hayatımdan 38 sn. çalan nicktir.
devamını gör...

doğruları söyleyen her tanımı elimden geldiğince artılamaya, yazarın da yazmaya devam etmesi için destek olmaya gayret ederim.
karşılık beklediğimden değil gerçek olduğundan beğenirim.
karşılık için benim tanımlarımı beğenerek vakit kaybetmeyin. kendimi borçlu hissedip sırf beni artıladığı için kupkuru tanımları beğenmek istemem. gerçek yazarlara ayıp olur bu.
devamını gör...

yanlış kullanımı en yaygın olan fiil. rahmetli ayşen gruda, oynadığı filmlerde - ailenin saf ve cahil kızı olduğunu vurgulamak için- fotoğraf çekinelim ve kendimi intihar edeceğim kalıplarını kullanırdı. doğrusunu bilen bizlere komik gelirdi. nereden bilebilirdik ki bu iki yanlış kullanım da günlük dile yerleşip yanlışlığı fark edilmeden yaygınlaşacak.
devamını gör...

kara sevda

bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlere yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.

dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür dönedolana
ağladığım yer penceresi midir?

bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir


-cahit sıtkı tarancı.
devamını gör...

hangi dilde ağlar çocuklar,
hangi dilde güler
ağlamak her dilde tek anlamda çince, ingilizce, türkçe...
burnunu çeke çeke ağlamak
belki biraz çocukça.
ağlamak, hüngür hüngür,
ağlamak, içini çeke çeke insanca!

saygı ve özlemle... ruhun şad olsun...
devamını gör...

'felç geçirmek' geçirmenin fakircesidir.

zengin felç geçirir, fakire inme iner.
devamını gör...

lise yıllarında sözcüsü olduğum münazara grubu bir üst tura çıkmış ve bir sonra ki tur için özgürlük konusu belirlenmişti. tabi hepimiz heyecanlı şekilde metinleri hazırlıyoruz, araştırma yapıyoruz, kaynaklar ekliyoruz. tam o sıra da sorumlu olan hocamızın aklına dahiyane bir fikir geldi; "salonda kuş uçurmak" evet doğru duydunuz. biz kafesin içinde kuş ile tuttuk salonun yolunu. ben her ne kadar yapmayalım etmeyelim desem de ikna edemedim. her ne ise süreler doldu, şov zamanı geldi ve kapalı salonda kuşu serbest bıraktık. o sıra korkan kuş gitti ve jüri üyelerinden birisinin kafasına s.çtı. evet, s.çtı. tabi salonda herkes mabadıyla gülüyor bize. hocamız yerin dibine girmiş montunun arkasına saklanıyor salonun en arkasında falan. öyle büyük s.çmışız. nasıl oldu ise en son yaptığım 5 dakikalık konuşmanın ardından takımım o turu geçmişti. hayatımda bu başarının üzerine çıkabildiğim tek bir an daha yoktur. *
devamını gör...

duruma göre gerekli olan ifşadır. adam durduk yere sapıkça ve salakça mesaj atıyorsa ifşalanmalı.
devamını gör...

muhtemelen yeni yazar kişisi. yakındır. şimdiden hayırlı olsun.
devamını gör...

emek veren, araştıran, okuyan benim için çok değerli bir yazar. kendisini biraz geç keşfettim ama ne derler bilirsiniz geç olsun güç olmasın.*
devamını gör...

pink floyd & selçuk balcı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bizim tercihimiz çay.
devamını gör...

nobel’den çok daha anlamlı ve önemli olduğunu düşündüğüm ödüldür. macar bir gazeteci olan joseph pulitzer adına müzik, gazetecilik ve edebiyat alanında verilen ödüller nispeten hakkaniyetli dağıtıldığı için nobel’i çok gerilerde bıraktığını düşünürüm.

pulitzer ödülü kazanan kitaplar arasından benim okuduğum bazıları:

