ben ve amcaoğulu 2002 öncesi ateş yakarken.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

önce yaşam düşünceyi oluşturur.çevresel bi çok etken ve aile etkisiyle oluşan düşünce zamanla seçimi bireye bırakır. yeterli olgunluğa erişmiş birey ipleri eline alır ve düşüncesi ile yaşamını şekillendirir. tabi bu evreye gelene kadar yaşamını şekillendirebilecek gücü kaldıysa.
devamını gör...

epidermiste bulunan nöral krest kökenli merkel hücrelerinin tümörüdür.
erken merkel hücreli polyoma virüstür.
bu virüs tag geni ile maligniteye neden olur.
devamını gör...

"benim zamanımda böyle değildi, ben böyle görmedim.." şeklinde başlayabilen cümleler olabilir.
devamını gör...

dışarısı eksi bilmem kaç, kar-buz, fırtına-boran-kasırga* ne ararsan var. ayaklarım donmuş, donmuş, donmuş. eve girmişim ayakkabılarımı can hıraş çıkartma gayretindeyim. içeride kutuplara koysan bütün karı eritip dünyayı su altında bırakacak bir soba ve sobaya doğru mecnunun leylaya doğru koşuşu gibi, ferhatın şirin için deldiği dağ gibi, patates kızartmasının köfte ile buluşma anı gibi, mücadele/kan/gözyaşı/sevinç/hüzün/ entrika/coşku dolu bir kavuşma anı yaşadım. hemen ayaklarımı sobaya yapıştırdım. o sıra gözümün önünden film şeridi gibi ayaklarımla yaşadığım güzel anılar geçiyor ve hafif bir sızı ile birlikte sıcaklık hissediyorum. baktım ayaklarımın dört nala giden tren gibi dumanı tütüyor, du bi çekeyim de bakayım altına dedim. aman allahım/ o my god bir de ne göreyim çoraplarımın altında yeller esiyor, çoraplarım ayacıklarım ısınsın diye kendilerini feda etmişler meğerse. daha sonra çoraplarımın kalan kısmını ufak çaplı bir tören ile göz yaşları içerisinde çöpe uğurladım. ve ayaklarım ermiş muradına biz çıkalım kerevetine. bugün o çoraplar hala gönlümün en ücra köşesindeki hiç el değmemiş tahtındadır. seviyorum sizi çoraplarım her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsanız.
devamını gör...

şu an yetişebildiğim radyo yayını. hem film, hem müzik, hem koronavirüs, kısaca hayata dair her şey bu yayında. iyi pazarlar, keyifli söyleşiler.
devamını gör...

bi kırgınlık var, hayırlara vesile olsun.
devamını gör...

gündem olması için durum olması gerekmez mi?*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

vi veri veniversum vivus vici ;
gerçeğin gücüyle yaşadığım süre boyunca, kainatı bile fethedebilirim.
devamını gör...

zalim
ki sen
cumhuriyet.

ki sen benim gözyaşlarımı da gördün
sen benim ilk aldığım güldün.
devamını gör...

aga çok fena şişirici ve övücü nickaltlarım var dosta 150 ye gider.
devamını gör...

kitaplar arası insan manzaralarını,
tüm tanımların da doya doya bulduğum güzel yürekli insan..

kahvenizi alıp
kitapların içinde seyahat haline girmek ve sonsuzluk içmiş anlatımları okumak isteyen gözlere,
şidetle tavsiye ettiğim manzara..

virginia woolf un "elbetteki diğerlerinden farklı:içinde daha fazla gerçek yaşam,
daha fazla can var" cümlesi ile kelimelerimi adına taçlandırmak istediğim yazar..

kaleminiz,
sözlükte varlığınız daim olsun.
devamını gör...

parasız adam sevilmez değil çabasız adam sevilmez. yatan, erteleyen, umursamayan, içinde gerekli miktarda kaygı taşımayan, çalışmayan insan sevilmez. gerçekçi bir çaba parasızlığı önemsiz kılar.
devamını gör...

psikolojik sorunlarımın kaynağıdır. umarım bu sene iyi geçer.
devamını gör...

nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme
alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar
gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
insanların koşup dolduğu bu dar yapılarda
bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar
biz bunun için mi geldik*.
devamını gör...

zamanla sevmenin kredisi çok yüksek fakat zamanla sevmelerde de ilk görüşte etkilenmek gizlidir. *
devamını gör...

dino buzzati'nin yazdığı varoluşçu felsefe severlerin mutlaka okuması gereken efsanevi roman. buzzati 1940 yılında yazmıştır. benim için bu kitap yalnızlığın, umudun, yaşamın anlamı sorusunun kitabıdır. yaşamak için bir nedeni olan hemen hemen bütün nasıllara katlanır demiş ya nietzche işte buzzati'nin bu kitabındaki kahramanlarımıza aynen bunu yaşatmıştır. hayata dair her şey var bu kitapta: yanlış karar, direniş, umut, yalnızlık (dibine kadar), özlem, acı, ölüm, hayal kırıklığı, yaşam.. her şey dedim ya. kitabı alıp okumaya başladığınızda kendinizi o tatar çölü'nde sanki o bastiani kalesi'nde hissedeceksiniz. o askerlerle nöbet tutacak o subaylarla konuşacaksınız. hayatın anlamı üzerine sizi düşünmeye zorluyor yazar ve kahramanlar. neden yaşıyoruz, yaşama amacımız ney diye sordurtuyor. kitabı okurken bir şekilde özdeşlik kurup artık benim de kendi kalemden çıkmam lazım dedirtiyor, sizi o güvenli limandan, o konfor alanından çıkamamanın ne kadar tahribata uğratabileceğini, konfor alanından çıkabilmenin ise sizi nasıl geliştirip değiştirebileceğini hissediyorsunuz. okuyucuya kendi hayatını sorgulatıyor. ben ne yapmalıyım dedirtiyor. gerçekten benim için böyle oldu ve her istediğinde konfor alanından çıkan başına binbir olumsuzluk gelmesine rağmen iyi ki çıkmışım diyen benim için mükemmel bir içe dönüş ve kendime şükran duymamı sağlayan bir kitap oldu. varoluşu sorgulatan mutlaka size yeni kararlar aldıracak olan bir kitap.
devamını gör...

yaşayış tarzı, insanlara karşı tavırları, kendilerine karşı olan tavırları biraz da üslup.
devamını gör...

okulun değiştirildiğini görmek kadar acı veren durumdur. okulumun yıkıldığına hiç şahit olmadım fakat değiştirildiğinde, anılarımın bir kısmı da değiştirilmiş gibi hissettim.
çünkü, o kapının önünde dikilir sohbet ederdik biz, girişler o kapıdan olurdu. koridorun sonunda kantin vardı ve biz o kantinden hiç hoşlanmadığımız yiyecekleri alırdık, şu an orası danışma oldu belki de. sonra, biz girişteki o masanın arkasına saklanıp okuldan kaçmıştık, şimdi o masa da kaldırılmış.

kim bilir koridorları ne yaptılar, boyadılar mı? sınıf isimleri mesela... eminim onlar da değiştirilmiştir. oysa biz sınıf isimlerini bile eğlence konusu yapardık. sınıf düzenimiz hele? kesin değişmiştir! neden ki, neden zaten yıllar geçtikçe anımsamakta zorlanacağımız anılarımıza dokunma ihtiyacı duydunuz? neden bıraktığımız gibi kaldığını düşünüp vicdanımızı biraz da olsun rahatlatmamıza ve anılarımızın zihnimiz dışında orada da muhafaza olduğunu düşünmemize izin vermediniz?
devamını gör...

haber


atatürk büstünün üstüne ve okul duvarına spreyle yazılar yazıldı. saldırıda bulunanlar bir de sayfalarca mektup bıraktı. nefret içeren mektupta, “okullarda islam'ı öğretmek yasak. atatürk’e tapan insanlar yetiştirmek putperestliktir” gibi ifadeler yer alıyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim