ben değilim.
çünkü ben çalışmam
sokarım.
devamını gör...

kediler, iktidara kim geçerse geçsin öncesi yokmuşçasına mevcut iktidarı savunup mama peşinde koşan yurdum muhafazaları olabilirdi.
devamını gör...

avrupa birliğine ne zaman girdik, diye düşünmeme sebep olan başlık.*

şaka maka bizim ülkede tutmaz. yani çok absürd soyadları var o yüzden. adamın soyadı lale, cinsiyeti erkek. lale diye çağırsan o adamı kavga çıkabilir.*
devamını gör...

bir sonraki zirve avrupa yakasında olmazsa, organizatör arkadaşın şişesini kırsınlar! *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

güzel ve kalabalık bir geceydi. katılım sağlayan herkese teşekkürler!
devamını gör...

başkasına değer vermek aslında kendimize değer vermekle eşdeğerdir. birini seviyorsan aslında kendin için seviyorsundur ya da başka açıdan bakarsak karşımızdakine gösterdiğimiz sevgi kadar kendimizi seviyoruzdur. kendimizi değersiz hissetmemizin sebebi, kendimize biçtiğimiz düzeydeki değer beklentimizin, karşımızdaki tarafından gerçekleşmediği içindir. diyelim ki aşık olduğunuz biri var ve gerçekten kendisine değer veriyorsunuz. o gittiğinde üzülürsünüz çünkü ona verdiğinizi sandığınız değeri aşık olunan kişi vasıtasıyla kendinize veriyorsunuzdur dolayısıyla sizin kendi varlığınızı besleyen kaynak ortadan kalkmıştır bunun sonucunda da kendinizi kötü hissedersiniz. yeni bir arkadaş seçerken de seçimin altında yatan temel neden "ben, onun değerlerine saygı göstereyim ve onu mutlu edeyim" değil, "o, benim değerlerime saygı göstersin ve mutlu olayım" anlayışıdır. kısacası karşı taraf bende olmasını istediğim değerler ölçütünde değerlidir. daha da kısacası hiç kimse sizin izniniz olmadan size kendinizi değersiz hissettiremez.*
devamını gör...

doğal süreçler sonucu oluşmuş olan, malların ve hizmetlerin üretimi için gerekli olan kaynaklardır.

tükenebilirlik durumlarına göre üçe ayrılırlar:

1) tükenmeyen (yenilenebilir) doğal kaynaklar:

güneş, rüzgar, su, dalga gibi kaynaklardır.

bu türden doğal kaynaklar adından da anlaşılacağı üzere doğal koşullar altında sürekli var olan doğal kaynaklardır.

güneş enerjisi, güneş panelleri vasıtasıyla elde edilir ve su ısıtmaktan elektrik üretimine kadar birçok alanda kullanılır.

rüzgar enerjisi ise yine adından anlaşılacağı üzere rüzgar yoluyla elde edilen bir yenilenebilir enerji çeşididir. devasa boyuttaki rüzgar pervaneleri yardımıyla elde edilir.

su ve dalga enerjisi ise genellikle hidroelektrik santrallerinde elektrik üretmek amacıyla kullanılan enerjilerdir.


2) belirli koşullar altında tükenmeyen doğal kaynaklar:

toprak, hayvanlar, orman, hava ve jeotermal enerji gibi kaynaklardır.

bu doğal kaynaklar da adından da anlaşılacağı üzere belirli koşullar var olduğu sürece tükenmez.


3) tükenebilen (yenilenemeyen) doğal kaynaklar:

madenler, kömür, petrol ve doğalgaz gibi kaynaklardır.

bu doğal kaynaklar ise yine adından da anlaşılacağı üzere eninde sonunda tükenir. bu kaynakların kullanımı doğaya çok fazla zarar vermektedir.

bu kaynakların yerine yenilenebilen doğal kaynakların kullanımı tavsiye edilmektedir.
devamını gör...

voca.ro/1mNRWr8VrwDM
devamını gör...

ilk okulda sevdiğim kızın montunun üstüne asardım montumu ki onunki pislenmesin diye.
devamını gör...

sevimsiz güruh.

madem öyle bir balgam sorunun var ve sen de bunu biliyorsun, al yanına mendil mi alıyorsun, torba mı alıyorsun ne zıkkım alacaksan, ona tükür. herkesin ortak kullanım alanı olan yere tükürme hakkını kimden alıyorsun?