1. ernest hemingway - yaşlı adam ve deniz
2. john steinbeck- gazap üzümleri
3. harper lee- bülbülü öldürmek
4. frank mccourt- angelanın külleri
5. junot diaz- oscar wao’nun tuhaf kısa yaşamı
6. john kennedy toole- alıklar birliği

bu kitaplara göz atan okur hepsinin insana dair bir dertle meşgul olduğunu ve her ne olursa olsun insandan ve insanlıktan taraf olduğunu görecektir.

bonus: gazeteci kevin carter bu fotoğraf ile pulitzer kazanmış ve daha sonra bunalıma girerek intihar ermiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

osmanlı imparatorluğunda şaşırtıcı ilkler;

bu entry bilgi amaçlı derlenerek kafa sözlük okurlarına sunulmuş olup; başka bir amacı bulunmamaktadır!..

-osmanlıların ilk başkenti söğüt'dür.
-lk osmanlı veziri alladdin paşa'dır.
-kendi adına ilk bakır para bastıran osman gazi’dir.
-ilk gümüş para bastıran orhan gazi’dir.
-ilk devlet teşkilatlanmasını başlatan orhan gazi’dir.
-ilk vakıf ve ilk düzenli ordu orhan gazi zamanında kurulmuştur.
-ilk osmanlı tersanesi  karamürsel’de orhan gazi döneminde kurulmuştur.
-osmanlılar tarafından fethedilen ilk türk beyliği karesioğulları beyliği’dir.
-rumeli’ye geçen ilk hükümdar orhan gazi, rumeli’de alınan ilk kale çimpe kalesi’dir.
-sultan” unvanını ilk kullanan hükümdar 1.murat’tır.
-kapıkulu ocakları ve tımar sistemi’ni ilk kuran 1.murat’tır.
-bizans ile yapılan ilk savaş osman gazi döneminde 1302-koyunhisarı (bapheon) savaşı’dır.
-haçlılarla yapılan ilk savaş 1.murat döneminde 1364-sırp sındığı savaşı’dır.
-topçu birliği ilk defa 1.murat zamanında kurulmuşur.
-top ilk defa 1. kosova savaşı 'ında kullanılmıştır.
-savaş alanında şehit düşen ilk ve tek padişah 1.murat olmuştur.
-lk yeniçeri ocağı 1.murat zamanında kuruldu.
-istanbul ilk defa 1391 yılında yıldırm bayezıd tarafından kuşatıldı.
-osmanlılara orta avrupa'nın kapıları ilk defa niğbolu zaferi ile açıldı.(1396)
-ilk deniz savaşı 1417’de 1.mehmed döneminde venedik ile yapılmıştır.
-enderun okulu ilk kez edirne’de 2.murat tarafından kuruldu.
-kendi isteği ile taht'tan çekilen ilk padişah 2.murat olmuştur.
-padişah emriyle öldürülen ilk sadrazam çandarlı halil paşa dır.
-devşirmeyken sadrazamlık makamına yükselen ilk kişi, fetihten sonra fatih sultan mehmed tarafından tayin edilen mahmud paşa’dır.
-vezir-i azamlar ilk defa fatih zamanında divana başkanlık etmişlerdir.
-ipekyolu ilk defa fatih' in kırım'ı fethiyle 1475'te osmanlı denetimine girmiş, karadeniz türk gölü haline gelmiştir.
-ilk defa osmanlı tahtına iki kez çıkan 2..murat, son kez çıkan 2.mustafa'dır.
-ilk kapitülasyon hakkını fatih sultan mehmed döneminde 1479’da vededik elde etti.
