ne demiş gabriel garcia marguez

"akıttığın göz yaşlarını silmek yerine, akmasına neden olanları sil hayatından."
devamını gör...

"oy dilsizim
oy gülmezim
yağmur yüreklim" sözlerini okurken bile sesi aklınıza gelen güzel sanatçıdır.
devamını gör...

her gün piramide yevmiyeye gidiyorum diyorum inanmıyorsunuz! tabii ki ben ve benim gibi köleler yaptı heyecan aramayın! *
devamını gör...

superman’i yüklesinler komple
devamını gör...

eşime bir kaç tanesini okuttum kendi rızam ve isteğimle. çünkü biliyorum hep bir merak olacak sonrasında. ben izin verdiğim kadar , istediğim ölçüde okuyabilir efendim. burası benim özel alanım. konuşmak istediklerimi herkese anlatabilirim zaten. yazmak istediklerim beni ve sizi ilgilendiriyor. esasen en çok beni. beni beni bihterini..
devamını gör...

--- alıntı ---
bunu sadece ben mi yediremiyorum kendime? güzel güzel felsefe falan konuşmuşum, ondan sonraki aptal aptal tanımlarım yer kaplıyor. profile giren beni boş zanneder. hep entel entel konuşmak da yoruyor, arada boş yapmak istiyorum, ama yazıların altta kalacağı gerçeği insanı uzaklaştırıyor yazmaktan.
--- alıntı ---

altına imzamı atabileceğim bir başlık ve entry daha. eklemek istediğim tek şey beğenilerin de bu abuk entrylerimize gelmesi. *
devamını gör...

buyrun dostlar beraber dinleyelim.
devamını gör...

kullanılması gereken buton. arkadaşlar kullanın bir zahmet beğeneni öpmüyorlar yani sjsjsjsj. ben bol bol kullanıyorum daha bişey olmadı bana kanlı canlı tek parça halinde hayattayım.
devamını gör...

birçok sorgulayan bireyin farkettiği durumlardan birisidir.
devamını gör...

bağırsam bağıramam öyle bir hal, oysa o ilk feryat çıksa ağzımdan gerisi gelecek gibi, böyle kırık dökük kalmayacak hiçbişi..
ona bakıyorum, o benden daha ürkek ve milyar kat aşina bana, kuş masalından kış masalına geçiş yapan bana bakıyor, elimi tutuyor sanki, gözleri bana mı dikili onun? kelimeleri nerde peki? bu muyum ben? o mu bu kadar olan? anlamıyorum.

nerede durmam gerekiyor? nereye kadar gitmem gerekiyor bilmiyorum, tutsana ya elimi hadi? "olur öyle bazen" tarzı değil ama, saçlarımı okşasana, saçma bile olsa "geçecek" desene?

saçma olduğunu bile bile inansam sana, kış mevsiminde değiliz ki masalında yiteyim diyeyim, korkuyorum lan, anlasana!!!
devamını gör...

bekliyorum, fuzzy lee'nin anlatacaklarını anlatma tarzını kaçırmak istemem, tabi seni de coldboy.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

apartmanda tek memnun olduğum komşum. ülkesinden her dönüşünde getirdiği vodkaların da bunda etkisi var tabi ki.
devamını gör...

ikinci yeni şiiri temsilcilerindendir.
ikinci yeni'ye kadarki şiirleri ölçülü ve kafiyeli, konu olarak ise kendi hayatından izler görülen; aşk, ayrılık, yalnızlık gibi konuları işlemiştir.

ikinci yeni ile birlikte biçim ve öz yeniliğine gitmiş ve mensur şiir anlayışıyla yazmıştır. birçok şair zaman geçtikçe ikinci yeni şiirini terk etse de kendisi bir süre daha bu anlayışla yazmaya devam etmiş, 1967 sonrasında ''kayayı delen incir'' ve ''dün yok mu'' adlı şiir kitaplarında ikinci yeni'den bir bakıma kopmuş olduğunu göstermiştir.

''tamir ettirmedin gitti derler şu saati
ettirmek istiyor musun demezler.''
devamını gör...

haklı bir gerekliliktir.
eğer askerlik zorunlu olacaksa cinsiyetler ve sınıflar arası bir ayrım olmamalıdır. birinin sırf erkek ve parası yok diye askere gitmek zorunda olması çok büyük bir haksızlıktır.
askerliğin zorunlu olup olmaması konusunda ise benim fikrim sürekli değişiyor. daha iyi bir ülke olsaydık kesinlikle zorunlu olmamalı derdim, ama malum dört yanımız tehlikeli * her ne kadar makul bir durum olmasa da. o yüzden bence en iyisi herkesin -sağlık sorunu olmadığı müddetçe- kısa bir askerlik eğitimi alması, mesela 1-2 ay kadar, ve ordunun geri kalanının askerliği meslek olarak edinmiş kişilerden oluşmuş olması. böylece ne olur ne olmaz diye herkes biraz olsun hazırlıklı olur, ama aynı zamanda kimse hayatından çok uzun bir süre kaybetmez.
devamını gör...

iyiliğe bak iyiliğe bir tane değil bin tane cevabı verilecek kocadır.
devamını gör...

iki komşu ailenin çocukları olan thisbe ve pyramus birbirlerine aşık olurlar. ancak aileler evlenmelerine karşı çıkar ve görüşmelerini yasaklar. bir gün, sevgililer evin duvarında bir çatlak keşfederler ve bu çatlaktaki delikten konuşmaya başlarlar. ancak bu durum giderek canlarını sıkmaktadır ve beyaz dut ağacının altında buluşmaya karar verirler. thisbe gizlice evden çıkarak ağacın altında beklemeye başlar. birden ağzı kanlı bir aslanın yaklaştığını gören thisbe korkarak kaçar ve o sırada şalını düşürür. thisbe'nin şalını gören aslan kanlı ağzıyla şalını parçalar ve ormana döner. bir süre sonra pyramus gelir. thisbe'nin kanlı şalını gören pyramus sevgilisini kurtaramadığı için kahrolur. thisbe'ye kavuşmak için kılıcını çıkarıp kendine saplar. pyramus'un kanları beyaz dut ağacını kırmızıya boyar. thisbe bir süre sonra saklandığı yerden çıkar. beyaz dut ağacını bulamayan thisbe kara bir dut ağacının altında pyramus'u bulur. sevgilisine son bir kez zorlukla bakan pyramus orada ölür. bunun üzerine thisbe 'bizi ancak ölüm ayırabilirdi oysa şimdi o birleştirecek' diyerek sevgilisinin kılıcını alıp kendine saplar.

tanrılar, acıdılar sevgililere. o günden sonra pyramus ve thisbe'nin anısını yaşatmak için kara dut ağacı yetiştirdiler.
pyramus kanını bu ağacın meyvelerine, thisbe ise göz yaşlarını ağacın yapraklarına verdi.

o zamandan beri kara dut ağacının çıkmayan lekesini yalnız dut ağacının yaprakları temizler.
devamını gör...

hoşlanılansivrisineğibaşkasınıemerkenyakalamak
devamını gör...

tdk'ya göre; "para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge."

"tópos mou, nasıl olur?
cehennemin biletlerini çoktan almamış mıydık biz? o ilk duvarı yıkıp yanına geldiğimde, hani rüzgar denizden ediyordu o gece? zakkum konularının ne kadar baygın ve ağır olduğunu, üstümüze yapışıp kaldığını hatırlamıyor musun? yerlerde hasırlar vardı, evin yanında hayıtlar?
hiçbir şey hatırlamıyor musun? ilk sen öpmüştün beni be kadın? ben sana bakıyordum, içerisi karanlıktı, ay ışığının vücudumuza dokunmasına saatler vardı ve üstümüz iyot ve zakkum kokuyordu?

o bilet hâlâ cebimde benim, üstelik iki kişilik..

hiç mi hatırlamıyorsun?
devamını gör...

mö 234 - mö 174 yılları arasında yaşamış olan büyük hun imparatoru metehan tarafından düzenlenmiştir ve oradan gelir. metehan ordusunda onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, tümen başı gibi rütbeler kullanmıştır. günümüzde türk kara kuvvetlerinin kuruluş yılı metehan’ın tahta geçtiği mö. 209 yılı olarak kabul edilmektedir.

sistem onlu sistem olarak geçer. sisteme göre ordu, her biri 10 askerden oluşan küçük birinmlerden oluşur.

10 askerin başı onbaşıdır.
10 tane onlu asker, 100 asker eder ve başında yüzbaşı vardır.
10 tane yüzlü asker, 1.000 asker eder ve başında binbaşı vardır.
10 tane binli asker, 10,000 asker eder ve başında tümgeneral vardır.
bütün orduyu ise başkomutan yönetir.

emir sırasıda yukarıdaki sıralamanın tersidir. yani başkomutan -> tümgeneral -> binbaşı --> yüzbaşı --> onbaşı --> asker dir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim