çocuklara bakmaya korkar oldum. parklarda acaba yanlış anlarlar mı diye çok sevdiğim çocukları izleyemez oldum. sırf bu yüzden evlenicem gibi duruyor.
devamını gör...

bayılırım ama pahalı....
sonra neden türk kızı çiçekli don giyiyor diye söyleniyorsunuz...
devamını gör...

charles bukowski'nin kabuğuma raptiyelediğim şiiridir. aslında buko * ile pek aram yok. çoklarının sevdiği gibi sevmem onu. bana hitap etmiyor. onu gereksiz yere abartanlarla da sorunum var lakin o konu bu başlığın konusu değil.

buko'nun bu şiiri bana göre muazzam bir tespitler silsilesi ki, ben bu şiire göre ayaklarımı denk aldım her daim. kabuğuma o yüzden zeval gelmedi. kafamı o yüzden en gerektiği anda kabuğuma çektim ve kitle imha silahı haline dönüşen bu dehanın (!) hedefi olmamak için gayret ettim. adamın bana göre en iyi yaptığı şey bu şiiri yazmak olmuş. iyi ki de yazmış, pis moruk, ayyaş, kadın düşkünü vesaire. gol olmuş mu? olmuş! tabelaya bakmak lazım.


ortalama insanda
herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
ve cinayet konusunda en becerikliler
cinayet karşıtı vaaz verenlerdir
ve nefreti en iyi becerenler
sevmeyi vaaz edenlerdir
ve son olarak
savaşı en iyi becerenler
barış vaazı verenlerdir

tanrıyı vaaz edenlerin
tanrıya ihtiyacı var
barış vaaz edenlerin
huzuru yok
sevgiye vaaz edenler sevgisizdir
vaaz edenlerden sakının
bilmişlerden sakının.
durmadan kitap okuyanlardan sakının
yoksulluktan nefret edenlerden
ya da gurur duyanlardan sakının
övgü göstermekte hızlı davrananlardan sakının
karşılığında övgü beklerler

sansürlemekte hızlı davrananlardan sakının
bilmedikleri şeylerden korkarlar

sürekli kalabalıkları arayanlardan sakının;
tek başlarına bir hiçtirler

ortalama erkekten
ortalama kadından
sakının
sevgilerinden sakının

sevgileri vasattır,
vasatı aranır dururlar
ama nefretleri dahiyanedir
nefretleri seni beni
herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir.

yalnızlığı istemezler
yalnızlığı anlamazlar
kendilerinden farklı her şeyi
yok etmeye çalışırlar

sanat yaratamadıklarından
sanatı anlayamazlar
yaratma başarısızlıklarını
dünyanın beceriksizliğine yorarlar

kendileri tam sevemedikleri için
senin sevginin eksik olduğuna inanır
ve senden nefret ederler

ve nefretleri
parlak bir elmas
bir bıçak
bir dağ
bir kaplan
bir baldıran otu gibi
mükemmeldir

en usta oldukları
sanattır nefret!
devamını gör...

fiyatlar genel düzeyinde sürekli ve hissedilir artış olmasına denir. tam tersi ise; deflasyondur.
devamını gör...

(bkz: türkiyede yaşamak)
devamını gör...

hiçbir şeyi beğenmeyen, wikipedia tadında bir ortam isteyen tipler nedeniyle düşündüğüm jübile. her gün, her an bitti, rezalet, cahiller doldu hede hödö. herkes aptal bir ben akıllıyım.
devamını gör...

ikisi de reşitse yaş farkı pek de önemli değildir.
devamını gör...

bir kaç yazar arkadaşın yazdıklarına göz atınca dikkatimi çekmiş olan tuhaflıktır. kadın veya kadın olma ihtimali olan yazarlardaki takipçi sayısının puanına göre çok fazla olması durumudur. örneğin 200 puanlı ve 25 takipçili yazar var ve bunların tamamı kadın yazarlar. cinsiyetçilik falan yapmıyorum, sakın duyarmatikler üşüşmesin buraya. sadece bir durum tespiti. siz de bir kaç yazar profiline göz atarsanız benim vardığım sonuca ulaşabilirsiniz. bunun sebebi ise sözlüğün yaş ortalamasının düşük olması olabilir. malum ergenlik döneminde yaşanan hormonal değişiklikleri tahmin edebiliyorum. bu arada çok mu önemli bu durum. kesinlikle hayır. ama yine de notumu düşeyim istedim.
devamını gör...

ilk olarak 28 haziran 1970 tarihinde new york, san francisco ve los angeles’ta eş zamanlı olarak düzenlenen yürüyüşlere verilen ad.

bu yürüyüşlerin tarihi ise bir yıl öncesinde yaşanan stonewall olaylarına dayanıyor.