-veraset sistemi ilk kez fatih sultan .mehmed döneminde yazılı hale getirildi.
-ilk altın para fatih sultan mehmed döneminde bastırıldı.
-osmanlılara katılan son beylik 1515-turnadağı savaşı ile dulkadiroğulları beyliği’dir.
-anadolu türk siyasi birliği’ni kurma çalışmalarını başlatan orhan gazi, geniş çapta ilk kez sağlayan yıldırım beyazıt, kesin olarak sağlayan yavuz sulran selim’dir.
-yavuz'un mısır ve hicaz'ı feth etmesiyle baharat yolu ilk defa osmanlıların denetimine girdi.
-halife unvanını alan ilk hükümdar 1517’de yavuz sultan selim’dir.
-tüm osmanlı tarihinin en zengin maliyesi yavuz sultan selim döneminde yaşanmıştır.
-dünyanın en kısa meydan savaşı 1526-mohaç meydan savaşı’dır.
 -en uzun süre hükümdarlık yapan 46 yıl (1520-1566) tahtta kalan kanuni sultan süleyman’dır.
-akli dengesinin bozulduğu gerekçe gösterilen v.murad 93 gün ile osmanlı tarihi boyunca en az süre yönetimde kalmış olan padişahtır.
-viyana ilk defa kanuni tarafından kuşatıldı.(1529)
-ilk osmanlı-avusturya resmi anlaşması 1533-istanbul (ibrahim paşa) anlaşması’dır. bu anlaşma ile osmanlılar avusturya üzerinde üstünlük sağlamıştır.
-ilk osmanlı-iran resmi anlaşması 1555 amasya anlaşması’dır.
-akdeniz’de türk üstünlüğünü sağlayan 1538-preveze deniz zaferi’dir.
-ilk defa istanbul'da doğan, istanbul'da ölen padişah 2..selim dir.
-ordu başında sefere çıkma geleneğini ilk terk eden hükümdar 2.selim’dir.
-ilk deniz bozgunu 1571- inebahtı bozgunu’dur.
-osmanlı tarihinde ilk defa kanun-u kadim (yeniçeri ocağına asker alma kanunu) 3..murat zamanında bozuldu.
-veraset sistemi ilk kez 1603’te 1.ahmet tarafından çıkarılan “ekber ve erşed yasası” ile belirgin hale gelmiştir.
-ilk defa sultan ı.ahmet zamanında şehzadeleri sancaklara gönderme uygulaması kaldırıldı.
-osmanlı tarihinde yeniçeriler tarafından öldürülen ilk padişah genç osman (2.osman) dır.
-ilk kağıt para 1839’da abdülmecit döneminde bastırıldı.
-doğu’da en geniş sınırlara 1590-ferhat paşa anlaşması ile ulaşıldı.
 -doğu’da ilk toprak kaybı 1611-nasuh paşa anlaşması ile yaşandı.
-bugün ki türk-iran sınırını çizen anlaşma 1639-kasr-ı şirin anlaşması’dır.
-hem batıda hem genel anlamda en geniş sınırlara ulaşılan anlaşma 1672-1676-bucaş anlaşması’dır.
-osmanlıların avrupa üstünlüğünü bitiren anlaşma 1606-zitvatorok anlaşması’dır.
-ilk osmanlı-rus resmi anlaşması 1681-çehrin (bahçesaray) anlaşması’dır.
-ilk ciddi toprak kaybı 1699-karlofça anlaşması’dır.
-bozulma nedenlerini araştırarak raporlar hazırlatan ilk hükümdar ıv.murat’tır.
-osmanlıların batının üstünlüğünü kabul ettiği ilk anlaşma 1718-pasarofça anlaşması’dır.
-gerileme dönemi’nde kazançlı kapattığımız son anlaşma 1739-belgrad anlaşması’dır.
 -osmanlılar ilk kez 1774-küçükkaynarca anlaşması ile rusya’ya savaş tazminatı ödedi.
-ilk matbaa, üçüncü ahmed zamanında ve 1327 yılında faaliyete geçen ibrahim müteferrika matbaası’dır.
-ilk geçici elçilerin avrupa başkentlerine gönderilmesi, ilk itfaiye teşkilatının kurulması, ilk çiçek aşısının uygulanması ve 1718-1730 lale devri’nde gerçekleşmiştir.
-ilk iç borçlanma 3..mustafa döneminde gerçekleşti.
-avrupa başkentlerinde ilk daimi elçiliklerin açılması, ilk devlet matbaası, ilk kez yabancı dilde eğitim 3..selim döneminde gerçekleşmiştir.
-ilk defa osmanlı devletinden halkı türk ve müslüman olan bir toprak parçası (kırım) küçük kaynarca antlşması ile koparılmıştır.(1774)
-milliyetçilik fikrinin etkisiyle ilk ayaklanan (1804) ve ilk kez ayrıcalık elde eden (1812-bükreş anlaşması) azınlık sırplardır.
-ilk bağımsızlık kazanan azınlık (1829-edirne anlaşması) yunanlılardır.
-balkanlarda osmanlıdan ayrılan ilk azınlık yunanlılar (1829), son ayrılan arnavutluk (1913), kuzey afrika’da ilk kopan cezayir (1830), son kopan trablusgarp’tır (1912).
-osmanlıların boğazlar üzerinde egemenlik haklarını son kez tek başına kullandıkları anlaşma 1833-hünkariskelesi anlaşması’dır.
-osmanlılar ilk dış borcu 1853-1856-kırım savaşı sırasında 1854 tarihinde önce ingiliz sonra fransız bankalarından aldı.
-ermeni sorunu ilk kez 1878-berlin anlaşması’nda ortaya çıktı.
-ilk nüfus sayımı 1831’de 2..mahmut döneminde yapılmıştır.
-ilköğretim ilk kez 2.mahmut döneminde zorunlu hale geldi.
-ilk resmi gazete “takvim-i vakayi”dir. (2.mahmut dönemi)
-ilk posta örgütü ıı. mahmut zamanında kuruldu.
-ilk karantina uygulaması 2.mahmut döneminde gerçekleşti.
-osmanlı devletinde yaşayan azınlıklara ilk defa ayrıcalık bükreş antlaşması ile sırp lara verildi.
-boğazlar sorunu ilk defa hünkar iskelesi antlkaşası ile ortaya çıktı.(1833)
-ilk kez kendi isteği ile haklarını kısıtlayan padişah sened-i ittifak ile 2.mahmut’tur.
-avrupa başkentlerinde ilk devamlı elçiler 3.selim zamanında açıldı.
-ilk devamlı elçilik londra'ya açıldı.(1793)
-napolyon ilk yenilgisini akka kalesi önünde nizam-ı cedid ordusuyla yaptığı savaşta aldı.
-ingilizlere ilk defa kapitülasyonlar balta limanı ticaret antlaşması ile verildi.(1838)
-hukuk devleti anlayışı ilk kez tazminat fermanı ile abdülmecit döneminde gerçekleşti.
-azınlıklara verilen ilk siyasal hak ıslahat fermanı ile il genel meclisleri’ne seçme ve seçilme hakkıdır.
-osmanlılarda ilk parlamenter sistem ve anayasal düzen ı.meşrutiyet’in ilanı ile gerçekleşmiştir.
-türk tarihindeki ilk yazılı anayasa 1876-kanun-u esasi’dir.
-osmanlıda ilk çok partili rejim ıı.meşrutiyet’in ilanından sonra 1909 anayasası ile gerçekleşmiştir...

belki bir takım eksiklikler olabilir!...
devamını gör...

yanlış algılama ve duyu yanılması.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dehşet yorgun ve yoğun geçen bi günün ardından hemmen yatıp dinlenmem gerektiği halde yüzüme buzzz gibi su çarpıp dinlemeye geldiğim yayındır.
severek dinliyoruz gençler; sohbetiniz ve neşeniz boool, daiiiim olsuuuun!
devamını gör...

balkonda çekirdek canım ya...
devamını gör...

karakter olarak kesinlikle tartışmalı ama konu satranç olduğunda önünde diz çökülecek sayılı isimlerden olan 6. dünya şampiyonu. öyle ki 12 yaşında satranç öğrenip yalnızca 4 sene sonra usta ünvanını almayı başarmış, keres ve smislov gibi büyük isimleri ağır yenilgilere uğratmış ve kaybettiği dünya şampiyonu ünvanını defalarca rövanş maçı ile tekrar elde etmiştir. eğer fide yeniden rövanş hakkı tanımış olsaydı son defa ünvanını kaptırmış olduğu tigran petrosian* da yenilgiye uğratacak kadar hırslı bir adamdı şüphesiz. sscb'nin bugün oyun stillerine hayran kaldığımız pek çok oyuncusunu yetiştirmiş olan ve sovyet satranç ekolünün kurucusu olarak nitelendirilen botvinnik; nimzo indian ve fransız savunması denildiğinde akla gelen ilk isimlerden ki 1960 yılındaki dünya şampiyonasında mikhail tal ile yaptığı ve beraberlik ile sonuçlanan ilk maçta da nimzo indian-sämisch varyasyonunu tercih etmişti yanlış hatırlamıyor isem ve maç insanın tüylerini diken diken edecek cinstendi. najdorf ile oynadığı -yılını hatırlamıyorum ama muhtemelen 1950'lerin ortası olması gerek- maçta yine nimzo-indian savunması - hübner, rubinstein varyasyonu ilginç bir tercihti ama botvinnik ağır üstünlük kurarak şaşırtmadı.

karakter olarak tartışmalı olmasının sebebi esasında acımasız, güvensiz ve tamamen öngörüden yoksun olmasından kaynaklanıyor ki karpov hakkındaki satranç konusunda başarılı olamaz söylemleri ve öğrencisi kasparov'un yerine andrianov'u turnuva için tercih etmesi -siyasi ayrılıklardan kaynaklı olduğu düşünülse de- onun konu satranç tahtası olduğunda üst düzey bir oyuncu olsa da insanlar konusundaki öngörülerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. yine de oldukça sivri olan karakteri onun tutarsız kararlar vermesine sebep olsa da satranç tahtasında yanlış kararlar aldığı pek nadirdi. önceki oyunlarının analizlerini yapıp hata yapmasına sebep olan her hamlesini, ona yenilgi getirmiş olan her kararını veya kararsızlığını törpüledi bu da onu gerçek bir oyuncu yapar. oyun içindeki derin hesaplamaları ve doğru oyunsonu hamleleri ile -ki bence pal benko bu konuda daha niteliklidir- sovyet satranç okulunun patriği dünya sahnesinin görmüş olduğu en başarılı dünya şampiyonlarından biridir şüphesiz. ayrıca öyle güzel notasyon tutuyor ki kendi dağınık tekniğimden utanç duyma sebebimdir.

devamını gör...

çağcıl kaynaklarda 'waterloo savaşı' olarak da anılsa aslında 'waterloo muharebesi' (ing. battle of waterloo; fr. la bataile de mont-saint-jean), bir savaş olmaktan ziyade kesinlikle muharebedir; çünkü bir gün içinde (18 haziran 1815) olup, bitmiştir. nitekim tdk sözlüğüne göre muharebe kelimesi, 'savaşta yapılan çarpışmalardan her biri' anlamına gelir. (türkçeye arapçadan geçmiştir.) (örneğin ligny muharebesi, waterloo’dan iki gün önce 16 haziran 1815’te olmuştur.)

waterloo muharebesi, belçika'nın brüksel şehrinin 14,5 km ve waterloo kasabasının (o dönemde köy) 2 km uzağında gerçekleştiği için bu isimle anılır.

aslında muharebede fransız ordusu, hem moral hem de askeri teçhizat bakımından üstündür. nitekim bonaparte, ilerleyen yaşına ve hastalığına rağmen yine de iyi bir iş çıkarmak üzereyken bu muharebede talihi ters dönmüştür. muharebeyi kazanmak için elindeki tüm enstrümanları kullanmaktan çekinmemiştir: örneğin, o güne dek hiç yenilmemiş ve hiç kaçmamış imparatorluk muhafızlarını (le garde imperiale) dahi yedi tabur olarak savaşa sürmüştür. muhafızların görünmesi (muharebenin sonlarına doğru) orduya yeni bir canlılık getirmiştir. ancak wellington, tehlikeyi daha muhafızlar yürümeye başlarken görmüştür. eli silah tutan herkesi meşhur yokuşunun arkasına silah doldurtup yere yatırmıştır. yaşlı muhafızlar, merkezi kırdık sanarak yokuşu tırmanıp tepesine geldiklerine ingilizler ayağa kalkarak çok yoğun bir yaylım ateşiyle ilk bel sırayı düşürmüştür. muhafızlar direnmiştir ancak ilk anlık şaşkınlığı üzerlerinden atamamıştır. çok yoğun zayiat verip çekilmeye başladıklarında ise fransız ordusunda moral sıfıra inmiştir. zira yaşlı muhafızların kaçtığını daha gören duyan olmamıştır. onlar da kaçıyorsa bu iş bitmiştir diye düşünülmüştür.