bir de özellikle yaşlı kesimde bir burun karıştırma merakı var. o ellerini yine milletin elini sürdüğü otobüs demirlerine, şuraya buraya ve hatta marketlerdeki ekmeklere falan sürüyor utanmadan.

leş gibi insanlar be! bunlar topluca yok olsa dünya nefes alır.
devamını gör...

tarihe not düşülsün. az önce, son derece şaşırtıcı şekilde, herhalde hayatında ilk defa, kendisinin ağzından akıllıca bir laf çıktı:

(muharrem ince, habertürk özel yayınında konuşmakta; chp yönetiminin kendisine yönelik ettiği laflara karşılık olarak haklarında ısrarla "kripto tayyipçi" ifadesini kullanmakta, chp'yi yerden yere vurmaktadır. henüz beş dakika geçmeden...)

muharrem ince: bana "sarayın adamı", "saraydan para aldı" bilmemne diyorlar. ya biz aynı amaçtayız. amacımız mevcut cumhurbaşkanını değiştirmek. ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. ne gerek var birbirimize hakaretler etmeye, böyle şeyler söylemeye?*
nagehan alçı: ama siz de söylüyorsunuz?

çok şaşırdım ya.
devamını gör...

ne etti bu kız size. kendi halinde takılır. duyarlıdır. okumayı sever. düşünür. gece için planı kedisi kucağında uyurken film izlemek belki yanında patlamış mısır yemektir. fazla sosyal değildir. daha çok evi sever. güvenli ortamından çıkmayı tercih etmediği için de biraz hareketsiz olabilir. hafif kilonun sebebi budur. akademik anlamda başarılı, yaşadığı dünyadan haberdar, anlatılanı anlayan kızdır. bu haliyle harikadır. canı isterse eğer kendini gösterir.
devamını gör...

kumarhaneleri yüzünden bir çok karadenizli'nin ocağına incir ağacı diken kimlikle geçilebilen ülke.
devamını gör...

içemediğim ve sevenediğim tek içki. içindeki alkol oranından mıdır bilmem, kendine has bir aroma almıyor ve sanki sek alkol içiyormuşum gibi geliyor. kokusu da alkol oranı yüksek el dezenfektanları gibi kokuyor. sek içtim, kola ile içtim, çikolatayla ağzımı tatlandırıp içtim, yok efendim. hiç sevemedim gitti.
devamını gör...

ekrem imamoğlu diyarbakır’da, ahmet güneştekin isimli sözde ressamın "hafıza odası" isimli eserinin açılışında bulunmuş. ahmet güneştekin isimli soytarıya birazdan değineceğim.
sözde atatürkçü özde ise topaçtan hallice olan imamoğlu'nun yanında türk düşmanı mithat sancar ve sırrı sakık yer almış, yüzler gayet gülüyor.
sırrı sakık denilen yaratığın kardeşi şemdin sakık ise eli kanlı katil pkk'nın iki numarası olan katıksız tescilli vatan hainidir.

peki nedir bu önünde poz verdikleri hafıza odası? duvarda isimleri yazanların hepsi türk düşmanlığı ile yaşamış ve yok edilmiş kimseler. bu sergi onları temsil ediyor. atatürkçü! imamyan ise onlara eşlik ediyor bir de poz veriyor. bir belediye başkanı olarak memleketi gezmeye de başlamış, neyse mesele bu değil zaten , meseleyi size izah ettim.

gelelim bu ahmet güneştekin'e. kendisini sanatkâr zanneden ve atatürkçü geçinen kripto komünistlerin ve fikirsizlerin takip ettiği sözde davası olan! ve insanlık onurundan bahseden bir şarlatan. zamanında sergilerini göstermek için dilenmediği kapı yoktur. fetöcü fettah tamince'den de paraları cukkalayıp sergi açmışlığı da vardır.

velhasıl kelam alın size atatürkçü! belediye başkanı ve ortakları.
yanındakilerin hepsi türk düşmanı.

instagram
devamını gör...

phillip zimbardonun standfort üniversitesinde öğrenciler üstünde gerçekleştirdiği deneyin uyarlamasıdır.
öğrenciler rastgele gardiyan ve mahkum rollerine ayrılıyor. deney, koşulların mı insanları şekillendirdiği yoksa belirli kişilerin belli koşullarda farklı mı davrandığı ikilemine cevap sunmuştur.

sonuç olarak sıradan insanların bile var olan koşullara göre canileşebileceği gerçeği ortaya konuluyor...
yani cani dediğimiz insanların "sıradan insan" dediklerimizden bir ayrımı yok, önemli olan koşulların onu nasıl şekillendirdiği, deniliyor.
devamını gör...

kalbimiz onunla.

edit: ulan 1 dakika farkla be.
devamını gör...

