gündüz modu vs gece modu
allahın cezası/ allahın lütfu.
devamını gör...
bebeğim
hitabini en cok sevdigim kelime.
soylemekten ziyade, ozel kisiden duyulmasindan bahsediyorum elbette.
bir annenin evladini bebegim diyerek sevmesi degil konu.*
duygularini -kim oldugu veya konumu onemsiz- hic kimseye belirtemeyen ve bana belirtilen duygulara karsi adeta duvar bir insan olarak; hicbir zaman alisilageldik hitap sekillerini kaniksayip kullanmadim. her zaman durumu kotaracak ya da yapmaciklasmadan samimiyeti hissettirecek, kendi urettigim kulaga sacma bir o kadar da sevimli gelen kelimelerim oldu, isimlere/sifatlara eklenen -cim ekine bile yeni yeni alisiyorum.
bu cinsligime ragmen belirtmeliyim ki; icten gelerek soylenen bir bebegim, diger tum sevgi sozcuklerini donunda sallar. pamuk eder insani pamuk.
ve bu yuzdendir ki; duymak istedigim kisi haricinde birisinden duydugumda tuylerim urperir, yerimi yadirgarim.
ve bu yuzdendir ki;
cok da ele ayaga dusmemesi gerekiyor, bence.
soylemekten ziyade, ozel kisiden duyulmasindan bahsediyorum elbette.
bir annenin evladini bebegim diyerek sevmesi degil konu.*
duygularini -kim oldugu veya konumu onemsiz- hic kimseye belirtemeyen ve bana belirtilen duygulara karsi adeta duvar bir insan olarak; hicbir zaman alisilageldik hitap sekillerini kaniksayip kullanmadim. her zaman durumu kotaracak ya da yapmaciklasmadan samimiyeti hissettirecek, kendi urettigim kulaga sacma bir o kadar da sevimli gelen kelimelerim oldu, isimlere/sifatlara eklenen -cim ekine bile yeni yeni alisiyorum.
bu cinsligime ragmen belirtmeliyim ki; icten gelerek soylenen bir bebegim, diger tum sevgi sozcuklerini donunda sallar. pamuk eder insani pamuk.
ve bu yuzdendir ki; duymak istedigim kisi haricinde birisinden duydugumda tuylerim urperir, yerimi yadirgarim.
ve bu yuzdendir ki;
cok da ele ayaga dusmemesi gerekiyor, bence.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
ilhan irem
sürgün gibi masallarda *
"yalan yanlış aynalarda
baştan kara çıkmazlarda
sürgün gibi masallarda..."
sürgün gibi masallarda *
"yalan yanlış aynalarda
baştan kara çıkmazlarda
sürgün gibi masallarda..."
devamını gör...
yazarların engellediği yazarlar
çokda tınne.
devamını gör...
uzun ilişki sonrası ilişkilerin kısa süreli olması
kortizol; sizi ölümden kurtarmaya çalışan hormondur ve bunu başarmak için size bir şey yapmazsanız ölecekmiş gibi hissetirir. arabanın yavaşça yoldan çıktığını ya da ütüyü fişte unuttuğunuzu fark ettiğinizde aniden yükselen kortizoldür. genlerin devamı da beyin için hayatta kalmak gibidir; çünkü tüm atalarınız genlerini devam ettirmiştir. dolayısıyla sevgilinizden ayrılmanızı zorlaştıran his de kortizoldür. ayrılık acısının nedeni de, tekrar dönmek istemenize neden olacak kadar bir şeyler yapma isteği de aynıdır.ancak şu ki; bir şeyi yapmadığınız için ölmediğinizde kortizolün konuya tavrı değişir. tekrarlanan olayda artık eskisi kadar salgılanmaz. dolayısıyla büyük bir ilişkiden ayrılmak zorken; sonraki ayrılıklarda kortizolün bir şey yapma baskısını hissetmezsiniz. gelelim bu bilgi ile hayatınızı nasıl değiştirebileceğinize. atalarınızın asla maruz kalmadığı kadar bilgiye maruz kalmanız yüzünden milyonlarca detayla başa çıkamayan beyninizde kortizol daima yüksektir. buna "stres" denir.ve stres anlarınızda yaptığınız için kendinizi iyi hissettiren davranışlar çoktan alışkanlıklara, obsesyonlara dönüşmüştür. bu yüzden bunları bırakmaya çalıştığınızda kortizol yükselir. akşam cips yemeyi bırakmak, bahis oynamayı bırakmak vs. kortizol nedeniyle çok zordur.l.g.breuning; kortizol ile ilgili müthiş bir öneri getirir; hiçbir şey yapmamak. beyninize bir şeyi yapmadığınızda ölmeyeceğinizi gösterin. kortizolün düşmesini bekleyin, ki elbet düşecektir. bir kez düşürdüğünde artık kazanmaya doğru gider; alışkanlıklardan kurtulursunuz.