muhafızlar kaçmaya başladıkları zaman wellington, hücum işareti vermiştir. birleşik prusya, hollanda ve geriye ne kaldıysa ingiliz ordusu, fransız ordusuna son bir hücuma kalkmış ve sonuçta fransa yenilmiştir.

savaşın hemen sonunda ingilizler kaçmayan ancak teslim de olmayan yaşlı muhafızlara artık savaşın bittiğini, silahlarını indirmelerini telkin etmiştir ancak muhafızlar ölmeyi seçmiştir. “la garde meurt, elle ne se rend pas!” (muhafız ölür, teslim olmaz) diyerek silahlarını ingilizlere doğrultmuş ve nihayetinde vurulmuşlardır.

fransız ordusu, 51 bin kişiyle geldiği meydanda 28 bin ölü ve yaralı, 8 bin esir ve 15 bin kayıp bırakmıştır. ingilizler ve müttefikleri hollandalılar 17 binlik ordularından 3500 ölü, 10.200 yaralı, 3300 kayıp vermiştir. prusyalıların 7 binlik kolordusunun 1200’ü ölü, 4400’ü yaralı, 1400’ü kayıptır. (bu da öyle bir savaş alanı zayiatıdır ki o sayıya ulaşmak için 15 saat boyunca her beş dakikada bir tam yüklü bir jumbo jetin düşmesi ve kimsenin kurtulamaması gereklidir.)

wellington'un biyografilerinden biri bu muharebe hakkında yapılabilecek en doğru yorumu yapmıştır. şöyle özetlenebilir: "napolyon boneparte, wellington'un ispanya'da verdiği savaşları incelemeye tenezzül etmemişti, hatta bu savaşlarda wellington'un evire çevire benzettiği soult'un öğütlerini bile dinlemedi. bu yüzden napolyon savaş meydanına çıktığında, kare formasyonlarında ingiliz piyadesinin ne yapabileceğini bilmiyordu. onları daha önceki savaşlarda darmadağın ettiği kıta avrupasının yarım askerleri sandı. gerçekten de ingilizlerin yanında savaşan belçikalı ve hollandalılar napolyon'un beklediği gibi darmadağın oldu ama çoğu ispanya'da demir dük'ün emri altında savaşmış ingiliz piyadesi, bazı birlikler son adamına kadar ölse de yerinden kıpırdamadı. napolyon hatasının bedelini önce tüm süvarileriyle, sonra tüm ordusuyla ödedi."

tarihçilerin bir çoğuna göre bu muharebe, 19. yüzyılın en önemli muharebelerinden biridir. öyle ki; avrupa'nın kaderi bu muharebe ile değişmiştir.

bu muharebeyi victor hugo da 'sefiller' adlı eserinde destansı bir dille anlatır. hugo, yukarıdaki cümleyi desteklercesine, "waterloo bir muharebe değildir, dünyanın yüzünün değişmesidir" der.

son not: bu muharebenin kader anı, (bkz: stefan zweig) (bkz: insanlığın yıldızının parladığı anlar) isimli kitabından okunabilir.
devamını gör...

pandeminin en patlak dönemlerinde fahrettin koca'yı görmüştüm. birlikte vaka sayılarını nasıl azaltabiliriz diye tartışıyorduk. taktik veriyordum. sanırım pek işe yaramamış benim tavsiyeler üzgünüm.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim