yazarların engellediği yazarlar
sadece bir kişiyi engelledim. iki dakika sonra da ceza yedi zaten.* demek ki benden başka insanların da canını sıkmış. böyle insanlar da engellenir işte. baş üstünde tutamayız ya.
devamını gör...
sütlaç
öncelikle sütü, yumurta sarısını, şekeri tencereye alıp çırpıyoruz.
tencerenin altını kısık ateşte yakıyoruz.
diğer ocakta pirinçlerimizi haşlıyoruz.
pirinçlerimiz yumuşayınca süzüp kaynayan sütümüze ilave ediyoruz.
kaynayan sütlacımızı sübye ile kıvam verip 2 dakika kaynatıyoruz.
kaselere alıp altı su dolu tepside 200-250 derecelik fırında üstü kızarana kadar fırınlıyoruz.
püf noktaları.
sütünüzün taze ve yağlı olması sütlacın kıvam ve lezzetinde önemlidir.
pirinçlerin ayrı ocakta tamamen yumuşayıncaya kadar haşlanması pirinçlerin tane tane olması açısından önemlidir.
kıvam verici olarak sübye kullanılması hem doğal bir bağlayıcı hem de lezzet açısından önemli bir unsurdur sütlü tatlılar için
sütlaçları fırınlarken kasenizin tamamını doldurmanız daha iyi kızarması açısından önemlidir.
sütlacı fırınlarken kaseleri koyduğumuz tepsinin içine kesinlikle su koyulmalı.
sübyesi için.
200 gr pirinç, 200 gram su (oran:1 kg süte 110 gram sübye)
gerçek sütlaçta 'sübye' kullandığımız için (oranı: 1 kg süte 110 gram sübye) sübyenin tarifini de şöyle bırakalım:
biz, eğitici olması açısından 200 gram sübye yapımının tarifini veriyoruz. kalan sübyeyi dolaba koyup bir hafta sonra yeniden kullanabilirsiniz. ayrıca siz, yapacağınız sütlaç miktarına göre bu oranları değiştirebilirsiniz.
sübye yapımı; 1 gece önceden ıslattığımız pirinçlerin ertesi gün suyun tamamen süzeriz.
ıslattığımız 200 gram pirince 200 gram su ilave edip blenderdan pirinçler iyice ezilinceye kadar çekeriz. sonrasında süzüp kullanırız.
tencerenin altını kısık ateşte yakıyoruz.
diğer ocakta pirinçlerimizi haşlıyoruz.
pirinçlerimiz yumuşayınca süzüp kaynayan sütümüze ilave ediyoruz.
kaynayan sütlacımızı sübye ile kıvam verip 2 dakika kaynatıyoruz.
kaselere alıp altı su dolu tepside 200-250 derecelik fırında üstü kızarana kadar fırınlıyoruz.
püf noktaları.
sütünüzün taze ve yağlı olması sütlacın kıvam ve lezzetinde önemlidir.
pirinçlerin ayrı ocakta tamamen yumuşayıncaya kadar haşlanması pirinçlerin tane tane olması açısından önemlidir.
kıvam verici olarak sübye kullanılması hem doğal bir bağlayıcı hem de lezzet açısından önemli bir unsurdur sütlü tatlılar için
sütlaçları fırınlarken kasenizin tamamını doldurmanız daha iyi kızarması açısından önemlidir.
sütlacı fırınlarken kaseleri koyduğumuz tepsinin içine kesinlikle su koyulmalı.
sübyesi için.
200 gr pirinç, 200 gram su (oran:1 kg süte 110 gram sübye)
gerçek sütlaçta 'sübye' kullandığımız için (oranı: 1 kg süte 110 gram sübye) sübyenin tarifini de şöyle bırakalım:
biz, eğitici olması açısından 200 gram sübye yapımının tarifini veriyoruz. kalan sübyeyi dolaba koyup bir hafta sonra yeniden kullanabilirsiniz. ayrıca siz, yapacağınız sütlaç miktarına göre bu oranları değiştirebilirsiniz.
sübye yapımı; 1 gece önceden ıslattığımız pirinçlerin ertesi gün suyun tamamen süzeriz.
ıslattığımız 200 gram pirince 200 gram su ilave edip blenderdan pirinçler iyice ezilinceye kadar çekeriz. sonrasında süzüp kullanırız.
devamını gör...
öyle birine aşık ol ki
seni tamamlasın. düştüğünde elinden tutup kaldıracak ilk ve tek kişi o olsun. sadakatini asla sorgulamayacağın biri olsun. öyle birine aşık ol ki dünyayı unut yanında. ona bakarken kendini gör.
mesela oturup bir şeyler konuşun. mahkeme duvarı olmayın birbirinize.
öyle birine aşık ol ki en ummadık anda seni dünyanın en mutlu insanı yapsın.
sevgisi, saygısı, sadakati daim olsun.
öyle birine aşık ol ki hata yapsan bile arkanda dağ olsun.
sevgisini dile getirmeyen insandan yoldaş olmaz.
kendini severken sana da bu sevgiyi aşılasın.
öyle birine aşık ol ki yanındayken kimsenin olmasına gerek kalmasın.
çocuklar gibi eğlenmeli, pamuk şeker almak için küçük küçük tartışmalı. adil olan kazanmalı bu aşk oyununda.
öyle birini sevmeli ki bu hayatta merhametiyle kalbine kazak örmeli..
ben öyle birini sevmeliyim ki tüm bu yaşadığım hayatın ödülü olmalı. neşem, inancım, hasretliğim, sevgim, vicdanım, merhametim, kıyamadığım olmalı.
ben güzel severim de işte öyle biri yok aşık olacağım.
mesela oturup bir şeyler konuşun. mahkeme duvarı olmayın birbirinize.
öyle birine aşık ol ki en ummadık anda seni dünyanın en mutlu insanı yapsın.
sevgisi, saygısı, sadakati daim olsun.
öyle birine aşık ol ki hata yapsan bile arkanda dağ olsun.
sevgisini dile getirmeyen insandan yoldaş olmaz.
kendini severken sana da bu sevgiyi aşılasın.
öyle birine aşık ol ki yanındayken kimsenin olmasına gerek kalmasın.
çocuklar gibi eğlenmeli, pamuk şeker almak için küçük küçük tartışmalı. adil olan kazanmalı bu aşk oyununda.
öyle birini sevmeli ki bu hayatta merhametiyle kalbine kazak örmeli..
ben öyle birini sevmeliyim ki tüm bu yaşadığım hayatın ödülü olmalı. neşem, inancım, hasretliğim, sevgim, vicdanım, merhametim, kıyamadığım olmalı.
ben güzel severim de işte öyle biri yok aşık olacağım.
devamını gör...
halid bin velid
islamın en büyük düşmanı bile olsa, kimseden ümidi kesmemek gerektiğini, dün bizi kesen kılıçın yarın tersine dönebileceğini gösteren bir sahabedir.
hz. ömer'in onu komutanlıktan azletmesi, müslümanların, onun komutan olduğu ordunun yenilmeyeceği düşüncesine karşı bir adımdır. hz. ömer'inde gösterdiği yol üzere hiç kimseyi kusursuz, mükemmel göremeyiz.
hz. ömer'in onu komutanlıktan azletmesi, müslümanların, onun komutan olduğu ordunun yenilmeyeceği düşüncesine karşı bir adımdır. hz. ömer'inde gösterdiği yol üzere hiç kimseyi kusursuz, mükemmel göremeyiz.
devamını gör...
mutlu olmanın yolları
beklenti kurmamak. eğer ilişkinizden, insanlardan ya da genel olarak içinde bulunduğunuz durumlardan memnun olmak yerine fazla beklentiler kurarsanız hem siz mutlu olamazsınız hem de çevrenizdeki etkilersiniz.*
devamını gör...
bir kadını kırmadan ona çirkin olduğunu söylemek
t:bir erkek olarak asla çirkinsin diyemem dediğim hede. bana dediler kırıldım. kimseyi kıramam.
lise 2'de bazılarının vampir-köylü diye bildiği kurtadam oyununu oynuyoruz. o dönem bizde bağımlılık olmuş. yemekten artırdığımızla öğlenleri kumarını dönüyoruz, o derece yani.
bu oyunda yakışıklı prens adında bir rol var. oyun telefondan oynanıyor ve rastgele roller geliyor. bu rol haricinde 20 tane kadar daha var diye hatırlıyorum.
ceren adındaki arkadaşımız bizim bu tutkumuzu gördü. oyunu öğrenmek ve anlamak açısından yanımızda durmaya başladı.allahın işi herhalde, bana da o sırada yakışıklı prens rolü geldi. öğrenmeye çalıştığı için rolleri soruyor soruyor biz anlatıyoruz. bana sordu. cevabımı verdim, anlatmaya girişeceğim.o da ne güldü ve bizden uzaklaşıp 5 metre ötedeki kızlara gidip bunu söyledi. 3 kişiydiler, üçü de güldü.
kırıldım. yüzüme çirkinsin demedi belki ama,bana yakışıklı rolünü bile yakıştıramadı.kırılmıştım.bütün hayatımda bir yara olarak kalacak belki de.
beni kırmaya hakkı yoktu, benim de kimseyi kırma hakkım yok.
bu yüzdendir ki tanım:kimsenin kimseye yapmaması gereken, gerekirse yalanın dibine vurulması gereken bir hareket.
güzelsin, yakışıklısın diye yalan söylemeyin. elektrik alamadım yada kafa dengim değilsin diyin.önemli olan dış güzellikse, birçok güzel bulabilirsiniz. ancak çoğu zaman yerine koyacak bir kalp bulamazsınız. o kırılmıştır bir kere.
lise 2'de bazılarının vampir-köylü diye bildiği kurtadam oyununu oynuyoruz. o dönem bizde bağımlılık olmuş. yemekten artırdığımızla öğlenleri kumarını dönüyoruz, o derece yani.
bu oyunda yakışıklı prens adında bir rol var. oyun telefondan oynanıyor ve rastgele roller geliyor. bu rol haricinde 20 tane kadar daha var diye hatırlıyorum.
ceren adındaki arkadaşımız bizim bu tutkumuzu gördü. oyunu öğrenmek ve anlamak açısından yanımızda durmaya başladı.allahın işi herhalde, bana da o sırada yakışıklı prens rolü geldi. öğrenmeye çalıştığı için rolleri soruyor soruyor biz anlatıyoruz. bana sordu. cevabımı verdim, anlatmaya girişeceğim.o da ne güldü ve bizden uzaklaşıp 5 metre ötedeki kızlara gidip bunu söyledi. 3 kişiydiler, üçü de güldü.
kırıldım. yüzüme çirkinsin demedi belki ama,bana yakışıklı rolünü bile yakıştıramadı.kırılmıştım.bütün hayatımda bir yara olarak kalacak belki de.
beni kırmaya hakkı yoktu, benim de kimseyi kırma hakkım yok.
bu yüzdendir ki tanım:kimsenin kimseye yapmaması gereken, gerekirse yalanın dibine vurulması gereken bir hareket.
güzelsin, yakışıklısın diye yalan söylemeyin. elektrik alamadım yada kafa dengim değilsin diyin.önemli olan dış güzellikse, birçok güzel bulabilirsiniz. ancak çoğu zaman yerine koyacak bir kalp bulamazsınız. o kırılmıştır bir kere.
devamını gör...
sevilen latince deyişler
vi veri veniversum vivus vici ;
gerçeğin gücüyle yaşadığım süre boyunca, kainatı bile fethedebilirim.
gerçeğin gücüyle yaşadığım süre boyunca, kainatı bile fethedebilirim.
devamını gör...
normal sözlük t-shirtleri
bir tane gece modu m alıyım please. biz bu puanları sokakta bulmadık. (bkz: swh)
devamını gör...
normal sözlük'ün 35 yaş istilasına uğramış olması
10 yaş ennes api diyen veletlerin gelmesinden iyidir.en azından tartışabiliyorum.
devamını gör...
üç kelimede türkiye
görmem-duymam-bilmem...
devamını gör...
uzayı dolduran nesne
(bkz: feynman–stueckelberg interpretation)
görülebilen uzayı dolduran maddenin, zaman+zamanda geriye yolculuk eden madde eşitliğinin savunulması.
hala bulamamalarının nedeni, doğru zamanda aramıyor olmaları olabilir.
görülebilen uzayı dolduran maddenin, zaman+zamanda geriye yolculuk eden madde eşitliğinin savunulması.
hala bulamamalarının nedeni, doğru zamanda aramıyor olmaları olabilir.
devamını gör...
kktc'nin kuruluşunun 38. yıl dönümü kutlu olsun
kktc'nin bağımsızlığı için canını ortaya koyan tüm şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz.
devamını gör...
askıda iyi geceler mesajı
aklıma gelmişken bırakayım.
duymak isteyene iyi geceler.
duymak isteyene iyi geceler.
devamını gör...
birine geç kalmak
önce kendinize geç kalmayın bence. tecrübeyle sabittir birine geç kalmamak adına koşar da koşarsınız ne geriye ne ileriye bakmadan kendi hayatınızı hiçe sayarak durmadan onun için koşarsınız en sonunda baktığınızda görülen manzara ne ona yetişebilmişsiniz ne kendinize.. bu doğrusal bir çizgi ile düşünülürse tam olarak o sizden çok ilerde siz geridesiniz ve en önemlisi kendi hayat çizginizden tamamen sapmışsınız. bu manzarayla karşılaşmamak adına tavsiyem önce kendinize geç kalmayın çünkü bunun geri dönüşü asla olmayacaktır. ( benim için olmadı) karşınızda bulunan kişi sizinle olmak isterse emin olun zaten sizin zaman çizginize eşlik edecektir sizi mutlaka bulacaktır.
devamını gör...
yazarların ölmek istediği zamanlar
cahit sıtkı'nın yolun yarısı dediği yaştan itibaren 5 sene sonra. yüzümün kırışmasına, yaşlanmaya, yaşlılığa bağlı hastalıklara, torun torbaya tahammülüm yok.
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
beslenme çantasının olmazsa olmazları
devamını gör...
orhan kemal
asıl ismi mehmet reşit öğütçü olan yazarımız askerliği esnasında yazmış olduğu şiirler yüzünden komünizm propagandası yaptığı öne sürülerek 5 yıl hapse mahkum edilmiştir. bu süreç içerisinde 3 cezaevi değiştirmiş ve bursa cezaevinde nazım hikmet ran ile tanışınca yazarlığının dönüm noktasını yaşamıştır.
gelin dönüm noktası nasıl yaşanmış biraz ona bakalım:
bir gün koğuştakiler nazım hikmet'e orhan kemal'in şiirlerinden bahsediyor. nazım hikmet, ''okuyun, dinleyelim.'' diyor. orhan kemal utanıp sıkılarak da olsa okumaya başlıyor ve daha ilk dizeden nazım hikmet söylenilenlere göre ''yeter kardeşim yeter..'' diyerek bir diğer şiire geçmesini istiyor. bir başka şiir okunurken nazım hikmet'in dudaklarından çıkan söz ''berbat...'' oluyor. tabii nazım hikmet, orhan kemal'i böyle bırakmıyor, birçok konuda ona öncülük edip yardımda bulunuyor ve orhan kemal o severek okuduğumuz, edebiyatımızda çok başka yeri olan romanlarını yazmaya başlıyor, yani romana yöneliyor.
eğer nazım hikmetle yolları kesişmeseydi ne olurdu acaba... şiir yazmak için büyük bir uğraş verip beğenmediği için sıkılıp bırakır mıydı dersiniz yazma macerasını? yoksa ne olursa olsun pes etmeyip bir şekilde roman türüne giriş yapıp o çok önemli eserlerini bizlerle yine buluşturur muydu? yolları kesişmeseydi diye düşünmek yersiz aslında, sonuçta kesişmiş ve orhan kemal edebiyatımıza büyük katkıları olan ve orada çok özel bir yere sahip olan bir yazar haline gelmiş.
gelin dönüm noktası nasıl yaşanmış biraz ona bakalım:
bir gün koğuştakiler nazım hikmet'e orhan kemal'in şiirlerinden bahsediyor. nazım hikmet, ''okuyun, dinleyelim.'' diyor. orhan kemal utanıp sıkılarak da olsa okumaya başlıyor ve daha ilk dizeden nazım hikmet söylenilenlere göre ''yeter kardeşim yeter..'' diyerek bir diğer şiire geçmesini istiyor. bir başka şiir okunurken nazım hikmet'in dudaklarından çıkan söz ''berbat...'' oluyor. tabii nazım hikmet, orhan kemal'i böyle bırakmıyor, birçok konuda ona öncülük edip yardımda bulunuyor ve orhan kemal o severek okuduğumuz, edebiyatımızda çok başka yeri olan romanlarını yazmaya başlıyor, yani romana yöneliyor.
eğer nazım hikmetle yolları kesişmeseydi ne olurdu acaba... şiir yazmak için büyük bir uğraş verip beğenmediği için sıkılıp bırakır mıydı dersiniz yazma macerasını? yoksa ne olursa olsun pes etmeyip bir şekilde roman türüne giriş yapıp o çok önemli eserlerini bizlerle yine buluşturur muydu? yolları kesişmeseydi diye düşünmek yersiz aslında, sonuçta kesişmiş ve orhan kemal edebiyatımıza büyük katkıları olan ve orada çok özel bir yere sahip olan bir yazar haline gelmiş.
devamını gör...
çevresel ikna yolu
ing: peripheral route to persuasion
ikna için çevresel ipuçlarını kullanan bir ikna yöntemidir. sorunlar sistematik düşünmeyi gerektirmediğinde ve insanlar anlık karar vermek için tesadüfi (çevresel) ipuçlarından etkilendiklerinde ortaya çıkar.
çevresel ikna yolu, merkezi ikna yolunun aksine yüzeyseldir ve geçici tutum değişikliği sağlar. çevresel rota, merkezi rotanın aksine ürünün kalitesine odaklanmak yerine, olumlu duygulara ve ünlülerin onaylanması gibi olumlu özelliklerle karşısındakini ikna etmeye dayanır. fazla çaba gerektirmez ancak mesaja veya ürüne karşı pozitif hisler beslememize bizi teşvik eder.
popüler bir sporcunun spor ayakkabı reklamında oynaması ve insanların sırf bu kişiyi tanıdıkları için ayakkabının özellikleri hakkında hiç düşünmeden yüzeysel karar verip ayakkabıyı satın alması çevresel ikna yolunun basit bir örneğidir. genelde genç kitle için uygulanır. elbette bu örnekte şu stereotip de devreye girer: ''ünlü sporcu kullanıyorsa veya reklamda oynamayı tercih ettiyse ürün kalitelidir!''
psikologlar, günlük kararlarımız verirken pek çok kısa yola başvurduğumuzu bulmuşlardır (chaiken ve trope, 1999). yani çoğumuz için pahalı= iyi, otorite önerdiyse= kaliteli' dir.
ikna için çevresel ipuçlarını kullanan bir ikna yöntemidir. sorunlar sistematik düşünmeyi gerektirmediğinde ve insanlar anlık karar vermek için tesadüfi (çevresel) ipuçlarından etkilendiklerinde ortaya çıkar.
çevresel ikna yolu, merkezi ikna yolunun aksine yüzeyseldir ve geçici tutum değişikliği sağlar. çevresel rota, merkezi rotanın aksine ürünün kalitesine odaklanmak yerine, olumlu duygulara ve ünlülerin onaylanması gibi olumlu özelliklerle karşısındakini ikna etmeye dayanır. fazla çaba gerektirmez ancak mesaja veya ürüne karşı pozitif hisler beslememize bizi teşvik eder.
popüler bir sporcunun spor ayakkabı reklamında oynaması ve insanların sırf bu kişiyi tanıdıkları için ayakkabının özellikleri hakkında hiç düşünmeden yüzeysel karar verip ayakkabıyı satın alması çevresel ikna yolunun basit bir örneğidir. genelde genç kitle için uygulanır. elbette bu örnekte şu stereotip de devreye girer: ''ünlü sporcu kullanıyorsa veya reklamda oynamayı tercih ettiyse ürün kalitelidir!''
psikologlar, günlük kararlarımız verirken pek çok kısa yola başvurduğumuzu bulmuşlardır (chaiken ve trope, 1999). yani çoğumuz için pahalı= iyi, otorite önerdiyse= kaliteli' dir.
devamını gör...
29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma
kongrelerin hesabını yine bize kestiler. tebrik ederim bayram sonrası turizm için vakaları azaltma kararı aldılar, bizler için değil. sonra yine aynı, milletini düşünen mi var.
devamını gör...