üst üste gelen sıkıntılar bitip feraha erdiğim zaman. insan yaşarken fark etmiyor da sıkıntılı zamanları bitip geriye baktığında artık ben eski ben değilim diyor.
devamını gör...

belki sözlükte takılmak olabilirdi ama bize düşen hedeflerimiz ve hayallerimiz için uğraşmak oldu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hepinize iyi pazarlar diliyorum o halde.
devamını gör...

8 ay önce yakalandığı mide kanseri sonucu 79 yaşında hayatını kaybetmiş olan duayen modacı. kendisi haute couture denilen özel dikim kıyafet tasarımcısı ve türkiye'de de bu akımın temsilciliğini yapmıştır. italyan lisesi'nde eğitim görürken de okuldaki italyan asıllı öğretmeni italya'da kendisini moda tasarımı okumaya teşvik etmiştir. 1962 yılında da paris'e gitmiş ve orada fransız dili ve edebiyatı eğitimi almıştır. osmanlı desenleri ile geometrik motifler ile birleştirdiği tasarımları ile göz doldurmuştur. fransa'dan sonra hollanda'da da yaptığı moda kariyerinden sonra 1968 yılında türkiye'ye dönmüş, rumeli caddesi'nde atölyesini kurmuş ve osmanlı, selçuklu, hitit gibi anadolu kültürlerinden esinlenerek tasarlamış olduğu koleksiyonları, o'nu türkiye'de haute couture alanının en iyi temsilcisi yapmıştır. birçok sosyal sorumluluk projelerinde bulunmuş olup, yurt dışı temsilcilikleri ve yurt içindeki önemli podyumlarda defileler düzenlemiştir. 70'li yıllarda yaptığı defileler ile de türkiye'yi yurt dışında temsil etmiştir. kendisinin eskisi gibi hatırlanmasını isteyerek hastalığını saklayan ve cenaze töreni istemeyen modacının, vasiyeti üzerine naaşı koç üniversitesi hastanesine kadavra olarak bağışlanacak.
devamını gör...

aradığım başlık edebiyatın ne işe yaradığıydı ama bulamadığım için yorumumu şimdilik bu başlığa yazıyorum, yazar olunca artık kendimiz açarız başlığı. neyse sadeden geleyim; demin denk geldiğim sabahattin ali'nin bir sözü edebiyatın ne işe yaradığı konusunda, bende ivedilikle bir şeyler yazma ihtiyacı uyandırdı, bu vesileyle edebiyat'ın ne işe yaradığını/en azından benim için ne anlam ifade ettiğini birkaç cümleyle ifade etmeye çalışacağım.
öncelikle belirttiğim söz; "unuttum diyemem ama üzerimde bir tesirin kalmamış artık."
bu sözü ilk okuduğumda evet edebiyat bu işte, edebiyat'ın işe yarar kısmı budur dedim. çünkü; bu söz, benim belki sürekli olarak içimde/aklımda bir duygu olarak varlık taşıyan, sürekli dolaşan; ama kelimelere asla dökülemeyen o sözdü. yüreğime su serpmiştir, beni bir duyguda tamamlamış, azad etmiştir. sözgelimi, bir benzetme yapacak olursam, dilimde sürekli dolaşan ama aklıma asla gelmeyen o şarkıya bir yerde rastlamam gibidir bu. anlık da olsa o şarkıyı artık bulmuş olmam beni rahatlatır, bana eşlik ettirir. edebiyat'ın işe yarar kısmı da budur işte, insanın tamamlayamadığı, anlam veremediği, eksik kaldığı o duygunun karşılığıdır.
ve dünya tarihi boyunca insanlar hep benzer hisleri yaşamışlardır, sabahattin ali gibi kıymetli insanlar da bunları sadece yaşamamış; söylemiş, yazmış, bunlara sözcüklerle dokunmuş ve bize kadar ulaştırmış. elbette bu tür duyguların ifade edilmis olması derdimize tamamen derman degil, hiçbir zaman da olmayacak belki ama en azindan bu hislerimizin bir tanımının olduğu, bu hislerin insanlık tarihi boyunca ortaklarının olduğu bilgisi bir nebze de olsa derdimizi hafifletiyor. bu anlamda ben edebiyat'a da sabahattin ali gibi isimlere de her zaman duacıyım. duacı kalacağım.

(bkz: sabahattin ali)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim