yayın önerisi
ben ancak hava durumu yayını önerebilirim. o da olmaz herhalde. *
devamını gör...
türkçe engelli yazarları ciddiye alamamak
yazım ve imlâ yanlışlarıyla dolu yazıları ciddiye alamama durumudur. bir insanın yazdığı yazıdan, üslubundan, kelime tercihlerinden ve imlâ kurallarıyla ilişkisinden hareketle okuyup okumadığını anlayabiliriz. bazılarının durumu tamamen umutsuz vaka. yapılabilecek herhangi bir şey yok. mesele sadece -de/da eki vesaire değil üstelik. ne demek istediği anlaşılmıyor yahu, öyle bir anlatım bozukluğu seviyesinde ki... bir de genel bir yanılgı var ona değinmek istiyorum. doğru düzgün yazamayan insanların üniversiteye gitmediği için bu dertten muzdarip oldukları sanılıyor. hiç öyle değil, korkunç bir yanılgı bu. üniversite mezunlarının veya öğrencilerinin hâli de çok farklı değil. hattâ bazı üniversite hocalarının durumu bile içler acısı... kelimeleri yanlış telaffuz edip yazanı mı dersiniz, noktalama işaretlerinden bihaber olanı mı dersiniz... öyle çoklar ki insan hayret ediyor. bu işin yolu bellidir, kitap okumak. isteyen istediğini düşünebilir, elime aldığım kitap özensiz bir baskıysa okumayı bırakan bir insanım. sözlükte filan tahammül etmem mümkün değil. hele de iki kelimeyi bir araya getiremeyip büyük büyük laflar eden bazıları var ki...
edit: haruki murakami adlı yazar iyice suyu bulandırmış. öncelikle ben kimseden nefret etmiyorum. bu size ait. de bağlacıyla nefretinize beni bağlamayın, yazıda böyle bir ifade yok çünkü. engelli kelimesini hakaret veya kötü anlamda kullanmadım. daha doğrusu sizin imâ ettiğiniz anlamda fiziksel veya zihinsel engellilere dokunan bir tarafı yok benim kullanımımda. bu sizin aşırı yorumunuz. niyet okumaktan ibâret anlamsız bir itham doğrusu. engelli kelimesi özürlü kelimesinin yerine geçmiştir türkçede. dile yerleşmiş, kabul görmüş bir kelimedir. özürlünün biraz kötü bir çağrışımı olduğunu ben de kabul ediyorum. ama bunların yukarıdaki yazıyla ve benimle ne ilgisi var yahu? engel yani, engel. yolda bazı engeller vardı desem, beni mi paralayacaksınız? bir konuda engeli olmak, bir engelin hâsıl olması, engellenen evlilik... biraz tartarak ölçüp biçerek yazmak lâzım. bu işin suyunu çıkarmaya başladınız çünkü. o kelimeyi kullanma, bunu kullanma. üstelik imâ edilen şeyle uzaktan yakından ilgisi yok. kör demeyin sakın... görme engelli demek gerekir. iyi de saramago'nun romanını körlük olarak değil de görme engellilik olarak mı okuyacağız? orhan kemal'in topal eskici ve oğulları vardır. yürüme engelli eskici ve oğulları diyelim mi? çolak salih'i filan ne yapacağız? sayonara...
edit: haruki murakami adlı yazar iyice suyu bulandırmış. öncelikle ben kimseden nefret etmiyorum. bu size ait. de bağlacıyla nefretinize beni bağlamayın, yazıda böyle bir ifade yok çünkü. engelli kelimesini hakaret veya kötü anlamda kullanmadım. daha doğrusu sizin imâ ettiğiniz anlamda fiziksel veya zihinsel engellilere dokunan bir tarafı yok benim kullanımımda. bu sizin aşırı yorumunuz. niyet okumaktan ibâret anlamsız bir itham doğrusu. engelli kelimesi özürlü kelimesinin yerine geçmiştir türkçede. dile yerleşmiş, kabul görmüş bir kelimedir. özürlünün biraz kötü bir çağrışımı olduğunu ben de kabul ediyorum. ama bunların yukarıdaki yazıyla ve benimle ne ilgisi var yahu? engel yani, engel. yolda bazı engeller vardı desem, beni mi paralayacaksınız? bir konuda engeli olmak, bir engelin hâsıl olması, engellenen evlilik... biraz tartarak ölçüp biçerek yazmak lâzım. bu işin suyunu çıkarmaya başladınız çünkü. o kelimeyi kullanma, bunu kullanma. üstelik imâ edilen şeyle uzaktan yakından ilgisi yok. kör demeyin sakın... görme engelli demek gerekir. iyi de saramago'nun romanını körlük olarak değil de görme engellilik olarak mı okuyacağız? orhan kemal'in topal eskici ve oğulları vardır. yürüme engelli eskici ve oğulları diyelim mi? çolak salih'i filan ne yapacağız? sayonara...
devamını gör...
abalımın cepkeni
ege türküsü, efe türküsü, zeybek.
hemşerim ve türkiye adını veren kişi olan abalı zeybek çavuş hasan efe, 1897 yılında girit’te doğmuş, izmir, tire’de büyümüştür.
tire’de yerli rumlar ile bir kavgaya karışıp, nefsi müdafaa için üç kişiyi vurmuş ve dağa çıkarak zeybek olmuştur. sırtına giydiği abadan dolayı abalı zeybek olarak tanınmıştır. beşparmak dağları ve bozdağlar civarında on dört yıl zeybeklik yapan çavuş hasan efe, bir gün giritli on iki zaptiye tarafından pusuya düşürülmüş ve bu pusuda yaralanmasına rağmen sırtına giydiği abası sayesinde sağ olarak kurtulmuştur.
abalı zeybek, zeybeklik günlerinde efelik töresine bağlı hareket ettiği için yörede sevilip, sayılan ve desteklenen bir zeybek olmuştur. yöre gençlerinin düğünlerine, sünnetlerine, köylülerin çeşitli sorunlarına ve anlaşmazlıklarına yardım etmiş, aydın ve izmir yörelerinde yıllarca köylere musallat olan soyguncu çeteler ile de mücadele etmiştir.milli mücadele günlerinde kuvayı milliye’ye katılarak akıncı olan abalı zeybek çavuş hasan efe, özellikle gökçen hüseyin efe ve poslu mestan efe gibi yöresinin önde gelen efeleri ile birlikte hareket ederek işgalcilere karşı savaşmıştır. ayrıca tire, ödemiş, akhisar, nazilli mıntıkalarında da zeybekler ile birlikte hareket ederek, işgal kuvvetlerinin karakollarına yapılan baskınlarda kahramanca savaşmış bir kuvayı milliye efesidir.
zaferden sonra atatürk, abalı zeybek hasan çavuş efe’yi yanına almış ve sakarya isimli atını abalı zeybeğe emanet etmiştir.
türkü / zeybeğin sözleri;
"abalımın cepkeni safi sırma ilikli
abalımı vuranlar on iki de giritli
abalım abalım başı aman belâlım
abalım abalım gözleri elalım
yandım da efeler yandım abalı da zeybeğe
yandım da dostlar yandım abalı da zeybeğe
beşparmak dağından gece ben geçtim
anadan babadan yardan vazgeçtim
abalım abalım başı aman belâlım
abalım abalım gözleri elalım
yandım da efeler yandım abalı da zeybeğe
yandım da dostlar yandım abalı da zeybeğe"
bizim köölü tolga çandar yorumu;
zeynep bakşı karatağ yorumu;
/ hastasıyız bu alemlerin /
hemşerim ve türkiye adını veren kişi olan abalı zeybek çavuş hasan efe, 1897 yılında girit’te doğmuş, izmir, tire’de büyümüştür.
tire’de yerli rumlar ile bir kavgaya karışıp, nefsi müdafaa için üç kişiyi vurmuş ve dağa çıkarak zeybek olmuştur. sırtına giydiği abadan dolayı abalı zeybek olarak tanınmıştır. beşparmak dağları ve bozdağlar civarında on dört yıl zeybeklik yapan çavuş hasan efe, bir gün giritli on iki zaptiye tarafından pusuya düşürülmüş ve bu pusuda yaralanmasına rağmen sırtına giydiği abası sayesinde sağ olarak kurtulmuştur.