devamını gör...
geberen rasim'in şişko kızı mısın
insanoğlu fesattır, kıskançtır, hasettir.
devamını gör...
random gülmek
aşırı komik gelen durumlarda, emojilerin yahut (: türünden ifadelerin insanı kesmemesi sonucu başvurulan tarz.
bazen o kadar fazla gülüyorum ki bir şeye, ne yazsam, ne şekli koysam yetmiyor. öyle oldu mu, klavyede ne bulduysam basasım geliyor. ancak o şekilde çok güldüğümü ifade edebiliyormuşum gibi geliyor bana.
bazen o kadar fazla gülüyorum ki bir şeye, ne yazsam, ne şekli koysam yetmiyor. öyle oldu mu, klavyede ne bulduysam basasım geliyor. ancak o şekilde çok güldüğümü ifade edebiliyormuşum gibi geliyor bana.
devamını gör...
sözlüğün bu kadar yeni olmasına rağmen kocaman bir kullanıcı kitlesinin olması
sözlükte yazmayı seven fakat uzun zamandır doğru düzgün yazabileceği bir sözlük bulamayan kişilerin doğru yeri bulması ile alakalı durumdur.
ayrıca kitap hediyeleri, çekilişler düzenlemeleri, moderatörlerinin yazarlar ile iletişimi ve sözlüğün samimi ortamı da bu konuda etkili olmuştur.
ayrıca kitap hediyeleri, çekilişler düzenlemeleri, moderatörlerinin yazarlar ile iletişimi ve sözlüğün samimi ortamı da bu konuda etkili olmuştur.
devamını gör...
maymunlar gezegeni
maymunlar gezegeni, yazar pierre boulle tarafından insan ile hayvan korku ile aklın yarattığı ikiliği ustaca kaleme aldığı bir eser.
maymunlar cehennemi filmine ilham veren bu kitap oldukça akıcı ve farklı bir konuyu anlatıyor. ayrıca kitabın önsözünü yazan çevirmenin yazısı da ilgi çekici ve çok güzel.
kitapta profesör, gazeteci ve öğrenciden oluşan 3 kişilik bir grubun uzayda yaptığı bir geziden ve dünya'ya çok benzeyen "soror" gezegenine gitmeleri ile olaylar başlıyor. bu gezegende de insanlar yaşıyor ama tek bir farkla. insan gibi değil tıpkı bir hayvan gibi. dilleri, giysileri, kültürleri olmayan hayvan insanlar. bu gezegende hüküm sürenler ise maymunlar. insan gibi konuşan,giyinen ve davranan maymunlar. insanları köle olarak ve birer denek olarak kullanıyor. tıpkı pavlov'un köpeği gibi davranışlarını inceliyorlar. işte bu gezegene gelen bu 3 kişiden gazeteci olan ulysse etrafında olaylar dönüyor. köle olması ve vahşi bir insan olan nova ile aynı kafeste yaşaması. gezegendeki maceraları ve kurtuluşunu! anlatıyor.
