindire, yavaş yavaş, acele etmeden seviyorsun. nasıl bitsin o sevgi allasen hacıt ?
  ilk görüşte aşk, saman alevi misali.
ama zamanla sevmek öyle mi ? sindire sindire, yavaş yavaş, acele etmeden seviyorsun. nasıl bitsin o sevgi allasen hacıt ?
devamını gör...
d vitamini
          temin edilmesi ve faydalı olabilmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gereken vitamin:
- güneşin uvb ışınlarından elde edilir. bu yüzden uvb ışınlarının cildimize ulaşabilmesi için güneş ışınlarının 50 dereceden daha dik açıyla geldiği öğlen saatlerinde (gölgemizin uzunluğunun boyumuzun uzunluğundan kısa olduğu saatlerde) güneşlenmeliyiz. güneşlenme süresinin uzaması, uva ve uvb ışınlarının kanser yapıcı etkileri nedeniyle zararlı olabilir. bu yüzden güneşin en dik olduğu saatlerde 15-20 dakika güneşlenerek optimum fayda sağlanabilir.
güneş ışınlarının bugün şehrinizde en dik geldiği saatleri hesaplamak için buradan
- d vit için güneşlenirken güneş kremi sürmeyin, güneşlendikten sonra mümkün olduğu kadar uzun süre ıslatmayın, en azından sabunlamayın.
- camın arkasından güneşlenmeyin.
- d vit ile birlikte k vitamini almak gerektiği için günde 3-4 yaprak çiğ ıspanak, koyu yeşil yapraklı bitkiler, yumurta, et, sakatat vb tüketmeye çalışın. d vitamini kalsiyumun kandaki seviyesini yükseltir, k vitamini ise kalsiyumun kemekler tarafından kullanılmasını sağlar, damarlar ve böbreklerde çökmesini engeller.*
- açık tenliyseniz daha kısa, koyu tenliyseniz daha uzun güneşlenin. bronzlaştıkça da güneşlenme süresi uzuyor.
bilgilerin bir kısmı için kaynak: buradan
edit: yeni iyi bir kaynak buldum: buradan burada d vit seviyesi kaçsa günlük ne kadar kullanılması gerektiği gibi önemli bilgiler var. ayrıca d vit gece kullanmamak gerekiyormuş, çünkü melatonin seviyesini azaltıyormuş.
  - güneşin uvb ışınlarından elde edilir. bu yüzden uvb ışınlarının cildimize ulaşabilmesi için güneş ışınlarının 50 dereceden daha dik açıyla geldiği öğlen saatlerinde (gölgemizin uzunluğunun boyumuzun uzunluğundan kısa olduğu saatlerde) güneşlenmeliyiz. güneşlenme süresinin uzaması, uva ve uvb ışınlarının kanser yapıcı etkileri nedeniyle zararlı olabilir. bu yüzden güneşin en dik olduğu saatlerde 15-20 dakika güneşlenerek optimum fayda sağlanabilir.
güneş ışınlarının bugün şehrinizde en dik geldiği saatleri hesaplamak için buradan
- d vit için güneşlenirken güneş kremi sürmeyin, güneşlendikten sonra mümkün olduğu kadar uzun süre ıslatmayın, en azından sabunlamayın.
- camın arkasından güneşlenmeyin.
- d vit ile birlikte k vitamini almak gerektiği için günde 3-4 yaprak çiğ ıspanak, koyu yeşil yapraklı bitkiler, yumurta, et, sakatat vb tüketmeye çalışın. d vitamini kalsiyumun kandaki seviyesini yükseltir, k vitamini ise kalsiyumun kemekler tarafından kullanılmasını sağlar, damarlar ve böbreklerde çökmesini engeller.*
- açık tenliyseniz daha kısa, koyu tenliyseniz daha uzun güneşlenin. bronzlaştıkça da güneşlenme süresi uzuyor.
bilgilerin bir kısmı için kaynak: buradan
edit: yeni iyi bir kaynak buldum: buradan burada d vit seviyesi kaçsa günlük ne kadar kullanılması gerektiği gibi önemli bilgiler var. ayrıca d vit gece kullanmamak gerekiyormuş, çünkü melatonin seviyesini azaltıyormuş.
devamını gör...