abalı zeybek, zeybeklik günlerinde efelik töresine bağlı hareket ettiği için yörede sevilip, sayılan ve desteklenen bir zeybek olmuştur. yöre gençlerinin düğünlerine, sünnetlerine, köylülerin çeşitli sorunlarına ve anlaşmazlıklarına yardım etmiş, aydın ve izmir yörelerinde yıllarca köylere musallat olan soyguncu çeteler ile de mücadele etmiştir.milli mücadele günlerinde kuvayı milliye’ye katılarak akıncı olan abalı zeybek çavuş hasan efe, özellikle gökçen hüseyin efe ve poslu mestan efe gibi yöresinin önde gelen efeleri ile birlikte hareket ederek işgalcilere karşı savaşmıştır. ayrıca tire, ödemiş, akhisar, nazilli mıntıkalarında da zeybekler ile birlikte hareket ederek, işgal kuvvetlerinin karakollarına yapılan baskınlarda kahramanca savaşmış bir kuvayı milliye efesidir.
zaferden sonra atatürk, abalı zeybek hasan çavuş efe’yi yanına almış ve sakarya isimli atını abalı zeybeğe emanet etmiştir.
türkü / zeybeğin sözleri;
"abalımın cepkeni safi sırma ilikli
abalımı vuranlar on iki de giritli
abalım abalım başı aman belâlım
abalım abalım gözleri elalım
yandım da efeler yandım abalı da zeybeğe
yandım da dostlar yandım abalı da zeybeğe
beşparmak dağından gece ben geçtim
anadan babadan yardan vazgeçtim
abalım abalım başı aman belâlım
abalım abalım gözleri elalım
yandım da efeler yandım abalı da zeybeğe
yandım da dostlar yandım abalı da zeybeğe"
bizim köölü tolga çandar yorumu;
zeynep bakşı karatağ yorumu;
/ hastasıyız bu alemlerin /
devamını gör...
orkide
yeryüzünde açan ilk çiçektir. bilinen tüm çiçekler orkidenin soyundan gelmektedir.
sevgiliye orkide almanın anlamı 'benim dünyamda açan ilk çiçeksin' demektir.
sevgiliye orkide almanın anlamı 'benim dünyamda açan ilk çiçeksin' demektir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının mal varlıkları
ev, araba, arsa, dükkan. hepsi ziyadesiyle var.
ama yanımda kimse yoksa neye yarar ki?
keşke sokakta yatan biri olsaydım da yanımda birisi olsaydı.
ama yanımda kimse yoksa neye yarar ki?
keşke sokakta yatan biri olsaydım da yanımda birisi olsaydı.
devamını gör...
nickaltında övdüğünüz yazarın bozması sonucu yaşanan ikilem
tam tersi bir şekilde nickaltındaki tanımlara bakarak "alla alla kimmiş bu bilgin kişilik" diye araştırıldığında da yaşanılan durumdur. herkes yıkamış allamış ballamış ama ben birşey göremiyorum yazılarında. haliyle alıyor beni bi düşünce; "ya ben malım anlamıyorum, ya da bu sıradan biri ve kankacılık olsun diye şişirilmiş nickaltı."
devamını gör...
robins (yazar)
tus öncesi kokpitine girip kendisiyle tekrar atmayı düşünüyorum.
devamını gör...
normal sözlük'ün 30 yaş üstü yazar kaynaması
soğuk bir kış gününde ve etrafı pandemi sarmışken, kafasında kentsel dönüşümlerle cebelleşirken, stres atmak, vakit geçirmek, yeni bir şeyler öğrenmek ve paylaşmak isteyen yazarların eylemi olmaz mıdır? kınanmaması gerekendir çünkü başa gelesicedir. *. kafa sözlüğü seçmişlerdir. candırlar. üzmeyin onları. *
devamını gör...
müebbet muhabbet
sarcastic yönümü ve soğuk esprilerimi çocukken onları izlememe borçluyum.
tanım: türkiye’de geyiğin ataları * cenk ve erdem’in bir dönem yaptığı program.
tanım: türkiye’de geyiğin ataları * cenk ve erdem’in bir dönem yaptığı program.
devamını gör...
insanlar değişmez
bu iddia her şeyden evvel insanın potansiyelini reddediyor.
neden değişmeyelim, neden değişemeyelim?
bu değişimi yaşayan insanlar var.
bu sözlükte de var, çevremizde de var.
ama değişim için de değişim ihtiyacı gerekiyor.
bireyin canına tak etmesi gerekiyor ki değişimi arasın.
aradıktan sonra zaten neler bulunmaz ki.
(bkz: psikoloji)
neden değişmeyelim, neden değişemeyelim?
bu değişimi yaşayan insanlar var.
bu sözlükte de var, çevremizde de var.
ama değişim için de değişim ihtiyacı gerekiyor.
bireyin canına tak etmesi gerekiyor ki değişimi arasın.
aradıktan sonra zaten neler bulunmaz ki.
(bkz: psikoloji)
devamını gör...
yanlış adama çattınız temalı filmler
kesinlikle (bkz: john wick) bir köpek için yüzlerce kişi öldü, ölüyor daha da ölecek. keanu reis şu an bile bir yerlerde adam öldürüyor olabilir..
devamını gör...
bir üstteki tanımı okumadan tanım giren yazar
bir kaç kez aynı şeyi okuyunca daha çok akılda kalıyor, bence sıkıntı yok
devamını gör...
psikolojik harp
kızılderililer kızıl bulut önderliğinde iki yıl boyunca savaşmış ve 1868' de amerikan askerlerini topraklarından kovmuş, kalelerini yakmışlardı. amerika barış istemiş, bu topraklarda hakkı olmadığını kabul etmiş, ama antlaşma için tek bir şart koşmuştu. antlaşma beyaz adamın başkenti washington'da imzalanacaktı. düşmana karşı ezici bir zafer kazanan reisler kendilerinden emindiler ve başkente gitme konusunda bir problem görmediler.
beyaz adamlarla beraber yola çıkan reisler en yakın kasabaya gittiler ve savaşırken saldırdıkları trene bindiler. tren, washington'a kadar her kasabada, her şehirde durdu. kasaba ve şehirlerde yaşayan insanlara, trende vahşi kızılderililerin olduğu haber verilmiş ve onları görmek isteyen müthiş bir kalabalığın oluşması sağlanmıştı. uzun süren yolculuktan sonra nihayet başkente geldiler ama amerikan gösterisi bitmemiş, antlaşma imzalamadan önce görmeleri gereken başka yerlerinde olduğu söylenmişti. deniz kuvvetlerinin gemileri top atışları eşliğinde gezdirildi, kara topçu birlikleri kulakları sağır eden silahları sergilediler. yüksek binalarla dolu kalabalık şehirler gezdirildi.
kızılderililer artık o zafer kazanmış, kendine güvenen insanlar değildi. kendi topraklarında iken sadece ticaret yapan beyazları, kürk avcılarını ve kalelerdeki beyaz askerleri görüyorlar ve eğer kaleleri ele geçirirsek, askerleri öldürür yada kovarsak ülkemizi kurtarırız diye düşünüyorlardı. ama artık görüyorlardı ki kendileri bir ağacın yaprakları kadarsa, beyaz adamlar ormandaki bütün ağaçların yaprakları kadar çoktu ve öldür, öldür bitecek gibi değildi.
bu kadar gösterinin yeterli olduğunu, kızılderililerin istenilen kıvama geldiğini anlayan amerikan yönetimi kızılderililere, eğer barış istiyorlarsa belirlenen rezervasyonlarda yaşamak zorunda olduklarını, çocuklarını okula göndermelerini, bizon avını bırakmalarını... istediler. kızılderililer antlaşmayı mecburen imzaladılar ve başları eğik ülkelerine döndüler.
beyaz adamlarla beraber yola çıkan reisler en yakın kasabaya gittiler ve savaşırken saldırdıkları trene bindiler. tren, washington'a kadar her kasabada, her şehirde durdu. kasaba ve şehirlerde yaşayan insanlara, trende vahşi kızılderililerin olduğu haber verilmiş ve onları görmek isteyen müthiş bir kalabalığın oluşması sağlanmıştı. uzun süren yolculuktan sonra nihayet başkente geldiler ama amerikan gösterisi bitmemiş, antlaşma imzalamadan önce görmeleri gereken başka yerlerinde olduğu söylenmişti. deniz kuvvetlerinin gemileri top atışları eşliğinde gezdirildi, kara topçu birlikleri kulakları sağır eden silahları sergilediler. yüksek binalarla dolu kalabalık şehirler gezdirildi.
kızılderililer artık o zafer kazanmış, kendine güvenen insanlar değildi. kendi topraklarında iken sadece ticaret yapan beyazları, kürk avcılarını ve kalelerdeki beyaz askerleri görüyorlar ve eğer kaleleri ele geçirirsek, askerleri öldürür yada kovarsak ülkemizi kurtarırız diye düşünüyorlardı. ama artık görüyorlardı ki kendileri bir ağacın yaprakları kadarsa, beyaz adamlar ormandaki bütün ağaçların yaprakları kadar çoktu ve öldür, öldür bitecek gibi değildi.
bu kadar gösterinin yeterli olduğunu, kızılderililerin istenilen kıvama geldiğini anlayan amerikan yönetimi kızılderililere, eğer barış istiyorlarsa belirlenen rezervasyonlarda yaşamak zorunda olduklarını, çocuklarını okula göndermelerini, bizon avını bırakmalarını... istediler. kızılderililer antlaşmayı mecburen imzaladılar ve başları eğik ülkelerine döndüler.
devamını gör...
fatma şahin'in rte'yi başöğretmen ilan etmesi
diplomasız öğretmen olunamazken adam diplomasız başöğretmen olmuş.
muz cumhuriyeti’ne özgü bir hadise.
muz cumhuriyeti’ne özgü bir hadise.
devamını gör...
normal sözlük'ün aktroll kaynaması
insanlar istiyorki benim sözümün üstüne söz söylenmesin, benim görüşüm dışında görüş olmasın (bkz: ağanın poki üstüne pok yapmak)
tek laf söylediklerinde hemen etiket cepten çıkıp aktroll diye yaftalanmaya hazır.
arkadaşlar siyasi parti trollüğü öyle bir şey değil.
şey şey konuşmayın, farkliliklara tahammulunuz olsun, savunduğunuz düşünceyi anlatabilin,sadece aktroll diyerek siyasi görüş savunulup paylaşılmaz.
tek laf söylediklerinde hemen etiket cepten çıkıp aktroll diye yaftalanmaya hazır.
arkadaşlar siyasi parti trollüğü öyle bir şey değil.
şey şey konuşmayın, farkliliklara tahammulunuz olsun, savunduğunuz düşünceyi anlatabilin,sadece aktroll diyerek siyasi görüş savunulup paylaşılmaz.
devamını gör...
z kuşağının sözlüklerin kalitesini düşürmesi
ötekileştirme amaçlı açılmış başlık. size hangi kuşaktan lazımdı? sorusunu sordurmuştur. tamam bağzı şeylere ayar oluyoruz onu anlıyorum, lakin direkt bu şekilde kalite/kalitesizlik yaftalaması hoş olmuyor. aynı şeyi senin anana bacına yapsalar hoşuna gitmezdi yağni?belkide çok yeni bir yazar olmam hasebiyle "lan acaba kaliteyi ben mi düşürüyorum" diye işkillenmeme sebep olmuyor da değil, bu gün bu minvalde gördüğüm başlıklar. ha gerçi z kuşağıda değilim ama insan alınıyor işte *)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
twitter'da rastlamıştım bu iki kelimeye. ben de mizaç olarak biraz da böyle olunca hoşuma gitti ve rumuz yapmaya karar verdim.
devamını gör...
2020'de yazarların başına gelen iyi şeyler
kendime saygımı artırdım şeklinde cevap verebileceğim tanımdır. biraz daha kendimle kalarak onu dinledim ve anladım ki mutluluk ve huzur bir bakıma burda gizliymiş. tam olarak bu süreci tamamlamasam da önemli adımlar attım. kendimi geliştirdim, spor yaptım, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edindim, fedakarlık yapmadan önce kendi isteklerimi dinledim (her zaman olmasa da) ve hayatımdaki fazlalıkları temizledim.
devamını gör...
insanın zoruna giden şeyler
birinin zaafını bilmesi ve kırması.
korkularınızı bilmesi ve acımadan yaşatması.
birinden özensizlik sezmek. başka insanlara gösterdiği özeni, konu siz olunca göz ardı ediyor oluşu.
bu tarz durumlar insanın zoruna gider.
korkularınızı bilmesi ve acımadan yaşatması.
birinden özensizlik sezmek. başka insanlara gösterdiği özeni, konu siz olunca göz ardı ediyor oluşu.
bu tarz durumlar insanın zoruna gider.
devamını gör...