kitabı okurken maymunlar gezegenindeki maceraya siz de katılıyorsunuz. en çok dikkatimi çeken ve üzen bölüm profesörün de insanlığını kaybedip hayvanlaşması. diğer dikkat çekici yer aslında sadece dünyamızda ayrımcılığın olmadığını, maymun olsalar dahi ırklarına göre nasıl da ayrıştırıldığına şahit oluyorsunuz. ayrıca kitap, hayvanları denek olarak acımasızca kullanan insanoğlu için empati kurabilme hayvanları anlayabilme duygularını da hissettiriyor.
maymunlar cehennemi filmine ilham veren bu kitap oldukça akıcı ve farklı bir konuyu anlatıyor. ayrıca kitabın önsözünü yazan çevirmenin yazısı da ilgi çekici ve çok güzel.
kitapta profesör, gazeteci ve öğrenciden oluşan 3 kişilik bir grubun uzayda yaptığı bir geziden ve dünya'ya çok benzeyen "soror" gezegenine gitmeleri ile olaylar başlıyor. bu gezegende de insanlar yaşıyor ama tek bir farkla. insan gibi değil tıpkı bir hayvan gibi. dilleri, giysileri, kültürleri olmayan hayvan insanlar. bu gezegende hüküm sürenler ise maymunlar. insan gibi konuşan,giyinen ve davranan maymunlar. insanları köle olarak ve birer denek olarak kullanıyor. tıpkı pavlov'un köpeği gibi davranışlarını inceliyorlar. işte bu gezegene gelen bu 3 kişiden gazeteci olan ulysse etrafında olaylar dönüyor. köle olması ve vahşi bir insan olan nova ile aynı kafeste yaşaması. gezegendeki maceraları ve kurtuluşunu! anlatıyor.
kitabı okurken maymunlar gezegenindeki maceraya siz de katılıyorsunuz. en çok dikkatimi çeken ve üzen bölüm profesörün de insanlığını kaybedip hayvanlaşması. diğer dikkat çekici yer aslında sadece dünyamızda ayrımcılığın olmadığını, maymun olsalar dahi ırklarına göre nasıl da ayrıştırıldığına şahit oluyorsunuz. ayrıca kitap, hayvanları denek olarak acımasızca kullanan insanoğlu için empati kurabilme hayvanları anlayabilme duygularını da hissettiriyor.
devamını gör...
kısa şiirler
biriyle el ele verince her sıkıntıyı aşamazsınız ama o elin sizi asla bırakmayacağını da bilirsiniz. sevgi; tam olarak budur işte. yangının ortasında serinleten bir damla sudur...
devamını gör...
arkadaşlık teklifini reddeden öğretmenin öldürülmesi
bir öğretmen adayı olarak diyorum ki öğretmenlere dokunacak bir faydanız yoksa zararınız da olmasın uzak durun öğretmen etik ilkelere uygun olarak reddetmiş seninle sevgili olmak zorunda mı rahat bırakın insanların hayatlarından çıkın hele öğrencilerine bir kelime öğretebilmek için saçını süpürge eden canım öğretmenlerden daha çok uzun durun
devamını gör...
flörtle konuşurken biradere bağlaması
hoşuma giden bi beyle konuşurken ve o da bana ilgisini açıkça belli etmişse muhabbet öyle bi yere geliyor ki benim yüzümden maalesef o mesafeyi koruyamıyoruz ve kankiş oluyoruz. taktiklere ve kalıcıklıklarına inanmayan biri olduğum için; "ay dur şimdi gizemli birini oynayayım" tribine girmiyorum. hakkımla kazanmadığım hiçbir savaş egomu tatmin etmez. ben yer sofrasında sovan kırıp göbeğini kaşıyan adamlar tarafından dövüle dövüle büyütülmedim. yalan atmaya, kıvırmaya, saptırmaya hiç ihtiyacım olmadı. haliyle bilmem böyle şeyleri. şaşırırım da. kişiliğime karşı son derece saygılı davranıldı. çizgilerim belirgindir. o yüzden bu gibi sapkınlıklar beni ürkütür. oynamam, direkt dalarım. çok belli ederim aşkımı, ilgimi vs.