şu an yapılan iş
          geldim eve, çektim pijamalarımı.ağrım olduğu için aldım ufaklığı kucağıma yatırdım. önce durmadı. şarkı denemesine giriştim hemen. yeni şarkı arayışındayım şu sıralar ama çocuk nuh diyor peygamber demiyor. tanju okan' da tanju okan. illa dinleyecek o şarkıyı.  ne açtıysam durmadı. son çare açtık yine bizim şarkıyı. ulan diyorum, bütün gün cem karaca posterine bakıp bakıp gülüyorsun. gel ondan bir şarkı bulalım sana. nerdeeee? kucağımda tanju okan dinlerken, cem karaca posterine bakarak uyudu kaldı.  he bir de huy edindi şu sıralar saçlarıma bakıp bakıp gülüyor. özellikle kabarık olduğu zamanlar. ulen çocuk şebek ettin bizi. bakışlara bak, sanki para babası, peh!!!
 
      
   
      devamını gör...
belli olmaz
          cihan mürtezaoğlu’nun 12 mart’ta yayınlanacak olan 5 şarkılık albümünden ilk single parça. 
şarkının sözleri hem çok manalı hem de çok hoşuma gitti. klibi de o nostajik havası yüzünden ayrıca hoş olmuş. *
birde babamın çocukken bizi götürdüğü lunapark özlemimi arttırdı. *
hem dinlemek hem izlemek için buyrunuz.
ayrıca şarkının sözleri.
insanın derdi dışından belli olmaz
kiminin gizli içinde belli olmaz
kimde iman kimde para belli olmaz
nerde irfan orda ara belli olmaz
kim seviyor birbirini belli olmaz
kirletiyor ellerini belli olmaz
hangi devran kime döner belli olmaz
belki kervan yolu da düzer belli olmaz
kim kazıyor kendine mezar belli olmaz
oynatıyor kalbine kumar belli olmaz
hangimiz karınca kadar belli olmaz
hangimiz karınca karar belli olmaz
      
  şarkının sözleri hem çok manalı hem de çok hoşuma gitti. klibi de o nostajik havası yüzünden ayrıca hoş olmuş. *
birde babamın çocukken bizi götürdüğü lunapark özlemimi arttırdı. *
hem dinlemek hem izlemek için buyrunuz.
ayrıca şarkının sözleri.
insanın derdi dışından belli olmaz
kiminin gizli içinde belli olmaz
kimde iman kimde para belli olmaz
nerde irfan orda ara belli olmaz
kim seviyor birbirini belli olmaz
kirletiyor ellerini belli olmaz
hangi devran kime döner belli olmaz
belki kervan yolu da düzer belli olmaz
kim kazıyor kendine mezar belli olmaz
oynatıyor kalbine kumar belli olmaz
hangimiz karınca kadar belli olmaz
hangimiz karınca karar belli olmaz
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sözlük anıları
          benim için en hatırlanası olan beş yıl önce katıldığım bir zirveydi. 
başka bir sözlükte yaşadığım şehirde zirve düzenlenecekmiş. sanıyorum şehir başlığına yazan herkese mesaj atmış düzenleyen arkadaş. yorgunluk ve hastalığımı epey bahane etsem de yoğun ve anlamsız ısrarlar üzerine "tamam" demiş bulundum. "bir bira içip kaçarım" diye düşünüyordum. o arada zirveyi düzenleyen arkadaş zirve başlığında "katılanlar" diye bir kısım açmış nickleri ekliyor. bazıları okuduğum insanlar, bazılarını ilk kez görüyorum. ilk kez gördüklerimi açıp inceliyorum falan neyse zirve saati geldi mekana gittim.
"kadın dediğin en az 170 olacak, beli ince kalçaları büyük olacak" tadında takılan 1.60'lık don juanlar mı dersin, her konuyu siyasete bağlayan gergin tip mi dersin, posta gazetesi yurdumun şairlerinden hallice sözlük şairleri mi dersin, baskılı tişört üzerine kareli gömlek tayfa mı dersin ne ararsan var.
o arada her kalabalık grupta olduğu gibi daha iyi anlaşan insanlar oluyor. çok komik bir çocuk vardı. * onunla epey eğleniyoruz falan. yer değiştirmeye karar verdim karşıdan karşıya yüksek sesle konuşmayalım diye.
ben: kardeşim yer değiştirelim mi?
yanımdaki kız: kiminle yer değiştireceksin?
ben: şu arkadaşla
yanımdaki kız: olmaz, burda otur.
ben: neden?
yanımdaki kız: bizim onunla bi' geçmişimiz var, yanlış anlar şimdi.
ben: tamam
(aradan 10 dakika geçer)
ben: siz mustafayla yer değiştirseniz olur mu?
yanımdaki kız: hangi mustafa?
ben: şu beyaz tişörtlü arkadaş işte
yanımdaki kız: eski sevgilim o benim
ben: bu yer değiştirmeye engel mi?
yanımdaki kız: değil
ben: tamam teşekkür ederim
(ilerleyen saatlerde kapının önüne sigaraya çıkılır)
ben: lan mustafa bi seni bi de ahmet'i çok sevdim ha. geldiğime değdi
mustafa: bana ahmet deme abi
ben: niye lan noldu?
mustafa: aramız bozuk abi onunla.
ben: kız meselesi mi?
mustafa: kim söyledi abi?
ben: kimse söylemedi oğlum tahmin ettim.
(gecenin sonu)
ahmet: abi burda çoğu kişinin birbiriyle bi' geçmişi vardır.
ben: neden?
ahmet: neden derken abi?
ben: oğlum kocaman şehir neden kendi aranızda dönüp duruyorsunuz?
ahmet: bilmiyorum abi.
sözlüğün bana kazandırdığı bir tanım olarak (bkz: geçmişi olmak) diyorum ve zirvelere katılma tereddüdü olan varsa hiç tereddüt etmeden katılmasını tavsiye ediyorum. sözlüklerle alakalı geçirdiğim en eğlenceli 4 saatti.
  başka bir sözlükte yaşadığım şehirde zirve düzenlenecekmiş. sanıyorum şehir başlığına yazan herkese mesaj atmış düzenleyen arkadaş. yorgunluk ve hastalığımı epey bahane etsem de yoğun ve anlamsız ısrarlar üzerine "tamam" demiş bulundum. "bir bira içip kaçarım" diye düşünüyordum. o arada zirveyi düzenleyen arkadaş zirve başlığında "katılanlar" diye bir kısım açmış nickleri ekliyor. bazıları okuduğum insanlar, bazılarını ilk kez görüyorum. ilk kez gördüklerimi açıp inceliyorum falan neyse zirve saati geldi mekana gittim.
"kadın dediğin en az 170 olacak, beli ince kalçaları büyük olacak" tadında takılan 1.60'lık don juanlar mı dersin, her konuyu siyasete bağlayan gergin tip mi dersin, posta gazetesi yurdumun şairlerinden hallice sözlük şairleri mi dersin, baskılı tişört üzerine kareli gömlek tayfa mı dersin ne ararsan var.
o arada her kalabalık grupta olduğu gibi daha iyi anlaşan insanlar oluyor. çok komik bir çocuk vardı. * onunla epey eğleniyoruz falan. yer değiştirmeye karar verdim karşıdan karşıya yüksek sesle konuşmayalım diye.
ben: kardeşim yer değiştirelim mi?
yanımdaki kız: kiminle yer değiştireceksin?
ben: şu arkadaşla
yanımdaki kız: olmaz, burda otur.
ben: neden?
yanımdaki kız: bizim onunla bi' geçmişimiz var, yanlış anlar şimdi.
ben: tamam
(aradan 10 dakika geçer)
ben: siz mustafayla yer değiştirseniz olur mu?
yanımdaki kız: hangi mustafa?
ben: şu beyaz tişörtlü arkadaş işte
yanımdaki kız: eski sevgilim o benim
ben: bu yer değiştirmeye engel mi?
yanımdaki kız: değil
ben: tamam teşekkür ederim
(ilerleyen saatlerde kapının önüne sigaraya çıkılır)
ben: lan mustafa bi seni bi de ahmet'i çok sevdim ha. geldiğime değdi
mustafa: bana ahmet deme abi
ben: niye lan noldu?
mustafa: aramız bozuk abi onunla.
ben: kız meselesi mi?
mustafa: kim söyledi abi?
ben: kimse söylemedi oğlum tahmin ettim.
(gecenin sonu)
ahmet: abi burda çoğu kişinin birbiriyle bi' geçmişi vardır.
ben: neden?
ahmet: neden derken abi?
ben: oğlum kocaman şehir neden kendi aranızda dönüp duruyorsunuz?
ahmet: bilmiyorum abi.
sözlüğün bana kazandırdığı bir tanım olarak (bkz: geçmişi olmak) diyorum ve zirvelere katılma tereddüdü olan varsa hiç tereddüt etmeden katılmasını tavsiye ediyorum. sözlüklerle alakalı geçirdiğim en eğlenceli 4 saatti.
devamını gör...
saw
          ilki 2004 yılında gösterime girmiş, 9 seri çekilmiş gerilim ve korku filmidir.
yukarıda bahsettiğim 9 bölüm ama ben 6’ya kadar izledim; çünkü jigsawı öldürdükleri zaman filmin keyfi de kalmadı. hoş ,jigsaw 3.bölümde öldü ama yine esameleri de vardı diğer filmlerde.
malumunuz film john jigsaw, yaşadığı talihsizlikler ve sonrasında kanser rahatsızlığı ve bürokrasiye takılıp yardım bulamamasının faturasını, bu kurumları sembolize eden kişileri kurban seçerek keser. seçilen kişiler de karakter olarak kötü, hani ölse üzülmeyeceğimiz türden insanlardır.
kendi zekası ve zihninin karmaşıklığıyla , kurbanlarına hem yaşama şansı hem de idam sahası olacak aletler ve odalar tasarlar. gerçekten karakterin hayran olunası bir zekası vardır ve keşke o zekasını daha yararlı şeylerde kullansaydı*.
bu arada filmin, sonraları ‘escape games’lerin popülerliğini de arttırdığını belirtmeliyim. uzun süreler, sabahlara kadar evden kaçış oyunları oynardım; hala da çok severim. ama pek tabi jigsaw’ın odasında hapsolmak istemezdim*.
testere sevenler de aynı fikirde olacaklarına eminim ki, serinin en güzel bölümü 1.bölümüdür. çok düşük bir bütçeyle hazırlandığını söylemeliyim. onlar da sanırım bu kadar tutacağını tahmin etmemişlerdir. ilk bölümün sonundaki meşhur saw müziğiyle o sahneyi ağzım açık izledim; beni bu derece şaşırtan çok az film vardır. testere filmini tek sahneye indirge deseler sanırım o sahneyi seçerim. zaten serinin sonraki bölümlerin hiçbirinde(izlediklerim arasında) o denli sürpriz bir son yaratamamışlardı.
bu arada seriye başlayacaksanız sakın ola ara bölümlerden başlamayın. çünkü tüm seri tamamen birbirine bağlı ve atıyorum 4.bölümde 1.bölümğn cevabı olabiliyor. haliyle bu sahne nereden geldi diyebilirsiniz; o nedenle sırayla izleyiniz.
benim gibi kan tutan ve bu tür filmleri izlemekten haz etmeyen birini bile etkilemeyi başarmıştır. kanlı sahnelerde gözlerimi kapattım tabi; bayılmak istemezdim çünkü*.
yazının sonunu bağlarsam; serinin ilk 4 bölümü efsanedir. jigsaw öldürmeselerdi diğerleri de o derece iyi olurdu.
  yukarıda bahsettiğim 9 bölüm ama ben 6’ya kadar izledim; çünkü jigsawı öldürdükleri zaman filmin keyfi de kalmadı. hoş ,jigsaw 3.bölümde öldü ama yine esameleri de vardı diğer filmlerde.
malumunuz film john jigsaw, yaşadığı talihsizlikler ve sonrasında kanser rahatsızlığı ve bürokrasiye takılıp yardım bulamamasının faturasını, bu kurumları sembolize eden kişileri kurban seçerek keser. seçilen kişiler de karakter olarak kötü, hani ölse üzülmeyeceğimiz türden insanlardır.
kendi zekası ve zihninin karmaşıklığıyla , kurbanlarına hem yaşama şansı hem de idam sahası olacak aletler ve odalar tasarlar. gerçekten karakterin hayran olunası bir zekası vardır ve keşke o zekasını daha yararlı şeylerde kullansaydı*.
bu arada filmin, sonraları ‘escape games’lerin popülerliğini de arttırdığını belirtmeliyim. uzun süreler, sabahlara kadar evden kaçış oyunları oynardım; hala da çok severim. ama pek tabi jigsaw’ın odasında hapsolmak istemezdim*.
testere sevenler de aynı fikirde olacaklarına eminim ki, serinin en güzel bölümü 1.bölümüdür. çok düşük bir bütçeyle hazırlandığını söylemeliyim. onlar da sanırım bu kadar tutacağını tahmin etmemişlerdir. ilk bölümün sonundaki meşhur saw müziğiyle o sahneyi ağzım açık izledim; beni bu derece şaşırtan çok az film vardır. testere filmini tek sahneye indirge deseler sanırım o sahneyi seçerim. zaten serinin sonraki bölümlerin hiçbirinde(izlediklerim arasında) o denli sürpriz bir son yaratamamışlardı.
bu arada seriye başlayacaksanız sakın ola ara bölümlerden başlamayın. çünkü tüm seri tamamen birbirine bağlı ve atıyorum 4.bölümde 1.bölümğn cevabı olabiliyor. haliyle bu sahne nereden geldi diyebilirsiniz; o nedenle sırayla izleyiniz.
benim gibi kan tutan ve bu tür filmleri izlemekten haz etmeyen birini bile etkilemeyi başarmıştır. kanlı sahnelerde gözlerimi kapattım tabi; bayılmak istemezdim çünkü*.
yazının sonunu bağlarsam; serinin ilk 4 bölümü efsanedir. jigsaw öldürmeselerdi diğerleri de o derece iyi olurdu.
devamını gör...

