yol arkadaşlığı
uzun soluklu maceralarda değerlidir. tanırsınız, anlarsınız, fikirleriniz uyuşursa da bundan büyük bir zevk ve keyif alırsınız. sonra bir güven ilişkisi kurarsınız.
devamını gör...
wild wild country
“tartışmalı bir tarikat lideri, oregon çölünde ütopik bir kent kurar. ancak yerel halkla yaşanan sürtüşme ulusal çapta bir skandala dönüşür.”
wild wild country yani türkçe ismiyle vahşi kırlar belgeseli, osho olarak bilinen asıl adı bhagwan shree rajneesh olan bir guru ve onun kurduğu tarikatı anlatır. bu tarikat hindistan’da barınamaz ve abd’ye yani oregon’a göç eder. orada büyük bir arazi alırlar ve kendilerine bir köy kurarlar: rajneeshpuram. kısa zamanda kimsenin kullanmadığı çölün ortasındaki bu araziden küçük bir şehir yaratır “rajneeshee’ler”. ilk bakışta herkesin birbirine yardım ettiği, alışverişin takas usulü döndüğü, herkesin özgürce yaşayabildiği bir yer olarak görünüp insanlara sempatik gelse de bu şehirde işler göründüğü gibi değildir. tarikat zamanla o kadar büyür ki rajneeshee’ler resmen abd içinde küçük bir devlet kurmuş gibidir. güya özgürlük ve sevginin olduğu bu yerde aslında suç kol gezmektedir.
6 bölümden oluşan bu belgeseli bir çırpıda bitirdim. belgeselin en sevdiğim yanı bize olayları yaşayan kişilerden yani birinci ağızlardan dinleyebilme imkanı vermesi oldu. hatta öyle ki bhagwan’ın en yakınlarından olan genel sekreter ma anand sheela’yı bile dinleme imkanı buluyoruz belgeselde. ama beni en çok etkileyen oregon halkından olan insanların konuşmaları oldu. kendi hallerinde sakince yaşayan bu insanların hayatı tarikatın oregon’a gelmesiyle yavaş yavaş altüst olmuş. belgeseli izledikçe gerçekten dehşete düştüm. rollce royce sevdalısı, yüzünde gram nur olmayan dedemiz nasıl olmuş da bu kadar insanı peşine takmış anlamış değilim.
wild wild country yani türkçe ismiyle vahşi kırlar belgeseli, osho olarak bilinen asıl adı bhagwan shree rajneesh olan bir guru ve onun kurduğu tarikatı anlatır. bu tarikat hindistan’da barınamaz ve abd’ye yani oregon’a göç eder. orada büyük bir arazi alırlar ve kendilerine bir köy kurarlar: rajneeshpuram. kısa zamanda kimsenin kullanmadığı çölün ortasındaki bu araziden küçük bir şehir yaratır “rajneeshee’ler”. ilk bakışta herkesin birbirine yardım ettiği, alışverişin takas usulü döndüğü, herkesin özgürce yaşayabildiği bir yer olarak görünüp insanlara sempatik gelse de bu şehirde işler göründüğü gibi değildir. tarikat zamanla o kadar büyür ki rajneeshee’ler resmen abd içinde küçük bir devlet kurmuş gibidir. güya özgürlük ve sevginin olduğu bu yerde aslında suç kol gezmektedir.
6 bölümden oluşan bu belgeseli bir çırpıda bitirdim. belgeselin en sevdiğim yanı bize olayları yaşayan kişilerden yani birinci ağızlardan dinleyebilme imkanı vermesi oldu. hatta öyle ki bhagwan’ın en yakınlarından olan genel sekreter ma anand sheela’yı bile dinleme imkanı buluyoruz belgeselde. ama beni en çok etkileyen oregon halkından olan insanların konuşmaları oldu. kendi hallerinde sakince yaşayan bu insanların hayatı tarikatın oregon’a gelmesiyle yavaş yavaş altüst olmuş. belgeseli izledikçe gerçekten dehşete düştüm. rollce royce sevdalısı, yüzünde gram nur olmayan dedemiz nasıl olmuş da bu kadar insanı peşine takmış anlamış değilim.
devamını gör...
çocukların yarattığı kelimeler
büyük oğlum yapmıştı bunlardan sadece.
erken konuşmuştu ama kendi kelimeleriyle konulmuştu.
babanneye, babil
kaplumbağaya, kaplulum gibi.
erken konuşmuştu ama kendi kelimeleriyle konulmuştu.
babanneye, babil
kaplumbağaya, kaplulum gibi.
devamını gör...
ankara
benim için çok özel anılara ev sahipliği yapmış şehir...
bu mevsimde öğlene kadar kavuran, öğleden sonra üşüten yagmuruyla ıslatan bir şehir olsa da bir kaç günde alıştım. garipsemiyorum.
tatlı söz, samimiyet, hohohohoo diye gülen bir çocuk ve çokça gezmeyi anımsatan güzel şehir.*
bu mevsimde öğlene kadar kavuran, öğleden sonra üşüten yagmuruyla ıslatan bir şehir olsa da bir kaç günde alıştım. garipsemiyorum.
tatlı söz, samimiyet, hohohohoo diye gülen bir çocuk ve çokça gezmeyi anımsatan güzel şehir.*
devamını gör...
amcasının tecavüzüne uğrayan kız
insanın içi yanıyor,kelimeler yetmiyor bu nasıl bir iğrençlik,sapıklık ... bu insan ile aynı dünyayı paylaştığımızı düşününce sinirlerim bozuluyor.umarım gereği yapılır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kifayetsiz bir elbise
varlığın yegâne dışavurumu
tanrısal bir hediye belki
içine düştüğümüz hapishane
koca bir belki
kulağımıza fısıldadığımız,
bizi başka kulaklara misafir eden
kim geri durabilir
sana iman etmekten
bu aşka kim dayanabilir
varlığın yegâne dışavurumu
tanrısal bir hediye belki
içine düştüğümüz hapishane
koca bir belki
kulağımıza fısıldadığımız,
bizi başka kulaklara misafir eden
kim geri durabilir
sana iman etmekten
bu aşka kim dayanabilir
devamını gör...
thomas hobbes
felsefede materyalizmi, etikte haz ahlakını, siyasette monarşiyi benimseyen bir ingiliz filozoftur. en tanınmış eseri olan leviathan batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve baş ucu eseri olmuştur. tanım
insanları kötü olarak simgeler. bu konuda ona bir soru sorabilmek isterdim, insanlığın kötü olduğunu söylüyorsa iyi olarak aldığı bir şey olmalı. peki, referans olarak aldığı iyiyi kötüden ayıran nedir?
insanları kötü olarak simgeler. bu konuda ona bir soru sorabilmek isterdim, insanlığın kötü olduğunu söylüyorsa iyi olarak aldığı bir şey olmalı. peki, referans olarak aldığı iyiyi kötüden ayıran nedir?
devamını gör...
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük
kendini kandırmaktır. lütfen yapmayalım şunu.
devamını gör...
mansur yavaş'ın kpss ücretlerini ödemesi
vergilerle ödeyemeyenlere laf edemeyen kaypaklara ders olacaktır.
devamını gör...
normal sözlük'te kurucu olunca yapılan ufak şımarıklıklar
hemen ekran görüntüsü aldım. bugünleri kolay görmüyoruz sonuçta, hatıra kalır hem. ama her şeyden önce benim gözüm mavi mahlasta. *
devamını gör...
öğrencilerini striptiz kulübüne götüren öğretmen
branştan kaybedip parka götürdüğüm gerçeği... sahi, branşı neymiş ki?
devamını gör...
tanımımı yapar çıkarım
yok yok, ben çıkamam. tanımımı yaparım, diğer tanımları okurum, benim tanımı kimler beğenmiş diye tek tek bakarım. burada durmak için bahane bulur da bulurum.
t: "ben paramı alıyorum her türlü, siz ister okuyun ister okumayın ben tanımımı yapar çıkarım" diyerek bazı öğretmenlerden etkilendiğini belli eden yazar beyanı.
t: "ben paramı alıyorum her türlü, siz ister okuyun ister okumayın ben tanımımı yapar çıkarım" diyerek bazı öğretmenlerden etkilendiğini belli eden yazar beyanı.
devamını gör...
fare deliğe sığmamış bir de kuyruğuna kabak bağlamış
yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek, onu da yapmaya çalışmak anlamında kullanılan atasözü.
iki karpuz bir koltuğa sığmaz sözüyle kombin yapılabilecek bir atasözüdür.
atalarımız burada bir işin üstesinden gelip,daha sonra yapmak isteniyorsa yapılması gerektiğini söylemek istemiş demek mümkün.
iki karpuz bir koltuğa sığmaz sözüyle kombin yapılabilecek bir atasözüdür.
atalarımız burada bir işin üstesinden gelip,daha sonra yapmak isteniyorsa yapılması gerektiğini söylemek istemiş demek mümkün.
devamını gör...
(tematik)
tractus tectospinalis
ani görsel, işitsel uyarana karşı oluşan baş boyun hareket refleksinin oluşumundan sorumlu sinir sistemi yolağıdır.
devamını gör...
samsung vs iphone
samsung'un hayatımdaki tek yararı iphone'un gerçekten muazzam bir marka olması farkındalığını kazandırmasıdır.
devamını gör...
meitneriyum
keşfinden önce hafif homologu iridyumla benzerliği nedeniyle “eka-iridyum” olarak da adlandırılmıştır.
almanya hessen eyaletine bağlı darmstad bölgesinde ki ağır iyon araştırma merkezi*nde 1982 yılında ilk kez sentezlenmiştir. bundan 3 yıl sonra rusya dubna’daki ortak nükleer araştırma enstitüsü* tarafından bu elementin varlığı doğrulanmıştır. bizmut'un bir izotopu olan bizmut-209 atomlarının demir izotopu olan demir-58 çekirdekleriyle 10 gün boyunca yüksek enerjili lineer bir hızlandırıcıda bombardımana tutulması sonucu meydana gelmiştir.