ama hoşlandığım kişiye saçma bi çocuksulukla yaklaşıyorum. normal domuzluğum, umursamazlığım kayıtsızlığım esnekliğim kaybolur hemen. vıcık vıcık, duygusal bir top olurum. o yaşa kadar bensiz gelen bir adama; "montunu giy, yemeğini ye, ay aman çok yorulma" gibi telkinlerde bulununca haliyle; "bu bana o gözle bakmıyor" imajı veriyorum sanırım karşı tarafa. şefkat seksi değildir. haliyle sevgili değil birader oluyoruz. oysa ben seni yalamak falan istiyorum yani açıkçası.
ama hoşlandığım kişiye saçma bi çocuksulukla yaklaşıyorum. normal domuzluğum, umursamazlığım kayıtsızlığım esnekliğim kaybolur hemen. vıcık vıcık, duygusal bir top olurum. o yaşa kadar bensiz gelen bir adama; "montunu giy, yemeğini ye, ay aman çok yorulma" gibi telkinlerde bulununca haliyle; "bu bana o gözle bakmıyor" imajı veriyorum sanırım karşı tarafa. şefkat seksi değildir. haliyle sevgili değil birader oluyoruz. oysa ben seni yalamak falan istiyorum yani açıkçası.
devamını gör...
yazılı olmayan kurallar
dövüş kulübü'nün ilk kuralı, dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır.
dövüş kulübü'nün ikinci kuralı, dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır.
+
şarj aletini kimin kullanacağını telefonun yüzdesi belirler.****
dövüş kulübü'nün ikinci kuralı, dövüş kulübü hakkında konuşmamaktır.
+
şarj aletini kimin kullanacağını telefonun yüzdesi belirler.****
devamını gör...
en çok para harcanan hobi
fotoğrafçılık, profesyonelleştirme fırsatı kolladığım bir zamandayım hatta.
devamını gör...
otuz yaşında hala ailesiyle yaşayan tip
bu zamanda küçümseyecek misiniz cidden? ev kiraları almış başını gitmiş. kişi evlenip ayrı bir yuva kurmadıysa, ailesi sürekli hayatına karışmıyorsa çok da anormal bir durum değil. ailesinin yanında kazandığı ölçüde kendisi için birikim yapabilir.
herkesin hayat şartları, ilişkileri farklı. kişiyi kendi çevresinden ayrı değerlendiremezsiniz.
sadece çalışmayıp 30 yaşında hala ailesinden geçiniyorsa bu bana ters gelen bir durum açıkçası. çalışmaya elverişli olan insanların çalışması ve sorumluluk sahibi olması gerektiğini düşünüyorum.
yani kişinin bu durumdan memnun olup olmamasına bağlı. memnunsa sorun yok, değilse bunu değiştirmek için çabalamalı.
herkesin hayat şartları, ilişkileri farklı. kişiyi kendi çevresinden ayrı değerlendiremezsiniz.
sadece çalışmayıp 30 yaşında hala ailesinden geçiniyorsa bu bana ters gelen bir durum açıkçası. çalışmaya elverişli olan insanların çalışması ve sorumluluk sahibi olması gerektiğini düşünüyorum.
yani kişinin bu durumdan memnun olup olmamasına bağlı. memnunsa sorun yok, değilse bunu değiştirmek için çabalamalı.
devamını gör...
mevlana’nın gay olduğu iddiası
sevenlerinin homofobik olması kadar şaşırtmayan gerçektir.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
"turp günlerinden bi' gün, sabah beş
dilimde bi' şarkı nasıl'sa beleş.
bendeniz şekerler'in oğluyum, cebimde güneş..
misal düşmemiş bi' kar tanesiyim
varsay uykuda bi' köy hanesiyim
içim ihtiyar savaş gazisi..
talebim değil hanlar hamamlar, gömme saraylar,
sahibi olduğum her şey: rûyalar..
herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek
senin de öyle.
pantolon-ceket, sokaklar benim
bastığım toprak, ağaçlar benim
neler gördüm, neler görmediğim?
aldım ihmalden planlarımı
gezdim çıkmazda sokaklarımı
kadınlarca derya yüzdüm, saadet bulmadım!
beyaz attan düştüm ne hükmüm kaldı, ne prensliğim,
adımdan bi' harf attım,
görmedin..
herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek
senin de öyle.!
her gün aynı göz haliyle ben
uyanıyorum sabahla.."
rehber grubuna ait ruh şarkısının sözleri olup,
hala söz sahibi kimdir belli olmayan dizelerdir.
dilimde bi' şarkı nasıl'sa beleş.
bendeniz şekerler'in oğluyum, cebimde güneş..
misal düşmemiş bi' kar tanesiyim
varsay uykuda bi' köy hanesiyim
içim ihtiyar savaş gazisi..
talebim değil hanlar hamamlar, gömme saraylar,
sahibi olduğum her şey: rûyalar..
herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek
senin de öyle.
pantolon-ceket, sokaklar benim
bastığım toprak, ağaçlar benim
neler gördüm, neler görmediğim?
aldım ihmalden planlarımı
gezdim çıkmazda sokaklarımı
kadınlarca derya yüzdüm, saadet bulmadım!
beyaz attan düştüm ne hükmüm kaldı, ne prensliğim,
adımdan bi' harf attım,
görmedin..
herkesin doyduğu bi' çıkma ekmek
senin de öyle.!
her gün aynı göz haliyle ben
uyanıyorum sabahla.."
rehber grubuna ait ruh şarkısının sözleri olup,
hala söz sahibi kimdir belli olmayan dizelerdir.
devamını gör...
nihilist
nihil hiç anlamına gelir. kendini ontolojik ve ideolojik açıdan nihilciliğe yakın bulan insanlar için kullanılan tabirdir. peki nihilistler neye inanır? hiçbir şeye. nasıl yani...
nihilistler metafiziği kabul etmezler, bu açıdan ateistlere benzerler. fakat ateistlerin aksine maddeyi yani materyalizmi de kabul etmezler. çünkü hiçbir şeyin gerçek olmama ihtimali vardır. bu açıdan septisizmden bahsetmek yanlış olmasa da septiklerden farklı olarak maddenin gerçek olma ihtimaline inanmadıkları, olsa bile bunun kanıtlanamayacağı, kanıtlansa bile buna inanamayacaklarını düşünürler.
ilk nihilist diyebileceğimiz isim gorgias'dır, i.ö 400lerde yaşadığı biliniyor. "hiçbir şeyi bilemeyiz, bilsek bile anlayamayız, anlasak bile anlatamayız, anlatsak bile kanıtlayamayız..." gibi pek çok düşünce deneyinin sonucunda cevaba varamamayı da bir yol kabul etmiştir. yani herhangi bir şeyden emin olmak zorunda değiliz çünkü olamayız.
bu boğucu karanlık yaşam biçimi herkesin kaldırabileceği bir şey değildir. öyle ki nihilist olduğunu iddia edenlerin büyük bölümü intihar etmiş ya da intihar girişiminde bulunmuştur. varlığı reddeden diğer düşünce sistemlerinden bazıları da absürdizm ve varoluşçuluktur. sartre'ın öncülüğünde gelişen varoluşçuluk akımı bu bunalımı önlemek için insanın kendi anlamını kendisinin yaratması gerektiğini ileri sürer. absürdizmin temsilcisi kabul ettiğimiz albert camus ve onun düşüncesini benimseyenler ise genelde bu bunalıma kafa yormayan, hiçlikle eğlenen, hayatın absürtlüğüne gülen geçen insanlardır. nihilistlere dönecek olursak, hiçbir şeye inanmayan bu insanlar ne için yaşıyor? muhtemelen bilmiyorlar onlar da. bir nihiliste bu soruyu sormamanızı şiddetle tavsiye ederim çünkü kendini bunu düşünmekten uzak tutmaya çalışırken düşünmek zorunda kalınca intihara meyillenebilir.
