normal sözlük evlenecek eş aranıyor ilanları
          100 karma puana analiz yapılır. uyum testi yapılır. *
      
  devamını gör...
uykusuzkahve
          kendisi çok sevdiğim türk kahvesinden sonra, en sevdiğim ikinci kahvedir. bu denli sabırlı ve ponçik bir kişiliğe moderatörlük teklifini götüren her kimse kendisini tebrik ediyorum. şeker gibi bir şey yahu. birçok moderatörümüzü darlıyorum ama en çok kendisini darlamaktan keyif alıyorum doğrusu. sağ ol var ol emii.
      
  devamını gör...
yoğurdu bir üst noktaya çıkaran detaylar
          sarımsak..
      
  devamını gör...
hata yaptıktan sonra yapılan hatalar
          hata yaptıktan sonra yapılan en büyük hata, yapılan hatayı kabul etmemektir.*
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
          kukla gibi ne duruyorsun orada? yapsana bir şeyler. yani istersen kadının kafasına yanı başında duran şişeyi geçir ya da ne bileyim yakarım kendimi bak ciddiyim diyerek tehditler saç. sonuç? başı hafif sallamak. çünkü bazen başka seçenek kalmıyor. duvarlar üç taraftan ve bir taraftan kafes tel. burnunu uzatıyorsun telin dikdörtgen aralığından. şehir önünde akıyor ama sen işte yirmi ikinci katta bir asansörün seni fırlatmasıyla, seramik zeminin üzerine bastığın çıplak ayaklarınla, parmakların kıvrık bekliyorsun bir şey olsun diye. bir şey olmuyor. zaman sanıldığı gibi akmıyor. sekteye uğruyor. girdaplar halinde seni yoruyor. dayanıyorsun o üç duvara sırasıyla. hani yıkılacak gibi de duruyorlar ama enerjin yok işte. tırnağını geçirsen bir yarıktan belki iniverecek. kapı nerede? kapıyı neden unutuyorsunuz? sen değil misin tasarlayan? kapısız mekan mı olur? oluyor işte tam da çizdiğin gibi… kendi hayatının içerisine çıkışları koymayı unutmuşsun. kimse yok mu?
      
  devamını gör...
melih bulu'nun hard rock dinlemesi
          ''en yüksek makamdayım büyük resmi görüyorum'' sözlerinin sahibidir ayrıca. 
ben progressive rock dinliyorum, bi yerlerde kadro kaparım umarım.
  ben progressive rock dinliyorum, bi yerlerde kadro kaparım umarım.
devamını gör...
normal sözlük dertleşecek yazarlar veri tabanı
          karşı cinsle konuşmak isteyenler veritabanı olarak düzeltilirse daha makbul olur. oğlum yemeyin bizi. kıllı tüylü hemcinsinle mesajlaşacaksın he mi hehehe.
      
  devamını gör...
türk milletinin gereksiz kutsallaştırdığı şeyler
devamını gör...
bipolar sevgili
          ne kadara iğrenç biri olduğumu anladığım başlıktır. teşekkür ederim.
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği çileler
          bi' küçük çilemden bahsedeyim size...
daha önce belirtmiştim fakat denk gelmeyenler için hatırlatmakta fayda görüyorum; ben laz'ım ve evet, genellikle günün bazı saatlerinde kafamın durduğu doğrudur.
bundan yaklaşık 14 sene önce, rahmetli dedemden kalan aile apartmanının çatı katına, benim gibi laz olan babam, kat çıkma kararı aldı. gerekli izinler hem aile büyüğü rahmetli babaannemden hem de belediyeden alındı ve işe koyulduk.
benim, benim gibi laz olan yılların usta marangozu babam, inşaat işlerinde kendisine yardımcı olması için yine bizim gibi laz olan kendi amcasının oğlunu çalışma programına dahil etti.
gerekli yıkım-söküm-zıkkım gibi benim anlamadığım işler hususunda yine laz usulü bir program yapıldı, programa uygun olarak ilk önce bacanın yıkılması ve bu gibi işlerden hiç anlamadığım için amcaoğlunun ayak işlerini benim yapmam kararlaştırıldı.
babamın, babam ve benim gibi laz olan amcasının oğlu 4 katlı binamızın çatısına çıkıp bacaya gerekli müdahaleyi yapmaya başladığı esnada, 4. kattan zemine kadar tek bir beton blok halinde inen baca, binadan tehlikeli bir biçimde tek parça olarak ayrılmaya başladı...
gerçekleşmekte olan şeyi farkeden, babam ve benim gibi laz olan bu amcaoğlu, elinde urgandan hallice bir iple 4.katta bulunan evimize teşrif etti, tek parça beton blok halindeki bacaya ipi, mutfak camından dışarı sarkarak geçirdi ve yine aynı ipi benim elime tutuşturup ''tut'' dedi...
babam ve amcasının oğlu gibi laz olan ben, talimatı kat'i suretle anlayıp ipi, çölde günlerce susuz kalmış bedevinin 1.5 lt erikli su şişesine sarılması gibi tutmuş, yetmezmiş gibi bir de bir kaç tur koluma dolamıştım...
babam ve benim gibi laz olan amcaoğlu, ipi benim elime tutuşturduktan sonra çatıya çıkıp, bacayı kırmak için gerekli müdahalelere başladıktan takribi 2-3 dakika sonra, o koca beton bloğun tek parça halinde yavaşça binadan ayrılışını derbide atılmış jenerik bir golün defalarca verilmesi gibi ağır çekimde izledim. izledim ve ipe, bu ülkede parti başkanlarının genel başkanlık koltuğuna tutunduğu gibi sıkı sıkı tutunarak birazdan olacaklara kendimi hazırladım.
kendimi hazırladığım son gerçekleşmedi elbette. çünkü ben ve babam gibi laz olan amcaoğlu'nu, 17 yaşında bir körpe delikanlı olarak, o koca beton bloğu tek başıma tutabileceğime inandıracak ne mucize gösterdiğimi bilmeden buna inandırmış olduğumdan; bir anda ipin beni çekmesiyle ayaklarım yerden kesilmiş; ipin peşine 4.kattaki mutfak camından dışarı doğru havada süzülürken, son anda aydınlanmamla beraber (istanbul'un havasını teneffüs edip suyunu içtiğimden sanırım son anda aydınlandım) belime kadar camdan dışarı çıktığımda kurtulabilmiştim ancak koluma doladığım o ipten...
tüm bu bir kaç saniyede gerçekleşen olay sonucu ipin kolumdan sıyrılırken ki bıraktığı iz, haftalarca 'nike' amblemini hatırlattı her baktığımda bana. bi'de gerçekten ne kadar fazlaca laz olduğumuzu...
sonradan gelen edit: yaşımla çeliştim 9 değil, 14 sene... al, bak.. laz'ım işte...
  daha önce belirtmiştim fakat denk gelmeyenler için hatırlatmakta fayda görüyorum; ben laz'ım ve evet, genellikle günün bazı saatlerinde kafamın durduğu doğrudur.
bundan yaklaşık 14 sene önce, rahmetli dedemden kalan aile apartmanının çatı katına, benim gibi laz olan babam, kat çıkma kararı aldı. gerekli izinler hem aile büyüğü rahmetli babaannemden hem de belediyeden alındı ve işe koyulduk.
benim, benim gibi laz olan yılların usta marangozu babam, inşaat işlerinde kendisine yardımcı olması için yine bizim gibi laz olan kendi amcasının oğlunu çalışma programına dahil etti.
gerekli yıkım-söküm-zıkkım gibi benim anlamadığım işler hususunda yine laz usulü bir program yapıldı, programa uygun olarak ilk önce bacanın yıkılması ve bu gibi işlerden hiç anlamadığım için amcaoğlunun ayak işlerini benim yapmam kararlaştırıldı.
babamın, babam ve benim gibi laz olan amcasının oğlu 4 katlı binamızın çatısına çıkıp bacaya gerekli müdahaleyi yapmaya başladığı esnada, 4. kattan zemine kadar tek bir beton blok halinde inen baca, binadan tehlikeli bir biçimde tek parça olarak ayrılmaya başladı...
gerçekleşmekte olan şeyi farkeden, babam ve benim gibi laz olan bu amcaoğlu, elinde urgandan hallice bir iple 4.katta bulunan evimize teşrif etti, tek parça beton blok halindeki bacaya ipi, mutfak camından dışarı sarkarak geçirdi ve yine aynı ipi benim elime tutuşturup ''tut'' dedi...
babam ve amcasının oğlu gibi laz olan ben, talimatı kat'i suretle anlayıp ipi, çölde günlerce susuz kalmış bedevinin 1.5 lt erikli su şişesine sarılması gibi tutmuş, yetmezmiş gibi bir de bir kaç tur koluma dolamıştım...
babam ve benim gibi laz olan amcaoğlu, ipi benim elime tutuşturduktan sonra çatıya çıkıp, bacayı kırmak için gerekli müdahalelere başladıktan takribi 2-3 dakika sonra, o koca beton bloğun tek parça halinde yavaşça binadan ayrılışını derbide atılmış jenerik bir golün defalarca verilmesi gibi ağır çekimde izledim. izledim ve ipe, bu ülkede parti başkanlarının genel başkanlık koltuğuna tutunduğu gibi sıkı sıkı tutunarak birazdan olacaklara kendimi hazırladım.
kendimi hazırladığım son gerçekleşmedi elbette. çünkü ben ve babam gibi laz olan amcaoğlu'nu, 17 yaşında bir körpe delikanlı olarak, o koca beton bloğu tek başıma tutabileceğime inandıracak ne mucize gösterdiğimi bilmeden buna inandırmış olduğumdan; bir anda ipin beni çekmesiyle ayaklarım yerden kesilmiş; ipin peşine 4.kattaki mutfak camından dışarı doğru havada süzülürken, son anda aydınlanmamla beraber (istanbul'un havasını teneffüs edip suyunu içtiğimden sanırım son anda aydınlandım) belime kadar camdan dışarı çıktığımda kurtulabilmiştim ancak koluma doladığım o ipten...
tüm bu bir kaç saniyede gerçekleşen olay sonucu ipin kolumdan sıyrılırken ki bıraktığı iz, haftalarca 'nike' amblemini hatırlattı her baktığımda bana. bi'de gerçekten ne kadar fazlaca laz olduğumuzu...
sonradan gelen edit: yaşımla çeliştim 9 değil, 14 sene... al, bak.. laz'ım işte...
devamını gör...
coldboy
          sözlük radyosu'nun vazgeçilmez ismi. ne zaman açsam radyo'yu bir şekilde denk geliyorum sesine. radyo'nun kapısını sabah açıp akşam kapatıyor gelenlere çay ikram ediyor arada konukları konuşurken uzaklara dalıyor. tam bir misafirperver evin duygusal ama söz sahibi büyük oğlu. evde bir sıkıntı mı oldu hepsi bu çocuğun  başında patlıyor herkes sanki ondan bir şey bekliyor. evet bazen konu akmıyor programda yinede saygıyla dinliyorsun sonuna kadar. çok çektin ama şeytan tüyü var sende unutma.
 
      
   
      devamını gör...
gidince gelmeyen bir şey
          gençlik.
      
  devamını gör...
karşılaşılan en vahşi hayvanlar
          birgün sabaha karşı bir gelincikle karşılaşmıştım, tamam yabani falandı ama tatlıydı yani.
      
  devamını gör...
unutulmaz yeşilçam replikleri
          ihsan yüce zekasının kibar feyzo'dan repliği bir numaram.
"ula şurda 141-142 başsınız, vallaha satarım köyü ha"
141 ve 142. maddeye göndeme
  "ula şurda 141-142 başsınız, vallaha satarım köyü ha"
141 ve 142. maddeye göndeme
devamını gör...
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
          6 ay oldu gideli. içimdeki her şeyi ona söyledim. ama çok özlüyorum. umarım sen de beni özlüyorsundur baba. mekanın cennet olsun...
      
  devamını gör...
sözlükte popüler olan yazarların up olanları artılaması
          ne dediği anlaşılamayan bir başlık.
      
  devamını gör...
yazarların en sevdiği ağaç türü
          "turunç ağacıdır". 
canını yediğim bu ağacın adana civarları dışında kıymeti bilinmez. bahar gelir mukemmel keskinlikle kokular yayar; meyvesi turunçlar salataya, kebap ve lahmacuna limon niyetine sıkılır. reçeli olur muazzamdır...
gelin bu ağacın meyvelerine de kendine de bi şans verin.
bir turunç ağacı gördüğünüzde de bir selam çakın lütfen:)
  canını yediğim bu ağacın adana civarları dışında kıymeti bilinmez. bahar gelir mukemmel keskinlikle kokular yayar; meyvesi turunçlar salataya, kebap ve lahmacuna limon niyetine sıkılır. reçeli olur muazzamdır...
gelin bu ağacın meyvelerine de kendine de bi şans verin.
bir turunç ağacı gördüğünüzde de bir selam çakın lütfen:)
devamını gör...
yusuf göbbels
          her tanımından sonra, dünya bir deist yada ateist daha kazanıyor. devam etmesi umuduyla.
      
  devamını gör...
erkeklerle daha iyi anlaşan kadın
          kadınlarla daha iyi anlaşan erkek başlığını görünce açmaya yeltendiğim başlık. bir dönem konuştuğum bir hanımefendi erkeklerle daha iyi anlaştığını söylemişti ve kankaları hep hüseyin ahmet falan olunca dedim orda dur sen beni kahrımdan öldürürsün. koşarak uzaklaştım
      
  devamını gör...
islam
          ekseriyetle gavur diye nitelendirilen ülkelerin islam ülkelerinden daha fazla islama yakın ve müreffeh olması gibi bir tezatlık vardır. kul hakkı, adalet, eğitim, sosyal devler vs.
      
  devamını gör...