çıplak gözle görülemez. gözlemlenebilecek kadar fazla sentezlene bildiğinde renginin soluk gümüş beyaz veya metalik gri olabileceği ayrıca oda sıcaklığında ve normal şartlarda katı bir metal olacağı düşünülmektedir. paramanyetik madde olabileceği de düşünülen bu elementin kristal yapısının da yüzey merkezli kübik olabileceği tahmin edilmektedir.
atom numarası 109, sembolü mt olan sentetik, radyoaktif, transaktinit geçiş metali bir elementtir. doğada saf hali bulunmayan laboratuvarda üretilebilen süper ağır elementlerden birisidir. adı lise meitner* onuruna soyadından esinlenilerek türetilmiştir. ancak uluslararası temel ve uygulamalı kimya birliği* bu elementin adını geçici olarak unnilennium olarak kullanmıştır. 1997 yılında bu element için meitneriyum adından başka bir isim talebi gelmediği için isim kabul görmüştür.
canlılar için bilinen bir biyolojik rolü bulunmayan meitneriyumun radyoaktif olması sebebiyle toksik veya kanserojen olabileceğinden ve fazla miktarda sentezlenememesinden kaynaklı olarak her hangi bir kullanımı ve uygulaması bulunmamaktadır.
almanya hessen eyaletine bağlı darmstad bölgesinde ki ağır iyon araştırma merkezi*nde 1982 yılında ilk kez sentezlenmiştir. bundan 3 yıl sonra rusya dubna’daki ortak nükleer araştırma enstitüsü* tarafından bu elementin varlığı doğrulanmıştır. bizmut'un bir izotopu olan bizmut-209 atomlarının demir izotopu olan demir-58 çekirdekleriyle 10 gün boyunca yüksek enerjili lineer bir hızlandırıcıda bombardımana tutulması sonucu meydana gelmiştir.
çıplak gözle görülemez. gözlemlenebilecek kadar fazla sentezlene bildiğinde renginin soluk gümüş beyaz veya metalik gri olabileceği ayrıca oda sıcaklığında ve normal şartlarda katı bir metal olacağı düşünülmektedir. paramanyetik madde olabileceği de düşünülen bu elementin kristal yapısının da yüzey merkezli kübik olabileceği tahmin edilmektedir.
atom numarası 109, sembolü mt olan sentetik, radyoaktif, transaktinit geçiş metali bir elementtir. doğada saf hali bulunmayan laboratuvarda üretilebilen süper ağır elementlerden birisidir. adı lise meitner* onuruna soyadından esinlenilerek türetilmiştir. ancak uluslararası temel ve uygulamalı kimya birliği* bu elementin adını geçici olarak unnilennium olarak kullanmıştır. 1997 yılında bu element için meitneriyum adından başka bir isim talebi gelmediği için isim kabul görmüştür.
canlılar için bilinen bir biyolojik rolü bulunmayan meitneriyumun radyoaktif olması sebebiyle toksik veya kanserojen olabileceğinden ve fazla miktarda sentezlenememesinden kaynaklı olarak her hangi bir kullanımı ve uygulaması bulunmamaktadır.
devamını gör...
üstün bulgaristan göçmeni beyni
üstün beyinleri olsa doğuya doğru değil, batıya doğru kaçarlardı.
devamını gör...
mafya
kelimenin kökeni 13.yüzyıla dayanmaktadır. genç kız ile erkek, sicilya'da kilisede evlenirler. damat, papaza teşekkür etmek için ayrılır ayrılmaz fransa jandarma başçavuşu sicilya komutanı sıfatıyla kiliseye gelerek gelini alıp sürükleyerek ırzına geçmeye kalkar.
son anda olay yerine yetişen damat morte alla francia! italia anela! yani bütün fransızlara ölüm, yaşasın italya diye bağırır. olay sonrası da bütün fransız jandarmaları öldürülür. merkezi hükümet, intikam amacıyla bütün sicilya'nın üstüne çökünce dağa kaçanlar orada üstlenir, kaçamayanların mezarı bile bulunamaz.
son anda olay yerine yetişen damat morte alla francia! italia anela! yani bütün fransızlara ölüm, yaşasın italya diye bağırır. olay sonrası da bütün fransız jandarmaları öldürülür. merkezi hükümet, intikam amacıyla bütün sicilya'nın üstüne çökünce dağa kaçanlar orada üstlenir, kaçamayanların mezarı bile bulunamaz.
devamını gör...
siyanürle intihar etmek
istanbul'da fatih ilçesinde intihar eden dört kardeşi hatırlatan olay. dört kardeş evlerinde ölü bulunduklarında, kapıda
" dikkat, siyanür var. " notu nedeniyle polis, özel kıyafetleriyle eve girdi. sherlock holmes hikayesi gibi olaydı ama hikayenin sonu da buz gibi gerçekti.
" dikkat, siyanür var. " notu nedeniyle polis, özel kıyafetleriyle eve girdi. sherlock holmes hikayesi gibi olaydı ama hikayenin sonu da buz gibi gerçekti.
devamını gör...