ahlaki nihilizm.
bu nedir? ahlaki kuralların anlamsızlığını savunur. yani nihilizm denince aklımıza gelen nietzsche'yi aslında nihilist olarak tanımlamak doğru olmayacaktır. etiksel nihilist demek daha doğru. nietzsche de şunu söyler, bakış açısına göre her şey değişebiliyorsa kesin bir ahlaktan söz etmek mümkün değildir. o halde ahlak kuralları anlamsız ve boştur. yani bir aslanın gözünden insanı yemek karnını doyurmak ve olumlu bir olay iken insanın gözünden aslana yem olmak korkunç bir facia. demek ki ahlak kuralları tamamen subjektif ve geçerliliği olmayan kavramlar.
nihilistler metafiziği kabul etmezler, bu açıdan ateistlere benzerler. fakat ateistlerin aksine maddeyi yani materyalizmi de kabul etmezler. çünkü hiçbir şeyin gerçek olmama ihtimali vardır. bu açıdan septisizmden bahsetmek yanlış olmasa da septiklerden farklı olarak maddenin gerçek olma ihtimaline inanmadıkları, olsa bile bunun kanıtlanamayacağı, kanıtlansa bile buna inanamayacaklarını düşünürler.
ilk nihilist diyebileceğimiz isim gorgias'dır, i.ö 400lerde yaşadığı biliniyor. "hiçbir şeyi bilemeyiz, bilsek bile anlayamayız, anlasak bile anlatamayız, anlatsak bile kanıtlayamayız..." gibi pek çok düşünce deneyinin sonucunda cevaba varamamayı da bir yol kabul etmiştir. yani herhangi bir şeyden emin olmak zorunda değiliz çünkü olamayız.
bu boğucu karanlık yaşam biçimi herkesin kaldırabileceği bir şey değildir. öyle ki nihilist olduğunu iddia edenlerin büyük bölümü intihar etmiş ya da intihar girişiminde bulunmuştur. varlığı reddeden diğer düşünce sistemlerinden bazıları da absürdizm ve varoluşçuluktur. sartre'ın öncülüğünde gelişen varoluşçuluk akımı bu bunalımı önlemek için insanın kendi anlamını kendisinin yaratması gerektiğini ileri sürer. absürdizmin temsilcisi kabul ettiğimiz albert camus ve onun düşüncesini benimseyenler ise genelde bu bunalıma kafa yormayan, hiçlikle eğlenen, hayatın absürtlüğüne gülen geçen insanlardır. nihilistlere dönecek olursak, hiçbir şeye inanmayan bu insanlar ne için yaşıyor? muhtemelen bilmiyorlar onlar da. bir nihiliste bu soruyu sormamanızı şiddetle tavsiye ederim çünkü kendini bunu düşünmekten uzak tutmaya çalışırken düşünmek zorunda kalınca intihara meyillenebilir.
ahlaki nihilizm.
bu nedir? ahlaki kuralların anlamsızlığını savunur. yani nihilizm denince aklımıza gelen nietzsche'yi aslında nihilist olarak tanımlamak doğru olmayacaktır. etiksel nihilist demek daha doğru. nietzsche de şunu söyler, bakış açısına göre her şey değişebiliyorsa kesin bir ahlaktan söz etmek mümkün değildir. o halde ahlak kuralları anlamsız ve boştur. yani bir aslanın gözünden insanı yemek karnını doyurmak ve olumlu bir olay iken insanın gözünden aslana yem olmak korkunç bir facia. demek ki ahlak kuralları tamamen subjektif ve geçerliliği olmayan kavramlar.
devamını gör...
quentin tarantino denince akla gelenler
kesinlikle ayak fetişi.
devamını gör...