ayaklanma adını 'stonewall ınn' adlı gey barından alıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

o dönemler farklı cinsel eğilimi olanlara karşı hem toplum hem de yönetim bazında bir baskı söz konusu. gey barlar da bu baskıdan nasibini almış.

eşcinsel bireyler toplum içinde el ele tutuşamıyor, dans edemiyor ve öpüşemiyordu. bu ve bu gibi eşcinsel davranışlar yasa dışı kabul ediliyordu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
barlar yasal olarak da sorun yaşıyordu. new york eyalet likör otoritesi, sadece eşcinsel kimliğiyle bilinen veya eşcinsel olduğundan şüphelenilen bireylerin toplandığı barları yasa dışı ilan edip kapatıyordu. 1966'da bu yasak aktivistlerin çabalarıyla kaldırıldı. fakat yasakların kalkması bar sahiplerince yeterli görülmemişti. çünkü halka açık alanlarda baskı devam ediyordu. barlar da kamuya açık mekanlardı.

fakat baskıdan kurtulmanın bir yolu vardı. o da içki ruhsatı
almamaktı. normal içki ruhsatı yerine 'bottle bar' denilen özel bir ruhsat tercih ediyorlardı. bu ruhsatın özelliği barda içki satılmamasıydı. müdavimler içkilerini kendileri getiriyorlardı. mekan ise sadece içki servisi yapıyordu*.
bu ruhsatın esas özelliği ise bara giriş yaparken müdavimlerin bir deftere isim ve imzalarını bırakmalarıydı. bu şekilde barın üyelere özel olduğu algısı oluşturuluyordu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ama bu yöntem tam olarak işe yaramıyordu. çünkü barın sahipleri eşcinsel davranışların görmezden gelinmesi için polise rüşvet vermek durumundaydı.

new york'taki gey barlar mafyanın kontrolündeydi. stonewall da bu barlardan biriydi. mafya bu barları işletmekte menfaat görüyordu. bazı eşcinsel müşterilerine kimliklerinin gizli kalması karşılığında şantaj yaptığı söyleniyor mesela.

bundan başka stonewall evsiz eşcinsellere ev sahipliği yapıyordu. çünkü mekan hem büyüktü hem de üye olunması diğer kulüplere göre daha ucuzdu.
üyeler arasında giriş ücretini hırsızlık yaparak çıkartan müdavimler de vardı.
ve işin aslı bu bar bakımsızdı. müdavimler ise bu barlara bağımlıydı. bu barlar olmasa varlıklarını sürdüremeyeceklerinin farkındaydılar.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
verilen rüşvetler sayesinde bara baskın yapılacağı zaman yozlaşmış polisler haber uçururdu ve bardaki yasadışı içkiler saklanırdı.

fakat isyana sebep olan baskından önce haber uçurulmamıştı. hem de bu baskından birkaç gün önce baskın yapılmasına rağmen.
sanki hazırlıksız yakalamak amacındalarmış gibi...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
isyan sürecine gelene kadar toplumsal meselelerde çok kereler gördüğümüz üzere ötekileştirilmiş bir kesimle karşı karşıyayız. içinde oldukları topluma karşı yabancı hissettirebilecek çok şeyler yapılmış.

böyle bir ortamda amerika'nın tarihindeki savaşma, mücadele etme, özgürlük ve bireysellik gibi amerika'yı amerika yapan şeyler göz önüne alındığında eşcinsellerin haklarını arama noktasında gösterdikleri cüretkar tavır daha iyi anlaşılabilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sonrasında olaylar gelişiyor ve polis barı basıyor. tarih 28 haziran 1969.
tutuklamalar, polis ve göstericiler arasında çıkan çatışmalar...
ve isyan yayılıyor...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
üzerinden bir yıl geçmesiyle 28 haziran 1970 günü ilk onur yürüyüşü gerçekleşiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
slogan ise şöyledir: yüksek sesle söyle, eşcinsel onur duyar!

2016 yılında obama isyanın geliştiği bölgeyi ulusal anıt ilan etti ve eşcinsel harekete destek verdi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaynaklar için buradan, buradan ve buradan.
devamını gör...

bu eyluling kulunuz size ne etti demek istedigim kampanya yahu.

#63680 belirttigim gibi; her hali benim bebisim olan bugs’in, bezgin halinden vazgecmeyecegimi tekrar dile getireyim.
gormekten rahatsiz olanlar aglayarak gunlugune yazabilir*, hadddii bakiiim.
devamını gör...


bilir misin maviş anne?
ben çekildiğim her fotoğrafta
defolu bir kelebek gibi çıkarım.

didem madak, mutsuza kim bakacak
devamını gör...

istanbul'un anadolu yakasında kalan bir ilçesi.

marmara üniversi göztepe kampüsü'nde okuduysanız, vaktiniz kadıköy'de geçmiştir.
zurna dürüm
moda
boğa heykeli
fenerbahçe
çilek sokak
denilince akla gelen yerdir.
devamını gör...

inanılmaz itici bir durumdur. kadınlar erkekler gibi değildir, her an güzel ve bakımlı görünmek isterler. içlerinden gelmiyorsa fotoğraf çekmek istemezler.
bu yüzden de sürekli:
- foto atsana
- boydan foto atsana
- yandan foto atsana
- anlık foto atsana
gibi talepler sinir eder.
bırakın içinden geldiği zaman kendisi atsın. böyle çok darlanıyor kadınlar.
devamını gör...

olacak o kadarda "yassak" adlı skeçte bu konu hakkında şöyle bir söz söylenmişti:

"tamam sigara zararlı ama asgari ücretle ev geçindirmeye çalışmak daha zararlı. çocuğunu okutmak için dershane parası bulmak daha zararlı. işsizlik, hastane kapılarında telef olmak daha zararlı. insan gibi yaşayamamak daha zararlı. madem sigarayı yasakladınız bunları da yasaklasanıza! basından... "
devamını gör...

gündem hakkında iki kişinin karşılıklı diyalogları şeklinde bir program olsa ne güzel olurdu.
hatta interaktif olması için o iki kişi mesaj kutularından diğer radyoyu dinleyen dinleyicilerle iletişime geçip sadece iki kişiyle sınırlandırmaya bilirler.
devamını gör...

genç werther'in acıları - goethe
devamını gör...

olur olmadık yerlerde ağzıma takılan sözlerdir.
(bkz: mutluluk denince akla hemen onun adı gelir eti eti eti)
devamını gör...

matt groening tarafından yaratılan bir amerikan yetişkin fantezi animasyon durum komedisidir.
yapımcı daha önce fox broadcasting company için simpsonlar ve futurama'yı yapmıştır.
dizi netflix de 10'ar bölümden ve 3 sezondan oluşuyor.
ilk sezon diğer sezonlara oranla daha güzel. 2. sezon 10. bölümde olduğum için 3. sezon hakkında net bir şey diyemeyeceğim.


olaylar orta çağ krallığı dreamland’de geçiyor. bentwood prensi guysbert ile evlenmekten vazgeçen prenses bean kendisini farklı bir dünyanın içerisinde buluyor. düğün töreninden kaçan prenses kendi kaderini çizmek için sarayından çıkarak gerçek dünyaya adım atar. hayatta kim olduğunu çözmeye çalışan bean, elf arkadaşı elfo ve içindeki şeytan luci ile türlü maceralara atılır. fantastik yaratıklarla dolu bu dünyada canavarlar, cinler, mitolojik yaratıklar, iblisler, troller, morslar ve birçok budala insan yer alıyor.


size karakterlerden bahsedeyim biraz.
bean: %50 deliliğini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığını annesinden alan, geri kalan %50'lik deliliğini, gücünü ve cesaretini de dreamland kralı babasından alan kızımızdır. istemsizce ve elinde olmadan sayısız kişiyi öldürmüştür. bu zamana kadar okuduğumuz ve izlediğimiz prenseslerden çok farklıdır. özgürlüğüne düşkün olup her seferinde herkese kafa tutmasından anlayabilirsiniz. ayık gezdiği anlar çok nadirdir. çorbayı viski sanacak kadar *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


elfo: iyilik abidesi, sevgi pıtırcığı,ah elfo üzümlü kekim... en sevdiğim karakterlerden biridir. yalan söyleyemez, kolay ikna edilebilir. şanssızdır, hayattaki tek gayesi sevdiği kızla gün batımını izleyebilmek.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

luci: lucifer morningstar'dan bahsetmiyorum kendinize gelin ditektıf yazarlar! hele ki sözlükteki lucifer'dan hiç bahsetmiyorum *
elinde domuz etiyle sarılmış sigarası, cehennemin stajyer ve kanatsız meleği luci'den bahsediyorum. tam bir laf cambazı, o bir kurtarıcı ve evet dizide herkes onu bir kedi sanıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


king zog: dreamland kralı, bean'in babası, kertenkele oona ve cadı dagmar'ın evinin direği. değişik bir kral. sadece yemek yemek dışında iyi bir dövüşcü. eş seçiminden oluşan haremi bir kertenkele, bir cadı ve direktten dönülmüş yarı insan yarı ayı .

dizide çok fazla mesajlara yer verilmiş. sanılanın aksine her şeyin masallarda anlatıldığı gibi olmadığını,ırkçılığa, cinsiyetçi ayrıştırıcılığa, iyiliğe ve kötülüğe, tanrıya ve birçok konuya göndermeler yapılmış. eğer illuminati takıntınız ve paranoyaklığınız yoksa disenchantment izlemenizi tavsiye ederim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

asillikten geberiyorum!

*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim